Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14ARALIK 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Tekstıl başta
ylmak uzere,
çeşıtlı
sektorlerde
aşandığı ılerı
nınden krız
uzerıne ış
çevrelerınden
hemen bır onerı
geldı "İşçi
çıkarmayalım,
haftahk çalışma süresini 45 saatten 30'a
indireiim."
Bu onerı ashnda krızı "emeğeyükleme"nm
damskası olmor Gelın 10 ışçmın çahştığı bır
tekstıl ış\ erını ornek alarak bır hesap yapalım
Tekstıl ışkolunda ışçılerın ortalama ay lık net
maaşı 45 mılvon lıradır Yanı ışçılerın haftada 45
saat, ayda 180 saat çalıştıkları duşunulurse, saat
ucretı 250 bın lıradır Tekstıl ışkolunda
toplusozleşmeler gundemdedır Toplusozleşme ıle
ışçılerın ucretlerıne yuzde 60 dolavında zam
\apıldığını \arsayahm Bu durumda, 250 bın
lıralık iaat ucretı 400 bın lırava, haftahk 45
saatten ayda 180 saat çalışan bır ışçının avlık
net maaşı ıse 72 mıhon lıraıa çıkacaktır
îşyerınde "10" ışçının çalıştığmı
ongordugumuzegore a\lık toplam "1800"
çalışma saatı karşılığında ışıerentn ışgucu
malıyetı "720 milyon" lıradır Işyerenlerın
kurtuluş yolu olarak gosterdıklerı "haftahk iş
saatinin 30 'a düşürülmesi " durumunda ne
değışıyor bır de ona bakahm
Saat ucretı 400 bın lıra olan ışçı, bu durumda
Krizi emeğe yiiklemenin daniskası
a\da 120saat çahşacağından a\lığı 48 mılvon
lırava duşecektır lş\erınde 10 ışçı çalıştığını goz
onune alırsak ayda toplam 1200 saat çalışılmış
olacaktır Uretımı duşurmek ıstemeyen ışveren
ayda 1800 saatlık çalışma suresıne ulaşabılmek
ıçın gerıve kalan 600 saatı doldurmak amacıvla
5 ışçı daha ışe alacaktır Yenı 5 ışçının her bırıne
de ayda 120'şer saat çalışma karşıhğı 48 mıhon
Gokyuzu
Ankara da untversıte oğrencılerı 15 gunde
bır yayımlanan "Gökyüzü"adlı bır gazete
çıkarıvorlar Oğrencı gazetesı yada dergısı
dendı mı, nedense asık vuzlu yayınlar
anlaşıhr Gokvüzu, öyle değıl Hem oğrencı
sorunlarmı ışlıyor, hem sanata, hem çevre
sorunlarma yer ayırıyor Savfalan arasında
film eleştırılerı, dunyadan ızlenımler, satranç
bıle yar Gokyuzu 'nun şımdne değın çıkan
savıları, adına yakışır bır çızgıyı ızlıyor
lıra \erecektir
Sonuçta ışveren
ıçın hıçbır
değışıkhk
olmayacaktır
Çunku, ışyerındekı
ışçı sayısı 5 artmış
olmasına karşın
"1800" çalışma
saatı karşılığında
ışverene yansıyan t
ışgucu malıyetı vıne ayda "720 milyon" lıra
olacaktır Yanı ışvenndekı uretım eskısı gıbı tıkır
tıkır surerken ışverenın cebınden çıkan para aynı
duzevde kalacaktır
îşçılerın durumuna gelınce 10 ışçı daha az
çalışacak, 5 ışçıye daha ış kapısı açılacak, ama
ışçılerın ucretlerı duşecektır Bır başka
anlatımla, 10 ışçı 5 yenı arkadaşlanmn ışsız
kalmamasmı sağlama pahasına, onlarla bırhkte
duşuk ucretı paylaşacaklardır Hem de
toplusozleşme ıle ucretlerıne vuzde 60 dolavında
zam vapılmasına karşın Saat ucretlerı haftada
45 'ten 30 saate ınmesı oncesı ayda 45 mılvon
lıra alan ışçıler, bu kez 48 mılvon lıra ıle
geçınmeye çahşacaklar, bır başka dey ımle
ucretlerı "dondurulacak"tır
tşın ozu şu Kureselleşmenın Turkıye'ye vuran
krız dalgalarını tum dunyada olduğu gıbı yıne
emekçıler ustlenecektır1
Uçuklar, lıberal solcular, enteller!
Gun sızın gununuz, hep bırhkte
hançerelerınızı yırtın
"Yaşasın küreselleşme, yaşasın özgürleşme..."
Eskı TİSK Başkanı Halit Narin 'ın
gazetelere, televızyonlara yansıyan
yakınmalannı ızleyınce SBF oğretım
uyesı Prof Dr Alpaslan Işıklı mn
aklına 198O'lı vıllarduşmermış
"12 Eylül darbesi olduğunda Sayın
!\arin, 'Bugune kadar ışçıler guldü,
bu ağladık. Bundan sonra onlar
ağlavacak bız güleceğız' yönünde
açıklamalar yapmıştu Bu sözler, 12
Eylül'ün ortamım hazırladığı ve
Turgut Ozal'ın başını çektiği
neoliberal dayatmalann kendileri
açısından mutlu bir dönem
başlatacağt beklentisini ortaya
koyuyordu. Halbuki, neoliberal
Giiler misin, ağlar mısın?
dayatmalann amaçladığı dünya, 19.
yüzyıl vahşı kapitalizmini yeniden
diriltmekten başka bir şey değildi.
Esnekleştirme adı altında ısverenler,
iş hukukunun ve sosyalpolıtika
önlemlerinin sınırtamalarının dışma
önemli ölçüde çıkabildiler. Esneilik,
işverenlerin işçi çtkarmada ve
ücretleri belirlemede sınırsız
özgürlüğe sahip olması anlamında
algüandı ve uygulandu Bugün
göriilüyor ki, bütün bunlar bıle sınai
sermayeyi tatmine yetmemiştir. Sayın
Narin, kısa bir süre önce iki
bankanın altı aylık kârının 100 en
büyuk işletmenın kârlarınm
toplammdan dahafazla olduğu nu,
mali sermayenin, daha da önemlisi
spekülaüf sermayenin kendilerini
silip süpüren birgüç kazandığım
feryat ederek açıkladt."
Işıklı, uretmeyen, ıstıhdam
varatmayan bır kazanç tûrünun,
"kumarhane ekonomisi"mn sınat
sermayeyi de çokerttığmın, sıkıntıya
duşurdüğunünferyat edenler
tarafından şımdıye değın
algılanamadığının altını çızıp şu
uyarnı yapıvor "Kimi çevreler,
sendikacıhğın sonugeldi diye
seviniyorlar. Gerçekte başka birşeyitı
sonu gelmiş görünüyor:
Sendikacdığı sağlayan işçi-işveren
Uişkileri son buluyor. Bu Uişkilerin
tarafı olan sanayici-ışletmeci tipi
işveren tarih sahnesinden silinmek
isteniyor. Bütün bunlar devlet
müdahalesınden sıynlmış piyasa
güçlerinin dizginlerini
koparmısçasına büyümesinin sonucu
olarak beüriyor." Haydı bakahm,
güler mısın, ağlar mısın'
MAI tartışması
bitti mi?OECD Bakanlar Konsevı 3 Aralık ta
Parıs 'te yaptığı toplantıda "sermayenin
evrenselanayasası" olarak nıtelenen Çok
Taraflı Yatırım Anlaşması (MAI) müzake-
relennden yazgeçılmesı kararını aldı MAI
karşıtları açısından bu karar "umut veri-
ci"olabûır Ama umuda kapılmak ıçın çok
erken olduğu da bır gerçek Çunkü
OECD mn konuva ılışkın açıklamasmda
şu noktaya vurgu vapıldı "OECD üyele-
ri, uluslararasıyatırım kuralları için du-
yulan ihtiyaç konusunda bir kez daha
mutabık kalddar."
Vedemekbu°Ktsaca, "MAl'ninöngör-
düğü ve sermayeye tümüyle özgürlükta-
ntyan bir uluslararası metinden vazgeç-
medik" demek
Turkıye MAI Karşıtı Çalışma Grubu
Sozcusü Gaye Yılmaz 'ın yorumu da bu
yonde "OECD 'nin böyle bir karara var-
mast, tümüyle kendi iç işleyişinden kay-
naklanıyor. OECD 'ye üye 29 ülkenin ta-
mamının katılmadığı toplantılar, müza-
kere nitehği taşımıyor, sadece gayri res-
migörüşmestatüsünde kaltyor. Bu neden-
le, OECD Bakanlar Konseyi, gerek 20
Ekim'de, gerekse 3 Aralık'taki toplantı-
larda tam katılım sağlanmadığı için
MAI'nin OECD 'de kabul edilemeyece-
ğiniaçıklamak zorunda kaldu Ancak, ka-
muoyuna duyurulan yazılı metinde ulu-
sötesiyaünmlann acilen çok taraflı bir
disipline kavuşturulmak zorunda oldu-
ğu belirtilıyor. Buradan da anlaşılacağı
üzere, MAI'ninyürürlüğegirmesinden ke-
ünlikle vazgeçilmemiş. Görüşmelerin çe-
şitli örgüüerin çatısı altında çok dahagiz-
liyürütüleceğinden eminiz," Yınede \İAI
Karşıtı Koahsvon bu son gelışmeyı
"MAl'ye karşı oluşturulan uluslararası
toplumsal hareket açısından bir zafer"
olarakgoruvor Ancak, avnıgruplar OECD
\e ozellıkle de Dunya Tıcaret Örgutu nde-
kı (WTO) gehşmelerı yakından ızleyecek
ye benzer koşulları ıçeren bır çalışma ya-
pılıp yapılmadığını denetleyecekler Bu-
nunla da yetınmevecek MAI benzen lcu-
resel tıcaret ve vatırım anlaşmalarına se-
çenek oluşturmak üzere bır "Toplumlar
Anayasası" hazırlama çalışmalannı sur-
durecekler
ÇALIŞANLARIN / SORULARI
SORUNLARI YILMAZ ŞÎPAL
SSK yaşlılık aylığmın kesilmesi koşulu
Soru.'l zun yıllar bir kamu kuruluşunda SSK sigortalısı olarak
çalıştıktan sonra, 1998'de bu kurumdan emekli oldum.
Bu kez bir başka kamu kurumunda. ancak Emekli San-
dığı'na tabi olarak göre\ alacağım. Bu konuda yaptığım
araştırmalar sonucunda, emekli aylığımın kesilmesi ge-
rektiğini so>lediler. Ornek olarak da görev alacağım bu
kamu kurumunda Emekli Sandığı'ndan emekli olup si-
gortalı olarak çalışan bir arkadaşın Emekli Sandığı'nın
bağladığı emekli aylığının kesilmesini gösterdiler. So-
•J rum: Bir SSK emeklısi olarak Emekli Sandığf na tabi bu
-*<}\ef' karumda ç'alışmav irüâ^Iarsaın. slgortadan aldığım emek-
li ay lığım kesilir mi' (E. R.)
Yanit: Sosyal guvenlık kurumlannın emekli aylığı bağlama koşul-
lan degışık olduğu gıbı, aylıkJann kesilmesini gerektıren koşullar da
değışıktır Bu konuda TC Emekli Sandığı Yasası ıle Sosyal Sıgorta-
lar Yasasf nda ongorulen uygulamalar bırbınyle çelışmektedır
5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası'nın 99 maddesıne gore
"Emekli, adi malulluk. vazife malullûğu, dul veya yetim aylı-
ğı, son hizmet zammı alanlardan hiçbir şarta bağlı olmaksızın
emeklilik hakkı tanınan vazifelere tayin edilenlerin aylıklarının
tamamı, bu %azifelere tay inlerini takip eden aybaşından itibaren
kesilir."
Aynı yasanın bu kez. Ek 11 maddesı uyannca
"TC Emekli Sandığı Kanunu'na tabi daire, kurum ve ortak-
lıklar ile bunların Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi işyerlerin-
de emekliliğe tabi olmayan ücretli, geçici kadrolu ve>a yevmiye-
li hizmetlere tayin edilen emeklilerin buralarda çalıştıkJarı su-
rece emekli aylıkları kesilir."
TC Emekli Sandığı'ndan emekli olanlar yeniden, Emekli Sandı-
gı'na bağlı bır kurumda Emekli Sandığı ıştırakçısı ya da SSK sigor-
talısı olarak gorev aldıklannda, Emekli Sandığı'nın bağladığı emek-
li ayhklan kesıhr 506 sayıh Sosyal Sigortalar Yasası bu konuda bır
kısıtlama getırmemıştır Yasa. SSK'den yaşlılık ayhklan alanlann.
gerek kamu kesımınde. gerekse ozel kesımde ve SSK kapsamında
sıgortalı çalışmalan durumunda, yaşlılık aylıklannın kesilmesini,
sıgortalının ısteğıne bırakmıştır SSK'den yaşlılık aylığı alan bır sr-
gortalı. TC Emekli Sandığı ıştırakçısı olarak çalıştığında aylığı ke-
sılmez Bu sıgortalı bu kez, kamu y a da ozel kesımde ve SSK sigor-
talısı olarak çalıştığında, ısterse aylığını kestınp butun sıgorta kol-
lanna bağlı olarak \e yuzde 14 oranında sıgorta pnmı odeyerek ça-
lışabılır. ısterse aylık ucretlennden (tavan sının aşmamak koşulu
ıle), yuzde 6 (altı) oranında Sosyal Guvenlık Destek Pnmı odeyerek
aylığını kestırmeden çalışabılır Aylığını kestırerek çalışanlann bu
çalışmalan yenı bağlanacak aylıklannda goz onune alınır Yeniden
hesaplanan aylık. eskı aylıktan fazla olursa yenı aylık az olursa yı-
ne eskı a\ lık bağlanır Yargı konuya açıklık getırmıştır
"Özet: Sosyal Sigortalar Kanunu'na gore yaşlılık sigortasın-
dan ay lık alanlann Emekli Sandığı Kanunu'na tabi bir yerde ça-
lışmalan, yaşlılık aylıklannın kesilmesini gerektirmez."
(Yargıtay 10 Hukîık Daıresı, 20 9 1994 Tanh. 1994 10379 Esas
\el994 16510 Karar)
Kısaca, SSK emeklısi olarak TC Emekli Sandığı kapsamında ış-
tırakçı olarak çalışmanız, SSK'den aldığınız yaşlılık aylığınızın ke-
sılmesıne neden olmaz
HAYVANLAR ts\ı\H GLLGEÇ
KİM KİME DUM'D-ÜMA ttihicâktd'türk.tiet
HARBİ SEMİHPOROY
K.4DİRLİ ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Davacılar Ibrahım Akarsu \e arkadaşlan \ehllen A\ Gullü Güver-
cın tarafından davalılar Avşe Hatuno|lu, Avşe Varlı ve arkadaşlan
atevhlenne açılan tapuıptalı ve tescıl davastmnmahkememızdenyapı-
lan duruşmasında venlen ara karan gereğınce,
Dava konusu ver olan Kadırlı ılçesı (Sumbas) Akdam köyü 32 par-
sel sayılı taşınmaza tapu ıptalı ve tescıl davası açılmış olup, davalılar-
dan Hacer Varlı Fev zı Varlı tum aramalara ragmen bulunamamış olup,
adı geçen davalılann ılan tanhmden itibaren duruşma gunu olan
02 02 1999 gûnune kadar bızzat mahkemeve gelmelen v ey a kendılen-
nı bır vetalle temsü ettırmelen duruşmaya gelmedıklennde veya ken-
dılennı bır vekılle temsıl ettırmedıklennde yargılamanın gıyablannda
vapılarak karar venleceğı hubusu meşruhatlı davetıye yenne kaım ol-
mak uzere ılan olunur 26 11 1998 ' Basın 62398
BLLUT BEBEK JVI'JMYÇIFTÇI
Kırın-tı izhmâiyo ki:
TARİHTE BUGÜN MLMTAZ ARIKAIS 14 Aralık
CEYHAN İŞ MAHKEMESİ
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Savı 1996/59-49
Davacı SSK Gen Mud vekılı tarafından davalı Mustafa Özbolat
alevhıne açılan R tazmmat davasında Davacının davalı aleyhıne açtı-
ğı da\ anın kısmen kabul kısmen reddıne, bov lece 23 254 549 TL ala-
cağm 21 9 1994 tanhınden itibaren yasal faızı ıle bırhkte, aynca
17 030 054 TL mahkeme masrafı ve vekâlet ucretı ıle 837 163 TL nıs-
bı ılam harcımn da davalıdan tahsılıne karar venlmış olup, ışbu ılamın
teblığınden itibaren davalı Mustafa Ozbolat tarafından 10 gun ıçensın-
de temyız edılemsı, aksı takdırde karann kesınleşeceğı, 7201 sayılı
Teblıgat Kanunu'nun ılgılı raaddelen gereğınce kesınleşeceğı ılanen
teblıB olunur 16 10 1998 Basın 52729
ÜMAN VON SANDSRSISRNBULDA
1313'm 8UGUN, ALMAH GENERAU UMAN VOU
SANOEHS, OSMANLI iTTIHAr V£ TBKAKKİ YÖN£_
TİUlNtN ÇA6RISI UZERlNE, OdOüOA HEFOGM-
LAR YAPMAK IÇIN ISTANBUL'A GELÛt. ALMAN.
VA'HtN ÜMLU GENERAILBGIUOEN OLAN U-
UAN VOU SANDE£St B£$ YILUK glR DÖNEM
IÇJU ÇŞ&filLMtŞri. ONCE, T KOLDRDU KOMU-
TANUSI 'UA ATHNACAK, AHCAK ALMANYA,
Ü Ğ C M ) AC ) ÇJKARIN-
CA, OSMANLl füJ/cUMET/ O£, 4NLAÇM4££g£ĞJfJ-
CB BtR ÛST /SÛTSSVB, MûŞlRU6E(M4EEfXL)
Yüteseusc£icrf- EĞITJMCI CU/HSAK GELCHĞI
HAU>£,Z.OaMYA SAVAÇfHlN 8AÇLAMASIY-
LA,IU(IN ÇANAKkALE'DErSONKAMFHJSTİNt*.
ÇOK ETKlN KOMUTANLHOA&İ GeHBCBtrHt
GÖRÜŞ
NURAN ATAHAN
Önce Zîhniyet Devrimi Gerek
Hepımız her gun yargının tıkandığından, lyı ışlemedı-
ğınden, yargı bağımsızlığının olmadığından, insanlann yar-"
gıya guvenının kalmadığından soz edıyor ve sureklı şı-^
kâyet edıyoruz Çozumu ıse çoğunlukla yasalarda, do-,
nanım eksıklıklennın gıderılmesınde anyoruz Yasalar-
dakı eksıklıkler, teknık ımkânsızlıklar, ekonomık guçluk-
ler, eğrtım eksıklıklerı vardır, doğrudur Bunlar suratlegı-
derılmelıdır, ama acaba olay sadece bunlann gıderılme-
sı ıle duzelebılecek mıdır^
Bunun cevabı tek kelımeyle 'hayır'dır Ne hâkım-sav-'
cı temınatının tam olarak sağlanması, ucretlennın arttı-
rılması, bınaların lyıleştırılmesı, meslek ıçı ve oncesı eğı->
tım ne de yasaların değıştınlmesı, sağlıklı ve hızlı sonu-
ca ulaşılması ıçın yeterlı değıldır Önce tum toplumun,,
her kesımı ve her ferdı ıle çıfte standartsız duşunme ve
gerçekten yargının hızlı ve lyı ışlemesı ve adaletın sağ-
lanması konusunda, samımı olarak ıstek duyması, ka-'
rarlı davranması ve uzerıne duşenı yapması gereklıdıri
Kışının kendısı ıle ılgılı olmayan olayda duyarsız davra-
nırken, kendısı soz konusu olduğunda, tamamen kendî)
açısından değerlendırme yaptığı ve obıektrf knterlerden
uzaklaşıp çıfte standartlı anlayışla davranmasının yer-ı
leştığı, her kışı ve kurumun olaylara ışıne geldığı gıbı yo-
rum yapma anlayışının hâkım olduğu bır toplumda, ıs-^
tedığınız kadar mukemmel kuralları ve teknıklerı getırın,
sonuç aynı kalmaya mahkûmdur
Ceza yargılamasına bakıyoruz, ceza yargılaması usu-
lunu duzenleyen Ceza Muhakemelerı Usulu Kanunu
mevcut halıyle tam olarak uygulanıyor mudur dersınız?
Hayır. Yıllardır alışılagelmış bır pratık yargılama usulu var-)
dır Artık o kadar benımsenmıştır kı bu usul, kımsenın
aklına CMUK'a bakmak da gelmez, ıtıraz etmek de gel-
mez, ışler oylesıne yurur gıder, ama şıkâyete geldı rru
hepbırağızdansoylenılır Çunku onemlı olan 'erktr Kım-'
se kendı erkının elınden gıtmesını ıstemez Vatandaş
da, polıs de, savcı da, avukat da, hâkım de herkes olay-
lar uzennde ıstedığı gıbı hareket serbestısı olsun, ken-
dı anlayışına gore olaylann değerlendınlmesı mumkuıt
olsun, bu konudakı ozgurluğu elınden gıtsın ıstemedığp
ıçın soylense de daha otesını yapmaz Turkıye'de ceza
yargılamasında sorunlann başında, hazıriık ıncelemesı-,
nın yeterınce yapılamaması, yetennce teknık delıl top-
lanmaması, delılden faıle değıl, ıkrardan faıle gıdılmes^
ve hukuka aykın delıl toplama, ınsanların ıfade ettıklerı-
nın hıçbır aşamada aynen kayıtlara geçırılmemesı, ek->
sık soruşturma ıle davaların açılması, tanıkların duruş-'
malarda ıddıa ve savunma tarafından bızzat sorguya
çekılememesı ve sonuçta ışlenn uzaması ve sonuçlara
sağlıklı ve suratlıce gıdılmemesı gelır t
Şıkâyet ıçın, tanıklık ıçın ya da suçlanarak karakola gı-
dersınız, anlatır, anlatırsınız, sonunda daktılo başındakı
(şımdılerde bılgısayaıiar daktılo olarak kullanılır oldu) bır
memur, sızın anlattıklannızı kendı yorumuyla tık tık da
tıktık yazar Savcıya gelırsınız, anlattıklannız brttıkten son-»
ra ya da aralarda savcı tekrar ederek daktıloda kâtıbıne^
yazdtnr Mahkemeyeçıkarsınız Mağdur, sanık, tanık, sav-,
cı, avukat, kım olursanız olun tum anlatılanları mahke-
me başkanı (yargıcı) tekrarlayarak, 'yazkızım' deyıp dak-<
tılodakı kâtıbıne yazdırır Hepınızın değışık zamanlarda
değışık yerlerde başından geçenler olmuştur Karakol-,
da polıs yazdınrken mudahale etmek ıstersenız dılınızırr
ucuyla "Ben oyle ıfade etmedım, şoyle ıfade ettım" dı-^
yecek olursunuz, azan ışrtırsınız, "Bana güvenmıyormu--
st/n'" dıye Keza savcılıkta ya da mahkemede de ben-
zen olur Sızın anlattıklannız gereklı teknık yontemlerl^
anlattığınız anda aynen zapta geçmedığınden, anlattık-
lannızı tekrarlayarak zapta geçıren kım olursa olsun veı
hafızası, algılaması, dıkkatı ne kadarguçlu ve durust olur-
sa olsun sızın ıfadenızın eksıksız yazılmasına ımkân var
mıdır^ Nıtekım daha çok zaman kaybedılmekte ve tah-.
kıkatlar uzamaktadır Çunku tekrar soz konusudur Sı-j
zın ıfadelerınız aynı anda (orneğın steno ıle, gerektığın-|
de vıdep |le de) tespıt edılse hem değışık anlatımlar ola-^
maz hem de daha az zaman kaybı olur Ama tabiı btı-
nun sakıncası sanık-tanık-muştekı-polıs-savcı-yargıç-avu-
kat, anlatılanlann aynen zapta geçtığı halıyle bağlı kalı»
ve oradan gerçeğe ulaşmak zorundadır Tabıı gerçeğe
ulaşılmak ıstenıyorsa
v
,
Ceza Yargılaması Usulu Kanunumuz, dunişmalarda
tarafların (kursude oturduğu halde savcı da taraftır) ta-<
nıklarını hazır edebıleceklennı ve bunun kurallannı du-,
zenlemıştır Buna gore, hazır olan tanıklara (tarafların or-
tak talebı halınde) kımın tanığı ıse once o soru sorar, son-
ra karşı taraf soru sorar (çapraz sorgu) Mahkeme yar-
J
gıcı da gerek gorurse soru sorar Ama bızde savcının da'
avukatların da tanığa dırekt olarak soru sorma ımkânı
tanınmaz Sorunuzu yargıç uygun bulursa bızzat kendı-
sı, kendı anladığı şekılde sorar ve CMUK'a rağmen yık
lardır bu boyle uygulanagehr "»
Hazıriık soruşturmasını yurutmek savcının gorevıdır.
Ama bakarsınız hıçbır hazıriık soruşturması savcılar ta-
rafından yurutulmez Savcılar ışı emnıyete havale et-
mıştır Işler çoktur ya Işkence, fena muamele, huku-
ka aykın delıller toplandığı konusunda şıkâyetler ayyu-
ka çıkmış, Avrupa Insan Haklan Mahkemesı'ne ulaş-
mış, bu konuda Turi<ıye mahkûmıyetler almış ve adımız
1
ışkence yapan ulkeye vardırılmıştır Her turlu teknık ım-
kâna ve aslında eğıtımlı kadrolara da sahıp olduğumua
halde bır turlu bunlar uygulanmaz ve hâlâ Osmanlı'dan
kalma yontemler geçerlılığını korur Nasıl korumasın kı '
Başı sıkışan vatandaş şıkâyet ettığı zanlının 'sıkıştınla-
rak' gerçeğe ulaşılması gerektığını duşunur, kendı yakı-
nı 'sıkıştınldığında' ıse feryat ederse, ışkence gorduğu-
nu soyleyen sanık çıkanldığı adlı mercılerde gorevlı her-
kes tarafından gorulduğu halde hıçbır şey yapılamıyorJ
sa ve kara kaplı kıtaplarda hukuka aykın delıl elde edw
lemeyeceğı, bu delıllenn geçersızlığı, bu şekılde alınan
ıfadelerın cezaya esas alınamayacağı yazdığı halde bu
ıfadelere gore kararlar çıkabılıyor ve en ust mahkeme-
lerce de bu kararlar tasdık edılıyor ıse hangı kanun de-
ğışıklığı, hangı teknık ve ekonomık ımkânlar bu aksak-*
lıkiarı duzeltebılır'' Yargıdakı bu durum hemen her ko-
nu ve kurumda da yaşanmıyor mu sızce? Bu nedenle
bızce en gereklı olan once topyekûn zıhnıyet devnmı'
BULMACA SEDAT YAŞAYAN.
1 2 3 4 5 6SOLD\fs SAĞA:
1/ Kuçuk ve tatlı
bır karpuz cınsı
2/ Yûnden dövu-
lerek yapılan ka-
lın ve kaba ku- 3
maş. Aydınılın-
de. ulusal park
olarak korumaal-
tına alınmış yan-
mada 3/ Bır tur
otomobılyanşı
Evrensel alıcı
olan kan grubu
4/ Bır cetvel tu-
rü "Şu dünya-
nın — ımış kapısı / Gel-
dı geçtı ak günümun he-
ptsı" (Karacaoğlan) Es-
kı Mısır'da guneş tannsı
5/Çokın vekabaşey
6/Yelpazeyı andıran yap-
raklarından elde edilen
lıfler hasır yapımmda kul-
lanılan gorkemlı pahnı-
ye II Bm metrenm kısa 7
yazılışı Çıplak vücut
resmı 8/Mantıkta, öner-
tılennın bın ya da her ıkı-
sı kanıtıyla bırhkte ılen sûrûlen tasım 9/ Istenılen nıtelık-
len taşıyan Yuksehne. yucehne .
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Gazıantep yoresıne ozgü bıj
tur cığer yemeğı 2/ Bır anlatımı oluşturan sozcuk ya da tum,-
celenntumü DoğuAnadolu'dakullanılanbırtürküçukzur-
na 3/Tıcaret eşyası Hollanda'nın plaka ışaretı Atasozt
lenne dayanan dıdaktık Çın şıın 4/ Çıpura'nın boyu ld
cm'ye kadar olan gençlenne venlen ad 5/ Uygur hukum1
darlanna venlen san Ilgıekı 6/Bırsoruekı Sevgıdeve}
fasız davranma 7/ Bır goz rengı Tıp dılınde ıdrar salgısu
nın azalmasına venlen ad 8/ Eskı dılde bulut Yabancı 9/
llkelbırsılah Rumlannkutsalsaydıklankaynakyadapına^