14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14ARALIK 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Tekstıl başta ylmak uzere, çeşıtlı sektorlerde aşandığı ılerı nınden krız uzerıne ış çevrelerınden hemen bır onerı geldı "İşçi çıkarmayalım, haftahk çalışma süresini 45 saatten 30'a indireiim." Bu onerı ashnda krızı "emeğeyükleme"nm damskası olmor Gelın 10 ışçmın çahştığı bır tekstıl ış\ erını ornek alarak bır hesap yapalım Tekstıl ışkolunda ışçılerın ortalama ay lık net maaşı 45 mılvon lıradır Yanı ışçılerın haftada 45 saat, ayda 180 saat çalıştıkları duşunulurse, saat ucretı 250 bın lıradır Tekstıl ışkolunda toplusozleşmeler gundemdedır Toplusozleşme ıle ışçılerın ucretlerıne yuzde 60 dolavında zam \apıldığını \arsayahm Bu durumda, 250 bın lıralık iaat ucretı 400 bın lırava, haftahk 45 saatten ayda 180 saat çalışan bır ışçının avlık net maaşı ıse 72 mıhon lıraıa çıkacaktır îşyerınde "10" ışçının çalıştığmı ongordugumuzegore a\lık toplam "1800" çalışma saatı karşılığında ışıerentn ışgucu malıyetı "720 milyon" lıradır Işyerenlerın kurtuluş yolu olarak gosterdıklerı "haftahk iş saatinin 30 'a düşürülmesi " durumunda ne değışıyor bır de ona bakahm Saat ucretı 400 bın lıra olan ışçı, bu durumda Krizi emeğe yiiklemenin daniskası a\da 120saat çahşacağından a\lığı 48 mılvon lırava duşecektır lş\erınde 10 ışçı çalıştığını goz onune alırsak ayda toplam 1200 saat çalışılmış olacaktır Uretımı duşurmek ıstemeyen ışveren ayda 1800 saatlık çalışma suresıne ulaşabılmek ıçın gerıve kalan 600 saatı doldurmak amacıvla 5 ışçı daha ışe alacaktır Yenı 5 ışçının her bırıne de ayda 120'şer saat çalışma karşıhğı 48 mıhon Gokyuzu Ankara da untversıte oğrencılerı 15 gunde bır yayımlanan "Gökyüzü"adlı bır gazete çıkarıvorlar Oğrencı gazetesı yada dergısı dendı mı, nedense asık vuzlu yayınlar anlaşıhr Gokvüzu, öyle değıl Hem oğrencı sorunlarmı ışlıyor, hem sanata, hem çevre sorunlarma yer ayırıyor Savfalan arasında film eleştırılerı, dunyadan ızlenımler, satranç bıle yar Gokyuzu 'nun şımdne değın çıkan savıları, adına yakışır bır çızgıyı ızlıyor lıra \erecektir Sonuçta ışveren ıçın hıçbır değışıkhk olmayacaktır Çunku, ışyerındekı ışçı sayısı 5 artmış olmasına karşın "1800" çalışma saatı karşılığında ışverene yansıyan t ışgucu malıyetı vıne ayda "720 milyon" lıra olacaktır Yanı ışvenndekı uretım eskısı gıbı tıkır tıkır surerken ışverenın cebınden çıkan para aynı duzevde kalacaktır îşçılerın durumuna gelınce 10 ışçı daha az çalışacak, 5 ışçıye daha ış kapısı açılacak, ama ışçılerın ucretlerı duşecektır Bır başka anlatımla, 10 ışçı 5 yenı arkadaşlanmn ışsız kalmamasmı sağlama pahasına, onlarla bırhkte duşuk ucretı paylaşacaklardır Hem de toplusozleşme ıle ucretlerıne vuzde 60 dolavında zam vapılmasına karşın Saat ucretlerı haftada 45 'ten 30 saate ınmesı oncesı ayda 45 mılvon lıra alan ışçıler, bu kez 48 mılvon lıra ıle geçınmeye çahşacaklar, bır başka dey ımle ucretlerı "dondurulacak"tır tşın ozu şu Kureselleşmenın Turkıye'ye vuran krız dalgalarını tum dunyada olduğu gıbı yıne emekçıler ustlenecektır1 Uçuklar, lıberal solcular, enteller! Gun sızın gununuz, hep bırhkte hançerelerınızı yırtın "Yaşasın küreselleşme, yaşasın özgürleşme..." Eskı TİSK Başkanı Halit Narin 'ın gazetelere, televızyonlara yansıyan yakınmalannı ızleyınce SBF oğretım uyesı Prof Dr Alpaslan Işıklı mn aklına 198O'lı vıllarduşmermış "12 Eylül darbesi olduğunda Sayın !\arin, 'Bugune kadar ışçıler guldü, bu ağladık. Bundan sonra onlar ağlavacak bız güleceğız' yönünde açıklamalar yapmıştu Bu sözler, 12 Eylül'ün ortamım hazırladığı ve Turgut Ozal'ın başını çektiği neoliberal dayatmalann kendileri açısından mutlu bir dönem başlatacağt beklentisini ortaya koyuyordu. Halbuki, neoliberal Giiler misin, ağlar mısın? dayatmalann amaçladığı dünya, 19. yüzyıl vahşı kapitalizmini yeniden diriltmekten başka bir şey değildi. Esnekleştirme adı altında ısverenler, iş hukukunun ve sosyalpolıtika önlemlerinin sınırtamalarının dışma önemli ölçüde çıkabildiler. Esneilik, işverenlerin işçi çtkarmada ve ücretleri belirlemede sınırsız özgürlüğe sahip olması anlamında algüandı ve uygulandu Bugün göriilüyor ki, bütün bunlar bıle sınai sermayeyi tatmine yetmemiştir. Sayın Narin, kısa bir süre önce iki bankanın altı aylık kârının 100 en büyuk işletmenın kârlarınm toplammdan dahafazla olduğu nu, mali sermayenin, daha da önemlisi spekülaüf sermayenin kendilerini silip süpüren birgüç kazandığım feryat ederek açıkladt." Işıklı, uretmeyen, ıstıhdam varatmayan bır kazanç tûrünun, "kumarhane ekonomisi"mn sınat sermayeyi de çokerttığmın, sıkıntıya duşurdüğunünferyat edenler tarafından şımdıye değın algılanamadığının altını çızıp şu uyarnı yapıvor "Kimi çevreler, sendikacıhğın sonugeldi diye seviniyorlar. Gerçekte başka birşeyitı sonu gelmiş görünüyor: Sendikacdığı sağlayan işçi-işveren Uişkileri son buluyor. Bu Uişkilerin tarafı olan sanayici-ışletmeci tipi işveren tarih sahnesinden silinmek isteniyor. Bütün bunlar devlet müdahalesınden sıynlmış piyasa güçlerinin dizginlerini koparmısçasına büyümesinin sonucu olarak beüriyor." Haydı bakahm, güler mısın, ağlar mısın' MAI tartışması bitti mi?OECD Bakanlar Konsevı 3 Aralık ta Parıs 'te yaptığı toplantıda "sermayenin evrenselanayasası" olarak nıtelenen Çok Taraflı Yatırım Anlaşması (MAI) müzake- relennden yazgeçılmesı kararını aldı MAI karşıtları açısından bu karar "umut veri- ci"olabûır Ama umuda kapılmak ıçın çok erken olduğu da bır gerçek Çunkü OECD mn konuva ılışkın açıklamasmda şu noktaya vurgu vapıldı "OECD üyele- ri, uluslararasıyatırım kuralları için du- yulan ihtiyaç konusunda bir kez daha mutabık kalddar." Vedemekbu°Ktsaca, "MAl'ninöngör- düğü ve sermayeye tümüyle özgürlükta- ntyan bir uluslararası metinden vazgeç- medik" demek Turkıye MAI Karşıtı Çalışma Grubu Sozcusü Gaye Yılmaz 'ın yorumu da bu yonde "OECD 'nin böyle bir karara var- mast, tümüyle kendi iç işleyişinden kay- naklanıyor. OECD 'ye üye 29 ülkenin ta- mamının katılmadığı toplantılar, müza- kere nitehği taşımıyor, sadece gayri res- migörüşmestatüsünde kaltyor. Bu neden- le, OECD Bakanlar Konseyi, gerek 20 Ekim'de, gerekse 3 Aralık'taki toplantı- larda tam katılım sağlanmadığı için MAI'nin OECD 'de kabul edilemeyece- ğiniaçıklamak zorunda kaldu Ancak, ka- muoyuna duyurulan yazılı metinde ulu- sötesiyaünmlann acilen çok taraflı bir disipline kavuşturulmak zorunda oldu- ğu belirtilıyor. Buradan da anlaşılacağı üzere, MAI'ninyürürlüğegirmesinden ke- ünlikle vazgeçilmemiş. Görüşmelerin çe- şitli örgüüerin çatısı altında çok dahagiz- liyürütüleceğinden eminiz," Yınede \İAI Karşıtı Koahsvon bu son gelışmeyı "MAl'ye karşı oluşturulan uluslararası toplumsal hareket açısından bir zafer" olarakgoruvor Ancak, avnıgruplar OECD \e ozellıkle de Dunya Tıcaret Örgutu nde- kı (WTO) gehşmelerı yakından ızleyecek ye benzer koşulları ıçeren bır çalışma ya- pılıp yapılmadığını denetleyecekler Bu- nunla da yetınmevecek MAI benzen lcu- resel tıcaret ve vatırım anlaşmalarına se- çenek oluşturmak üzere bır "Toplumlar Anayasası" hazırlama çalışmalannı sur- durecekler ÇALIŞANLARIN / SORULARI SORUNLARI YILMAZ ŞÎPAL SSK yaşlılık aylığmın kesilmesi koşulu Soru.'l zun yıllar bir kamu kuruluşunda SSK sigortalısı olarak çalıştıktan sonra, 1998'de bu kurumdan emekli oldum. Bu kez bir başka kamu kurumunda. ancak Emekli San- dığı'na tabi olarak göre\ alacağım. Bu konuda yaptığım araştırmalar sonucunda, emekli aylığımın kesilmesi ge- rektiğini so>lediler. Ornek olarak da görev alacağım bu kamu kurumunda Emekli Sandığı'ndan emekli olup si- gortalı olarak çalışan bir arkadaşın Emekli Sandığı'nın bağladığı emekli aylığının kesilmesini gösterdiler. So- •J rum: Bir SSK emeklısi olarak Emekli Sandığf na tabi bu -*<}\ef' karumda ç'alışmav irüâ^Iarsaın. slgortadan aldığım emek- li ay lığım kesilir mi' (E. R.) Yanit: Sosyal guvenlık kurumlannın emekli aylığı bağlama koşul- lan degışık olduğu gıbı, aylıkJann kesilmesini gerektıren koşullar da değışıktır Bu konuda TC Emekli Sandığı Yasası ıle Sosyal Sıgorta- lar Yasasf nda ongorulen uygulamalar bırbınyle çelışmektedır 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası'nın 99 maddesıne gore "Emekli, adi malulluk. vazife malullûğu, dul veya yetim aylı- ğı, son hizmet zammı alanlardan hiçbir şarta bağlı olmaksızın emeklilik hakkı tanınan vazifelere tayin edilenlerin aylıklarının tamamı, bu %azifelere tay inlerini takip eden aybaşından itibaren kesilir." Aynı yasanın bu kez. Ek 11 maddesı uyannca "TC Emekli Sandığı Kanunu'na tabi daire, kurum ve ortak- lıklar ile bunların Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi işyerlerin- de emekliliğe tabi olmayan ücretli, geçici kadrolu ve>a yevmiye- li hizmetlere tayin edilen emeklilerin buralarda çalıştıkJarı su- rece emekli aylıkları kesilir." TC Emekli Sandığı'ndan emekli olanlar yeniden, Emekli Sandı- gı'na bağlı bır kurumda Emekli Sandığı ıştırakçısı ya da SSK sigor- talısı olarak gorev aldıklannda, Emekli Sandığı'nın bağladığı emek- li ayhklan kesıhr 506 sayıh Sosyal Sigortalar Yasası bu konuda bır kısıtlama getırmemıştır Yasa. SSK'den yaşlılık ayhklan alanlann. gerek kamu kesımınde. gerekse ozel kesımde ve SSK kapsamında sıgortalı çalışmalan durumunda, yaşlılık aylıklannın kesilmesini, sıgortalının ısteğıne bırakmıştır SSK'den yaşlılık aylığı alan bır sr- gortalı. TC Emekli Sandığı ıştırakçısı olarak çalıştığında aylığı ke- sılmez Bu sıgortalı bu kez, kamu y a da ozel kesımde ve SSK sigor- talısı olarak çalıştığında, ısterse aylığını kestınp butun sıgorta kol- lanna bağlı olarak \e yuzde 14 oranında sıgorta pnmı odeyerek ça- lışabılır. ısterse aylık ucretlennden (tavan sının aşmamak koşulu ıle), yuzde 6 (altı) oranında Sosyal Guvenlık Destek Pnmı odeyerek aylığını kestırmeden çalışabılır Aylığını kestırerek çalışanlann bu çalışmalan yenı bağlanacak aylıklannda goz onune alınır Yeniden hesaplanan aylık. eskı aylıktan fazla olursa yenı aylık az olursa yı- ne eskı a\ lık bağlanır Yargı konuya açıklık getırmıştır "Özet: Sosyal Sigortalar Kanunu'na gore yaşlılık sigortasın- dan ay lık alanlann Emekli Sandığı Kanunu'na tabi bir yerde ça- lışmalan, yaşlılık aylıklannın kesilmesini gerektirmez." (Yargıtay 10 Hukîık Daıresı, 20 9 1994 Tanh. 1994 10379 Esas \el994 16510 Karar) Kısaca, SSK emeklısi olarak TC Emekli Sandığı kapsamında ış- tırakçı olarak çalışmanız, SSK'den aldığınız yaşlılık aylığınızın ke- sılmesıne neden olmaz HAYVANLAR ts\ı\H GLLGEÇ KİM KİME DUM'D-ÜMA ttihicâktd'türk.tiet HARBİ SEMİHPOROY K.4DİRLİ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Davacılar Ibrahım Akarsu \e arkadaşlan \ehllen A\ Gullü Güver- cın tarafından davalılar Avşe Hatuno|lu, Avşe Varlı ve arkadaşlan atevhlenne açılan tapuıptalı ve tescıl davastmnmahkememızdenyapı- lan duruşmasında venlen ara karan gereğınce, Dava konusu ver olan Kadırlı ılçesı (Sumbas) Akdam köyü 32 par- sel sayılı taşınmaza tapu ıptalı ve tescıl davası açılmış olup, davalılar- dan Hacer Varlı Fev zı Varlı tum aramalara ragmen bulunamamış olup, adı geçen davalılann ılan tanhmden itibaren duruşma gunu olan 02 02 1999 gûnune kadar bızzat mahkemeve gelmelen v ey a kendılen- nı bır vetalle temsü ettırmelen duruşmaya gelmedıklennde veya ken- dılennı bır vekılle temsıl ettırmedıklennde yargılamanın gıyablannda vapılarak karar venleceğı hubusu meşruhatlı davetıye yenne kaım ol- mak uzere ılan olunur 26 11 1998 ' Basın 62398 BLLUT BEBEK JVI'JMYÇIFTÇI Kırın-tı izhmâiyo ki: TARİHTE BUGÜN MLMTAZ ARIKAIS 14 Aralık CEYHAN İŞ MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN Savı 1996/59-49 Davacı SSK Gen Mud vekılı tarafından davalı Mustafa Özbolat alevhıne açılan R tazmmat davasında Davacının davalı aleyhıne açtı- ğı da\ anın kısmen kabul kısmen reddıne, bov lece 23 254 549 TL ala- cağm 21 9 1994 tanhınden itibaren yasal faızı ıle bırhkte, aynca 17 030 054 TL mahkeme masrafı ve vekâlet ucretı ıle 837 163 TL nıs- bı ılam harcımn da davalıdan tahsılıne karar venlmış olup, ışbu ılamın teblığınden itibaren davalı Mustafa Ozbolat tarafından 10 gun ıçensın- de temyız edılemsı, aksı takdırde karann kesınleşeceğı, 7201 sayılı Teblıgat Kanunu'nun ılgılı raaddelen gereğınce kesınleşeceğı ılanen teblıB olunur 16 10 1998 Basın 52729 ÜMAN VON SANDSRSISRNBULDA 1313'm 8UGUN, ALMAH GENERAU UMAN VOU SANOEHS, OSMANLI iTTIHAr V£ TBKAKKİ YÖN£_ TİUlNtN ÇA6RISI UZERlNE, OdOüOA HEFOGM- LAR YAPMAK IÇIN ISTANBUL'A GELÛt. ALMAN. VA'HtN ÜMLU GENERAILBGIUOEN OLAN U- UAN VOU SANDE£St B£$ YILUK glR DÖNEM IÇJU ÇŞ&filLMtŞri. ONCE, T KOLDRDU KOMU- TANUSI 'UA ATHNACAK, AHCAK ALMANYA, Ü Ğ C M ) AC ) ÇJKARIN- CA, OSMANLl füJ/cUMET/ O£, 4NLAÇM4££g£ĞJfJ- CB BtR ÛST /SÛTSSVB, MûŞlRU6E(M4EEfXL) Yüteseusc£icrf- EĞITJMCI CU/HSAK GELCHĞI HAU>£,Z.OaMYA SAVAÇfHlN 8AÇLAMASIY- LA,IU(IN ÇANAKkALE'DErSONKAMFHJSTİNt*. ÇOK ETKlN KOMUTANLHOA&İ GeHBCBtrHt GÖRÜŞ NURAN ATAHAN Önce Zîhniyet Devrimi Gerek Hepımız her gun yargının tıkandığından, lyı ışlemedı- ğınden, yargı bağımsızlığının olmadığından, insanlann yar-" gıya guvenının kalmadığından soz edıyor ve sureklı şı-^ kâyet edıyoruz Çozumu ıse çoğunlukla yasalarda, do-, nanım eksıklıklennın gıderılmesınde anyoruz Yasalar- dakı eksıklıkler, teknık ımkânsızlıklar, ekonomık guçluk- ler, eğrtım eksıklıklerı vardır, doğrudur Bunlar suratlegı- derılmelıdır, ama acaba olay sadece bunlann gıderılme- sı ıle duzelebılecek mıdır^ Bunun cevabı tek kelımeyle 'hayır'dır Ne hâkım-sav-' cı temınatının tam olarak sağlanması, ucretlennın arttı- rılması, bınaların lyıleştırılmesı, meslek ıçı ve oncesı eğı-> tım ne de yasaların değıştınlmesı, sağlıklı ve hızlı sonu- ca ulaşılması ıçın yeterlı değıldır Önce tum toplumun,, her kesımı ve her ferdı ıle çıfte standartsız duşunme ve gerçekten yargının hızlı ve lyı ışlemesı ve adaletın sağ- lanması konusunda, samımı olarak ıstek duyması, ka-' rarlı davranması ve uzerıne duşenı yapması gereklıdıri Kışının kendısı ıle ılgılı olmayan olayda duyarsız davra- nırken, kendısı soz konusu olduğunda, tamamen kendî) açısından değerlendırme yaptığı ve obıektrf knterlerden uzaklaşıp çıfte standartlı anlayışla davranmasının yer-ı leştığı, her kışı ve kurumun olaylara ışıne geldığı gıbı yo- rum yapma anlayışının hâkım olduğu bır toplumda, ıs-^ tedığınız kadar mukemmel kuralları ve teknıklerı getırın, sonuç aynı kalmaya mahkûmdur Ceza yargılamasına bakıyoruz, ceza yargılaması usu- lunu duzenleyen Ceza Muhakemelerı Usulu Kanunu mevcut halıyle tam olarak uygulanıyor mudur dersınız? Hayır. Yıllardır alışılagelmış bır pratık yargılama usulu var-) dır Artık o kadar benımsenmıştır kı bu usul, kımsenın aklına CMUK'a bakmak da gelmez, ıtıraz etmek de gel- mez, ışler oylesıne yurur gıder, ama şıkâyete geldı rru hepbırağızdansoylenılır Çunku onemlı olan 'erktr Kım-' se kendı erkının elınden gıtmesını ıstemez Vatandaş da, polıs de, savcı da, avukat da, hâkım de herkes olay- lar uzennde ıstedığı gıbı hareket serbestısı olsun, ken- dı anlayışına gore olaylann değerlendınlmesı mumkuıt olsun, bu konudakı ozgurluğu elınden gıtsın ıstemedığp ıçın soylense de daha otesını yapmaz Turkıye'de ceza yargılamasında sorunlann başında, hazıriık ıncelemesı-, nın yeterınce yapılamaması, yetennce teknık delıl top- lanmaması, delılden faıle değıl, ıkrardan faıle gıdılmes^ ve hukuka aykın delıl toplama, ınsanların ıfade ettıklerı- nın hıçbır aşamada aynen kayıtlara geçırılmemesı, ek-> sık soruşturma ıle davaların açılması, tanıkların duruş-' malarda ıddıa ve savunma tarafından bızzat sorguya çekılememesı ve sonuçta ışlenn uzaması ve sonuçlara sağlıklı ve suratlıce gıdılmemesı gelır t Şıkâyet ıçın, tanıklık ıçın ya da suçlanarak karakola gı- dersınız, anlatır, anlatırsınız, sonunda daktılo başındakı (şımdılerde bılgısayaıiar daktılo olarak kullanılır oldu) bır memur, sızın anlattıklannızı kendı yorumuyla tık tık da tıktık yazar Savcıya gelırsınız, anlattıklannız brttıkten son-» ra ya da aralarda savcı tekrar ederek daktıloda kâtıbıne^ yazdtnr Mahkemeyeçıkarsınız Mağdur, sanık, tanık, sav-, cı, avukat, kım olursanız olun tum anlatılanları mahke- me başkanı (yargıcı) tekrarlayarak, 'yazkızım' deyıp dak-< tılodakı kâtıbıne yazdırır Hepınızın değışık zamanlarda değışık yerlerde başından geçenler olmuştur Karakol-, da polıs yazdınrken mudahale etmek ıstersenız dılınızırr ucuyla "Ben oyle ıfade etmedım, şoyle ıfade ettım" dı-^ yecek olursunuz, azan ışrtırsınız, "Bana güvenmıyormu-- st/n'" dıye Keza savcılıkta ya da mahkemede de ben- zen olur Sızın anlattıklannız gereklı teknık yontemlerl^ anlattığınız anda aynen zapta geçmedığınden, anlattık- lannızı tekrarlayarak zapta geçıren kım olursa olsun veı hafızası, algılaması, dıkkatı ne kadarguçlu ve durust olur- sa olsun sızın ıfadenızın eksıksız yazılmasına ımkân var mıdır^ Nıtekım daha çok zaman kaybedılmekte ve tah-. kıkatlar uzamaktadır Çunku tekrar soz konusudur Sı-j zın ıfadelerınız aynı anda (orneğın steno ıle, gerektığın-| de vıdep |le de) tespıt edılse hem değışık anlatımlar ola-^ maz hem de daha az zaman kaybı olur Ama tabiı btı- nun sakıncası sanık-tanık-muştekı-polıs-savcı-yargıç-avu- kat, anlatılanlann aynen zapta geçtığı halıyle bağlı kalı» ve oradan gerçeğe ulaşmak zorundadır Tabıı gerçeğe ulaşılmak ıstenıyorsa v , Ceza Yargılaması Usulu Kanunumuz, dunişmalarda tarafların (kursude oturduğu halde savcı da taraftır) ta-< nıklarını hazır edebıleceklennı ve bunun kurallannı du-, zenlemıştır Buna gore, hazır olan tanıklara (tarafların or- tak talebı halınde) kımın tanığı ıse once o soru sorar, son- ra karşı taraf soru sorar (çapraz sorgu) Mahkeme yar- J gıcı da gerek gorurse soru sorar Ama bızde savcının da' avukatların da tanığa dırekt olarak soru sorma ımkânı tanınmaz Sorunuzu yargıç uygun bulursa bızzat kendı- sı, kendı anladığı şekılde sorar ve CMUK'a rağmen yık lardır bu boyle uygulanagehr "» Hazıriık soruşturmasını yurutmek savcının gorevıdır. Ama bakarsınız hıçbır hazıriık soruşturması savcılar ta- rafından yurutulmez Savcılar ışı emnıyete havale et- mıştır Işler çoktur ya Işkence, fena muamele, huku- ka aykın delıller toplandığı konusunda şıkâyetler ayyu- ka çıkmış, Avrupa Insan Haklan Mahkemesı'ne ulaş- mış, bu konuda Turi<ıye mahkûmıyetler almış ve adımız 1 ışkence yapan ulkeye vardırılmıştır Her turlu teknık ım- kâna ve aslında eğıtımlı kadrolara da sahıp olduğumua halde bır turlu bunlar uygulanmaz ve hâlâ Osmanlı'dan kalma yontemler geçerlılığını korur Nasıl korumasın kı ' Başı sıkışan vatandaş şıkâyet ettığı zanlının 'sıkıştınla- rak' gerçeğe ulaşılması gerektığını duşunur, kendı yakı- nı 'sıkıştınldığında' ıse feryat ederse, ışkence gorduğu- nu soyleyen sanık çıkanldığı adlı mercılerde gorevlı her- kes tarafından gorulduğu halde hıçbır şey yapılamıyorJ sa ve kara kaplı kıtaplarda hukuka aykın delıl elde edw lemeyeceğı, bu delıllenn geçersızlığı, bu şekılde alınan ıfadelerın cezaya esas alınamayacağı yazdığı halde bu ıfadelere gore kararlar çıkabılıyor ve en ust mahkeme- lerce de bu kararlar tasdık edılıyor ıse hangı kanun de- ğışıklığı, hangı teknık ve ekonomık ımkânlar bu aksak-* lıkiarı duzeltebılır'' Yargıdakı bu durum hemen her ko- nu ve kurumda da yaşanmıyor mu sızce? Bu nedenle bızce en gereklı olan once topyekûn zıhnıyet devnmı' BULMACA SEDAT YAŞAYAN. 1 2 3 4 5 6SOLD\fs SAĞA: 1/ Kuçuk ve tatlı bır karpuz cınsı 2/ Yûnden dövu- lerek yapılan ka- lın ve kaba ku- 3 maş. Aydınılın- de. ulusal park olarak korumaal- tına alınmış yan- mada 3/ Bır tur otomobılyanşı Evrensel alıcı olan kan grubu 4/ Bır cetvel tu- rü "Şu dünya- nın — ımış kapısı / Gel- dı geçtı ak günümun he- ptsı" (Karacaoğlan) Es- kı Mısır'da guneş tannsı 5/Çokın vekabaşey 6/Yelpazeyı andıran yap- raklarından elde edilen lıfler hasır yapımmda kul- lanılan gorkemlı pahnı- ye II Bm metrenm kısa 7 yazılışı Çıplak vücut resmı 8/Mantıkta, öner- tılennın bın ya da her ıkı- sı kanıtıyla bırhkte ılen sûrûlen tasım 9/ Istenılen nıtelık- len taşıyan Yuksehne. yucehne . YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Gazıantep yoresıne ozgü bıj tur cığer yemeğı 2/ Bır anlatımı oluşturan sozcuk ya da tum,- celenntumü DoğuAnadolu'dakullanılanbırtürküçukzur- na 3/Tıcaret eşyası Hollanda'nın plaka ışaretı Atasozt lenne dayanan dıdaktık Çın şıın 4/ Çıpura'nın boyu ld cm'ye kadar olan gençlenne venlen ad 5/ Uygur hukum1 darlanna venlen san Ilgıekı 6/Bırsoruekı Sevgıdeve} fasız davranma 7/ Bır goz rengı Tıp dılınde ıdrar salgısu nın azalmasına venlen ad 8/ Eskı dılde bulut Yabancı 9/ llkelbırsılah Rumlannkutsalsaydıklankaynakyadapına^
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear