23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 KASIM 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Uygulamaya erken geçilmesiyle dışa bağımlılığm artacağına dikkat çekildi Haçta patent tarbşmasıİstanbul HaberServisi -1 laçta pa- tent uygulamasınm yürürlüğe gir- mesme çok kısa bır süre kala tartış- malaryoğunlaştı. Bazı hekimler, 1 Ocak î 999 tarihınden itibaren yü- rürlüğe girecek olan Patent Yasa- sj'nın yerli ilaç sanayisinın sonu olacağını belirtırken bazılan kalite- yi arttıracağını savunuyor. lstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Avnı- pa Hukuku Araştırrna ve Uyjgulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. UnalTe- kinalp ise yasanın 2005 yılında de- ğıl de 1999'da yürürlüğe gırmesi- nın Türkıye'nin geçiş süresı hakla- nndan bilinçli olarak vazgeçmesi olduğuna dikkat çekiyor. lstanbul Tabıp Odası tarafından hazırlanan "Hekim Forumu" adlı dergıde ilaçta patent uygulamasınm Türkiye'ye yararlan ve zararlan çok yönlü olarak tartışıldı. lstanbul Ta- bıp Odası, ilaçta dışa bağımlılığm ve tekelleşmenin fiyatlan arttıraca- ğını vurguluyor Ulusal ilaç politıkası ıçın müca- dele edilmesini isteyen lstanbul Ta- bip Odası, "Kullandığımızilaçlann büyük kısmı yerli ilaç sanayisince üretilmekte. Yerli ilaç sanayisi he- nüz istenen düze\ de olmasa da akıl- cı ulusal politikalaria ülke gereksini- mini karşılar durunıa gelebilir" gö- rüşünü savunuyor. lstanbul Eczacı Odası Başkanı Erkan Önsd, yasa- nın 1999 yılında kabul edılmesının yerli ilaç sanayisinın sonu olacağı- nı vurguluyor. Dr. Nuriye Ortayb ıse böyle bır karann kamu çıkarla- n gözetilerek verilmesini ıstiyor. Deva Holding AŞ Yönetim Ku- rulu Başkanı Vasıf Topçu, kendile- rine yeterince zaman tanınmadığı- nı ıfade edıyor. Patentın yürürlüğe gırmesınden sonra fiyatlan kontrol etmenın mümkün olmayacağını sa- vunan Topçu, "tlaçlann fiyatlandı- nlmasında istismarlar göriUebiliyor. Olaya bu açıdan bakıldığında, pa- tent koruması müddeti icinde jene- rik ilaç üretiminin bu istisman ön- leyen bir rot oynadığı görülecektir" Ozan Ceyhun 'Türkiye'ye AB yolunda destek vereceğim' lstanbul Haber Servisi - Yeşıller Partisi'nın Avrupa Parlamentosu milletvekili Ozan Ceyhun, Türki- ye'nin de en az Almanya kadarde- mokratik olması özlemini dile ge- rirdi ve Avrupa Birliği üyesi olma- sı gerektiğıni söyledi. Partisinin yayın organı "Schragstrich" isimli derginin Kasım-Aralık 1998 sayısında ken- disiyle yapılan bir söyleşide, Yeşil politikacı Ceyhun, "Türkiye'de demokrasi için mücadele edenkri desteklejeceğini" belirtti. Ceyhun, Avrupa Parlamento- su'nda görev yaptığı sürece Türki- ye'de demokrasi ve insan haklan alamnda faalıyet gösteren kişi ve kuruluşlara onlann taleplerini din- leyerek ve onlann beklentilerine uygun olarak destek vereceğini ifade etti. Avrupa Parlamentosu'nun 2-3 Arahk'ta Brüksel'de yapılacak olan toplantısında "Swoboda Ra- poru"nun ve Türkıye'nin konu olarak ele alınması sırasında ilk konuşmasını da yapacak olan Ozan Ceyhun, AB ile Türkiye ara- sındala ilişkilerin acilen geliştiril- mesıni ıstedı. TekeVin taşınmasına tepkiTekel Geoel Müdüriüğü çahşanlan, genel müdûıiü- ğün Ankara'ya tastnması istemini dün düzenledikle- ri kitkset birgösteriyte protestoetnier. L'nkapanTnda- ki TekeiGenel Müdüriüğü önünde dün toplanan vak- laşık 50 ldşitik kamu çalışanı. "Ankara'ya gftmeyiz" rioganı atblar. KESK'e bağlı Tanm Gıda-Sen îstan- buiŞubesi üyeleri adınaaçıklama yapan başkan Gül- hasan Yıktınm, Tekel Genel Mtidüıİüğü'nün Anka- ra'ya taşınması halinde, tstanbul'daki nıemur ve iş- çüerinmağdurolacaklannıbetirttLBaşkan Y»khnm, Tekel'in,YüksekPlanlamaKurulu'nun 1994yıhnda aidtğı karar geregi Ankara'ya taşmacağmı anımsa- tarak bu karann venkjen gözden geciribnesini istedi. Yıldınm, 136 yüdır tstanbul'da halka hizmet veren Tekel Genel Müdürifiğü'nde çabşan 760 personetin taşınma$ı>1a birükte yerleşik düzenlerinin bozulma- sma ve aile\ asanüannın parçalanmasına neden ohm- maması gerektiğüıe dikkat çekti. Çafaşanlar, eyiem- lerini yasal platfornıda sürdüreceklerini ifade ederek sessizce dağıkülar. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) dıyor. Ankara Üniversitesi Tıp Fa- kültesi Farmakoloji ve Klinik Far- makoloji Anabilim Dah'ndan Prof. Dr. Hakkı Ayfaan, patentin yararlı olacağını savunuyor. Patentin kalı- te denerimi açısmdan yararlı olca- ğmı belirten Ayhan, "ülkemizde i- laç üretimi yapan fırmalar, ürettik- leri ilaçiarda kullandıklan aktif maddeleri orijinal \vya kopya oluşu- na bakmaksızuı u>gun gördükleri- ni herhangi bir kaynaktan temin edip kullanabilmekteler" diyor. Prof. Ayhan aynca, uzun bilımsel araştırmalar sonucu ortaya çıkan bır ürünün korunmamasmm yeni araş- tırmalar açısmdan zararlı olacağını kaydediyor. Hukukiboyutu Yerli ilaç Sanayicileri Derneği, sürenın 5 yıl erkene alınmasının i- laç tüketicilennin aleyhine olacağı- nı vurgulayarak karann gümrük bir- liği karanntn yanlış anlaşılması ne- deniyle değiştirildığini savunuyor. Prof. Ünal Tekinalp, "Vruguay Ant- laşmasT olarak bilinen TRJPS'e göre, Türkiye'nin geçiş süresı hak- kından vazgeçtiğine dikkat çekiyor. Türkiye'nin henüz kabul etmediği antlaşmaya göre 5-10 yıl gıbı geçiş süresinin öngörüldüğünü belirten Tekinalp, bu konuda şu görüşlere yer veriyor: "Eczacıhk ürünfi ve usullerine patent berab \erilmesini 1 Ocak 1999'da başlatan hüküm, GB karannın 8 No'lu ekinin mü- kerrer S. maddesi geregi olmayıp Türkiye'nin çok taraflı uluslarara- 9 bir antlaşmanın kendisine tamdı- ğj intikal hakkından tek taraflı ola- rak ve herhangi bir gereklilik bu- lunmadan feragab anlamına gel- mektedir." Patent nedir? Yaklaşık 15 yıldır tartışılan pa- tent konusu Haziran 1995 yılında çıkanlan Patent Hakiannın Korun- ması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlendi. Burada korumanın, ancak 1 Ocak 2005 yı- lında getırileceği belırtilirken 22 Eylül 1995'tebutarih 1 Ocak 1999 yılına çekildi. Patentin yürürlüğe girmesiyle birlikte yeni bir ilacın üretimi ve satışı ile ilgilı tüm hak- lar 20 yıl süre ile ılacı bulan t'irma ya da kişiye aıt olacak. ,.<...z>- HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Tanrrtanımazlık ve Yanltşhklar Üzerfne. "Atatürk ve Din" başlıklı yazı- dan sonra çok mektup geldi. Büyük çoğunluğu olumluydu. Ama özellikle bir tanesi, yanlış an- laşılabilecek bir anlatımım olduğu izlenimini veriyordu. _ Mektubun altındaki imza, Sayın Öget Öktem-Tanör'e artti. Çok saydığım ve sevdiğim, değerli bi- lim adamı Prof. Bülent Tanör de, altına kısa bir not eklemişti. "öget'in duygu ve düşüncelerini aynen paylaşıyonım". Söz konusu yazımın sonunda- ki şu tümceyi, gerek içerik gerek- se biçim olarak, şiddetle eleştiri- yorlardı: "Eğer Atatürk bugün yaşasay- dı, sadece laiklik düşmanlanyla savaşmazdı. Kanımca, Tanntanı- mazlığı marifetsayan biravuç en- tel bozuntusuyla da savaşırdı." Düşüncemin yanlış yorumlan- dığı anlaşılıyor. Laikliğe inanan her insan, elbet- te ki insanlann inançlanna ya da inançsızlıklanna da saygılı olmalı- dır. Dindarlık da Tanrıtanımazlık da, o seçimi yapanlann kendi ki- şisel sorunlandır. Kimsenin eleştir- me hakkı olamaz. Benim eleştirdiğim Tanrıtanı- mazlar değil; Tanntanımazlığı, la- iklik ya da Kemalizm adına savun- maya kalkanlardır.. Tanntanımaz- lığı laiklik ya da Kemalizm ile bü- tünleştirme çabasına girenlerdir... "Aydın" ile "enfe/"i birbirinden ayırmaya ne ölçüde özen göster- diğimi, bu köşenin okurlan çok iyi bilirter! ••• "Atatürk ve Din" başlıklı ya zıy- la ilgili iki de düzeltme geldi. Bilkent Üniversitesi _öğretim Görevlisi Sayın Ahmet Özer, ya- zıda değinilen olayla ilgili olarak üç noktayı vurguluyor: Bir... Atatürk'ün Trabzon'a geliş yılı 1926 değil, 1924'tür. İki... Meydanın adı Kavaklı de- ğil Kavak'tır. Üç... Okulun adı önceleri Mek- teb-i Mülki Idadi iken, sonra Trab- zon Sultanisi, en sonunda da Trabzon Lisesi adını almıştır. Emekli Orman Mühendisi Sayın Bahattin Bayraktaroğlu da, ay- nı düzeltmelere ıkı nokta daha ek- liyor. Atatürk'ün girdiği sınrftaki din dersihocasının Vasıf Hoca değil Ahmet Hamdi Efendi olduğunu söylüyor. Atatürk'ün yorumlan- masını istediği ayetin de "Inşirah Suresi" değil "Vettini vezeytini ve turisina" ayeti olduğunu savunu- yor. ••• Bazı yanlışlıklar vardır ki, istem dışıdır. Bazıları ise zaten yanüşlıktan çok yanlış anlamadır. Ama bazıları da kasıtfıdır. Yanlış olduklan biline biline yapılırlar... Ya bir gerçeği saklamak için ya da bir gerçeği ya da gerçekleri sap- tırmak için. Samih Nafiz Tansu'nun, "İki Devrin Perde Arkası"n\ daha lise yıllarımızda duymuştuk. Tansu gi- bi, o kitaba katkılan olan Galip Vardar da, Kabataş Lisesi'nin ta- rih öğretmenleri arasındaydı. Zamanında birçok baskısı ya- pılan kitabı, şimdi Sebil Yayınevi yeniden basmış. Abdülhamid aleytıindeki bölümlerı çıkararak.. Atatürk aleyhinde dip notlan ve if- tiralarekleyerek... Ve kanlı 31 Mart'ın ünlü Dervtş Vahdeti'si için kullanılan "softa" tanımlamasını "hoca"ya çevire- rek.. Emekli astsubay Sayın Halil Oduncu, bazj sayfalann fotokopi- sini yollamış. Haklı olarak büyük tepki duyuyor... Benzer bir tepki- yi, köşesinde Murat Bardakçı şöyle dile getirmişti: "Böyiesine hayasızca işlenmiş bir fikir cinayetini karşılıksız bırak- mayın! İki Devrin Perde Arkası 'na perde arkasında tecavüz eden ki- şilerden hesabını sorun!" Sayın Bardakçı, kitabın yazarla- rının mirasçılanna sesleniyordu. Ama ben aynı çağnyı, Kültür Bakanlığı'nın hukukçulanna yap- mak istiyorum. Cumhuriyetin temellerini yık- mak isteyenler.. bir zamanlar St. Exubery'nin "Küçük Prens" kita- bınaAtatürk karşıtı bölümlerekte- mişlerdi. Kimileri de "Kara Ki- fap'lannın orasına burasına Ata- türk'e küfürler sıkıştırmışlardı. Utanmazlıklara "dur" demek demokrasinin gereğidir! Demokrasi sahteciliği ve ahlak- sızlığı koruyamaz.. Eğer korur ya da göz yumarsa, onlar giderek de- mokrasiyi çürütürler. HER ŞEYE RAGMEN BIR DUŞ GERÇEK OLDU! • Güneydoğu Anadolu'da dünyanın en büyük öğnend kış kampını kurmak; • Atatürk Barajı'mn ömrünü uzatmak için Adıyaman'da dünyanın en büyük toplu ağaçlandırma ve erozyon kontrol çalışmasım yapmak; • Geride Üniversite Gençliği ve Mehmetçiğin omuz omuza diktiği milyonlarca fidan ve 12.200 kişilik amf itiyatrosuyla birlikte GAP'ın en büyük kültür merkezini bırakmak. Bu proje kendilerinden destek istenen bir çok kurum ve kuruluş tarafından ne yazık ki inandıncı bulunamamıştı... Verdikleri doğrudan maddi ve manevi destekle bu hayallerimizin gerçeğe dönüşmesini ve binlerce üniversite gencinin İstanbul - Adıyaman - îstanbul hattmda kurulan hava köprüsü ile taşınmasmı sağlayan T.C. BAŞBAKANI SAYIN MESUT YILMAZ'a Hayallerimizi ilk paylaşan siyasi kişi olarak büyük bir angajmanla çalışan • . BAYINDIRLIK ve İSKÂN BAKANI SAYEV YAŞAR TOPÇU'ya Her üniversiteli fidanm binlerce fidan dikmesi için alt yapıyı hazırlayan ORMAN BAKANI SAYIN ERSİN TARANOĞLU'na Sayın Başbakanın refakatinde kampımızı ziyarete gelen tüm Bakan ve Milletvekillerine sonsuz teşekkürlerimizi sunanz. YEŞtL ÖNCÜ GAP TABURLARI Adına Prof. Dr. İSMAİL DUMAN (Proje Direktörü)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear