Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 KASIM 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOM / cumektg,turk.net 13
Tıırizmde
Yunanistan'a
işbirlîği önerisi
• MtDİLLt(AA)-fzmir
Ticaret Odası (IZTO)
Yönetim Kurulu Başkan
Vekili Mehmet Akyelli,
"Türkiye ve Yunanistan'ın
mevzuatı elverdığince,
adalar ile Türk Ege kıyılan
arasındaki ticaret
desteklenmelidir" dedi.
Akyelli, turizm sektörünün
Türkiye ve Yunanistan için
son derece önemli
olduğunu vurgulayarak,
kaynaklann verimli
kullanılması konusunda
Yunanistan'a işbirliği
önerdi.
Akaryakıtta
otomatik
fiyatlandıpma
• ANKARA (AA)-
Motorinde Akaryakıt Fiyat
Istikrar Fonu (AFlF)
kesintisi arttınldı. Enerji ve
Tabii KaynakJar
Bakanlığı'nın dünkü Resmi
Gazete'de yayımlanan
tebliğıne göre motorinde
daha önce, 2 bin 580 lira
olan AFlF payı 5 bin 325
liraya yükseltildi.
Güneydoğu'dan
dışsaüm
• GAZİANTEP(AA)-
Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'nden bu yılın ocak-
ekim döneminde Doğu
Avrupa ülkelerine 34
milyon dolarlık, Bağımsız
Devletler Topluluğu'na da
12 milyon 877 bin dolarlık
tanmsal ve hayvansal ürün
ıhraç edildi. Ihraç edilen
ürünlef arasında parnuk
ipliği. sentetik iplik,
makarna, antepfıstığı,
büsküvi, makine halısı,
kuru kayısı ve bitkisel sıvı
yağ da yer aldı.
Teknoloji
transferf
• GAZİANTEP (AA)- Ege
Üniversitesi Tekstil
Mühendisliği Bölümü
Öğretim Üyesi Yrd. Doç.
Turan Atılgan, gelişmiş
ülkeler için tasarlanmış
teknolpjilerin, gelişmekte
olan utkeler ıçm uygun
olmadığmı bildirdi.
Atılgan, "Yanlış teknoloji
transferinin olası
sonuçlan" konulu
ıncelemesinde, transfer
edilen teknolojinin en
belirgin niteliğinin
geliştirildiği yerin
koşullanna göre
tasarlanması olduğunu
kaydetti.
Azeröaycan'da
özelleştipme
•BAKÛ(AA)-
Azerbaycan Uluslararası
Bankası'nm
özelleştirilmesi
kararlaştınldı. Bankanm
devlete ait hisselerinin
yüzde 20'sinin tek hisse
halinde, uluslararası
maliye-kredi kuruluşlanna
satılması öngörülüyor.
Bankanın hisselerinin
yüzde 5'inin devletin elinde
bırakılması düşünülürken,
kalan bölümünün açık
arttınmla satılmasının
planlandığı belirtildi.
Senede numarah
izteme
• ANKARA (AA>-
Gelirler Genel Müdürü
Nevzat Saygıhoğlu.
bankacılık sektöründe vergi
numarası zorunluluğunun
ilk olarak çek ve senet
işlemleriyle başlatılacağını
bildirdi. Saygıhoğlu, vergi
numarası uygulamasının
yaygılaştınlrnasma ilişkin
çahşmalann bütün hızıyla
sürdüğünü söyledi.
Saygılıoğlu, taşıt alım ve
satımlan ile tapu
işlemlerinden sonra vergi
numarası uygulamasına
bankacılık sektörününde
katılacağını kaydetti.
Azerbaycan
petrollen
• BAKÛ (AA)-Rusya'nm,
Hazar petrollerini
uluslararası piyasalara
taşıyacak ana petrol boru
hattıyla ilgili görüşmeye
katılacağı bildirildi. Rusya
Enerji Bakan Yardımcısı
Vlademir Tanev
başkanlığındaki heyet,
Azerbaycan devlet şirketi
SOCAR ve uluslararası
konsorsiyom operasyon
şirketi AIOC
yetkililerinden oluşan
çalışma grubuyla
görüşmelerde bulunmak
üzere önümüzdeki günlerde
Bakû'ye gidecek.
İşadamlan TOBB toplantısında siyasi ortamdaki kararsızlığı eleştirdiler
'Seçim yeni bir yama'Ekonomi Servisi - Türkıve
Odalar ve Borsalar Bırliğı (TO-
BB) Başkanı Fuat Miras kurula-
cak hükümetin tedbir almaması
durumunda. ekonomıde durgun-
luk eğiliminin ekonomik bunalı-
ma dönüşeceği uyansında bulun-
du. Miras, reel sekîörün yaşadığı
sıkıntılan atlatması ve dünyadaki
knzin etkilerinın en aza indiril-
mesi için önlemlerpaketi hazırla-
dıklannı bildirdi.
TOBB Sanayi Odalan Konse-
yi 1996-2000 Dönemi 11. Top-
lannsı, sanayi odalannın başkan-
lan ve Sanayi ve Ticaret Bakaru
Yalım Erez'in de katılımıvla dün
İstanbul'dayapıldı.
Daha önce Başbakan Mesut
Yıfanaz'a iletilen önlemJer pake-
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin 'önlem' paketi
TOBB'nin hükümete sunduğu acilen alınması
gereken önlemleTHstesinin daha çok mali kaynak
aktanmına dayandığı gözlendi.
• Eximbank kaynaklan arttmlsın. Kısa vadeli
kredilereuyguJanan Kaynak KuJlanımını Destek-
leme Fonu kesintisi kaldınlsm.
• Peşin vergi uygulaması ertelensin.
• Gümrük Yasası Meclis'ten çjkanlsın
• Öngörülen lşsizlik Sigortası'na düzenleme
en az 1 yıl ertelensin
• Mali sektörü küçültücü her türlü düzen-
lemeden kaçınılsın. Banka Sigorta Muameleleri
Vergisi. Kambiyo Gider Vergisi azaltılsın.
• Ithalatta anti-damping ve gözetim mekaniz-
malan etkinleştirilsin.
• Devlet İhale Kanunu yerli sanayii teşvik ede-
cek şekilde revize edilsin.
• Zorunlu tasarrufa son veriisin.
ti toplantıda açıklanırken TOBB
Başkanı Fuat Miras "Sosysü gü-
venlik reformurjun acüen çıkarü-
masu kamu yatınmları için ayn-
lan fonlann seçim ekonomisi ne-
deni>1e heba edilmemesi, kur ar-
üşlannm enflasyona parafel götû-
rûlmesi ve özeUeştirmeye devam
edilmesi" başta olmak üzere 13
maddeden oluşan önlem paketi-
nin acilen hayata geçirilmesi ge-
rektiğini söyledi. Miras "Başba-
kan, başbakan yardımcılan ve
ekonomiden sonımhı bakanlara
bu rapom gönderdik. Zirve için
randevu istedik. Ancak gensoru-
nun gündeme gelmesi nedeniyie
geçen hafta bu zirve yapriamadı"
dedi.
Miras konuşmasında hükümet
krizine de değinerek "Hükfime-
tin bu krizi nasıl aşacağuıı kestir-
mek mümkün değüdir. Her gün
birbirleriyle kavga eden, birbirle-
rini karalayan, hiçbir hukuid ka-
rar ve deJüi olmadan birbirlerine
çamur atan bu siyasiterimizJe ül-
ke seçime gidryor. Sandıktan çıka-
cak tabioyu sizier kadar ben de
merak ediyorum" diye konuştu.
TOBB Sanayi Odalan Konseyi
Başkanı Omer Dinçkök bugûnkü
koşullarda yapılacak bir seçimden
"mevcut yamab görüntüden fark-
b bir tabtonun" çıkmayacağını
söyledi. Bakan Erez ise bugün hü-
kümetin düşmesinin kaçınılmaz
olduğunu söyledi.
İSO Başkanı Hüsanmettin Kavi
de milletvekili dokunulmazlığının
kaldınlması gerektiğinibelirtti.
Sol iktidarlann yönettiği Avrupa'da ortak para birimine geçişin sorunlanna dikkat çekiliyor
Eııro'lu giinler kapıda• ATAUM Başkanı Prof. Nahit
Töre, Euro'nun, AB ülkelerinin
merkez bankalannı ve
hükümetlerini, çok önemli
iktisat politikası araçlanndan
mahrum bırakacağına dikkat
çekerek "Aynı faiz oranı
birtakım makro iktisat
hedeflerinin belirlenmesi için
yeterli olacak mı? Daha yüksek
istihdam, daha adil gelir
dağılımı gibi hedeflere
ulaşılmasını güçleştirecek mi?"
kaygısını dile getirdi.
BANUSALMAN
ANKARA - Avrupa Birliği'ne
(AB) üye 11 ülkenin 1 Ocak
1999'da ortak parabirimi Euro'ya
geçmeleriyle, ülkelerin bağımsız
olarak belirledikleri "parapolrnkala-
n" da yavaş yavaş devTeden çıkanlacak.
Avrupa'nın sol iktidarlar tarafindan yönetil-
diği bu dönemde. "Euro'nun güçiü ohnası
mı, yoksa issiziiğin gkkrihnesi için genişleme-
ci politika izlenmesi mi
11
ikilemının ortaya
çıktığı belirtiliyor.
Maastricht Antlaşması'na göre 1 Ocak
1999'da Avrupa Para Birliği'ne katılan Bel-
çika, Almanya, Ispanya, Fransa, Irlanda.
Italya, Lüksemburg, Hollanda, Avusturya,
Portekiz ve Finlandiya'dan oluşan 11
ülkenin bir tek parası olacak ve Avru-
pa Merkez Bankalan Sistemi (ES-
CB)uygulamayakonulacak. Avrupa
Para Enstitüsü, Avrupa Merkez Ban-
kası'na dönüştürülecek ve topluluğun
para politikasını belirleyecek.
Devlet Bakanı IşmÇetebi'nin verdiği bil-
gilere göre, Türkiye'nin dış borçlanması ve
finans hareketleri daha çok dolar ve yen
ağırlıklı olmasına karşın toplam ithalatınm
yüzde 43'ünü, toplam ihracatınm da yüzde
39'unu, Euroland denilen bu bölgeye ger-
çekleştiriyor. Çelebi, Türkiye'nin gümrük
birlıği sürecinde mali protokol ayağını ek-
sik bıraktığına dikkat çekerek, "Bu Türki-
ye açısından ckkii bir sorun obnaya devam
ÇALIŞMALAR BAŞLADI
Para birliği,
Türkiye'yi de
etkileyecek
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - AB'ye
üye olmadan gümrük
birliğine geçen tek ülke
konumuyla Euro'ya ge-
çiş sürecinden daha
farklı bir etkilenme sii-
reci yaşayacak olan Tür-
kiye de diğer ülkeler gi-
bi hukuki mevzuata iliş-
kin hazırlık yapmaya ça-
lışıyor.
Türkiye Cumlıuriyeti
Merkez Bankası'nca
(TCMB)hazırlananEu-
ro'yla ilgili sorunlann
giderilmesine
yönelik tas-
lakta, ulusla-
rarası ilişki-
lerde, ulusal
paralann te-
davülden kal-
kana kadar
geçerli oldu-
ğu, ancak bu
süre içinde de
taraflann an-
laşmasıyla
Euro'ya dö-
nüşümün
gerçekleşti-
rilmesi öngörüldü. Tas-
lakla, Euro'nun fîilen te-
davüle gireceği 1 Ocak
2002'den itibaren ilişki-
lerde, haklar ve yüküm-
lülüklerinin ulusal para-
lar cinsinden belirlen-
memesi hükme bağlanı-
yor.
Euro, fiktif olarak 1
Ocak 1999'dayürürlüğe
girecek olmasına karşm,
Türkiye'nin hukuki
mevzuata ilişkin taslağı
henüz Bakanlar Kuru-
• Merkez
Bankası'nca
hazırlanan
taslakta, ulusal
paralann
tedavûlden
kalkana kadar
geçerli olduğu,
ancak bu sûre
içinde de
dönüşümûn
sağlanması
öngörüldü.
lu'nun gündemine gel-
medi. TCMB'nin 8
maddeden oluşan "Eu-
ro'nun Hukuki Araçla-
ra Etkisi Hakkmda Ka-
nun" taslağında. parasal
birliğe geçiş döneminde
ulusal paralar ve Eu-
ro'nun kullanımına sı-
nırlama getirilmemesi
öngörülüyor. Parasal
birliğin başlangıç tarihi
öncesinde gerçekle^tiri-
len ve ulusal para birim-
lerine göndeıme yapan
hukuki araçlann, ulusal
paralann te-
davülden kal-
dınldığı tari-
he kadar aynı
sonuçlan do-
ğuracagı be-
lirtildi.
Ancak tas-
lakla, ulusal
paralar teda-
vûlden kalk-
madan da ta-
raflann an-
laşması kay-
dıyla Euro'ya
dönüşüm ya-
pılabilmesi öngörülü-
yor. Taslakta, Euro'nun
fiilen tedavüle gireceği
2002 yılmda ise hukuki
ilişkiler, haklar ve yü-
kümlülükler açısmdan
ulusal para cinsinden
belirleme yapılamaya-
cağı hükme bağlandı.
Taslakla. Türk hukuk
sisteminde VCT alan ulu-
sal paralann, AB tara-
findan ilan edilen değer-
ler üzerinden Euro'ya
çevrileceği belirtildi.
- *
T
i
•
BüyükAmıpa düşü
ı
Ekoaomi Servisi -2000e
bir kala Avrupa, yeni
yuzyıla büyük bir
değişimle başhyor.
Derebeylikler,
imparatoriuklar.
kralbkiar, büyük
devrimlerle
demokrasilere
geçişler
yaşayan yaşh
kıtayı bugüne
kadar hiçbir
rejim
birleştirmeyi
başaramadı.
Para hariç.
Avrupa Ortak
Para Birimi
(EURO) bugün bir birleşmenin
miman olarak tanımlanıyor.
ABD'de yayımlanan haftahk
Newsweek dergisi, son
sayısmda Euro'yu ve
Avrupa'nın geleceğini ele aldı.
Dergi, 11 ülkenin Ocak
1999'da başlayacağı
Euro uygulamasına bugün
Ingiltere, îskandinav ülkeleri
ve henüz geçiş süreci
yaşayan Doğu Avurupa
ülkelerinin katılmayacağını,
ancak Euro'nun göstereceği
başan ile bu ülkeleri
mıknatıs gibi kendine
çekeceğini yazdı.
Dergiye göre Euro
işlerlık kazandığı
takdirde, ulusal
ekonomiler
yerini dev
sanayi ve
ticaret
bölgelerine
bu-akacak. 6
trilyon
dolarhk bir
ekonomi
hacmine sahip 300
milyon nüfuslu
kıta ABD'nin
aksine artık diş
ticarete muhtaç
olmayacak, kendi kendine
yetebilecek.
Euro, ABD Dolan'nın
karşısma ciddi bir rakip
olarak çıkarken
Avrupa'nın ekonomik
açıdan tek ses haline
gelmesi, Asya ve Latin
Amerika gibi bölgelere de
ilham kaynağı olabiîecek.
Kısacası Euro, dünya
dengelerini yeniden
değiştirebilecek.
edecek" dedi.
AT Araştırma ve Uygulama Merkezi
(ATAUM) Başkanı Prof. Nahit Töre ise Eu-
ro'nun, AB ülkelerinin merkez bankalannı
ve hükümetlerini, çok önemli iktisat politi-
kası araçlanndan mahrum bırakacağına dik-
kat çekerek "Acaba para birttğine katılan
bütün üye devletierde aynı faiz oranı birta-
kım makro iktisat hedeflerinin belirlenmesi
için yeterti olacak mı" kaygısını dile getirdi.
Töre, Avrupa Merkez Bankası'nm faiz
oranlannı düşürmesi durumunda Euro'nun
"zayıf bir para" olacağını belirtirken "Faiz
oranlannı bugünkü düze>inde rutarsa daha
güçlü bir para olabilir, ama ekonomik kriz
kapıda. Euro hayt soğuk bir kışta dümiya
getecek gibi" dedi. Euro'yla birlikte Avru-
pa'da "ya saglam Euro ya da daha az işsiz-
lik" gibi bir ikılemle karşı karşıya kalındığı-
na dikkat çeken Töre, Avrupa'da hükümet-
lerin ortanın solunda olduğunu anımsattı.
Töre. şöyle konuştu: "Bu tür iktidarlarda
hedef işsizJiği azaltmakbr. Avnıpa'da yüzde
3 büviime beknyorlardı, yüzde l'e do^ıı re-
vize ettiler. İşsizÜk zaten yüksek. Bunfau-aca-
ba baskı yapacaklar mı? Avrupa Merkez
Bankası bağımsız, tek hedefı fi\"at istikrmn.
Fıyat istikran tek bir hedef olarak acaba gü-
nümüztoplumlannın ihth-acına >eter mi, yct-
mez mi? Daha yüksek istihdam, daha büyük
büyüme hıa. dahaadilgelirdağılımı falan gi-
bi başka hedefler dedahil etmekgerekir mi?"
Bankacıhkta rekabet kmşacak
Töre'nrn, Euro'nun bankacılık sistemi
üzerindeki etkilerine ilişkin bazı saptamala-
n şöyle:
• Dövi^ kurlannın gerisine saklanan fıyat
farklılıklan ortaya çıkacak. Müsteri, mal ne-
rede ucuzsa oradan alacak. Bankalar reka-
bete karşı koyabilmek için konsolidasyona
gidecekler. Sermaye yapılannı güçlendire-
cek, birleşecekler, birtakım başka bankalan
devralacaİdar.
• Bankalann Euro bölgesindeki para bi-
rimleri arasındaki değişim sayesinde sağla-
dıklan kazanç sona erecek.
• Maastricht kriterlerinden bir tanesı dev-
let borçlannın gayrı safı yurtiçi hasılarun
yüzde 60'ını geçmemesi. Bunun anlamı dev-
let tahvili piyasasının daralması. Devletler
eskisi kadar borçlanamayacaklar. Istikrarpa-
ketınde yaptınmlar getirilmiş, para cezası
ödeyecekler.
• Euro sayesinde, büyük şirketlerin ban-
kalardan kredi alma yerine, tahvil piyasa-
sından borçlanmalan bekleniyor. Büyük
bankalar tedbirlerini alabilirler, ama küçük
ve orta boy bankalar bundan etkilenirler.
• Target sistemi geliyor. Bankalar, bu
mevduatı para piyasalannda kullanıp, özel-
likle faiz oranı farklanndan yararlanarak ka-
zanç sağlayamayacaklar.
Avrupa'da işsizlik korkusu
ORANI. 1996
Avusturya
Belçıka
Fınlandrya ]32
Fransa
Aimanya L _ Z ] 9.6
Irianda CH39.1
hatya "-ZZ312-3 CZ38
Lüksemburg D2.3 D20
Hollanda D Z&
Portekiz l S6.2
Ispanya
Türkiye ürün pazarlarını birer birer yitirirken, hükümetler sessiz kalmayı sürdürdü
Tanmsal ticaretle gücümüz kırıhyor
MERİHAK
tZMİR- Türkiye. tanm ürünle-
rindeki pazarlannı hatalı politika-
lar yüzünden hızla kaybediyor.
Makarna üretıcilerinin buğday,
tekstilcilerin pamuk. yabancı siga-
ra üreticilerin tütün ithalatına baş-
lamalanyla yeni üretimlerde ciddi
düşüşler yaşanırken, hükümetler
bu konuda sessizliklerini koruma-
yı sürdürüyor.
Tanmda kendi kendisine yeten
ender ülkelerden biri olan Türkiye,
artık ithalatçı ülke gö-
rünüşünü çiziyor. Ta-
nmın ulusal gelir
içindeki payı 196O'lı
yülarda yaklaşık yüz-
de 40'lardayken, bu
oran 1973'te yüzde
24,1983'te yüzde 18,1997'de yüz-
de 14'e geriledi.
Dış etmenler de ithalatı körük-
lüyor. ABD'nin uygulamaya sok-
tuğu GSM-102 ve GSM 103 kredi
garanti programının Türk ithalatçı-
sı tarafindan yoğun olarak kullaml-
Dıs ticarette tarımın payı
Tanm(%) 1980 1985 1990 1997
Genel ithalattaki payı
Genel ihracattakı payı
57.46 21.60 18.11 11.02
0.64 3.31 5.91 6.37 .
maya başlaması tanm sektöründe-
ki kaçışın önemli bir nedeni. Uzak-
doğu'da yaşanan kriz yüzünden
elinde kalan tanmsal ürünleri kre-
di sağlayarak Türk ithalatçısına
satmak isteyen ABD'liler bu ko-
nuda başanlı oldular. Sürekli düşen
rekolteler ve ürünün
daha ucuza ithal edil-
me olanağı, tanmda
sonun başlangıcı sin-
yallerini veriyor. Dı-
şa bağımlı bale gel-
meye başlanan ürün-
ler ve durumlan şöyle:
TUTUN: Gözünü Türk pazan-
na diken yabancı sigara kartelleri
tütünde yabancılaşma sinyallerini
güçlü olarak vermeye başladi.
1983'te Türk tütününün pazar pa-
yı yüzde 100'ken bu oran 1997'de
yüzde49'adüştü.
BUĞDAY: Buğday üretimmde
henüz standardın yakalanmaması,
bu üründe Türkiye'nin ithalatçı bir
ülke olmasına neden oluyor.
PAMUK: Türkiye'de ortalama
1 milyon 200 bin ton pamuk tüke-
tiliyor. Buna karşuı geçen yü 850
bin ton üretim yapıldı ve 280 bin
ton civanndaki ıthalat yapıldı.
ZEYTİNYAĞI: Bu üründe uy-
gulanan hatalı politikalar agaçlann
kesilip yerlerine yazlıklann yapıl-
maya başlanmasına neden oluyor.
ÇİFTÇİ DOSTU
SADULLAH USUMİ
4.7 Trilyon Lira BOPÇ 5
Yılda 2 Katrilyon Oldu
Devlet bankalan ile ilgili tartışmalar sürüp gidiyor. Bu
arada en çok konuşulan ve eleştırilen de Ziraat Banka-
sı. Istedikleri gibi kullanamadıklan zaman hükümetler,
alacaklannı toplamaya kalkınca da borçlular tayametı
kopanr.
Böylece, Ziraat Bankası kimseye yaranamaz. Günah
keçisi gibidir. önüne gelen suçlar. Halbuki, Ziraat Ban-
kası Türk çiftçisini koruyan ve kredilendiren tek banka-
dır. Aynı zamanda da hükümetlerin kasasıdır.
Hükümetler sıkıştklan zaman Ziraat Bankası'na sa-
dece "Ver" derler. Ne zaman darboğaza girseler Ziraat
Bankası'nm kapısına dayanıriar. Eğer güçlerı yeterse
bankanın kaynaklannı partilerine oy toplayabilmek için
kullanmaya çalışırlar. En kötüsü de hükümetler, hep is-
temeye ve almaya alışmıştır. Vermekten hoşlanmazlar.
Kredi adı altında alınan paralar yıllarca bankaya dönme-
yebilir.
Ziraat Bankası geçen gün 135. kuruluş yıldönümünü
kutladı. Genel Müdür Selçuk Demiralp bu nedenle
yaptıgı basın toplantısında önemli açıklamalarda bu-
lundu. Ancak devlet ile banka arasındaki alacak-vere-
cek ilişkiterini ustü kapalı geçıştirtlı. Sadece bankanın
Hazine'den alacagının bir katrilyon 600 trilyon lirayı bul-
duğunu söylemekle yetindi.
Halbuki Hazine'nin Ziraat Bankası'na borcu zaman
zaman akla durgurtluk verecek rakamlara ulaştı. Ban-
ka, hayvancılık kredisı altında tavuk, balık, yumurta ve
stğır üreticilerine, bitkisel üretim yapanlara, traktöralan-
laradüşükfaizli krediler verdi. Genede vermeyedevam
ediyor.
1994 yılında yaşanan ekonomik kriz dönemine kadar,
bankanın çıftçıtere verdiği kredılenn maiıyetı düşüktü. Bu
nedenle banka kullandırdıgı zirai kredilerden zarar et-
miyordu.
1994 krizinden sonra bankanın sağladıgı kaynakia-
nn maliyeti yükseldı. Yüzde yüzün üstüne çıktı. Düşük
faizte verdiği kredilerden zarar etmeye başladi. Arada-
ki farkın devlet tarafindan karşılanmasını istedi. Ancak,
hükümet buna yanaşmadı.
•••
1994 yıhnda ekonomik kriz çıktığı zaman, çiftçi de
ekonomik bunalım içindeydi. Nitekim, o günlerde baş-
layan kriz günümüze kadar artarak devam ettı. Buna
rağmen hükümet tanm kesimini desteklemeye yanaş-
madı. Ziraat Bankası'na da kaynak aktarmadı.
Bu arada banka hayvancılık ve bitkisel üretim kredi-
lerinin faizlerinı arttınnca ortalık kanştı. Hemen herkes
bankayı eteştirdi. Halbuki, çtftçiyi desteklemesi gereken
banka değil, devletti. Hükümetin ziraı kredi faizlerinin ar-
tışını önlemek için yapacağı tek bir yd vardı. O da ban-
kanın kredi maliyetinden doğan zarannı karşılamaktı.
Böylece hem zıraı kredi faizlerinin artması önlenır ve
çiftçi zora sokulmazdı hem de banka zarar etmezdi. An-
cak hükümet buna yanaşmadığı içjn hem banka ağır bir
fatura ödemek zorunda kaldı hem de ekonomik krizden
etkitenen çiftçi bir kez daha yıkıldı.
• • •
1980 yılından sonra iş başına gelen hükümeferin
hepsi "Tavşana kaç, tazıya tut" politikası ızledi. Mesut
Yılmaz hükümeti de zirai kredi faizleri arttınldığı zaman
aynı tutum içindeydi. Çiftçi haklı olarak sert eleştınlere
başlayınca hükümet yetkilileri topu bankaya attı. Özel-
likle başbakan ve ekonomiden sorumlu devlet bakanı
"Faizleri arttırmasaydık banka batacaktı" gibilerden
açıklamalar yapmakla yetindiler.
Gerçekten de banka güç duruma düşmüştü. Ama so-
run bankanın değil, hükümetın sorunuydu. Faızlerin art-
masına da karar veren gene hükümetti. Faizlerin artma-
sını istemiyor olsaydılar bankaya "Zarannızı devlet kar-
şılayacak" derierdi ve işi bitirirterdi. Ziraat Bankası da
faizleri artrjrmaya gerek duymazdı.
• • •
Batılı ülkelerin hemen hepsinde tanm desteklenir. A-
madesteğı devlet yapar. Bankalar, kooperatifler, KlT'ler
desteklemeyı uygulayan kuruluşlardır. Para devletin ka-
sasından çıkar. Onlar da çıftçıyi özel sektöre karşı ko-
rurlar.
Bizde ise uygulama tam tersidir. Hükümetler destek-
lemeyi KlT'lerin, Tanm Satış Kooperatifleri'nin ve Zira-
at Bankası'nm sırtından yaptırmaya çalışır. Tabii, hükü-
metler işin fiyakasmı yaparkeh devletin ve milletin bin
bir güçlükle kurduğu kurumlar da ekonomik bunalım-
lara sürüklenir.
Aynca, devlet aldıgını zamanında ödemez. Bu neden-
le hem Hazine'yi yüksek faiz yükü altına sokar hem de
Ziraat Bankası'nı güç durumda bırakır.
örneğin, 1993 yılında Çiller hükümeti pamuğa prim
verebilmek için Ziraat Bankası'ndan 4 trilyon 700 mil-
yar lira kredi kullanmıştı. Primin karşılığında 16 trilyon
500 milyar lira fazladan vergi topladığı halde borcunu
zamanında kapatmadı. Katmerli faizler yüzünden 4 tril-
yon 700 milyar liralık borç 5 yıl içinde 2 katrilyon liraya
çıktı.
Devlet şimdi ihmalinden kaynaklanan bu borcu bizim
vergilerimizden ödeyecek. Sonra da bunun adı tanma
aktanlan kaynak olacak.
Işte, bizde tanma devlet desteği böyle!
Birleşme kararları costurdu
Dünya borsalannda
yükseliş dalgası
Ekonomi Servisi - Son
günlerde yaşanan şirket ve
banka birleşmelerinin et-
kisiyle Wall Street coşar-
ken Asya ve Avrupa borsa-
lan da bu yükselişten na-
sıbini aldı.
Küresel krizle birlikte
uluslararası borsalarda iş-
lem gören "gtobal" şirket-
ler birleşmeyle krizi atlat-
maya çalışırken, New
York Borsası'nda hissele-
rin aşın değerlenmesi ne-
deniyie bir "paüama" ya-
şanabileceği konuşuluyor.
Hafta başından itibaren
16 şirketin birleşme haber-
leri açıklanırken bunlann
değerinin 40.4 milyar do-
lar olduğu ifade edıliyor.
Almanya'nın en büyük
bankası Deutsche Bank ve
ABD'nin önde gelen bar,.
kası Banking Trust evlilı-
ği bu birleşmelerin en gö-
ze çarpanlanndan. Iki ban-
kanın birleşmesiyle varlıl;.
lan 140 milyar dolara uU.
şan bir finans kuruluşu
sahneye çıkarken menka]
kıymetler piyasasınca
Chase Manhattan'ın a--
dından piyasada işlem yj.
pan ikinci büyük kurultş
olacağı kaydediliyor.
Öte yandan, Interna
dünyasmda ise ABD'rm
en büyük Internet ser\'is
sağlayıcısı America Onli-
ne. yazılım şirketi Netsca-
pe'i 4 milyar dolara alaca-
ğını açıkladı. Sanayi kuru-
luşu Tyco, elektirik malze-
meleri şirketi AMP'yi
11.3 milyar dolara, enerji
sektöründe ise Entergy
Grubu, elektrik dağıtım
şirketi AEP Recources
Inc'i 1.1 milyar dolara Ci-
tiPower'a satacağını açık-
ladı. Finans kuruluşu Fle-
et, Japon Sanwa Busi-
ness'i almak konusunda
anlaşırken sigorta sektö-
ründe de birleşme çılgınlı-
ğı büyüyor.
WaD Street yûksddi
Gelen birleşme haberle-
rinin etkisiyle önceki gün
Wall Street yüzde 2.4'lük
çıkışıyla yankı uyandınr-
ken son dört ayın en yük-
sek değeri olan 9.374.27
puandan kapandı. Dow Jo-
nes'un yükselişinden etki-
lenen Asya borsalannda
da dün yükselişler yaşan-
dı. Tokyo Borsası yüzde
2.6 oranında yükselerek
üç aydır geçemediği 15 bin
puan smınm aştı. Hong
Kong Borsası yüzde 3.2
oranında artarken Avrupa
borsalan yükselişle açıldı.