25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 KASIM 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOM /cumek(S turk.net 13 1923'te Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda 90 kuruş olan dolann değeri bugün 302 bin TL Paramız pul oldu 302.000. 280.000 Rusyakrizi Ekonomi Servisi - Günden güne eriyen Türk Lirası, dün dolar karşısında yine değer kay- bcderek 300 bin sınınnı aştı. Dolann mark karşısında yük- selişe geçmesine bağlı olarak TL karşısında da değer kaza- nan dolar, dün 302 bin liraya kadar yükseldi. Merkez Banka- sı yaptığı açıklamada, 100 bin liralık bozuk paralann yolda ol- duğunu bildirdi. Türk Lirası mum gibi erime- ye devam ediyor. 1. lnönü hü- kümeti döneminde 90 kuruş olan dolar 1930 Şubatf nda 1.3 liraya yükseldi. 1950 Mayısf nda göreve ge- len Aydın Menderes. 1958 yı- lında Türkiye tarihinin en yük- sek devalüasyonunu yaptı. Yûzde 220 oranında arttınlan 1 dolar, 2.8 liradan 9 liraya yük- seltildi. DemireTli yıllar 1960'ların ilk yansında baş- bakanlık koltuğuna oturan Sü- leyman Demirel, 1970 yılının ikinci yansında dolar kurunu 9 liradan 14.85 liraya yükselte- rek ilk de\alüasyonunu yaptı. 24 Ocak karartan 24 Ocak 1980'de alınan kararlar dola- n 35 liradan 70 lira- ya yükseltti. Kararlar 12 Eylül askeri darbesine de • 24 Ocak kararlannm ardından dolar karşısında hızla değer yitiren lira dün tarihi bir süreç daha yaşadı. Dolann serbest piyasada satışı 300 bini aşarken lira, ABD Dolan karşısında 18 yılda 4286 kat değer yitirmiş oldu. Merkez Bankası metal 100 bin liralıklann yakında basılacağını duyurdu. Çiller. İnönü. Murat Kara- navına girecek olan Yılmaz'ınzeminhazırladı. 12EyIül'dege- len askeri yönetim göreve dola- n 80 lira yaparak başladı. 1983 yılı sonunda Turgut Özal baş- bakan koltuğuna oturduğunda dolar 274 liraydı. 'Bin'Ii dönem 1987 yılının son aylan dolar için "bin"li rakamlar olarak te- laflfuz edilmeye başlandı. Do- lar 1989 Martı'nda 2. bin lirayı da devirdi. Turgut Özal'ın cumhurbaş- kanı olmasıyla başbakanlık koltuğuna oturan Yıldınm Ak- bulut göreve başladığında dolar 2 bin 300 ürayı, Körfez Savaşı başladığında da 3 bin lirayı geç- ti. Çüler koalisyonlan 5 ay başbakan kalan Mesut Yümaz ise dolan 5 bin liraya taşıdı. yükselmesine neden oldu. 300 bin lira dönemecini de Körfez'de sular ısınıyor aşan Türk Lirasf nın dolar 220.000 karşısındaki değeri 0.0OOOO33 dolara (on milyonda 33) geri- o f l / , -,- ledi. 200.00 yalçın. Hikmet Çetin ve Deniz Baykal koalisyonlan dönemin- de dolar 10 bin 930 liradan 67 bin 200 liraya kadar tırmandı. Bu arada ekonomik karmaşa içine sürüklenen ülkeye DYP Genel Başkanı Tansu Çiller 5 Nisan'da bir paket açtı. 2 Nisan'da 27 bin liradan iş- lem gören dolar, karann ardın- dan 40 bin liranın üzerine tır- mandı. Erbakan başbakan 3 ay 22 gün süren ANAYOL koalisyonu sona erdiğinde ise dolar yüzde 21.35 değer kazan- mıştı. 1996 yılının temmuz ayında Necmettin Erbakan ilk defa başbakanlık koltuğuna oturdu. Erbakan, Çiller'le birlikte Tür- kiye'yi 6 haneli rakamlarla ta- nıştırdı. Yann güvenoylaması sı- kurduğu ANASOL-D koalis- yonu 148 bin liradan aldıklan dolan 1997 yılını tamamlama- dan 200 bin liraya taşıdılar. Körfez'de sulann tekrar ısınma- ya başlaması 1998 Şubatı'nın başında dolan 220 bin li- raya, Rusya'nın 3 aylık moratoryum ilan ettiği (borçlan erteleme) dö- nemde dolar 280 bin lira- ya tırmandı. Son birkaç haf- tadır mark karşı- sında yükselişe geçen dolann dün de 1.70 mark sını- nnı aş- ması dolann TL karşı- sında 302 bin liraya 5 Nısan karartan ve dolara-fıücum 10.930 010 2.320 2.670 755 Petrol bunalım. 102 300 rII. lnönü hükümeti 90 Kr. 1.3 Lira 2.8 14.85 14.06 IV Menderes hükümeti ı _L 35 7.50 - Irak petrol boru hattı açılıyor Ecevtt hükümeti revalûasyonu I I I Bankalara günlûk kur ayaıiama yetkisi Körfezknzi 1 Yıllara göre dolar ve enflasyon 1 Tarıh i. î 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 t 1991 î 1992 1993 1994 1995 1996 1997 J 1998 Dolar Kuru 89.25 132.30 184.9O 280.00 442.50 574.00 756.9O 1.018.35 1.813.46 2311.37 2.927.13 5.074.83 8.555.85 14.458.03 38.418.00 59.501.00 107.505.00 205.110.00 296.79O.OO* Toptan Eşya Flyatlan (%) 98.75 35.45 26.53 29.73 49.53 41.63 27 93 36.77 64.55 62.30 48 60 59 20 61.40 60.30 149.6O 65 60 84.9O 91 00 62.OO " Tuketıcı Fıyatları (%) 115 60 33.91 21.91 31 39 48.40 44.95 34.62 38 85 73 70 64.30 60.40 71 60 66.00 71.10 125 50 76.00 79.80 99.10 76.O0" | " Merkez Bankast dolar alış kuru " 1998 Ekım ayi enflasyonu î E S" t î 1 Hükümet yatınııılan aslaya aldı 14 katrilyon değerindeki 1350proje kaynak bekliyor. Yanlış özelleştirmepolitikaları, çete, mafya ilişkileri derken ülkenin geleceği için hayati önem taşıyan birçokyatınm, yalnız temel atılmasıyla kaldı HAZALATEŞÇAKIR Hükümet hakkında verilen gensoru- nun kabui edilmesiyle tırmanan siyasi istikrarsızlık ve Italya ile yaşanan so- runlar yatırım projelerini gündemden düşürdü. Siyasi partilerin seçimlerde verdikleri yatınm vaatleri yaşama-geçi- rilmezken, 1350 projenin çoğu temel atmadan ileri gidemedi. Anasol-D hükümetinin istikrar büt- çesinde yatınmlara 1.4 katrilyon kay- nak ayırmasına karşın, yatınmlar konu- sunda bir çıkmazda olduğu görülüyor. Hükümetin yatınmlara para aktarmak için önemli kaynak olarak gördüğü. de- ğerinin çok altında satmak istediğı te- lekom ve enerjı sektöründeki özelleştir- melerde "Fıyaskoyla" sonuçlandı. Tür- kiye'nin bugün 14 katrilyon değerinde- ki 1350 projesinin askıya alındığına dikkat çeken yetkililer, siyasilerin seçim yatınmı olarak gördükleri temel atma törenlerinin "aldatmaca" olduğunu söylüyor. Anasol-D hükümetinin istik- rar programının inandıncılığını yitirdi- ğini belirten yetkililer, "Hükümet yaü- runlara 1.4 katrilyon kaynak ayırdı. Bu ka>nağm en önemli bölümünü özelleş- tirmeterden bekliyordu. Telekom, ener- ji, POAŞ ihaleleri arapsaçına döndü. Yanlış özelleştirme politikaları, çete, mafya ilişkileri derken ülkenin geleceği için havati önem taşıyan birçok yatırun temelinin atılmasıy la kaldı" diye konuş- tu. Maliye Bakanhğı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanhğı, Devlet Su tşleri ve Karayollan, Devlet Planlama Teşki- latı yetkililerinin baraj, yol ve santral yatınmlanna öncelik verilmesi konu- sundaki ortak karar alınması da işe ya- ramadı. Hükümetin DPT ile ortaya koy- duğu Kamu Ortaklığı Fonu üzerinden yatınmlara gelir aktanlması projesi de sonuçsuz kaldı. Özelleştirme Yasası'nm 8'inci maddesinin yürürlük tarihi 24 Kasım 1994 tarihinden önce olan yatı- nmlara kaynak aktanlması engellenme- si nedeniyle hükümetin öncelik verdiği 130'un üzerinde projeye de para bulu- namadığı bildirildi. Marmara Ereğlisi Doğalgaz Santralı 1-2, Afşin Elbistan (bazı üniteler), Boyabat Projesi, Kuz- gun Barajı ve HES, Çan Termik Sant- ralı, Çayırhan Termik Santralı 3-4'ün- cü üniteler, GAP Ilısu Barajı ve HES- Kelkit-Karataş Projesi (1), GAP Kral Kızı-Dicle Projesi (1) gibi önemli ener- ji projelerine kaynak bulunamadığı bil- dirildi. Yatınm yapan kurumlar DPT'den 300 trilyonu aşan ek ödenek isterken, Maliye Bakanhğı bunun sağlanmasının imkânsız olduğunu bildirdi. Feneryolu Bank Kapita bireysel bankacılık şubesi açılıyor. Bilgi için: BANKAPİTAL Bilgi kaynaklarına bir yenisi ekleniyor. Feneryolu'unda tanımlara sığmayan, alışılmış kalıplan zorlayan bir banka bireysel bankacılık hızmetı vermeye başlıyor. Feneryolu Bank Kapıtal. . 25 Kasım 1998 Çarşamba saat 1700 Zühtüpaşa Mah A. Mıtbat Efendi Sok. No 16 Kadıköy-lstanbul Çukurova'da çiftçi can çekişiyor HACERGEMİCt ADANA - Çukurovalı üretici, tüccann elinde can çekişi- yor. Ortak dışı alım yapmadığı için Çukobirlik'e ürün sata- mayan, TMO'nun önünde oluşan kuyruklann maliyetine kat- lanamayan üretici tüccara teslim oldu.'Tüccar da hükümetin 160 bin lira artı 18 cent olarak açıkladığı pamuğa 90 bin li- ra. 53 bin 700 lira olarak belirlediği mısıra da 33 bin lira ve- rerek alternatifsizliğin keyfını yaşıyor. Bu yıl 280-300' bin lira fiyat bekleyen yerfıstığı üre- rry * ticisinin durumu ise pe- lYUkVÜ n*"1 - Kj'05 " 15 0 b i n '»- •^ radan tüccara mal satan Corlu Birlik'te ERDAL OZCAN ÇORLU - Toplu iş sözleş- me görüşmelerinde bir so- nuç alamayan Tek Gıda-Iş Sendikası'na üye 780 işçi Çorlu-Şerefli ve Bursa- Ka- racabey tesislerinde greve başladı. Tek Gıda-lş Bölge Başkanı Özcan Mete. "Yap- hğımız toplu iş sözkşme gö- rüşmi'lcri sırasında Trakya Birlik Yönetim Kurulu üye- leri işçilerin haklannı savun- madılar*' dedi. Trakya Birlik ile Tek Gı- da-lş Sendikası arasmda ay- lardır devam eden toplu iş sözleşmesi görüşmeleri an- laşmazlıkla sonuçlanmca, birliğe bağh iki tesiste 780 işçi greve başladı. Marmara ve Trakya Tek Gıda-fş BÖlge Başkanı Me- te, "Edüne'de Trakya Birlik Genel Müdüriüğü'nde, Trakya Birlik Genel Müdür Yardimcısı işçimLan. çoluk çocuk kışın greveçıkmamıza se>ird kaldılar" dedi üretici, Osmaniye piya- sasınm eline mahkûm. Geçen yıl pamuk 120, mısır 30, yerfıstığı da 200 bin liradan işlem görmüştü. Eski Ziraat Mühen- disleri Odası Başkanı Güven Burma. üretici- nin gelecek yıl ekim ya- pabilmek için tohum dahi alamadığını belir- terek, arazilerin boş bı- rakıldığına dikkatçekti. 55. hüküme: "kaset- ler ve Aponun iadesi" ile boğuşurken üretici- den alarm sesleri geli- yor. Geçen yıl pamuğu- nu 120 bin liranın altın- da satmayan Çukurova- lı üretici bugün 90 bin liradan tüccara ürün ve- riyor. Çukobirlik'in or- tak dışı alım yapmama- sı ve ürün bedeilerini gecikmeli ödemesi, hü- kümetin ihracata koy- duğu yüzde 35'lik fon nedeniyle pamuk fiyat- lan hızla düşmeye baş- ladı. Hükümetin fondan geri adım atması ve fo- nu kaldırması da düşü- şü engelleyemedi. İŞÇİMN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Güçlîi İktidardan Korkalım işveren çevreleri ağıriıklı, yine güçlü iktidar yarat- mak üzere, seçim formülleri arayışlan gündemde. Türkiye'nin siyasi yelpazesinde hiçbir partinin yüzde yirminin üstünde seçmenin oyunu alamayacağı or- tada ya, merkez sağda ve solda zoraki evîilikler, se- çim rttrfaklan, iki kademeli seçim yasalanndan sihirli formüller bekleniyor. Toplumun yüzde yirmisinin güvenini, oyunu topla- yamayan liderler sultasındaki siyasi partilerden biri- ni, seçim formülleri ile, güçlü iktidar yapmanın Türki- ye'ye nasıl zarar vereceği atlanıyor. Mesut Yılmaz, partisinin genel kurulunda "tekbaşına, gümbürgüm- bür iktidara gelmekten" söz etti ya, hükümetin şu aşamada düşmesini istemeyen, öyle de.. siyasetin içinde olmayan sıradan bir vatandaş, "Allah kotv- sun" diye tepki verince şaşırdım. Baktım sağ-duyu konuşuyor "Hükümet; Apo meselesinin tam ortasında, se- çim takvimi işlerken düşmese iyi olurdu. CHP destekli koalisyon, çeteler, 8 yıllık kesintisiz eği- tim gibi işlerde epey yol aldı. Bunlann hepsi bir arada olunca, birbirini hizaya sokuyor. Tek başı- na birinin güçlü iktidan felaketimiz olur. Baksa- nıza.. Yılmaz en çok hangi işlerle övünüyor... D- SP'li bakanlıklann, yüzde yüz CHP destekli işle- riyle. ANAP'a kalsa, ne şeriatın yükselişine ne de çetelere fren olurdu. Güçsüzken bu kadar kiıii işe bulaşmışlar, ihale ortaklıklanna, vurgun pay- laşımına girişmişler. Birde güçlü olsalardı ne olur- du?..." Sağduyu konuştukça benim de aklım baştma ge- liyor. Sahi.. Mesut Yılmaz'a, ANAP'a kalsa bugün ör- gütlü çetelerle savaşımda başanlan ıie övünülen Içiş- leri Bakanlığı'nda sabtkalan bini aşmış Yazıcıoglu olmayacak mıydı? iktidara, 28 Şubat sürecinin bir sonucu olarak, 8 yıllık kesintisiz eğitim sözü ile gelin- di. Ancak ANAP daha önce "iki kademeli 8 yıllık eği- tim" paravanasında, o zamanki Refah'a "Bizim tez- miz sizinkinden daha ileri" dedıkleri, bugünkünün tam tersi görüşleri savunmuyor muydu? Çiller hükümetlerinde koalisyona rağmen, CHP fren olamadığı için pek çok olumsuzluk başını almış gitmişti. REFAHYOL'da da bu kez Erbakan, Çiller'i bilinen nedenlerie esir almış, re/imi tehdıt altına so- kan, 28 Şubat sürecini başiatan gelişmelere neden olmuştu. Demek ki, 12 Eylül hukuku ve düzeninin yarattığı siyasi partiler yapılanmasında, lider diktatoryasında, boğazına kadar bulaşılmış kirlilikte, siyasi partiler ve liderler birbirlerine fren olurlarken bile işler kötüye gi- diyor. Ya bir de tek başına iktidar gücü elde ededer- se? 12 Eylül'ün yarattığı deformasyonda, Özal'ın güçlü iktidannda başımıza gelenler yetmedi mi? Bü- yük bir birikimi, 12 Eylül sayesinde çogunluk yoksul- laştınlarak, büyük bir haksızlık, gelır dağılımı çarpık- laştınlarak yaratılan birikimi birkaç yılda tüketmedi mi? Sonunda bütün devlet çarklan ona hizmet eder- ken, hızla yuvarlanmakta olduğunu görüp kurtuluşu cumhurbaşkanlığına kaçmakta buldu. Demirel de benzer bir rüzgân yakalayıp, benzer so- nu erken görünce aynı işi yaptı. Bir ülkede demokratik sistem içinde bir siyasi ikti- dar güçlü olamıyorsa, bunun anlamı, toplumun gü- venini kazanacak parti ve lider kadrolannın olmama- sıdır. Bu nedenledir ki, demokrasılerde bu durumlar- da çözüm koalisyonlarda aranır. Sağlıklı olanı da güç- lü iktidar olacak partiler ortaya çıkmadıkça, güçleri buluşturan, toplumun eğilimlerini yansıtan koalisyon- lardır. Zorunlu olmasa.. toplumun büyük çoğunluğunun oy vermeye değecek, çözüm getırebilecek nitelikte siyasi parti ve lider bulamadığı için seçim istemedi- ği, oyunu gönlü yatmasa da kend 1 >ce en iyisine ver- mek durumunda kalacağı bir süreçte seçim sistemi ile oynayarak, ya da zorunlu parti c vlilikleri, seçim it- tifaklan ile güçlü iktidar yaratma,a çalışmak neyin nesi? Bal gibi de görüntüsü demokrası, özü demokrasi olmayan bir düzen yaratma hevesi. Tıpkı sendikal hak ve özgürlüklen yasaklayarak. yasa ile işçinin is- temediği, işçinin gücünü katmadığı, sendikal hak ve özgüriüklerte yüzde yüz çatışan bir sendikal düzen yaratmak gibi. 12 Eylül düzeni bunu yaptı. Sendika- lann içini boşaltarak, işini bitirdi. Önce kâğrt üstünde Türk-lş'in üye sayısının büyümesine sevinenler, alda- nanlar oldu. Sonra ne oldu? Bugün üye sayısı 12 Ey- lül öncesinin yansına inmiş, işçi haklannın savunul- masında işlevsiz, moral degerlenni tümden yitirmiş bir sendikacılık hareketi gerçeğı iie karşı karşıyayız. 12 Eylül yasaklı düzeni, siyasi partileri zaten ağır bir deformasyonun, moral güç kaybınm batağınasürük- ledi. Daha fazlası çok daha kötü sonuçlar getirir. Se- çim hükümeti hangi formülle oluşursa oluşsun, Tür- kiye'nin arayışı, halkın güvenip oy vermediği siyasi partilere yapay iktidar gücü sağlayıcı değil, tam ter- si.. oy eğilimlerini en doğru yansıtacak, demokratik- leşmeyi en fazlası ile getırebilecek seçim sistemi ol- mak zorundadır. Bosch krizde büyüdüEkonomi Servisi Bosch-Siemens Hausgera- te (BHS) Grünberg Genel Müdürü Ronald Grün- berg, yılın ilk üç ayında yüzde 6-7 oranında büyü- me kaydedilen beyaz eşya pazannda bu oranın yıl so- nunda yüzde 2 olacajhnı söyledi. Küresel kriz nede- niyle büyüme hızının düş- tüğünü vurgulayan Grün- berg, "Pazardaki bu geliş- melere karşın, Bosch-Si- emens 1998 yılında yüzde 28bûyüdü"dedi. Krize karşın şirketin bü- yümesini Türkiye'deki po- tansiyele bağlayan Grün- berg, "Son iki yüda gnıbu- muzTûrkhe'ye240 mihoıı dolarhk yatınm yaptL Da- ha önce hak ettiğimiz yer- dedeğildik. Şimdi ise paza- nn ikincibüyük firmasıyız. Pazar payımız yüzde 31'e çıkn" diye açıkladı. Elektrikli ev aletlerinde gelecekte yapılacak en bü- yük teknolojik yeniliğin enerji sarfiyatını indirmek olduğunu söyleyen Grün- berg, "Bütün araşorma- geliştirme faaliyetleri bu- nun üzerinde yoğunla.ş)- yor" dedi. Buzdolaplannda enerji tüketımini son 28 yılda yüzde 76 oranında düşür- düklerini vurgulayan Grünberg, "Bu sene çıkar- dı^ımız buzdolaplan A\TI- pa'nın 2000 yıhna kadar kmduğu standartiara uyıı- yor" açıklamasını yaptı. Türkiye'deki yerli üretici- lerin henüz bu standartlan uygulamaya geçirmedikle- rine dikkat çeken Grün- berg, "2000yılında bu stan- dartiara uymayar- hiçhir buzdolabı Avrupa'ds saü- lamayacak" uyansında bu- lundu. Grünbeıg. gelecekte cv aletlerinin dizaynlannda yaşanacak değişiklikleri ise şöyle dile getirdi: " Beyaz dikdörtgen ku- rular obnaktan çılajoriar. Mutfaklarla uyumlu renk- lere bürünecekler. Işıklan- dırmada değişiklikler ger- çekleşiyor. Metal olmayan gümüşi renkler hâkim ola- cak."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear