25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
£SAYFA CUMHURİYET 15 KASIM 1998 PA OLAYLAR VE GORUŞLER fYağcılık ve Temel Güven Y ; Prof.Dr. NEVZAT YÜKSEL Gazî Ünhersitesi TıpFakültesiPsikiyatn • Anabüim Dalı Öğretim Üyesi Temel güven duygusu, yaşamın ilk yı- lında kazanılır. Bu dönemin temel nite- liği bağımlılıktır. Çocuk tamamen anne- sine bağımlıdır. Şöyle de diyebiliriz: In- san yavrusu bakıma muhtaçtır. Bu sağ- lanmadıgı takdirde insanm yaşamını sür- dünnesı olanaksızdır. Gereksinimlenn karşılanmaması yaşamı sürdürememek- le ya da ölümle eşanlamlı olduğundan çocuk bu dönemde engellenmelere kar- şı aşırı tepki verir. Acı veren uyaranlara tüm bedeni ile tepki göstenr. Acı veren uyaranın önemli ya da önemsiz oluşu tepki biçimini değiştirmez. Bu dönemde hazilkesi geçerlidir. Ben- lik güçleri yetersizdir. Istek ve düitüleri- ni denetleyemez, erteleyemez. Hemen doyurulmasını ister. Bu dönemde çocuk anneden besin, sevgi, dokunma, ses vb. gibi değişikuyaranlandüzenli bir biçim- de almakta, bu uyaranlarla ruhsal olarak da beslenmektedir. Bu alışveriş zaman içınde birleşerek anne-çocuk ilişkisine aklaşık elli yıldır ülke- mizde sorumlulann tu- tumlarında önemli bir bozukluğun olduğu gö- rülmektedir. Bu son yir- mi yılda daha da artış göstermiştir. Sorumlular, kendi çevrele- rindeki insanlarda, yaptıkJan işe uygun- luk aramamaktadırlar. Aradıklan nitelik- lerden birincisi kendilerine yağcılık ya- pılması, öbürü ise bu kışinin lriminyala- nı olduğudur. Başka bir anlatımla, so- rumlular çevrelerinde dalkavuklar iste- mekte, yetkilerini çevrelerine bunlan ge- tirmek içm kullanmaktadırlar. Bunu en açık biçimde mülervekiti seçimlerinde gör- mekteyiz. Bu niçın böyle? Niçin yöneti- cilerimiz yağcılara gereksinim duyuyor? İşleri chfine vermiyDrlar? Bunun en önem- li nedeni 'temel güven duygusu'nun ge- lişmemiş oluşudur. Bunun nedenlenni ve davranışa yansımasını aşağıdaki şekilde açıklayabiliriz. dönüşür. Karşılıklı, alma ve verme iliş- kisi sonuçtabirtoplumsaiişlevörüntüsü- ne neden olur. Bu dönem için bu örüntü. çocuk açısından almak ve elde etmektir. Anne açısından ise vermektır. Çocuk al- mayı öğrenerek sağlıklı bir şekilde ver- meyi deöğrenir. Sağlıklı biretkileşme ile çocuk kendisinı değerli bir varfak olarak algılar. Çevxeyi de güven vericı olarak gö- rür. Düzenli alma ve verme annenin sü- rekliliğini sağlar. Tutarlılık, devamlılık ve aynılık temel güven duygusunun kay- nağı olur. Bu ılişkıde bir bozukluk olma- sı temel güven duygusunu önemli ölçü- de değiştirir. Bu dönemde açlık, susuziuk. sevgi ge- reksinimi gibi dürtülerin doyurulması ile yaşanan haz, engellenmesı ile oluşan acı ileriki yaşamdaki tepkilerimizin ilkel bi- çimleri ve kaynağidır. Bu tepkilerimiz değişip gelişerek sosyal bıçimler alır. Di- ğer bir deyışle, erişkin yaşamında bir uyaranaolumsuz tepki veren. örneğin yı- kıcı o/an bir insanın bu tepkisinin altın- da yaşamın ilk yılındaki yaşantılan yat- maktadır. Temel güven duygusunu kazanama- mış insanlann bir başka önemli özelliği de yaşam boyu bunu aramalandır. Bunu yaparken çevrelennde kendisine yapay bir biçimde güven duygusu verecek tutum- laristerler Bunun için çevrelerindeyağ- ctlar arariar. Sorumluluklan ancak bun- îara v erır. > alnızca onlan beğenirler. Baş- kalan onlar için korku kaynağıdır. Yeterlilik için yararlı şeyler yapmak gibi bir kaygı taşımazlar. Çevrelerinde de bunu aramazlar. Yağcılıkla yeterlilik eşanlamlı görülür. Buna karşın ne yapar- larsa yapsınlar temel güven eksikliğine bağlı olarak güvensizlık ve yetersizlık duygulan süreğendir. Gerçekten başan- lı olmalan halinde bile bu duygulanndan kurtulamazlar. Bu nedenle yağcı gereksinimlen hiç- bir zaman bitmez. Bu insanlar için ken- dıne yeterli \e benlik bütünlüğü olan in- sanlar kaygı ve korku kaynağıdır. Bu ne- denle çevrelennde bunlara katlanamaz- lar. Onlardan uzak durur ya da uzaklaş- tınrlar. Onlara karşı 'kontr-fobik' bir tu- tumla saldırgan olurlar. Politikacılanrru- zın uzlaşmaz tutumlannın altında böyle birgüven eksikliğinin olduğunu söylemek abartılı bir görüş olmaz. Hıç kımse ile uzun süreli ilişkiler ku- ramazlar. llişkilerinde bağımlı biryanla- n vardır. Sürekli olarak güven arayışı, süregiden bir doyumsuzluğun da kayna- ğı olur. Bu nedenle aile içi ilişkileri de bo- zuk olur. Çevre ile ilişkilerinde yetersiz- lık ve güvensizlik duygulannın çoğunluk- la farkında değildırler. Farkında olsalar bile bu duygulannı göstermez ya da giz- lemek için yapay çabalara girerler. Kendi görüş ve düşünüşlerine eleştirel bir gözle bakamazlar. Eleştirilmeye de aynı nedenle katlanamazlar. Bılinçdışı olarak farkJı düşünce ve görüşler anne sev- gısini kaybetme anlarruna gelir. Bu neden- le görüşlerinde bağnazdırlar. Bunun ter- si de doğrudur. Görüş \e düşünüşünde bağnazlık gösteren insanlarda temel gü- ven duygusunun eksik olduğunu söyle- yebiiiriz. Çevremizde bu tür ınsanlan sıklıkla görmemiz bunun önemli bir ruhsal geli- şim sorunu olduğunu göstermektedir. HONDA A-. * •-••>•• Bir yıfdır biz üretiyoruz, siz keyfini sürüyorsunuz. «• •* .15 Honda Civic 4 Kapı bir yıldır, Türkiye'de, 15 Kasım 1997de faaliyete geçen Anadolu Honda fabrikasında üretiliyor. Ama bu fabrikada sadece otomobil üretilmiyor. Burada Honda'nın kurucusu Soichiro Honda'nın felsefesi de yeniden üretiliyor. Honda felsefesi, insana saygı ve Honda ürünlerinden alınan keyif temelleri üzerine kuruludur. "Küresel bakış açısıyla, en yüksek kalitede ürünleri en uygun fiyatla sunmak ve bu sayede tüm dünyada müşteri memnuniyetine ulaşmak" olarak özetlenen bu bakış açısı, Avrupa'nın ikinci Honda fabrikası olan ANADOIUGSUBU Anadotu Henda Otomobllcink »-Ş. bir Anadolu Qn*u v« Honda Motor Co. Ud. ortakkjıdır www.honda.com.tr Anadolu Honda fabrikasında da hayata geçiriliyor. Honda Civic 4 Kapı'nın Türkiye'de üretilmesi bizlere büyük bir gurur verirken, Honda kullanıcılarına dünya kalitesinde bir otomobil, bol ve uygun fiyatlı yedek parça ve yüksek ikinci el değeri gibi avantajlar sağlıyor. Anadolu Grubu ve Honda Motor Co. olarak, Türkiye'de ürettiğimiz Civic 4 Kapı'yı ve tüm Honda modellerini, gelişen bayilik ağımızla Türkiye'nin her köşesine taşımaya ve her geçen gün daha fazla otomobil kullancısına bir Honda sahibi olmanın keyfini yaşatmaya kararlıyız. PENCERE Nepeden Geldik, Nereye Gidiyoruz?.. Öcalaryak a | a n d l - 28 ŞubJt süreci yürüyor, aynlıkçılığın köküne I rrt suyu eK''y°r ' irticanın icabına bakılıyor; Soğuk vaş kalınt*arı temızlenecek, çeteleşip mafyalaşr nın sonu jelecek... • Ünlü deyiş'e "günün anlam ve önemi"n\ ka\ mak için çeçmişe göz atmakta yarar var. Yıl1965- Öğrencı eylemleri -çoğu Avrupa ülkesi gibi- 7 kiye'yi sarmtş, sol yükseliyor; ortada ne silah var, cinayet, nedeterör... 0 dönemde birisi terörü tohumladı. Terörü tohumlayan devletın ıçındeydi, "iti kuı kırdırmak' yolunda birbiri ardına 30 solcu öğrer yi öldürdü Çatışma başladı; sol sılahlanmaya iti 12Martkapıdabekliyordu. • PKK'nin ilk eylemi 1984'tedir. Terör devlet eliyle 12 Mart'tan önce tohumlî mıştı; 12 Eylül faşizmi Diyarbakır hapishanesini; nlıkçı'lık okuluna dönüştürdü; yöreye şiddet eket korku ve tepki biçti; PKK'nin doğumuna ebelik ı ti. 1980'li yıllarda ülkenin koşullan değişikti; 12 E lül faşizmi "Evren-Özal" ikilisinin simgelediği "de let-hükümet" ortaklıgında süruyordu; kapatılan yasal partiier açılmamıştı; devlet terörü tüm hışmı la süruyordu; asker 12 Eylül cuntasının gölgesind- kurtulamarnıştı. İlk yıllarda, PKK'nin dışardan Sevr yandaşlanr desteklediği aynlıkçı bir örgüt olduğu yeterince a laşılamamıştı; aydın çevrelerde insan haklannın öt sinde bir şey düşünülmüyordu. 1991 dönüm noktasıdır. Neyin ne olduğunun anlaşılması için Sovyetler' yıkılması mı gerekirdi?.. Türkiye'nin başına üç buyük bela sanlmıştı; ü^ de Soğuk Savaş'ın armağanıdır: 1) Aynlıkçı terör.. 2)lrtica.. 3) Çeteleşme... Soğuk Savaş yıllarında gericiliğe aşılanan devl' "Türk-lslam Sentezi"r\\ benimsemişti. "Komünh me karşı panzehir" diye irtica devlet eliyle beslen yor; "Komünizmle mücadele" gerekçesiyleşidd< te başvuruluyordu; "devlet terörü", toplumda ka şıt terör odaklarını oluşturmuştu; devlet bürokrasi içine yuvalanan komünizmle mücadele örgütle zamanla çeteleştiler 1991'de Soğuk Savaş bitti. • Bu yeni dönemde uyanan ve kendıni toparlaya kurumlanmızın başında ordu geliyor. Osmanlı'nı çöküşünden sonra "Kurtuluş" ve "Kuruluş" sürer, lerinde askerin oynadığı role benzer bir yeni oluşur karşısında mıyız?.. 28 Şubat süreci başlamadan önce Türkiye irtire ya boyun eğmiş gibiydı; ülke aynlıkçı terörün tehd di altında parçalanmaya doğru sürükleniyordu; deı Jet, cetelerin eline geçrruşti. ,. . . . . kısa sürede baş döndürücü bir değişim yaşand Sekiz yıllık zorunlu eğitimin hayata geçirilmesiyl başlayan sürecin son halkası Apo'nun yakalanrra sıdır; Şemdin Sakık içerdedir. PKK çökertildi. Müı tecilerin, aynlıkçıların ve mandacıların çöken b cumhuriyet olarak niteledikleri Türkiye'nin konum birdenbire değişti. • Peki, halk ne diyor?.. Halk 29 Ekim 1998 Cumhuriyet Bayramı'nda sö> leyeceğini meydanlarda söyledi. NÂZIM HtKMET KÜLTÜR VE SANAT VAKFI KÜLTÜR-SANAT-EDEBİYAT SÖYLEŞlLERt - 2 Ölümünün 40. Yılında YAHYA KEMAL NEVZAT ŞENOL KONUR ERTOP ICEMAL BEK ESAT KURAL TUĞRUL TANYOL Şiirleri Yaşam Öyküsü ve Kjşiliği Şiir Anlayışı ve Gelişimi Anılar Şiirimizdeki Yeri ^- . Gün: 17 Kasım 1998 Salı saat: 18.30-20.30 Yer : Nâzım Hikmet Vakfı Külrür Merkezı Sıraselvıler Cad. No: 48 Kal: 1 Taksim/lst Tel: (0212) 252 63 14-15 İLAN T.Ç. ŞIŞLIDORDÜNCÜ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1995 591 Davacı Nuray Aydın - Ali Cenk Aydın tarafmdan davahlar Abbas Ocak vs. aleyhlerine açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda: Yapılan yargılama sonunda. davacı Nuray Aydın'ın davasının kabulü ile 80.000.000.- TL hasar bedelinin 18.03.1995 tarihınden 1.1.1998 tarihıne kadar yüzde 30, bu tarihten sonra \iizde 50 yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, da- vacıya venlmesme, davacı Alı Cenk Aydın'ın davası- nın kısmen kabulü ile 4.741.500.- TL tedavi giderleri- nin olay tarihi olan 18.03.1995 tanhınden 1.1.1998 ta- rihine kadar yûzde 30. bu tarihten sonra yüzde 50 ya- sal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müte- selsilen alınarak davacıya verilmesıne. davacı Ali Cenk Aydın için takdired'ılen 25.000. 000.- TL mane- vitazminatın 18.03.1995 tanhinden 1.1.1998 tarihine kadar yüzde 30, bu tanhten sonra yüzde 50 yasal faızı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 12.893.040.- TL \ekâ- let ücreti ile 17.494.000.- TL yargılama giderlennden takdiren 113/136'sının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen kısım üzerinden 2.269.950.- TL vekâlet ücretmın davacılardan alınarak davalı şir- kete verilmesine dair Yargıtav yolu açık olmak üzere 6.10. 1998 tanhinde verilen karar davalı Abbas Ocak'a ilanen teblığ olunur. 20.10.1998 Basın: 54828
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear