25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 KASIM 1998 PAZ 10 DIŞ HABERLER İnsani yardım programının 4. aşamasında eğitime ciddi bir pay aynlması öngörülüyordu, ancak petrol gelirleri beklenenin altında kaldı BM yartbmları, yaptırıııılarla savaşta• InSanİ yardim prOgrami Yapt.nmlarjrak'taki bütün toplumsal . J T i » i • i it i • yaşamı doğrudan veya dolaylı yollarla çerçevesinde, Irak takı okullara bın adet etkihyor. rin crnrı'i Jmıkfıi B M I n s a n i Y a r d ı m P r °gr a m ı 'n ı n ' UllgUlUlIIlUŞlU. yaptınmlann olumsuz etkilerini hafifletme L, A B D Ve Ingİltere, bilgisayarlann çabalan ise programda çahşanlann kendi 'çift amaçlı' kullanılabileceği gerekçesiyle Yaptınmlar Komitesi'nin öteki üyelerinin onayladığı bu karan bir yıl geciktirdi. Sonunda bilgisayarlann işlem kapasitesinin düşürülmesine karar verildi. deyişleriyle, çeşitli nedenlerden ötürü "hayal kınklıklan ile sonuçlanıyor". Eski İnsani Yardım Programı Koordinatörü Denis J. Halliday'ın üzerinde en çok durduğu konulardan birisi eğitimin yapılandınlmasıydı. Halliday, 7 Mayıs 1998 tarihli demecınde. "Bütün eğitim sisteminin derhal elden geçirilmesi. yeniden yapılandınlması gerekir" diyordu. İnsani yardım programının 4. aşamasından gelmesi beklenen gelırlerden eğitime ciddi bir pay aynlacaktı. Ne var ki, petrol gelirleri, petrol fiyatlanndaki düşüş ve frak'ın pompalama kapasitesinin yetersizliğinden ötürü beklenenin altında kaldı. Yeni akademik yılın başında, eğitime aynlan payın düşürüldüğü açıklandı. insani yardım programı koordinatörü Denis Halliday. petrol gelirlerinin beklenenin altında kalacağının ortaya çıkmasından sonra yaptığı açıklamada. "Eğitinıden sagiıga, enerjiye kadar bir dia sektörde hayal kınklığına uğradık" diyordu. fnsani Yardım Programı'nın Sözcüsü Eric Faltda, kendisiyle yaptığımız görüşmede, sınıflann aşın kalabalık olması, sıra, masa, fman kampanyası sürüyor Yaptınmlar Islama yaradıIrak'ta yan laik, yan Islami ku- rallara dayalı birrejim var. Önem- li bir Şii nüfusa sahip olan ülkede yönetım Sünnilerin elinde. Kadın- ların çoğu yanm tesettürlü. Tama- men kapananlann yanı sıra başmı örtmeyen, diz boyundaetek ve ya- rım kollu tişörtler, gömlekler gı- yen kadınlara rastlamak da müm- kün. Bu konuda bir zorlama yok. Erkeklenn 4 kadınla evlenmesi serbest (tersı geçerli değil). Aslında toplumsal yaşamda İs- lamın ağırlığı ambargodan sonra artmış. Islam, büyük olasılıkla am- bargonun za- yıfiartığı top- iumsal örgüyü sağlamlaştır- makta bir araç olarak kullanı- lıyor. Konuştu- ğumuz Iraklı- lar, yönetimin beşyılöncebir "iman kam- panyası" baş- lattığını söylü- yor. Beşyılön- cesine kadar açıkta alkollü içki içmek ya- sak değilmiş. Şimdi içki sa- tışları serbest, ancak açık yer- de içki içmek yasak. Gene aynı tarihlerde, Kuran'ı ezberlemek gibı bazı koşullan ye- rine getiren mahkûmlar için af çı- kanlmış. Abdûlkadir Geylani • Irak'ta laiklikle şeriat kanşımı bir rejim var. Yaptınmlardan önce laiklik daha ağır basıyormuş. Yaptınmiann zayıflattığı toplumsal örgüyü sağlamlaştırmak için beş yıl önce 'iman kampanyası' başlatılmış; sözgelimi Kuran'ı ezberleyen mahkûmlara af çıkanlmış, Erkekierin 4 kadınla evlenmesi serbest... Bağdat'ın en ünlii dini mekân- lanndan binsi Abdûlkadir Geyla- ni türbesı. Tiirbenin bulunduğu külliyeye çarşafsız girmek yasak. AA muhabin Pınar Meriç'le bir- likte, kapı önündekı dilencilerden para karşılığı odünç aldığımız çar- şaflara Cabsça" deniyor) sannıp içeri girdik. Kadınlar bölümünde fotoğraf çekmemize ses çıkarma- dılar. Ancak, namaz bitip erkekler arasına kanştığımızda, caminin imamından, çarşafin altından gö- rünen çıplak kollanmız ve izinsiz fotoğraf çekmemiz yüzünden azar işittik. Olay, erkek gazeteci arkadaşla- nmızın (atv'nin Diyarbakır Tem- silcisi Nevzat Bingöl ve kamera- man EsatAydın) de\Teye girmesıy- le tatlıya bağlandı. Imam, daha sonra Türkiye'lerden gelen bu ga- zetecileri odasında ağırladı. Siya- setten. dinden, tarikatlardan, cen- net ve cehennemden, Irak'ın duru- mundan başlayıp sohbeti Türkıye- Israıl iîişkilerine kadar geiırdık. Çıplak kollan- mız (en fazla elledirsekara- sı görünüyor- du) için kıya- meti koparan imamın, "ah- laksız Yahudi kızlannın mi- ni etek giydik- lerini" anlatır- ken, durumu göstermek ıçın entarisinı diz- lerinin bir hay- li üstüne kadar çekmesinean- lam vereme- dık. Demli ve bol şekerlı çay- lanmızı içtik- ten sonra kalkmak için izin ıstedik. Aynı külliyede yaşayan başka bir şıh, bu sefer bizi odasına da\et et- ti. Yavaş yavaş bunaldığımızı hıs- setmekle beraber, ortamın ılgınç- liğinden, şıhın peşine de takıldık Müritlerini çevresıne toplayan Şıh, Kadiriydi ve bizim kendi tarikatı- na üye olmamızı istiyordu. Hayır hayır, istiyordu demek yetmez, bu- nun için baskı yapıyordu. Külliye- de, bizim çıplak kollanmızı önem- semeyen, hiçbir karşılık bekleme- den bize yardımcı olmaya çalışan iyi niyetli inananlann yanında. şı- hın, müritlerinın gözünü boyama- ya yönelik zorlayıcı tavnna bula- bildiğtmiz en hafıfyakıştırma, "sa- nûnûyetsizfik." BM Özel Komfsyonu Tartışmalı örgüt UNSCOM...Irak"taki kitle imha silahlannm tasfiyesinden sorumlu BM Özel Kom'isyonu UNSCOM, 687 sayı- h karar çerçevesinde, 1991 'de ku- nıldu. Irak'ın biyolojik. kimyasal ve balistik füze programlan ile il- gili çalışmalar yürüten ve tesisleri denetleyen UNSCOM, Irak'a "te- miz" raporu verene kadar yaptı- nmlar sürecek. UNSCOM, son raporlannda, kimyasal ve balistik füzelerle ilgi- li çalışmalann • Irak'taki kitle imha silahlannın tasfiyesinden sorumlu UNSCOM'un elemanlan geçen hafta ülkeyi terk etti. UNSCOM'cular yaptınmlann kendileri yüzünden değil, Saddam yüzünden devam ettiğini savunuyor. neredeyse ta- mamlandığmı, ancakbivolojik silahlarla ilgili çalışmalannhe- nûz devam etti- ğini söylemışri. Körfez'deki gerginliğin tır- manması üzeri- ne. UNSCOM elemanlan, ge- çen hafta, I- rak'tan aynldı. Bagdat'ta knz öncesinde görüştüğümüz bir UNSCOM yet- küisi. "fattıranm sürekB kendileri- iKçıkantııasından" şjkâyet eder- iccn, "Saddam Hüsevin, bize elin- ddti bütün belgeleri verirse, biz de qinia biran Önce bitirebiiiriz. Yap- onmlann bu kadar uzun sürmesl boden değil Saddam'dan ka> nak- tau>or" diyordu. Yetidli.ougüne kadar UNSCOM saresınde ülkede 48 uzun menzil- iifiizenin 14 konvansıyonel savaş h^lıgınıa, 6 füze kızağınin; 30 kimyasal füze başlığının ve füze- lerde kullanılabilecek başka ma- teryallerin yok edildiğını söyledi. UNSCOM'un faaliyetleri bugü- ne kadar çeşitli tartışmalara yol aç- tı. Komisyonun dışanya bilgi \er- mesi yasak olduğu halde, eski ele- manı ScottRittEr'ın lsrail'e bilgi ak- tardığı ortaya çıktı. RiBer'ın, ABD veBM'yi UNS- COM'un çalışmalarını engelle- mekle suçlaması şaşkınlık yarattı. Bağdat"taki uluslararası gözlemciler UNSCOM Başkanı Ric- hard Butler'a da mesafeli vaklaşıyor. Bağdat'takı ba- zı diplomatik kaynaklar, But- ler'ın sözlerine "kimsenin gü- venmediği" şeklınde yo- rumlaryaptı. [raklılariçin UNSCOM, kendilerme yönelik her türlü düşmanca tavnn bir simgesi. Bağdat'takı' BM karargâhının kar- şısında, üzerinde "UNSCOM, bu ülkeden git", "UNSCOM, çocuk- lanmızı öldüriiyor", "UNSCOM defol" yazılı pankartlar asılı. Pankartlann arkasında kalan bir çadır ilgimizi çekiyor. Yaptınmlan protesto etmek için açlık grevi başlatan 10 Mısıryurt- taşı, gece gündüz bu çadırda yaşı- yer Iıışallalı yann.Türkçenin çok sayıda kelimeyi Arapçadan ödünç aldığını biliyorduk ama günlük yaşamda karşılaştığımız örneklerin çokluğu gene de bizi şaşırttı. Bazen Türkçede artık kullanılmasa bile, deyişlerin anlamını çıkarabildiğimizi fark ettik. tşte yararlı birkaç örnek... Araplar çayı son derece demli ve bardağın yansına kadar şeker koyarak içtiklerinden, duruma müdahale etmenizi sağlayacak "Az şekerii açık ca> lütfen " cümlesinin Arapçasını söyleyelim: "Şeker khali, çay hafif minfadlak~ (kadınlar için minfadlik). "Keyif ahval?" nasılsın sorusunun karşılığı. Merhaba için "sdam", hoşçakal için "maselam" demenizyeterli. "Tamam"ın karşılığı gene "tamam". Şükran, teşekkür etmek için kullanılıyor, bir şey değilin karşılığı ise "afVan*. Inşallah kelimesınin Irak'taki anlamı biraz farklı. Olmayacak bütün işler için Iraklılar "inşaDah" temennisinde bulunuyor. Babil festivaline katılan Batılı gazeteciler, "inşallah"ı, "hayır, ouııaz" anlamında bir sözcük olarak öğrendiler. Irak'ta geçirdiğimiz iki hafta boyunca çeşitli yetkililerle görüşme taleplerimize aldığımız yanıt "inşallah yaruı" oldu. "Filan falan yetidli sizinle görüşmek istemiyor", ya da "görüşecek, ancak şu gün ve şu saatte" gibi bir cümle duymadık. Artık kimseyle görüşme şansımızın kalmadığı, yola çıkmaya hazırlandığımız son gün bile "İnşallah yaruı şu yetidli sizi kabul edecek" denmesi karşısında gülmekle ağlamak arasında tuhaf bir tepk verebildik. Abdûlkadir < kitap, defter gibi çok temel ihtiyaçlann karşılanamaması yüzünden eğitim standartlannın düştüğünü söyledi. Bilgisayarlann kapasitesi Eğitimle ilgili. tartışmaya yol açan bir başka konu da bilgisayarlar oldu. İnsani yardım programı çerçevesinde Irak'taki okullann bilgisayarlarla donatılmasına karar verildi. Yaptınmlar Komitesi, okullara bin adet bilgisayar dağıtılmasını öngören planı onayladı. Ancak satın alma işlemi bir yılı aşkın bir süre, Sözcü Eric Falt'ın ifadesiyle "Yapünmlar Komitesi'nin iki üyesi tarafından engellendi". Gerekçe, bilgisayarlann "çift amaçlı" (dual use) kullanılabilecek olmasıydı. Sonunda, bilgisayarlann işlem kapasitesinin düşürülmesine * karar verildi. Başlangıçta Pentium 133 olarak düşünülen bilgisayarlann işlem kapasiteleri Intel 486'ya düşürüldü. Falt, Yaptınmlar Komitesi'nin bu iki üyesinin adını vermiyor, ama Iraklı yetkililer, anlaşmanın ABD ve Ingiltere tarafından engellendiğini rahatlıkla ifade ediyorlar. Irak Eğitim Bakanı Fahad Salim El-Şakra, Yaptınmlar Komitesi'nin ABD'li ve Ingiliz temsilcilerini, oku] gereçleri ile ilgili anlaşmalan engellemekle suçluyor. Şakra, "661 sayılı komitedeki AmerikaJı ve tngilizler. BM ile yapılan anlaşma çerçoesinde kabul edilen okul gerecieri ile ilgili anlaşmaian geciktiriyor veya engelliyor" diyor. tnsani Yardım Programı Başkanhğı, Yaptınmlar Komitesi'nin eğitim sisteminin yeniden yapılandınlması konusunda adım atmakta gecikmesinin, tamiri güç olan hasarlar doğuracağını sık sık dile getiriyor... du. Körfez'de gerginliğin tırmanması üzerine BM, bütün elemanlanru, güvenlik gerekçesiyle tahliye etti. Irak ile ABD ve BM krizinin bundan sonra izleyeceği rotayı kestirmek zor. ABD, Irak'ı vurma hazırlıklannda... Çarşamba gecesinin vnrmak için uygun bir gece olacağı konuşulmaya başlandı. Irak, bir yandan BM Genel . ;»,j Sekreteri Kofi AnnaiffifJ *»'*« arabuluculuk çalışmalanna başlamasını istiyor, bir yandan UNSCOM'la işbirliğini kesme karanndan geri dönmüyor. Savaş önlense bile yaptınmlann kaldınlması için makul bir takvim çıkanlmasıyia ilgili tartişmalar büyük bir olasılıkla belirsiz bir tarihe ertelenecek. Iraklılar. ABD'nin Saddam Hüseyin girmeden ambargonun kaldınlmasına yeşil ışık yakmayacağına inanıyor. Eski İnsani Yardım Programı Başkanı Halliday'ın, Bağdat'tan aynlmadan önceki veda konuşması w Irak lıalla bunu hak etmedi 9 Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Programı (UNOCHI) Söz^üsü Eric Falt, Irak halkına istedikleri kadar gıda yardımı sağlayamamaktan şikâyetçi. Falt ile, Körfez Savaşı'ndan sonra BM karargâhına dönüştürülen El Mansur otelindeki odasında görüştük Falt görüşmemizde, 1.3 milyar dolarlık insani yardımın 20 miKon nüfusun ihtiyaçlannı karşılamaya yetmediğini. bu miktann arttınlması için BM Güvenlik Konseyi'ne karşı sürekli mücadele verdıklerini anlatıyor. Falt. Irak'ta çok hoş karşılanmadıklannın farkında. Ancak. Iraklılann UNSCOM "cularla (silah denetçileri). UNOCHI'cılen (yardım programlan) bırbirinden ayırdığı görüşünde "Bu programı hjçbirimiz istcmedik. ama yapnrunlar bir olgu" diyen Falt, - Para azlığı. bürokrasi mekani/rnasmın >a\aş işlemesi gibi engellere karşı, insani yardım programınuı farka neden olduğu' ınancında. Eric Falt. programın başladığı 1996'dan bugüne dek Irak'a 7 milyon ton gıda geldiğine dikkat çekı>or. İnsani yardım paralannın kötüye kullanıldığı iddialannı yalanla\an Falt, "Para, gitmesi gereken yere gidiyor. Kötüye kullanma diye bir durum yok. Zaten para Iraklılann eline hiç gebniyor. Bankaya yatıyor. oradan BM'y« gidiyor" diyor. BM Sözcüsü Falt'ın. "Yardım programınuı sorunları olduğunu sö> lüyorsunuz. Bu durum nasıl düzeltilebilir" sorumuza verdığı yanıt şöyle: "En iyisi yaptınmlann kalkması." UNOCHI Irak'ta. başta sağlık ve beslenme olmak üzere insani durumun gitgide kötüleşmesinden endışe eden BM Güvenlik Konseyi. 14 Nisan 1995'te. Irak'ın petrol karşılığı gıda. ilaç ve çeşitli insani • UNOCHI Sözcüsü Eric Falt, görüşmemizde, petrol karşılığı gıda ve ilaç programı çerçevesindeki gelirlerin yeterli olmadığını, yardım miktannın arttınlması için BM Güvenlik Konseyi'ne karşı sürekli mücadele etmek zorunda kaldıklannı anlatıyor. Irak gıda  sepeti (Kişi başına düşen aytık &&; l \ Pirinç \ Şeker Çay Baklagi! Tuz Yağ Süt Sabtm \Deterjan 1Yardmıdan önce 7kg. 1.25 kg. 500 gr. 100 gr. 0 0 750 gr. 1.8 kg. 150 gr. 250 gr. M Yardımdan^Y sofira(Eylül98) / 7kg. / 1.25 kg. / öOOgr.fa 100 gr. ^ 0 0 750 gr. 1.8 kg. 150 gr. 250 g r / I Kayı >ardım malzemelenni almasını öngören karan 'geçici bir önlem' olarak kabul etti. Irak ve BM arasında bu karar çerçevesinde 20 Mayıs 1996'da bir anlaşmaya vanldı. tnsani yardım programının ilkevresı. lOAralık I996'da Irak'ın petrol pompalamasıyla başladı Anlaşma çerçevesinde Nevv York'taki Banque Nationale de Paris (Paris Ulusal BankasıJ'ndan açılan BM Irak Hesabı'na (Escrow Hesabı) yatınlan petrol gelirlerinin yüzde 30'ü, Kuveyt'iri savaştan gördüğü hasan karşılanıak üzerö kurulan Tazminat Fonu'na gidiyor. Irak'ta yürütülön BM faaliyetlerinin giderleri de Irak Hesabı 'ndan karşılanıyor. 6 aylık bir sürede 2 milyar dolarlık petrol satışını öngören anlaşma, Temmuz 1997'de 6 ay daha uzatıldı. Güvenlik Konseyi Aralık 97'de, programın ocakta başlayacak üçüncü evresini de onayladı. 6 aylık sürelerde elde edilen 2 milyar dolarlık gelirlerin 1 milyar 300 milyon dolan Irak'taki insani yardım faaliyetlerine ayrilıyordu. Ancak bü miktarf Irak halkınm yardım paketinde öngörülen 10 temel maddenin hepsine ulaşmasına yetmedi. BM Genel Sekreteri Kofi Annan, 2. evreyle ilgili olarak 1 Aralık 97'de yayımladığı raporunda. "Irak halkı beslenme \e sağhk konularuıda ciddi problemlerie karşı karşıva. Gıda sepetinin gözden geçirilmesi anlaşmalannuı onaylanması, gönderilmesi ve dağınmı uygulamalan kolaylaştınlmair diyordu. Annan, Şubat 1998'de de 2 milyar dolarlık satışın ihtiyaçlan karşılamaya yetmediğini, bu rakamın 5 milyar 2 milyon dolara çıkanlmasını önerdi. İnsani yardım harcamasının böylece net 3 milyar 4 milyon dolan bulması öngörülüyordu. 29 Mayıs 98'de 4. evre başladı. Ancak petrol fiyatlannın düşmesi ve yaptınmlar yüzünden Irak'ın petrol taşıma kapasitesinin yetersizliği, gelirlerin beklenenin altında kalacağını lusa sürede ortaya koydu. BM, 3 eylülde, gelirlerin 2.8 milyar dolan aşmayacağını açıkladı. Gıda sepeti Buna karşın, UNOCHI sayesinde, yaptınmlann olumsuz etkilerini hafifletecek adımlar atıldı. UNOCHI yetkilileri, petrol karşılığı gıda ve ilaç programının başlamasından sonra ülkeye 7 milyon tona yakın gıda geldiğini söylüyor. Yetersiz beslenme Iraklı çocuklar için halen ciddi bir sorun. Ancak gene insani yardım program ının başladığı 1996'dan sonra yetersiz beslenme eğrisinin yükselmesi önlenmiş ve şu anda belirli bir noktada sabitlenmiş. Iraklılara, kame sistemiyle her ay belirli bir miktar yıyeceİc dağıtılıyor. Gıda paketindeki dn maddenin hepsine her ay ulaşmak mümkün değil. A ve C vitaminleri gibi temel gıda maddeleri de gıda sepetinde yer almıyor. Iraklılar buna karşın yardım paketini memnuniyetle karşılıyor. Halliday istifa etti. BM, Irak'ta sanki "kişilik bölünmesi" yaşıyor. Yaptınmlar, 8 yıldır BM Güvenlik Konseyi'nin karanyla yürürlükte. BM Özel Komisyonu UNSCOM temiz raporu verene kadar da yürürlükten kalkmayacaklar. BM İnsani Yardım Programı ise, yaptınmlann etkilerini azaltmaya çalışıyor. Irak ekonomisinde yıkıma neden olan BM, yardım programlan yoluyla, bu ytkımın etkilerini en aza indirmenin yollannı anyor. BM İnsani Yardım Programı (UNOCHI) koordinatörü Irlandalı Dennis.J. Halliday, ekim ayı başında görevinden istifa etti. Halliday. Bağdat'tan aynlırken düzenlediği basın toplantısında istifa nedenleri üzerinde fazla durmadı ama. BM'nin yaptmmlann sürmesine yönelik kararlan ile insani yardıma yönelik kararlan arasındaki çelişkinin, "yıpraöcı" olduğunu ifade etti. "Yaptınmlar çok uzun siirdü ve ekonomiyi yıktı. Burada daha olumlu amaçlar için bulunuşumuz bile bu gerçeği değiştirmiyor" diyen Halliday, \eda konuşmasını, "Irak halkı bundan daha iyisini hak ediyor" sözleriyle noktaladı. Halliday konuşmasında, bütün olumsuzluklara karşın, insani yardım programı sayesinde yaptınmlann etkilerini azaltacak adımlar atıldığını da vurguladı. İÎTTÎ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear