23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
OICASIM 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 GÜIVCEL Cl'NEYT ARCAYl REK I Baştarajı I. SayJaJa s kaldı. Günümüızdekı muhalefet li- lerleri Yakışıklı'dan Şaibe- i'sine kadar hemen hepsı he- nen her gün konuşmadan Kiemiyorlar. Demokrasiadına layıflandığ ımız bir huyları var: SöyledıkJerı; "özel araştır- na" ile saptanan gerçeklerı jermiyor. Sabahın erken saatınde jünlük gazetelerin üzerıne at- yorlar. "istismaredeceklen", ;endilerıne uygun bır konu arı- 'orya başkentte bırbasın top- antısı düzenlıyoryadabiryurt ;öşesinde gazetede bulduk- arı konu uzerınde konuşuyor- ar, konuşuyoriar. Son bir örnek, muhalefet )artilerimizin güldürü nrtelığın- ieki böylesi çalışmalannı göz- sr önüne seriyor. Olayın öyküsü ve pek çok ıçıdan sonuçları gerçekten il- jınç: Sedat Ergin mesleğın yü- :ünü ağartan bır gazetecı. fezdığı haberlerle yazılann her .atırını başka bır kanaldan togrulatmadan gazeteye ver- neyen bir meslek adamı. Geçen cumartesı Hürrıyet'te ;ıkan köşe yazısmda onernlı >ir bilgiye yer verdı. Bu bılgı, inü kitlelere yayılan Nesim dalki cinayetı sorumiusu Erol Evcil'le ancak ıki kez konuştu- junu duyuran Başbakan Yıl- naz'ı yalanlıyordu. Ergin'e go- e, Mesut Yılmaz, Erol Evcil'le D aris'te üçüncü kez göruş- nüştü. Yazının yayımlandığı gun sı- raset ayağa kalktı, medya iyağa kalktı. Kuşkusuz bu ıki kesimın yo- a çıkışlarında değışik öğeier. Jürtüler rol oynuyordu. Orne- Jin, Deniz Baykal CHP'nm nafya-çete olaylarına karıştı- ılmak üzere olmasına fena ıalde bozuluyor. Başbakan tn cınk dökük bır hükümetle bu conudaki başarılı savaşımını (üçük gösterebilmek için elin- Jen geleni esirgemıyor Cumartesi günü Karaman'a ıareket etmeden önce; Bay- <al "işleyeceği konuyu" Se- jat'ta buldu ve sonra: Türk modeli tıpik bır muha- efet lideri kimliğini sergıledi. vleydan nutkunda Ergin'e da- /anarak "Olay Japonya 'da ol- \ayd\, Başbakan ıntıhareder- 1İ" diyecek kadar ileri gitti. Medyamızdakı kımı yazaria- rımız da hayli hızlı davrandılar. Gerçek ne ise? Ama pazartesı günü (dün) •'ö/rşey"oldu. Ertuğrul Özkök koşesınde öyle bır açıklama yayımladı kı; sıyaset adamiariTiızdan -Şa- ıbe Hanım'ı bıryana bırakırsak- muhalefetin keskın sesi Bay- kal'ın fena haide "şapa otur- masına" neden oldu. Özkök'un açıklamasında hayli ılgınç kımı ıfadeleryeralı- yordu. Parıs'e "bırlıkte'' gıttığı Baş- bakan'la Hılton Otelı'nde sa- bah kahvaltısında buluşacak. Salonda bır genç adamla ma- sanın uzerınde bol reklam edi- len "Eze zeyf/n/en "nden ıki ku- tu goruyor. Başbakan ise genç adamı, "Işte yenı zeytın kralımız" diye takdım edınce. Ozkök'ün kafa- sında bır şımşek çakıyor. Bir zeytın kutuianna bakıyor, birde genç adarna: "O genç adamın Eze zeytın- lerı sahıbı ErolEvcılolduğu so- nucuna varıyor." Açıklamadıgı ıçin nedenıni bılmıyoruz. Ozkok. Yılmaz-Ev- { cıl goruşmelen kamuoyunda tartışıhrken unlu son basın top- lantısında bu olayı sormuyor i Yılmaz'a. ustelık yazmıyor da. Ama Sedat'a uçüncu buluş- mayı yazması ıçın ızın verıyor. Ozkök'ün yalanlaması 21. sayfada yer alıyor; ama aynı gun gazetenın 20. sayfasında. Ozkök'ten bır karış berıde Ya- vuz Gökmen. "TC Başbaka- nı'nın 'kuyruklu' bır yalanını" k?lemıne dolamış, Tansu'cu- ğunu savunuyor!.. Ya Çilter korosu? Olayı üç- beş yüz basan gazetelennde "Kalem satan medya çetesı" başlığı ıle duyuruyorlar. Başbakan da taa Rıze'den Ozkök'ün açıklamasını doğru- luyor. Bır Başbakan artı bır gazete- cı olayı yalanlarsa ve ıkınci bır gazetecı (Derya Sazak) olayı anımsamadığından söz eder- se. yalanlamaya ınanmaktan başka elden ne gelır kı! Muhalefet gelışmeleri bek- lemeden halkın huzuruna çıkı- yor ve.. sert bır rüzgâr olup esıyorlar. Bunun adı da doğ- ruıarı haykırmak oluyor. Cumhuriyete baghhk zuıciri • Buştarufı 1. Sayfada lerını kdvdettı. Konuşmalann ardından Atatürk konulu \ideo gösterimi yapılır- ken bınada açılan 1U Kasım 1938 tarihın- de çıkan gazetelerin örneklerinin yer al- dığı sergi büyük beğeni gördü. Daha sonra öğrenci. öğretmen \ c yurt- taşlar el ele tutuşarak, TBMM'den Anıt- kabir'e kadar ıızanan bır "sevgi nnciri" okışturdular. "Ata'ya Sevgi Yürüyüşü", Zı\erGözüaçık ile Vali Yardımcısı \lus- tafa ErkaJ. Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen. Mamak Belediye Başka- nı Ismail Değerli. Gençlık \e Spor Genel Müdürü Tevfik Sarpkaya. genel müdür yardımcılan ıle çalışanlar, Ankara II Mıl- İi Eğıtım Müdürü Yavuz, federasyon baş- kanlan. asken ve sivil okullar. Polis Ko- lejı ögrencılerı. Seğmenler ve yurttaşlann katılımıyla başladı. Eskı TBMM önün- den Türk bayrakları. Atariirk posterleri ve "75. >ıl kutiu obun" yazılı bez afışler ta- şıyarak ılerleyen grup "10. Yıl Marşı" ile "Dağ Başını Duman Alnuş" marşı eşh- ğındc yürürken sik sık "Yaşasın Atatürk Cumhuri\eti" bloganı attılar. TBMNİ bınasından L'laştırma Kavşagı \e Celal Bayar Bulvan'nı ızleyerek Anıt- kabır'e ula^an yurttaşlar, Aslanlı Yol'u geçerek tören alanına geldiler. Gençlik ve Spor Genel Mudürii Sarpkava, Ata- türk'ün mozolesine "Ata'ya se\giçetengi" bıraktı. Saygı duruşu ve lstiklal Marşı'nın ardından Misak-ı Mılli Kulesfne geçen Sarpkaya, Anıtkabir Özel Deften'nı im- zaladı. Sarpkaya şu görûşlen kavdettı: "Türkiye Cumhuriyeti geçmişinden al- djğı güçlc sonsuza dek bağımsız, demok- ratik, laik bir hukuk devleti olarak u\gar ülkeler arasındaki verini koruvacaktır. C umhuriyetin temel ilke ve inkılaplannı konımak ve vaşatmak için gençlerle bir- likte huzurunuzda veniden ant içiyoruz. Demokratik,özgür, çağdaş Türkiye Cum- huriveti'nin temeli olan Türk gençliği çiz- diğiıiiz çağdaş>olda ilerlemevt devam ede- cektir." Sarpkaya, gazetecilerin sorusu üzerine, bu yüriivüşü geleneksel hale ge- tirmeyi amaçladıklarını belirterek "A- ta'nın öiümünün 60. yıldönümü nedcni\- le vapılan bu vüriivüşlc, Türk gençliği ve haİkının Atasına ve onun Cunıhurivetine ne kadar bağlı olduğunu bir kez daha gös- termiş olduk. Amacımı/ bu yüriivüşü ge- leneksel hale getirerek, Türk halkını Ata- sıyla bütünleştirmektir'' dedı. Atatürk'ün öiümünün 60. yıldönümü nedenıyle Anıt- kabir sabahın erken saatlerinden başlaya- rak çeşıtlı demek ve kurululuşlar ıie ög- rencilerın akjnına uğradı. Emnıyet Genel Müdürü Necati Biücan da. beraberindekı genel müdüryadımcılan. daırebaşkanla- n, Polis Akademisi ve Polis Koleji öğren- cileri öğretim üyeleriyle bırlıkte Anıtka- bir"i zıyaret ettı. Kırmızı-beyaz karanfil- lerden oluşan \e üzerinde "TürkiyeCum- huriyeti Emniyet Teşkilab" yazılı çelengi mozoleye bırakan Bılican, saygı duruşu- nun ardından Anıtkabir Özel Defteri'ni ımzaladı. Bılican deftere şöyle yazdı: "Dün olduğu gibi bugün de Cumhuriye- tin ve onun ilkelerinin inançh koruyucusu ve güvencesi olmanın gururu içindeyiz. Aramızdan aynitşının 60. yıldönümünde seni bir kere daha minnetİe. şükranla ve saygı ile anıyoruz." Bılican, polıs teşkılatı ve Türk Silahlı Kuv\etleri'nın içte ve dışta Cumhuriyeti. onun temel ilkelennı ve Atatürk'ün hedef- ledıgi gibı korumaya kararlı kuruluşlar ol- duğunu söyledi. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyo- nu Başkanı Gülten Daş ıle berabenndeki heyet de Anıtkabir'ı ziyaret ederek mozo- leye çiçek koydular. Daş, saygı duruşun- dan sonra Anıtkabir Özel Defteri'ne şun- ları yazdı: "Cumhuriyetin 75. yılında çağ- daş Türk kadınlan olarak laik Türkive Cumhuriyeti'nin karanhk günlere gitme- sint asla izûı vermeyeceğiz. Scnin Lstediğin gibi fikri hür. vicdanı hür laik kadınlar olarak toplumdaki yerimiz için vercceği- miz mücadeleden asla vazgeçmeyecegK." Seni çok özlüyoruz • Baştarafi 1. Sayfada raf sergısı açılacak. Or-ÂnSevgıYılıHalkKü- tüphanesi ıleCebecı llçe Halk Kütüphanesi'ndc saat 10.00'da "Atatürk SevgfcT konulu v ıdeo gösterimi yapı- lacak. Prof. Dr MahmutTez- can'ın katılacağı "Atatürk'ün Gençlik ve \eni İnsan Anlay ı- şı" konulu konferans saat 10.00'da Sıhhı>e"de bulunan Atatürk Lisesi'ııdegerçekleş- tırilecek. Ekrem Uçyiğit'ın vereceği "75. Yıldönümünde Türkije Cumhuriyeti" konu- lu konferans da Yenimahalle Yahya Kemal Beyatlı Lise- si'nde saat 14.00'te başlaya- cak. Anıtkabir ıçin saat 14.00'te bir gezı düzenlene- cek. Yenimahalle Beledıyesi Klasık Türk Müziğı Korosu 50. Yıl DörtMevsimSahne- si'nde saat 20.00'de bir konser verecek. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. yayımladığı mesaj- da bır uygarlık rejımı olan Cumhuriyetın ülke yönetı- hiiîiutsöz hakkı olma- yan "tebayı" kımlik ve kışili- ge kavuşturduğunu, eşit hak- lara sahip yurttaşlar haline ge- tirdiğını belirrtı. Türk yurtta- şının Cumhurıyet sayesınde devletin yegâne ve gerçek sa- hibi olduguna dıkkat ceken Demirel. ulusun ",\z zaman- da çok vc büyük işkr başardık, daha da başaracagız" dıyen büyük Atatürk'ün ılkelerine ve Cumhunyete sahip çıktığı- nı, ideallerinı büyük ölçüde gerçekleştirdiğini kaydetti. Demirel, şöyle dedı. "Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ün çağını aşan ileri görüşleri doğrultusunda, hür ve demokratik bir dev iet ola- rak millfn' ve ülkesiyle bölün- me/ bütüniüğünü koruyarak çağdaş uygarlığın onuriu bir ortağı olma mücadelesini ba- şanyla sürdürmektedir. Bü- yük Atatürk sonsuza kadar millerimi/in gönlünde ve zih- nindeyaşacaktır." TBMM Başkanı Çetin, ya- yımladığı mesajda. Ata- türk'ün bır kez daha en derin rahmet. mınnet ve şürkan duygulanyla anıldıgını belırt- ti. Çetin, "Anayurdumuza ve ulusal varüğımıza karşı girişi- len büyük saldın karşısında. yoksulluk-bitkinlikveçaresiz- liğin karanlığı içinden bir gü- neş gibi doğan Mustafa Kemal Atatürk. bütün ulusumuzuöz- gürlük ve bagımsızük ateşi et- rafinda bütünleştirmiş ve tari- himizde yeni dönem açan l lu- sal Kurtuluş Savaşrnı başlat- mışör" dedi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da, mesajında demok- ratik laik cumhuriyeti kuşat- maya, ülkeyi tanhsel rotasın- dan çevirmeye çalışanlar kar- şısında. Atatürk'ün daha da yüceldığını. Atatürk'e olan bağlılık ve sevgının daha da yükseldigınıbehrttı.CHPÇa- nakkale Milletvekili Ahmet Küçük. Atatürk ilke ve dev- rimlennın akla ve bilıme da- yanan bır devlet kurmayı amaçladığını belirterek "O- nun ileriyi gören çağdaş ilke ve inkılaplannın günümü/de da- ha da beiirginleşen öneminin büinciyle Atamızın izinde yü- rümeye devam ediyoruz" de- di. Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazakı da mesajın- da. bugün 9 milyon okuma- yazması olmayan yetişkin; la- ik ve üretici eğitim yerine din- se! ağırlıklı ve paralı eğıtım \arsa bunun Atatürk'ün yo- lundan aynlınmasından kay- naklandığını belirrti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, Mustafa Kemal Atatürk'ün bütün ömriinü bü- yük Türk ulusunun tam ba- ğımsızlığı yolundaki mücade- leye adayan bir idealist oldu- ğunu kaydetti. Mustafa Kemal Derneği Başkanı Kamran Baran da açıklamasında Atatürk'ün aramızdan aynlışının 60. yıl- dönümünde; onun çağdaş, la- ik cumhuriyetınde. çağdaşlık ve laiklik karşıtı hareketlenn yoğunlaşmayabaşladığını be- lırttı. Izmir'de de çeşitli sivıl top- lum kuruluşları yaptıklan açıklamalarla, Atatürk'ün devnmlennın süreceğinı vur- auladılar. G U N D E M >IUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada son döneme ulaşır... Bunun istisnalan olur ama, genel kural bozulmaz. Her mu- halefet partisi, elinde iktidara ilişkin büyük dosyalar bulun- duğunu açıklar. İktidara gelın- ce, hesap soracağını söyler. İk- tidara gelir hesabı sorar. - Alacağımız ne kadardı? Dosyalara, tıpkı kimi operas- yonlar gibi ad da takılır. Son dönemde yeni bir moda baş- ladı. Şimdi dosya adıyla değil, görenin göstereceği tepkiyle anılıyor. Partilerkarşılıklı olarak ellerindeki dosyalara kımin ne diyeceğini hesaplayarak ad koyuyorlar. Dosya yelpazesi o kadar geniş ki Türkçemizin zenginlıği bile buna karşılık ver- medezorlanabilır. Biz dosyala- ra şöyle bir bakıp sınıflandır- maya çalışalım. Verdimse verdim dosyala- n... Bunlar baştan dördüncü dö- neme ulaşırtar. Konuyu herkes bilir, bunun yasal olmadığı da ortadadır. Ama adı üzerinde verilmişse verilmiştir. Verilme- mişse verilmemiştir. Veren oldu da alınmadı mı? Alındı da inkâr mı edildi? İnkâr edildi de sak- landı mı? Saklandı da aklandı mı? Sen de götür dosyalan... Bunlar sadece dosyanın kahramanını değil, ortaya çıka- ran kişiyi de ilgilendirir. Götüren kişı ortaya çıkarana çıkışır, "Senden başka bunun üzerine gidecek yok mu? Dosyayı oku- muşsun, nasıl götürüldüğünü öğrendin ışte, sen de yap" der. O zat da dosyayı mahkemeye götürmek yenne malı götürür... Sarsanm-oyanm-indiririm dosyalan... Elde bir şey olmadığı anlamı- na gelir. Sadece ikinci aşama- ya ulaşabilmiş, sulandırma dö- nemine gelmemiş dosyalar fı- güran olarak kullanılabilir. Ar- kada daha büyüklerinin olduğu imaedilır. '/ma'tutmazsa 'imal' edilir. Madem öyle işte böyle dosyalan... Burada daha çok eşit güçler savaşır. Bır tarafın elinde dos- ya varsa, karşı tarafta zaten tozlanma dönemine aıt pek çok dosya vardır. Onları açığa çıkanr. Böylecedosyalarda de- mokratik eşitlik sağlanır. Payla- şımcı ruh içinde karşılıklı olarak sulanma aşaması pas geçilip aklanma aşamasına ulaşılır. Açtırma kutuyu dosyala- n... Bir taraf dosyalardan birini aralarsa, karşı taraf da işin, ma- dem öyle işte böyle modeliyle çözülmeyeceğini düşünürse, hemen diyalog yoluna gidilir. "Bak bende de var. Açtırma kutuyu, soyletme kötüyü" de- nir. Bunun üzerine karşı taraf, tozlanmadan aldığı dosyayı buzlanmaya gönderir. Derin soruşturmanın yerini de derin dondurucu alır. Halkım için dosyalan En başanlı yöntemlerden bi- rıdir. Rumuz, halkım için. Ne yapıldıysa halk için yapılmıştır. Iktidanmız "haltım" "halkımla kapatır. Halk da bu haltla gurur duyar. Yandım Allah dosyalan Bu türde gelenek bozulabı- lir. Genellikle işten pay alama- yanların ortaya çıkardığı bir dosyadır. Işi bildikleri için nasıl yapıldığını da aynntılanyla an- latırlar. Külahıma anlat dosyalan Yaygındır. Suçlama özellikle yüce Meclis'in çatısı altındaki bir kişiyle ilgiliyse, kahraman oralı bile olmaz. Efelenir, "Ne biliyoriarsa söylesinler" nara- lan atar. Desteksiz atar destek- li tutar... Gülünçleşme... örnekleri uzatabiliriz. Seçim dosyaları, o biçim dosyalan, sülalenle götür dosyalan, oy ver-koyver dosyalan... Ama yerimiz dar. Bu kadar dosyayı alabilecek durumda değiliz. Ülkenin en ciddi konusunu mizahla ızah etmeye girişme- mizin nedeni, siyasetçilerimi- zin tutumu. Zaten konuyu su- landırmaya uygun yapılan ol- duğu ıçın fırsat bu fırsat, bula- bildiğini sat, deyip yolsuzlukla mücadeleyi sonuçsuz hale ge- tirme eğilimine girdiler. Her kafadan bir ses çıkacak. Dosya dosyaya karışacak. Herkes birbtrine çatacak. So- nunda seçım gelip çatacak. Dosya savaşları gıderek gü- lünçleşiyor. Bır konuyu gülünç hale ge- tirmek kadar ciddi bir eleştiri yoktur, deyip yazıyı bağlaya- lım: Dosyalardan fal tuttuk Bu Meclis'te kaç kere Vekillere hep kapatmak Bize de yazmak düştü... \tulurk l'HKuk I9*> Hiıılit ııutıu.11 tttdtmııduıı \ebtk- tıın Juğuııııııde laııs tflı\f>r Bundan tam 75 yıl önceydi... Yüce Atatürk'ün önderliğiyle uygarlık yolunda ilk adımlarımızı attık... Bir ulusun, çağdaş bir ülke, çağdaş bir dünya devleti kurma yolundaki ortak iradesi yepyeni bir devletin doğuşuna dönüştü. Türkiye'nin demokratik, laik bir cumhuriyet olarak büyük şahlanı^ı başladı. Bu dans asla bitmcvccck... Yüce Atatürk'ün önderliğinde. ilke ve devrimlerinin aydınlığında dev adımlar attık... Ve biz hep birlikte büyük bir başarı öyküsü yazdık... Bugün modern. güclü bir ülke olarak cağcla? dünyada yerımizi aldık... Bu dans asla bıtmeyecek... Birlikte ileri. daima ileri adımlar atmaya devam edeceğız...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear