Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 10KASIM1998SA
14 KULTUR
PORTAL DtKMENGÜRÜN
Oyunculıık dedüderi...• r
"Oyunculuk mimarlık gibidir,
inşa etmektir"
Oyunculuk üstüne çeşitli söyleşilerin
derlendiği bir kitap okuyorum: "Aktör"
Kitabın editörü, dramaturg (Kaaitheater-
Brüksel) Marianne Van Kerkhoven çok
geniş bir açıdan bakarak oyunculuğu üç
ana grupta ele almış. Stanislavski meto-
dundan yola çıkan oyuncular, Brecht oyun-
culuğunubenimseyenlerve "üçüncüvar-
yant" olarak tanımladığı, "kişilikleruü
sahne iistüne taşıyanlar" ya da "yeni per-
formans temelli oyunculuk". 1980'lerde
A\rupa'da Hollanda ve Belçika tiyatrosun-
da baş veren, Amerıka'da özellikle Wo-
oster Group'ta biçimlenen ve giderek diin-
'yada yaygınlaşan bu üçüncü türde, aktö-
irün sahneye kendini taşıması ve de oyna-
dığı rolü bu kişilik çerçevesinde yarat-
• ması üzennde duruluyor.
•'i> Kısaca, Kerkhoven'e göre oyuncunun
•tolünü yorumlaması degil, kendi kisjligiy-
le baglantılı olarak yaratması önem kaza-
•riıyor. Kitapta, Christoph Marthaler gibi
'yönetmenlerin ve bazı akademısyenlerin
-görüşlerine de yer verilmiş. ama yoğun-
luk oyuncularla, dansçılarla yapılan söy-
leşilerde. Bu söyleşilerin ortak noktası
seyirciyle iletişimin sağlanması için oyun-
cunun belli birbirikime sahip olması ge-
fektiği ve bu birikimi güncelin de ötesi-
he taşiyarak sahne üstünde ışlevsel kıla-
t)ilmesi. Hemen belirtmeliyim ki Kerkho-
ven'in amacı oyunculuk biçimlerini bel-
'H kategorilerle sınırlamak değil. Oyuncu-
luğun (bu sanatın yükünü omuzlannda
taşımasını bilenler için) kaynaklan tü-
Renmeyecek boş alanlar içerdiğini belir-
lemek, tartışmazeminleri oluşturmak. El-
bette sanatçının zenginliği onun bu alan-
lar içinde/arasında dolaşımıyla sorgulan-
masıyla, incelenmesiyle baglantılı. Aka-
demisyen Hans-Thies Lehmann'ın da ki-
Rramaturg Kerkhoven'e
göre oyuncunun rolünü
yorumlaması değil, kendi
kişiliğiyle baglantılı olarak
yaratması önem kazanıyor.
Editörlüğünü yaptığı Aktör
adlı kitapta, Christoph
Marthaler gibi
yönetmenlerin ve bazı
akademısyenlerin
görüşlerine de yer verilmiş,
ama yoğunluk oyuncularla,
dansçılarla yapılan
söyleşilerde. Bu söyleşilerin
ortak noktası seyirciyle
iletişimin sağlanması için
oyuncunun belli bir
birikime sahip olması
gerektiği ve bu birikimi
güncelin de ötesine
taşıyarak sahne üstünde
işlevsel kılabilmesi.
tabın önsözünde değindiği gibi oyuncu-
lukta Stanislavski, Brecht ya da yeni-per-
formans çizgisinden söz edilebileceği gi-
bi bunlara biomekanik de eklenebilir ya
da Artaud'nun oyuncuyla hesaplaşma-
sından yola çıkılabilir. Burada önemli
olan oyunculuk sanatında yeni anahtar
sözcükler yaratabilmektir. îletişimdir.
Oyunculuk sanatınm nerelere kadar uza-
nabildiğinin irdelenişidir.
Sözcüklerin bedende dolaşımı
YüdızKenter,oyunculukta kesürme yol
olmayacağından söz eder. Oyunculuk
bir yaratım sürecidır. Martin Wuttke
metnin bedenınde dolaşımına değinır.
"Bazı metinler kafamda yer alır, bazıla-
n bacaklanmda! Metinler bedenimde
dolaşır ve bu bir fiziksel eş lemdir. hare-
kettir. Üzerinde çalıştığun bütün ınetin-
lerde satırlann resimleri belleğinıde yer
etmiştir. Mekânsal görseüik metnin bel-
leğivle bağlantıbdır ve bu da bedensel
devinimi gerçekleştirir. Oyunculuk mi-
marlık gibidir, inşa etmektir.*' Burada F.
Lkıyd VVright'in "mimari tiim sanatla-
nn anasıdır" sözlerine bir gönderme de
yapılabılir. Bir diğer sanatçı, oyunculu-
ğu kır manzarasıyla kıyaslar. Kişinin gö-
zünün ulaşabildiği sanatsal ve toplum-
sal gerçeklerle arasında mantıksal bağ-
larkurduğubirkırmanzarası. Birbuluş-
ma alanı... Bir diğer sanatçı içinse oyun-
culuk bir senfonidir.
Dünden bugüne
13 Ağustos 1955 tarihli "Ulus" gaze-
tesinde Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu, "Ak-
tör kimdir" sorusunu şöyle yanıtlar: "Ak-
tör, tiyatronun yarafıcı elemam Ö7Üdür_
Aktör, şuursuz benüğinde binbir kişilik
taşrvan orkestral bir varüktır.'"
Suat Taşer'in 48 yıl önce söyledikleri,
oyuncu enflasyonunun yaşandığı, sanat-
çı kavTamının ayaklar altına alındıği gü-
nümüzde ibret vericidir. "Aktörün ve ak-
töriüğün cemiyet içindeki gerçek değerle-
rini anladiğımız gün kötühlkJerin, çirkin-
liklerin, hatalann bizim ülkemizde de sü-
rüp gttmeyeceğine inanabiüriz." (1)
Süleyman Ansoy, aktörû şöyle tanım-
lar: "Zamanımızdaki haldki aktör, pozi-
tif ve manevi ilimlerin kültür jeneralini
yapnuşbir sanatçıohnasımecburiyeti kar-
şısındadır. Sanat ve rolünün kap ettirdiği
konuda betahsis, hususi surette tetebuu
(inceieme), araşOrmalan ve müşahadele-
riyle (göztemJerivle) sanadnı derinkştire-
cektir".(2)
9 Ekim 1950 tarihli "Vatan" gazete-
sinde Behçet Kemal Çağlar'ın saptama-
lan da pek ilginçtir:
"_. Dünyanın hiçbir yerinde tiyatro sa-
natkân hüdav-ı nabit yetişmez; bir mek-
tepten mezun olması, bir kültüre sahip
bulunması şarttır_. Tiyatro insana şive-
den hayat görüşüne kadar çeşitti mühim
şeyler öğreten bir mekteptir. Orada rast-
gele insan, vücudu biraz güzei, sesi biraz
gür diye, nasdhemencedkvazifesahibioia-
bilir."
Yine günümüze dönecek olursak, oyun-
culuk sanatının pek çok alanlan kapsayan
inceliklerini, derinliklerini, devingenli-
ğini Christoph Marthater'in sözleriyle
özetlemek mümkün: "Neden sahne üs-
tünde oiduğunun bifincme varan oyuncu
doğruyu bulabilir. Bilinçlivesessldiği için-
debüe karştsındakiyle tktişinı kuranoyun-
cu varüğınj kamdayan o> uncudur."
Birçok kavTam gibi oyunculuk sanatı
kavramının da içinin boşaltılmamasına
özen göstermeliyiz.
(l)Suat Taşer "AktörveAktörlük" Var-
lık, 1 Ağustos 1950
(2) Süleyman Ansoy "Aktörlük Sanatı,
Psikolojisi ve tlim." Devlet Tıyatrosu
Dergisi, Şubat-Mart 1957
Pozitifve Açık Radyo işbirliği ile düzenlenen 2. IstanbulMüzikŞenliği 4/5/6 Aralık'ta gerçekleştirilecek
Dokuz ayn salonda 90 etkhdikKüttür Servisi - Pozitifve Açık Radyo işbirliği
ile düzenlenen tstanbul Müzik Şenliği'nin ikinci-
si 4/5/6 Aralık tarihlçrinde Harbiye Askeri Mûze
ve Kültür Sitesi'nde gerçekleştirilecek. Dokuz ay-
n salonda 90'm üstünde etkinliğin yer alacağı şen-
lik kapsamında halk müziğinden caza, klasik Ba-
tı müziğinden klasik Türk müziğine, rocktan etnik
müziğe kadar uzanan konserler. atölyeler, söyle-
şiler, paneller ve çocuk etkinlikleri izleyicilerin
beğenisine sunulacak. Şenlik kapsamında aynca ta-
nıtım masalan, CD ve kitap satışı gibi etkinlikler
de yer alacak.
Müzikle ilgili her kesimden insanı aynı çatı al-
tında, keyifli bir ortamda buluşturmak, müziği ve
müzisyeni ön plana çıkarmak, özgün, alternatif
arayışlar içinde olan müzisyenler için ortak bir
platform olu^turmak, Türkiyeli müziğin dünyaya
açılabilmesi için gerekli ortamı yaratabilmek amaç-
lanyla yola çıkan lstanbul Müzik Şenliği'nin spon-
sorlan Borusan Kültür Sanat AŞ, Eczacıbaşı, Ka-
nncalar Uluslararası NakJiyat AŞ, MNG Bank,
Total lletişim, WDR 3 ve Cumhuriyet. Bu yıl ay-
nca Almanya'nın en büyük radyolanndan biri olan
WDR ve Berlin'den Radio MultiKulti konserleri
kaydedip kendi ülkelerinde yayımlayacaklar.
lstanbul Müzik Şenliği kapsamında üç gün bo-
yunca çeşitli başhklar altında etkinlikler gerçek-
leştirilecek.
;OsmanlTdan Cumhuriyete musiki mirası
L Sanat yönetmenliğini Biilent Aksoy, tncila Ber-
tuğ, Fıkret Bertuğ ve Ersu Pekin'in yaptığı "Os-
manlı'dan Cumhuriyet'eMusiki Miraa" bölümün-
de unutulmaya yüz tutan zengin bir musiki mira-
;ı ve günümüze yansımalan, Osmanirda seçkin kül-
türün zevkini dile getiren fasıl musikisi ile kentli
"kitlenin sesini yankılandıran köçekçeler ve bu dö-
Ineme özgü yenilikçi musiki anlayışının yapıtlan
"rhüzikseverlere sunulacak. Bu bölümde Klasik
"Sazlar Beşlisi, Cumhuriyet döneminde saz musi-
lüsi eserlerini, tnciÇayırb Cumhuriyet dönemi şar-
Tulannı, Doğan Dikmen uşşak takımını, Nurettin
"Çelik Gerdaniye köçekçe takımını seslendirecek.
"Bu bölümde aynca Incila ve Fikret Bertuğ'un ka-
"tılımıyla Niyazi Sayın ile 'Musiki Ortamlan, 'Fev-
i
iiye KıraatfıanesP, Bülent Aksoy ve Cemal Ün-
lü'nünkanlacağı '1950"densonraTaşPlaklardaTürk
Musikisi'. BezmaraTopluluğu'nun katılacağı 'Unu-
tulmuş Sazlaria Tanışahm' başlıklı söyleşiler ger-
çekleştirilecek.
KentliMüzik bölümünde ise birçok kültürün, se-
sin iç içe geçmesiyle kentin müziğe, müzisyene olan
etkileri yansıttlacak. Bu bölümün konuklan ise
şöyle; Bir Serdar Ateşer Topluluğu. Göksel, Gök-
han Kırdar Cinnet Konseri. Replıcas. Uçan Halı,
Kaos. Hakan Kurşun, Gürol Ağırbaş, Nekropsi. Ay-
nca Gökhan Aya'nın yöneteceği Murat ErteX Gök-
çen Kaynatan ve Taner Öngür'ün katılacağı 'Tür-
kiye'de Müzik Üretimi ve Müzisyenlerin Yaşadığı
Zorluklar' başlıklı bir panel gerçekleştirilecek.
Sanat yönetmenliğini MeJih Duyguhı'nun üstlen-
diği HalkMüziği bölümünde anonımlik, zaman için-
• Harbiye Askeri Müze ve Kültür
Sitesi'nde gerçekleştirilecek olan
• lstanbul Müzik Şenliği'nde halk rx
müziğinden caza, klasik Batı
müziğinden klasik Türk müziğine,
rocktan etnik müziğe dek uzanan
konserler, atölyeler, söyleşiler,
paneller ve çocuk etkinlikleri
yapılacak. Uç gün boyunca müzik ve
müzisyen ön plana çıkarken, özgün,
alternatif arayışlar içindeki
müzisyenler için ortak bir platform
oluşacak.
Şenlik kapsamında Cem Mansur yönetiminde .Milli Reassürans Oda Orkestrası bir konser verecek.
de derinlik, mekân içinde yaygmlık, yöresel dil ve
müzik özellikleriyle diğer müziklerden aynlan halk
müziği geniş bir yelpazede dinleyicilere sunulacak.
Kardeş Türküler, Urfalı Kazancı Bedih ve Arka-
daşlan, Aü Ekber Çiçek, Iki Ustadan lki Nefesli
Halk Çalgısı: Ökkeş Kaya-Mahmut Turan, Kars-
lı lki Âşık: Mürsel Sinan- Ahmet Poyrazoğlu, Fa-
ik tnce ve Grup Avşar, Ulaş Özdemir ve Hubyar
Semahı konserlerinin yanı sıra Erdal Erzincan'ın
katılacağı 'Şelpe Tekniği Üzerine' söyleşi, Melih
Duygulu'nun yöneteceği 'Günümüzde Türk Halk
Müziği ve Popüler Müziğin Etkileşimi" başlıkJı pa-
nel, MekJa Duy gulu ve EnginAslan'ın sunacagı 'Bir
Türkü Söyleyelim', Alay Cihan ve MehmetTok' un
sunacagı 'Atma Türkü' atölyeleri yer alacak.
Etnik Müzik bölümünün sanat yönetmenliğini
Melih Duygulu ve Ulaş Özdemir üstleniyor. Bu
bölümde Zuğaşi Berepe, Kadir Crün ve Arkadaş-
lan, Koçani Orkestar, Vliqueu Montanaro, Orhan
Topçuoğlu. Birol Topaloğlu, Reşo, Kaf Dağı Mü-
zik Grubu, Knar, Ricardo Moyano, Ibrahim Can,
M. Naci Keskin. Kostas Siamidis, Vasüeiadis Ahil-
leas, Kourtidis Yiannis, Brenna MacCrimmon ve
Grup Karşılama'nın konserlerinin yanı sıra Miqu-
eu Montanaro'nun 'AkdeıüzBuluşmas' başlıklı atöl-
ye çahşması yer alacak.
Türkiyeli Caz bölümünde ise Aydın Esen, Ne-
şet Ruacan, Acid Trippin, Imer Demirer, Tuna Öte-
nel, Oğuz Büyükberber, Çağlayan Yıkhz konser-
lennin yanı sıra Emin Fuıdıkoğlu'nun katılacağı
'Cazı dinlemek' başlıkJı söyleşi, Lav<Tence Butch
Morris'in 'Conduction' başlıklı atölyesi, Şevket
Akıncı, Kamil Özler ve Neşet Ruacan'ın katılaca-
ğı 'Gitar Atölyesi' yer alıyor. Sanat yönetmenliği-
ni Aykut Köksal'm üstlendiği 'Genç Kuşak Türk
Bestecileri bölümünde genç kuşaktan Muhittin
Dürrüoğlu-Demiriz, Cem ldiz, Scmih Korucu, Öz-
kan Manav. Mehmet Nemutlu. Perihan Önder-Rid-
der, Mete Sakpmar ve Hasan Uçarsu'nun yapıtla-
n ilk kez seslendirilecek. Konserlerde Cem Man-
sur yönetimindeki Milli Reasürans Oda Orkestra-
sı vc İTÜ Yaylılar Dörtlüsü'nün yanı sıra JudHh
Uluğ, Metin Ulkü ve Cihat Aşkm yonımcu olarak
müzikseverlerle buluşacak. Semih Korucu'nun ka-
tılacağı 'Modernizm, Diasd Müzik, A. Webern' ko-
nulu söyleşi, Hasan Uçarsu'nun katılacağı *Güney
HindistanMüzigi'ndekiRitmikDüzenvePDSt-To-
nal Müzikteki Cürnle Yapısı' başlıklı atölye çalış-
ması, Semih Korucu, Mehmet Nemutlu, Mete Sak-
pınar ve Hasan Uçarsu'nun katılacağı Aykut Kök-
sal' ın yöneteceği 'Genç Kuşak Türk Bestecileri ve
Üretimleri' başlıklı panel yer alıyor.
Verin zur Fördenmg der Partnerschaft Köln-ts-
tanbul Dernegi'nin katkılanyla düzenlenen ve ls-
tanbul ve Köln arasında kültürel bir köprü kurma-
yı hedefleyen Istanbul-Köln Buluşması bölümün-
de ise çalışmalannı bir orkestra şefî oünadan yü-
rüten Modern Strings konserinde, Timur Selçuk
bir parçada konuk şef olarak yer alacak. Hans-UI-
rich VVerner'in sunacagı 'Soundscape Design', Ne-
dün Hazar'ın sunacagı 'Dünya Müziği, Almanya
ve Almanya'da Yeşeren Türk Müziği' başlıklı söy-
leşiler düzenlenecek.
Müzik festivaUerimiz tartışılacak
Dans: Bedenin Müziği bölümünde ise atölyeler-
le katılımcılara keşfetmek istedikleri farklı dans,
müzik kültürlerini tanıtma olanağı sunmayı hedef-
liyor. Bu bölümde koreografılerini Aydm Teker,
Bürge Öztürk, Rebecca Lazier'in yaptığı gösteri-
ler, Rebecca Lazier'in sunacagı 'Doğaçlama
Dans',AvileneÇakıa-Arrindefl'in 'SalsadaTemel
Adımlar', Tanju Yddınm'ın 'Arjantin Tangosu
Öğreniyonız' başlıklı atölye çalışmalan, JohnCo-
ok'un 'Dansı Anlamak', Fehmi Akgün'ün 'Tan-
go Öyküsü' başlıklı söyleşileri yer alıyor
Müzik piyasasmın ve endüstrisinin sorunlannı
ortak bir paltformda tartışmak ve çözümler üret-
mek için düzenlenen panel ve söyleşiler arasında
Yavuz Baydar'm yöneteceği Filiz Ali, Ayda Ak-
doğan, Özalp Birol ve Mehmet Uluğ'un katılaca-
ğı 'Müzik Festivallerimiz' başlıklı panel yer alı-
yor.
Çocuk Etkinlikleri kapsamında ise çocuklann
marakas, tır-tır ve tam tam'dan oluşan enstrüman-
lan tanıdıktan sonra kendi enstrümanlanru üretip,
mini konserlere dönüştürecekleri 'Kendin Yap,
Kendin Çal', 'Müziği Resmetmek 1-2', 'Müziği
İnşa Etmek', 'YasbkOdası', 'Ses Laboratuvan' baş-
lıklı etkinlikler gerçekleştirilecek.
tstanbul Müzik Şenliği 2 kapsamında aynca
müzik okullan, müzik dernek ve vakıflan, müzik
dergileri, plak şirketleri ve ilgili kurumlar kendi-
lerini tanıtma firsatı bulacaklar.
Üç gün sürecek olan lstanbul Müzik Şenliği
2'nin bilet fıyatlan şöyle belirlendi: Cuma günü
öğrenci 1.5 milyon, tam 3 milyotı, cumartesi ve
pazar günleri tam 4 milyon, öğrenci 2.5 milyon.
Katılımcılar tek bir biletle bütün etkinlikleri izle-
me imkâmna sahip olacaklar.
Eczacıbaşı Vakfı 'ndan genç sanatçılara destek
Kültür Servisi - Dr. Nejat F. Eczacıbaşı
Vakn, Türkiye'deki üstün yetenekleri
olan genç müzik sanatçılanna
dünyanın ünlü konservatuvarlannda
eğitim görme olanağı sağlamaya
devam ediyor. Vakıf, bu yıl
Cumhuriyet'in 75. kuruluş yıldönümü
onuruna geniş bir fon oluşturarak, 20
sanatçıya 'Eczacıbaşı Vurtdışı Müzik
Bursu' verdi. Genç sanatçılar ABD,
Ingiltere, Almanya, Fransa, Belçika,
Hollanda, ttalya ve Rusya
Federasyonu'nda virtüözlük öğrenimi
görecekler.
Eczacıbaşı Topluluğu'nun öncüsü Dr.
Nejat F. Eczacıbaşı, kendi adını
taşıyan vakfı Atatürk'ün 'Bir ulusun
yeni değişikliğinde ölçü, musıkide
değişikliği alabilmesi ve
kavrayabflmesidir' sözünün ışığında,
tümüyle kültürel ve bilimsel
çalışmalara yönelik olarak kurmuştu.
Türkiye'de fen ve sosyal bilimler
dallannda yurtiçi ve yurtdışı burslar
veren sayısız vakfın bulunmasına
karşılık, Eczacıbaşı Vakfı,
günümüzde, olağanüstü yetenekli
genç müzik sanatçılanna yurtdışında
öğrenim görme olanağı sağlayan tek
kurum olma özelliği taşıyor.
Gelecek yıl burs sa\TSi artacak
Vakıf, yeni oluşturduğu fonla 24 yaş
kuşağını doldurmamış genç
sanatçılann dünyaca ünlü
konservatuvar ve üniversitelerde
lisans, lisansüstü ya da doktora
düzeyinde virtüözlük öğrenimlerine
katkıda bulunuyor.
Öncülük ettiği yurtdışı müzik
burslannm sayısını gelecek yıl
belirgin biçimde arttırmayı hedefleyen
vakıf, burslan etkin bir kampanyayla
yurt çapında da yaygınlaştırmayı
amaçlıyor.
YAZI ODASI
SELİM tLERİ
Kış Başlangıcı
Istanbul'un bazı sonbahanan uzun sürerdi. Bu \
da öyle oldu, uzun bir sonbahar yaşadık.
Sonra 'bu' yıl geçmiş birçok zaman içine kanşj
cak ve Istanbul'un uzun süren sonbaharlannada kı
nşacak.
Sonbahanyazbitimindenbaşlayarakheparkabal
çemizde izledim. Sarmaşıklar uzun süre kızarmac
sararmadı, bozarmadı. Bu bir işaretti.
Ağaçlann yapraklan yeşertiliydi. Arada bir yağmı
yağıyor; yağmurlar yaz yağmuru gibi gelip geçiyo
du. Yaz yağmurunu andınr yağmurlardan sonı
ağaçlanmız sanki ilkbahar rüyası görüyordu.
Sonra çok tuhaf bir şey oldu:
Karank, bakımsız, kirli beton yığını Şişli'nin orb
sında can bulmaya çalışan arka bahçemizde, ekiı
sonu, leylaklar açtı. Incirin hızla saldırdığı iki leyte
ağaççığı, baktırn, bir sabah tekrar çiçeğe durmu^
Gözlerime inanamadım. Leylaklar sonbahardac
açarmı?
Leylaklı lstanbul'da leylaklar o kadar azaldı ki, y:
şamlannın macerasını unutmuşum artık.
Hatırladığım leylaklar Kadıköyü'ndeydi. Şrfa'da
Moda'ya, Şifa'dan Kızıltoprak'ageliş gidiş - gidiş gt
liş yollanmızda bahçeler. Leylak haziran başı açar.
Yazgeçince, lstanbul birden keskin renklere, pa
lak alacalara bürünür. Denizin mavisi daha lacive
te çalar, gökyüzündetoptop bulutlar bembeyazd
karşı yakada camlara vurmuş güneş daha kızıl. B
görünümü kimileyin Cankurtaran'ın orada hâlâ yî
kalayabiliyorum, karşı yakaya bakar bakmaz.
Renkler keskinleşti mi kış hazııiıklanna ufakta
başlanırdı. Kışlıklar çıkarıhrdı sözgelimi. Yazlıkli
büsbütün kaldınlmazdı ama. Kışlıklar naftalinlerir
den anndınlır, bir iki gün balkondatutulurdu. Bu sah
ne Cihangir'deki evimizde (belki annem yine kışlıJ
lanmızı asıyordur).
Firuzağa llkokulu'nun sınıflannda serinlik boy gös
terirdi. Dersterimizi ürpererek dinterdik.
Bir vakrt gelir, yaprakdökümü! Yıllarca bakakakJıı
yapraklann savruluşuna.
'San yapraklar'\n demiyorum. Sonbahar yaprat
lan yalnızca san değildir. Yeşilden, kahverengidet
pas renginden, kırmızıdan, sandan, çamur birikirrt
sinden renkler, lekeler, benekleryürür sonbahar yaf
rağında. Rengi sonbahar rengidir.
Bizim ev kaloriferliydi, ama yaprakdökümü geli
çatınca, komşulanmız, sobalı evlerde oturanlar, sc
ba kurmaya girişirter, sobacı ev ev dolaşır, kış artı
variığını kesenkes hissettirmiştir.
Nihayet sonbahar yağmurlan. Uzun süren yağmu
lar. Sonbahar yapraklan ıslanır gider.
Nereye gider sonbahar yapraklan? Istanbul'u
parklannda öbek öbek duruıiar, yok olaeaklan zt
manı beklerierdi.
Kış sebzeleri işte tam o sıra çıkar. Manavın camc
kânında ilk kamabahar, ilk lahana, ilk pırasa. Son tu
fanda yaz meyveleri, yaz sebzeleri birer ikişer ge
çekilir, bir gün de kaybolur.
"Kukuletanı başına geçir!" Bu söz, köşeyi dönür
ceye kadar dinlenilir. Köşeyi döner dönmez kukı
letamı çıkannm. Annem artık göremez beni.
Yazın başında kaldınlmış halılar serilmiştir. Ev bö)
lece 'kış evi' olur.
Patlıcan turşusunun sımsıkı kapalı duran kapaç
açılır, kavanozdan ilk patlıcan turşusu seçilir: O şirr
di yaz gölgelerinden kış bahçesi.
İlk tarhana çorbası. Kış gelip çattı. İlk tahin-pel'
mez.
Ziya Osman Saba'nın dizeieri vardı:
"Dünler, evvelkıgünler, geçen aylar veyıllar I Be
ni götürseydiler doğduğum eve kadar."
Götürseydiler çocukJuğumun kışlanna kadar.
Takvimde İz Bırakan:
"Ve onu ne denli derin ve aaklı bir aşkla sevmı
oiduğunun bilincine vardı.
"Kadın bunu anladığı sırada Kral şöyle düşündi
Belki Rab beni terk etmiştir." Torgny Lindgrer
Bet-Şeba (Çeviren: Ali Gür) Telos Yayıncılık, 1996
Varlık'ta Edebiyat ve Felsefe
f
• Kültür Senisi - Aylık edebiyat ve sanat dergisi
'Varuk'ın kasım sayısı çıktı. Dergi, 17. TÜYAP Kitap
Fuan'nın 'Felsefe ve Edebiyat' olarak belirlenen ana
temasına paralel olarak üç önemli 'felsefeci-
edebiyatçı', Afşar Tünuçin, Hilmi Yavuz ve Füsun
Akath'nın bu iki diplinin ilişkilerine farklı noktalardat
yaklaşan yazılanna yer veriyor. Yazarlar, edebiyat ve
felsefe ilişkisinin tarihsel gelişimini örneklerle
incelerken bu ilişkinin ne ölçüde ve ne biçimde etkin
olması gerektiği sorununa da bir bakış açısı
getiriyorlar. Yahya Kemal Beyath'nın 40. ölüm
yıldönümü dolayısıyla Konur Ertop'un kaleme aldığı
yazı, Nurullah Ataç'ın şiirin bu büyük ustasını nasıl
yorumladığını anlatıyor. Şiirleri', Dante'nin 'tlahi
Komedya', Ingeborg Bachman'ın 'Dar Zaman' adlı
yapıtlan inceleniyor.
« Cumhurryet I
^ kitap kulübü |
TUYAP 17. İSTANBUL KİTAP FUARI'NDA
îö Kasım Salı (&*n*ün>
\t: 17.00-20.00
Stand No:85-86 (Alt kat) Tüyap Sergi Salonu Tepebaşı-İstanbul