Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
îmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Ya\ın Vönetmenı Orhan Erinç
9 Genel Ya\ın Koordınatörü Hikmet
Çetinka\a# YazıışlenMudüriı Ibrahim
Yıldız • Sorumlu Mudur Fikret llkiz
0 Haber Merkezı Müduru' Hakan
Kara 0 Gorsel Yönetmen. Fikret Eser
lstıhbarat: Cengiz Yıldırım # Kültür:
Handan Şenköken • Spor: Abdülkadir
VücelmaD # Makaieler. Sarai Karaören
9 Düzeltme Abdullah Yazıcı # Fotoâraf
Erdoğan Köseoğlu # Bılgı-Belge: Edibe
Buğra # Yun Haberlen: Nlehmet Faraç
Yavın Kuruiu llhan Selfuk
(Başkan). Orhan Erinç. Okta>
Kortböke. Hikmet Çetinka\ a.
Şükran Sooer, Ergun Balcı.
Ibrahim Yıldız, Orhan Bursalı.
Mustafa Balba\, Hakan Kara.
Ankara Temsılcısi: Mustafa Balbay Ataturk Buivan
No 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankarâ Tel: 4195020 (7
hat), Faks419SO270lzmır Temsılcısi. SerdarKıak,
H ZiyaBK 1352 S 2 3 Tel 4411220, Faks 44191 P
• Adana Temsılcısi: Çetin Yiğenoğhı, InönüCd. 119
S No 1 Kat l.Tel 363 12 11. Faks 363 12 15
Muessese Mudunı Cstûn Akmen 9
Koordınator Ahmet Konılsan • Muha-
sebe Bülent YeDer • ldare Husevin
Gürer«lşletroe Önder Çelik • Bıigı-
lşlem Nail tnal # Bılgısayar Ststem
Mürüvet çaer#Sanş FaziletKuza
MEDYA C: • Yönetım Ku
Başkanı - Genel Miıdur Gü
Erduran # Koordınatör R
lşıtman • Genel MüdürYaıdım
SevdaÇoban Tel 514 07 ;
5139580-51384«Wl,Faks 513S
Yayımlayan ^t Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basm ve Yayıncıltk A Ş
Tüıiocağı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 lst PK 246 İstanbul fe! (0-212) 512 05 05 (20 hatı Faks-(0 212) 513 85 95
9EKÎM 1998 tmsak:5.36 Güneş: 7.02 Öğle: 12.59 tkindi: 16.07 Akşam: 18.42 Yatsı: 20.03 www.cumhuriyet.com
Dugonglar
korunacak
• Haber Merkezi - Swatch,
nesli tükenmek üzere olan
Dugong isimli deniz
memelisini koruma
kampanyası çerçevesinde.
bir açık arttırma düzenledi.
Açık arttırmada dünyaca
üniü sinema oyunculan,
modeller ve sporculann
imzalannı taşıyan ve sadece
bırer adet bulunan
"Adamastor" modelleri,
koleksiyonerlerin ilgisine
sunuldu. Bu saatlere sahip
olmak isteyenler, ürünün
satış noktalanndan
edinilebilecek formlarla
açık arttırmaya
katılabilecek ve tekliflerini
firmaya iletebilecek.
TRT'den halk
konseri
• İstanbul Haber Servisi -
TRT istanbul Radyosu
Müdürlüğü'nûn,
cumhuriyetin 75. yılı
nedeniyle düzenleyeceği
halk konserlerinin ilki,
cumartesi günü Şile'de
gerçekleştirilecek. Yıl
sonuna kadar sürecek olan
ve TRT İstanbul Radyosu
sanatçılannın vereceğı
ücretsiz halk konserleri, her
hafta değişik yerlerde
yapılacak.
Orta Asya
sergisî
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Rusya'nın önde
gelen enstitüleri ve Orta
Asya Türk
cumhuriyetlerinin çeşitli
müzelerinden toplanan 19.
yüzyıla ait fotoğraflann yer
aldığı "Bir Zamanlar Orta
Asya Sergisi" bugün
açılıyor. Serginin yaratıcısı
gazeteci Ergun Çağatay,
Türkiye'nin Orta Asya'daki
en büyük silahının dil ve
kültür olduğuna dikkat
çekti.
_ _•« - •• ••••
Mudurluk
smavı
• ANKARA (UBA) - Milli
Eğıtim Bakanlığı'nın örgün
ve yaygın egitim
kurumlanna atanacak
müdür, müdür
başyardımcısı ve müdür
yardımcılannı belirlemek
üzere 14Kasım 1998'de
yapacağı seçme sınavına
başvurular, bugün mesai
saati bitiminde sona eriyor.
Seçme sınavına,
öğretmenlik mesleğinde en
az 5 yıllık hizmeti olanlar
başvurabilecek.
Bu yıl 223 kazı
yapıldı
• ANKARA (AA)-
Binlerce yıllık kültür
zengınlığini banndıran
Anadolu, çeşitli
tartışmalarla başlayan kazı
sezonunda gerek yabancı
gerek yerli bılim
adamlannca didik dıdik
kazıldı. Eylül ayında sona
eren kazı sezonunda 223
kazı yapıldı. Bakanlar
Kurulu'nun karanyla Türk
bilım adamlan 50 merkezde
kazı gerçekleştirdi. Yabancı
arkeologlar ıse Bakanlar
Kurulu'nun ızniyle 35
yerde kazı gerçekleştirdi.
İstifıdam Fuarı
• İstanbul Haber Servisi -
İstanbul Üniversitesi 'nin Iş
ve îşçi Bulma Kurumu ile
ortak çalışmasıyla
işverenlere nitelikli işgücü,
üniversite gençligine de staj
ve istihdam olanağı
sağlamak amacıyla
"Istihtam Fuan 1998"
düzenlenecek. Etkinlikler
26 Ekim tarihinde tstanbul
Üniversitesi bahçesinde
başlayacak.
Derishow
• tstanbul Haber Servisi -
Derishovv'un ağırlıklı
olarak kumaş, deri, örgü ve
aksesuvarlardan oluşan 98-
99 Sonbahar-Kış
tasarımlan, Akmerkez.
Nişantaşı. Suadiye, Ankara
ve Izmir mağazalannda
gösterime sunuluyor.
Denshow'un yeni
koleksiyonunda deri, süet
ve güderi öne çıkıyor.
Devlet üniversiteleri, vakıf üniversitelerinin öğretim üyelerini almalarmdan yakınıyor
4
Oğretim üyesi yetiştirsinler^
ASUMAN ABACIOĞLL
İZMİR - Devlet üniversitelerinin rek-
törleri, vakıf üniversiteleriyle eşit şart-
larda rekabet etmek istiyorlar. Vakıf üni-
versitelerinin yüksek ücretlerle kendile-
rinden öğretim üyesi çalmasından yakı-
nan devlet üniversiteleri rektörleri, vakıf
üniversitelerinin açılmasına. "öğretim
üyesi yetiştinne" koşulu getirilmesini is-
tiyorlar.
Sayılan 18 'e ulaşan vakıf üniversiteie-
ri, devletin sağladığı "parasal destek ve
karşılıksız Hazine araasi" gibı olanak-
lar, paralı eğitim vermelen ve öğretim
elemanlanna dolarkarşılığı yüksek ücret-
ler ödemeleri gibi nedenler yüzünden
devlet üniversiteleri ile haksız rekabet
yarattığı gerekçesiyle tepki çekiyor. Va-
kıf üniversitelerinin anayasaya aykınlığı
hâlâ tartışma konusu oluştururken "ha-
yır" işleri yapmak ıçin vakıf adı altında
kurulmalanna karşm "ticarifaaliyetle kâr
elde etmeleri" de eleştiriliyor. Vakıf üni-
versitelerini "tarikatlann faaliyet alanı-
nıoluşturduklan" gerekçesiyle eleştıren
Izmir Üniversitelen Öğretim Elemanla-
n Derneği (tZÜNtDER) Baskanı Prof. Dr.
HamzaBulut."Vakıf üniversitelerinekar-
• Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Fethi Idiman, vakıf
üniversitelerinin ciddi denetim altına alınması gerektiğini
vurgulayarak "îyi olmayan özel üniversiteler kendi kendilerine
eleneceklerdir, görüşü yanlıştır. Bu oluncaya kadar özel kötü
üniversiteler ülkeye ve insanımıza çok zarar verecektir" dedi.
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Yaşar Uçar, vakıf üniversiteleri açılırken
"gecekondu tipinde* değil gerçekten "va-
klP olma niteliği taşımalan konusunun
çok iyi denetlenmesi gerektiğini söyledi.
Eğer devlet olanakJan kişilere aktanlarak
ve öğrenciden alınan parayla vakıf de-
vam ettiriliyorsa, burada yanlışlık oldu-
ğunu vurgulayan Rektör Uçar, "Madem
onlaröğrencilere ücret karşıhğı egitim ve-
rtyorlar. ben de devlet adına is. yapıyorum,
o zaman bana da yüzde 20 ücretti öğren-
ci alma şansı tanısınlar, böytece devlete
bazı şeyleri yük olmaktan çıkannz" de-
di.
'Üniversiteden eleman çekemez'
Vakıf üniversitelerinin öğretim üyesi
yetiştırmesı gerektiğini de savunan Rek-
tör Uçar, böylece vakıf üniversitelerinin
devletin üniversitelerindeki elemanlan
çekmeyeceğini belirtti.
şı degjliz, karşı olduğumuz şey, bunlara >a-
pılan devlet desteği ve 1924 öncesini çâğ-
nşnran etkinlikleridir. Birçok özel üni-
versite, 1924 öncesini çağnşoran eğitim uy-
gulamaktadır. Bunlar. tarikatlann eün-
dedir ve Türkiye CumhurİYeti'ni tehdit
eder niteBktedir'1
diyor.
Eşit koşullarda rekabet
Sıvas Ünnersıtesı Rektörü Prof. Dr.
Ferit Koçoğlu. vakıfüniversitelennin me\ -
zuatının, onlara büyük esneklik sağladı-
ğını ve öğretim elemanlanna istediklerı
ücretleri verebildiklerini belirterek "Do-
layisıyla vakıf üni\ersiteleri diğer iiniver-
sitelerden öğretim elemanı çalma duru-
mundalar. Bunlar gelişirken dev letin üni-
versiteleri zajiflıyor. De\let üniversiteleri-
nin elini kolunu bağlayan epe> kural var,
o serbestinin en azından buralara da sağ-
lanmasını, böylece eşit koşullarda rekabet
edebilmevi isti>oruz" dedi.
Inönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Ömer Şarlak da vakıf üniversitelerinin ge-
liştirilmesinden yana olduğunu, ancak bu
üniversitelerde öğretim elemanlanna "ay-
n muamele" yapılmasını düşündürücü
bulduğunu belirtti.
'Unjversiteye zarar vermemeli'
Şarlak sözlerini şöyle sürdürdü :M
Ku-
rulan bürün vakıf üniversiteleri Ankara
ve fstanbul'dadır, lzmir'de bile yok. Bu-
nun nedeni, devlet üniversitelerindeki öğ-
retim elemanlannın aynı zamanda \akıf
ünrversitelerinde de çauşabilmelerini sağ-
lamaktır. O\ sa devlet üımersitelerine za-
rar verilmemesi gerekir. Aynca, devlet
üniversitelerindeki öğretim elemanlanna
da oraya kaçnıamalan için olanaklar sağ-
(anmandn"."
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Fethi tdiman ise vakıf üniversiteleri-
nin ciddi denetim altına alınması gerek-
tiğini vurgulayarak "İyi olmayanözel üni-
versiteler kendi kendilerine elenecekler-
dir, görüşü yanlıştır. Bu oluncaya kadar
özel kötü üniversiteier üikeye\e insanımı-
zaçokzararverecektir. Primer amacuı kâr
ve ticaretoünadığı özel ünrvershelere kar-
şı değilim" dedi.
Tania Maria konseri
8. Akbank Caz Festivali, Brezihalı piyano \e vokal
sanatçısı Tania Maria"nuı önceki gün ve dün Saban-
cı Center'da \erdiği konserle başladı. Konserierinde
sanatçıya basta Daniel Yvinec, vunnaü çalgüarda
Edmundo Carneiro ve davulda Stephane Huchard
eşlik ettL Tania Maria, geleneksel müzik ve cazı bir-
le^tirdiği özgün nıü/iği ve kendinc has doğaçlamala-
rıyla Brezih a, .4fro-Latin, pop ve Caz Fusion tarzla-
nnı seyirciye başamla aktanyor. (UĞUR DEMİR)
1 6 0 ö ğ r e n c i T ü r k i y e n i n s o r u n l a r ı n ı t a r t ı ş a c a k
Çocuk Meclisi toplanıyor
tstanbul Haber Servisi-Türkıve 2.
Çocuk Meclisi ekim a>ında Istan-
bul'da toplanacak. 12-15 Ekim ta-
rihlerinde gerçekleştirilecek toplan-
tı için, 350 ilköğretim okulunda oluş-
turulan çalışma gruplan, Meclis'e
sunmak üzere "Çevre, sağhk, eğitim,
beslenme, trafik, spor, sevgi,dostluk,
eşitflk" konulannda projeler üretti-
ler.
Sıvı gıda işleme ve ambalajlama
kuruluşu Tetra- Pak'ın girişimleriy-
le Milli Eğitim Bakanlığı himaye-
sinde düzenlenen meclis, ilköğretım
kurumlannın 3. 4. 5 ve 6. sınıf öğ-
rencileri arasından seçildi. Türkiye
çapında 10 bın ilköğretim ögrenci-
sinin projelen değerlendirilerek. il-
leri temsil edecek 160 delege belir-
lendi. Türkiye Çocuk Meclisi De-
ğerlendirme Kuruiu tarafından yapı-
lan>azıh açıklamada, dahaiyi birçev-
re, daha güzel bir yaşam için, toplum
içinde inisiyatifve sorumluluk sahi-
bı. katıhmcı, sağlıklı ve aktif birey-
lerin yetişmelerine katkıda bulunul-
masının hedeflendiği bildirildi. Açık-
lamada, toplantılann öğrencilere sağ-
layacaği yararlar şöyle sıralandı:
"Oğrenciler bu etkinlik dahilinde
edindikleri sorumluluk ve özgüven
duygusunu varına taşıvarak gelece-
ğin katılımcı btrevleri olacaklardır.
Yetişldnler bu sürece ancak uznıan ve
kolav laştıncı kimlikjeriyk; dahilolur-
lar."
Geçen yıl kasım ayında yapılan 1.
Türkiye Çocuk Meclisi "nden sonra
yayımlanan dekJarasyondaki karar-
lann bir kısmı ise şöyle:
"İnsanlar gizli iş yapmasm, rüş-
vet, torpil olmasın, yalan söylenme-
sin; ağaçlar dünvanın akciğerieridir,
onlan koru\alım, kesmeyelim, yak-
ma>alım; insanların \apmak isteme-
diklerinin zorla >aptırılmadığı bir
dünyada yaşamak istryonu."
Çocuklar, geçen yıl yapılan Tür-
kiye 1. Çocuk Meclisi'nin yayımla-
nan deklarasyonundan sonra yaptık-
lannı ise şöyle anlatıyorlar:
"Ailemize,arkadaşiannuzave ügi-
li mercilere deklarasvonumuzu oku-
yup fıkirlerini aldık. Çe\ne Koruma
Dernekleri ile ilişkiye geçtik, okulla-
nmızda çevregönüilüleri grubu kur-
duk. Büyük Menderes Nehri'nin hız-
la kirienmesine neden olan fabrika-
lann antma tesislerinin kapasitesini
arttırması ve bacalarına filtre tak-
malan konusunda ilgili yeriere yazı
yazdık. KuUanmadığunız kitaplan
köy okuluna bağışladık."
Alan mağdurlarının
unuıdu davalar
e-posta : tan (a prizma. net. tr
İstanbul Haber Servisi -
Üniversiteye girişte önümüz-
deki yıl uygulanacak yeni sis-
temin, ögrencileri lisedekı
alan seçiminde içine düşür-
düğü mağdurıyet sürüyor.
Mağdur oğrenciler umutla-
nnı, yenı sistemin iptali için
açtıklan davalann sonucuna
bağladı.
YÖK'ün üniversiteyegiriş-
te tek sınav öngören ve hu-
kuk, siyasal bügiler gibi lisans
programlanna TM puanıyla
öğrenci alınmasını da içeren
yeni sınav sistemi. lisede sos-
yal bılgilerle ilgili alanları
önceden seçmiş ögrencileri
mağdur ediyor.
Liselerde sosyal bilgiler-
le ilgili alan derslerini seçen
oğrenciler. matematik ders-
lerini seçmemeleri nedeniy-
le yeni sistemle TM puanı> -
la öğrenci alacak hukuk ve sı-
yasal bilgiler gibi bölümleri
kazanma umutlannı kaybet-
miş görünüyor. Üniversite sı-
navında bugüne kadar hukuk
\e siyasal bilgiler gibi bö-
lümlenn S puanıyla öğrenci
alması nedeniyle ünrversite sı-
navında bu bölümleri tercih
edecek oğrenciler. lisede sos-
yal derslere göre alan seçimi
yapmışn. Bu oğrenciler, ani-
den getirilen yeni sınav sis-
temiyle mağdur oldu.
Mağdurduruma düşen di-
ğer kesim de, mesleki ve tek-
nik lise öğrencilen oldu. Üru-
versite smavında lisede gör-
dükleri meslek dalında öğret-
menlik ve meslek yükseko-
kullannı seçmeleri durumun-
da OÖBP'leri yüksek katsa-
yıyla çarpılacak olan mes-
lek lisesi ve teknik lıse öğ-
rencilen de mühendıslik bö-
lümlerini tercih ettiklerinde
OÖBP'leri düşük katsayıyla
çarpılacağı için mağdur ol-
du. Mağdur durumdakı mes-
lek lisesi ögrencileri de böl-
ge idare mahkemesine aç-
tıklan yürütmeyi durdurma
istemli davanın sonucunu
bekliyorlar.
1600 yarış
giivercini kayboldu
NEW YORK (AA) -
ABD'de güvercin me-
raklılan tarafından dü-
zenlenen biryanşta, ba-
zılan 250 bin dolar de-
ğerinde olan yarış gü-
vercinlerinin yüzde
90'ının kaybolması, me-
raklılan şaşkına çevirdı.
Amerika'daki yanş-
larda. arabalarla evlerin-
den kilometrelerce uza-
ğa götürülüp salıverilen
güvercinler, içgüdüieri
sayesinde birkaç saat
içinde evierine geri dö-
nüyorlar. En erken eve
dönen güvercin. yanşı
kazanarak büyük ödülü
alıyor. Son olarak pazar-
tesi günü Philadelphia'da
düzenlenen yanşlarda,
uçurulan 1800 güvercin-
den 1600'ünün kaybol-
ması hayret uyandırdı.
Meteoroloji yetkilile-
ri. pazartesı günü 1000
metrenin üzerindeki rüz-
gârlann aniden yön de-
ğiştırdiğini belirttiler.
Ancak güvercinlerin hiç-
bir zaman bu kadar yük-
seğe çıkmadıklan bili-
niyor.
heryıl
2mifyon
yaşam kurtam
• Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktör
Yardımcısı Dr. Ralph Henderson,
önümüzdeki yıllarda piyasaya çıkanlacak
yeni aşılar sayesinde, yılda 8 milyon
çocuğun kurtanlabileceğini belirtti.
tstanbul Haber Servisi - yapılabilecek aşılar ve ya
Çocuk ölümlerinin önlen-
mesindeönemli biryeri olan
bağışıklama oranmın son
20 yıl içinde yüzde 5'ten
yüzde 80'e çıktığı belırtil-
di. Dünya Sağlık Örgütü
Genel Direktör Yardımcısı
Dr. Ralph Henderson, ha-
len kullanılan temel aşıla-
nn her çocuğa yapılması
durumunda dünyada yılda
2 milyon çocuğun ölümü-
nün engellenebileceğine
dikkat çekti. Henderson
önümüzdeki yıllarda piya-
saya çıkanlacak yeni aşılar
sayesinde, yılda 8 milyon
çocuğun kurtanlabileceği-
ni belirtti.
Birleşmiş Milletler Ço-
cuklara Yardım Fonu tara-
fından hazırlanan "Ulusla-
nn Gelişmesi Raporu"nda
Dr. Ralph Henderson'un
veıdiği biJgiyegöre, dünya-
da sürdürülen bagışıkJama
çalışmalan sayesinde, "Kı-
zamık, tetanos, boğmaca,
verem, çocuk feki ve difte-
ri" hastalıklanndan ölüm-
ler yılda 3 milyon azaldı.
Önümüzdeki yıllarda piya-
saya bir dizi yeni aşı çıka-
nlacağını kaydeden Hen-
derson'un rapordaki görü-
şü şöyle:
"Bunlar daha çok sayıda
hastalığa karşı geliştirikn
aşılar,güçlendirici doz gere-
ğini ortadan kaldıran tek
doziuk aşılar, çok daha kü-
çükbebeklere, hastahklara
en açık olduklan sıralarda
nızcaderiye sürülerek yap
labilecek aşılar olacak. Buı
lar sayesinde her >ıl 8 mi
yon çocuğun yaşamı kurtj
nlabUecek."
Mevcut aşılama uyguh
masının düşük maliyetin
karşm dünyada 26 milyo
bebeğe difteri, boğmaca v
tetanos aşılannın yapılama
dığına dikkat çeken Dı
Henderson şöyle devam e!
ti:
*Her yıl 8 milyonçocuğuı
yaşamınınasüaria kurtanl
ması çarpıcı bir haber ol
maa. Gelgelelim ortada biı
suskunluk var. Bunun nede
ni 8 milyonçocuğun,yoksu
kesimin göriihneven çocuk
lan olmalan mıdır? Akl;
sığmayacak olan, piyasad;
bulunan bazı aşılann ası
hedeflerine hiçbir zamaı
ulaşmamasıdır. Örneğin
her yıl 1 milyon insanınölü
müneyol açan Hepatit B'niı
maüyeti 1 dolara inmesinı
karşın Azerba>can, Kam
boç>a, Tanzanya gibi ülke
ler bunu alamamakta."
Henderson raporunda
"Her ülke, sisteme sürekl
işlerlik kazandırmak içiı
her yeni kuşağın bağışıkla
masuu sağlanıak. sağhk ah
yapısını \e personelini ge
liştirmek, aşt stoklannı eld
hazır bulundurmak zorun
dadır. Yakalanan ivmeniı
düşüriilmemesi için tek ön
lenvflgüi teknik vçsiyasaJy»
püarın korunmasıdır' 'ded
SĞYLEŞl ATTİLÂİLHAN
'Kriz'în 'Perde Arkasf...
Geçmiş gün, adını unutmuşum; Ouartier La-
tin'de, daha çok, 'siyah' Afrikalı öğrencilerin
kaldığı, savruk ve loş bir oteldi; ne zaman gitsem,
lobby'sinde, insanı kaptığı gibi Afrika'nın balta gir-
memiş ormanlarındaki gece tamtamlanna götüren
Keita Fedoba'nın müziğini duyardım; etrafta, uzun,
esnek, bol dudaklı, beyaz gözlü zenci kızlar; kıvır-
ctk sakalları, halkalı burunları ve dağınık jestleriyle,
'devrimci' oîğlanlar görünürdü.
O yıllarda, (6O'lı yıllar) tartışma gündemi, '3. Dün-
ya Sosyalizmi'; kafam 'basmıyor', şiddetle karşı çı-
kjyorum; bir gün M'ba'ya demiştim ki: "-...henüz
sınıfsallığı netleşmemiş birtoplumda, belirli bir
sınrfın ideolojisini gerçekleştirmek, hayâl; lâfta
kalıyor! Demokrasi, burjuvazinin işidir; sosya-
lizm, proleterya'nın; klâsik gelişme şemasına uy-
gun bir burjuvazi olmadıkça, sahici bir demok-
rasi; aynı şemaya göre gelişmiş bir proleterya
olmadıkça, sahici bir sosyalizm olmaz! Peki ne
olur? Hâkimiyeti ele geçiren güç -ki, çoğu za-
man, askeri ve sivil bürokrasidir- 'vitrini' ne olur-
sa olsun, neticede, merkezryetçi bir bürokrasi
diktasına dönüşür!"
Tartışmalarda iki somut ömegim vardı, hepsini şa-
şırtırdı: 1. Örnek: Rusya! Yan/feodal birtoplum, da-
ha burjuvazisini doğru dürüst oluşturamamış, pro-
leteryanın ideolojisini uygulamaya kalkışıyor neti-
cede, yeryüzünün en 'totaliter' merkeziyetçi bü-
rokrasi diktalarından birisini oluşturuyor: Nomek-
latura deyimini duymayan kalmış mıdır? 2. Örnek:
Türkiye! Osmanlı'dan 'müdevver' Anadolu top-
lumunda, mevcut 'komprador' burjuvazi. Saray'la
işbirliği yaptığı için tasfîye edilmiş; Anadolu'da bur-
juvazi yok. O yüzden Müdafaa-i Hukuk, bir 'Maz-
lum Millet' ideolojisi çerçevesi içinde, 'Sa'y Misak-
ı Miltisi'ni öngörüyor; bundan vazgeçilip de, sera-
da burjuvazi yetiştirilmeye kalkışılınca, ortaya çıkan
model 'totaliter' hatta 'faşizan' bir merkeziyetçi bü-
rokrasi diktasıdır!
Bu kıssadan, ancak tek bir hisseçıkabılirdi: 'Üçün-
cü Dünya Sosyalizm'\ diye ortaya çıkan hareketler,
çeşitli hükümet darbeleridir; sonlannın aynı olaca-
ğı kesindi: Nâsır'ın Hüsnü Zâim'in, Kaddafi'nin,
Sekou Toure'nin, Soekarno'nun ve nihayet, Sad-
dam Hüseyin'in, aynı yere ulaştığını hep gördük!
İyi de, şimdi eski defterleri karıştırmanın âlemi ne?
Sizi bilmem ama, şu 'küreselleşme' krizinin ge-
risinde, ben, benzer bir yanılgı görüyorum da, işte
o!
Hanglsf daha kör?
Nedense bu hususta en bakar kör millet Ruslar:
Sosyalist devrime kalkıştıklan zaman, bırakın sa-
nayi toplumu olmayı; sanayı gücü bile değildiler; yok-
sa niye Vlâdimir ilyiç'in ünlü sloganı 'Sosyalizm
+Elektrik' olsundu; elektriği, sanayileşmek için is-
tiyorlar, düşünebiliyor musunuz, bir işçi sınıfı ide-
olojisi, henüz sanayii, dolayısıyla işçi sınıfı ge-
lişmemiş bir ülkede kurulacak! 196O'lı yıllarda, ku-
rulan düzenin tam manasıyla 'sosyalizm' sayılama-
yacağını yazdığım için, bana bilinmez ne türlü pis-
lik atanlar; 1991 de Yeltsin, Kravçuk ve Şuşçen-
ko'nun 'Sistem'e uygun 'demokrasi' kuracağız di-
ye, SSCB'ni dağıttıkları zaman; ne türlü bir haksız-
lıkettiklerini, anlamışlar mıdır, kestirilemezama; son
krizin açıkça ve gözümüze soka soka kanıtladığı bir
şey var: Ruslar, yine sosyal sınıfı olmayan bir ide-
olojiyi gerçekleştirmeye kalkışıyorlardı.
Biliyorsunuz, 'Özelleştirme' ve 'Küreselleş-
me'nin, akıl hocalarından birisi, Thomas Fried-
mann; bakar mısınız, Rusya'daki krizin gerisinde-
ki gerçeği The New York Times'da nasıl 'itiraf
ediyor:
"... Soğuk Savaş sonrası düzeninin temel di-
rekleri sarsılıyor, ya da çöküyor: Rusya'nın ar-
tık geri dönülemeyecek biçimde, komünizm-
den piyasa ekonomisine geçtiğine inandık; ama
Rusya'nın (buraya dikkat) bunun için gerekli ku-
rumlara sahip olmadığını düşünmedik! Ameri-
kan ekonomik 'modeli'nin liberal 'serbest piya-
sa'nın dünyaya refah getireceğini sandık; ama
bu 'model' şimdi bütün dünyada ciddi şekilde
sorgulanmaktadır; bu 'model'in uygulamasının,
sanıldığından çok daha zor olduğu anlaşıldı..."
(Cumhuriyet, 2 Eylül 1998)
Hatırlayacaksınız, birbaşkaAmerika'lı 'falcı'nın,
Graham FullerMn bu mevzuda ne kadar yanılmış
olduklannı, nasıl Vf/rafett/ğ/n/'sizeaktarmıştım; ne
diyordu 'hazret':
"...demokrasiye yeni açılımlar, komünizmden
kurtulan yeni uluslar, bizleri ve dünyanın geri ka-
lanını 'Soğuk savaş' dönemininkinden daha çe-
tin sorunlarla karşı karşıya getirecektir. (Bura-
ya dikkat) Ama biz o sıralarda bunları bilmiyor-
duk; gerçekten de, 'demokrasi tuzağı' diye ad-
landırdığım ve demokrasinin doğasından kay-
naklanan bir dizi olası tehlike ile karşı karşrya-
yız..." (Graham Fuller, 'Demokrasi Tuzağı', s. 9 Al-
tınKitaplar1998)
Aslında Friedman'ı da Fuller'i de, demokrasinin
'gizli tuzağı', 'çuvallatmadı'; burjuvazisi klasik şe-
maya uygun olarak gelişmemiş bir ülkede, neresin-
den baksan bir burjuva ideolojisi olan demokrasi-
nin, gerektiği gibi oluşması mümkün değil! 'sis-
tem', -bu arada elbette başı çeken ABD- bunu ön-
göremediler; şimdi de, ummadıkları bir sonuçla kar-
şılaştıklan içm, şaşkınlık içindeler!
Yettsin, yemoAras/s/n/'hangi 'burjuvalaria'o\uş-
turdu: çoğu, SSCB'nin muazzam KİT'lerinin ba-
şında bulunan 'ayncalıklı' Nomeklatura erbabı; ve
bir de daha o zamandan, yasadışı bir gelişme gös-
teren Mafıa ile! Nevvsvveek gibi, 'sistem'den ya-
na bir dergi, durumu pek güzel özetliyor:
'Kapitallzmln oetirdlğr...
"... Rusya kendisini olduğundan farklı gös-
terdi, Amerika'iı, Avrupa'lı ve Japonya'lı banka-
cılar, buna inanmış gibi davrandılar; böylece, ek-
sik ya da yanlış beyanlar esas alınarak, kredi-
ler verildi; yatırımcılar, büyük gelirler hayaliyle,
paraları akrttılar; oysa akrttıklan bu paralar, ban-
ka kredilerine, hisse senetlerine ve rant ekono-
misine harcandı; sonunda kapitalizm, kendisiy-
le birlikte yozlaşmayı ve bir sürü yolsuzluğu ge-
tirmiş oldu. 1997'de, 52 ülke arasında, 'yolsuz-
luk'ta Rusya 4. sırada bulunuyordu.." (Cumhu-
riyet, 17 Eylül 1998)
Dikkat isterim, diyor ki: "...sonunda kapitalizm,.
kendisiyle birlikte, yozlaşmayı ve bir sürü yol-
suzluğu getirmiş oldu"; sizce, birçok başka yer-
de de bu böyle olmadı mı?
Mesela, Türkiye'
http:// www. prizma.net. tr/AILHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm