Catalog

1 E K İ I 1 9 9 8 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER teylun îezarvTnde iıızuısuzluk •AJDANV (Cumhuriyet i ü n e y İleri Bürosu) - ^eyJsan >zel Tip Kapalı reza^evi ıde. 19 Ekim günü neydam gelen olaylann ırdır»dan4'er kişilik ıücrelen konulduğu ileri ,üriil en tıtuklu ve ıükümlüerle yakınlannm ıçlık grennın sona rrmesinekarsın uızursuzuğun sürdüğü jelirtildi Ceyhan ~ezaevi'ıdeki C-3 ve C-4 coğuşuncaki DHKP-C, IKrVML TKP (ML) ve IİKB dar alanndan orgılanan 31 kişinin yakınlan Adalet Bakanlığı yetkilileryle yapılan înlaşmayı karşın cezaevinde gerginliğn sürdüğünü vurgulaya-ak "Ceyhan'daki yetkililer Dakanlıktan yazvnın gelmediğini belirterek anlaşmaya uymuyor" dediler. ANAP'll Abdülkadir Baş kaza geçipdi • NEVŞEHIR (Cumhuriyet) - Nevşehir Valisi Mehmet Yılmaz'la birlikte Kapadokya Dedeman Otel'in karşısında yapımı süren sosyal tesislerin işlemleri için Gençlik \e Spor Genel Müdürlüğü'nde görüşmeler yapan ANAP Genel Başkan Yardımcısı ve Nevşehir Mılletvekılı Abdülkadir Baş, Müdürlügün çıkışında merdivenlerde ayağı kayarak düştü. Hastaneye kaldınlan Baş'ın iki ayn yikık belirlenen kolu alçıya alındi. ANAP Genel Başkanf nın bir süre sağ kolunu kullanamayacağı ögrenildi. Durak, yarattığı canavarla savaşıyor • ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Taşımacılığı ûzelleştirmekle övünen Büyükşehir Belediye Başkaru Aytaç Durak, kendı yaratuğı canavarla karşı karşıya kalınça çareyi •'encümen karan" ile caşımacılara verdiği yetkileri kaldırmakta buldu. Büyükşehir Belediyesi'nin 70 otobüsü sefere koyması üzerine ilde taşımacılığı üstlenen 4 kooperatif başkanı "hatlanmız ihlal ediliyor" diye dava açıp, mahkeme de yürütmeyi durdurma karan ile sonuçlarunca, Durak, encümen karan ile daha önce otobüsçülerle yapılan sözleşmede yer alan iki maddeyi kaldırttı. Van'da uyuşturucu operasyonu • VAN(AA)-Van Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi bir ihbar üzerine operasyon düzenledi. Ge\aş ilçesinde 65 EL 228 plakalı kömür yüklü bir kamyonu durduran ekıpler, kömür torbalannın altına gizlenmiş 40 bıdon içinde 1 ton 59 kilo asetik anhidrit maddesi buldu. Eroin yapımında kullanılan maddeye el konulurken kamyon sürücüsü Salih B. ile araçta bulunan Vahdettin Ç. gözaltma alında. Olayla ilgili 2 kişinin arandığı bildirildı. Kıratlıoğlu kitap yaayor • NEVŞEHİR (Cumhuriyet)-DYP Ne\şehir Mılletvekili Esat Kıratlıoğlu, 1954'te başladığı siyasi yaşamındaki anılannı kitaplaştınyor. Anılannı yazmaya başladığını belırten Kıratlıoğlu, kitabını 2O01 yılında yayımlatmayı planladığını söyledi. Kıratlıoğlu, kitabında, DPde başladığı siyasal yaşamından başlayarak 1969yılına kadarTürk PetrolleriAO Genel Müdürlüğü, Nevşehir Belediye Başkanlığı, îller Bankası Genel Müdürlüğü yaptığı dönem ile o tarihten bugüne kadar yaşanan ihtilallerin yer alacağını sö\ledi. Dışişleri Bakanı İvanov, ülkesinin teröristler için bannak olmayacağmı söyledi Rusya Ocalan'a ülke anyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- PKK lideri Abduilah Ocalan'ın Moskova'da ol- duğunu kabul etmek zorunda kalan Rus- ya yönetimi, Türkıye'nin baskılan sonu- cu örgüt liderini gönderecek yer anyor. Rusya Dışişleri Bakanı tgor tv-anov Tür- kiye'nin açıklamasının titizlikle araştınl- dığını ve sonucu bildireceklerini söyledi. Cumhuriyetin 75. yıldönümü kutİama- lan nedeniyle Ankara'da bulunan tgor ivanov, Esenboğa Havaalanı'nda gazete- cilere yaptığı açıklamada, Türkiye'deki görüşmelerinin yararlı ve başanlı geçtiği- ni, birçok konuda uzlaşıldığını söyledi. Ikili ilişkilerin her yönden daha da ge- liştirilmesi için çaba gerektigini belirten ivanov, Türkiye ile Rusya arasındaki iliş- kilerin. bölgedeki denge ve banş ile iki ül- kenin çıkanna olduğunu açıkladı. ivanov "2 ülke arasmdayapıcı diyalogla çözülme- yecek bir şey yok. Görüşmelerimizde, si- yasi diyaloğun etkinleştirilmesi konusun- da uzlaşük" dedi. Rusya Başbakanı Yevgeni Prünakav'un Başbakan Mesut Yılmaz'ı bu yılın sonu ya da 1999'un başında Rusya'ya çağıran mektubunu getirdiğini kaydeden İvanov, aynca gündemdeki uluslararası sorunlar için dışişleri bakanlıklan düzeyinde gö- rüşmelerin sıklaştınlacağını söyledi. ivanov görüşmelerde, ekonomik, tica- ri, askeri ve kültürel alanlarda ilişkilerin geliştirilmesi dileğinin belirtildiğini ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunulduğunu söyledi. ivanov, 21. yüz- yılın eşiğinde, şiddet ve bölücülük gibi tehlikeli değişimlerle karşı karşıya kal- dıklannı belirterek bu konularda bütün ül- kelerin ortak hareket etmesi gerektigini söyledi. 20. yüzyıhn belası Şekli ne olursa olsun terörün kınanma- sına yönelik olarak Rusya'nın düşüncesi- ni Türk taratina ilettiklerini bildiren tva- nov u Biz Rusya Federasyonu olarak 20. yüzyılın belası terorizm için sıkı işbirliği- ne hazır olduğumuzu daha önce de beyan Dedelek 'DYP'liler çetelerle iç içe' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP Genel Baş- kan Yardımcısı tbrahim Ya- şar Dedelek Cumhuriyetin 75 yıl kutlamalannın "Cumhuriyet düşmanlanna dersoJduğunu" söyledi. De- delek, çeteleri ortaya çıka- racak "yegâne HderiıT Baş- bakan Mesut Yümaz oldu- ğunu ileri sürerken; "DYP'H birçok ismin çetelerle ilişkisi ortaya çıkmış. kahraman di- ye ilan ettikleri kişilerin ka- rapara aklayau, cinayete ka- dar uzanan kirliişlere bulaş- tıklan anlaşılmışür" dedi. Dedelek, CHP lideri Deniz Baykal'm da Başbakan Yar- dımcısı olduğu dönemde iş- lenen Nesim MaUd ve Yener Kaya cınayetlerinin üzerine gitmeyerek, suç işlediğini söyledi. Dedelek, 75. yıl kutlama- lannın coşkusuna dikkat çe- kerek, "Cumhuriyetimizin 75. yılı kutlamalan Cumhu- riyet düşmanlanna ders ol- muştur" dedi. Dedelek. FP'li Ağn Belediye Başkanı Zeki Başaran'ın sarfettıği çirkin sözler ve bir PKK mı- litanınm ucak kaçırma gın- şiminin, Türkiye Cumhurı- yeti'ne "darbe" değil ancak "fiske" olduğunu söyledi. ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART ettik. Rusya'nın topraklan, hiçbir zaman teröristleriçinbannak haline gelmeyecek" diye konuştu. ivanov, gazetecilerin "Çeçen Bderi Ca- har Dudayev'in öhnediğiveTürkiye'de bu- lunduğu iddiasını" anımsatmalan üzerine bunun "spekülasyon" olduğunu söyleye- rek "Hükümet politikasında öyle bir dü- şünce yok, bu açıklamalar asüstzdır" ya- nıtmı verdi. İvanov, Abduilah Öcalan'a ilişkin bir soruyu "Türkiye onun Rusya'da olabileceğine dair bîr mesaj iletti. Bu cid- di bir yaklaşımla ele alındı. Başbakan Pri- makov, bu konuda ciddi bir soruşturma başlaühnasıemriniverdi SonuçlarTürki- ye'ye fletflecek" diye yanıtladı. Ocalan'ın Ermenistan'a gönderildiğine ilişkin ha- berler istihbarat birimle- rince doğrulanmadı. Türk hükümetinden bazı kay- naklar ise Rusya'nın Öca- lan'a ülke aradığını, Kuzey Kore'ye gönderilmesinin olası olduğunu bildirdiler. Rusya'nın önde gelen gazetelerinden Sevodniya, PKK lideri Abduilah Öca- lan'ı "bir numaralı terö- rist" ilan etti. Gazete, Rus gizli servislerinin Öcalan'ı Rusya topraklannda arama çalışmalannın. "sadecebir formaliteden ibaret oldu- ğunu" ileri sürdü. Gazetede dün birinci sayfada yer verilen yazıda, Rusya'nın Türkiye'ye, Ocalan'ın bu ülkede olup olmadığmı bildirmeyerek, bugüne kadar "aramalan- mızı sürdûrüyoruz" dediğı anımsatıldı ve bu aramala- nn "gerçek bir araşürma olmadığı" öne sürüldü. Gazete, bu iddiasını, -Elimizdeki bilgfler bunu gösteriyor" diye savunur- ken, buna bir de örnek ver- di. Buna göre, Rusya Içiş- leri Bakanlığı ekipleri, Moskova kentinin içinde bulunan "Kürt Evi"ne gi- derek,Öcalan'ı sordular. Mahir Velat da, Oca- lan'ın kendilerine soruldu- ğunu doğruladı. Velat'ın açıklamalanna dayanılan habere göre, Rus yetkililer Kürt Evi'nde, "EKmizde Ocalan'ın Mos- kova'da bulunduğuna dair bilgUer var" dedileT. Demirerden Güneydoğu için öneriler DfVARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süley man Demirel, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden "terör" nedeniyle göç etmek zorunda kalanlann yerlerine dönebilmesi için gerekli çalışmalann yapılması gerektigini söyledi. Demirel'in, Başbakan Mesut Yümaz'a, bölgenin kalkınmasıyla ilgili olarak gönderdiği 15 maddelik mektupta, bölgenin altyapı çalışmalanna gereken desteğin zaman kaybetmeden sağlanması gerektiği vurgulandı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kalkınma hamlesinin amacma ulaşması için hükümetin bölgeye gerekli desteği vermesini 75. yıl kutlamalarını kana bulamak isteyen 20 militan yakalandı 'Şeriatçı saldırı son anda önlendi' ÖZKANGÜVEN Cumhuriyet Bayramı'nda "katüam" yapmayı planladıklan iieri sürülen Anado- lu Federe tslam Devleti lideri Metin Kap- lan'ın 20 şeriatçı adamının, 28 Ekim'de po- lisin düzenlediği operasyonla yakalandığı bildirildi. Örgütün Fetih Grubu'na ûye olduklan iddia edilen militanlann, genellikle turist- lerin ziyaret ettiği Ayasofya Müzesi ve Sul- tanahmet Camisi'ne baskm yaparak tüm ziyaretçileri öldürecekleri ileri sürüldü. Ya- pılan aramalarda yakalananlann banndık- lan evlerde çok sayıda pompalı tüfek, el bombalan ve gaz bombalannın buluttduğu da kaydedildi. Emniyet üst düzey yetkililerinden edini- len bilgiye göre, Almanya'da bulunan Ana- dolu Federe tslam Devleti lideri Metin Kap- lan'm, Cumhuriyetin 75. yıl kutlamalarını kana bulamak için planladığı ileri sürülen "kanh eytem" planı son anda önlendi. Yet- kililer, örgütdokümanlannı dağıtanbir kur- yenin yakalanıp sorgulanması üzerine or- taya çıkan olayı şöyle anlattılar: "AIman>f a'daki sözdeAnadolu Federe ts- lam Devleti lideri Metin Kaplan tarafindan 20 kişilik bir gnıp göre\lendiriklL Ahnan- va'darı son bir a> içinde farklı zamanlarda Tstanbura gelen militanlar, kentin çeşitli semtlerineyerleştiler. Grubun hedefi turist- lerin akınına ugrayan Ayasofya Müzesi ve SuHanahmet Camisi'ydL İki gruba ayrdan militanlar, bu yerleri basarak iceridekfleri rebin akhktan sonra öldürecekri" Kuryenin ifadeleri ile 20 kişinin banndı- ğı Fatih, Bağcılar ve Sultanbeyli'ndeki ev- lerin yerlerini beürleyen polis, operasyonu 28 Ekim saat 05.00 sıralannda başlattı. Özel Harekât Timleri tarafindan gerçek- leştirilen gizli operasyonda 20 adet pompa- b tüfek, çok sayıda el bombası ve gaz bom- balan ele geçirildi. Yakalanan 20 kişinin, sorgulannda Aya- sofya ve Sultanahmet Camisi'ne baskm ya- pılacağını itiraf ettikleri bildirildi. Katliam silahlannı Türkiye'den sağladıklannı söy- leyen bu kişilerin, sorgulannda rehineleri öldürdükten sonra polisle ça&şacaklan id- dia edildi. isteyen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, Yıknaz'a gönderdiği tedbirler paketi mektubunda şu görüşlere yer verdiği öğrenildi: Bölgede sanayi alamndaki girişimlerin desteklenmesi, ulasım ve haberleşme altyapısının geliştirihnesi. Terör nedeniyle köylerinden göç etmek zorunda kalanlann yeniden köylerine dönebilmesi için çalışma yapıhnası. Hava ulaşım imkânlannm uluslararası düzeye çekilmesi. Pozantı-Gaziantep karayolunun Diyarbakır'a bağlantısınm yapılması. Sınır kapılanmn ihtiyaca göre iyileştirilmesi. Bölgede susuz köy bırakılmaması. Sağlık kurumlann tamamen donatılması. Yeşilkart uygulamasınm ihtiyacı kapsayacak şekilde etkin olarak yürütülmesi. Bölgede spor etkinliklerinin yaygınlaştınlması. GAP kapsammdaki kamu yatırımlannın ödeneklerinin serbest bırakılması. IRMIKI AYDEV ENGİN aengin @ posta. cumhuriyet. com. tr Nüfus cüzdanımı, sigorta kartımı ve ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. DUYGUHAYTA 75. yıl coşkusu içinde kay- nadı gitti. Show TVnin evlere şenlik starı Reha Muhtar kedi olalı bir sıçan tuttu. Bencileyin 19.00'da yayımlanan anahaber bültenlerine yetişemeyip Reha Muhtar'afrt olanlardansanız iz- lemişsinizdir: Ağn Belediye Başkanı Zeki Başaran ekran- daydı. Partilileriyle yaptığı bir sohbet toplantısı, anlaşılan çaktırmadan video kamera ile saptanmıştı ve ekrandaki bu zat sözcüğün tam anlamı ile... (Buradaduraksadıkve "/7e"den sonra gelecek uygun sözcüğü epey aradık. Birçok sözcük adamı tanımlamaya elverişliydi amayetersizdi. Tümünü birden sıralamak belki en iyisîydi. So- nunda "tiksindiriciydi"de karar kıldık. Şimdi kaldığımız yere dönelim).. bu zat sözcüğün tam anlamı iletiksindiriciydi. Kendini bir göksel inanca, "din"e sıkıca bağlı bir milrtan- mış gibi sunuyor. Ama bırakınız din gibi güçlü bir inanca, her- hangi bir inanca bağlanamaya- cak kadar çapsız, ilkesiz.ve Bir Demokrasi Sorgulaması korkak. Söylediklerinin ardında duracakyiğitlikten, tükürdüğü- nü yalarnaya yanaşmayacak bir düşünsel soytuluktan çok uzak. Kargalan bile güldürecek zavallı yalanların ardına gizlen- meye çabalıyor; "Ben Musta- fa Kemal'/ değil, Ingiliz casu- su Lavvrence'/ kastettim" gibi yürek parçalayıcı kıvırtmalarla kustuklarını yaiayıp yutmaya çabalıyordu. Birlikte izlediğim kimi arkadaşlanm "takıyye" de- diler. Itiraz ettim. Takıyye, as- gari bir hüner ve az da olsa ze- kâ gerektirir. Takıyyeye yön ve- ren sefil bir korku değil, güçlü bir inancı gerçekleştirmek için kurnazca hile yapma kararlılığı- dır. Ağn'nın Belediye Başkanı ise basit bir yalanın bile üste- sinden gelemeyecek kadar pe- rişan; ancak hiçbir inancı ola- mayacak çapsızlara yaraşır kıvranmalar içindeydi. Gerçekten tiksindiriciydi. Zeki Başaran gibilerin varlığı ve sayılannın hiç de az olmadı- ğı biliniyor. Söylediklerinin ardında du- ramayıp yurtdışına kaçmayı yeğleyen, inanmışlara özgü yi- ğitlikten nasipsiz Şevki Yıl- maz, gene söylediklerinin ar- dında yiğitçe duramayıp balo- larda tesettürsüz bir hanımla vals yaparak paçayı kurtarma- ya çabalayan Kayseri'nin eski Belediye Başkanı Şükrü Ka- ratepe ilk ağızda akla geliveren iki örnek. Olup bitenin anlamı bundan ibaret olsaydı, pek çok kişinin ekranda izlediğini bir de bura- da yinelemeye, izleneni bir kez daha anlamlandırmaya gerek yoktu. * * * "Ağn Belediye Başkanı" gerçeği bir "demokrasi sorgu- laması"n\ zorunlu kılmıyor mu sizce? Bu adam yerel seçimlerde Refah Partisi'nden belediye başkanı adayı oldu. Ağn ken- tinde seçmenlerden bir bölü- mü, kentlerine belediye başka- nı olarak onu "layık" görüp oy verdiler. Öteki adaylardan daha çok oyu Zeki Başaran adlı bu zat aldığı için de Ağn kentinin seçilmiş belediye başkanı o ol- du. Siyasal sistemlerin yanştığı bir arenada bir seçkinci (elitist) iseniz sizin için sorun yok. Pla- ton'un "bilginler ve yargıçlar" devletinden bu yana seçkinci- ler "Cahil insanlarla okumuş yazmış aydınlann oylannı eşit sayar; cahillerin seçtiği insan- lann işbaşına gelmesini kabul- lenirseniz olacağı işte budur" der, çıkarlar işin içinden. Elitistlerin akrabast otoriter ya da tepeden inmeci siyasal rejimlerin yandaşıysanız da pek sorun yok. "Seçim meçim bir aldatmacadır. Yönetici seçim- le saptanırsa Ağn kentinin ba- şına da Zeki Başaran gibilerin geçmesini benimsemek zo- rundasınız" dersiniz ve kendi görüş açınızdan haklı olursu- nuz. Peki ya demokratsanız, de- mokrasiyi var olan en iyi siya- sal sistem olarak benimsemiş- seniz, Ağn Belediye Başkanı (ya da Şevki Yılmaz ya da Şük- rü Karatepe ya da Sultanbeyli belediye başkanı ya da Acz- mendi şeyhi Müslüm Gündüz) gerçeği ile hesaplaşmadan de- mokratlığınızı sürdürmek hak- kına sahip misiniz? Söylene söytene cılkı çıkmış bir ekonomik indirgemeci yak- laşımla "Eee, bu ülkede, hele Ağn gibi Doğu Anadolu 'nun göbeğinde, gelirier arasmda bu denlı büyük uçurumlar var- sa, işsiz, aşsız, geleceksiz in- sanlar dinden başka sığınca bulamazlar, tutup Zeki Başa- ran 'ı belediye başkanı seçer- ler" demek Zeki Başaran ger- çeğini ne kadar açıklamış oîur? Yann değilse bile yakın gün- lerde, bu köşede bunu tartış- maya çabalayacağız... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA İşkence Müzesi...' Ren Irmağı bulanık akıyor. Acı yeşile çalan tepe- lerin eteklerinde üzüm bağlan san rengin içinde hüz- nü yansıtıyor. Dışı beyaz badanalı, çatıları siyah evler bir Almanya gerçeğini tüm çıplaklığıyta ortaya koyu- yor... Nedir bu gerçek? Hüznün insan yaşamının bir parçası oluşu... ünz, renkli bir turistik şehir... Ortaçağın vahşetini yansıtan 'İşkence Müzesi'ni gezerken karanlığın yüzünü; kinin, nefretin, umarsız- lığın resmini görüyorsunuz... Taş merdivenlerden aşağıya inip içeride işkence ay- gıtlarında can veren kadınlan, erkekleri yansıtan man- kenleıi görünce insan ister istemez ürperiyor... İnsan bedenini parça parça ayıran işkence aygrtı ve onun hemen yanı başında bir kafes. Kafeste de bir ka- dın manken... Müze görevlisi anlatıyor: "Ortaçağ'da kadın evinde oturmaya tutsaktı. Eğer birerkekle ilişkisi görülürse ya da duyulursa, önce şu- rada kırbaçlanır, sonra kafese konurdu. Gördûğünûz gibi kafesin içinde çiviler bulunuyor. Kafes daraldık- ça kadının bedenine batıyor. Kadın işkence yapılarak öldürülüyor..." Tek kişilik bir hücre... Orada bir erkek manken yatıyor... Sanki bir işkence odasındasınız; kadın ve erkek çığlıklan duyuluyor... Giyotin ve tabut.. Ikisi de yan yana duruyor. Ortaçağın acımasızlığı in- sanın yüreğini sıziatıyor... Müzeden çıkıyor, turistik Linz kentinin meydanı- na doğru yürüyoruz... Meydanda ve sokaklarda bin altı yüzlü yıllardan kal- ma evler turuncu ve san renklerin içinde bizi tarihin de- rinliklerine götürüyor... ••• Ren Irmağı bulanık akıyor... Ren bölgesi yüzlerce yıl önce farklı kültürlerin kay- naşıp, halklann yaşadığı, sürekli değişen biryeıieşim birimiolmuştur... Ortaçağın feodal yapısının izleri hâlâ görülüyor bu yörede... Dağlann yamaçlanndaki şatolar tüm görkemiyle Ren Irmağı'na bakıyor, prenslerin ve prenseslerin yüz- yıllık yalnızlığı günümüzle buluşuyor... ShovvTV'de Reha Muhtar'la Fazilet Partili Ağrı Be- lediye Başkanı Zeki Başaran'ın tartışmasını izlerken 'ikiyüzlülüğün' neden 'utanmazlık'\a kesıştiğinı bir kez dahaanladım... Şevki Yılmaz ve diğerleriyle ne farkı vardı FP'li Ba- şaran'ın? Biz böyle fotoğraflan çok göımüştük... Onlann tümü tıpkı Başaran gibi, köşeye sıkıştınldık- lanndatükürdüklerini yalar; 'camilerisüngü' yapanlar takkeli ve takkesiz liboşlarla korunup kollanırlardı... Özellikleri Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyete sakJırmak, Cumhuriyet devrimtertyte alay etmek değil miydi? Nazlı Bayan'ın sunduğu birtartışma programında FP Mılletvekılı Mukadder Başeğmez'in, Atatürk'le demokratik Cumhuriyeti ne denli hafife aldığına siz de tanık olmadınız mı? Linz Meydanı'nda yağmur altında dolaşırken kendi kendime sordum: "Ortaçağın kananlığını getirmek isteyenlere destek veren sözde demokratlar, bu İşkence Müzesi"n\ gör- düler mi acaba?' ••• Ortaçağ'da Avrupa, din adamından çok çekti... Bugün Almanya, Türkiye'deki 'irtica ve terör'ün kendi ülkesinde palazlanmasmı eskisinden daha faz- la önlem alarak engellemeye çalışıyor... Almanya, Belçika, Fransa ve Hollanda'da Cumhu- riyetin 75. yıldönümü kutlamalan görkemli geçiyor; yabancılar da artık Türkiye gerçeğine pembe göz- lüklerini çıkararak bakıyoriar... Belçika, Hollanda ve Almanya'da görüştüğüm ya- bancılar ortak bir noktada birieşiyorlar "Avrupa'nın ortaçağda yaşadıklannı bugün Türki- ye yaşıyor." PKK'nin bir-iki yıl önceki gücü Avrupa'da azalmış; köktendinci hareketin Avrupa'daki etkinliği hız kes- miş... Süleymancılar, Fethullahçılar, Kaplancılar, Milli Görüşçüler hâlâ 'tatil kamplan' düzenlıyor, ama para- sal kaynaklan giderek daralmış... Almanya'daki Kırmızı-Yeşil hükümeti Türkiye'ye nasıl bakacak? Demokrasi ve insan haklan penceresinden... Dışişleri Bakanı Ismail Cem'in izlediği 'ikna'ya yö- nelik pol'ıtika Türkiye-Suriye bunalımı ortaya çıktığın- da olumlu etken yaratmış... Diyorlar ki: "Türkiye böyle bir resti bir buçuk yıl önce çeksey- di başta Alman basını olmak üzere tüm Avrupa aya- ğakalkardı..." Bizim izlenimlerimiz de hemen hemen böyle... Aklı başında Alman gazeteciler Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu çok iyı gözlüyortar; aynmcılığın, ırkçılığın, köktendinciliğin demokrasının gelişmesi- ne zarar vereceğini söylüyortar... İki yıl önce PKK'nin ve köktendincilerin en çok 'ha- raç' ve 'bağış' topladıklan Avrupa ülkeleri arasmda Almanya gelmiyor muydu? Şimdi 'haraç' ve 'bağış' hız kesmiş durumda... — Ren Irmağı durgun akıyor... Yine akşam indi... Yamaçlardaki üzüm bağlanna, beyaz badanalı, si- yah çatılı evlere bakıyorum... Ortaçağın işkence şatosu siyah bir gölge gibi kar- şımda duruyor... Trafik oldukça yoğun... Yağmur hızlandı, Bonn'a dönüyorum... hikmetcetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 CHP lideri Deniz Baykal 4 Seçimlerden sonra hükümeti kuracağız 9 ANKARA (AA> CHP lideri Deniz Baykal, Cum- huriyetin 75'inci yildönü- münde "Yaşasm Cumhu- riyet" diyenlerin aslında "Kahrobunmafyaveçete- ler" dediklerini söyledi. Baykal, seçimlerden sonra yeni hükümeti CHP'nin kuracağını savundu. Aydos Vakfi'nın Cum- huriyetin 75'inci yılı kutla- malanna katkı amacıyla düzenlediği 3. Geleneksel Halk Şöleni'ne Baykal da katıldı. Baykal şölende yaptığı konuşmada, "Tür- kiye'de bir araya geüne sa- dece cemaatlerin. tarikat- larmişidegiLana>a.sa>u,la- ikCumhuriyete inanan in- sanlarm da işi" dedi. Ko- nuşmasında, seçimlerden sonra CHP'nin hükümeti kuracağına inandığını vur- gulayan Baykal'a yurttaş- lar da destek verdi. Şölen- de Yavuz BingöL Musa Eroğlu, AH Dinçkaya ve Canan Başkaya parçalan- nı müzikseverlerle paylaş- tılar.