Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 24 EKİM 1998 CUMARTES
HABERLER
Çetelerin kıskaemdaki Tiirldye
Devletin istihbarat ve emniyet örgütleriyle ilintili ülkücü teröristlerin liderliğinde
oluşan çeteler, devletin en büyük ihalelerinin gideceği adresi belirleme gücüne erişti
ÖZKANGÜVEN
DEVRİM SEVtVIAY
Ülkücü mafya elebaşısı Alaattin Çakı-
a'nın 17 Ağustos 1998 günü "Saldıray"
operasvonuyla Fransa'da yakalanması-
nın ardmdan başta kasetler olmak üzere
orlaya çıkan ilk delıller, Türkiye'de çete-
leşmenın ulaştığı korkunç boyutlan gös-
terdi. Başbakan Mesut Yılmaz, cinayet.
tehdit ve milyar dolarla ifade edilen pa-
ra gücüyle devleti teslim alma noktasına
gelen çetelerin gücünü "Çeteler devleti
kuşatmış" sözleriyle açıkladı. Bugüne
dek ortaya çıkan ve açiklanan delıller
"buzdağuun göriinen kısmı" olarak ifa-
de ediise de çeteleşmenin fotoğrafını el-
de etmeye yetti. Bu fotoğrafa göre, bü-
yük bölümü devietin istihbarat ve emni-
yet örgütleriyle ilintili eski ülkücü terö-
ristlerin liderliğinde oluşan çeteler, dev-
letin en büyük ihalelerinin gideceği ad-
resi belirieme gücüne erişti; Malki cina-
yetinde olduğu gibi, cinayet ve tehditle
işadamlanndan yüz milyonlarca dolar
gasp ettiler.
Bu güce siyaset, devlet bürokrasisi ve
bazı işadamlanyla oluşrurduklan işbirli-
ğiyle ulaşan çetelerin tetikçileri ise bü-
yük oranda eski ülkücü katillerle terör-
den sorumlu birimlerin bazı görevlileri.
tşte Çakıcı 'nın yakalanmasının ardmdan
bir bölümü açığa çıkan sıyaset, devlet
bürokrasisi ve iş dünyasındaki ürkütücü
ilişkiler ağı:
Siyaset
EYÜP AŞIK Çakıcı ile yaptığı tele-
fon konuşmasının ses bandının yayım-
lanmasından sonra istifa etti. Aşık'ın
montaj olduğunu ileri sürdüğü kasette
Çakıcı, Aşık'ın kendisini ABD"den kaç-
ması için uyardığını söylüyordu.
TANSU ve ÖZER ÇİLLER: Çakı-
cı'nın adamlannca öldürülen eski ortağı
Tevfik Ağansoy'un kurşunlanması sıra-
sında yanında bulunan Çiller ailesinin
koruma polisi Celal Babür de öldürüldü.
"Yah çetesi"ne karşı savaş açtığını söy-
leyen Çakıcı, Flash T\'"deki açıldama-
sında Ozer ÇiUer'i. Türk Ticaret Banka-
sı'nın satışından 20 milyon dolar komis-
yon istemekle suçladı.
MEHMET AGAR: Çakıcı'nın "bü-
yûk devlet adanu" dediği Ağar. seçim
gezisi sırasında Evcil'in uçağını kullan-
dı. Emniyet Genel Müdürü olduğu dö-
nemde Ağar, aranan Çakıcı'yla birlikte
Çiftlik Lokantası'nda yemek yemiş, da-
ha sonra Çakıcı'yı teslim almıştı.
SEKA
arazüerinin
devri
• KOCAELİ(AA)- tzmıt
Büyükşehır Belediye
Başkanı Sefa Sirmen,
SEKA Izmit
Müessesesi'nin arazilerinin
Büyükşehır Belediyesi'ne
devrediLmesini. "devir
ışleminin fabrikayı
kapatma gerekçesı olarak
gösterılmesi" hahnde
kabul etmeyeceklerini
açıkladı. ÖYK'nin aldığı
kapatma karannda ise devir
işlemlerinin, kapatma
karanna gerekçe olduğu
imajı verildiğini öne süren
Sirmen, "Sankı karar, yeşil
alan, külrür. sanat, spor ve
eğitim hizmetlerinde
kullanılmak üzere bazı
parsellenn belediyeye
bedelsiz devnnin, SEKA
Izmit Müessesesi'nin
kapatılmasının ve işçilerin
iş akitlerine son
verilmesınin gerekçesı gibi
kaleme alınmıştır. Bu
kesinlikle doğru değildir"
dedi.
Anıtkabir planı
güncelleştirildi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Anıtkabir'in
güncelleştirilmış yeni planı
kabul edildi. Çankaya
Belediye Başkanı Doğan
Taşdelen. Anıtkabir'in
daha önce imar plaru
bulunduğunu, ancak
mülkiyet sorunlan olması
nedeniyle tescil işleminin
yapılamadığmı söyledi.
Taşdelen, Milli Sa\xınma
Bakanlığı'nın 1996 yılında
Anıtkabir için revizyon
istediğini belirterek
hazırlanan plan
değişikliğinin belediye
meclisinde daha önce
görüşmeye sunulduğunu.
eksikliklerin düzeltilerek
güncel hale getinldiğini
kaydettı.
'Yurttaş mumla
adalet arıyor'
• İstanbul Haber Senisi -
Özgürlük \e Dayanışma
Partisi (ÖDP) ile Sosyalist
IktidarPartisi(SlP).
çetelere ve dinci gericiliğe
karşı ayn ayn Kadıköy
Iskele Meydanı'nda
kitlesel açıkJamalar
yapacakJar. ÖDP istanbul
II Başkanlığı'nın. ''Yurttaş
adalet anyor" söylemiyle
yaptığı çağnda. bugün saat
19.00'da, Kadıköy Tskele
Meydanı'nda
gerçekleştirilecek eyleme
destek istendi.
FP'den Arınç'a
destek
• ANK4RA(Cumhuri>et
Bûrosu) - FP Genel
Başkanı Recai Kutan.
"BayTak da bır metre bez
değil mi? Bayraga
gösterilen saygı türbana da
gösterilsin" diyen Manisa
Milletvekili Bülent Annç'ı
sahiplendi. Kutan. Ankara
SanayiOdası'nı(ASO)
ziyareti sırasında bayrağa
yönelik bir saygısızlık
yapılmadığını savunarak
"Annç'ın konuşmasıyla
ilgilı olarak böyle bir
yorum yapılabilmesi için
ya kötü niyetlı ya da çok
cahil olmak lazırn" diye
konuştu.
8 yıla destek
• İstanbul Haber Servisi -
Profilo Alışvenş
Merkezi'nın 8 yıllık
eğitime katkı amacıyla
gerçekleştirdiği "Benim
Okulum Kazanacak" adlı
kampanya ile 20 ilköğretım
okuluna 1 milyar 270
milyon lira yardım
toplandı.
Işadamlan Ofluoğlu, Tümay ile avukat Aydoğan Semizer ifade verdiler
DGM'de Türkbanksorgusuİstanbul Haber Servisi -
Türk Ticaret Bankası
(Türkbank) ihalesiyle
ılgili başlatılan
soruşturma
kapsamında, işadamı
Azmi Ofluoğlu, av ukat
Aydoğan Semizer,
işadamı Gürbûz
Tümay, Büyük Kulüp
Yönetim Kurulu
Başkanı Duran
Akbulut ve Merkez
Bankası Mevduat Fonu
Yöneticileri dün
İstanbul DGM'de ifade
verdiler. Beşiktaş'ta
bulunan İstanbul Devlet
Güvenlik
Mahkemesi'ne gelen,
Alman ve Vatan
hastanelerinin sahibi
işadamı Dr. Azmi
Ofluoğlu, avukat
Aydoğan Semizer. Cumhuriyet
Savcısı Aykut Cengiz Engin
tarafından sorgulandı. Semizer,
DGM binasından aynlırken
İstanbul DGM'deJd ünJü-
ler geçidi dün de sürdü.
Malki cinayeti ve Türk Ti-
caret Bankası ihalesi kap-
samında yürütülen soruş-
rurmalar çerçevesinde Az-
mi Ofluoğlu ile Duran Ak-
bulut'un ifadesine başvu-
nıldu. (Fotoğraflar: KAAN
SAĞANAK / BERTAN
AĞANOĞLU)
basına yansıyan bazı konularla
ilgili bilgisine başvurulduğunu
söyledi. Dr. Ofluoğlu ise
Türkbank ihalesine bankanın
fızibil olmaması nedeniyle
gazetecilerin sorulan üzerine, katılmadığını, bir tehdit
almadığını söyledi. Emin
Cankurtaran, Erol Evcü ve
Hayyam Garipoğhı arasında
geçen toplantının yapıldığı
Büyük Kulüp'ün Yönetim
Kurulu Başkanı Duran Akbulut
da soruşturma
kapsamında savcı
Engin'e ifade verdi.
DGM çıkışında
gazetecilerin sorulannı
yanıtlayan Akbulut,
ıhaleylebir ilgisinin
olmadığını, söz konusu
toplantıya da tanık
olmadığını öne sürdü.
Savcı Engın, daha sonra
da işadamı Gürbüz
Tümay ile Türkbank
ihalesi hakkında suç
duyurusunda bulunan
Merkez Bankası
Mevduat Fonu'ndan 2
yöneticiyı dinledi. Malki
cinayetiyle ilgili
soruşturmayı yöneten
DGM Cumhuriyet
Savcısı Engin Baltacı ise
dün Ertuna Yaşar'ın
ifadesine başvurdu.
Malki soruşturması kapsamında
gözaltına alınan Etibank Genel
Müdürü Şükrii Karahasanoğlu
hakkında yurtdışına çıkjş yasağı
konulmadığı öğrenildi.
AHMET, ZEYNEP, SEMRA ÖZAL:
Çakıcı'nın bilinen ilk büyük işi Ahmet
Özal'ın eskiden sahibi olduğu Kanal
6'nın Bank Ekspres'e olan 5 milyon do-
larlık borcunu erteletmesi oldu.
Çakıcı'mn azmettirmesi sonucu öldü-
rülen eşi UğurÇakıcL, Seiün Edes'in En-
gin Civan'a rüşvet verdiği 5 milyon do-
lan geri alma işinin Çakıcı 'yaZeynepve
Semra Özal tarafından verildiğini açık-
ladı.
MERAL AKŞENER: Kamuoyuna
açıklanan ikinci kasette Çakıcı, ABD'den
kaçması uyansını Akşener'in yaptığını
söyledi.
ALPARSLAN TÜRKEŞ:
Çakıcı, Alparslan Türkeş'in
isteği üzerine 1989 yılında
MHP'ye 200 milyon lira
yardımda bulunduğunu be-
lirtti.
CAVİT ÇAĞLAR: Eti-
bank ihalesine girmemesi
için Çakıcı tarafından ölüm
tehdidiyle uyanldığı iddia
edildi. Ancak Çağlar, Sabah
Grubu'nun patronu Dinç
Bügin'le birlikte Etibank' m
sahibi oldu.
MESUT YILMAZ: Ça-
kıcı, kamuoyuna yansıyan
kasetlerde Mesut Yıhnaz'm
kendisini ölü olarak istedi-
ğini belirterek. "Bunu niye
istiyor anlayamadım. Benim
ona sadece hizmetim olmuş-
tur" dedı.
Güneydoğu'da sürdurulen operasyonlarda 69 terörist öldürüldü
DİYARBAMR (CumhuriyetBürosu)-Van'ın
Çatak ve Şırnak'ın Beytüşşebap ilçeleriyle Gü-
neydoğu'nun çeşitli kentlerinde düzenlenen
operasyonlarda toplam 69 terörist öldürüldü.
Operasyonlarda bir asteğmen, bir astsubay ve
sekız er de şehıt oldu.
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan
açıklamaya göre, Van'ın Çatak ilçesi Güneyi ile
Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesi Kuzeyi arasında
kalan bölgede, 21 Ekim 1998 tanhinde başlatı-
lan "Şehit Üsteğmen Efkan Cengiz Operasyo-
nu"nda PKK"ye büyük bir darbe vuruldu. Ope-
rasyonda. Çatak ilçesi Surik Mahallesı ile Ha-
ik görevlisi şehit oldu
sanağa Tepe bölgelerinde 57 terörist öldürüldü.
Burada çıkan çatışmalarda Jandarma Üsteğmen
ÖzgürGençoğlu (Çanakkale), Jandarma Astsu-
bay Banş Çemrek (Amasya) ve jandarma ko-
mando erler Yasin Ocal (Aksaray), Fatih Seven
(Amasya), Halit Kılgan (Kütahya), Haiit Aksu
(Antalya), Hüseyin Van (Samsun), Kenan Can-
hırk (Manisa), trfan Bayram (Osmaniye) ve
Fikri Şengül (Izmir) şehit oldular.
Bitlis'te çaüşma
Bölgenin diğer kesimlennde sürdürülen ope-
rasyonlarda ise Diyarbakır'ın Dicle ilçesi kuze-
yi, Kayıköy-Dikiztepe bölgesinde 3, Bingöl'ün
Genç ilçesi kırsalında 1, Tunceli'nin Mazgirt il-
çesi Geçitveren Köyü bölgesinde 1 olmak üze-
re toplam 5 terörist öldürüldü.
Bitlis'in Bölükyazı bölgesinde terör örgütü
tarafından kaçınlan 4 vatandaşın kurtanlması
amacıyla sürdürülen operasyonlar sırasında kar-
şılaşılan terönstlerle güvenlik güçleri arasında
çatışma çıktı.
Çatışmalarda, aralannda PKK'nın Bıt-
lis bölge sorumlusunun da bulunduğu 7 terörist
öldürüldü. Kaçınlan 4 vatandaş sağ kurtanldı.
Bölgede operasyonlar devam ediyor.
Savaş, yargıya hakaret eden Imdat Kaya'nın görevden alınmasını istedi
Şeriatçı müdiir ve başkana tepki
A.NKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Yargıtay Cumhunyet Başsav-
cısı Vural Savaş. yargı kurumu yö-
neticileri ile aydınlar için hakaret
ve küfar ifadeleri kullanan Mezar-
lıklar Müdürü İmdat Kaya'yı gö-
revinden almayan Sultanbeyli Be-
lediye Başkanı AH Nabi Koçak'ın
görevini kötüye kullandığını ve bu
ifadeleri benimsedığıni bildirdi.
Başsavcı Savaş dün yaptığı ya-
zılı açıklamada. kendisini "iftira
atmakla" suçlayan Koçak'ı yanıt-
ladı. Savaş. 5 saat süren TV prog-
ramında Sultanbeyli Belediyesi
Mezarlıklar Müdürü yerine hafıza
yanıltması sonucu Sultanbeyli Be-
lediye Başkanı ifadesini kullandı-
ğı gerekçesıyle Koçak'ın iftira suç-
laması yönelttiğini kaydetti.
Mezarlıklar Müdürü İmdat Ka-
ya'nın, daha önce bazı basın or-
ganlarında yayımlanan konuşması
şöyle: "Bundan on beş sene önce
Yargıta>']n başudaJd adam, As-
lında Allah'ı da insanlar yarattf
ctedi.Bu kahpekâfir geberince. An-
kara Maltepe Camii'ne getirildi.
Şimdi Çankın millervekili olan İs-
mail Coşar o caminin imamı idi.
•Arkadaşlar, kardeşler Allah'ı da
insanlar yaraftı dediği ıçın bu kafi-
rin namazı kıhnmaz" dedi. Kulağı
sağır paşa,askerieri kullanarak na-
maa kıldırttı.
İnşaUah biri bana düşer cenaze-
sini akord süpürgesiyle hem de i>i
bornımla yıkanz. Böyte kâfirierin
leşlerini omuzlarda taşımayın.
Ön ünüzegeldiğindeni.vetyok.ziJdr
olduğu için sakıncası olmadığından
.\llah-u ekber diverek elleri bağla-
yın. tçinizden ulan alçak. ulan şeref-
siz, ulan inanmnordun da ne diye
önüme uzandın itoğlu iL Birinci
tekbir bitti. İkinci tekbir.
Ulan onbirav.onilda> ünan kın-
madın. sövdün camiden nefret et-
tin. Camiye gelmedin. ITan şimdi
niye geldin. Ben sana çok mu has-
rettim. .Alçak, namussuz. İkinci tek-
bir bitti.
Üçüncü tekbir. Ne şehirtir ne ga-
a onun yoluna gitti niyaa. Ben leş
kargası mıyun? Kâfîroğlu kâ/ir.
Mesela Altan Öymen, Orsan Öy-
men, Teoman Erel, Güneri Cıva-
oğlu'nun namadannı kddumayın.
BunlarMüslüman değil. Allah şer-
lerinden emin evlesin."
istihbarat ve güvenlik
TEOMAN KOMAN:
TBMM Susurluk Araştır-
ma Komisyonu'na gıdıp
ifade vermeyi reddeden
Koman. Malki'nin öldürül-
düğü dönemde Jandarma
Genel Komutanı'ydı.
Jandarma bölgesinde öl-
dürülen Malki'yle ilgili so-
ruşturmada uzman kadrolar
başka illere atandı. Koman
emekli olduktan sonra Çağ-
Iar'm şirketlerinden birinde
yönetim kurulu üyesi oldu.
AHMET DEMİR: Mal-
ki'nin öldürüldüğü tarihte
Bursa Emniyet Müdürü
olan Demir, cinayeti örtbas
etmekle suçlanıyor.
Demir'in, Çakıcı'nın ru-
tuklanmasından sonra Erol
Evril'in Izmir'den yurtdışı-
na kaçmasına yardımcı ol-
duğu ileri sürülüyor. Yeşil'ın
Tunceli'de en yoğun faalı-
yet gösterdiği dönemlerde
de Demir, Tunceli Emniyet
Müdürü'ydü. Yeşil'in kiıl-
landığı Ahmet Demir adına
düzenlenen sahte kimlik bu
nedenle dikkatleri çekti.
YUSUF İLHAN: Eski
Bursa Terörle Mücadele Şu-
besi Müdür Yardımcısı ll-
han, Malki cinayetinden he-
men sonra cesedin kaldınl-
dığı hastaneye güvenlik
güçlerinden önce ulaştı.
Emekliye aynldıktan sonra
Evcil'in şirketinde yönetim
kurulu başkan yardımcılığı-
na getirildi.
YAVUZ ATAÇ: Çakıcı'yı
ABD'deki yerini değiştir-
mesi için uyardığı iddia edi-
len Ataç'ın, Çaİucı'ya kır-
mızı pasaportunu da sağla-
yan kışi olduğu ileri sürül-
dü. Çakıcı tarafından MİT
Müsteşarhğı'na getirilmeye
çalışılan Ataç'ı, Çakıcı sık
sık Evcil'in uçağı ileyurtdı-
şında ziyaret etti.
Çakıcı'nın adamı olan
Ağansoy ve Civan suikastı-
nın tetikçisini yurtdışına ka-
çırdığı da iddia edildi. Su-
surluk'un ardından Pe-
kin'deki Türk Büyükelçili-
ği'neatanmıştı.
Yarın: İ; dünyası
SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR calislar S cumhuriyet.com.tr
34 SPE 78 plakalı
arabamın nihsatını
kaybettim. Hükümsüzdür.
ALÎÇELEBİ
Kaset skandallarının patlak
vermesinden bu yana, hemen
hiç kimse bu kasetlerin kim ta-
rafından veya hangi kurumlar-
ca piyasaya sürüldüğünün
üzerinde durmadı. Devletin yü-
ce katlarında bilindiği artık su
yüzüne çıkan bu gönüşmelerin
kasetleri kimlerin elindeydi?
Örneğin MİT bu kasetlere sa-
hip miydi? Sahipse, şimdiye
kadar neden bu kasetler kasa-
larda gizli kaldı da bir anda pi-
yasaya sürülme geregi duyul-
du?
Kasetlerin bir kısmının AJa-
attin Çakıcı tarafından piya-
saya sürülmüş olduğunu dü-
şünebiliriz. Bir kısmının da dev-
let yetkililerinin elinde olduğu,
şimdiye kadar yayımlanan MİT
raportanndan, MİT yetkililerinin
açıklamalarından anlaşılıyor.
Kaset oyunu, bir çıkar kavga-
sının ürünü. Birileri bu kasetle-
ri ortaya sürüyor ve karşı tara-
fı ekarte etmeyi planlıyor.
Korkmaz Yiğit-Çakıcı kaset-
leri, Korkmaz Yiğit'in sahneye
Paralar Nereden, Kasetler Kimden?
çıkıp büyük alımlara giriştiğin-
de birilerinde vardı.
Alışverişler tamamlandı ve
hemen ardından bu kasetler
ortaya çıktı.
O zaman şu soru akla geli-
yor: Bu kasetler kimdeydi?
Devlet bunu da soruşturmak
zorunda. Eğer MİT yetkilileri
veya MİT içinde bir kanat bu-
nu yapıyorsa, bunun nedenle-
rini de saptamak gerekiyor.
Daha da önemlisi, geri kalan
kasetier nerede?
Örneğin, Cavrt Çağlar'ın
bundan bir süre önce Çakı-
cı'nın adamları tarafından öl-
dürülmek istendiği haberi ga-
zetelerde yer almıştı. Kimse
bunun nedenleri üzerinde dur-
madı? Çakıcı, Çağlar'ı neden
vurdurtmak istemişti? Çağ-
lar'ın Nesim Malki ve Erol Ev-
cil'le ilişkisi neydi? Acaba bu
ilişkilerin de kasetleri var ve bir
yerde saklanıyor mu?
Bir başka soru ise Bursa'da
birkaç kişi arasında dönen
500-700 trilyon liranın kayna-
ğı? O günün parasıyla 7-8 mil-
yar dolara ulaşan bu para, Bur-
sa'ya, Bursa'daki tefecilere ne-
reden ulaştınldı? Bu uyuşturu-
cu parası mı? Hayali ihracat
parası mı? Yoksa bunların da
dışında bir para mı?
Paralar, kanlı ilişkiler üzerin-
den yürüyor. Bu nedenle maf-
yaya gerek duyuluyor. Gerek
duyulan mafya ise devletin ye-
şi! pasaport verdiği ülkücüler-
den seçiliyor. Yani 12 Eylül'de
kurulan çark işletiliyor. "Vatan-
sever" devlet yöneticileri, "ha-
inleri, bölücüleri, komünistleri"
temizletmek amacıyla görev-
lendirdikleri "vatansever ülke
evlatlannı" giderek kendi iç he-
saplaşmalannda da kullanma-
ya başladılar. Işin içine "hızla
yükselen" işadamlan girince
tablo tamamlandı.
Malki cinayetinin teknik ya-
nının birolçüdeçözüldüğü gö-
rülüyor. Önümüzdeki günlerde,
yeni isimlerin ortaya çıkmasına
da şaşmayacağız. Bunu bir
başan olarak kabul edebiliriz.
İlk kez, devlet içine uzanan çe-
teleşmede birtakım sonuçlar
alınıyor. Çözümün derinleşme-
si asıl olarak kamuoyunun du-
yarlığına ve işin peşine düşme-
sine bağlı. Siyasileri de, güven-
lik güçlerini de etkileyecek olan
temel faktör, kamuoyu baskısı.
Türkiye'deki büyük çürüme-
nin ideolojik ve siyasi tercihle-
rin bir sonucu olduğunu unut-
mamak gerekir.
Sol düşmanı, demokrasi
düşmanı yapılanma, 1982
Anayasası, Terörle Mücadele
Yasası, düşünceyi hedef alan
yargılamalann odağı Devlet
Güvenlik Mahkemeleri, Kürt
sorununu PKK'ye havale eden
şiddet yanlısı siyasi tercihler,
12 Eylül sonrası adım adım in-
şa edildi. Çatlı'nın arkadaşı Ib-
rahim Şahin, Özel Harekât
Dairesi'nin başına tesadüfen
mi gelmişti? Mehmet Ağar,
Emniyet Genel Müdürlüğü'ne,
Içişleri ve Adalet Bakanlığı'na
hangi siyasi tercihlerin sonucu
yerleşmişti? Mahkemeler, du-
vara yazı yazan gençlere onlar-
ca yıl ceza verip faşist katilleri
sokaklara salıverirken hangi
etkilerin altında böyle davranı-
yoriardı?
• • •
Kasetler, nereden geldiği bi-
linmeyen paralar ve 12 Eylül.
Bu üçü biraraya gelince bugün
yaşadığımız gerçeklere ulaştık.
Buradan çıkış için, her şeyin
ötesinde gelişmiş, siyasi ya-
şamda ağırlığı olan bir sol ha-
rekete ihtiyaç var. Bu sistemi
sorgulayacak bir kitle hareke-
tine ihtiyaç var. Şu anda ne ya-
zık ki, etkili bir sol hareket gün-
demde değil. Böyle olmadığı
için, Türkiye avara kasnak mi-
sali boşa dönüp duruyor.
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Şili'ninveİnsanlığın Onuru...
Emekli diktatör Pinochet'nin Londra'da gözaltıne
alınması beni yıllar önceye, Moskova Üniversrtesi'nir
büyük salonunda Salvador Allende'nin bir konuş-
masını dinlediğim günlere götürdü... 11 Eylül 1973
darbesinden birkaç ay kadar önceydi. Resmi bir zi-
yaret için Sovyetler Birliği'nde bulunanAllende, Mos-
kova Universitesi öğrencilerine bir konuşma yapa-
caktı. Yerli ve yabancı öğrenciler, o sırada Rus ede-
biyat konusunda bir yüksek lisans çalışması yaptı-
ğım üniversitenin büyük salonunda toplandık... Allen-
de, çevresinde birkaç Şilili subay ve siville salona gi-
rerek konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıktı. Yan-
lış anımsamıyorsam eğer, konuşmasını yaparken de
otopluluk çevresindeydi... Aynı gün, bu karşılaşma-
nın izlenimleriyleyazdığım "SalvadorAllende'yi Din-
lerken" başlıklı şiirimin ilk dizeleri şöyledir "Cesur
adamı üçüncü dünyanın/ Çağımızın delikanlısı/
Umutlu/ Gençl Içten/ Şair/ Iktisatçı". Allende'nin ik-
tidara seçimle gelen Marksist bir başkan oluşu sos-
yalizme yeni bir ufuk kazandırmıştı. Onu dinlediğim
gün yazdığım şiirin sonraki dizelerinde, Rusçada çok
kullanılan "şeytan alsın" deyimiyle "bürokrasi" söz-
cüğünü bir araya getirişim, bilinen sosyalist uygula-
madan farklı bir yönde gelişebilecek bu yeni seçe-
neğin altını çizmek içindi: "ötesindeyalanın dolanın/
Ötesinde/ Şeytan alası bürokrasinin/ Şuracıkta/ Ko-
nuşurken de/ İçinde devrimin"... Fakat, Allende'nin
çevresindeki çatık kaşlı, üniformalı, fazlaca gösteriş-
li topluluktan da hoşlanmamıştım... Daha sonraki di-
zelerde, Allende yönetiminin geleceği için duyulmak-
ta olan kaygılann bu kişisel gözlemimle de pekişen
izleri vardır: "Sanki o değil/ Omuzlayan/ Bir balkınl
Ve bir umudun sorumunu/ Ve sanki o değil/ Sırtın-
da heran/ Kahpe bimamlu/ öylesine sakin, olağan/
Ve yaptıklanndan duyduğu gurur/ Bir izcinin guru-
ru"... Birkaç ay sonra, genelkurmay başkanlığına Al-
lende'nin atadığı Pinochet'nin kanlı darbesıyle, Şili'de
Allende yönetimi ve demokrasi sona erdi...
• • •
11 Eylül 1973'te Paris'teydim. Allende'nin 14 Ey-
lül'de öldürülmesiyle Pinochet darbesinin başanya u-
laştığı kesinleşti... Birparktagözlerimdenyaşlaraka-
rak yazdığım şiirin başlığı "14 Eylül T973"tür... "/s-
panya'yı bir kere daha öldürdüler/Lorca kurşuna di-
zildi bir kere daha/ Yaşamak neye yararl Neye yarar,
dövüşen arkadaşlann/ Omuz başında yer almadık-
tan sonra ". Gerçekten de, Ispanya iç savaşında cum-
huriyetçilere omuz veren entemasyonalistler gibi, ok-
yanusu aşarak Şilili devrimcilerin yanında yer alamaz
mıydık? Yaşadığımız günlerin koşullannda bunun bir
düşten başka bir şey olmadığı kısa sürede anlaşıldı.
Bu düş gerçekleşse ya da 1971 yılında yine Paris'te
tanıştığımız büyük şairPablo Neruda'nın önerdiği Is-
panyol edebiyatı bursuyla Santiago'ya gitmiş olsam,
Pinochet'nin öldürtecegi Arjantinli, fspanyol, Ingiliz,
ABD'li ve başka ülkelerin yurttaşlan arasında betki ba-
zı Türkler de olacaktı...
• • •
Emekli diktatör ve yaşam boyu senatör Augusto
Pinochet'nin, cinayetlerinden yirmi beş yıl sonra, fı-
tık ameliyatı için geldiği Londra'da göz altına alınrjıa-r
sının ne gibi bir anlamı var? Bunu Ispanybl yargıç Bal-'
tasar Garzon'un 20 Ekim tarihli "Herald ffıbune "de-
ki bir haberde yer alan açıklamasının özetinde bulu-
yoaız: "Ispanyol ve uluslararası yasalara ve özellikle
de Cenevre sözleşmelerinegöre, insan haklannayö-
nelik ciddicürümlerheryerde vezaman sının olmak-
sızın yargılanabilir." Cenevre'de yayımlanan "Le
Temps" gazetesinin 20 Ekim tarihli başyazısında da
şöyle deniliyor "Böylece, ulusal yasalar iyi kullanıl-
dığında, katillertarafındanpolitik ideolojilehadına iş-
lenen cürümlerinyargılanmasına olanak sağlayacak-
lan kanıtlanmış oluyor. Yine de, bu ulusal ve ulusla-
rarası yasal süreçleri başlatanlan yüreklendiren şey,
onlann tiranlara karşı açtıklan hukuk savaşına ahla-
ki bir çerçeve kazandıran insan haklan olgusudur."
• • •
Pinochet döneminde içişleri bakanı olarak görev
yapan Şilili bir sağcı senatör, eski patronunun Lond-
ra'da gözaltına alınmasını protesto ederken "Şili'nin
onuruna saygıgösterilmesini" istiyor... Sorun, Pinoc-
het'nin suç ortağının "onur" kavramından ne anla-
dığındadır. Şili'nin onuru Pinochet'ler değil, Allen-
de'ler, Neruda'lardır... Onlar sadece Şili'nin değil in-
sanlığın da onurudurtar... Tıpkı, masal kahramanlan-
nı anımsatırcasına, fakat mızraklarla değil yasalarla,
canavarlara savaş açan yargıç Baltasar'lar gibi...
Akdenjz'de sıcak saatler
Yunanistan'la
tatbikat gerginliği
MURATtLEM
ATİNA - Yunanistan ile
Kıbns Rum Kesimi ara-
sında vanlan ortak savun-
ma doktrini çerçevesinde
gerçekleştirilen Nikifo-
ros-Toksotis tatbikatı.
Ege ve Akdeniz'de ger-
ginliğe neden oldu.
Yunanistan'da yayım-
lanan Eksusia gazetesinin
manşetten verdiği habere
göre son aylarrn en ger-
gin saatlerinin yaşandığı
bölgede, yaklaşık 100
Türk savaş uçağı ile 50'ye
yakm Yunan savaş uçağı
birbirlerine girdiler.
Nikiforos- Toksotis
tatbikatı çerçevesinde Gi-
rit ve Rodos'dan kalkan
Yunan savaş uçaklannın
Kıbns'a ulaşmasına en-
gel olmak isteyen Türk
Hava Kuvvetleri uçakla-
nnın yaklaşık sekiz saat-
ten fazla süren tatbiki ha-
va savaşlan, Yunanistan
Milli Savunma Bakanlığı
ile Genelkurmay'da a-
larm verilmesine neden
oldu.
Gelişmeleri Yunan
uçaklannda bulunan pi-
lotlar "böyle cehennem
görmedik" şeklinde ifade
ederlerken havada karşı-
laştıklan Türk uçaklan-
nın savaş yapacak şekilde
tüm silahlannın donan-
mış olarak kendilerini en-
gellediklerini söylediler.
Olaylann Atina'daki
diplomatik çevrelere yan-
sıtılması üzerine ABD'-
nin Atina Büyükelçisi Ni-
kotosa Birns, Yunanistan
Başbakanı Kostas Simin's
ve Milli Savunma Baka-
nı Akis Çohacopulos ile
bir göriişme yaptı.
Basındaki iddialara gö-
re Yunanistan Genelkur-
may Başkanlığı, Ege'de
gerginleşen tansiyonu dü-
şürmek için çok az sayı-
da uçak kaldırdı ve bu
uçaklann bazılan Türk F-
16'lar tarafından kurulan
barajı geçebildiler.
Diğer taraftan 20 Ekim
günü başlayan Nıkiforos-
Toksotis tatbikatı bugün
sona eriyor. Tatbikatta
gerçek mermilerin kulla-
nıldığı operasyon bölümü
dün sona ermişti.
Tatbikat çerçevesinde
Akdeniz'de bulunan Yu-
nan Deniz Kuvvetleri'ne
bağlı bazı gemiler dün
Larnaka ve Limasol li-
manlanna geldiler ve hal-
km ziyaretine açıldılar.
Tatbikat, bugün yapıla-
cak olan geçit töreni ile
son buluyor.