25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2<4 EKİM 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI /cumek@turk.net 11 ŞİRKETLERDEN • AEG'nin düzenlediği yeni kampanva ile tüketicilere bedava cep telefonu veriliyor. AEG'nin çamaşır ınakintsL bulaşık makinesi. buzdolabı, derin dondurucu, finn ve mikrodalga finn ürünlerinden herhangj birini alan tüketicilere Philips Diga cep telefonu hediye edilivor. Kampanya 21 kâsıma kadar sürecek. • LEGO kız çocuklan içın yepyeni bir ürün piyasa sundu. Lego Scala adlı ürün hem yapım oyuncağı olarak eğitici rol üstleniyor hem de çeşitli aksesuarlan ile bzlann hayal dünyasına hitap ediyor. • TOPRAKBANK düzenleyeceği kampanya ile konut hedive edecek. lAralık98UelNisan)999 tarihleri arasında kredi kartı Ue toplam tutar olarak en çok alışveriş yapan öğretmen konut sahibi olacak. • ERlCSSON'un en yeni modeli SH 888 ile faks, e- mail gönderip almak ve Internet'te dolaşmak mümkün. Yeni cep telefonunda bu işlemleri yapabilmek için bilgisayar dışında hiçbir şeye gereksinim duyulmadığı belirtiliyor. EFES PILSEN FESTIVAL 9 • EFES PtLSEN'in sponsoriuğundaki "Blues Festival9"30ekinı-22 kasım tarihlerinde gerçekleştiriliyor. Citar ve vokal sanatçısı Son Seals, ödüllü vokalist Sista Monka ve Larry Johnson gibi usta blues sanatçılannın katılımıyla gerçekleştirilecek konsederin biletleri 3-3.5 mihon TL olarak saüşa çıktL • UKl, Cumhuriyetin 75. yılını mağazalannın vitrinlerini süsleyerek kutluyor. Aynca çalışanlanna 75. yıl rozeti ve cumhuriyet logolu tişört dağıttı. • DENtZBANK şube sayısını artırmaya devam ediyor. Etiler'de açılan yeni şube, Denizbank'ın 20. limanı olarak ifade edilivor. • TEB YAT1RIM Eylül 1997'den beri yayınladığı "Piyasalara Bakış Raporu"yla, müşterilerini sermaye piyasası konusunda bilgilendiriyor. TEB Ekonomi Araştırma desteğiyle hazırlanan raporda piyasalarla ilgili yorumlar ve beklentiler yer alıyor. • EVG Yatınm Araştirma Müdürü Vedat Akman, Dünya'nın En Başanh Gençleri (TOYP) yanşmasında, kişisel başan dalında, birincilik ödülüne layık görüJdü. • E.C.A. Topkapı Sarayı'nın merkezi ısıtma kazanlannın yenilenmesı projesine katİada bulunuyor. Saray'm ısıtılması için yeni kazanlarda fuel oil yerine daha yeni bir yakıt olan motorin kullanılacak. • ENTERBANK'ın yeni ürünü UniCard ile üniversite öğrencileri dünyada 14.5 mihon işyerinde kredili ahşveriş yapabilme ve UniClub dergisi imkânına sahipler. • HEVVLETT PACKARD, HP-UX işletim sistemlerini geliştirmek amacıyla NEC şirketiyle beraber çalışmaya karar verdi. NEC şirketi yöneticıleri bu proje için tüm kaynaklannı kullanmaya hazır olduklanru ifade ederken HP ise Japonya'da dosya yönetimi. işlemciler, hafiza işletim sistemlerinin geliştirilmesi için siteler kurdu. • BtCE tstanbuL, dün hizmete girdi. Dünyanm çeşitli yeıierindeki restoranlann son halkası olarak Nişantaşı'nda tüketkilerin beğenisine sunuldu. Emlak Bankası'nın özelleştirilmesi için onlarca gerekçe gösterildi An: Banka kötü durumclaydıEkonomi Servisi - Devlet Baka- nı Yüdırun Aktuna, Emlak Banka- sı'nın 3 ayn ihtisas bankasına dö- nüştürülmesinı onlarca gerekçeyle anlatırken. Genel Müdür Erdin An da, "Banka bir dizi sorunla karşı karşıyaydı. Kendi içinde birbiriyîe uyuşmayan denizcilik. konut inşa- aö ve dış ticaretin aynlması yarar- lı olacaktir" dedi. Emlak Bankası'ndan sorumlu Devlet Bakanı Yıldınm Aktuna dün düzenlediği basın toplantısın- da "T. Emlak Bankası A £ Özelleş- tirme Plan ve Takvimi" konusun- da bılgı \erdı. Denizcilik, dış tica- ret, konut \e yeni Emlak Bankası adlanyla oluşturulacak yeni yapı- lanmayı 'tarihi bir adım' olarak ni- telendiren Aktuna, "Emlak Ban- ka» gibi variığı § milyar dolann üzerinde olan bir bankanın çok akıllı. tutarlı. sağhklı bir şekilde projelendirilerek, bölünerek, kü- çültülerek, süratte bir adımın atil- ması tarihi bir gûişim olacakür. Bu başladı nu, arûk bunu kimse dur- duramaz" diye konuştu. Aktuna ile birlikte toplanüya An da katıldı. Türkiye'de devlet ban- kalannda yaşanan sorunlardan ha- berdar olduklannı belirten Aktu- na. Emlak, Halk ve Vakıf bankası- nın uzun yıllardır özelleştirilmesi- nin gündemde olduğunu söyledi. DPT'nin programında, liberal eko- nominin 1980 yılından bu yana devletin her türlü rolünün küçültül- mesinin savunulduğunu kaydeden Aktuna, yapılan işlerin şaibeden uzak turulması gerektiğini vurgu- ladı. Göreve geldiği 15 günlük süre- de Emlakbank konusunda eleştiri- lerle karşılaştığını belirten Aktu- na, "Geçmiş yıllara yönelik inanıl- maz doğru-yanlış iddialar ortaya koyuklu. Bankadan gayrinakti kre- di almak isteyenlerin talepleriyle karşılaşünT dıye konuştu. Aktuna, Emlakbank'ın özelleş- tirilmesi konusunda uzmanlann ve Genel Müdür An'nın görüşlerine başvurduğunu ifade ederek, önce- ki gün Bakanlar Kurulu'na bu ko- Yıldınm Aktuna, dedektiflik yapmadığını söylüyor Sorular yanıtsız kaldı HAZALATEŞÇAKIR Yüksek Denetleme Kurulu (YPK) raporu ile orta- ya konan Emlak Bankası'ndaki usulsüzlüklerin so- rumlulan aylar geçmesine karşın ortaya çıkanlmaz- ken, görevı yeni devralan bankadan sorumlu Devlet Bakanı Yıldınm Aktuna geçmişe ilişkin sorulan ya- nıtlamaktan kaçmdı Aktuna, "Ben dedektif değilîm. Bankacıbğı öğrenmeye niyetim yok. Geçmişe dönflk herkes hesabuu verecek" "diye konuştu. Emlak Ban- kası'nın satışını "Van Gogfa'un tablosunu parçalaya- rak' satmaya benzeten uzmanlar, "Bu soygundan baş- kabirşeydeğildir' dedi. Dünyada bankalar serbest piyasada güçlü kalmak için birleşme yoluna giderken, Emlak Bankası'nın parçalanarak özelleştırilmesıne eleştinler sürüyor. Uzmanlar, "Atan tepsiyi dörde bölüp satiyoriar" yo- rumunu yaptı. Aktuna, dün düzenlediği basın toplan- tısında özelleştirme dışındaki sorulara sinirlenerek yanıt vermedi. Aktuna'nın sorulara verdiği yanıtlar da tatmin edici olmadı. Sorular ve yanıtlar şöyle: - Emlak Bankası, biri anası üçii de >wrusu olmak üzere sanldığmda değeri ne olacak? Bankayı bir bö- tün olarak satmaktan vazgeçip, yerti ve ygbancılan çekmektezDriukcekeceğiııizisöylüyorsunuz.Kuruın- sal bütünlüğü bozulursa değerini yıtirmeyecek ml? - Uç farklı ortaklık kurulması, hangi şubelere dev- redileceği daha sonra netlik kazanacak. İsmini satnk- tan sonra devrini gerçekleştirecek. - Sermaye Piyasası Kunılu'nun incelemelerinde Emlak Menkul AŞ'ııin 7.5 trilyon teminatsız alacağı olduğu tespitedildi Kimlere verildi? Bu konuda SPK üe işbirügi yaptmız mı? - Gündemin konusu özelleştirme. - Emlak Bankası'nın 3 ayn ihtisas bankası olmaa yönündc acıklama yaptınız. Basma şaibeli krediter verdiği >öniinde iddialaıia ekstirilen yönetim, isbaşın- da tutuiacak mı? 4 ayn genel müdüriük mö ohıştura- cakanız? - Komisyon raporu Bakanlar Kurulu'na bildiril- dikten soma bankalann tablosu netleşecek. - Emlakbank'ın satışını ceketi parçalara ayırarak satmaya benzetebilir miyiz? - Bu bankanın birçok şubesi var. Gerçek değerleri tespit edilecek. Bunu bir ceket değil de pantolon, gömlek, ceket olarak görmek lazım. Devletin birku- ruşunun ziyan olmamasmı biz de istiyoruz. - Göreve geldiğinizde kredi taiepleri oktuğumı söy- kmiştiniz. Kimlerden gekli? - Senden gelmedi t<5>ıi kı. Şeffaf olmak, özel şey- leri söylemek değildir. Bu dedikodudan başka bir şey değil. Boş haber olur. Yıldırım Aktuna ve Emlakbank Genel Müdürü Erdin ,\n banka- nın durumundan vakındı. nuyu gündemin tek maddesi olarak sunduklannı kaydetti. Emlak- bank'ın özelleştirilmesinin "tarihi gün" olacağım söyleyen Aktuna, bunun ardından diğer kamu banka- lannın özelleştirilmesinin günde- me gelmesinin zorunlu olduğunu savladı. 'İncekme başlaüktı' Aktuna, Emlakbank'la birlikte kendisine bağlı bulunan Toplu Ko- nut Idaresi'nde inceleme başlattı- ğını belirterek, "Hiç kimseyi hak- kmda ddil, bilgj olmadan eleştir- mem" dedi. Hazine, Maliye Bakanlığı, Özel- leştirme tdaresi ve Emlak Banka- sı yetkililerinden bir komisyon oluşturulduğunu söyleyen Aktuna, 2 hafta sonunda hazırlanan rapo- run Bakanlar Kurulu'na sunulaca- ğını söyledi. Aktuna, 15 günün so- nunda hazırlanan raporla birlikte özelleştirme sürecınin tamamlana- cağını sözlerine ekledi. Aktuna, Emlak Bankası'nın hangi arazile- re sahip olduğuna bakacaklannı belirterek. "Toplu konuta hangile- ri de>redilecek bakacağız. Emlak konut gaynmenkul ortakhğma dö- nüşecek. Yurt icinde \<e dışında his- seleri pazaıianacak. Icraatlannuz durdurulamayacak. Doğruluğun- dan emin olduğum şeyteri yapaca- ğım" açıklamasını yaptı. Aktuna, "Bu özelleştirme çok kolay olacak mı, çünküdahaönce bir bakanı gö- türdü" sorusuna. "Beni de götüre- bilir ama sonuna kadaryaşama ge- çirilmesi için uğra.şacağım" yanıtı- nı verdı. Emlak Bankası Genel Müdürlü- ğü'ne 10 Ocak 1998'de gelen An da," Yagalık kabul ermezseniz ba- kana teşekkür etmek istiyonımn sözlenyle başladığı konuşmasın- da, Emlak Bankası'nın bugün bir dizi sorunla karşı karşıya bulundu- ğunu söyledi. Bankanın kendi için- de birbinyle uyuşmayan denizci- lik, konut inşaaü, dış ticaretin ay- nlmasının banka yaranna olacağı- nı savlayan An, "O kadarçokalan >ar Id, görev artnkça sorunlar da aröyor. Dış Tkaret Bankası bağım- sı/ olunca rekabet gücü olan üriın- lerinfinansmanısağlanmış olacak Öte yandan Konutbank'ın 7 şube- si olacak. Emlakbank da toplu ko- nut kredilerine aracılık yapacak- tir" dıye konuştu. An, şöyle de- vam etti: "EtibanközeDeştinlirken bomboş saûldı. Biz 200-270 mOyon dolar plasman \eri\oruz. Deniz- bank denizcilik konusunda uzman değil. Birim 300 uzman personeli- mizvan" Bakanlar Kurulu önceki gün, Emlak Bankası'nın özelleştirilme- sine ilişkin Bakanlar Kurulu'nda görüşülmek üzere karar aldı. Bu arada, Bizim Kent mağdur- lan da. bakan Aktuna'yı kızdırdı. Bakana ulaşmaya çalışanlara, Ak- tuna, "basında görülmek vapın" dedi. Bizim Kent Mağdurlan Der- neği Başkanı Semih Aygün, Bey- likdüzü'nde 16 bin kişiye yapımı tamamlanarak verilecek koopara- tifin yanm bırakıldığını söyledi. Aygün, evlerin tamamlanmaması durumunda sokağa dökülecekleri- ni kaydetti. Banka, ihaleye devam etme olanağınm bulunmadığını açıkladı PQ4ŞİşBankasıy nadayâtolmach Ekonomi Servisi - tş Banka- sı Yönetim Kurulu, Petrol Ofi- si'nin yüzde 51 'inin özelleştir- me ihalesinin kazanan tş Ban- kası-Park Holding- Baymdır Inşaat-PÜAŞ Ortak Girişim Grubu" nun, Rekabet Kurulu ta- rafından verilen şartlı izin nede- niyle ihaleye devam etme imkâ- nının "hukuken ortadan kalk- üğmı", Özelleştirme Jdaresi Başkanhğı'na (ÖİB) bildirme karan aldı. Iş Bankası Yönetim Kurulu toplantısına ilişkin İMKB'ye dün gönderilen açıklamada şöyle denildi: " 22 Ekim 1998 tarihli bankamız Yönetim Ku- rulu toplanösında, ÖİB'nin aç- tığı ihaleye kaülan Park Hol- ding, Baymdır tnşaat Turizm Tıcaret ve Sanayi ve PÜAŞ Pet- rol Ürûnleri Turizm ve ÎVakli- yat'ın oluşturduğu ortak Giri- şim Grubu'nun, Rekabet Ku- rulu taranndan verilen şartlı izin nedeniy le, ihaleye de\am et- me imkânının hukuken orta- dan kalküğuu, ÖİB'e bildirme- si onaylanmış bulunmaktadır." Rekabet Kurumu Başkanı Aydın Ayaydın ise kurulun gö- revinin kişileri memnun edici değil, özellikle birleşme ve dev- ralmalarda hâkim durumu güç- lendirmeye yönelik birleşmele- ri düzenleyici kararlar almak olduğunu anımsattı. • Konsorsiyumdan daha önce aynlan PÜAŞ'ın ve Petrol Ürûnleri lşverenleri Sendikası'nın Başkanı, gruptan çekilmeleri ve idare mahkemesinin yürütmeyi durdurma karannın konuyu bu noİctaya getirdiğini savundu. Ayaydın, bu çerçevede PO- AŞ'ı bu titizlikle inceleyerek Rekabet Yasası çerçevesinde, oluşabilecek rekabet ihlallerini ortadan kaldıracak düzenleme- yi ortaya koyan koşullarla izin verildiğini belirtri. Ayaydın, Kurul olarak objek- tif kriterlerin dışına çıkmadık- lannı söyledi. Konsorsiyumdan daha önce aynlan PÜAŞ'ın ve Petrol Urünleri tşverenleri Sendika- sı'nın Başkanı lsmail Aytemiz de yaptığı değerlendirmede. gruptan çekilmeleri ve idare 98-99 Kalkınma Raporu Ülkelerarası bügi uçurumu ANKARA(Cumhuri>«Büro$u)-Dünya Bankası'nın 1998- 1999 Kalkınma Raporu'nda bilgi yokluğunun piyasalann çök- mesine ve oluşmamasına neden olduğu, bilgi yaratılmasında- ki farklılıklarm zengin-yoksul ülkeler arasmdaki gelir uçuru- munu arttırdığı kaydedildi. Dünya Bankası Başkan Yardımcı- sı ve ABD Başkanı Bffl CSnton'ın danışmanı Joseph Stigütz ODTÜ'de düzenlenen seminerde 199&-1999 Dünya Kalkınma Raporu'nu sundu. Sriglitz, 19801i yıllarda hükümetlerin, devletin kalkmma- daki yerinin küçültülmesine ugraştıklannı, liberalleşmenin bü- ginin üretilip dagıtıimasında etkin role sahip olduğunu savun- du. Hazine Müsteşan Vener Dtnçmen de kalkınmada bilgmin kullanımı için kamu ve özel kesimin işbirliginin gerektiğini vur- gularken Türkiye'nin bilgi teknolojilerini zamanında üretip ye- ni çağm gensınde kalmaması gerektiğini kaydetti. mahkemesinin yürütmeyi dur- durma kararının konuyu bu noktaya getirdiğini savundu. Aytemiz. "İdare mahkemesinin yürütmeyi durdurma karan karşısında hiçbir girişim grubu orada kalmayacak" dedi Rekabet Kunılu'nun özelleş- tirmelerin önünü kestiğini söy- leyen Aytemiz, kurulun kendi- ni kabullendirmek için yanlış kararlar verdiğini iddia etti. Aytemiz, çekilmelennin ar- dından Iş Bankası'yla hiçbir görüş alış-verişi yapmadıkları- nı, tekrar ihaleye çıkılmasının söz konusu olduğunu dile getir- di. Bu arada Iş Bankası'nın POAŞ'tan aynlma sebebinin, Rekabet Kunılu'nun şartlı izin vermesiyle "hukukiyollann tü- kendiği" açıklamasının görü- nürdekı sebep olduğu, esas se- bebin Rekabet Kurulu'ndan kaynaklandığmı ileri sürülerek POAŞ için yatınlan teminatla- nn kurtanlması olduğu konu- şuluyor. ÖİB'nin itirazı üzerine An- kara 6. idare Mahkemesi'nin karannın kaldınlması duru- munda POAŞ'ın satışına ilişkin işlemlere kaldığı yerden devam edilecek. lhalenin iptaline Özelleştirme Yüksek Kurulu yetkili olduğu için itiraz red- dedilirse POAŞ ihalesi ıptal edilmeyecek. Hazine'de enflasyon için yuvarlak masa toplantısı IMF: Kemerleri sıkmalısınız ANKARA (Cumhurij^t Bürosu) - üluslararası Para Fonu (IMF) tcra Di- rektörü VVüliam Kiekens, Türkiye'nin de gelişmekte olan piyasalar gibi üluslararası ekonomik bunalım nede- niyle çözülmeyle karşı karşıyabulun- duğunu. enflasyonun artabileceğini belirtirken "Çok güçlü kemer sıkma politikalannıdevTeyesokmast finans- man ihti\acını kendi ka> naklanndan karşılaması gerekmektedir. Toplu- mun tüm kesimleri enflasyunla müca- deleye inandınlmalıdır. Ancak o za- man Türkiye IMF'nin desteğini ala- bilir, enflasyon düşürülebilir" dedi. Kiekens. IMF'nin özellikle teleko- münikasyon ve enerji alanında özel- leştirmelerinin oeklendiğini, aynca fonun sosyal güvenlik başta olmak üzere yapısal reformlar konusundaki "önkoşulunu" anımsattı. "Türkiye'de Enflasyonun Düşürül- mesine İlişkin Sonmlar" konulu kon- feransm son gününde yapılan yuvar- lak masa toplantısında. 1999'a iliş- kin olumlu tablo çizilmedi. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başka- nı Gazi Erçel, enflasyonla mücadele- nin teknik yönünün. "bütçe açıgı, ya- pısal önlemler gibi" unsurlar içerdi- ğini, para- laır politikalannın yönlen- dirilmesinde ise temel olanın "kredi- biüte'' olduğunu söyledi. Erçel, Mer- kez Bankası verilerine göre döviz tev- diat hesaplan da dahil, mali milat uy- gulaması nedeniyle 4 milyar dolarhk paranın sisteme girdiğini söyledi. IMF Icra Direktörü Kiekens ise Türkiye'nin yüzde 80'lik enflasyon oranıyla sıkışıp kaldığmı belirtti. Er- çel'in enflasyonla mücadelede önce- liği kurlara tanımasını eleştiren Ki- ekens. "IMF yapısal, mali, kemer sık- ma politikalanna kesinükle devam edecektir. Türkiye'nin finansal kısrt- lamalara karşı duyarhhğı artmıştır. Enflasyon artabilecektir. Zaten, hü- kümetdetavizvermiştir" dedi. Kiekens, siyasal istikrann mali po- zısyon açısından çok önemli olduğu- nu kaydetti. Kiekens, sosyal güvenli- ğin en ciddi yapısal reformu gerektir- diğini söylerken IMF'nin emeklilik fonlannın hesaplanması için çok farklı bir sistem öngördüğünü bildir- di. Eski Hazine Müsteşan Mahfi EğB- mez ise kriz ortamında enflasyonun düşürülmesi için zorlanmaması, ter- sine daha fazla yükselmemesi için ön- lemler almması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin hiperenflasyonla karşı- laşmamasının nedenini "reelücrede- rin esnekliği vevergi yükünün düşük- lüğüyle" açıklayan Eğilmez, "Bu ild- sini de kaldınrsanız sürdürülebilir ohıp olmadığı ortaya çıkar. Türkiye, bütün ülkelerin deneyijnlerini sadece referans olarak almaiu kendi deniyi- mimizi kendimizyaratmahyız.Şu an- da içine güilmiş olan temiztenme dö- nemi Türkiye'yi dış finansman da ra- hadatabiMr" diye konuştu. Hazine Müsteşar Yardımcısı Cü- neyt Sel ise, Türkiye'de yüksek bütçe açıklannm büyük ölçüde faiz ödeme- lerinden kaynaklandığına dikkat çe- kti. Eski Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu ise, enflasyon düşü- riilecekse nominal GSMH büyüme hızının da düşürülüyor olması gerek- tiğini belirtti. lsmail Cem 6 Piyasa devleti ohıştunıldu' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dı- şişleri Bakanı lsmail Cem, piyasa ekono- misinin globalleşme sürecinde kendi ko- şullannı dayattığını belirterek. "Piyasa ekonomisi bir çeşit piyasa devleti, piyasa toplumu oluştunhT dedi. Cem, Hak-lş'in 23. kuruluşyıldönümü nedeniyle düzenlenen "Küreselleşme ve Sendikalar" konulu panelin açılışında ko- nuştu. Ekonominin kazanımlanndan ço- ğunluk yerine azınlık bir grubun yarar- landığını kaydeden Cem, toplumlardaki çürümeye işaret etti. "Piyasa ekonomisi,özellikle globalleşnıe sürecinde bir çeşit piyasa devleti, piyasa toplumu oluşturdu" görüşünü dile getiren Cem, küreselleşmenin yarattığı en önem- li sonuçlardan birinin de işsizlik olduğu- nu kaydetti. 'Işçiler yerine serm^e birieşti' Cem. Türkiye'de işsizlığın geleneksel toplum yapısı nedeniyle AB ülkelerinde- ki gibi yıkıcı bir etki yaratmayabileceği- nı savunarak, "Avmpa'datd işsizkopuktur. Yenflmiştir,yıkılmıştır'' dedi. Küreselleşmenin temelinde teknolojik gelişmenin yattığını belirten Cem, işçi sı- nıfinın bu gelişmelere hazırlıksız yaka- landığını kaydederek. "Dünyanın işçfleri birieşin derken,dünyanın sermayesi birleş- ti. tşçileri bekliyoruz" dedi. Hak-Iş Genel Başkanı Safim Uslu da, Türkiye'nin dünyaya kızmak yerine ken- di içindeki çelişkileri gidennesi gerekti- ğini kaydetti. Uslu, yasalardaki antide- mokratik hükümlerin temizlenmesini is- tedi. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Yaşam Dayatıyor ABD iktidar gücü, dünyanın süper gücü, "tavşana kaç, tazıya tut" demiyor, Türk karnuoyuna yönelik oyun oynamıyorsa, ortada çok ciddi bir durum var demektir... Bakû-Ceyhan boru hattına ilişkin Türkiye'nin çıkarla- nnı, tezini bir an için unutun, olaya ABD'de olup biten- ler boyutunda bakın. ABD hükümeti resmi açıklamala- nnda uzun dönemli ülke çıkartannın Bakû-Ceyhan'dan yana, Türkiye'nin çıkarlan ile çakışırdogrultuda olduğu- nu duyuruyor. Daha da ıleri bir adım atarak petrol şirket- lerini toplantıya çağırarak bunu istemesinın nedenlerini anlatıyor, aksi doğrultudaki kararianndan dönmelerini is- tiyor. Petrol şirketleri karariarından dönmeyeceklerinı bildiriyortar. Açıkçası, "ABD'nin ülke çıkarlan biziılgilen- dirrnez, Bakû-Ceyhan bizim çıkahanmıza uymuyor" di- yortar. Dünyanın süper gücünü takmıyorlar. Dünyanın süper gücü, kendi petrol tekellerine söz geçiremiyor. Sahi küreselleşmenin ideologlan, devletin küçülme- si, özelleştirmeler ile insanlığın mutluluğa, refaha kavu- şacağını söyleyenler, bu işe ne diyorlar? Dünyanın sü- per gücüde mı dünya tekeileri ve çıkarlan karşısında a- ciz durumda kalıyor; süper gücün ülkeçıkarlanda mı ra- fa kalkıyor? Bırakınız Türkiye'nin çıkarlannı, stratejık ko- numunu, Boğaziçi'nin -birkaç petrol tekelinin çıkanna öyle geliyor diye- katledilmesine, petrol boru hattı ko- numuna getirilmesine izin mi verilecek? Türkiye, insan- lık, birkaç petrol tekelinin çıkanna, daha çok kazancı uğ- runa bu dayatmaya teslim mi olacak? • • • Evet yaşam dayatıyor... Paranın dini imanı olmayan kurallan ile birkaç az uluslu tekelin çıkanna göre ışleyen sömürücü Yeni Dünya Düzeni'nin dayatmalarına karşı, son krizler... Arka arkaya dünyanın her yerindeki ekono- mik, siyasi krizler, vurgun, mafya, rüşvet düzenı skan- dallannın patlaması sonrası önemli arayışlar, karşı du- ruşlar gündeme geliyor. Henüz darmadağınık, param- parça halkalar, kimi odak gündemlerte buluşuyor. Bu an- lamda Türkiye'de de anlamlı, önemli gelişmeler yaşanı- yor... Ortada görünen bir ciddi karşı duruş, orgütlülük yok- muş gibi. Ama hükümet, arka arkaya patlayan kasetler. çete ilişkilen karşısında bir baskın seçime kaçmayı de- nemek istıyorsa da, görünmeyen bir kamuoyunun, ses- siz ama çok güçlü tepkisı karşısında bu denemesinden kendi kendine vazgeçmek zorunda kalıyor. Mesut Yıl- maz, "çefe/ere ilişkin gelişmeler karşısında, bunlardan sonuç alınıncaya kadar..." gibisinden bir acıklama ile bu işin adım koymak zorunda kalıyor. Korkmaz Yiğrt'in anlaşıldığı kadan ile kasetin çıkışı- nı durdurmak, sıyasıleri, bürokratları ürkütmek üzere, büyük medya patronluğuna girişimı, bence CHP'nin gü- nahı sevabı ile son yıllardaki en önemli, olumlu çıkışı ile yanda kalıyor. Medyada yıllar sonra ilk kez bir sorgula- mayı, "Biz nereye gidiyomz? Hani bizim etik değerleri- miz, gazetecıliğin olmazsa olmaz ilkeleri"n\ gündeme getiriyor. Yıllar sonra ılk kez kimi kalemler örgütlenme eksikliğinden, sendikanın yokluğundan, parayia satıla- mayacak meslek ölçülerinden söz eder oluyorlar. Kartel, holding çıkarlannın bir kalemde silınecegi, medyada bu çıkariarla bağlantılı sansüriin kalkacağı, si- yasilenn medyanın oyuncagı olmaktan kurtulacağı dü- şünü tabii ki hemen görmüyoruz. Ama böylesi kötü, umutsuz bir tablonun degişmesi yolunda seslerin çık- maya başladığını söylemeye çalışıyoruz. Hani Susuıiuk sonrası "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" diye medya iddialı bir sloganla ortaya çıkmıştı ya... Olan, çe- telerin, suç ortaklannın çıkar çatışmalan içinde açıkla- dıklan ile sınırlı kalmış bir kirlilik boyutun ortaya çıkma- sıydı. Susurluk öncesi oynadığımız "bilmedım, görme- dim" oyununu oynama şansımız da kalmadığı için, med- yanın, siyasetçılerin, toplumsal örgütlenmelerin, kamu- oyunun, seyirci vatandaşın sorumluluğu, suç ortaklığı büyümüştü. ••• Şimdi kasetler sonrası gerçekten hiçbir şeyin eskisi gibi olmaması beklentisi, olanlara tepki, birikim öylesi- ne büyüdü ki, daha doğrusu kirlilik öylesine ortalığa sa- çılıp döküldü ki, kendiliğinden bir temizlik işliyor. Kim söyledi anımsayamıyorum ama, her gün bir yeni çete- nin ortaya çıkması ciddi bir temizlik başlangıcı için umut veriyor. Zaten bulaşmış olanlann, bulaşıklığın boyutlan- na göre henüz çok cılız kalsa da, binleri hesap verme- ye başlamış bulunuyor. Türkiye bu kez kolay kolay dur- durulamayacak bir kirlilik hesaplaşmasının içine girmiş gibi görünüyor. Bu arada bireyler ve örgütlenmeler de; seyretmenin, korkunun ecele bir faydası olmadığını görerek, en azın- dan kendilerini kurtarmak, ayakta tutmak üzere kıpırda- nıyor. Her yerde bir kıpırdanma... Halkalar buluşursa, kimbilir belki de anlamlı bir karşı duruşa dönüşecek. Baksanıza, medyanın sansürü bile SEKA işçisini karar- lı direnişinde yıldıramadı. Hükümetin boş sözlü vaatleri de kandırmadı. SEKA işçisinin direnışinın bütün özelleş- tirmelere, Türkiye'nin gündemine taşınması söz konu- su. Birzamanlann (194O'lı yıllann) sendikalaşma hareke- tinin öncüsü Kocaeli İşçi Birliği yeniden ortaya çıktı. Bü- tün emek cephesini bir büyük protesto eyleminde bu- luşturmanın hazırlıklan yapılıyor Hükümet 31 Ekim'e ka- dar karanndan dönmezse, Kocaeli'ndeki emek cephe- sinin bilinen bütün örgütlenmelerinin sendikalar, konfe- derasyonlar ve demokratik örgütler desteğındeki büyük mitingi, sonra bir yürüyüşle Ankara'ya taşınacak. Zater, 3 Kasım'da da Ankara'da yine çok sayıda sendika, kon- federasyon ve demokratik örgütün katılımı ile gerçek- leştirilecek "demokrasi kurultayrrun örgütlediği, çete- lere karşı miting var. Tek tek karşı durulamayan, yaşa- mın her alanına giren sorunlar için, bazen özelleştirme yağmalanna, bazen çetelere, bazen seçim yasalannın demokratikleşmesi, barajların kaldınlması için ortak ha- reket ve güçbirliğinin yollan aranıyor. Yaşam; sorunlan ile bir şeyler yapmayı, güçlerin bir- leştirilmesini, örgütlenmeyi dayatıyor... Dünyanın en tutumlu otomobili: VW Lupo Avrupalıların hayalini kurdu- ğu 100 km'de 3 It'den az di- zel yakıt tüke- tecek olan VW Lupo, Nisan 1999'da piya- saya çıkacak. Günümüz koşullarına konforu, tutumluluğu ve lüksü ile tama- men uyacak küçük ve modern birotomobil olan Lupo'da 1.2 lit- relik, 3 silindirli, 61 HP güç üre- ten Tül motor kullanılacak. Eylül ayında yerli otomobil sa- tışlan arttı. Eylül 1998'de 16 bin 595 adet yerli, 10 bin 12 adet it- hal otomobil ile toplam 26 bin 507 adet otomobil satıldı. Bu ra- kam geçen yılın eylül ayı ile kıyas- landığında oto satışlannın ge- nelde yüzde 15 düştüğü gözleniyor. Yerliler arasında Tofaş toplam 6 bin 234 adet ile birinci, ithaller arasında ise VW toplam 3 bin adet ile ilk sı- rada yer alıyor. Bunlan sırası ile Renault ve To- yota izliyor. TOYOTA- SAN, 30 Ekim-8 Kasım tarihleri arasında ger- çekleştirilecek olan AUTO SHOVV98 Fuan'nda Türkiye'de satışa sunulan tüm Toyota modellerinin yanı sıra dünyada yankı uyandıran dört otomobilini ziyaretçilere suna- cak: Modern şehir otomobili Ya- nş (Funtime), dünya ralli şampi- yonası otomobili Corolla-VVRC, lüks, konfor ve güvenliğin sim- gesi Lexus GS 300 ve Lexus GS 400. 2,el otomobil fiyatları Marfc^Model '97 '96 *95 BMW31& 7.000 6.400 5.700 5.100 CıtroenZXAua 2.700 2.400 2İ5O 2.000 FwdEscortCL16Sedar2.300 1.900 1.750 HonûaCmcSedar 3.050 2^00 2.500 2.300 HyundaıAccentSedan 1350 1.950 1.750 LadaSamaraHB 1.300 990 900 840 Mazda323Sedan 2.650 1.850 1.700 1.600 MercedesE200 8.200 6.400 5.900 5.100 NıssanMra Z550 2.300 1^00 OpeiAstra1.4GLHB 2İ00 2.600 2.400 Opd Vectra 2.0 4.750 4.100 3.600 3.000 Renaılt 9 Spmg 1İ50 1.550 1.350 1.200 Renaurt1916 2.350 2.200 2.000 Skoda Felıc«a LX 1.600 1.450 1.300 Tofaş ŞahınS 1.600 1.450 1.300 1.150 j Tofaş Uno S 1.650 1.550 1.400 Tofaş Tipo SX 2200 2.000 1.850 2.600 Z300 2.150 2.000
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear