Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16EKİM1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Çiller'den, annesinden gelen servete açıklama: Sağ olsaydı da kendisine sorsaydınız
'TehBkelF sorular yanıtsız kaldıAYŞE SAYIN
ANKARA-DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller, 3. davet iizerine ifade verdiği TB-
MM Malvarlıgı Komisyonu'nda, şirketle-
ri ile ilgili hıçbir soruyu yanıtlayamazken
kaynağı açıklanamayan servetini ise baba-
sı ve annesinden kalan mırası "iyi değer-
lendirmesine" bağladı. Tansu Çiller, anne-
si Muazzez Çiller'in miras olarak bıraktı-
ğı yüklü miktardaki serveti nasıl edındıği
sorulanna ıse "Keşke sağ olsaydı da anne-
me sorsaydınız'' karşılığını verdi.
TBMM Malvarlıgı Komisyonu'na dün
bilgi vermeye gelen Çiller için DYP gru-
bu seferber oldu. Komisyona gelişinde
Meclis bahçesinde "tek sıra" halinde di-
zilerek Çiller' i karşılayan 60'a yakın DYP
milletvekili, ifade verdiği 2 saat 45 daki-
ka boyunca da komisyon kapısmdan aynl-
madı.
DYP'liler salona gitmekte olan DTP'li
komisyon üyesi Hamdi İçpınarları ko-
lundan tutup "Sen de buraya gel" diyerek
sataştılar. Saat tam 10.00'da Meclis'e ge-
len Çiller, bir süre genel sekreter Nurhan
Teldnerin odasında oturduktan sonra
10.30'da komisyon salonuna girdi.
Serveti ile ilgili gerek Meclis Başkan-
lığı'na gerekse daha önce kurulan Mal-
varlıgı Komisyonu'na bütün bilgi ve bel-
geleri verdiğini savunan Çiller, Maliye Ba-
kanlığı'nın ise kendisi hakkmda "sipariş
rapor" hazırlattıgını ileri sürdü.
Edinilen bilgiye göre. şirketleri ile ilgi-
li sorulan "MuhatabıdeğUiııı,yazuı cevap
vereyim" diye geçiştiren Çiller. yurtdışın-
daki bankalardan kredi alıp almadığı.
GCD Inc.'eyapılanusulsüzparatransfer-
leri ve ailesinin harcamalan, gelirlerine
ilişkin sorulan ise "Kayıtlarda göründü-
ğü gibJdir" diyerek yanıtsız bıraktı. Çiller,
bugünkü ser\ etine kaynak gösterdiği ba-
basının servetini nasıl degerlendirdiği ko-
nusunda komisyon üyelerine ders verdi.
Baz\ komisyon üyelerinin, Özer Çil-
ler'ın "çıkında bulunduğunu" açıkladıgı
annesinden kalan mirasla ilgili sorulara
iseDYPIi üyeler"ÇıkmsözünüÖzerBey
kullannıadı. basına srzdıran komisyon üye-
leri kullandı" diye müdahale edince tartış-
ma çıktığı öğrenildi. Edinilen bilgiye gö-
re komisyonda Çiller'e yöneltilen sorular
ve yanıtlan özetle şöyle:
- Annenizden kalan servetin kaynağım
nasıl açıklnorsumız:
-Bu işe rahmetli annemı kanştırmayın.
Keşke yaşasaydı da kendisine sorsaydınız,
ama şimdi bu işe ölmüş anneırıi katmayın.
- Yurtdısındaki bankalardan kredi kul-
landınız nu? tsviçre ve Lüksemburg ban-
kalanndan kredi kuilandığınız iddialan
var?
- Hayır, yine de araştınp yazılı cevap
vereyim.
- ABD'de eşiniz Özer Çiller'e ait Chero-
ke veoğlunuza ait Pathfinder markacip ol-
duğu doğru mu? (Plakalann komisyonda
bulunduğu da ifade edildi)
-Bilmıyorum, araştırayım, yazılı cevap
vereyim.
- Batan Mannarabank, TYT Bank ve
İmpexbank komısunda Merkez Bankası
sizi u\ardığı halde neden gerekli önlemle-
ri almadımz?
- Bugün de o durumda olan bankalar
var. ama bir şey yapılrruyor. Ben o dönem-
de gerekli önlemleri aldım. O bankalan
kapatan da benim, Hazine garantisi altına
alan da benim.
- Babanızdan kalan mirasla bugünkü
serveti nasıledindiniz? Servetinian kayna-
ğım açıklar mısınız?
- Babamdan 437 bin lira gibi o günün
parasıyla büyük bir değer kaldı. DIE'nin
istatistikleri ile bir hesaplama yapılırsa bu,
bugünün trilyonlannatekabül eder. Bupa-
ranın yanı sıra. işhanı ve bazı gayrimen-
kuller vardı. Ben ekonomiyi iyi bilen bir
insanım.
- lstanbul Bankasfndan ortağı olduğu-
nuz şirketlere kredi kullandınldı mı?
- Bu konuda sayısız dava açıldı, olay
mahkemelere intikal etti. Hepsinden de
beraatkaran çıktı.
-5Nisankararlanndansonravüzde400
Tansu Çillery
in
Yüce Divan'dan
kurtanhğı dosyalar
ANKARA (Cumhuriyef
Bürosu)-DYPGenel Başka-
nı Tansu Çiller, malvarlıgı
komısyonunun.
u
genel ku-
rulda Yüce Dhan'a gönder-
mek için yeterli çoğunluk bu-
lunamayacağT kaygısıyla
suç duvurusuyla yetinmesi
durumunda. bırçok suçlama
için en yüksek yargı maka-
mında hesap vermekten kur-
tulacak.
Komisyonun Yüce Di-
van'a göndermeme eğili-
minde olduğu Çiller'e yöne-
lik suçlamalar ve iddialar
özetle şöyle:
- Maliye Bakanlığı dene-
tim elemanlan Çillerçiftinin
sahibi olduğu Marsan Hol-
ding'in kazandığı her 100 li-
ranın 90 lirasını gizlediğini
saptadı. Çıllerler'in 1993-
1998 yıllan arasında toplam
69.2 milyar kaçırdığı belge-
lendı. 1993-98 yıllan arasın-
da 27 milyar 404 milyon lira
gelır beyamnda bulunan Çil-
lerler, 280 milyar liralık ge-
lin devletten gizlediler.
- Özer Lçuran Çiller'in
"çıkın içinde" bulduklarını
açıkladıgı ve Tansu Çiller'ın
annesi Muazzez Çiller'den
miras kaldığını açıkladıgı,
570 bin dolar, 690 bin mark.
432 bin lira ve 880 adet
Cumhuriyet altınını "yasök
altında ya da çıkında" nasıl
sakladıgı anlaşılamadı.
- Ankara Cumhuriyet Baş-
savcılığı tarafindan açılan
davada bilırkışi. Özer Uçu-
ran Çiller'in haksız kazancı-
nın 89 milyar lira oldugunu
bildirdi. Maliye uzmanlan
ise kaynağı belirlenemeyen
gelirinyaklaşık 23 milyar li-
ra oldugunu saptadılar.
- Çiller çiftine ait Marsan
Holding'in 3 parça halinde
ABD'deki şirketleri GCD
Inc'e transfer ettiğini açıkla-
dıgı 925 bin dolann kaynagı
için bugüne kadar tatmin
edici biraçıklama yapılama-
dı.
Çillerler 925 bin dolan
sermaye transferi olarak gös-
termesine karşm, GCD
Inc'in sermayesinin 100 bin
dolar olduğu ve zarar etmiş
gösterildigi komisyon belge-
lerineyansıdı. 1991-1992 ve
1993 yıllannda sadece 29
milyon 609 bin lira vergi ve-
ren Marsan Holding'in
ABDdekıGCD Inc'eiştirak
payı olarak 925 bin dolan na-
sıl gönderdiği de soru işare-
tı olarak kaldı.
- Özer Lçuran Çiller'in ts-
tanbul Bankası Genel Mü-
dürlüğu döneminde içi bo-
şaltılan tstanbul Bankası'nın
aileye ait şirketlere krediler
verdiği resmi kayıtlara geç-
ti.
- Hazine Müsteşarlığı,
Marsan Holding'in ABD'ye
transfer ettiği 925 bin dolar-
lık transferle ilgili belgeleri
DYP iktidardan dûşünce an-
cak 5 yıl aradan sonra komis-
yona gönderdi. Hazine uz-
manlan yaptıklan inceleme-
de, Marsan Holding'in sun-
duğu belgelerden şirketin or-
taklık yapısının anlaşılama-
dığını bildirdiler. Hazine.
Marsan Marmara Holding
tarafindan gönderilen GCD
Inc'in ana sözleşmesine bağ-
lı 11 sayfalık "By-Lans of
GCD Inc" başhklı anlaşma
metni altında yer alan Mert
Çflkr'in imzasının sırnnı da
çözemedi. Komisyona ula-
şan belgelere göre, GCD
Inc'le ilgili sadece bu belge-
de Mert Çiller'in imzası yer
alırken Hazine, "Mert Çil-
ler'in şirketle bağUnnsT ko-
nusunda aynntılı bilgi iste-
diği Marsan Marmara Hol-
ding"den yanıt alamadı.
ÇÎZMEDEN YUKARI MUSA KART
M e d y a d a k i r l i l i ğ e s o n k a r i k a t ü r l e r i
Kaset savaşlan ve TBMM'nin tıkanması hükümeti sıkıştırdı
Aralıkta seçîm olasılıgı güçleniyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hüküme-
tin TBMM'de istediği yasalan çıkarma olana-
ğını yitirmesi, araştırma ve soruşturma önerge-
leriyle TBMM gündeminin tıkanması, başkent
kulislerinde aralık ayında seçim tartışmalannı
yenidenalevlendirdi. FP, DYP, DSP ve DTP'nin
katıldığı öneri için Başbakan Mesut Yılmaz da
"Gerekirse tarihi yeniden değerlendirebiliriz"
dedi. CHP Genel Başkanı DenizBavkal, baskın
seçim tartışmasını "AıNAP'uı kaçış ptanı" açık-
lamasmı yaptı. DTP'nin önceki gün gruptan
düşmesinin ardından kulıslerde tartışılan "ara-
hkta seçim" seçeneğine DSP'nin ardından FP.
DYP, DTP ve CHP milletvekillerinin bir bölü-
mü destek verdi. "Olacaksa.gerçekten erken se-
çim otsun" görüşünde olan Başbakan Yardım-
cısı BülentEcevit dün Bakanlar Kurulu toplan-
tısından önce Yılmaz ile bir araya geldi. Ecevit.
dile getirdiği kaygılan ve seçimin yeniden de-
ğerlendirilmesi gereğini Yılmaz'ın da paylaştı-
gını belirterek bu konuda ilerleyen günlerde tek-
rar görüşeceklerini söyledi.
Yılmaz da, Meclis'teki tıkanıklığın aşılması
için bazı temaslarda bulunacagını, gerekirse se-
çim tarihi konusunda yeni birdeğerlendirme ya-
pacaklannı belirtti. Yılmaz, "Sayın Ecoit, en-
dişelerini dile getirdi. Eğer bu yasalan çıkara-
mazsak \eni bir değerlendirme yapma Uıthacı
doğar. O zaman o değeriendirmeyi yapanz'" de-
di. Ecevit, partisinin dünkü grup toplantısmda
da ocak ayindan sonra icraat yapamayacak bir
hükümetin işbaşına geleceğine dikkat çekti.
Ecevit. şunlan söyledi: "Bö\te bir hükümetle
ekonomik krizi esenlik içinde adatnıak zor ola-
cak. Bu >ıl sonunda Ba> kaJ'ın da\atmasıyla Baş-
bakan hükümeti bırakmak zorunda kalacak. Bu
durumda ekonomik kri/in Türkive'\ i ciddi ola-
rak sarsması kacınılmaz olacak. Zaman sorum-
suzca harcanıvor. TBMM nkandı. shaset tıkan-
dı. Biz. ilke olarak. olacaksa gerçek anlamda er-
ken seçim olsun. dedik. Büyük tepkiler aldık.
Ancak şjmdi aynı tophımda.a> nı kesünlerde ara-
okta seçimin daha ha> ıriı olacağı öne sürülmeye
başlandı."
DSP kulislerinde 13 Aralık tanhi dillendiri-
lirken ANAP kurmaylan da erken seçim tarihi-
nin öne alınması tartışmalan ile son siyasi ge-
lişmeleri değerlendirdi. ANAP Genişletılmiş
Başkanlık Dıvanı toplantısmda bazı üyeler.
CHP'nin tutumundan şikâyetçi olarak Yılmaz
ve bakanlar hakkında açılan soruşturmalarla hü-
kümetin kasıtlı olarak yıpratılmaya çalışıldığı-
nı söyledıler. DTP lideri Hüsamettin Cindomk
da YSK'nin olumlu görüşü alınması durumun-
da, anayasaya uyum yasalan ve yurtdışındaki
yurttaşlann oy kullanmasını düzenleyen yasanın
çıkması koşuluyla aralıkta seçimi destekleyebi-
leceklerini bildirdi. DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller. kimin seçünden kaçmak uğnına neyi na-
sıl yaptığıru bildiklerini belirterek "Ama seçim
sandığı \u\arlana yuvarlana gelivtir. DYP tek
basına iktidara getivor. Belki umduğumuzdan
\akın geüwr" dedi. Bayındırlık ve lskân Baka-
nı Yaşar İTopçu. seçim konusunun yeniden ele
alınması gerektiğini söyledi. FP Genel Başkanı
Recai Kutan. "Eğer bu meselede ciddi bir adım
atma>ı düşünüyoıiarsa biz FP olarak buna ha-
zınz. Bunun en ideal zamanı da 15 Aralık civa-
ndır" açıklamasmı yaptı.
Baykal. aralık ayı içinde baskın seçim tartış-
masını "ANAP'ın kaçış plam" olarak değerlen-
dirdi. Baykal. "Hükümet havlu aüyor. Dahaön-
ceden kararlaştınlan seçim takv imini erkene al-
ma çabası içine girmesi. hükümetin bu işi götü-
reme\eceğini artık kendisinin de gönneye başla-
dığını orta>a çıkanyor" dedi.
Seçim tartışmasının karşılaşılan sıkıntılann
bir sonucu oldugunu söyleyen Baykal. hüküme-
tin kendilerine daha ileri bir seçim takvimini ka-
bul ettırdiğini anımsatarak şimdi o süreyi bile
dolduramaz duruma geldigini belirtti. CHP li-
deri, hükümetin kendilerinden resmi bir istekte
bulunmadığını. yanıtlannı böyle bir istek geldi-
ği zaman vereceklenni söyledi.
faizü bonolan, tahvilleri kimlere sattuuz?
- Halka arz ettik, Tabana yaydık, gere-
ği neyse onu yaptık.
-Çocuklannız,eşiniz vesizin kredi kart-
lan hesaplannızdaki harcamalannızı açık-
lar mısınız?
- Hepsi kayıtlarda, mal bildirimlerimde
yer aldıgı gibidir.
- Maliye Bakanlığı raporlannda sizeyö-
neltilen suçtamalarla U^li açıklamalannız
necbr?
-Bu, emekli 3 Sayıştay üyesine hazırla-
tılan bir sipariş rapordur. Eşim ve ben hiç-
bir suçun müsebbibi değiliz. Bize yapı-
lanlann hepsi iftiradır.
- Marsan Holding'in vergi kaçırdığı,
Maliye tarafindan ortaya çıkanldu.
- Bu konudaki incelemeleri yapacak
yer komisyon değildir. Yasada kimlerin
inceteme yapacağı bellidir. Bu, vergi mah-
kemelerinin konusudur. O nedenle bu ko-
nuda ben bilgi veremem, siz de soru sora-
mazsınız.
- Daha önce açıkladıgınız gibi Zübeyde
Hanım Şehit Analan Vak-
fi'na maUaruuzuı ne kadan-
nı bağışladuıız?
- Kayıtlarda ne görünü-
yorsa o kadardır.
- Başbakan olduğunuzdö-
nemdeekonomiden sorumlu
De\let Bakanlığı'na Aykon
Doğan'ı getirdigJniz halde,
Hazine'yi neden kendioize
bağladuiız?
- Ekonomiyi berbat halde
devraldım. O nedenle kont-
rolümde olması daha dogru
olduğu için kendime bağla-
dım.
- Ondan önceki 2 yıl da
ekonomiden sorumlu devtet
bakanıydınız, neden gerekli
önJemkri almadınız?
- Ekonomideki bozukluk,
bizim dönemimizle ilgili de-
ğil, çok öncelere dayanıyor-
du.
- Eşjnize ait2 \atin onarun
masraflannı Turban Genel
Müdürlüğü'nün karşıladığı
ve karşdığuıda sahte farura-
lar düzenlendiği iddialan
var_
- Biz haklanmız saldı kal-
mak kaydıyla onanm mas-
raflanndan doğan borçlan-
mızı ödedik. Şu anda bu ko-
nuda mahkemeler devam
ediyor. Mahkeme sonucu-
nun da bunu ortaya koyaca-
ğına inanıyorum.
- ABD'deki malvarüğını-
zın kaynağım açıklar mısı-
nız?
- Hepsi resmi kayıtlarda
var.
- Eşiniz Özer Çiller hak-
kında açılan davalan nasıl
değeıiendiriyorsunuz?
- Mahkemeler devam edi-
yor. Eşim, birçoğudan bera-
at etti. İddialann hepsinin ce-
vabı tek tek mahkemelerde
veriliyor.
- tstanbul'da bir arsa üze-
rine32 villa yaptırmanızla il-
gili bilgi verir misiniz?
- O arsayı kat karşılıgı an-
iaşması ile müteahhide ver-
dik. Bu bizim payımıza dü-
şen miktardır.
- Kaynağı açıklanamayan
23 milyar liralık servetiniz ol-
duğu iddialannı nasıl değer-
lendirivorsunuz?
-Bunlann hepsi "nflafiha-
ldkattir(gerçekdeğil)''. Res-
mi kayıtlarda her şeyin kay-
nağı gösterilmiştir. Resmi
kayıtlarda ne varsa o doğru-
dur.
Çiller, daha önce kendisi-
ne yazılı olarak bildirilen so-
rulara da "kaçamak" yanıt-
lar verdi. Çiller, ailesinin
harcamalan konusunda
"Türkaile geteneğindeotana-
dığı" için bu konularda he-
sap ve belge tutmadıklanın
bildirdi. Çiller, yazılı savun-
masmda da Maliye Bakanlı-
ğı'm "yanh" rapor düzenle-
mekJe suçlarken hakkındaki
bütün iddialan, "siyasi whu-
kuki dayanaktan yoksun"
olarak nitelendirdi.
IRMIKIAYDIN ENGİN aengin (a posta. cumhuriyet. com. tr
Istanbul'a ineli bir saat bile ol-
nâdı. Oturup Tırmık yazmam gerek.
<\na Moskova anılanm henüz pek ta-
re aklım fikrim hep Rusya'da görüp
iınlediklerimde...
r"ani Türkiye üstüne bir Tırmık döktür-
THm mümkün değil. O yüzden izniniz-
eoen gene Rusya'da duyup dinledik-
eımi, görüp gözlediklerimi anlataca-
Jın size.
İ)rneğin çok taze bir Gogol öyküsü-
-Hne dersiniz? Daha yeni yazılmış. Üs-
aiın mürekkebi daha kurumadan oku-
iım, çabucak çevirdim ve iletiyorum.
3uyrun! (Mesel?) Gogol'dan dumanı
üen bir öykü:
• • •
<orkmazovsky Yîgitov zaten gün-
edir doğru dürüst uyuyamamış, yata-
ğda dört dönüp durmuştu. Kansı Yi-
jiovna'nın geceyanlan kalkıp sıcak ıh-
siurlar kaynatması filan kâr etmiyor-
:± Fırtınanın yaklaştığını seziyor, ama
3ide bir şey gelmiyordu.
Martinsky Çakıcıyev'in bantlan TV
e'anlarından gazete manşetlerinden
Mesel? Gogol'dan Bir Öykü
inmiyor, her gün yeni bir bant açıklanı-
yordu. Henüz kendisinden söz edilme-
mişti. Ama içinde bir his "Eli kulağında"
diyordu, "Bugün değilseyann çıkarbir
bant".
Gerçi konuşmalannın banda alınma-
ması için elinden geleni yapmış, tedbi-
ri elden bırakmamıştı. Hele o kritik gün
yaklaştığında Çakıcıyev'e söyledikleri-
ni iyice anımsıyordu:
- Ben sana yarın bir başka kanal bil-
direceğim, oradan görüşeceğiz demiş-
ti.
Ama gene de içindeki o korkunç kuş-
kuyu atamıyordu: "Ya birileh onun ko-
nuşmalannı da banda aldıysa!"
Oysa her şey ne güzel başlamış ve ne
güzelyürümüştü. Mimariıkyaparakya-
şanabileceğini, ama zengin olunama-
yacağını anladığında hemen yap satçı-
lığa girişmişti. Moskova'nın Uluskaya,
Akatlarsky, Etilema gibi semtlerinde ar-
salar kapatmış, lüks konutlar dikmiş ve
"yeni rejim"\n sağladığı elverişli koşul-
laıia bu konutlan milyon dolarlarla sat-
mıştı. Ama konut yapıp satarak zengin
olunabılirdi "çok" zengin, hele "çok
çok" zengin olunamazdı. Bunu anlar
anlamaz kollan sıvamış ve...
Daldığı düşüncelerden cep telefonu-
nun sesiyle uyandı. Cep telefonunda
kim oldugunu hemen kaptıramadığı bi-
ri "Abi oyulduk. Fena oyulduk" diyor-
du. Ne oldugunu kavramaya çabalar-
ken fax aygıtı işlemeye başladı. Eli ve
kulağı telefonda, gözü faxtaydı. Aygıt-
tan ağır ağır çıkan kâğıttaki ilk satırlar
"Abi oyulduk"un anlamını kavramasını
yetti:
- Republiskaya Narodnya Partiys-
ka'nın (CHP) Duma'daki milletvekili
Fikr Sağlamovksy, bir basın toplantı-
sı düzenleyerek Rusky Kommerzi-
yalsky Bank'ın (TTB) satışı öncesi ünlü
Rus kaprtalisti K. Yigitov ile Rus mafya-
sının yeni yıldızı A. Çakıcıyev'in konuş-
malannın bant kaydını içeren bir kase-
di...
Devamını okuyamadı, açık duran
TV'de önce ait yazılar geçmiş, ardın-
dan da kendisinin fiyakalı bir fotografı-
nın yer aldığı ekranda bant kaydının
metni akmaya başlamıştı.
Kendini telefondan, fax aygrtından,
TV ekranından akan görüntülerin ara-
sında çırpınırken buldu. Başı dönüyor,
gözleri karanyordu. Titreyen etleriyle bir
açıklama hazırladı. Önce kansına oku-
du. Kadıncağız bir metne baktı, bir Yi-
gitov'a baktı, başını salladı:
"Çok inandıncı olmuş şekerim" de-
di. "Bunu okuyan, senin hiç suçun olma-
dığını hemen anlar. Hele şu 'şu anda
görüşme' dediğini belirtiyorsun ya, bu
cümle tek basına bile senin o Çakıcı-
yev7 durdurmakiçin ne kadar çaba har-
cadığını kanıtlamaya yeter". Yıllardan
beri ilk kez kansı Yigitovna'nın ne kadar
akıllı bir kadın oldugunu düşündü.
Dudaklarının kıyısında beliren sırtlan
gülücüğü gitgide bütün yüzüne yayıldı.
"Beni yakarlarsa, ben de onlan yaka-
nm" dedi kendi kendine, "Bu pisliğe
bulaşmamış mı var?" Bu ve başka pis-
liklere bulaşmışlıklannı çok iyi bildiği
Rus kaprtalistlerinin adlarını şöyle bir
aklından geçirdi. Gülümsedi. "Amma
çokmuşuz be" dedi "Bizim takımın ne
kadariri kıyımı varsa bulaşık. İyi oldu da
patladı bu iş. Yoksa kendi kendimi yi-
yip bitirecektim. Şimdi artık, paçayı na-
sıl sıyıracağımızı hep birlikte düşünmek
zorundayız. Bugüne dek ben düşünü-
yordum, şimdi onlar da düşünsünler
bakalım..."
Kormozovsky Yigitov haftalardan be-
ri ilk kez o gece, rahat bir uyku çekti.
•••
Öykü bu kadar.
Bu öyküde pek Gogol lezzeti, Gogol
ustalığı bulamadınız mı? Valla bana an-
lattıklanna göre öykü Rusya'da geçiyor,
yazan da Gogol'muş. Olsa olsa çe-
virisinde kusur işlemişimdir. Türkçem
idare eder de Rusçam epey kıttır.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Üniversiteler...
Türkiye'de üniversiteler bilim üreten kurumlar
mı, yoksa çıkar ilişkilerinin 'irtica'y\a bağlantılı
medreseleri mi?
Van 100. Yıl ve 19 Mayıs üniversitelerinde ne-
ler olup bittiğini Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel'den YOK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'e
dek herkes biliyor...
Yurtsever, demokrat, Atatürkçü öğretim üyele-
rinin raporlan elden ele dolaşmıyor mu?
Van'datürban eylemine katılan Van 100. Yıl Üni-
versitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dursun
Odabaş bakın ne diyor:
"Sen türban eylemine vatandaş olarak katıl-
dım..."
Bugün Van 100. Yıl Üniversitesi'nde olup biten-
leri bir kenara bırakıp Samsun 19 Mayıs Üniversi-
tesi'ne değineceğiz...
Elimde 220 sayfalık bir rapor bulunuyor. Rapo-
run başlığında ise şöyle yazıyor:
"Samsun 19 Mayıs Üniversitesi'nde neler olu-
yor? (1996-1998)"
Sayfalarını kanştırıyorum:
"Siyasi kadrolaşma ve diktacı-rantçı tehlikeli
gelişim..."
Okumaya başlıyorum:
"Üniversitemiz yönetimine laikliği, cumhuriye-
timizi, çağdaşlık ve demokrasiyi tehdrt eden bas-
kıcı siyasi ideolojilerin ve bu ideolojilerin militanı
denilebilecek kişilerin egemen olmasını isteme-
yen, yönetimde nesnel kriteıiere göre katılımcı-
lık, şeffaflık ve demokrasi isteyen ve öğretim
elemanlannın, siyasi görüş ve düşüncelerine gö-
re değil, bilimsel ürün ve emeklerine göre değer-
lendirilmesi ve yükselmesi için direnen öğretim
elemanlanna her türiü baskı ve tehdit uygulan-
makta, kadro verilmemekte ve bu kişiler başka
üniversitelere göçe zorlanmaktadır. Âkılcı, katı-
lımcı ve çağdaş bir eğitim arzulayan öğrenciler
keyfi disiplin soruşturmalanyla yıldınlmakta, ken-
di siyasi ideoloji ve tarzlannı üniversitemizde son-
suz bir özgürlükle icra edebilen 'milliyetçi' tari-
katçı öğrencilere güven ve destek verilerek öğ-
renciler kutuplaştınlmakta ve istenilen yönde po-
litize edilmektedir. Üniversitemiz yönetim ağının
sorumluluğunu taşıdığı bu gelişmenin baş aktör-
leri şüphesiz ki Rektör Prof. Dr. Osman Çakır ve
ona yakın yöneticilerdir. Ideolojik ve çıkarcı bakış-
laryerine gerçek anlamda nesnel ve kaliteli bilim,
tartışma ve eleştih özgürlüğü isteyen laik, demok-
ratik ve çağdaş öğretim elemanlanna ve öğren-
cilere baskı, yıldırma ve cezalarsöz konusu oldu-
ğu zaman Sayın Rektör'ün yönetim ağı çok iyi ça-
lışmaktadır."
• • • ;
Türkiye nereye gidiyor?
Gazetelere şöyle bir göz atıyorum...
Milliyet gazetesi çalışanları, bir yol aynmında...
Onurlu meslektaşlarımız, eski patronları Aydın
Doğan'ın "48 saat bekleyin" demesi karşısında
yeni gelişmeleri bekliyorlar...
Ya Yeni Yüzyıl'ın yazıişleri ve köşe yazarları?
Onlar yeni patronlanKorkmazYigit'inemrinde!..
Yöneticilerde, köşe yazarlarında 'tıs' yok!..
Haydi bakalım "Çeteler devleti kuşattı" diyen
demokrasi kahramanları bir şeyler yazın da oku-
yalım...
Mustafa Balbay ve Cüneyt Arcayürek ı oku-
yorum Cumhuriyet te Balbay, yazısını şöyle nok-
talamış:
"Çok yalan medyasız, çok para mafyasız ol-
maz..."
Cüneyt Arcayürek:
"4 kaset Çakıcı'nın bankayı alırken Yiğit'e her
anlamda yardımcı olmaya hazırlandığını açık se-
çik gösteriyor..."
Kendi kendime soruyorum:
"CHP'li Fikri Sağlar'/n açıkladıgı kasetteki ko-
nuşmalar Alaattin Çakıcı-Özer Çiller'e ait olsay-
dı bizim medya ne yapardı?"
Pislik, medyayı da kuşatmış da biz bunun far-
kında bile değilmişiz!..
Meslektaşlanmız bizim Musa Kart'ın dünkü ka-
rikatürüne acaba ne diyorlar?
Yeniden 19 Mayıs Üniversitesi'nde olup biten-
lere dönüyorum:
"Milliyetçilik ve Islam adına konuşan, yazan,
örgütleyen, örgütlenen ve üniversitemizi kurum dı-
şında da bu çevrelehn denetim ve rant odağına
oturtmaya çalışan öğretim elemanlan ve öğren-
cilere karşı her nedense bu yönetim ağının tek bir
cezalandıncı veya caydırıcı icraat: gözlenmemiş-
tir. Bu anlamda Sayın Rektör, çokyüzlü ve nabza
göre şerbet vermesini becerebilen, rektörlük se-
çimlehnde kendisine oy vermemiş olan öğretim
elemanlanna baskı ve yıldırmalar söz konusu ol-
duğunda herşeyi aynntılanyla bilen ve uygulatan,
dinci ve 'üç hilal bir türban'c/ kesime karşı yaptı-
nmlarsöz konusu olduğunda durumdan haberi ol-
mayan ve suçu yine kendi yönetim şebekesine
yükleyebilen bir kişilik yapısına sahiptir."
• • •
Bakalım 'yeni kasetler' ortaya çıkacak mı?
Türkiye bir yozlaşma süreci yaşıyor...
Ne demişti Mehmet Eymür.
"Mehmet &ğar yurtdışınaeroingöndermişti..."
Suçlamayı yapan kim?
Bir eski MİT yöneticisi!
Suçlanan kim?
Adalet ve Içişleri Bakanlığı yapan güvenlik birim-
lerinde üst düzey yöneticiliği de bulunan bir mil-
letvekili!..
Işte Türkiye'nin geldiği nokta budur!..
Suskun, unutkan toplumlarda tüm bunlar gelip
geçer!..
19 Mayıs Üniversrtesinde yaşananlar da bir
gün gelip anımsanmayacak...
Alaattin Çakıcı, Korkmaz Yiğit'e ne diyor:
"Abi sen tek basına girer, Türkbank'ı alırsın, sev-
giler sunuyorum..."
Yiğit, tek basına alıyor Türkbank'ı...
Yiğit'in sevgisi de hem Çakıcı'da hem de Milli-
yet, Yeni Yüzyıl gazetelerinde, Kanal-6 ve Kanal-
E'de kendini gösteriyor...
Gerisi can sağlığı!..
hikmet.cetinkayaacumhuriyet.com.tr
Faks numaramız:0212/ 513 90 98
ABD: Kürt devletini desteklemtyoruz
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD Dışişlen Bakan-
lığı Yakmdoğu tşlerinden Sorumlu Yardımcı Sekreteri Da-
vid Wekh, ülkesinin Kuze, Irak ya da herhangi bir bölgede
bağımsız Kürt devletini dtsteldemediğini savundu.
ABD'nin Ankara Büyikelçiliği Enformasyon Merke-
zi'nde uydu yoluyla Türkgazetecilerinin sorulannı yanıtla-
yan Welch, Suriye'den ayrldıgı öne sürülen PKK lideri Ab-
dıülah Ocalan'ın yeri kon>sunda, "Nerede olduğu konusun-
da vorum yapamam" ded