22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordınatöru Hikmet Çetinkaya#YazıışlenMudurü İbrahim \ ıldız • Sorumlu Miıdür. Fikret İlkiz # Haber Merkezi Müdüru. Hakan Kara • Görsel Yönetmen Fikret Eser İstıhbarat: Cengiz Yıldırım # Kültür: Handan Şenköken # Spor: Abdülkadir Yücelman • Makaleler: Sami Karaören # Düzeltme: Abdullah Yaacı • Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu # Bılgı-Belge: Edibe Buğra # Yurt Haberlen: Mehmet Faraç Yayın Kurulu llhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Okta> Kurtböke Hikmet Çctinkaya. Şüfcran Soner, Ergun Baicı, İbrahim YUdız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbav, Hakan Kara. Ankara Temsılcisı Mustafa Balbav AtatürkBuhan No- 125, Kaf4. Bakanlıklar-Ankarâ Tel- 4195020 (7 hat), Faks-4195027#lzmırTemsılcısı SerdarKızık, H ZiyaBIv 1352 S 2 3 Tel: 4411220, Faks: 4419117 # Adana Temsılcısı. Çetin Y iğenoğlu, Inonü Cd. 119 S No.l Kat.l.Tel. 363 12 11, Faks-363 12 15 Muessese Muduni Lstün Akmen # Koordmator \hme( Konılsan # Muha- sebe Bülent ^ erver • Idare HiBeyin Gürer#fşletme Önder Çelik • Bıİgı- tşlem Nail tnal # Bılgısa\ar Sıstem Mürihet Çiler#San, FaziletKuza MEDYA C: • Yonetım Kurul Başkanı - Genel Mudur Gülbi Erduran # Koordmator Reh Işıtman 9 Genel MudiırYardımcıs Se>daÇoban Tel 514 07 53 5139580-5138460*1,Faks 513846 Ya>ımU>an \e Basan: Yen] Gun Haber fyansı, Basın \e Yayuıcılık A Ş Türkocağı Cad 39 41 Cagaloğlu 34334 tst PK 246 lstanbul Tel 10 212) 512 05 05 (20 hatl Faks (0 212)513 85 95 16EKİM1998 Imsak: 5.43 Güneş: 7.09 Öğle: 12.57 lkindi: 15.59 Akşam: 18.31 Yatsı: 19.52 www. cumhuriyet. com.t Teknoloji ihalelepi • ANKARA (ANKA) - Kesintısız 8 yıllık ilköğretımin altyapısının hazırlanmasına yönelik olarak yapımı planlanan 359okulun büyük bölümünün inşaat ıhalesini tamamlayan Millı Eğıtım Bakanlığı, me\cut okullann teknolojik donanımının sağlanmasına yönelik ihalelere de start veriyor. Bakanlık, ilköğretim derslerinin yazılımlan ıle 2 bin 451 ilköğretim okuluna televizyon. video \e tepegöz alımı için gelecek hafta ıçinde ıhale duyurusuna çıkacak. Okullardakı bilgı teknolojileri odası düzenleme çalışmalan da ihalelerle eş zamanlı olarak yürütülecek. Kelliğin sebepleri • ANKARA (ANKA) - Kelliğin yüzde 45'ınin kalıtım, yüzde 35'inin ise stresten kaynaklandığını belirten doktor Can Mermercı, Türk erkeklerınin vüzde 60"ında kellik görüldügünü söyledı. Kelliğin "yalnızca erkeğe özel" bır hastalık olmadığını ka>deden Mermerci. kadınlann da saç dökülmesi sorunu yaşadıklannı belırttı. .Kelliğin genç erkeklerde ve bayanlarda psikolojik sorunlan da beraberinde getırdiğını belirten Mermerci. "Genç erkekler kelliğin kendilerini yaşlı gösterdığıni düşünerek saç dökülmesının önüne geçmek ya da tedavi olmak içın daha fazla uğraşıyor. Kellik genç erkeklerde ve özellikle bayanlarda depresyona neden olabilnor" dedi. Aydaki donmuş su kaynakları • MOl'STON(UBA)- Ay çevresinı dolaşarak veri toplayan "Prospector" uzay aracı. ay kraterleri arasında donmuş durumda 1 milyar tonluk grzlı su kaynakları belirledi. Bılım adamlanna göre. bu su kaynaklan sayesinde ınsanoğlu ayda koloniler oluşturacak ve bu kolonilerde kurulacak üslerle Mars gezegenine gıdebilecek. Prospector projesinin başkanı Alan Bınder. ayın kutuplan çevresinde bulunan su miktannın da on milyar tona kadar çıkabileceğıni açıkladı. Houston'daki Lunar and Planet Enstrrüsü araştırmacılanndan Paul Spudis, "Ayda bulunan donmuş haldeki bu su ka>ııağı sayesinde. insanoğlu rahatlıkla ayda koloni oluşturabiür. Buradan da Mars'a giderek koloni kurabilir" dedi. Pembe Köşk'e ziyaretçi • ANKARA (AA) - Modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş planlannın yapıldığı cumhurivet döneminin ünlü köşkü, bu \ ıl da ziyaretçilere açılacak. 24 Ekim Cumartesı günü ziyarete açılacak olan köşkıe, Atatürk'ün tsmet Inönü ile bilardo oynadığı masa, toplan ve ıstakalan ile birlikte sergilenecek. Hataydaki orman yangını • ADANA (AA) - Hatay'ın Iskenderun ilçesinde çıkan ve kontrol altına ahnan yangında 492 hektar, kısmen kontrol altına ahnan ve yukanlara doğru devam eden Dörryol ilçesindeki yangında ise yaklaşık 100 hektar ormanlık alanın tahrip olduğu bildirildi. Yangının belli bir zirveye vardıktan sonra duracağını söyieyen Kahramanmaraş Orman Bölge Yardımcısı Remzi Bilal, yaptıklan ilk sonışrurmaîar sonucu her iki yangının TEDAŞ'ın elektrik direklerinın kontak yapması sonucu çıktığını tespit ettiklerini bildirdi. Başkanlığa taşıdığı eşini koltuğunda tutmaya çalışıyor Clinton,Hillary'nin desteğjyleayakta • Çıkmaya başladıklarında Hillary, arkadaşlanna Bill'in bir gün başkan olacağını söylemeye başlamıştı bile. Bu tutumunu Bill ile evlendikten sonra da sürdürdü ve bir kampanya sırasında üzerinde "Hillary'nin kocasını seçin" yazan bir pankart bile taşıdı. Çeviri Servisi - Bill Clinton. Monka Le- winsky ile ılışkisını tüm dünya karşısında itiraf ettiğınden bu yana bütün gözler HiJ- laryClinton'a çevrilmiş durumda, Hillary Clinton, bu skandalın neredeyse kilit ismi haline geldi. çünkü dünyanın en güçlü ada- mının makarrunda kalıp kalmayacağı. onun vereceği tepkiye ve karara bağlı. 1993 yılında eşının kolunda Beyaz Sa- ray'ataşman Hillary Clinton artık 1996 yılında The New Yor- kergazetesinm man- şetinde "nefret edi- len'* dıye söz edilen ve bütün bu yıllarbo- yunca solcu. soğuk, feminist, entelektü- elgıbı sıfatlarlaanı- lan kadın değildi. O aldatılmış bır kadın- dı, kocası ıhanetini tüm dünyaya açıkla- mış, onu rezil etmiş- ti. Ancak Hillary've çevrilen gözlerde acı- madan çok merak vardı. Hillary, koca- sını birkaç gün ıçın- de affeder ve onun yanında olmaya de- vam ederse. ne kadar ıktıdar hırsı taşıdığı ortaya çıkacak. yıllardıryazılıp çizilenle- rin doğru olduğu onaylanacaktı. Oysa kasım ayında yapılacak olan Kong- re seçimleri öncesınde çok dikkatli olun- ması gerekıyordu. Çünkü Demokratlann geleceği Clintonfar'ın geleceğı demekti. 50 yaşındaki Hillary kocasını affetme takti- ğini uygulamaja karar verdi. Elbette. bu kararda Demokrat Parti üyelennın. bakan- lann ve belkı de Pentagon'un bile belirli bir payı vardı. Hillary, prta hallı bir ailenen kızı olarak Chicago'da büyüdü. Babası da tıpkı anne- sı gibi hırslı. sınıf değiştırmek isteyen bir ınsandı. Hillary 'nınnotlanonlara aslaye- Vü 1979. HillarvveBillCHnton bir arada_. terli gelmezdi. Hukuk eğitimi yapmasını onlar istiyordu ve anne. kızmı bir gün yük- sek hâkimler arasında görmeye iyice ni- yetliydi. Üniversitede ilk günden demok- ratlar arasma kanştı ve Vietnam Savaşı, MartinLutherve ınsan haklan hareketle- riyle ilgilendi. Bill Clinton ile Yale'de tanıştı. O dö- nemde artık öğrencı hareketinin başını çe- kiyordu ve 'Life' dergisi onu kapak yap- mıştı. Bill ise Arkansas'lıydı ve parçalan- nuş biraileden geliyordu. Hafif toplu, ama yakışıklı ve akıllıydı. Önü açıktı ve Hil- lary'yi de gitmek ıstediğı yere fazla yor- madan taşıyabilirdi. Hillary. onu kendisi gibi bir partnere ihtiyacı olduğuna inan- dırmak zorundaydı. Çıkmaya başladıkla- nnda arkadaşlanna Bill'in bir gün başkan olacağını söylemeye başlamıştı bile. Bu tu- tumunu Bill ile evlendikten sonra da sür- dürdü ve bir kam- panya sırasında üze- rinde "Hillary'nin kocasını seçin" ya- zan bir pankart bile taşıdı. Zaten bilgısi da- hilinde olduğu tah- mın edilen Levvinsky olayından sonra ça- buk toparlandı. Şim- di bir kez daha ken- disi affettıği kocası- nı bir de Demokrat camiaya affettirmek içın kollan sıvamış durumda. Önemii ta- nıdıklarını tek tek arayarak, onlara ka- dın, azınlık ve ço- cuk haklan ıçin uğraş, verebilecek tek ada- mın hâlâ Bill olduğunu, eğitim, sağlık ve ekonomıye ilışkin problemlerin ancak onunla çözülebileceğıni anlatıyor. Bir za- manlar vali yaptığı, sonra adım adım baş- kanlığa taşıdığı eşini-kim bilir kaçıncı kez- koltuğunda turmak için ciddi bırdes- tek oluşturuyor. Uğruna kariyerini bırak- tığı. gelecek hayallerini ve tüm enerjisini. kısaca maddi-manevi bütün yatınmlannı yaptığı bu zayıf adamı ayakta tutmaya ça- lışıyor. Burada iktidar hırsı ya da kocası- na duyduğu aşkı sorgulamak, birçok Ame- rikalı toplum uzmanına göre çok gerekJi değil. Çünkü Bill Clinton, Hillary'nin ka- fasına koyduğu bir hedef. Ve o hâlâ ken- di hedefine ulaşmakla meşgul. ABD'nin 50yaşındaki FirstLady'si Hillary Clinton, Levvinsky ola> ından sonra çabuk toparlandı. Bir za- manlar vali yaptığı, sonra adım adım ülkenin baş- kanhğına taşıdığı eşini -kim bilir kaçıncı kez- koltu- ğunda tutmak için ciddi bir destek oluşturuyor. ve Jörg Goretzki adındaki Almanlar 18 bin kilometre katedecekler Marko Pololar Ipek Yolu'nda BARIŞDOSTER Adlan Götz Günther v e Jörg Go- retzki. Kendilerini çağdaş, Marko Po- lo olarak görüyorlar. Almanya'dan yola çıkıp, tpek Yolu güzergâhını iz- leyen Günther ve Goretzki, ülkele- rine dönüşlerinde de gördüklerini yazmak istiyorlar. Günther ve Goretzki'nın macera- lan. Almanya'da yaşadıklan kent olan 65 bin nüfuslu Weımar'ın 1999 yılı için Avrupa'nın kültür başkenti olarak seçilmesiyle başlıyor. Avru- pa Parlamentosu'nun bir etkinliği olarak. Weimar'dan iki gencin. tari- hi Ipek Yolu üzerindeki kentleri gö- rüp bu kentlerin tarihi, kültürel. sos- val yapılan hakkmda bilgi ve gözlem- lerini yazmalan kararlaştınlınca, Günther ve Goretzki bu işe talip olu- yorlar. Yerel yönetirnden ve çeşitli kurum- lardan sağlanan desteklerle yola çı- kıyorlar. Toplam 3 ay sürecek olan ve 18 bin kilometre katedecekleri yolculuklan boyunca 10 ülke ve 22 kent görecek olan Günther ve Goretz- ki, kurallara göre uçakla seyahat ede- meyecekler. Otobüs ve tren gibi ka- rayolu araçlannı kullanabilecekler. Çok heyecanlılar Çin'den lran"a. Türkmenistan'dan Kırgızistan'a kadarpek çok ülkeyigö- recekleri için çok heyecanlı olduk- lannı belirten Günther, ilk durakla- n olan lstanbul'dan sonra sırasıyla An- kara, Trabzon ve Bursa'ya da uğra- yacaklannı söyledi. Günther, gittıkleri kentlerde sivil toplum örgütleri ve yerel yönericiler- le görüşerek o kent hakkmda en çok bilgiye ulaşmak istediklerini anlatı- yor. Gözlemlerini sıcağı sıcağına ak- tarmak için tntemet'ten yararlanacak- lannı söyieyen Günther "Bu konu- da bize üniversitelerin, rurizmcilerin vardımcı olacaklannı düşünüyoruz. Zorda kalırsakAlman bü>ükelçilik- leri v« konsolosluklanndan da yarar- lanabiliriz. Amacımız, duygu ve göz- iemlerimiz çok sıcakken bunlan dün- yayla paylaşmak. Aynca dönünce bunlar bir kitapta da toplanacak** diye konuşuyor. Günther. otel ya da pansiyon yenne kendilerini 2-3 gün konuk edecek bir aile aradıklannı, bu sayede de hem bir Türk ailesinin ya- şamını gözlemlemeyi arzuladıklan- nı hem de yaşadıklan kenti insanla- nn kendfağızlanndan öğrenmeyi is- tediklerini kaydediyor. istanbuTa övgü Yapı malzemeleri olan bir şirketin ortağı olan Günther, bugünkü tekno- lojiyle bile, Marko Polo'nun başar- dıklannı başarmanın çok zor oldu- ğuna dikkat çekiyor. Üniversitede jeoloji bölümünde asistan olan Go- retzkı ise Istanbul'un, Asya ve Av- rupa kıtalanm bağlaması nedeniyle çok heyecan verici bir kent olduğu- nu söylüyor. Bu tür etkinlik ve kül- türel yakınlaşmalann, ekonomik iliş- kileri de çok olumlu etkilediğine dik- kat çeken Goretzki "Gittiğimiz ya*- lerde karşılaşnğunız insanlarla bet- ki bir gün Afrika'da ya da başka bir yerde karşılaşabüiriz. Seyahat etme- nin de en güzel yanı bu. Bu coşku da insana ayn bir tat veriyor" diye ko- nuşuyor. Modanın kalbi Paris He atıyor Modacüarl999yıh ilkbahar-yaz sezonu için hazuiadıklan modefleri tanıtmayi sürdürüyorlar. Milano'daki defilderin artbndan şimdi de Yves Saint Laurent, Thierry Mugler, Lanvin, Issey Miyake gibi düm anın önde gelen modacılan gelecek yilın kreasyonlannı modanın başkenti Paris'te sunuyorlar. Fransız modacı Thierry Mugler'uı tasanmı (en solda), Japon Issev Miyake'nin hazuiadığı beyaz takımın yanında oldukça kapalı kabvordu. (Fotoğraflar: REÜTERS) 90 dönüm araziye 5 milyon dolar Kelebekler Vadisi saüşa çıkarddı • Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci "Milli park ilan edilmesi söz konusu bir yere böyle bir tabela çakılması Orman Bakanlığı'nı şaibe altında bırakır" dedi. Bakanlığı'ndan adıma gön- derilen 3589 sayılı yazıda bu yerin Orman Bakanlığı'nca milli park kapsanuna alına- cağı belirtUdi. Böyle bir yeri kim, neden alsuı ki? Herhal- de kooperatifçiler bir yolu- nu buldular. O yolu da kapa- nz." Yetkılıler. "Satışta anor- mal bir durum \ok. Biz bu- na kanşamayız. Ancak ara- zi> i alan orada inşaat yapa- maz. sadece bir vadiye sahip olmuşolur" derken, Mimar- lar Odası Genel Başkanı Ok- tay Ekinci. olayın böyle bir açıklamayla geçıştinleme- yeceğıni söyledı. "Imarya- ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Çevrecilerin mücadelelen sonunda doğal SlT alanı ılan edilen ve her türlü yapılaşmanın yasak ol- duğu Kelebekler Vadisi'nde 90 dönüm arazi. SS Anado- lu Turizm ve Geliştirme Ko- operatifi tarafından 5 mıl- yon dolara satışa çıkanldı. Satışta anormal bir durum bulunmadığını öne süren yet- kililer, "Ancak araziyi alan orada inşaatyapamaz, sade- ce bir vadiye sahip olmuş olur" dediler. Açıklamayı yeterli bulmayan Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktaj Ekinci, "Müli park ilan edil- mesisöz konusu biryereböy- le bir tabela çakılması Or- man Bakanuğı'nı şaibe al- tında bunlar*' diye konuştu. Dünyada nesli tükenmek- te olan kaplan kelebeklerinin yanı sıra pek çok bitkinin bulunduğu ve Fethiye'nın tek bakir koyu olarak göste- rilen Kelebekler Vadisi'nin, "sanhk" olduğunu ilan eden tabelaların fotoğraflarının Atlas dergısinde yayımlan- ması şaşkınlık ve tepki yarat- tı. Çevrecılerin mücadelele- ri sonunda üç yıl önce vadi- nin 1. derece doğal StT ala- nı ilan edilmiş olduğunu anımsatan Sınırsız Çevre Yol- culan Sözcüsü SaynurGefen- dost şunlan söyledı: " Vadiyi satışa çıkaran ko- operatif burada inşaat >a- pacaktL Yöre halkı ile biriik- te harekete geçildi ve İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat V'arhklannı Koruma Kuru- lu tarafından 25 Aralık 19% tarihinde doğal SİT ilanedil- dL Aynca o günlerde yazış- malanmız sırasında 18 Ey lül 1997 tarihindc Bavındıriık sağı bulunan bir yerin yük sek frvatla satışa çıkarıİma- sı, olası müşterilere belli gü- venceler, imar güvencelen vermeden mümkün değiF diyen Oktay Ekinci şöyle ko- nuştu: "Bu gibi koruma aianlan- na yüksek fiyatlarta müşteri olanlaruı da aynı imar gü- vencelerine göre hareket et- tikleri çok açık. Bu nedenk KelebeklerVadisi'ndeki sa- tılık arazf tabelası asunda sade bir arazi alışverişinin değil, yağmacıiıkta çete ve mafya Uişkilerinin bir işare- ti gibi duruyor. Vetkililerin yerinde olsam, burayaimar izni verUmeyeceği açıklama- sıyla da yetinmeden, yapı ya- sağı bulunan bir yerde böy- lesi spekülatif durumların önüne geçerdim. " e-posta : tan (a prizma. net. tr SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN "...alışmış, kudurmuştan beter" mi? Eskiler, bilse gerek; yeniler için yazıyorum: '40 Ka- ranlığı'nda, soğuk bir kış gecesi; Kısm-ı Siyasi'de- ki nöbetçi, 'iyipolis' rolünü üstlenmiş; -konuşacak- lannı dinlemek için mi, nedir- hücre kapılannı açmış- tı; tutuklu kısmının, ortadaki büyük sobadan ısınma- sına izin veriyor. Aylardır 'gözaltı'nda tutulan, Selâ- hattin Usta'nın, fısıttıya çok yakın bir sesle, söyle- diklerini, o zaman duymuştum: "-...Turancılar'ı da gözaltına almadılar mı, tehâcüm oldu; hücre ba- şına, iki kişi koydular; benim payıma, Nihal At- sız düşmüştü, onu misafır ettim!" Kim bilmez, 'zihninde kuyruklannı birbirine değ- dirmeden, kırk tilkinin dolaştığı' Ismet Paşa, ya- man bir 'dengeuzmanı' idi: savaşı 'Müttefikler'in kazanacağı belli olur olmaz, Şükrü Saracoğlu baş- kanlığında bir 'Turancılık bürosu' kurdurmuş oldu- ğunu (Bkz. Glasneck, II. Dünya Savaşı'nda Türkiye'de Alman Polrtikası) unutturmak için, ırkçı/turancı aleyh- tan meşhur konuşmasını yapmış; bunu, 'Turancı tev- /ofef/'izlemişti: işte, Sansaryan Hanı'ndaki 'tarihi bu- luşma', bu sâyede, mümkün olabildi: daha önce, 'Müt- tefik -bu arada SSCB- yandaşlığını Berlin'e bağış- latmak için, komünist kısmını zaten oraya, tıkmıştı: böylece 'denge sağlanıyor', -hepsini toplasan iki yüz kişi çıkmaz- rejim 'düşmanlan' hâk ile yeksân edi- lerek, 'tarafsızlık' korunmuş oluyordu. Irtica iddiasıyla, lstanbul Belediye Başkanı'nın hüküm giymesini, Işçi Partisi Başkanı Doğu Pe- rinçek'in tutuklanması takip edince; ister istemez, hâlâ, ismet Paşa'nın bıraktığı yerde 'otladığımı- zı' düşündüm: seçimler ufukta iken, iktidardaki koalisyon, bedelini muhalefete yükleyerek; yine 'dengeleri kolluyor', aklınca tarafsızlığını' gös- teriyordu. denge uzmanlığı', idâre-i maslahâtçılık!' t T~\enge uzmanlığı', bizde Osmanlı'dan 'müdev- L/ ve/-'; daha az kibarolanlar, adına 'idâre-i mas- lahâtçılık' demişlerdir: pîri, yanılmıyorsam, Abdülha- mid/i Sâni idi; devr-i saltanatında, IngiKere ile Rus- ya arasında, akla ziyan cambazlıklaryaparak, herta- rafı dökülen Devlet-i Aliyye'yi, otuz yıl en az kayıp- la yönetmeyi becermişti. Geriye doğru bakınca, muh- tevaları farklı, hatta karşıt da olsa, uygulaması ben- zer olan, Ismet Paşa'yı, Demirel'i, sonra da Mesut Yılmaz'ı görürüz: 'denge uzmanlığını', politikada büyük ustalık sanıp, denemişlerdir. 'Denge' politikacıhğı, durağan (statique) poli- tikacılık, siyasi ufuk açmaz, hamleci değildir; öy- le göründüğü zaman bile, dengeleri kollamayı öne aldığından, çaresiz statükocudur; eğer, değişir- se, çokluk bu ya iç ya da dış siyasi ya da iktisa- di, baskılann zoruyta olur: Abdülhamid-i Sâni'yi. 'Meşnıtiyet'e Avrupa ve rttihad Terakki; Ismet Pa- şa'yı 'Demokrasi'ye Atlantikçi Güçler zorlamışlar- dı. Bir de, 'dengeleri' ülkesi aleyhine zorlayan, hatta 'ufuk açıcı' lider tipi var; bunun olumsuz ve olumlu örneklerine sahibiz: 'Koca' Reşrt Paşa, 'Tanzimat-ı Hayriyye' ile ülkede, şüphesiz 'yenı bir ufuk' açmış- tı; sonuç devletin aleyhine oldu, Ingittere Devlet-i Fehimesi'ne yaradı. Enver Paşa, Meşrutiyet'le ay- nı şeyi yaptı, ülkeyi batırdı; yaptığı Kayzer Alman- yası'na, sonra yine Ingiltere'ye yaradı. Nihayet 'Pre- zidan' Turgut Özal, 'büyük transformasyonu' ile, önü- müze yeni 'ufuklar' açtı; bu 'ufuklar'm ülkeye yara- madığını, günümüzde, elle tutulur bir somutlukla görmekteyiz. Bu 'ufukaçıcılar', iki temel sebebten olumsuz so- nuç almışlardı: a/ ülkelerine ve halklanna değil, 'ec- nebi'ye güveniyorlardı; b/açmaya kalkıştıklan ufuk- larda, kurdukları hayâli gerçeğe dönüştürebilecek bır potansiyele sahip değıllerdi:.tarihi başansızlık- lan, meydanı 'denge uzmant' politikacıya bıra- kıyor. Başanyta ufuk açabilen tek lider, Gâzi Mustafa Ke- mal Paşa olmuştur; en büyük talihsizliği, yerini -Fâ- lih Rrfkı'nın deyimiyte- inançsızlar'a bırakmak zorun- da kalışı olmuştur. alaturka bir 'kurnazlık' mı, yoksa... Günümüzde 'devlet' gerçekten 'muassır mede- niyet seviyesi'nin peşinde midir; yoksa, 'den- ge uzmanı' politikactlann, 'otigarşi çekirdeğini' korumaktan başka, gayeleri yok mudur? Soru bu! Amaç, Gâzj'nin amacı ise, hem Cumhuriyet'i onun anladığı gibi (tam bağımsız', 'lâik' ve 'de- mokratik') olarak anlamak; hem de onu örsele- meden, 'demokrasi'yi (fikir ve örgüt özgüıiüğü, insan haklan güvencesi, sosyal adalet vs) ger- çekleştinmek zorunludur. Bu da, kemikleşmiş çı- kartan korumaya yönelmiş, sözde 'güvenlik uy- gulamalan' getiren, 'dengeci' politikalarla ol- maz; Gâzi gibi, hem gerçekçi hem de 'hamleci' olmasını bilmek iâzımdır. Buradan baktınız mı, başta PKK olmak üzere adı sosyalist -aslında Kürtçü- legal/illegal örgüt ve grup- lar dururken; hanidir 'Kemalist' platformda bir sos- yalizmi savunan Perinçek'i, üstelik 'Kürtçülük ya- pıyor' diye hapsetmek, kimseyi kandırmaz: adalet duy- gusunu incitir. Incitmiştir de! Hele bu iş, şeriatçı şiir okudu diye hüküm giyen bir 'islamcı muhalefet' li- derinin, tutuklanacağı sıraya denk düşürülürse, büs- bütün anlamsızlaşır: 'oligarşi çekirdeği'nin korun- ması, 'ihanet-i vataniye' töhmeti altında, sağının solunun budanmasıyla, 'demokrasi'nin tekrar 'kuşa çevrilmesi'ne bağlanmış demektir ki; hep- si 'Soğuk Savaş' döküntüsü Merkez Sağ/Merkez Sol liderlerden ve partilerinden, artık ülkenin önünü açabilecek hiçbir sosyal ve ekonomik hamle inisyatrfinin beklenemeyecegine işaret- tir. Sorumlusu olduklan son elli yılın 'rezilliği', paça- lanndan akıyor; 'oligarşiçekirdeği'nin, sütten çıkmış kaşık olmadığı her gün yenisi ortaya çıkan, mafia iliş- kileriyle kanıtlanmaktadır; ülkemizde, hakiki de- mokrasilerde olduğu gibi, 'işçi muhalefeti'nin sesini yükseltmeye tam heveslendiği sırada, Iş- çi Partisi liderini hapse atmak, acaba 'alaturka bir kurnazlık' mıdır, yoksa meydanı -tam da 'Sis- tem'in arzu ettiği gibi- 'etnik muhalefet'le, 'islâ- mi muhalefete bırakarak, düpedüz bindiği dalı kesmek midir? Boşuna mı, 'alışmış, kudurmuştan öefer'denilmiş- tir!.. http:// www. prizma.net. tr/ AILHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear