Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 16EKİM1998CUF
HABERLER
Cöktepe davası
Sanık
polisler
birbirine
düştü
MERİHAK
AFYON - Metin Göktepe
davasında sanık p>olısler
verdikleri ifadelerde
birbirlerini suçladılar. Sanık
polis Metin Kuşat. Emniyet
Amin Se>di Battal Köse'nin
-kendisini kurtarmak için
senano ürettiğuıi" savundu.
Köse, geçen duruşmada
verdiğı ek savunmasında,
yerde yatan Metin
Göktepe'nin başında Metin
Kuşat. Fedai Korkmaz,
Tuncay Uzun ve Fikret
Kavacan ı gördüğünü
belirtınışt!. Metin Goktepe
davasının 19. oturumu, dün
Afyon Ağır Ceza
Mahkemesi'nde görüldü.
Eskışehir, fzmir, Ankara ve
Istanbul'dan çok sayıda kişi
sabah saatlerinden ıtıbaren
otobüslerle kente gelerek
Göktepe ailesine destek
verdı "Metin'in katili faşist
diktatöriük: dava nerede biz
oradayız,* Metinler öunez,
ezgür basın susmaz"
sloganlannı atan topluluk,
duruşma sırasında polis
eemberinde bekletildı.
Genış güvenlik önıemlerinin
ahndığı duruşma, daha
öncekilere oranla kısa
sürdü. Yargıtay'ca
tamamlanması istenen
eksiklıklerle ilgilı gelen ve
felmeyen dosyalar
mahkeme başkanı Mustafa
Binşık tarafından okundu.
Dünkü oturumu Göktepe
aiîesinin yanı sıra Seydi
Battal Köse'nin yakınlan da
ızledı. Tutuklu sanık polisler
Şuayip Mutluer, Saffet
Hızarcı, Fedai Korkmaz,
Metin Kuşat ve Seydi Battal
Köse, duruşmada hazır
bulunurken geçen
duruşmada haklannda
nıtuklama karan verilen
Murat Pblat ile tutuksuz
yargılanan diğer sanıklar
kahlmadılar. Mahkeme
Başkanı Binşık tutuksuz
sanıklardan İlhan
Sanoğlu'nun mahkemenin
ilk karannda dinienmesmi
istediğini bildirdi.
Dünkü duruşmada
müvekkillerinin beraatını
isteyen sanık avukatlanndan
Ahmet Ülger'in, polislerin
suçsuz olduğuna ilişkin
görüşünü açıklarken Fadime
Göktepe'ye de laf atması
gerginlik yarattı. Kamunun
ve basımn yarattığı infîalle
karar verilmemesi
gerektiğini belirten Ülger,
"Bu kişiler 15 aydır tutuklu.
Tüm tanıklar dinlendi. Bu
kişflerûi suçlu olduğuna dair
bir tek kanıt yok. Fadime
Göktepe'ye vicdanen
soralım. Sizin evladınız
öldüriiidü, anıa bu
insanlann da $uçu
işlemedikleri ortada.
İnanıyorum ki Fadime
Göktepe'yle teke tek
göriişsek bu insaniann
suçsuzluğunu o da kabui
edecek" dedi. Bunun
üzenne Göktepe ailesi
Ahmet Ülger'e sert tepki
gösterdi. Göktepe ailesini
susturan hâkim Binşık.
Ülger" e de. •'Karşı tarafın
tepki göstermesine neden
oiacak şekilde konuşmayın"
uyansında bulundu.
Mahkeme heyeti, rutuklu
sanıklann tutukluluk
hallerinin devamına karar
venrken duruşmayı da 13
Kasım'aerteledi.
Demokratik kitle örgütleri, bilimin çağdaş gereklerinin yaşama geçirilmesini istedi
Gericiliğe direniş çağnsıANKARA. (Cumhuriyet Bürosu) - Ata-
türkcü Düşünce Derneği'nin (ADD) çağ-
nsıyla bir araya gelen demokratik kitle
örgütleri, gericilik, bilgisizlik ve sömürü-
ye verilen ödünleri kınarken, "Etnik ve
dinsel vapa> sorunlarla toplum kesimleri-
nin kutuplaşmasuu en yıkıcı sapkınlık sa-
yıyoruz" uyansında bulundu.
10 Ekim Cumartesi günü çok sayıda
kuruluşun katıhmıyla gerçekleştirilen De-
mokratik Kitle Örgütleri Dayanışma Top-
lantısı'nın sonuç bildirisinde, hukuksal,
ekonomik, siyasal ve kültürel tüm sorun-
lann kaynağının eğitim olduğu vurgulan-
dı.
Öğrenim birliği ilkesine uygun yapı-
lanmanın gerçekleştırilememesi, 8 yıllık
kesintisiz zorunlu eğitim, öğretmen ye-
tiştirme, üniversiteye giriş sınavlan ve
devrim tarihi dersi sorunlannın çözülerek
bilimin çağdaş gereklerinin yaşama geçi-
rilmesi gerektiği belirtildi.
Zorunlu din derslerinin kaldınlması is-
tenen açıklamada, "Ozgürlükler, özüne
dokunulmadan, demokratiktoplum düze-
ninin gerekleri korunarak zorunlu neden-
ierie ancak geçici olarak sınırlannıalı. ka-
mu kurumu niteliğindeki meslek kuruluş-
lan, sendikalar, dernek ve vakıilarm çalış-
malannı ve dayanışmalannı engeUeyen
kurallar ayıklanarak bağunsu yapıya ka-
vuşmaJan sağlanmalıdır" denildi.
Bildiride, demokrasi gerçeğinin yalruz
yaşam biçimi değil, bır öz olarak duyum-
sanması istendi.
Globalleşme, küreselleşme ve özelleş-
tirme dayarmalanna karşı toplumsal bel-
lek ve ulusal bilincin sürekli uyanık tutul-
ması uyansı yapılan açıklamada, her alan-
da tam bağımsızlık tutkusuyla özenli ve
duyarlı davranışın en sağlıklı güvence ol-
duğu belirtildi.
'Gericiliğe ödünü lanıyoruz'
Bildiride şu görüşlere yer verildi:
"Atatürk ve arkadaşlannın başlartığı
Türkh e aydınlanmasının karşısındaki her
güçlüğü yenmeye, her engeli aşmaya ka-
rarb olarak gericiliğe, bUgisizliğe, sönı ürü-
ye ve tembelliğe \erilen ödünleri kınıyor,
hukukumuzu dışla> acak çok yanlı yatınm
anJaşmalannın ulusal çıkariarunızla bağ-
daşmadığını belirtiyor, siyasal boşlukia-
nn, değişik vesayısızsakıncalan/ıa düşme-
mek için toplumsal banşa önem verilme-
sini öneriyomz."
Etnik ve dinsel, yapay sorunlarla top-
lum kesimlerinin kutuplaşmasının "en yı-
kıcı sapkınlık" sayıldığı kaydedilen bildi-
ride. terör, mafya-çete oluşumlan, yolsuz-
luk, ahlaksızlık, adaletsizlik, işsizlik, aç-
lık ve silahlanmaya karşı çıkıiarak geçim
koşullannın düzeltilmesi, özürlülerin, so-
kak çocuklannın sorunlanyla yoğun bi-
çimde ilgilenilmesinin beklendiği vurgu-
landı.
Kolluk güçlerinin yansızlığının sağlan-
ması ve yargı kararlannm savsaklanma-
dan yerine getirilmesini de isteyen kuru-
luşlar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı,
ilerici rektörler ve haklannı arayan SEKA
işçilerini desteklediklerini bildirdi.
Adnan Şenses Tayyıp Erdogan
Adnan Şenses'in imara aykın olarak petrol istasyonu yapmaya çaüştığı Zeytinburnu'ndaki arsası.
Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan'a desteğin karşılığı benzin istasyonu
Şenses'in sevgisi karşılıksız değil
MİYASEİLKNUR
Sanatçı Adnan Şenses'in,
Tayyip Erdoğan'a duyduğu
sevginin nedeni belli oldu. "
Tayyip Erdoğan hakkında ve-
rilen mahkûmiyet karannı pro-
testo amaçıyla düzenlenen her
etkinliğe katılan ve "Defi Gibi
Severim SeniBen" şarkısını Er-
doğan'a ithaf ederek söyleyen
sanatçı, karşıhğinda akaryakıt
istasyonuna izın almaya çalışı-
yor.
Veliefendi'de Akfil Fabrika-
sı'nın bitişiğinde bulunan ve
yasal ölçülere uymayan arsası-
na akaryakıt istasyonu kurmak
isteyen Adnan Şenses, yoğun
girişimleri sonucunda söz ko-
• Erdoğan hakkında verilen mahkûmiyet karannı protesto
gösterilerine katılan ve "Dcli Gibi Severim Seni Ben"
şarkısını Erdoğan'a ithaf ederek söyleyen Şenses'in seygisinin
karşılıksız olmadığı ortaya çıktı. Şenses, Veliefendi'de Akfil
Fabrikası'nın bitişiğindeki arsasına yasalara uymadığı halde
akaryakıt istasyonu kurmaya çalışıyor.
nusu istasyonu 1/5000'likplan-
lara koydurmayı başardj. Yasa-
lara ve ilgili yönetmeliklere gö-
re arsanın derinliğinin en az 25
metre olması gerekiyor. Derin-
liği M metre olmasına karşın
Adnan Şenses'in istasyonu ya-
salara aykın olarak plana kon-
du.
Ancak yine de istasyonun ku-
rulabilmesi için Ulaşun Koordi-
nasyon Merkezi'nin (UKOME)
kararalması gerekiyor. Sanatçı-
yı daha fazla bekletmemek için
UKOME'den ilgili kararyazısı-
nı hazırlayan Belediye yöneti-
mi, şimdi bu yasadışı karan im-
zalayacak yetkili anyor. Çünkü
UKOME Müdürü Metin Ko-
çak, karan imzalamamak için
bir hafta izne aynldı. Onun ye-
rine dosyayı veicili Hasan Caro-
cı takip ediyor.
UKOME'de müdürlük yap-
ması yasalara aykın olan Metin
Koçak'ın Şenses'e izin verme-
si halinde, yasadışı olarak göre-
vi işgal eden müdür, yasal ol-
mayan istasyona izin vermiş
olacaktı. Yönetmeliklere göre
UKOME Müdürü'nün yükse-
kokul mezunu olması ve en az
bir yabancı dil bilmesi gereki-
yor. Ortaokul mezunu olan ve
yabancı dil bilmeyen Metin Ko-
çak, emekli başkomiser.
Bu görevle tek ilgisi geçmiş-
te Silivri Trafik Ekipler Amir-
liği'nde birsüre çalışmış olma-
sı. Yerel seçimlerde Silivri'den
belediye başkan adayı olan, an-
cak kazanamayan Metin Ko-
çak'ı Tayyip
Erdoğan bu göreve getirerek
partisinin vefa borcunu ödemiş
oldu.
Ecevît
'Türkiye
üzerine
oyuriUm
aşacağız'
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başbakan Yardımcısı Bûlent
Ecevit, "kendisiortayaçıkmaya ce-
saret edemeyen, laik demokratik
rejimi sarsma taşeronluğunu üstle-
nenlerüı genç kı/Jan kışkırtmala-
nnı son derece vakışıksı/" buldu-
ğunu belirterek. "Bu munlan, tu-
zaklan aşacağtz" dedi.
Ecevit, partisinin grup toplantı-
sında son gelişmeleri değerlendi-
rirken. "Türldye'yi bir yandan la-
iklik düşmanlan, birvandan böJü-
cü terör,diğeryandanda mafyanın
ele geçirmeye çalısüğma" dikkat
çekti.
Bu devleti hiçbirgücün yıkama-
yacağını vurgulayan Ecevit,
Suriye konusunda da, "lhuyada
konuşuyorum. Ancak somut bir
gefişme okdu. 15 yıklır PKK'ye ya-
taldıkeden Suriye, bunu inkâr edi-
>ordu. Arbk bu inkârahktan vaz-
geçmek zorunda kakh" dedi.
Öte yandan Sıvas Cumhuriyet
Savcıhğı, kentte 11 Ekim Pazar
günü yapılan izinsiz türban göste-
risi hakkında başlattığı soruştur-
ma kapsamında, güvenlik güçleri
tarafından çekilen video görüntü-
lerinin, 2 Temmuz 1993'te meyda-
na gelen Madımak Oteli yangını
sırasında çekilen görüntülerle kar-
şılaştmhnasını kararlaştırdı.
Erciyes Üniversitesi Fen-Edebi-
yat Fakültesi'nde başörtülü olduk-
lan gerekçesiyle okula alınmayan
öğrencilerin şikâyetini dikkate ala-
rakdekan hakkında hazırlık soruş-
turması başlatan Yozgat Cumhuri-
yet Başsavcısı Reşat Petek'in de
soruşturma geçirdiği öğrenildi.
Cindoruk irtîca eylemini değerlendirdi
'Diniinançlara kanşümıyor'
ANKARA(CumhuriyetBürosu)-DTP
Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, ir-
rica eylemini değerlendinrken "El ele tu-
tuşmıışzinciryapıyoriar. Demek ki hükü-
metin kuruiuş gerekçeteri ortada duru-
>t>r" dedi.
Cindoruk, Atilla Ardalı başkanlığında-
ki Türkiye Radyo Televizyon Yayıncılan
Birliği'ni kabulünde, gazetecilerin soru-
lannı yanıtîadı.Hakkâri MiUetvekili Mns-
tafa Zodan'ın DTP'den istifasına ilişkin
bir soru üzerine Cindoruk, partisinin bun-
dan sonra grup kurmak için çaba göster-
meyeceğini kaydetti. Başbakan Mesut
Yüinazın ocak aymdan önce istifa etme-
si yönünde öneride bulunduğunu annnsa-
tan Cindoruk, ancak hükümetin kunüuş
gerekçelerinin ortadan kalkmadığını be-
lirtti. Cindoruk, "El ele tutuşmuş zincir
yapı>t>riar. Demek ki hükümetin kuruiuş
gerekçekri ortada duruym* dedi.
Irticaya ilişkin başka bir soru üzerine
Cindonik, kimsenin dini inancına, başör-
tüsüne kanşıknadığını belirtti.
Kabulde, RTÜK Yasası'nın hukuka ve
anayasaya aykın oldugunu da belirten
Cindoruk, RTÜK'ün ıstediği televizyon
kanalını kapatabildiğini söyledi.
Ardalı da, frekans sıralama ihalelerinin
kilitlendiğini belirterek "Emisyon nokta-
lanna göre ihaie yapılırsa bu dunım or-
tadan kalkacakür" şekiinde konuştu.
Bingöl milletvekilinin istifası FP'yi karıştırdı
Ataoğlu'ndan sürprizistifa
ANKARA (Cumhurrvet Bûrosu) - FP
Bingöl MiUetvekili Kaam Atauglu. ilçe
örgütlerine yapılan atamalara tepkisi ne-
deniyle dûnpartisinden istifa etti. Ataoğ-
lu'nun istifası FP'de şaşkınlık yaraürken
FP Grup başkanveki Jleri ve bir grup mil-
letvekili dün gece geç saatlere kâdar Ata-
oğlu'nu istifasını geri alması için ikna et-
meyle çalışü.Bingörde ilçe örgütlerinin
atamalanna tepkisi nedeniyle FP'den is-
tifa karan veren Ataoğiu. istifa diiekçe-
sini akşam saatlerinde TBMM Başkanh-
ğı'na faks mesajıyla iletti. Ataoğlu, dilek-
çesinde, "Gördûğûm lüzum üzerine
FP'den istifa ediyonım'' dedi.
FP grup yönetimi, istifa haberini alır al-
maz, Ataoğlu 'nu geri döndürmek için ha-
rekete geçti. FP'li TBMM îdare Amiri
KenıalettinGiiktas'modasında grup baş-
kanveki llen ve bir grup milletvekili Ata-
oğlu ile bir araya geldi. FP'liler, istifanın
geri ahnması için ikna çabalannı daha
sonra yemekte sürdürdûler. Ataoğiu'nun
bir süre bağımsız kalmakta ısrarlı olduğu
belirtilirken FP'liler istifanın bugün geri
alınacağım söylediler.
Kazun Ataoğlu'nun istifasıyla FP'nin
Meclis'teki sandarye sayısı 144'e düştû.
TBMM'deki son sandalye dağılımı şöy-
le: FP 144.ANAP Î38,DYP96,DSP61,
CHP 55, DTP 19, BBP 8, MHP 3, DP 1,
DEPAR 1, bağımsızlar 14, boş 10.
UZ YAZIIORHAN BİRGİT
Türk Ticaret Bankası'ndan sonra,
iki büyük gazete, üç televizyon ve bir
jdüzine derginin sahipliğini üstlenen
Babıtelli'nin yeni patronu Korkmaz
yiğit, mafya babası Çakıcı ile yap-
tığı telefon konuşmalannı içer'en ka-
setleri, niçin sansüretmeye kalkıştı?
Onlarca televizyonla radyonun ve
gazetelerin harfi harfine kamuoyuna
duyurduğu o konuşmalar, öncelikJe
Yiğit grubunun organlarında da aynı
biçimde yer almış olsaydı, kendi adı-
na yapılan açıklama belki bir ölçüde
ınandırıcı olabilirdi.
Korkmaz Bey böyle yapmadı.
Özellikleyıllann "Milliyet"\n\, oara-
da "Yeni Yüzyıl"\, "Kanal 6" ve "Ka-
nalE"yi, "yap-sat"çılık uğraşları gibi
birer meta olarak gördü.
Ve oyunun ilk dakikalannda tökez-
ledi.
Millıyet'in geçmişinde Siirt mebu-
su Mahmut Bey'in, AJi Naci Kara-
can'ın, oğlu Ercüment ve Aydın
Doğan ın sahiplikleri var.
Karacan'lar en büyük gücü Abdi
ipekçi ve arkadaşlarından aldılar.
Medya, Beyazın da Beyazı Olmak Zorundadır
Çok kimse, ölümünün üzen'ndeki
giz yıllardtraydınlanamayan bu terör
şehidimizi, sadece iyi bir gazeteci
olarak tanır.
Abdi, aynı zamanda bir dürüstlük
anıtıydı ve basın sektöründeki ilk ça-
lışanlar sendikası olan Istanbul Ga-
zeteciler Sendikası'nın da kuaıcu
başkanlığını yapmıştı.
1 Şubat 1979'da evinin yakınında
vurulduğu zamandan bugüne, kap-
karanlık bir örtü uzanıyor.
Abdi'yi o günlerde yeni palazlanan
mafya mı öldüımüştü ve onu vuran
güçler bazı şeylerin yazılmasını en-
gellemek mı istiyoriardı; bunlar hâlâ
bilinmiyor.
Ama bilinen, mafyanın zaman za-
man bizim mesleğimize sızmak iste-
diğidir.
• • •
Gazetelerimiz 1980'de, teknoloji
bakımından dünyanın en gelişmiş ül-
keleri ile boy ölçüşecek düzeye gel-
diler. Teknolojideki gelişme, büyük
sermayeyi gerektirdi. Büyük serma-
ye de, işverenlerin hem medya sek-
törünü başka yan işlerde destekle-
mek hem de sektörde çalışanlarla
ilişkilerde kapitalist ekonominin yeni
buluşlanna başvurmak ihtiyacını do-
ğurdu.
Kulakları çınlasın. Haldun Simavi.
kardeşi Erol Simavi'nin 180 derece
karşısında bir işveren olarak yer al-
dığı sektörde "taşeronluk" kurumu-
nu yaşama geçirdi. Taşeron olarak,
gazetelerin hazırianmasında görev
üstlenen eski fıkir ve kol işçileri, top-
lusözleşme düzeninde gedikler aç-
tılar.
Yeni düzenin medya araçları; çalı-
şanları sendikasız, çalışanlan meslek
içi eğitime sırt çevirmiş, çalışanlan
basın etiğini tanımayanlarla dolun-
ca, mafya için de çekici bir araç ha-
line geldi.
Ucundan kenanndan, yanından
köşesinden medyaya sızmaya çalı-
şan mafyanın önünde hiçbir engel
kalmayışı doğal sayılmalıdır.
Ticarerten sanayiye, hekimlikten
hâkimliğe kadar bütün kavşaklara
göz açtırmayan mafyanın, siyaseti
de idareyi de ele geçirmek istemesi-
ne temiz bir medyadan başka hangi
güç engel olabilirdi.
Mafya için medya, Batı'nın en ge-
lişmiş ateşli silahlan kadar olmazsa
olmaz bir vurucu araç gibi görülü-
yorsa; bu hızlı işgal eyleminden do-
layı, sadece politikacılan, yargıçlan,
güvenlik güçlerini mi suçlama kolay-
lığına kaçacağız?
Ya biz... Ya bu sektörde çalışma-
nın kederini ve sevincini başka mes-
leklerdeki insanlanmızla paylaşma-
yacak kadar bencil davranan biz ga-
zeteciler?..
Her sabah bilgisayarlanmızın ba-
şına geçerek herkesi sorguya çek-
meye çalışan bizler...
Medya çalışanı olmayı, sadece va-
at edilen "ücret"le değerlendiren,
sektöre giren yeni sermaye sahiple-
ri ile yedi sıfırlı rakamlaria pazarlığa
otururken adam söylediği bu parayı
vermeye razı olursa "Çeşmenin su-
yu nereden gelir" sorusunu kendi
dünyalannda yanıtlayamayanlar...
Kısaca, kara para girişimlerine
köprü olmaya rıza gösterenler...
Bu bozuk gidişte bizim hiç mi su-
çumuz, hiç mi kusurumuz yok?..
•••
Mafya elbette bizim mesleğe de
ayak atar. Ama barınamaz.
Çünkü dünyanın her tarafındaki
medya, beyazın da beyazı olmak zo-
rundadır.
Yan gri görünerek bir süre okuyu-
cusuna yutturabilir belki. Ama beya-
zın beyazı olmadığı anlaşılınca pal-
dır küldür batar.
Hiçbir taşıma suyu, o dev değir-
menin çarklannı çeviremez.
Milliyet gazetesindeki temiz top-
lumcular savaşımının iki kelimelik
mesajı da bunu haber veriyor.
BİRBAKMA
SERVER TAJVILLI
Kolay mı İnsan Olmak?
Araya başka konular girdi, sözünü edemedir
Ama olsun, canavarlık canavarlıktır, herkes du'
malıdır. 13 Eylül 1998 günlü Milliyet'te kocams
bir fotoğraf: Bir kazar-atann havaya kalkmış ke[
çesine çaprazlamasına tutturulmuş iki arka aya
boğanın gövdesi başaşağı boşlukta. Dehşetteı
ya da acıdan oiacak, gözlerinin karası gitmiş, ben
beyaz bakıyor. Çırpınmak istese de çırpınama
halde. Çevresinde, insan adına makuleden bi
zincirini tutuyor, bir başkasının da ne yapacaj
belli değil.
Acıyla tiksinme içinizde katmerleniyor.
Hayvana acıyor, onu bu hale getiren insanlarda
tiksiniyorsunuz; o da yetmiyor elbette, insan oldu
ğunuza utanıyorsunuz.
Nedir, ne değildir, fotoğrafın altındaki yazı sizi bil
gilendiriyor: "Çiller'/n Kütahya mitingleri DYP'niı
yeni bir seçim stratejisi izlediğini ortaya kpydu
Kuran'; öpen, sürekli ellerini açarak dua eden Çil
ler, özeltikle karaçarşafiı kadınlann ilgiodağı oldu
DYPkonvoyu için kurban edilen boğa önce DYF
bayrağına sanldı, ardından da arka ayaklanndar
bir kepçeyle kaldınlarak kesildi."
Donup kalıyorsunuz sonunda...
Mezbureyi anyor gözleriniz, o da hemen yanda-
ki bir başka fotoğrafta: Bir otobüsün yekpare ön
camının arkasında ayakta, elleri açılmış dua po-
zunda.
Tam bir vitrin!
Idil Tütüncü'nün Tavşanlı'dan gönderdiği bu
fotoğraflarla ilgili haberlerden öğreniyorsunuz ki,
hanımefendi oradan geçmiş; demokrasi adına ah-
kâm kesmiş. Söylediklerine bakıyorsunuz: Biralay
hezeyan, laf salatası, kusmuk...
•
Yaban ya da evcil, hayvanlara çektirdiğimiz acı-
lann yığınla örneğini görmüşümdür; görmedikle-
rimi de duymuş okumuşumdur. Ama şu Tavşanlı
mitinginde kurban edilen boğaya reva görülene ilk
kez tanık oluyorum.
Kazar-atar kepçesiyle havada sallandınp kes-
mek!
Hayvan kurban etmenin örfü adabı var. Dinin
yanı sıra, yüzyıllann geleneğinin getirdiği bir ağır-
başlılık, bir manevi hava, hepsi kaybolup gitmiş-
tir: Kurban bayramlanmız, bir hayvan boğazlama
vesilesidir. Bununla da yetinmeyip miting alanla-
nna kadar yaymışız işi.
Üstelik insanlığımızdan s/ynlıp canavarlaşarak...
Yaşadığım sürece, Tavşanlı mitingindeki boğa-
yı ve insanoğlunun onun karşısındaki soysuzlaş-
masını unutmayacağım.
Artık adım başı sormak zorundayız: Nerede kal-
dı Hayvan Haklan Kanunu? Niçin geciktirilirdurur?
Dileriz, kuru önerilerden ibaret de değildir yasa
tasansı. Konu açılmışken altını çizelim: Kurban
bayramlanna eski ağırbaşlılığını iade edecek ön-
lemler alınırken karşılama törenlerinden miting
alanlanna değin kurban salgınının önüne geçilme-
lidir. Bunun gibi, hayvanlara karşı kötü muamele-
nin yaptırımı öyle para cezalanyla geçiştirilmeme-
fidir. Ölçüsü, olaya göre değişen ve ağırtaşan ha-
pis cezaları konulmalıdır.
Kurda kuşa rezil olduğumuz yeter.gayri!
Bir an önce, bu kanunu bekliyoruz...
•
Eloğlu, konuya nasıl yaklaşıyor, bir örnek ister
misiniz?
Alınız, 4 Ekim 1998 günlü Hürriyet'te 'Hayvan
Haklan Anayasa'da' başlıklı şu haberi: "BONN -
Almanya'da Sosyal Demokrat Parti (SPD) millet-
vekillerinden Bayan Marianne Klappert, hayvan
haklannın da diğer tüm haklar gibi Federal Ana-
yasa'da yer alması için çalışma yapılacağını söy-
ledi. SPD'nin hayvan haklan konusundaki sözcü-
sü bayan milletvekili, Almanya'nın hayvan hakla-
nnı anayasa ile güvence altına alarak diğer ülke-
lere öncülük edeceğini belirtti. SPD'Iİ milletvekili
böylece, hayvanlann çok kötü şartlar altında ya-
şamasına ve taşınmasına son verileceğini söyle-
di."
SPD'nin hayvan haklan konusundaki sözcüsü!
Hayvan haklan konusunda sözcüsü olan birpar-
timizi gösterebilir misiniz?
önce 'insan haklan' demeyiniz lütfen; bu işlerin
hepsi birbirine bağlı, birindeki sapma ötekini de et-
kiliyor. Hayvanlann haklan oldugunu umursama-
yanlar, insan haklanna karşı da saygılı olamıyor-
lar.
Ikisi birbirine bağlı olduğu içindir ki, büyük Türk
hukukçusu Ismet Sungurbey Hoca, kalkıp bir
atasöz değerindeki şu vecizeyi söylemiştir: "Hay-
van sevgisi uygahığın göstergesidir; hayvanlan
koruma, insanlığımızın mihenk taşıdır." Ve yine
öyle olduğu içindir ki, Hayvan Haklan adlı -o mu-
halled- eserinin alt başlığı, 'Bir Insanlık Kitabı' adı-
nı taşır.
Kolay mı insan olmak?
valilikten inceleme
Gökçek hakkında 79
soruşturma dosyası
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Ankara Va-
lisi Erdoğan Şahinoğlu,
FP'li Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı Metih
Gökçek hakkında kendi-
lerine ulaşan 79 soruştur-
ma dosyasını sonuçlan-
dırdıklannı bildirdi.
Ankara Valisi Şahinoğ-
lu, îl Idare Kurulu'nda
son olarak belediyece ger-
çekleştirilen Sıhhiye U
dönüşü köprüsünün yapı-
mı sırasında idari mahke-
me karanna uyulmadığı
yönündeki dosyanın ince-
lendiğini kaydetti. Kuru-
lun, Melih Gökçek hak-
kında lüzum-u muhake-
me karan verdiğini bildi-
ren Şahinoğlu, dosyayı
Danıştay'a gönderdikleri-
ni belirtti.
Şahinoğlu, Ankara Be-
lediyesi şirketleri ihalele-
rinde yolsuzluk yapıldığı-
na ilişkin Sanayi ve Tica-
ret Bakanlığı Teftiş Kuru-
lu mufettişlerince hazırla-
nan fezlekenin de kurula
ulaşmasının ardından he-
men sonuçlandınlabile-
ceğini söyledi.
Ankara Büyükşehir
Belediyesi şirketi BELPA
tarafından işletilen kız öğ-
renci yurdunun "TnrbaD
eylemlerinin odak nokta-
a" olduğu iddiasıyla Baş-
bakanlık Takip Kurulu'na
başvuran Ankara Büyük-
şehir Belediye Meclisi ba-
ğımsız üyesi Muzaffer
Saraç da yurdun araştınl-
masını istedi. Binanın su.
atıksu, elektrik ve doğal-
gaz giderlerinin de yasa-
dışı biçimde belediyece
karşılandığını kaydeder
Saraç, dilekçesinde *Yur(
binası içindekiAtatürk re-
simleri, Atatürk köşeleri
talmyedir. Kız öğrencifcre
menfaat sağlanarak nasıl
tstismar edildikleri, eyle-
min unsuru olarak nası)
kullanıldıklan bu tetkik
sonucunda anlaşüacak
nr"dedi.