Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 12EKİM1998PAZARTI
Çakıp
havalimamm
denetledi
• İstanbul Haber Servisi -
Atatürk Havalimaru DJŞ
Hatlar Terminali'ni dün
denetleyen istanbul Valisi
Erol Çakır. yaptığı işin
denetlemeden ziyade
"hizmetleri yerinde
görmek" olduğunu belirtti.
Kısa incelemeleri sonunda
aksayan bir durumla
karşılaşmadığını kaydeden
Çakır, "yeni dış hatlar
terminalinin devreye
girmesiyle her şey
bugünkünden daha iyi
olacak" dedi.
Taner
Türkiye'ye
döndü
• İstanbul Haber Servisi -
Uluslararası Para Fonu
(IMF)ileDünya
Bankasf nın sonbahar
toplantılanna katıltnak
üzere ABD'de bulunan
Devlet Bakanı Güneş
Taner, Türkiye'ye döndü.
Taner, görüşmelerde
Türkiye'nin izleyeceği
ekonomik politikalar
hakkında finans
çevrelerine bilgi vermiş ve
yabancı yatınmcılan
Türkiye'ye yatınm
yapmaya çağırmıştı.
Telsefe fiünleri'
sona erdi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Mersin
Üniversitesi ile Içel Sanat
Kulübü'nce düzenlenen
"4. Geleneksel Mersin
Felsefe Günleri", Silifke
Uzuncaburç'taki antik
Zeus Tapınağı'nda yapılan
söyleşi ile sona erdi.
Ofcul duvarlarına
resim
• ANKARA (AA)-
Cumhuriyetin 75. yılı
kutlamalan kapsamında
okul duvarlanna serbest
konulu resim yapılması
şöleni düzenlendi. Milli
Eğitim Bakanlığı'nın
genelgesi dogrultusunda
MESA Koru Sitesi
llkörerim Okülu
öğrencüeri, okullannıri
duvarlannı çeşith
resimlerle süsledi. Genelge
uyannca, okul duvarlanna
yapılacak resimlerin yanı
sıra uygun göriilen
bölümlerine 75. yıl logosu
ile ilçe logosu konulacak.
Öğrencilerin resimleri
fotoğraflanarak 16 Ekim
1998 Çarşamba gününe
kadar değerlendiritmeye
alınmak üzere Milli Eğitim
müdürlüklerine
gönderilecek.
Hbindava
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakanlık
Hukuk Müşavirliği'nin
temmuz, ağustos ve eylül
aylannı içeren 3 aylık
faaliyet raporu
tamamlandı. Rapora göre
Başbakanlık aleyhine
açılan dava sayısı 11 bin
289'a ulaşırken, 3 aylık
dönemde 1289 dava açıldı.
Başbakan Mesut Yılmaz,
1998'i "hukuk yılı" ilan
ederken 8 bin 239'u halen
devam eden davalann
çogunluğunu "'yargı
kararlannın
uygulanmaması"
oluşturdu. Kamukurum
ve kuruluşlannda
sorunlanna çözüm
bulamayarak Başbakanlığa
başvuran yurttaş,lann
büyük bölümü iş istiyor.
Prof. Aydın
yaşamını yitirdi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara
Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Vahdet
Aydın, yaşamını yitirdi.
Bilim dünyasının dün
kaybettiği Aydın için
bugün Kocatepe Camii'nde
,öj*Ie namazının ardından
jijirü tören düzenlenecek.
Aydın 'ın cenazesi daha
sonra Karşıyaka
,Mezarlığı'nda toprağa
yerilecek.
Demlrel nikâh
HABERLER
'Cumhuriyetin 75. Yılında Batı ve İrtica' konferansı
,• İstanbul Haber Servisi -
Cumhurbaşkanı Süleyman
Pemirel, Etiler Aydm
$itesi 'ndeki komşusu,
Talat-Bedia Yıldınm
çiftinin kızlan Banu
Yıldınm'ın önceki gün
Çırağan Saray'ında yapılan
nikâh töreninde şahidi
oldu.
Gazeteci Çetinkaya (L
Fethullahçılann gerçek
amacını açıkladı Devlet erldııi
ele geçirmek istiyorlar'• Gazetemiz Genel
Yayın Koordinatörü
Hikmet
Çetinkaya'nın
konuşmasından önce,
salona bomba
konulduğu yönünde
ihbarda bulunuldu.
Katıhmcılara ihban
daha sonra bildiren
Hasan Fehmi Güneş,
bütün sorumluluğu
alarak konferansı
devam ettirdiğini
açıkladı.
ANKARA (CumhuriyetBürosu) -Aydınlık ga-
zetesinin düzenlediğı "Ban ve İrtica" konferansı
dün sona erdi. Ankara Cniversıtesı Siyasal Bilgi-
ler Fakültesi Öğretim C'yesi Prof. Alpaslan Işıkü,
Fethullahçılığın, Nurculuğun yeni dünya düzeni
(YDD) içindekı versiyonu olarak ifade edilebile-
ceğini söyledi. Gazetemiz Genel Yayın Koordi-
natörü Hikmet Çetinkaya da, Fethullahçılann
medyada egemenlik kurduklannı, devlet erkini
de ele geçirmek istediklennı vurguladı.
"Cumhuriyetin 75. Yıhnda BaD ve Irtica" ko-
nulu konferansın "'Fethullah Gülen Örgütü ve
Oımlı lslanT başlıklı ılk oturumunu yöneten es-
ki fçişleri Bakanı, CHP Parti Meclisi üyesi Ha-
sanFehmi Güneş. Köy Enstitüleri'nin kapatılma-
sıyla ortaya çıkan boşluğu imam-hatıp üseîerinın
doldurduğuna dikkat çekti. Güneş. "Kimseçocu-
ğunu bu okullara imam olsun diye göndermiyor.
Sadece yatacak yer, givecek ve kitaplannı veriyor
diye gönderiyoriar" dedi.
Aydınlık Gazetesi Haber Araştırma Müdürü
AdnanAkfirat, Fethullah Gülen tarafuıdan dün-
yanm çeşitli yerlerinde açılan okullann "CIA is-
tasyonu" gibi çalıştığını belirterek "ABD btırala-
n resmi kurum sayıyor" diye konuşru. Gazeteci-
yazar Faik Bulut, "Fethullah Gülen Örgütür
'nün
1954'ten sonra Adnan Menderes döneminde dev-
letle banştığını ve devlet içindeki ilk ayağını Ha-
zıne Müsteşarlığı'nın, ikinci ayağını ise Devlet
Planlama Teşkilatı'nm oluşturduğunu söyledi.
Örgüte, devletin yardım ettiğini savunan Bulut,
örgütün dış kaynâklı yardım, Komünizmle Mü-
cadele Dernegı adı altında sağlanan gelirlcr ve çe-
şitli yerlerde kurduklan kamplarla bu hale geldi-
ğıni kayderti.
Gazetemiz Genel Yayın Koordinatörü Hikmet
TBMM
Yoğun
denetim
haftası
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-DYP'lilenn Ba>"ın-
dırlık \e fskân Bakanı Yaşar
Topçu hakkında verdıği gen-
soru önergesi görüşmeleri
TBMM Genel Kurulu'nda
bugün yapılıyor. Görüşmeler
sırasında güvensizlik önerge-
si verilmesi durumunda. 13
Ekim Çarşamba günü oyla-
ma yapılacak. ancak
CHP'nin oylamaya girme-
mesi nedeniyle Topçu'nun
düşürülmesi olanakh görün-
müyor. DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller de 15 Ekim gü-
nü TBMM Malvarlığı Soruş-
turma Komisyonu'na bilgı
verecek. TBMM Genel Ku-
rulu'nda yann da yenı genso-
ru ve sbruşturma önergeleri ^.
eleahnaeak.'' '
l
'
Izmit körfez girişi ihalesfö"
ile ilgili olarak DYP'lilerirr
Topçu hakkında verdiği gen-
soru önergesinin gündeme
alınması geçen hafta kabul
edilmişti. TBMM'de bugün
yapılacak görüşmeler sırasm-
da Topçu hakkında güvensiz-
lik önergesi verilmesi veya
Bakanlar Kurulu'nun güven
istemesi durumunda bir tam
gün geçtikten sonra oylama
yapılacak.
13 Ekim Çarşamba günü
yapılacak oylamada sadece
güvensizlik oylan sayılacak.
Topçu'nun düşürülmesi için
276 oy gerekirken, CHP'nin
oylamaya katılmaması nede-
niyle muhalefetin bu rakamı
bulmasının olanaksız olduğu
bildirildi. Önergenin günde-
me alınması oylaması sıra-
sında CHP'den sadece 5 mil-
letvekili muhalefetle birlikte
oy kullanmıştı.
DYP lideri Tansu Çiller, 15
Ekim günü TBMM'ye gele-
rek soruşturma komısyonu-
na bilgi verecek. Çiller. ko-
misyonun kendisine yazılı
olarak gönderdigi sorulara
yazılı yanıtlar hazırlıyor. Ilk
kez bir komisyon karşısına
çıkacak olan Çiller'in iyi bir
smav verebilmek için kur-
maylanyla çalışma yürüttü-
ğü. eşi Ozer Uçuran Çiller' in
verdiği ifadeleri ezberlediği
öğrenildı.
Türkiye sosyalist hareketinin önde gelen isimle-
rindenDoktor Hikmet KıvTİcımiı ölümünün 27.
yılında Topkapı Mezarhğı'ndaki kabri başuıda dü/enlenen törenJe anıldı. 12 Eylül cuntası tarafuıdan ka-
paülan Türldye tşçi Partisi'nin (TİP) lideri Behice Boran ise Sosyalist tktidar Partisi (SİP) üyelerinceöJü-
münün 11. yılında Zincirükuyu Mezarhğı'ndaki mezan başındâ aruldı.YaptIan konuşmalarda Kıvücım-
h ve Boran'ın Türk sosyalist hareketi içindeki yeri veönemi vurgulandı. (Fotoğraf: ÛGUR GÜNYÜZ)
Erzincan Valisi Recep Yazıcıoğlu'ndan yapılanma raporu
'SistemA'danZ'ye
EVtNGÖKTAŞ
ANKARA - Erzincan Valisi Re-
cep Yazıaoğlu, Türkiye'de yönetim
sisteminin A'dan Z'ye bozulduğu-
nu, bu yüzden de halkın sürekli ağ-
ladığını belirtti.
tçişleri Bakanlığı'na "Demok-
ratik Kaohm ve Yeniden Yapılan-
ma" konusunda rapor sunan Yazı-
cıoğlu."Yönetim sistemimizşuan-
da çürümüş ve okanmış durumda.
fakat 'Çıkmamış canda umut var-
dır' yaklaşımıyla bötükpörçük.ya-
malama ve kurcalama yöntemle-
riyle ömrünü uzafmak için çabalar
devam etmektedir" dedi.
Yazıcıoğlu, raporunda. sorunla-
n yerinde çözecek yetkiler ve yet-
kililer olmadığı için milyonlarca
gereksinim ve istemin başkente u-
laştığını kaydederek, bu nedenle
yoğun evrak trafığinde işler kilitle-
nip sorunlar çözülemediği gibi bü-
yük kaynak israfirun ortaya çıktığı-
nı bildirdi.
Yönetim sisteminin A'dan Z'ye
bozulmasına karşın yeniden yapı-
lanma ve yönetim reformunun bir
türlü gündeme gelmediğini belir-
ten Yazıcıoğlu, "Bu anlamdaki
arayışlar, haykınslar, merkezdeki
idari. sivasi ve elit kadronun hiç de
hoşuna girmemektedir" görüşüne
yer verdi.
Yazıcıoğlu. ıdan reformun so-
nuçta merkezdeki idan, siyasi ve
ekonomik yapının daraltılmasını
hedeflediğini anımsatırken. dola-
yısıyla bu yapıya hükmeden oli-
garşik, elit idari ve siyasi yapının,
YaB Yazıcıoğlu, dev letin yeniden
yapdanmasını istivor.
bu olanaklann halka ve yerel mec-
lislere devredilmesine yanaşmadı-
ğını ileri sürdü. Devletadamlann-
dan yönetim reformu beklemenin
ham hayal olduğunu savoınan Yazı-
cıoğlu raporunda şunlan belirtti:
"Bu kavramlar halkın önünde
tartışılmadan, belirü bir biünç ve
talep voğunluğu > aranlmadan, hal-
kın özlemi ve aravışı ve davarması
olmadan. düzenin değiştirümesi ve
veniden \apılanması mümkün de-
ğildir. Dümanın her verinde böyle
ohnuştur. Kendigücünün farkında
olmayan halk. nkanan sistemi, çö-
zümlerinivedünyadaki uygulama-
lannı da net aigılamadığı için idari
siyasi ve elit yapıya tavır ko\ ma-
makta. hesap soramamakta, çö-
zümlerini de davatmamaktadır.
Halkm gücü ve dayatması olmadan
bu sistem değismeyecektir." .. v
"Patron devletin, halkına ideolo-
ji sunan devletin \erini. demokra-
tikvç teknikdevletalmandır" diycn
Yazıcıoğlu daha sonra şunlan kay-
defti:
"Sistemin dışına itflea ve yaban-
cılaşan halk. sistemin içinde yetkili
ve sorumlu ohnalıdır. Bu modeUe
kararlan politikacı ve teknisyen
birlikte alacaknr. Planı. projevt fi-
zibiu'tevi bürokrat, teknisyen hazır-
lavacak; karar veönceüklerinj. hal-
kın seçtiği temsilciler belûievecek-
tir. Türkiye'de U savısının 100'e çı-
karümasL çok çekinüen eyalet sis-
temine geçişin ön adımı olacak; böt-
ge valiliğini gündeme getirecektir.
Bu nedenle il savısının 100'e çıka-
nlması yerine40'a indirilmesi gere-
kir. Halkın yönetime katılması için
eyalet sistemine geçmek şart değil-
dir. Yeniden yapılanma ile ilde, ilçe-
de ve belediyelerde verel topluluk-
lann yönetime kaülması kâfidir.
Türkive'de vanhş bir anlayış med-
yanın etkisiyle ya}ihnaktadır. 'Be-
İediyelerin ağırhklı olacağı bir yö-
netim modeli oluşsun' gibi yakla-
şımlar görüyoruz. Halbuki ü ve il-
çe, alan vönetimidir, beledive şehir
yönetimidir. İl özel idaresinin bu-
günkü örgütsüz, semboUk bütçeli
vesınırfa j etldlerle,etkisiz görün tü-
sü vanhşfikirlere neden olmaktadır.
Belediy eeüiği veniden elealmak ge-
rekir. fller Bankası'nın vetkileri ile
beraber eğitim ve sağlık başta ol-
mak üzere bircok yeni görev bek-
diyeye verihnelidir. Seçilmiş dere-
beylerine bizde ihtivaç vwktur."
Çetinkaya'nın konuşmasından önce, salona bom-
ba konulduğu yönünde ihbarda bulunuldu. Katt-
lımcılara ihban daha sonra bildiren Hasan Fehmi
Güneş, bütün sorumluluğu alarak konferansı de-
vam ettirdiğini söyledi.
Çetinkaya konuşmasında, Fethullahçı hareke-
tin hız kazanmasuun çok önceki yıllara dayandı-
ğını, 196O'lı yıllarda Ege ve Akdeniz Bölgesi 'nde
Kaz Dağlan eteklerinde Nurcu kamplann kurul-
duğunu, 1970'lerin başuıda da Gümüldür'de ko-
mando kamplan oluşrurulduğunu anımsattı.
Kamplan, Hüseyin Orhun (Turgutlu'nun AP'li
belediye başkanı) ve Komünizmle Mücadele Der-
neği Başkanı Fahri Tanman'ın fuıanse ettiğini
söyledi. Örgütün, Türk Silahlı Kuvvetleri ve po-
liste etkinlik kazanmak istediğüıi belirten Çetin-
kaya, medyada da egemenlik kurduğunu vurgu-
ladı. Asıl amaçlannın devlet erkini ele geçirmek
olduğuna işaret eden Çetin-
kaya, "bişldler zincirin haJ-
kalan gibi" dedi.
Prof. Dr. Alpaslan Işıklı,
Fethullahçılığın Nurculuğun
yeni dünya düzeni versiyo-
nu olarak ifade edilebileceği-
ni söyledi. Işıklı, ılunlı Islam
dediklerinin Atatürk karşıt-
lığı ve kaduı erkek eşıtliğine
karşı olmak anlamma geldi-
ğini, açtıklan okullan YDD
misyonunu dünyaya yaymak
için kullandıklannı kaydetti.
Konferansta daha sonra,
"trtka Karşjsında TürkMD-
livetçiliginin Konumuve Üm-
metçi Sapmaiar" başlıklı o-
turuma geçildi.
"Bati Desteldi Irticava
Karşı Türkiye'nin Mücadele
BİrikimT başlıklı oturumu
yöneten, eski ADD Başlcam
SuphiGörsovtnık, irticai fa-
liyetleri sürdürenlerin "Ata-
türkçülük, ulusalhk brtmiş-
tir. Ihmh Islam yaşama geçi-
rflmeh'" dediklenni anunsa-
tarak mikro milliyetçiliğin
harekete geçirilmeye çalışıl-
dını söyledi.
Ankara Üniversitesi Hu-
kuk Fakültesi Öğretim Üye-
si Prof. Dr. AnılÇeçen. "Ku-
vayi lsiamiye"nin Atatürk 'ün
Samsun'a çıkışıyla ulusal in-
isiyatife döoüştüğünü kay-
detti. Prof. Dr. Çeçen, ikinci
cumhuriyetçilik adı altında
empoze edilen görüşlere ba-
kıldığmda ABD'deki gibi
başkanlık ve eyalet sistemi-
nin geurilmeye çalışıldığırun
görüleceğini kaydetti. Küre-
selleşmenin iflas ettiğini vur-
gulayan Çeçen, bölgeselleş-
menin gündemde olduğunu
söyledi.
"Belediyeler ve Irtka"
başlıklı oturumu yöneten
Çankaya Belediye Başkanı
Dogan Taşdeien son yıllarda
artan irticai faliyetlere karşı
Atatürk ilke ve inkılaplanna
sıkı sıkı sannılması gerekti-
ğini vurguladı.
Anakent belediye meclis
üyesi Muzaffer Saraç da An-
kara'da irticanın yan yolu aş-
tığını söyledi. Saraç, 75 yılık
cumhuriyetin yarattığı en bü-
yük çeterün "frtfcai Çete" ol-
duğunu belirterek ekonomik
boyutunun da 1 katrilyon li-
ra olduğunu söyledi.
tP Genel Başkan Yardım-
cısı Tayfun Tabakoğlu. bele-
diyelerin ellerinde tuttuklan
fon ve kaynaklann yarattığı
rantlarla irticai faliyetlelerin
örgütlenmesinin sevk ve ida-
re edilmesine parasal destek
sunduklannı belirterek "Ay-
nı zamanda şeriatçı kadro-
laşma, yeni ov potansrveli ya-
rafma gibiönemlî birişlevye-
rine getiriyx»rlar" dedi.
Yürürlüğe giren gözaltı yönetmeliği, hukukçular tarafından olumlu bulundu
Işkence, yeni yönetmelikle yasaklandıİZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Ada-
let ve Içişleri bakanl±lan tarafından yayun-
lanan yeni Yakalama, Gözaltına Alma ve
İfadeAlma Yönetmeliği hukukçular tarafin-
dan olumlu karşılandı. Bu arada yönetme-
likteki vurgulamalann zaten yasalarla önce-
den belirlendiğine dikkat çekihrken "Yeni
bir yönetmeük çıkanuna gereği mevcut ya-
salann uygulanmadığuu da gösteriyor. Vıne
de yönetmelikte yapılan vurgular yerinde-
dir" denildı.
Yönetmeliği değerlendiren_ Izmir Baro
Başkan Yardımcısı Hüseyin Ozgür, "Son
derece olumlu bir geüşmedir. Zaten bunla-
ım tümü yasalarda yer alan, uyuunası zo-
runlu olan hükümJerdir. Bu yönetmeh'ğm çı-
karümış olması, vasalann gereğince uygu-
lanmadığını göstermektedir. Bir hukuk dev-
letindeöncelikle uv gulanması gereken bu ya-
salardır. Buna karşın jayımlanan genelgeyi
son derece olumlu bir gelişme olarak görü-
jorum" dedi.
Eski Izmir Barosu başkanlanndan Güney
Dinç de yönetmeliği olumlu karşıladığmı
belirtirken ancak kâğıt üzerinde kalmama-
sını istedi ve şunlan söyledi:
" Yönetmelikte yer alan konulann büyük
çoğunluğu yasalanmızda düzenlenmiştir.
Yeni vönermelik içerik açısından yenifik ge-
tirmemektedir. Ancak özeüikle kolluk gö-
revlileri jönermelikler doğruitusunda vön-
lendirildiklerinden. bence büyük önem taşı-
maktadır. Soruşturmavı yüriitenlerin elle-
rindeki dosyalan. geçersizkanıtlarladoldur-
mamaianamaçlanmaktadır.Zoradayah an-
nan ifadeleri yasamn geçersizsavmasına kar-
şın bu rür kanıtiardan olusan soruşturma
dosyalan sanıklar hakkmdaönvargılara ne-
den olabilmektedir. Aynca henüz sanık ko-
numuna bile gebneyen, gelecekte hakkmda
dava açıhp açümayacağı bih'nemeven kişile-
rin televizvonlarda. radjolarda, gazetelerde
fotograflanvla birlikte suçlu olarak taıunl-
malanmn ve kamuoyu önünde küçük düşü-
rülmelerinin, soruşturma dosvasındaki bil-
güerin basında yavımlanmasuun önlenmesi
olumlu bir geüşmedir."
Haklannda dava bile açılamayan kişilerin
toplum önünde küçük düşürülmeleri, suçlu
olarak sergilenmelerinin son derece sakin-
calı olduğunu yeniden vıırgulayan Dinç, yö-
netmeliğin bu yönden çok önemli olduğu-
nu söyledi. Dinç aynca, mahkeme salonla-
nnda yürütülen şovlann önlenmesi konu-
sunda da Adalet Bakanlığı'nın yeni girişim-
lerde bulunmasmı istedi.
Adalet ve tçişleri bakanlıklannca yayun-
lanan yönetmeliği olumlu bir adnn olarak
değerlendiren Çağdaş Hukukçular Derneği
(ÇHD) tzmir Şube Başkanı Nedim DegJr-
menci. bunun aynmsız uygulanmasını iste-
di ve şu görüşleri dile getirdi:
"CMUK'ta yapılan değişiklik sonucunda
yasak sorgu yöntemleri olarak gözaltmda
maddi ve manevi, psikolojik. fizyolojik, ce-
bir,şiddetve baskının uygulanmaması kabul
edilmiş olup. yasadaki yasak sorgu yöntem-
lerinin, sadece küçüklere ve adlL isnat nede-
niyle gözalona ahnanlara değil DG.\f 'ler de
dâhil olmak üzere aynmsız olarak rüm gö-
zaltılara uvgulanması kabul edilmiştir. Fakat
buna ragmen gözaltındaki baskı ve işkence-
lerdevam ederek, yasa a\nmcıbir şekilde uy-
gulanmaktadır. Bakanuklann söz konusu
yönetmeliği, lasmen devletin masumiyet it-
kesineavkunsuçişledigininbirnevitescflini-
teBğmdedk" Eski DGM Savcısı avukat Gü-
ner YîgJtbaşı da var olan bir yasanuı bugü-
ne dek işletilememesinın yüz kızartıcı oldu-
ğunu vurgularken şunlan kaydetti:
"Anayasamızın 2. maddesine göre, de-
mokrarik bir hukuk devleti olan Türkiye
Cumhuriyetf nde yasama orgamnca çıkart-
hp yürürlüğe sokulan tüm yasa maddeteri
jürütme veyargı organlarmı bağlar ve buya-
sa maddeleri mutiak surette uygulaıur. Ak-
sine bir davranış, hukuki sorumluluğu ge-
rektirir. CMUK'un 3842 savüı vasavla geti-
rilen 135/a maddesi deyürürlüğe girdiğı an-
dan iü'barenflgüilerceresen uygulanması ge-
rekirdL CMUK'un 135/a maddesinin uygu-
lanabiknesi için Adalet ve Içişleri bakanlık-
lannca bir yönetmelik çıkarümasL amlan
yasanın bugüne dek gereğince uygulanma-
dığmı açıkça göstermektedir ki bu da insan
haklanna davalı hukuk devleti ilkeleri adı-
na bizhukukçulann viizünü kızartmaktadır.
Bu itibarla yavımlanan yönetmeliği olumlu
karşdamakla birlikte, yürüriükteki bir yasa
maddesinin, hukuk devleti olan ülkemizde
layıkı ile uvugulanabihnesi için ilgili bakan-
hklanngenelgeçıkarma zorunluluğunu his-
setmiş olmalanndan duyduğum kaygı ve
üzüntüyü de aynca belirtmek isterim."
BtZ BÎZE,.,
ERDAL ATABEK
Cumhırîyet Değepteri (I).
'Cumhuriyet değerieri' konusunun 'toplumsal d
ğer sistemi' içinde incelenmesinin önemini vurgul
mıştık. Geçen haftaki yazımızda 'kişilikdeğerieri'rv i
lemiştik. Bu hafta 'işlev değerteri'ni ele alacağız.
'İşlev değerieri', bir toplumun, bir kurumun, bir c
gütün en önemli değer sistemidir. Çünkü, insanlar iı
lerinde duyduklan 'işlev değerieri' modelinde ken
yaptıklanndan mutlu ya da mutsuz olurlar. 'Kendih
rinin ne işe yaradıklan?' sorusuna bu değer yargıİE
ile karar veririer. Insanın kendine duyduğu saygı, ö;
saygı, bu değer sisteminden büyük ölçüde etkileni
'İşlev' (fonksiyon), bir insanın, bir kurumun, bir ö
gütün, bir toplumun 'ne yaptığı?', 'ne işe yaradığı?
'hangi işlerle değer kazandığı?', 'hangi amaçlar içi
çalıştığı zaman kendini mutlu ve doygun hissettiği',
gibisorulann yanıtıdır. Kurumsallaşma, toplumsallaş
ma, topluluğu saran, topluluk tarafından paylaşılaı
'işlev değerieri' üzerinde gerçekleşir.
'Cumhuriyet insanı'nm işlev değerieri:
I.Çalışkanlıktır,
2. Toplumuna, çevresine yararlı olmaktır,
3. Toplumda ve çevresindeki yararlı işlere katılmak
tır, bu işlerde görev almaktır,
4. Yaptığı işlerden beklediği en önemli mutluluk, ya
rariı işleryaptığının kabul edilmesi'd'ır.
5. Bu işlerden sağlanacak ekonomik değer, her za-
man için sosyal hizmet değerinden sonra gelmelidir
Ekonomik beklentiyi öne çıkarmak, 'Cumhuriyet de-
ğerieri' içinde yer almamaktadır.
Bu değerler sistemi, açıkça görülmektedir ki günü-
müzün 'işlev değerieri'nden çok farklıdır.
Günümüzün 'işlev değerieri', 'çalışkanlık değil so-
nuçta ne kazanıldığı?'Ğ\r, 'toplumundan ve çevresin-
den önce kendineyarariı olmaktır', 'toplumda ve çev-
resindeyarariı olan işlere kendi çıkan varsa katılmak-
tır', 'yapılan işlerden duyulan mutluluk kazançla bağ-
lantılıdır', 'yapılan işlerden beklenen de kişisel çıka-
nn öncelikle sağlanmasıdır.'
Bu beş eksenli değerlendirmede görülen odur ki
'Cumhuriyet değerieri'nm toplumsal yaran önde tut-
masına karşın günümüz işlev değeri, kişisel çıkan ön-
de tutmaktadır.
Hemen belirtmeliyiz ki, 'Cumhuriyetdeğerieri', eşit-
likçi bir toplumda, sınrfçelişkilerinin derin olmadığı bir
toplumda, emeğin ve insanın değer taşıdığı bir top-
lumda gelişip yaygınlaşabilir.
Günümüz toplumlan ise, Amerikan modelinde ge-
lişen liberal-kapitalist sistemin 'işlev değerieri'ne yö-
nelmişlerdir. Çünkü, toplumun yaran diye karşılık bek-
lemeden yaptığınız işlerin arkasında kârsağlayan ku-
rumlan bulduğunuz zaman emeğinizin sömürüldü-
ğünü anlamaktasınız. Bu durumda siz de kendi çıka-
nnızı bu kâr mekanizmalanna karşı korumak zorun-
da kalırsınız. Bu davranış, sizin kendi çıkannızı düşün-
meniz değil, kendi emeğinizi kâr için çaiısan kurum-
lara karşı korumaktır.
'Cumhuriyet değerieri', Cumhuriyet Türkiyesi'nin
kuruluş yıllannda herkes tarafından seve seve payla-
şıldığı halde, sonrakı
1
dönemlerde kapitalist sistemin
gelişmesi, toplumdaki sınrf farklılıkJannın büyümesi,
insanlann kendi hakJannı, kendi emeklerinin karşılığı-
nı, kendi hayatlannın güvenliğini korumak için bu de-
ğerlerden uzaklaştığını düşündurmüştür.
Oysa durum böyle değildir. .u • cr\?
Bugün kapitalist ekonomi tarafından şiddetfe da-
yatılan 'parantn insana egemenliği', böylece de her-
kesin 'daha çok kazanmak için', 'daha pahalı şeyler
alabilmesi için', 'daha çok paraya ve mala sahip ol-
mak için' çalışması gerektiği öğretisi insanlar arasın-
daki bütün insanca ilişkilen
1
bozmuş, gerçek bir top-
lum olma özelliğini azaltmıştır. İnsanlar artık güven du-
yabilmek için gruplar olarak, cemaatler olarak, etnik
kültürlerine sanlarak, dinsel temellerde toplanarak ya-
şamak zorunda kalmaktadırlar.
Yeniden 'Cumhuriyet değerieri'nm işlev alanında-
ki sistemine kavuşmak isteniyorsa sosyal ve ekono-
mik yapının bütün kurum ve kurallanyla yeni işlevier
üstlenmesi zorunludur. Yoksa, böyle 'gücün güce
yettiği', 'altta kalanın canının çıktığı'düzenlerde top-
lumun yaran değeri' öncelik kazanamaz, insanlar da
bundan sorumlu tutulamaz.
Bugün kamu görevlilerinin haklan verilmemektedir
Bunun gerekçesi olarak da 'devletin imkânlannın sı-
nıriı olduğu'öne sürülmektedir. Devletin imkânlannır
hiç de sınıriı olmadığı, para sahiplerinin kredi adı al-
tnda meşru-gayrimeşru hertüriü yolta beslendiği or-
taya çıkmaktadır. Durum böyle iken, kamu görevlis
doktorlara, öğretmenlere, yargıçlara, mimartara, mü-
hendislere, üniversite öğretim üyelerine, para sahip-
lerinin 'bahşiş' saydıklan miktanan aylık ücret diye
vermek tek sözcükle ayıptır.
'Cumhuriyet değerieri'ni yıkıp etkisiz duruma geti-
ren de bugünkü sistemin işlev karakterleridir.
Hele de '80 sonrası değerlerin bütünüyle üçkâğrt-
çılık, köşedönmecilik, kişisel çıkarcılık üzerine kurul
ması, Cumhuriyet değerierinin anlamsız kalmasın£
yol açmıştır.
Cumhuriyet değerierinin neolduğunu düşünmeder
Atatürkçü olduğunu sananlara duyurulur.
İstanbul DCM
Susurluk davasına
devam ediliyor
İstanbul Haber Servisi-
DYP Şanlıurfa Milletveki-
li SedatEdip Bucak ile es-
ki Özel Harekât Dairesi
Başkanvekili fbrahim Şa-
hin'in de aralannda bulun-
duğu 14 sanığın, Susur-
luk'taki trafik kazasuıdan
sonra ortaya atılan iddi-
alarla ilgili yargılanmala-
nna bugün devam ediliyor.
Istanbul 6 No'lu
DGM'de yapılacak 11. du-
ruşmada, bu suçtan dolayı
dokunulmazlığı kalduılan
Bucak ile Şahin, özel tjm-
ci polis memurlan Ayhan
Çarkın, Oğuz Yorulmaz,
Ercan Ersov. Ayhan Akça,
Ziva Bandirmahoğlu,
Mustafa Amınok ve Enver
Ulu, Sanyer'de öldürülen
Ömer Lütfü Topal'ın iş
ortaklan AB Fevzi Bir ve
Sami Hoştan, başka suç-
tan tufukl u ujoışturucu ka-
çakçısı Yasar Öz, Sedat
Bucak'm şoförü Abdulga-
ni Kızdkaya ve eski MIT
görevlısi Korkut Eken tu-
tuksuzolarak yargılanıyor.
İstanbul DGM Cumhu-
riyet Başsavcılığı'nca ha
zırlanan ana veek iddiana
melerde Şahin, Çarkır
Akça, Ersoy, Yorulmaî
Ulu, Altunok, Bandırmalı
oğlu, Kızılkaya, Eken, Bi
ve Hoştan 'ın 5-9'ar yı
arasında ağır hapis cezası
na çarptmhjıalan isteni
yor. Yaşar Öz'ün ise 2-
yıl arasında ağu" hapis ce
zasına çarptmlması tale
edilen iddianamede, Sed£
Bucak'm da 11-20 yıl ara
smda ağu" hapis cezasın
çarptınlması öngörülüyo
Danıştay, TBMM'c
dokunulmazhğı kaldınla
DYP milletvekili Mehnu
Ağar'm dosyasının Me
murin Muhakematı Yasa
sı'na göre, öncelikle Içişle
ri Bakanlığı'nda oluştun;
lacak. SoruşturmaKomis
yonu'nun yapacağı kovu<
turmadan sonra hazırlans
cak fezlekeyle Danıştay'
gönderilmesi gerektiğin
dikkat çekmişve eksüdü*
lerin giderimıesi için doj
yayı Içişleri Bakanlığı'n
havale etmişti.