23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 1938 CUMARTESİ 12 KULTUR Kayahan'ın 'Emrin Olur'u ile Sezen Aksu'nun 'Düğün ve Cenaze'si piyasaya çıktı Zirvedeküer yerinde sayıyorSezen Aksu ve Kayahan yeni yıla yeni albümlerle girdi. Sezen Aksu, çoğu daha önce Goran Bregoviç tarafından filmler için yazılmış müzikleri yorumladığı Dü- ğün ve Cenaze ile, Kayahan da sekiz par- çalık Emrin Ohır albürnüyle müzik tüke- ticisinin karşısında. Öncelikle bir soru- nun yanıtını aramakta yarar var. Bir sanat- çı neden yeni albüm cıkartır? Ya söyleye- ceği yeni bir şey vardır ya da yeni bir so- und yaratmıştır, sentez aramıştır, onu yan- sıtacaktır. Yoksa yeni albüm, konserlerde seslendirilecek eski repertuvara on civa- nnda parça eklemekten başka bir işe ya- ramaz. Belki de, vitrindeki yeri yitirme- mek için imaj tazelemektir yeni albümûn görevi. Arabesk şimdi daha yakın Gelelim zirvedekilerin bu iki albümü- ne; Kayahan'ın Emrin Olur'unu oluşturan parçalan alın, onu Türkiye'ye tanıtan 1989 tarihli Benim Şarkılanm albümüne koyun. Teknikteki ilerleme dışında parça- lann sözlerinde. içeriğınde hiç bir deği- şiklik olmadıgmı göreceksiniz; ekipten Is- kender Paydaş asistan düzenlemecilikten esas düzenlemeciliğe terfi etmiş, o kadar. Aynca bir önceki albüm Canınun Yap- raklan'ndaki akustik arayışlar da bırakıl- mış. Pop ve rock'taki önemli isimler akus- tik altyapıyı ülkede oturtabilmek için ça- hşırken makinenin ürettiği ritimle parça- lannı yorumlamayı tercih etmiş Kayahan. Kimse bizde davul kaydınm yapılamadı- ğını söylemesin; pahalı, zahmetli, ama ya- pan yapıyor. Aslında Türkiye'de başan için fazla de- ğişiklik de gerekmiyor galiba; işin sihrini bir kez keşfettikten sonra aynı yoldan en az çeyrek yüzyıl ekmek yiyenler bolca bu ülkede... Kayahan'ın yenilik getirmemesi, yolu sevgiden geçenlerden başkasına seslen- memesi, sound'u olabildiğince arabeske yakınlaştırması albümün olumsuz puan- İan. Bir, iki yıl önce TV'lerdeki müzik Cumhur Canbazoğlı ı 00 0 İMUZIK • Bir sanatçı neden yeni albüm çıkartır? Ya söyleyeceği yeni bir şey vardır ya da yeni bir sound yaratmıştır. Oysa Sezen Aksu ve Kayahan'ın yeni albümleri yerli popa yeni hiçbir şey katmıyor. Aksu, Bregoviç'in eskileriyle yetinirken, Kayahan'ın albümü, repertuvanna sekiz parça eklemekten başka bir espri taşımıyor. listelerinde Kayahan'la tbrahim Tatb- ses'e, Müslüm Gürses'e birlikte yeT ve- rilmesine kLzanlann, şimdi söyleyecek fazla sözü yok. Popçular, sağolsunlar, ti- raj uğruna işi arabeske döküp aradaki du- van yerle bir etmiş durumdalar. Ancak, piyasanın ağzına kadar çalıntı şarkılara battığı bir ortamda yiğidin hak- kını da vermeli; Kayahan'ın son derece dürüst davranıp aşka meşke bakışını, ta- mamen kendi kaleminden çıkmış, ondan bundan esinlenmemiş, komşulardaki mü- ziklerin makyajlı hallerine itibar etmemiş besteleriyle yolunda yürümesi önemli bir erdem 1998 Türkiyesi'nde. Içinde daha önce Nilüfer'e verdiği MaviMm'in de bu- lundugu yeni albümden anlaşılıyor ki, yer- li popa birçok klasikleşmeye aday parça kazandırmış Kayahan, bundan sonra mü- zik üzerine şiir okuyarak, 'GözlerŞampi- yon, Maşaüah, Saçiar Şampiyon, Maşal- lah'larla (ikinci yanda muhakkak tribün- lerde slogan olur) işi daha mütevazı he- deflerle götürecek. Sezen Aksu'nun Düğün ve Cenaze'si- nin doğum nedeni ise pek meçhul. Brego- viç'in, yerel, geleneksel müziklerden ola- bildiğince yararlanmasına karşm altlanna çekinmeden imzasını attığı, bu nedenle Emir Kusrurica'yla arasının bozulduğu, bu bildik parçalara Türkçe söz yazarak bir albüm oluşturmak, sıra savmaktan başka bir işe yarayacak mı acaba? Hoş geldin aranjman Deti Kıan Türküsü ve Işık Doğudan YükseBr'le başlayan etnik arayışı bu al- bümde Bregoviç' in trompetlerine, vurma- lılanna endekslemenin ardında riske gir- meden, kulaklara yer etmiş sound'la ge- miyi yürütme arzusu seziliyor. Sezen Aksu, Türkiye'nin nabzını en iyi tutan, ardmdaki danışmanlan, basındaki dostlannın yardımıyla her yaphğını vitri- ne kolaylıkla koyabilen bir sanatçı. Cu- martesi Anneleri mi gündemde, hemen onlara bir parça; Eşkıya mı ilgi görüyor, çok tirajlı gazetenin baş sayfasından ya- zı. Memlekette akh beş kanş aşağıda ge- zenler çok mu, gelsin Kız Hepsi Senin mi'ler, Yakalarsam Mucuk Mucuk'lar, Salla, Gül Memeter Çağlasın'lar. Bu ülkede müzik üretenlerin yüzde sek- seni müziği eğlence gibi algıladıkça hiç acımadan doyasıya yaşanamayan aşkı, cinselliği ustaca kaşıdıkça ve "Ülkede te- rör var,pahahhkvar, kimin umurunda ka- Uteli müzik. Herkes eğienmek istiyor, çal- sın davullar, zurnalar" anlayışı sürdükçe bu formül daha çok kişinin karnını doyu- nır. Son günleTde bizim müzikçilerin ül- ke dışında neleryapacagıtartışılıyor. Yer- li piyasadan böyle zahmetsiz beslenirken Edirne'nin ötesinden başan getirmek için kendini harap etmeye ne gerek var, bizim- kiler Doğu'muzdaki ülkelerden yeterince ilgi görüyor zaten. Bu kafaya o 'evrensd başan' şimdilik yeter de artar. PlacidoDomingo Sony'nin klasikleri Sony Mu- sic, daha ön- ce CD halin- de piyasaya sürdüğü kla- sik Batı mü- ziği ve popun klasiklerin- den oluşan albürrüen ye- ni yılda kaset formatında da satışa çıkarttı. Fir- manın, klasik Batı müziğini genç- lere tanıtabilmek ve daha kolay dinleyebilmelerini sağlayabilmek amacıyla özel fıyatla satışa sun- duğu ilk pakette on kaset yer alı- yor. Bu kasetler : Cari OıfTtan Carmina Burana (Cleveland Orchestra), PlackJo Domingo'dan Greatest Love Songs, Domingo- Huang-Bolton'dan Christmas in V'ienna IV, Giuseppe Verdi'den Aida (Metropolitan Opera Orc- hestra and Chorus)Itzhak Peri- man- John VVillams'dan Cinema Serenade. Topol'dan Fiddk-r On The Roof. Yoyo Ma'dan Soul Of The Tango-The Music Of Astor Piazzolla Rodrigo'dan Concierto De Aranjuez, VTvaldi'den The Fo- ur Seasons, Inti Illimani-John Williams-Paco Pena'dan Frag- mcnts Of A Dream. İstanbul Konseri Müzik sektörünün klasiklere ilgisi giderek artıyor ve önemli albürnler çıkıyor plakçı vitrini- ne. Üç hafta önce Ekinciler Hol- ding'in Anılarda Gezinti adıyla bir CD-kitapta Münir Nurettin Selçuk'un bazı yapıtlannı bir ara- ya getirdiğini, aynı albümün altı ay sonra Kalan Müzik etiketiyle yayımlanacağını duyurmuştuk. 1997'nin son günlerinde RAKS Müzik de üstadın Ekim 1964'te Beyoğlu'ndabirsinema- da verdiği İstanbul Konseri'ni kaset ve CD halinde yayımladı. Ailesi tarafından kaydedilen konserde Selçuk'un yorumladığı kendi bestelerinden albüme şu şarkılaralınmış: Hasret(söz: Ni- yazi Damla). Rindlerin Ölümü (söz: Y. Kemal Beyatiı). Kör Ku- yularda (söz: Ümit Yaşar Oğuz- can), Yeniçeriye Gazel (söz: Y. Kemal Beyatlı), Hatırla Maziyi, Etiraz Kül Biraz Duman (söz: Ü. Yaşar Oğuzcan), Bilmem Bu Gö- nüHe Ben (söz: Necdet Aölgan). Sevdiğim Dünyalar Kadar (söz: Ü.Yaşar Oğuzcan), Allı YemenL Kalamış (söz: Behçet Kemal Çağlar), Erdi Bahar (söz: Vecdi Bingöl). Endülüs'te Raks(söz: Y. Kemal Beyatlı). Rock'a akııstik cfla1996 tarihli 18 Til 1 Die'dan bu yana Bryan Adams dünyanın dört bir yanında konserler verdı, albümlerinin tirajını 50 milyona çıkarttı ve daha önce 18 Til I Die'nın haberinde belirttiğimiz gibi 'yüz- de 50 melodi, bir o kadar da rock ve Nu- es'dan oluşan kansrm'la dinleyici sayı- sını arttırdı. Hiçbir zaman entelektüel olama- dı ve derin mesajlar veremedi Adams; akılda kalıcı, basit, direkt sözlerle, bestelerle, ça- tal çatal bir sesle, yüksek vo- lümlü müziğiyle yolunu çızdi ve istediği noktaya sakin adımlarla u- laştı... 26 Eylül'de New York Hammerstcin Ballroom'da 400 müziksevere MTV adına verdiği konserle yeni bir sayfa da- ha açıyor kariyerinde Kanadalı yıldız. Bryan Adams MTV Unplugged adlı al- bümde toplanan bu konserin kayıtlann- da, klasik gürültülü canlı performansla dinlemeye alıştığımız sert rock'n'roll'un yerine fışsiz enstrümanlarla gerçekleşen 'unplugged'ın getirdiği tatlı, kolay tükeri- len, melodik bir stille karşımıza çıkıyor; yani o sert repertuvara atılmış akustik ci- la bambaşka bir hava getiriyor parçalara. Hatta bazı anlarda Amerikan geleneksel müziğiyle, Irlanda folkunu anımsatan yo- rum yakalanıyor. Mandolinler, slide gitar- lar, nefesliler (Dave Spillane de var arala- nnda) ve Michaei Kamen'ın yönetriği 16 kişilik JuIIiard Schooi of Music'ın yaylıla- nyla Bryan Adams, çok başanlı bir iş çı- kartıyor ortaya. 19 yıllık kariyerin bu do- kuzuncu albümün- ^ ^ • H | de yayımlanmamış I * p ^ ^ ^ tek parça Back To i * You'dan başka şu hit ca- hşmalar yer alıyor: Summer of 69, Cuts Like A Knife, I'm Readv, Fits Ya Go- od, When You Love Someone, 18 Til I Die, I Think About You, If Ya Wanna Be Bad- Ya Gotta Be Good/Let's Make A Night To Remember, The Only Thing That Looks Good On Me ls You, A IJrtk Love, Heaven, I'U Alwa>s Be Right There. Sineadda 'topladı'Az albüm, isabetli cover'lar, sesi sedası- mn çıkmadığı uzun aralarla geçen bir ya- şam Sinead O'Connor'ınki (8 Aralık 1966); günlüklerine saklanmış bir dolu olayla atbaşı giden bir müzik serüveni... Hayat hikâyesinde anlatılanlara göre de- niz kenanndaki Glenagerry'de yaşarken se- kiz yaşında anne ve babası aynlmıştı Sine- ad'ın. Bundan sonra da her şey ters gitmiş- ti hayatmda. Katolik eğitim verilen okuldan atılmış, marketten bir şeyler çalarken yaka- lanmış ve tutuklanmıştı. Bir gün dügünde BarbaraStretsand'ın Evergreen'ini söyler- ken In Tua Nua'nm davukusu tarafından keşfedilmiş ve U2'ye öngrupluk yapan In Tua Nua'nm solisti olarak 15 yaşında bü- yük kitlelerin önüne çıkmıştı. 1986'da U2'den The Edge'le The Captive (1986) adlı filmin müziğine katkıda bulunarak dik- kat çekmişti. Acılı, seksi, vahşi, bazen de tatlılaşan sesi birçok insanı şaşırtmıştı. Sinead ilk albümü The Uon and The Cobra'yı 1987'de yayımlamış ve I Do Not VViantWhat I Haven'tGot'daki (1990) saç- sız başıyla dünyayla tanışmıştı. Am I Not Your Girl, Universal Mother ve midi al- büm Gospd Oak'la şekillenen kariyerinin ilk best of çalışmasına gelmişti sıra. So Far_ The Best Of adlı O'Connor to- parlaması için fazla söylenecek bir şey yok. On yıldır sürekli iyi işler yapmış; müzik mafyasına, Papa'ya, her türlü tezgâha kar- şı gelerek düzenin adamı olmamış Sinead O'Connor'un albümdeki 14 parçası da yu- kanda anlattıgımız hayattan adımlarla dolu, yaşayan şarkılar. So Far... The Best Of son dönemin en kaliteli toplamalanndan biri bizce. Türkiye 'computer music'le tanışmalıSinan Bökesoy uzun yıllar klasik müzik eğitimi almış bir elektronik mühendisi. Son yıllarda bu iki ye- teneğini bir araya getirip Türki- ye'de çok az bilınen 'computermu- sic' kulvannda ilerlemeye çalışı- yor, uluslararası konferanslara ka- tılıyor ve konuya ciddi yaklaşacak insanlara yardım etmeye hazırlanı- yor. HaİKi'nın 'midi' yanşmala- nnda jüride yer alan ve kompozis- yonlannı seslendiren Bökesoy'un yaptıklanndan bir avuç elektronik müzik tutkununun dışında kimse- nin haberi yok. Bökesoy'dan com- putermusic'in sınırlannı ve bu kul- varda neler yaptığmı öğrendik. - Computer musk nedir? Computer music, akademik bir dal ve çok az kişi tarafından izleni- yor. Bunu yapanlar genellikle kom- pozisyon mezunu, çok yoğun bil- gisayar eğitiminden geçmiş, birbil- gisayar mühendisinin bilebileceği şeyleri bilen insanlar. Çok karma- şık duygulan anlatan klasik müzi- ği biIgısayarlar yardımıyla yapma- ya çalışıyorlar. Ancak klasik müzik için akustik enstrümanlarla oluşan yapılanmayı elektronik enstrüman- larla sağlamak hâlâ güç. Bu serüven nasü başiamış? Elektronik müzik 1950'lerdebil- tınan Bökesoy klasik müzik eğitimi almış bir elektronik mühendisi. Son yıllarda bilgisayarla sonsuz ses kozmosunda yolalıp klasik müzik yapmaya çalışıyor. gisayarlann gelişmesine paralel olarak başiamış. O sıralarda Berlin stüdyolannda çalışan Max Mathe- us diye birisi. dev bilgısayarlarîa ilk elektronik tınılan üretmiş. Bil- gisayann bütün ses titreşimlerini matematik olarak ifade etmesiyle müziğin akışını tanımlaması com- puter music"i yaratmış. Laboratu- varlarda bu araştırmalar sürerken diğer yanda elektronik müzik alet- lerinin gelişmesiyle fıyatlan ucuz- lamış ve insanlar derin müzik eği- timi görmeden müzik gereksinim- lerini karşılamışlar. Özellikle Jean Michel-Jarre'ın başansından son- ra müziğin her dalına girmiş elekt- ronik aletler. Bugün elektronik müzik denince akla barlarda çaiı- nan underground music ya da pop albümlerinin altyapılan geliyor, as- lında konu çok geniş ve kanşık. - Sokaktaki adama nasü ulaşabi- Hr computer musk? Computer music, bilgisayann ve elektroniğin nimetlerinden yarar- lanmaya çalışan bir modern müzik dalı. tnsanlann bu müziği severek dinleyebilmelen için biraz da mo- dern sanatı algılamalan geîekiyor. Sonsuz bir tını zenginliğinde mo- dern sanatı yansıtabilmek için tek- nolojinin kullanımı kaba anlatım- la computer music. Modern müzi- ğin performansı zor, orkestralar ra- hat çalamıyor. Bu yüzden kompo- zitörler bestelerini bilgisayarda is- tedikleri gibi yazıp yorumlayabili- yor, sonsuz ses kozmosuna hâkim oluyorlar. - Türkiye computer music'in ne- resinde? Halıcı Midi diye bir yanşmamız var, önemli bir adım bence. Bunun dışında fazla çaba görülmüyor Tür- kiye'de. Synthesizern dünya çapın- da iyi bilinenlerden Rıza Can Tar- can var, ses programlama üzeıin- de kafayoruyor. BülentArel, Prin- ceton Üniversitesi'ndeki stüdyolar- dan birini kurdu. Mete Sakpınar, modern müzik besteleri seslendiri- yor. Ühan Mimaroğlu da modern müzik literatürüne geçmiş bir isim. -Neleryapmayı ptanfayorsunuz? Bu sanatı Türkiye'ye tanıtmak istiyorum. Müzisyenlere yardımcı olabilirim. Adresim "omni at do- ruk com^r". Tanıtım konserleri vermek istiyorum. Endüstrinin ge- lişmesiyle, bilgisayarlar hızlandı ve araştırmalar, laboratuvarlann teke- linden çıktı. Bir bilgisayar fırması- nın 30 tane ürettiği ve dünyanın çe- şitli yerlerinden seçtiği 30 erken geliştiricilerinden biri de benim. SELMI ANDAK Atatüpk'ün İzinde Gerçek Türk Müziği Atatürk Türk Müziği'ne içten duygu- laria bağlıydı. Ancak, Klasik Türk Müzi- ği'nin temel alınarak, çağdaş normlaria ileriye yönelmesi ve uluslararası plat- formda "evrenselkalıplara" uyarak se- sini duyurması amacını işaret etmişti. Atatürk, bu müziğimize "alaturka" de- yiminin kullanılmasınada karşıydı! Nite- kim "alaturka-alafranga" gibi müzikte yeri olmayan uyduruk sözcüklerin yarat- tığı çelişki ve hatta kamplaşma uzun yıl- lar müzik dünyamızı kemirmiştir! Neyse ki sevindirici ve olumlu bir du- rum, özellikle geride kalan 1997 yılında yaşanan bazı etkinliklerle izlenmeye başlandı. Böyiece, sanat değeri olma- yan kötü örneklerin ve tür karmaşasının çoğaldığı günümüz ortamında, medya- nın da dışında kalan(!) bazı olumlu ve gerçek Türk Müziği'ni yansıtan olaylar, varlıklarını göstermeye başladılar. Bu örneketkinliklerdenbiri, "Atatürkçü Dû- şünce Derneği" Bakırköy Şubesi'nin ve başkanı Miijgan Kahraman ile Bakır- köy Özel Murat Dershanesi'nin katkıla- nyla düzenlenen "İstanbul Türk Musiki- si Sevenler Deme<J/"nin Atatürk Kültür Merkezi'nde verdiği çok başarılı kon- serdi. istanbul Türk Musikisi Sevenler Der- neği 1975 yılında kurulmuş, 1982 yılın- dan itibaren özellikle Başkan Muhar- rem Erdoğan'ın ve TRT sanatçısı olan değeıii müzisyen Erol Küçükyalçın'ın yönetimindeki koro ve müzisyenler, bi- linçli ve özverili çalışmalannı aksatma- dan Klasik ve Çağdaş Türk Müziği'ni gerçek kişiliğiyle yorumlamaya çaba sarf etmektedirler. Derneğin amacı: Türk Müziği'ni özellikle TRT anlayışı içinde, sahnelerdeki yozlaşmaya gitme- den ve notaya bağlı kalarak üyelerine öğretmeye çalışmaktır. Dernek, müzik etkinliklerini çoğunlukla okullarda, has- tanelerde, Darülaceze'de, üniversiteler- de, kulüplerde, tiyatro salonlarında ve özellikle halk konserlerinde ve TRT Te- levizyonu'nda vermeye özen göster- mektedir. Derneğin Gençlik Komisyo- nu'nun Atatürk Kültür Merkezi'nde dü- zenlediği konserde; Klasik Türk Müziği bestecilerinin eserlerinden oluşan ilk bölümden sonra ikinci bölümde çağ- daş bestecilerden günümüzün sevilen şarkıları koro ve solistler tarafından yo- rumlandı. Solistler Avadis Halis Kı- vanç, ismet Güler, Zuhal Kum, Ser- dal Has, Muharrem Erdoğan, Gülsen Tuncel, Namık Uyumaz, Tülin Aydın, Elçin Serra Ulu, Tamer Özdede, Zeh- ra Yılmaz, A.Yenay Serde, Canan Çö- mezoğlu, Mustafa Taycı, Süreyya Ak- soy, her biri gerek seslerı gerek yorum- lan ile deneyimli ve meslek uğraşı veren birçok sanatçının seviyesinde ve değe- rinde yeteneklerini kanrtladılar ve alkış- landılar. Ayrıca TRT solistlerinden Ümit Coşkun da bu konsere konuk olarak katıldı. Derneğin ne devlettenne de ka- mu kuruluşlanndan ve özel kuruluşlar- dan hiçbir desteği yok! Sadece üyelerinin aidatlanyla yaşa- mını sürdürüyor... Yerli popta HahıkLeventdördüncü albümü Mektup'la yeni yıla zirvede girdi. Sezen Ak- su, yeni albümü Düğün ve Cenaze'yle ikinci sırada listeye merhaba derken, Candan Erçe- tin, Yalan'la, yayımından birkaç ay sonra lis- telerin üst sıralanna yükselen ikinci solo al- bümü Çapkm'la üçüncü sırada. Türk sanat müziğindeMuazzezErsoy,Nos- talji serisinin üçüncü albümüyle diğer albüm- lerden çok önde gıdiyor. Listede Seda Sayan, Sensizlige Yananm'la ikinci, Emel Sa>ın, Baş- rokfc Emel Saym'la üçüncü. Halk müziğınde listede fazla değişiklik ol- muyor: Kubat Bugün adlı ikinci calışmasıy- la lider, Yavuz BingöL Bahanm Sensin'le ikin- ci, Ceylan, Türkülerde Güldestim'le üçüncü. Yabancı müzikte Retoad la MetaDka yine 'alnn plak'a doğru gidiyor; Ceüne Dion, Let's Talk About Love'la ikinci, Loreena McKen- nitt, The Book of Secrets'la üçüncü. yeniler - I'm not FoUovving You - Edwyn Collins. - Talk on Corners - The Corrs. - The Judgement - Mark Morrison. - Capital Gold 80's Vol. 1 - 2 - Various. - Yourself or Someone LJke You - matchbox 20. - 20000 Watt R.S.L, - Midnight Oil. - The Rapsody Overture, Hip Hop Meets Classic. - Snowed In - Hanson. - The Game - Soundtrack. - The Heart of Things - John McLaughlin. - Baida - Faudel. - 9 Songs of Ecstacy - Pilgrimage. - An American VV'erevvoirin Paris - M.F.M.P. - Mtv Unplugged - Bryan Adams. - Phenontıenon - LL Cool J. - Emrin Ohır - Kayahan. - Dediğiın Olacak - Elvan Aktan. - Düğün ve Cenaze - Sezen Aksu. -1964 İstanbul Konseri - Münir Nurettin Selçuk. - Usta Ne Yazar - Müslüm Gürses.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear