Catalog

29 OCAK 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOM ORÜS'ün satışı resmileşti • ANKARA (AA)- Özelleştirme Idaresi Başkanhğı'nm (ÖlB), ORÜS AŞ işletmelerinin satışına ilişkin karan Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre Boiu îşletmesi Emprenyeleme Tesisi'nin. toplam 211 bin dolar bedelle. Bolu îşletmesi Emprenyeleme Tesisi Çalışanlan Ortak Girişim Grubu'na satılması kararlaştınldı. Sraat Bankası bayramda açık • A.NKARA(AA)- Ziraat Bankası, motorlu taşıt vergisi ve emekli maaş ödemelerinin tamamlanması amacıyla. Ramazan Bayramrnın ikinci ve üçüncü günleri, 30 ve 31 Ocak tarihlerinde açık olacak. Bankadan yapılan açıklamaya göre. 30 ve 31 Ocak tarihlerinde İstanbul'da 30, Ankara'da 20. İzmir'de 10. Adana'da 5. Bursa ve Antalya'da 3, diğer illerde ise il merkez şubeleri açık olacak. Kaımı kâğıtta da kuçuhhı • Ekonomi Senisi - Kamunun, kâğıt sektöründeki payı, son 16 yılda yüzde 50 azaldı. Özel sektörün, özellikle temizlik kâğıdı alanındaki atağı sonucu, SEKA'nın payı 1980-1996 döneminde yüzde 66'dan yüzde 34'e geriledi. Kişi başına kâğıt tüketimi ise son 11 yılda yüzde 100'e yakın oranda arttı. 1985 yılmda 14.4 kg olan kişi başına kâğıt tüketimi, yüzde yüze yakın artışla 1996 yılında 28.4 kg'ye ulaştı. Kiralama yoluyla ihracat • ANKARA (AA)- Ticari kiralama yoluyla yapılacak ihracata ilişkin uygulama yeniden düzenlendi. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğine göre. ticari kiralama yoluyla yapılacak ihracata ilişkin talepler. yurtdışındaki firma veya kumluşla yapılan, kiralanacak malın cinsi, teknik özellikleri, gümriik tarife istatistik pozisyonu gibi bilgileri içeren kira sözleşmesi ile birlikte. üyesi bulunulan veya bölgedeki ihracatçı birliklerine yapılacak, Çafian'dan mesai • ANKARA (A4)- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan, yurtdışındaki işçilerin kesin dönüş yapmadan borçlanmayla emekli olabilmelerine .olanak sağlayacak yasa taslağının. önümüzdeki aylarda Başbakanlık'a sunulacağını bildirdi. KKTC'ye teşvik • LEFKOŞA(AA)- Kuzey Kıbns Türk f Cumhuriyeti (KKTC) de .Türkiye'de kalkjnmada öncelikli yöreler ,kapsamına alındı. Konuya ilişkin anlaşma, KKTC Başkanı Derviş Eroğlu ve Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel tarafından imzalandı. KKTC'ye gerek yurtiçinden, gerekse yurtdışından yapılacak yatınmlara, Türikiye'de kalkınmada öncelikli • yörelere uygulanan teşvikierin aynısı uygulanacak ve teşvikler Türkiye hükumeti tarafından finanse edilecek. Pakistan'dan çağn İSLA>1ABAD(AA)- Pakistan'ın. ekonomik kalkınma programlan ;erçevesinde. yabancı yatınmcılara geniş ımkânlar sağlayacaği jildirildi. Pakistan 3üyükelçiliği'nden rapılan açıklamaya göre vlaliye Bakanı Sertac Vziz, hükümetin ekonomi îündeminin oldukça ekici mali teşvik ağladığım belirtti. Bankanın sermaye yeterliliğinin yasal oranın altmda kaldığma dikkat çekildi Eııılak Bankasrna çelddüzen HAZAL ATEŞ ÇAKIR A.NKARA - Devlet Planlama Teşki- latı (DPT), Susurluk Raporu'nda bürok- ratlann usulsüzlüklerle zarara uğrattığı kamu bankalan arasında adı geçen Em- lak Bankası'nın sermaye yeterliliğinin yasal oranın altmda kaldığına dikkat çe- kerek. konut stokunun eritilerek, sabrt değerlerin bir an önce nakde dönüştürül- mesi gerektiğini bildirdi. Çıkar bağlantıları Başbakanlık'ta görevli üst düzey bir bürokrat da Emlakbank'ın yaptığı lüks konutlardan elde edilen gelirlerin çıkar bağlantılannda kullanıldığını belirtti. Emlak Bankası'nın içınden 18 şirke- tin doğduğuna dikkat çeken bürokrat, kamu bankalannın belli gruplara ve hol- dinglere ödeyeceklerinden daha fazla • Devlet Planlama Teşkilatı, Emlakbank tarafından yaptınlan 245 trilyon 109 milyar lira değerindeki 22 bin 395 konut ve işyerinin satılması için fiyatlarda faiz indirimine de gidilmesini istedi. kredi v erildiğini ve bu bankalann masa- ya yatınlması gerektiğini söyledi. DPT, Emlakbank'ın mali yapısının sektör payını koruma ve yeterliliği açı- sından ciddi sorunlarla karşı karşıya ol- dugunu saptadı. DPT'nin Emlak Bankası Genel Müdür- lüğü'ne gönderdiği yazıda. bankanın ser- maye yeterliliği rasyonunun (işletme fa- aliyetleri ve verimliliği hakkında bilgi veren rakamlar) 1990-1996 döneminde yasal oran olan yüzde 8"in altında kaldı- ğı. bu oranın 30 Eylül 1997 tarihinde de yüzde 2.4 olduğu belirtildi. Bankanın kârlılık ve \erimiilik ilke- leri doğrultusunda çalışmasını sağlamak amacıyla, portföyünde bulunan konut ve ışyerlerinin bir an önce nakde dönüştü- rülmesi istendi. Konutlann satışında da kredi faizoran- lan ve satış Fıyatlannda indirime gidil- mesi önerildi. Faizler inebilir Bankadan daha önce konut \e işyeri satın alanlann "olası tepküeri" gözönü- Yılbaşı ve bayram için hazırlanan tebrik kartlanna 862 bin sipariş geldi TEMA kartlarıııa ilgî büyük GÜLDENOHRİ Bayram ve yılbaşlannda iyi dilekle- rin sunulmasında araç olan tebrik kart- lan. TEMA Vakfı'nın (Türkiye Eroz- yonla Mücadele. Ağaçlandırma ve Do- ğal Varlıklan Koruma Vakfı) gelirleri- nin büyük kısmını oluşturuyor Dörtyıl- dır süren bu uygulama. 1998 yılbaşı ve Şeker Bayramı'nda. geçen yıla göre pat- lama yaparak 862 bin karta ulaştı. Aralannda Siemens. Toyotasa gibi büyük şirkelerin de bulunduğu 300 firmadan sipariş alındığını söyleyen TEMA Vakfı lktısadi îşletmesi Birim Sorumlusu Tuğba Şemis. bunun vakıf projelerinin yü- rütülmesi açısmdan çok sevindırici bir gelişme olduğunu belirtti. Firmalann ügisi bıiyük Istanbul ve Anadolu'nun birçok şeh- rinde bulunan irili ufaklı işyerlerinden sipariş aldıklannı kaydeden Şemis. fi- dan sertifikalan sayesinde de yılbaşın- da 30 bin fidan dikılmesi sağlanmış. Firmalar. tanesi 60 bin lira olan teb- rik kartlarından alarak doğrudan bağış yapmanın yanında. Vakıf Başkanı Hay- rettin Karaca'nın imzasını taşıyan fi- dan sertifıkalan gönderebiliyorlar. Fidanlann fiyatı ağaç türlerine ve ağaç- landınlacak arazinin konumuna göre değişiyor. Örneğin şehirdışında sıradan biraraziye dikilecek birmeşe fidanı 750 bin liraya malolur- ken peysaj çalış- ması yapılan veoto- ban çevresinde bulu- nan bir araziye diki- lecek selv i, mav i ladin gibi ağaçlann fi- danlan için 8 dolar (şu an yaklaşık I milyon 700 bin lira) ödenmesi gereki- yor. Vakıf tarafından ağaçlandınlması da- Dev reklaııı kampanyası panyası nda 300 kışııik bir oyun- cu ekibi kulJandı. Repro Reklam Ajansı tarafından ha/ırlanan kampama rek- lam filminin vönetmenliğini Sinan Çetin yaptı. Filmde miizik olarak kullanı- ian AKBAıNK 50. Yd MarşTnın bestesi ise Timur SeJçuk'a ait. Sabancı Cen- ter önünde çekilen reklam filminde Ferhan Şensoy, Derya Ba> kal ve çocukla- nnın yanı sıra rol alan 2 bin 300 kişilik fîgüran grubu, çoğalrma animasyonu ile 3 bin kişiye çıkanldı. Ekmekte tekefleşmeye karşı görev çağnsı FATMA KOŞAR "Ekmeğe zam" açıkla- malan sırasmda. Istanbul'da hergün 10 milyon adet ek- mek satan fınncılara püs- kürtülen ateşler. zammın hemen ardından sönûveri- yor. Veni fiyata da.alışıyo- ruz, içinden iplik çıkan. ça- murla kanşık hamurdan ya- pılan ekmeğe de. Ekmekte tekelleşme ve tek tip fiyat uygulaması- nın ihmal edilemeyecek ka- dar acil bir sorun olduğu- nu belirten Tüketiciyi Ko- ruma Derneği Başkanı Mehmet Sevim. yaklaşık bir ay önce ekmekte tekel- leşme ve mafyalaşmayla il- gili ön araştırma yapmaya başladıgmı açıklayan Re- kabet Kurulu'nu görevini yapmaya çağırdı. Rekabet Kurulu Başka- nı Aydın Ayaydın'ın. "Bize başv uru yapılmadığı halde bu konuyu incdiyoruz" yö- nündekı açıklamasının ter- sine,başvurduklannı sö>- leyen Genel Başkan Se- vim'le ekmekte tekelleşme ve mafyalasma üzerine ko- nuştuk. - Yapılan hesaplar. Tür- krve'deekmekfrv atının son on yılda ABD Dolan'ndan daha çok artnğını gösteri- yor? - Ekmek. boykot edilebi- lecek bir ürün değil. Her zaman rüketılmesı zorunlu olduğu için birkaç gün ek- mek almayalım da akıllan başına gelsin bu fınncıla- nn diyemivorsunuz. Buna kar$ın. fiyatı şaşılacak de- recede vükselen bir ürün. • Tüketiciyi Koruma Derneği Başkanı Mehmet Sevim, ekmekte tekeJleşme ve mafyalaşmayla ilgili ön araştırma yapmaya başladığını açıklayan Rekabet Kurulu'nu görevini yapmaya çağırdı. Bunun ardındaki neden. ta- mamen tek tip ekmek ve fiyat uygulaması. Ekmek- te de rekabet koşullarını sağlamak, diğer alanlarda olduğu gibi Rekabet Kuru- lu'nun görevi. Kurul, konu- ya gereken önemi göster- meli. - Ucuz satanfinncıiize- rinde büyükhaskılar>apü- dığı stivlenivor. Bu koşul- larda finncıların esnaf sa- yılması ne kadar gerçekçi bir uygulama? - Istanbul 'da. artık fabri- kalaşmış. çok büyük fınn- lar var. Bunlann esnaf sa- vılması tekelleşme>i giz- leyen bir unsur. İTO'va bağ- lı fırıniarvar. Buniann kü- çük esnaf kategorisinde de- ğerlendirilmesi. ke>fi uygu- lamalan beraberinde geti- rivor. Finncıların kurduğu kjmi kooperatıfler, fiyat be- lirlemeye kalkışıyor. Oysa. kooperatif. sadece toplu mal alımını sağlamak için bir araç. Bugün koopera- tıfler rekabet ortamırun sağ- lanmasını engelliyor. - Rekabet Kurulu'na baş- >urduğunuzu söylediniz? - E\et. Rekabet Kurulu, böylesine büyük çoğunlu- gu ilgilendıren bir konuyu görmezden gelemez. Ku- rul'un ön araştırma çerçe- vesinde, bize gönderdiği uzman hevetine İstanbul'da dolaşarak, ekmek tipleri ve fıyatlanna bakmasını öner- dik. Her semtte aynı fiyat geçerli. Rakebetin olduğu bir yerde. tüketici lehine düşük fiyat oluşur. ha önce yapılan arazide, 500 sertifika si- pariş eden bir firma için, 500 fidan ay- nlarak fidanlann bulunduğu alana fir- manın ismi veriliyor. Kişisel başvurular- da ise en az beş fidan karşılığı bağış ya- pılması gerekiyor. Bütün bu işlemlerin yönetimini TE- MA Vakfi llctisadi îşletmesi'nin yürüt- tüğünü söyleyen Tuğbu Şemis, birim- lerinin 1 Temmuz 1997"de vakıf ge- lirlerinin değerlendirilmesi için ku- rulduğunu kaydettı. Araziler ldmin? Vakfın ağaçlandınlmasını gerçekleş- tirdiği toplam araziler yaklaşık 450 hektan buluyor. Ağaçlandırma saha- lan, Onnan Bakanlığı tarafından TE- MA Vakfı'na 49 yıllığına devredilen Hazine araziierı üzerinde bulunuyor. 192 hektar olan Ankara yakınlanndaki Polatlı ağaçlandırma sahasında bugüne kadar 130 bin, Ankara Yolu üzerindeki 22 hektarlık Kınalfda 30 bin, Tekir- dağ'da bulunan, 90 hektarlık Susuz'da 35 bin. ağaçlandınlması tamamlanan 71 hektarlık Şekerpınar'da 79 bin fidan dikilmış durumda. Gebze 3 adlı 80 hek- tarlık arazinin ağaçlandınlmasına ise henüz başlandıgı belirtiliyor. ne almarak. bankanın alacağı karann çer- çevesinin çok iyi çizilmesi gerektiği be- lirtilen yazıda. faiz oraniarında yüzde 50'ye kadar indirim yapılabileceği kay- dedildi. Yazıda. satış fiyatlannda. Çerkezköy gibi satış kabiliyeti düşük ve lüks olma- yan konutlarda >üzde 30 gibi yüksek oranlı. lüks konutlarda da yüzde 20 gibi daha düşük oranlı indirim öngörülürken. ihalesi yapılmış ancak yapımına başlan- mamış 3 bin 135 konut ve 278 işyerin- den oluşan Lodumlu, Lozyatağı. Mav i- şehir (2), Çankaya'Oran projelerinden vazgeçilmesi veya projelerin fiyatların- da indirime gidilmesi önerildi. Emlak Bankası Genel Müdürlüğü'nün 21 Ekim 1997tarihliyazısındaiseyeter- li düzeyde uygun ödeme modelleri alı- cılara sunulmadığından stoklann eritil- mesinde ıstenilen düzeyde başanlı olu- namadığı belirtildi. Bu oiumsuzluklann giderilmesi ve as- li bankacılık fonksiyonlannı yerine ge- tirebilmek için bir an önce sabit değer- lerin nakde dönüştürülmesi gerektiği vur- guîandı. 'Bankalar şirket doğurdu' Başbakanhk'tan üst düzey bir bürok- rat Emlakbank'ın içinden 18'e yakın şir- ket ortaya çıktığını belirterek, "Banka iştiraklerindeki yüzde 51'in üzerindeki paylarını yüzde 49'a indiren dönemin bankayöneticikri, kendi şirketlerini kur- dular" diye konuştu. "Lüks konut yapma sevdasının alün- dayatanlann" halktan gizlendiğini kay- deden bürokrat, devlet bankalannın ma- saya yatırılmasını isteyerek, şöyle ko- nuştu: "Müteahhitler istedikleri flyatlan ko- yarak. her konuttan > üzde 8 komisyon al- dılar. Atasehir. Bahçeşehirtoplu konutla- n buna örnektir. Yöneticiler istedikleri firnıava istediği kredi)i verdüer. Ancak yapılanlar yanlanna kâr kaldı. Yüksek Planlama Kurulu'ndan izin alı- nan (bankanın pav ı)yüzde 51'in albna düş- tü. Işlem vapılmadı. Ceza görmeyince 'Götüreceğimi götürev im' dediler. Ozet- le sistem baştan bozuk." KutluSa\aş'ınhazırladığı Susurlukra- porunda da kamu bankalanndaki organi- zasyonun konu edildiği raporun 96'ıncı sayfasında, kamu bankalannın belli grup- lara ve holdinglere, firmalara, ödeyebi- leceklerinden çok daha fazla kredileraç- tığı açıklandı. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Sarıgazi'den.. Sangazi, medya gündemine ancak olaylarla gelir. Nü- fusunun en sıcak göçle birkaç yılda katlandığı, yaşa- nan bir iskân alanından çok, karmakarışık bir kaba şantiye görünümünde, yoksulluğun, dışlanmışlığın, yabancılaşmanın odak merkezlerinden Sarıgazi. Dogal olarak "ötekiler ve biz" olarak her tür ayınm- cılığa, düşmanhğa çok elverişli bir ortam. Sağda şeri- atın, soldaTlKKO'nun yatağı olarak damgalanmış. Bu arada Sarıgazi'nin içinden birileri de Sarıgazi'yi herke- sin yaşayabileceği, yaşanabilir bir yöre haline getirme çabası içindeler. Sarıgazi'de Belediye Başkanı Fikret Şahin'in çaba- ları ile oluşturulan kültür merkezinde, kültür etkinlikle- ri düzenleniyor. Etkinliklere aç Sarıgazililersalonu dol- duruyor. Uğur Mumcu burada da bir toplantı ile anı- lıyor. llkokul çocuklarının oluşturduğu ilk koro Uğur için yapılmış beste ile konserini açıyor. Sangazililer olup bitenı sorguluyor. Uğur Mumcu'Run nasıl olup da yıllar önce. Susur- luk'la ortaya çıkanları görebildiğinden, Susurluk Ra- poru'nun açıklanmayan 11 sayfasının içeriğine kadar her şey merak alanlanna giriyor. Kafası, Bergama'da siyanürfü altın üretiminde karariı işverenin ilanının Cum- huriyet'e yayımlanmış olmasına takılmış olanlar bile var. Uzun bir tartışmaya giriyoruz. Bu ilanlan günlerce, çarşaf çarşaf yayımlamış diğer gazetelere hesap sor- mayı akıllarından geçirmediklerini, kızmayı biledüşün- mediklerini, zaten kap-kacak vermediği, fazla ciddi ve pahalı buldukları için Cumhuriyet'i pek fazla alıp oku- madıklarını anımsattığımda biraz mahcupgülümsüyor- lar. Arkasında holdingler olmayan Cumhuriyet'in, di- ğerlerine göre çok sınırlı ilanlan yayımlamamak gibi bir lüksü ve de hakkı olmadığını vurguluyorum. Demok- rasinin kuralları gereği, en aykırı düşüncelerin, çıkar- lann taraflannın da en azından kendi parasım verdik- leri ilanlan ile düşüncelerini açıklama haklarını sansür etme hakkımızın olmadığını anımsatıyorum. Ona rağ- men aynı duygusallık ve fanatiklik içinde Cumhuriyet çalışanlannın da gönlü elvermeyince, milyarlar tutan ilanlann devamını yayımlamamak gibi bir haksız ho- vardalık yapıldığını anlatıyorum. Uğur'un kimliğinde, Cumhuriyet'in ödün vermez Kemalist, Lozan'a, laikliğe. Cumhuriyet'e sahip çıkan çizgisi ile devlet terörünü yaşamış, çetelerden, maf- yadan, vurgun düzeninden payını almış, canı yanmış insanların kafalanndaki karmaşa, halklar sorunu, ya- şanan iç çelişkiler gündeme geliyor. Küreselleşme, yeni dünya sömürü düzeni ve 12 Ey- lül ile yaşanan büyük gelir dağılımı çarpıklığı, insan haklanndan yararlanmadaki eşitsizlik uçurumuna bağ- lı, hortlayan ırkçılık, dine dayalı ayırımcılığın, çaresiz ka- lan insanların, geri ilkel alt kimliklere sığınma zorun- luluğunun, Türkiye'deki sonuçlannı bütün ayrıntıları ile tartışıyoruz. Tartıştıkça Uğur'un yıllar önce toplumu uyarmaya çalıştığı tehlike, kirli çıkar odaklannm, nasıl geliştiklerini, sıkı sıkıya sarılmak, sahip çıkmak zorun- da olduğumuz evrensel değerleri daha iyi anlıyoruz. Sarıgazi'den Türkiye'ye. dünyaya bakarken siyase- tin, sendikal, toplumsal yaşamın hızlatemizlenmesi ge- reği, devletin içindeki çetelerden kurtulmanın yaşam- sal önemi çok daha kolay kavranıyor. MERYL STREEP JEREMY IRONS WINONA RVDER 6LEHN CLOSE ANTOHIO BANDERAS RUHLAREVI(The House of the Spirits)Yönetmen: Bille August Oyuncular: Meryl Streep, Winona Ryder, Jeremy Irons, Cleen Close, Antonio Banderas Clara gizli güçlere sahiptir. Aileden birinin öleceğini söyler ve ab- lası Rosa zehirlenerek ölür. Bunun üzerine küçük kız hiç konuş- mamaya karar verir. Ancak yirmi yıl sonra Rosa'nın nisanlısı Este- ban ona evlenme teklif ettiğinde yeniden konuşmaya başlar... TRT-2 • 29 Ocak 1998 • Perşembe • Saat: 23.30