Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18OCAK1996PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
TRT, 'Cumhuriyete Kanat Gerenler' programını yeni yayın döneminde yayından kaldırdı
'Ozverili bir kuşağa saygısızhk'
ESRA AIİÇAVUŞOĞLU
Pazar akşamlan TRT 2 ek-
ranlannda yayımlanan 'Cum-
huriyete Kanat Gerader' ad-
lı belgesel, TRT'nin yeni ya-
ym döneminde programa
ahnmadı. AH Saydam'ın da-
nışmanlığını yaptığı belgese-
lin sunuculuğunu Mengfi Er-
tel, editörlüğünü Ulkü Kara-
osmanoğlu, yönetmenliğini
Nuriye Oner, araşnrmalannı
ve metin yazarlığını ise Nfl-
gün Uysal yürütüyordu. 1993
yılmda sadece 13 bölümlük
bir dizi halinde hazırlanmak
Ü2ere başlayan proje, seyirci-
den gelen istek üzerine dört
yıldır sürüyordu ve 189 prog-
rama ulaşmıştı!
Geçen temmuz ayından iti-
baren tekrarlan yayımlanan
program, cumhuriyeti kuran
ve kurumlaşma çabalannda
hizmet veren kuşağın temsil-
cilerini, yaşamöykûleriyle
birlikte ekrana getiriyordu.
Programda bugüne dek tıptan
sanayiye, mimariden edebi-
yata kadar uzanan çok çeşitli
alanlarda 273 portre tanıtıldı.
Bu portreler arasında; Adnan
Saygun, Macit Gökberk, Sü-
leyman Ferit Eczacıbaşı, Se-
dat Hakkı Eldem. Füreya Ko-
ral, Ali Avni Çelebi, Memduh Şevket
Esendal, Eflatun Cem Güney, Kaznn Taş-
kent, Tank Zafer Tunaya, Falih Rıfla
Atsy, Yunus Nadi, Muhsin ErtuğruL Ve-
dat Günyoi, Reşat Nuri Güntekra, Cetal
Esat Arseven, Hasan ÂB Yücd, Yakup
Kadri Karaosmanoğla, tbap Hutusi, Yu-
suf Ziya Ortaç ve Sıdıka Avar gibi isim-
ler de bulunuyor.
TRT, programın yaymdan kaldmlma-
dığını, yapımcılardan programın devam
etmesi için birtalep gelmediğini belirtir-
ken, prograrru hazırlayanlar bütçe nede-
• Dört yıldır süren ve toplumun çıkarlannı kendi çıkarlannın üzerinde tutan bir kuşağın
temsilcilerini onurlandırmak amacını taşıyan programda 273 portre tanıtılmıştı. TRT, programın
yaymdan kaldınlmadığım, yapımcılardan programm devam etmesi için bir talep geîmediğini
belirtirken prograrru hazırlayanlar bütçe nedeniyle yayından kaldırıldığmı söylüyor.
'Cumhuriyete Kanat Gerenler' bdgeseJinde sunuculuğu Mengü Ertd (solda) üstkniyordu. Editörtüğünü Ülkü Karaosmanoğtu'ııun yapuğı
programda Cerruü Kutay da portre olarak tanıülmıştı. Programın danışmam ise AH Saydam'dı (sağda).
niyle yayından kaldınldığını söylüyor-
lar.
4
75. ydda daha anlamh olacakb'
Programın sunucusu Mengü Ertel
programın bütçe nedeniyle kaldınldığı-
nı, yoksa programın yapılmaması gibi
bir şeyin söz konusu olmadığını vurgu-
luyor. Programın yayını sırasında, her
hafta en az üç dört yeni konunun geldi-
ğini belirten Mengü, bazı haftalar bir, ba-
zı haftalar ise ikı programın mutlaka çık-
tığını ve halkın programa karşı çok bü-
yük ilgisi olduğunu söylüyor. Cumhuri-
yetin 75. yıldönümünde bu programın
daha da arüam kazanabileceğini söyle-
yen Ertel, programın devam etmesini is-
tediğini belirtiyor.
Programm danışmam Ali Saydam ise,
programın daha yıllarca sürebileceğine
inandıklannı. Türkıye'de 'Cumhuriyete
Kanat Gerenler' kuşağının kolay kolay
bitecek gibı olmadığın) söylüyor: "Bu
programı bitirmek demek cumhuriyete
kanatgerenlere karşı bir saygısızlık. Prog-
ramın kaldınlmas, TRTde yönetim de-
ğişikliği olduktan sonra üst yönetimin
kendisine yeni bir yayın potitikası koy-
muş oimasıyia açıklanabiHr. Program bi-
zim taranmizdan bitiribnedL Biz, TRT ye
bu programı daha 10 >il doam ettirecek
kadar malzememiz olduğunu söyledik.
Onlarm potttikalannı anlaytşla karşdryo-
rum ama programın bizim tarannuzdan
kakbnknğı doğru değfl. Biz programı on
yıl daha yapmak istiyoruz, yeter ki TRT
biâ çağırsıo."
TRT Televizyon Daire Başkanı Büient
Osma ise programın çok önceden bitti-
Tan Sağtürk, 'Genç TürkBalesi' adlı bir toplulukkurmayı ve dansfestivali düzenlemeyi istiyor
'Hetişimhıramayan sanatyokolur'
ÖZLEMGÜLŞEN
Fransız Devlet Balesi'nde yaşam boyu
dans etme hakkını elde eden ilk yabancı
özelliğine sahip ilk Türk baleti: Tan Sağ-
türk. IDOB 'un yeni yılda sahnelemeye baş-
ladıgı 'Gün Doğarken' adlı üç tek perdeden
oluşan modern bale temsili için ülkemize
konuk sanatçı olarak gelen Sağtürk, Gey-
van McMfllen'ın koreografısini yaptığı
'Ara Danslar Ara Nağmder' ve Aysun As-
lan'ın koreografısini yaptığı 'Emnvaki'de
rol alıyor.
Fransız Devlet Balesi'ne 500 deneyimli
dansçı arasından tek kişi olarak seçilerek
dansçı kadrosuna alınan ilk yabancı olan
Sağtürk, 5 yıl sonra Fransa'da yaşam boyu
kontrata sahip 15 sanatçıdan biri oldu. Kı-
sa zamanda Fransa'da hocalık yapma, bale
okulu açma ve grup kurma haklannı kazan-
dı ve Türkiye'ye faydalı olabilmek için ça-
lışmalannı Istanbul Devlet Balesi'nde sür-
dürüyor.
En bûyflk avantaj geriden gehnek
-50.yıhnıkuüayan Türk baksmin bugün-
kü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
TAN SAĞTÜRK - Türk balesi 50. yılıru
kutluyor. Bazılanna göre Avrupa'ya bakın-
ca Türk balesi çok yeni ve çok taze; çünkü
bale Avrupa'da 500 yıldır var. Ancak bana
kalırsa Türk balesi için de çok uzun bir za-
man geçmiş. 50 yıl yanm yüzyıl demek. 21.
yüzyıla girmemize iki yıl kala bu 50 yıl
içinde Türkiye'de bale adına nasıl bir yol
kat edildi? Bence çok fazla yol alınmadı.
Neden? Türkiye'ye bale nasıl geldiyse o
şekilde devam ediyor. Eğitim sisteminde
önemli ölçüde bir değişiklik de yok. Bale
50 yıl önce Ninettede Valofe taraftndan ge-
tirildi ve Ruslarla devam etti. Eski Rus tek-
nığı nasıl başladıysa öyle devam ediyor.
Bunu çok yanlış buluyorum. Çünkü Avru-
pa'da şu anda çok daha üstün, çok daha hız-
lı teknikler var. Örneğin Küba balesine ba-
kın, öylesine bir atak yaptı ki tüm önemli
ülkelerin, Rusya'nın bıle önüne geçti. Peki
bunu nasıl başardı? Kendı bünyesinde bü-
yük festivaller düzenledi. Bir sene sonrası-
nın çalışma sistemini ve programım ince-
leyerek nasıl daha iyi bir konuma gelebile-
ceklerini araştırdılar. Bence sanat 'fletişün'
demek. tletışim kuramayan sanat -yani Tür-
kiye'deki gibi bir sanat- yok olmaya mah-
kûm bence. Sanann ilerlememiş olması de-
mek, yok olması demek. Türk balesi 50 se-
ne öncesıne göre bir farklılık gösteremi-
yorsa, ilerlemiş olduğunu söylemek pek de
mümkün değil. Bu yüzden iletişim kurup
bir an önce festivaller düzenlemek gereki-
yor.
- Fransa'daki sistem nasıkh?
Orada daha çok tekniğe önem veriliyor
ve daha iyi ne yapılabilir diye düşünülüyor.
Teknik sadece insanlann yorumu için var.
Bu da birtakım dezavantajlan beraberinde
getinyor. Aşınya kaçılıyor ve sanki bir s-
por eğitimi alıyorsunuz. Türkiye 'nin en bü-
yük avantajı geriden geliyor olması. Ama
eğer tüm bunlan göremiyorsa o zaman or-
ganizasyon bozukluğu var demektir ki; or-
ganizasyon bozukluğu olan bir ülkenin sa-
natınm ilerlemesi, sanatıyla yaşaması
mümkün değildir. Sanatsız kalan bir devlet
• "Türk balesi 50 sene öncesine göre bir farklılık gösteremiyorsa,
ilerlemiş olduğunu söylemek pek de mümkün değil. Bu yüzden
iletişim kurup bir an önce festivaller düzenlemek gerekiyor. Tek
amacım, edindiğim tecrübeyi aktarmak. Topluluğun özel bir topluluk
olmasını istiyorum. 99 yılının Mart ayında ilk Dans Festivali'ni
düzenleyeceğiz. Festivale çağnlan gruplara kendi grubumu davet
. ettireceğim. Bütün anlaşmalanmızı bu şekilde yapacağız."
Tan Sağtürk, İDOB'de iki balede dans ediyor. (Fotoğraf: KADER TUĞLA)
de yok olmaya mahkûmdur.
- Sizce Türk balesi yurtdışmda yeterince
tanmıyormu?
Türk balesınin yurtdışmda tamndığına
dair birtakım söylentiler var. Uzun süredir
dışanda çalışmama rağmen tek bir kişiden
bile Türk balesine dair bir söz duymadım.
Bana gelen sorular, "Tûrldye'de bale var
mı?" şeklindeydi.
Her tabakadan insanla ilışki halindey-
dim. Bale cevresinin bile merak ettiği ko-
nu, bizim ülkemizde gerçekten balenın ya-
pılıp yapılmadığıydı. Eğer yurtdışmda hâ-
lâ bu tür sorular soruluyorsa Türkiye ken-
di reklamını iyi yapamıyor demektir.
- Balenin sponsorlarca dcstekfcnmesini
siz nasıl görüyorsunuz?
Sponsorlar, Avrupa'dan bir topluluğu
Türkiye'ye getırirken yüklü miktarda para
ödüyorlar. Bir Avrupalı topluluk olarak
Türkiye'ye geldığinizde, yurtdışmda bu
olayın reklamı yapılmıyor ya da yaptınl-
mak istenmiyor. O zaman, prestijli bir ül-
ke değil ve başka etmenler gerekiyor ki; o
da para. Demek ki sponsorlann sanata ya-
tırdıklan para oldukça fazla.
Biz Türk Genç Balesi'ni kurarak sanıyo-
rum bu paydan baleye daha fazla para ak-
tanlmasını sağlayacağız.
- Türk balesinin bugünkü konumumı be-
ğenmemize rağmen neden Türkiye'de
'GençTürk Balesi'ni kurmak istiyorsunuz?
Topluluk ve önümüzdeki vıl gerçekleştirile-
cekolan Dans Festivali'neyönefikdüşünce-
leriniz neler?
Tek amacım edindiğim tecrübeyi aktar-
mak. Topluluğun özel bir topluluk olması-
nı istiyorum. Bunun için de yıne sponsor-
lara ihtiyaç var. 99 yılının Mart ayında ilk
dans festivalini düzenleyeceğiz. Diyelim ki
biz Türkiye'ye, Madrid Balesi'ni çagırdık.
Ben de Madrid Bale Topluluğu'na, "Bizim
de Türk Genç Bale Topluhıgumuz var, bu
topluluğu çağum vekendi ülkenizde temsil-
ler vermesini sagJajm" dıyeceğım. Kabul
etmezlerse onlar bilır. Çünkü bildiğim o
kadar çok topluluk ve ınsan var ki... Dola-
yısıyla bu festival bir yerde Türk Genç Ba-
lesi'nin yurtdışına açılması için iyi bir or-
tam olacak. Bizim topluluğumuz da yıl
içinde sürekli turneye çıkacak. tşlerolan bir
topluluğun pas tutması da çok zor.
Kitabım Türkiye'de yayımlanacak
- Toplulukta yer alacak olan dansçüann
seçimini nasıl gerçekleştireceksiniz?
Bir örnek vererek açıklamak istiyorum.
Bir çiçekçıye gidiyorsunuz. Size birkaç ta-
ne gül göstenyor. Bu güllerin ıçindenen gü-
zelini değil de size en güzel geleni satın
alacaksınız. Sanatta da aynı şey geçerli. Yö-
netmenin ne aradığı çok önemli. Mesela
Bejart Bale, kimi zaman çok iyi teknikleri
olan dansçılan almıyor. Ama kendi bünye-
sine uygun, kullanabileceğı birisini alıyor.
- Siz sahnedeyken ne hissediyorsunıız?
Kimi dansçı vardır, gösteri bittikten son-
ra zevk alır; çünkü iyi geçmıştır. Kimi dans-
çı vardır, sahnedeyken öylesine yoğun ya-
şar ki, gösteri bittikten sonra hıçbir şey his-
sedecek ya da düşünecek durumda değil-
dir. Bütün hayatınızı toplayın, birfıltreden
geçirin, o filtreden de bir defa daha, bir de-
fa daha geçirin. Işte bana göre sahne o de-
mek.
- Kendi yayımımzı konu edinen 'Yıkbz-
lan Sahnelere Serptiler' adlı bir idtabuuz
var. Bundan sonra sanaün başka bir dabn-
da üertemeyi de düşünüyor musunuz?
Sanat konusunda her şeye açığım. Do-
ğayı seven bir insan düşünün. O güneşten
de zevk alacakttr, yeşillikten de. Hatta ora-
daki yosunun kötü kokusundan bile. Şu an-
da bir müzik yaptım. O müziğe uygun bir
koreografi yapmak istiyorum. Bundan ön-
ceki 'Soude' ve 'Je Ne Regrette Rien' baş-
lıklı iki koreografımi Fransa Devlet Balesi
kendi bünyesı için satm aldı. Kitap yaz-
mam dolaylı bir yolla. JacquesChirac'ın is-
teği üzerine oldu. Önümüzdeki ay Türki-
ye'de de yayımlanacak. Belki bütün her şe-
yi bırakıp bir arkeolog olurum. Neden ol-
masm? İnsan hayata bir defa geliyor diye
düşünüyorsak, her şeyi denemekte yarar
var. Ancak şu anda yaptığım işten çok faz-
la zevk alıyorum ve bırakmayı da düşünmü-
yorum. Öncelikli tasanm, Türk Genç Ba-
lesi'ni kurmak. Bu aynı zamanda yönet-
menlik sıfatının da temeli. Bütün toplulu-
ğun ve aynı zamanda Türkiye'nin sorum-
luluğu size aıt. Koreografılerime de devam
etmek istiyorum.
ğini, hatta temmuz ayından
buyana tekrarlann gösterildi-
ğini belirtiyor: "Yeni yaym
döneminde yapuncılardan
hiç ses seda çıkmadL Aynı
programı dönüptekrar mı ve-
retim? Gerçj program beğe-
nfld^i içm birtnr daha yaynn-
ladık. 'Cumhuriyete Kanat
Gerenler'in tekrarlan yaynn-
lamrken onun yerine başka
bir program hazniandL O dö-
nemde programın yetkflfleri
pek hevesli değülerdi. Yeniya-
ym döneminde, bu kuşaktaki
sejirchi kaybetmemek ve
cunıhurtyetin 75. \iidönümn
için. buna benzer yeni dört
programımız olacak."
'Daha 2 bin 73 öncfi
portresi çıkabüirdi'
Programın editörü Ülkü
Karaosmanoğlu ise yaklaşık
dört yıl boyunca süren ve ke-
yifle çalıştıklan bu belgeselin
yaymdan kaldınlmasma
üzüldüğünü, otuzlu kırklı yıl-
larda yaşamış olan, her şeyle-
riyle kendine özgü insanlann
hayatlanna ilişkin belgelerin
lc^bolup gitmesine izin ver-
memeleri gerektiğini söylü-
yor. "Düşünsenize, tanrtma-
ya çahşuğunız portreyeiMşkin
beJgder ya fotoğraflardır ya da onlarm
yakm çevresinde yaşamış oİan insanlann
yapağı açıkiamalar. Işte bu yakm çevre-
de yaşayan insanlarm önemli bir ktsnu,
arnk çokyaşh veyaak ki teker teker ara-
nuzdan aynlıp gidryorUr. Anüannı vege-
riye kalan fotoğraflann anlammı açıkla-
yabfleeek oian kişfler tek tek aranuzdan
ayTÜryorlar. Biz bu dört yüa \aklasan za-
man dffimi içinde anılarmı kendine sak-
layan nice insanı konuşturduk. Arnk Le-
man Karaosmanoğlu, eşi için 'Varsa Ya-
kup, yoksa Yakup' diyemeyecek. Veya
Yakup Kadri Karaosma-
noğlu kadar iinü olmavan,
hatta bjç tanmmanuş isnnsiz
öncükrin yakm çevresinde
ohnuş pek çok insan, duygu
ve düşüncelerini beraberm-
de götürecek. Buna izin ver-
mek, insamn içini acınyor.
Aynca bugüne kadar 273
portre tanıtuk ve bu portre-
lerin çoğu lstanbul kaynak-
hydt Ankara ve tzmir'e bie
yeni yeni acılnuşak. Bir de
Anadom'yu düşanön, 273
Idşi dega, 2 bin 73 öncü port-
resi rahadıkla çıkabiürdi.
Ancak 'Cumhuriyete Kanat
Gerenler' belgesemıinva>in-
dan kaldınlması yolunda ve-
rien kararm, bu söylediğim
aa gerçeği bertaraf edecek
başka yöntemler içenngmi
de düşunmek Btiyonım."
Farklı yaşam dersleri
Mengü Ertel daha önce
gazetemizde yayımlanan bir
röportajında programdaki
amaçlannın başanlı olan
cumhuriyet aydınlannı ta-
nitmak olmadığını, amaçla-
nnın toplumun çıkarlannı
kendi çıkarlannın üzerinde
tutan bir kuşağın temsilcile-
rini onurlandırmak olduğu-
nu söylüyor. Ertel, 13 bölüm
olması düşüniilen dizi kon-
septinin, çalışanlan da he-
yecanlandırdığını anlatırken
o kuşağm ortak özellikleri-
ni de şöyle belirlıyor:
"ÖzverüHemdekendile-
ri adına hiçbir şey bekleme-
yen bir özveri biçimi bu.
Yurttaş olmamn bilincini
üflderinde bjsseden insanla-
nn, volduğun ne amama gd-
digiııi çok iyi bflen insanla-
nn, gekcek kuşaklanı iyi bir
gelecek hazırlayabilme yo-
lunda kendflerinden vazge-
çişlerinin hikâyesL Öğren-
meklebizzat içinde yaşamak
çok farklı havat derâ getin-
yor insaniara. Şimdüd genç-
ler, Idtaplardan öğrenivor.
Büyüklerinden dinleyerek
öğreniyor. Kulakla gözün
fartabu."
Mengü Ertel, seyirciyle
ilginç bir diyalog kurdukla-
nnı vurgularken, şunlan
söylüyor:
"Ideaüer kıışağımn için-
devetişip de bugün yaşı80'in
üzerinde olanlar, butûn bei-
geJeri ve fotoğraflan gözö-
müzün önüne seriyoriar. A-
ma arük aramızda yaşama-
yan ve aflesinden de kimseyi
bulamadığımız isimler, bin
zorluyor. Böyie probiemfi
durumlarda ben, ekrandan
yapnğnn anonslarla yardrni
isthorum. Faks numaranu-
zı veriyorum.''
Mengü Ertel bu röporta-
jmda aynca seyircinin ken-
dileriyle direkt temas hahn-
de olduğunu, isimler öner-
diklerini, önerdikleri isim-
lerin ailelerine nasıl ulaşa-
cağı konusunda bilgi ver-
diklermi de sözlerine ekli-
yor.
Mickey Rourke
kitap yazıyor
• LucBesson
Jeanne d'arc'ın yaşamını
anlattığı bir film
çekmeye hazırlanıyor.
Filmde Bruce Willis ve
Milla Jovovich rol
alacak. Senaryosunu
Luc Besson ve Andrew
Birkin'in yazdığı filmde
Jovovich, Fransa Kralı 7.
Charles'a yardım etmesi
konusunda sesler duyan
ve daha sonra yaşam
boyu hapse atılan Jeanne
d'arc'ı canlandıracak.
• Atanas
Atanassov 198 i
yılmda yazdığı bir şarkı
sözünü Michael
Jackson'm çaldığını
iddia ediyor. Bulgar
şarkı sözü yazan,
yaptığı açıklamada
Michael Jackson'm
1997 yılmda hit olan
'Blood on The Dance
Floor'un melodisinin
1981 yılmda yazdığı
'New Year' isimli
parçadan çalmdığmı ve
bu konuda mahkemeye
başvuracağmı söyledi.
• Eva PerOllun san
elmaslar, mavi ve beyaz
safirie kaplı yaka ignesi
nisan ayında açık
arttırmayla satılacak.
Yaka iğnesinin 80 ile
120 bin dolar arasında
bir fiyata satılması
bekleniyor.
• Rolllng stones
'Bridges To Babylon'
turnesine devam ediyor.
Rolling Stones, son
olarak geçen çarşamba
günü New York
Madison Square'de
sevenleriyle btrtuştu.
• Blll Pullman
önümüzdeki günlerde
'Brokedown Palace'
adlı filmde rol alacak.
Jonathan Kaplan'm
yönetmenliğini
yapacağı filmde Claire
Danes ve Kate
Beckinsale de rol
alıyorlar.
• Jullo igleslas'm
oğlu Enrique Iglesias'ın
disk satışlan
babasınınkini aştı. tki
yıllık kariyerinde
babasının yanı sıra
dığer lspanyol ve J^atin
Amenkalı şarkıcılan da
geride bırakan genç
Iglesıas, El Mundo
gazetesine göre şu an
dünyada diskleri en çok
satılan şarlacı.
• Klaus Marla
Brandauer şu
günlerde Berlin'de
'Speer' adlı oyunu
sahneye koyuyor. Oyun,
Esther Vilar'ın son
yapıtından sahneye
uyarlanmış.
• Frederlc
Forsyth. dünya
sinemalannda
gösterime giren 'Çakal'
adlı filmin, aynı adı
taşıyan kendi kitabıyla
hiçbir ilgisi olmadığını
açıkladı. Forsyth,
başrollerini Bruce
Willis ve Richard
Gere'in paylaştığı
'ÇakaFın, kitaptan çok
farklı olduğunu belirtti.
• Mlckey Rourke,
yönetmenliğini Francis
Ford Coppola'nın
üstlendiği 'The
Rainmaker' fılminden
sonra yazarhğa
soyundu. New York
Post gazetesine göre
Rourke şu an bir kitap
üzerinde çalışmakta.
• Nell simon zor
durumda. 71 yaşındaki
Amerikalı yazann
'Proposals' adlı oyunu,
76 temsil verdikten
sonra durdunıldu.
Toplam bir milyon 600
mihyonluk bir zarardan
söz ediliyor.
• Carole Bouquet,
Claude Rich, Judith
Godreche'in
başrollerini
paylaştıklan,
Stendhal'm ünlü
yapıtı 'Kırmızı ve
Siyah'tan televizyona
uyarlanan dizi büyük
bir başanya ulaştı.
Fransız televizyonunda
yayımlanan dizinin,
yedibuçuk
milyon kişi
tarafindan izlendigi
bildirildi.
• Robert Cariyle
özel hayatına
kanşılmaması
konusunda medyaya
uyanda bulundu. Son
olarak 'Anadan Doğma
Çıplak' adh fılmiyle
Türkiye'de adından söz
ettiren Carlyle,
Iskoçya'yı çok
sevdiğıni, ancak
üzerindeki baskı sürerse
ülkeyi terk
edebileceğini söyledi.
YKY'den M yeni kitap
• KüMrServBİ-Behçet Necatigil'in Radyo
Oyunlan ve Bile / Yazdı isimli şiir kitabı Yapı Kredi
Yayınlan tarafindan yayımlandı.
Necatigil, okurlan'dinleyicileri sıradan
insanlann yaşantılanna tanık kılan, sıradanlığın
içindeki olağandışılığın izlerini ortaya koyan
oyunlannda gerçekle gerçekdışının arasındaki
sınırda gezinen insanlann, bizim düşlerimizi
anlatıyor.
Alan Parsons hternefte
• Kühür Senisi - Türkiye'nin Internet yayım
Superonline World ünlülerle sohbet dizisine rock
dünyasının efsanevi ismi Alan Parsons'la başlıyor.
Akademi lstanbul'un Müzik Bölümü'ne katkıda
bulunmak üzere, 'On Air' albümü kapsammda
tstanbul'da iki konser verecek olan Alan Parsons, 23
Ocak Cuma günü saat 12.30-13.30 saatleri arasında
Superonline'ın konuğu olacak ve bir saat boyunca
Internet'te müzikseverlerin sorulannı yanıtlayacak.
Sohbete katılanlar arasından bir çift, 24 Ocak
Cumartesi gecesi Bostancı Gösteri Merkezi'ndeki
konseri izleyecek ve daha sonra Alan Parsons'la
tanışacak. Sohbete katılmak isteyenler 23 Ocak
Cuma günü saat 12.00den itibaren
http://www.superonline.com adresinden sanatçıya
ulaşabilecekler.
Seyrt Bozdoğan'ın sergisi TEM
Sanat Galerisfnde
• Kültür Senisi - 1985 yılından bu yana
Almanya'nm Köb kentinde çalışmalannı sürdüren
Seyit Bozdoğan, son iki yılın çalışmalannı Nişantaşı
TEM Sanat Galerisi'nde sergiliyor. Sergi 13 Şubat'a
dek gezilebilecek.