23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18OCAK1996PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 TRT, 'Cumhuriyete Kanat Gerenler' programını yeni yayın döneminde yayından kaldırdı 'Ozverili bir kuşağa saygısızhk' ESRA AIİÇAVUŞOĞLU Pazar akşamlan TRT 2 ek- ranlannda yayımlanan 'Cum- huriyete Kanat Gerader' ad- lı belgesel, TRT'nin yeni ya- ym döneminde programa ahnmadı. AH Saydam'ın da- nışmanlığını yaptığı belgese- lin sunuculuğunu Mengfi Er- tel, editörlüğünü Ulkü Kara- osmanoğlu, yönetmenliğini Nuriye Oner, araşnrmalannı ve metin yazarlığını ise Nfl- gün Uysal yürütüyordu. 1993 yılmda sadece 13 bölümlük bir dizi halinde hazırlanmak Ü2ere başlayan proje, seyirci- den gelen istek üzerine dört yıldır sürüyordu ve 189 prog- rama ulaşmıştı! Geçen temmuz ayından iti- baren tekrarlan yayımlanan program, cumhuriyeti kuran ve kurumlaşma çabalannda hizmet veren kuşağın temsil- cilerini, yaşamöykûleriyle birlikte ekrana getiriyordu. Programda bugüne dek tıptan sanayiye, mimariden edebi- yata kadar uzanan çok çeşitli alanlarda 273 portre tanıtıldı. Bu portreler arasında; Adnan Saygun, Macit Gökberk, Sü- leyman Ferit Eczacıbaşı, Se- dat Hakkı Eldem. Füreya Ko- ral, Ali Avni Çelebi, Memduh Şevket Esendal, Eflatun Cem Güney, Kaznn Taş- kent, Tank Zafer Tunaya, Falih Rıfla Atsy, Yunus Nadi, Muhsin ErtuğruL Ve- dat Günyoi, Reşat Nuri Güntekra, Cetal Esat Arseven, Hasan ÂB Yücd, Yakup Kadri Karaosmanoğla, tbap Hutusi, Yu- suf Ziya Ortaç ve Sıdıka Avar gibi isim- ler de bulunuyor. TRT, programın yaymdan kaldmlma- dığını, yapımcılardan programın devam etmesi için birtalep gelmediğini belirtir- ken, prograrru hazırlayanlar bütçe nede- • Dört yıldır süren ve toplumun çıkarlannı kendi çıkarlannın üzerinde tutan bir kuşağın temsilcilerini onurlandırmak amacını taşıyan programda 273 portre tanıtılmıştı. TRT, programın yaymdan kaldınlmadığım, yapımcılardan programm devam etmesi için bir talep geîmediğini belirtirken prograrru hazırlayanlar bütçe nedeniyle yayından kaldırıldığmı söylüyor. 'Cumhuriyete Kanat Gerenler' bdgeseJinde sunuculuğu Mengü Ertd (solda) üstkniyordu. Editörtüğünü Ülkü Karaosmanoğtu'ııun yapuğı programda Cerruü Kutay da portre olarak tanıülmıştı. Programın danışmam ise AH Saydam'dı (sağda). niyle yayından kaldınldığını söylüyor- lar. 4 75. ydda daha anlamh olacakb' Programın sunucusu Mengü Ertel programın bütçe nedeniyle kaldınldığı- nı, yoksa programın yapılmaması gibi bir şeyin söz konusu olmadığını vurgu- luyor. Programın yayını sırasında, her hafta en az üç dört yeni konunun geldi- ğini belirten Mengü, bazı haftalar bir, ba- zı haftalar ise ikı programın mutlaka çık- tığını ve halkın programa karşı çok bü- yük ilgisi olduğunu söylüyor. Cumhuri- yetin 75. yıldönümünde bu programın daha da arüam kazanabileceğini söyle- yen Ertel, programın devam etmesini is- tediğini belirtiyor. Programm danışmam Ali Saydam ise, programın daha yıllarca sürebileceğine inandıklannı. Türkıye'de 'Cumhuriyete Kanat Gerenler' kuşağının kolay kolay bitecek gibı olmadığın) söylüyor: "Bu programı bitirmek demek cumhuriyete kanatgerenlere karşı bir saygısızlık. Prog- ramın kaldınlmas, TRTde yönetim de- ğişikliği olduktan sonra üst yönetimin kendisine yeni bir yayın potitikası koy- muş oimasıyia açıklanabiHr. Program bi- zim taranmizdan bitiribnedL Biz, TRT ye bu programı daha 10 >il doam ettirecek kadar malzememiz olduğunu söyledik. Onlarm potttikalannı anlaytşla karşdryo- rum ama programın bizim tarannuzdan kakbnknğı doğru değfl. Biz programı on yıl daha yapmak istiyoruz, yeter ki TRT biâ çağırsıo." TRT Televizyon Daire Başkanı Büient Osma ise programın çok önceden bitti- Tan Sağtürk, 'Genç TürkBalesi' adlı bir toplulukkurmayı ve dansfestivali düzenlemeyi istiyor 'Hetişimhıramayan sanatyokolur' ÖZLEMGÜLŞEN Fransız Devlet Balesi'nde yaşam boyu dans etme hakkını elde eden ilk yabancı özelliğine sahip ilk Türk baleti: Tan Sağ- türk. IDOB 'un yeni yılda sahnelemeye baş- ladıgı 'Gün Doğarken' adlı üç tek perdeden oluşan modern bale temsili için ülkemize konuk sanatçı olarak gelen Sağtürk, Gey- van McMfllen'ın koreografısini yaptığı 'Ara Danslar Ara Nağmder' ve Aysun As- lan'ın koreografısini yaptığı 'Emnvaki'de rol alıyor. Fransız Devlet Balesi'ne 500 deneyimli dansçı arasından tek kişi olarak seçilerek dansçı kadrosuna alınan ilk yabancı olan Sağtürk, 5 yıl sonra Fransa'da yaşam boyu kontrata sahip 15 sanatçıdan biri oldu. Kı- sa zamanda Fransa'da hocalık yapma, bale okulu açma ve grup kurma haklannı kazan- dı ve Türkiye'ye faydalı olabilmek için ça- lışmalannı Istanbul Devlet Balesi'nde sür- dürüyor. En bûyflk avantaj geriden gehnek -50.yıhnıkuüayan Türk baksmin bugün- kü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? TAN SAĞTÜRK - Türk balesi 50. yılıru kutluyor. Bazılanna göre Avrupa'ya bakın- ca Türk balesi çok yeni ve çok taze; çünkü bale Avrupa'da 500 yıldır var. Ancak bana kalırsa Türk balesi için de çok uzun bir za- man geçmiş. 50 yıl yanm yüzyıl demek. 21. yüzyıla girmemize iki yıl kala bu 50 yıl içinde Türkiye'de bale adına nasıl bir yol kat edildi? Bence çok fazla yol alınmadı. Neden? Türkiye'ye bale nasıl geldiyse o şekilde devam ediyor. Eğitim sisteminde önemli ölçüde bir değişiklik de yok. Bale 50 yıl önce Ninettede Valofe taraftndan ge- tirildi ve Ruslarla devam etti. Eski Rus tek- nığı nasıl başladıysa öyle devam ediyor. Bunu çok yanlış buluyorum. Çünkü Avru- pa'da şu anda çok daha üstün, çok daha hız- lı teknikler var. Örneğin Küba balesine ba- kın, öylesine bir atak yaptı ki tüm önemli ülkelerin, Rusya'nın bıle önüne geçti. Peki bunu nasıl başardı? Kendı bünyesinde bü- yük festivaller düzenledi. Bir sene sonrası- nın çalışma sistemini ve programım ince- leyerek nasıl daha iyi bir konuma gelebile- ceklerini araştırdılar. Bence sanat 'fletişün' demek. tletışim kuramayan sanat -yani Tür- kiye'deki gibi bir sanat- yok olmaya mah- kûm bence. Sanann ilerlememiş olması de- mek, yok olması demek. Türk balesi 50 se- ne öncesıne göre bir farklılık gösteremi- yorsa, ilerlemiş olduğunu söylemek pek de mümkün değil. Bu yüzden iletişim kurup bir an önce festivaller düzenlemek gereki- yor. - Fransa'daki sistem nasıkh? Orada daha çok tekniğe önem veriliyor ve daha iyi ne yapılabilir diye düşünülüyor. Teknik sadece insanlann yorumu için var. Bu da birtakım dezavantajlan beraberinde getinyor. Aşınya kaçılıyor ve sanki bir s- por eğitimi alıyorsunuz. Türkiye 'nin en bü- yük avantajı geriden geliyor olması. Ama eğer tüm bunlan göremiyorsa o zaman or- ganizasyon bozukluğu var demektir ki; or- ganizasyon bozukluğu olan bir ülkenin sa- natınm ilerlemesi, sanatıyla yaşaması mümkün değildir. Sanatsız kalan bir devlet • "Türk balesi 50 sene öncesine göre bir farklılık gösteremiyorsa, ilerlemiş olduğunu söylemek pek de mümkün değil. Bu yüzden iletişim kurup bir an önce festivaller düzenlemek gerekiyor. Tek amacım, edindiğim tecrübeyi aktarmak. Topluluğun özel bir topluluk olmasını istiyorum. 99 yılının Mart ayında ilk Dans Festivali'ni düzenleyeceğiz. Festivale çağnlan gruplara kendi grubumu davet . ettireceğim. Bütün anlaşmalanmızı bu şekilde yapacağız." Tan Sağtürk, İDOB'de iki balede dans ediyor. (Fotoğraf: KADER TUĞLA) de yok olmaya mahkûmdur. - Sizce Türk balesi yurtdışmda yeterince tanmıyormu? Türk balesınin yurtdışmda tamndığına dair birtakım söylentiler var. Uzun süredir dışanda çalışmama rağmen tek bir kişiden bile Türk balesine dair bir söz duymadım. Bana gelen sorular, "Tûrldye'de bale var mı?" şeklindeydi. Her tabakadan insanla ilışki halindey- dim. Bale cevresinin bile merak ettiği ko- nu, bizim ülkemizde gerçekten balenın ya- pılıp yapılmadığıydı. Eğer yurtdışmda hâ- lâ bu tür sorular soruluyorsa Türkiye ken- di reklamını iyi yapamıyor demektir. - Balenin sponsorlarca dcstekfcnmesini siz nasıl görüyorsunuz? Sponsorlar, Avrupa'dan bir topluluğu Türkiye'ye getırirken yüklü miktarda para ödüyorlar. Bir Avrupalı topluluk olarak Türkiye'ye geldığinizde, yurtdışmda bu olayın reklamı yapılmıyor ya da yaptınl- mak istenmiyor. O zaman, prestijli bir ül- ke değil ve başka etmenler gerekiyor ki; o da para. Demek ki sponsorlann sanata ya- tırdıklan para oldukça fazla. Biz Türk Genç Balesi'ni kurarak sanıyo- rum bu paydan baleye daha fazla para ak- tanlmasını sağlayacağız. - Türk balesinin bugünkü konumumı be- ğenmemize rağmen neden Türkiye'de 'GençTürk Balesi'ni kurmak istiyorsunuz? Topluluk ve önümüzdeki vıl gerçekleştirile- cekolan Dans Festivali'neyönefikdüşünce- leriniz neler? Tek amacım edindiğim tecrübeyi aktar- mak. Topluluğun özel bir topluluk olması- nı istiyorum. Bunun için de yıne sponsor- lara ihtiyaç var. 99 yılının Mart ayında ilk dans festivalini düzenleyeceğiz. Diyelim ki biz Türkiye'ye, Madrid Balesi'ni çagırdık. Ben de Madrid Bale Topluluğu'na, "Bizim de Türk Genç Bale Topluhıgumuz var, bu topluluğu çağum vekendi ülkenizde temsil- ler vermesini sagJajm" dıyeceğım. Kabul etmezlerse onlar bilır. Çünkü bildiğim o kadar çok topluluk ve ınsan var ki... Dola- yısıyla bu festival bir yerde Türk Genç Ba- lesi'nin yurtdışına açılması için iyi bir or- tam olacak. Bizim topluluğumuz da yıl içinde sürekli turneye çıkacak. tşlerolan bir topluluğun pas tutması da çok zor. Kitabım Türkiye'de yayımlanacak - Toplulukta yer alacak olan dansçüann seçimini nasıl gerçekleştireceksiniz? Bir örnek vererek açıklamak istiyorum. Bir çiçekçıye gidiyorsunuz. Size birkaç ta- ne gül göstenyor. Bu güllerin ıçindenen gü- zelini değil de size en güzel geleni satın alacaksınız. Sanatta da aynı şey geçerli. Yö- netmenin ne aradığı çok önemli. Mesela Bejart Bale, kimi zaman çok iyi teknikleri olan dansçılan almıyor. Ama kendi bünye- sine uygun, kullanabileceğı birisini alıyor. - Siz sahnedeyken ne hissediyorsunıız? Kimi dansçı vardır, gösteri bittikten son- ra zevk alır; çünkü iyi geçmıştır. Kimi dans- çı vardır, sahnedeyken öylesine yoğun ya- şar ki, gösteri bittikten sonra hıçbir şey his- sedecek ya da düşünecek durumda değil- dir. Bütün hayatınızı toplayın, birfıltreden geçirin, o filtreden de bir defa daha, bir de- fa daha geçirin. Işte bana göre sahne o de- mek. - Kendi yayımımzı konu edinen 'Yıkbz- lan Sahnelere Serptiler' adlı bir idtabuuz var. Bundan sonra sanaün başka bir dabn- da üertemeyi de düşünüyor musunuz? Sanat konusunda her şeye açığım. Do- ğayı seven bir insan düşünün. O güneşten de zevk alacakttr, yeşillikten de. Hatta ora- daki yosunun kötü kokusundan bile. Şu an- da bir müzik yaptım. O müziğe uygun bir koreografi yapmak istiyorum. Bundan ön- ceki 'Soude' ve 'Je Ne Regrette Rien' baş- lıklı iki koreografımi Fransa Devlet Balesi kendi bünyesı için satm aldı. Kitap yaz- mam dolaylı bir yolla. JacquesChirac'ın is- teği üzerine oldu. Önümüzdeki ay Türki- ye'de de yayımlanacak. Belki bütün her şe- yi bırakıp bir arkeolog olurum. Neden ol- masm? İnsan hayata bir defa geliyor diye düşünüyorsak, her şeyi denemekte yarar var. Ancak şu anda yaptığım işten çok faz- la zevk alıyorum ve bırakmayı da düşünmü- yorum. Öncelikli tasanm, Türk Genç Ba- lesi'ni kurmak. Bu aynı zamanda yönet- menlik sıfatının da temeli. Bütün toplulu- ğun ve aynı zamanda Türkiye'nin sorum- luluğu size aıt. Koreografılerime de devam etmek istiyorum. ğini, hatta temmuz ayından buyana tekrarlann gösterildi- ğini belirtiyor: "Yeni yaym döneminde yapuncılardan hiç ses seda çıkmadL Aynı programı dönüptekrar mı ve- retim? Gerçj program beğe- nfld^i içm birtnr daha yaynn- ladık. 'Cumhuriyete Kanat Gerenler'in tekrarlan yaynn- lamrken onun yerine başka bir program hazniandL O dö- nemde programın yetkflfleri pek hevesli değülerdi. Yeniya- ym döneminde, bu kuşaktaki sejirchi kaybetmemek ve cunıhurtyetin 75. \iidönümn için. buna benzer yeni dört programımız olacak." 'Daha 2 bin 73 öncfi portresi çıkabüirdi' Programın editörü Ülkü Karaosmanoğlu ise yaklaşık dört yıl boyunca süren ve ke- yifle çalıştıklan bu belgeselin yaymdan kaldınlmasma üzüldüğünü, otuzlu kırklı yıl- larda yaşamış olan, her şeyle- riyle kendine özgü insanlann hayatlanna ilişkin belgelerin lc^bolup gitmesine izin ver- memeleri gerektiğini söylü- yor. "Düşünsenize, tanrtma- ya çahşuğunız portreyeiMşkin beJgder ya fotoğraflardır ya da onlarm yakm çevresinde yaşamış oİan insanlann yapağı açıkiamalar. Işte bu yakm çevre- de yaşayan insanlarm önemli bir ktsnu, arnk çokyaşh veyaak ki teker teker ara- nuzdan aynlıp gidryorUr. Anüannı vege- riye kalan fotoğraflann anlammı açıkla- yabfleeek oian kişfler tek tek aranuzdan ayTÜryorlar. Biz bu dört yüa \aklasan za- man dffimi içinde anılarmı kendine sak- layan nice insanı konuşturduk. Arnk Le- man Karaosmanoğlu, eşi için 'Varsa Ya- kup, yoksa Yakup' diyemeyecek. Veya Yakup Kadri Karaosma- noğlu kadar iinü olmavan, hatta bjç tanmmanuş isnnsiz öncükrin yakm çevresinde ohnuş pek çok insan, duygu ve düşüncelerini beraberm- de götürecek. Buna izin ver- mek, insamn içini acınyor. Aynca bugüne kadar 273 portre tanıtuk ve bu portre- lerin çoğu lstanbul kaynak- hydt Ankara ve tzmir'e bie yeni yeni acılnuşak. Bir de Anadom'yu düşanön, 273 Idşi dega, 2 bin 73 öncü port- resi rahadıkla çıkabiürdi. Ancak 'Cumhuriyete Kanat Gerenler' belgesemıinva>in- dan kaldınlması yolunda ve- rien kararm, bu söylediğim aa gerçeği bertaraf edecek başka yöntemler içenngmi de düşunmek Btiyonım." Farklı yaşam dersleri Mengü Ertel daha önce gazetemizde yayımlanan bir röportajında programdaki amaçlannın başanlı olan cumhuriyet aydınlannı ta- nitmak olmadığını, amaçla- nnın toplumun çıkarlannı kendi çıkarlannın üzerinde tutan bir kuşağın temsilcile- rini onurlandırmak olduğu- nu söylüyor. Ertel, 13 bölüm olması düşüniilen dizi kon- septinin, çalışanlan da he- yecanlandırdığını anlatırken o kuşağm ortak özellikleri- ni de şöyle belirlıyor: "ÖzverüHemdekendile- ri adına hiçbir şey bekleme- yen bir özveri biçimi bu. Yurttaş olmamn bilincini üflderinde bjsseden insanla- nn, volduğun ne amama gd- digiııi çok iyi bflen insanla- nn, gekcek kuşaklanı iyi bir gelecek hazırlayabilme yo- lunda kendflerinden vazge- çişlerinin hikâyesL Öğren- meklebizzat içinde yaşamak çok farklı havat derâ getin- yor insaniara. Şimdüd genç- ler, Idtaplardan öğrenivor. Büyüklerinden dinleyerek öğreniyor. Kulakla gözün fartabu." Mengü Ertel, seyirciyle ilginç bir diyalog kurdukla- nnı vurgularken, şunlan söylüyor: "Ideaüer kıışağımn için- devetişip de bugün yaşı80'in üzerinde olanlar, butûn bei- geJeri ve fotoğraflan gözö- müzün önüne seriyoriar. A- ma arük aramızda yaşama- yan ve aflesinden de kimseyi bulamadığımız isimler, bin zorluyor. Böyie probiemfi durumlarda ben, ekrandan yapnğnn anonslarla yardrni isthorum. Faks numaranu- zı veriyorum.'' Mengü Ertel bu röporta- jmda aynca seyircinin ken- dileriyle direkt temas hahn- de olduğunu, isimler öner- diklerini, önerdikleri isim- lerin ailelerine nasıl ulaşa- cağı konusunda bilgi ver- diklermi de sözlerine ekli- yor. Mickey Rourke kitap yazıyor • LucBesson Jeanne d'arc'ın yaşamını anlattığı bir film çekmeye hazırlanıyor. Filmde Bruce Willis ve Milla Jovovich rol alacak. Senaryosunu Luc Besson ve Andrew Birkin'in yazdığı filmde Jovovich, Fransa Kralı 7. Charles'a yardım etmesi konusunda sesler duyan ve daha sonra yaşam boyu hapse atılan Jeanne d'arc'ı canlandıracak. • Atanas Atanassov 198 i yılmda yazdığı bir şarkı sözünü Michael Jackson'm çaldığını iddia ediyor. Bulgar şarkı sözü yazan, yaptığı açıklamada Michael Jackson'm 1997 yılmda hit olan 'Blood on The Dance Floor'un melodisinin 1981 yılmda yazdığı 'New Year' isimli parçadan çalmdığmı ve bu konuda mahkemeye başvuracağmı söyledi. • Eva PerOllun san elmaslar, mavi ve beyaz safirie kaplı yaka ignesi nisan ayında açık arttırmayla satılacak. Yaka iğnesinin 80 ile 120 bin dolar arasında bir fiyata satılması bekleniyor. • Rolllng stones 'Bridges To Babylon' turnesine devam ediyor. Rolling Stones, son olarak geçen çarşamba günü New York Madison Square'de sevenleriyle btrtuştu. • Blll Pullman önümüzdeki günlerde 'Brokedown Palace' adlı filmde rol alacak. Jonathan Kaplan'm yönetmenliğini yapacağı filmde Claire Danes ve Kate Beckinsale de rol alıyorlar. • Jullo igleslas'm oğlu Enrique Iglesias'ın disk satışlan babasınınkini aştı. tki yıllık kariyerinde babasının yanı sıra dığer lspanyol ve J^atin Amenkalı şarkıcılan da geride bırakan genç Iglesıas, El Mundo gazetesine göre şu an dünyada diskleri en çok satılan şarlacı. • Klaus Marla Brandauer şu günlerde Berlin'de 'Speer' adlı oyunu sahneye koyuyor. Oyun, Esther Vilar'ın son yapıtından sahneye uyarlanmış. • Frederlc Forsyth. dünya sinemalannda gösterime giren 'Çakal' adlı filmin, aynı adı taşıyan kendi kitabıyla hiçbir ilgisi olmadığını açıkladı. Forsyth, başrollerini Bruce Willis ve Richard Gere'in paylaştığı 'ÇakaFın, kitaptan çok farklı olduğunu belirtti. • Mlckey Rourke, yönetmenliğini Francis Ford Coppola'nın üstlendiği 'The Rainmaker' fılminden sonra yazarhğa soyundu. New York Post gazetesine göre Rourke şu an bir kitap üzerinde çalışmakta. • Nell simon zor durumda. 71 yaşındaki Amerikalı yazann 'Proposals' adlı oyunu, 76 temsil verdikten sonra durdunıldu. Toplam bir milyon 600 mihyonluk bir zarardan söz ediliyor. • Carole Bouquet, Claude Rich, Judith Godreche'in başrollerini paylaştıklan, Stendhal'm ünlü yapıtı 'Kırmızı ve Siyah'tan televizyona uyarlanan dizi büyük bir başanya ulaştı. Fransız televizyonunda yayımlanan dizinin, yedibuçuk milyon kişi tarafindan izlendigi bildirildi. • Robert Cariyle özel hayatına kanşılmaması konusunda medyaya uyanda bulundu. Son olarak 'Anadan Doğma Çıplak' adh fılmiyle Türkiye'de adından söz ettiren Carlyle, Iskoçya'yı çok sevdiğıni, ancak üzerindeki baskı sürerse ülkeyi terk edebileceğini söyledi. YKY'den M yeni kitap • KüMrServBİ-Behçet Necatigil'in Radyo Oyunlan ve Bile / Yazdı isimli şiir kitabı Yapı Kredi Yayınlan tarafindan yayımlandı. Necatigil, okurlan'dinleyicileri sıradan insanlann yaşantılanna tanık kılan, sıradanlığın içindeki olağandışılığın izlerini ortaya koyan oyunlannda gerçekle gerçekdışının arasındaki sınırda gezinen insanlann, bizim düşlerimizi anlatıyor. Alan Parsons hternefte • Kühür Senisi - Türkiye'nin Internet yayım Superonline World ünlülerle sohbet dizisine rock dünyasının efsanevi ismi Alan Parsons'la başlıyor. Akademi lstanbul'un Müzik Bölümü'ne katkıda bulunmak üzere, 'On Air' albümü kapsammda tstanbul'da iki konser verecek olan Alan Parsons, 23 Ocak Cuma günü saat 12.30-13.30 saatleri arasında Superonline'ın konuğu olacak ve bir saat boyunca Internet'te müzikseverlerin sorulannı yanıtlayacak. Sohbete katılanlar arasından bir çift, 24 Ocak Cumartesi gecesi Bostancı Gösteri Merkezi'ndeki konseri izleyecek ve daha sonra Alan Parsons'la tanışacak. Sohbete katılmak isteyenler 23 Ocak Cuma günü saat 12.00den itibaren http://www.superonline.com adresinden sanatçıya ulaşabilecekler. Seyrt Bozdoğan'ın sergisi TEM Sanat Galerisfnde • Kültür Senisi - 1985 yılından bu yana Almanya'nm Köb kentinde çalışmalannı sürdüren Seyit Bozdoğan, son iki yılın çalışmalannı Nişantaşı TEM Sanat Galerisi'nde sergiliyor. Sergi 13 Şubat'a dek gezilebilecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear