23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 OCAK 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Vergi iadeleri şubatta • ANKARA (AA) - Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, ücretlilere şubat ayından itibaren vergi iadesi ödeneceğini bildirdi. Temizel. aynca, Hazıne'nin zorunlu tasarruf nemalannın ödenmesi konusundaki çalışmalannı sürdürdüğünü ifade etti. KOBİ'lere destek • ANKARA (AA)- Kalkınmada öncelikli yörelerdeki KOBİ'lere destek çerçevesınde. bunlar tarafından hazırlanan fizibilite raporlannın bedellerinin yansı, Küçük ve Orta Ölçekli Sanayii Geliştirme ve Destekleme Idaresı Başkanhğı (COSGEB tarafından ödenecek. Liman satışları şubatta • ANTALYA (AA) - Özelleştirme çalışmalan sürekli ertelenen Antalya ve Trabzon limanlannın, şubat ayı içinde satışa çıkanlacağı bildirildi. Özelleştirme ldaresi Başkanlığı (ÖlB) yetkililerinden alınan bilgiye göre, yılda 3 fnilyon ton yük kapasiteli Antalya Limanı ile Trabzon Limanf nın değer tespit çalışmalan sürüyor. Hazine binasında çatiak • ANKARA (AA)- Yapıldığı dönemde Türkiye'nin en modern binalanndan biri olarak niteiendirilen. Eskişehir yolundaki 22 katlı Hazine ile Dış Ticaret müsteşarlıklannın bulunduğu binanın sütunlannda çatlaklar ortaya çıkjı. 4. ve 5. katlardaki sütunlarda şıvalann yoğun olarak dökülmesi ve sütun demirlerinin eğilmesi üzerine, Hazine. olayın nedeninin açıklanması ve üWöeme>e önlem" ajlnabilmesi içm ODTÜ lnşaat Fakültesi'nden rapor istedı. Vergi reformu Meclis'te • ANKARA (AA) - Maliye Bakanı Zekeriya Temizel. vergi reform taslağının, önümüzdeki hafla Meclis'e sunulacağını bildirdi. Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavırler Odası'nın düzenledığı toplantının çıkışında sorulan yanıtlayan Temizel, hisse senetlerinin vergiTendirilmesine ilişkin tasannın ilk haliyle taslakta yer alacağını söyledi. Bankalarda atamalar • Ekonomi Servisi - Bank Kapıtal Genel Müdürlüğü'ne kurumsal bankacılıktan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Levent Uğurlu atandı. Sümerbank Dış llişkiler ve Işlemlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı'na Haydar Serezli. Kurumsal Pazarlama"dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı'na ise Ahmet Bağcılar atandı. Emlakbank'tan açıklama • Ekonomi Servisi - Emlak Bankası, bankanın bilançosunu zararla kapatacağı yönündeki haberleri yalanlayarak, bu tür haberleri yayanlar hakkında yasal ışlem yapılacagını bildirdi. Personel reformu • ANKARA (AA)- Maliye Bakanlığı, kamuda yeni bır personel ve ücret reformu için kollan sıvarken, Devlet Personel Başkanhğı da kendi reform taslağını, kamuoyunun tartışmasına açıyor. Deviet Personel Başkanhğı yetkilileri, reform paketinin nihai şeklini alacağı bu çahşmanın iki hafta içinde tamamlanmasının beklendiğini belirtiyor. Deri yüklü gemiler gümrüklerde bekliyor, tekstil rekabet kıskacında, demir-çelik ihracatı tehlikede Kriz Türkiye'yi etkfliyorFİLİZ GÜMÜŞ / FATMA KOŞAR NİLÜFERŞENSÖZ Dünyanm gözünü ayırmadığı Uzakdogu ülkelerindeki ekonomik kriz, Türkiye'nin tıcari ilişkilerinde de belirgin bir rol oyna- maya başladı. Kapasitesiyle dünya ekono- misinin önemli çarklannı oluşturan Uzak- doğu ülkelennin, mallannı bir an önce pa- raya dönüştürerekyarattıklan ucuzluk, Tür- kiye'nin üretim ve ihracat ilişkilerini etki- lerken tüketici lehine olumlu sonuçlar doğuruyor. Kriz ülkelennin, ürünlerini ucu- za ihraç etmeleri, Türk şirketlerinin pazar payını daraltıyor. Bu ülkelerin üretimden çekümesi ve hammadde ithalatının durma- sı, dünya piyasasında hammadde fiyatlan- nın düşmesine yol açıyor. Asya şirketleri- nin, imajlannm da zedelenmesiyle ticari ilişkilerden soyutlandıklan görülürken bu ilişkilerin kopmasıyla Türkiye'nin Uzak- doğu'dan sağladığı ekonomik kapasitenin de daraldığı görülüyor. Sektörler bazında krizin yarattıgı ucuzla- manın henüz Türk şirketlerinin maliyetle- rine yansımadığı belirtilirken kriz ülkelen- nin piyasalara sürdükleri mallar, rekabeti önlüyor. IMF'nin kriz ülkelerine toplam 36 miryar dolar yardımının, dünyanın öteki ül- kelerine yapılacak yardımlann paylannın kesilmesi anlamma gelebüeceği ifade edi- liyor. Bunun yaratacağı fakirleşmenin ise Türkiye'nin diğer ülkelerle olan ticari iliş- kilerinde bir talep azalması yaratabileceğı kaydediliyor. Deri sektöründe Güney Kore'nin dünya- nm en büyük hammadde tüketicilerinden ve aynı zamanda Amerikan pazannda bır numara olmasından dolayı dünya deri sek- törüyle birlikte Türk deri sanayi de olum- suz etkileniyor. Deri hammaddelerinde ya- şanan düşüş nedeniyle hem Kore'de hem de Türkiye'de daha önce yüksek fıyatlarla getirtilen deri yüklü gemilerin gümrükler- de kaldığı belirtilıyor. Deri sanayicileri Amerikan pazannda Kore'nin bıraktığı boşlugun değerlendirile- bileceği görüşündeler. Uzakdogu ülkeler- ine toplam ihracatının yüzde 60'ını yapan demir çelik sektörü ise yeniden ilişkiler kurmaya çahşırken Asya kriziyle bu ümi- dini de kaybetti. Deride büyük düşüşler var Krizin. dünya deri sektörünü, özellikle ham deri ticaretini önemh ölçüde etkilediği belirti- liyor. Güney Kore'nin dünyanın en büyük ham deri tükecilerin- den biri \e deri konfeksiyonun da önemli ıhracatçılan arasmda olmasının den fiyatlannda yüz- de 50 ila yüzde 30 arasmda değişen oran- larda düşmesine yol açtığı kaydediliyor. Deri Sanayicilen Derneği Başkanı Tur- gut Koşar, "Korkunç bir beBrsizlik yaşaıu- yor. Şu anda Türidye icin de bu beürsizlik geçerli. Güney Kore gfimrüklerinde eski fi- yaüardan yola çıkanlan yaklaşık bin kon- teynere >akın ham deri parası ödenmediği için bekletiliyor. Bizim gümrükierde de de- ri yüklü 270'eyakın konteynerin aynı nedenle çekilemediği anla- alıyor" diye konuştu. Den sana- yii üreticilerinin fıyatlardaki düşme sonrasmda eski fiyatlar- la getirilen bu mallan almakta tereddüt ettiğini. Avustralya ve Yeni Zelanda'nın da bundan şi- kâyet ettiğini belirtti. Koşar. "Güney Kore, Amerika'ya çok mal saoyordu. Şimdi üre- tim durma noktasında. Biz, krizi .Amerikan pazannda kendi iehimize dönüşrürebüiz" dedi. Zeytinbumu Deri Konfeksiyonculan Demeği Başkanı YaşarErez ise Güney Ko- re'deki tabakhaneler ve konfeksiyoncula- nn, ellenndeki mallan paraya çevirmek için çok ucuza sattıklannı söyledi. Tekstil eşitşarûara gelmeli Kriz sırasında ortaya çıkan Asya ülkelerinin para birimle- rinin hızla değer kaybetmesi, bu ülkelerden ihraç edilen iirünlere fiyat avantajı kazan- dınrken, Türk tekstil firmala- nnın aynı pazarda rekabet etme şansını azaltıyor. Maliyetlerini hızla düşüren Uzakdoğulu firmalarla ay- nı pazarlarda rekabet eden Türk firmala- nnm, çok kısa sürede bu ülkelerle eşit şart- lara gelmeleri gerektiği uyansı yapılıyor. ABD ve Avrupa ülkelerine karşı para birimleri değer kaybeden ve dolayısıyla ürün fiyatlan ucuzlayan Uzakdogulu üre- ticiler, suni ve sentetik iplik piyasasında şimdiden üstünlük kazandılar. Türk üre- ticilerinin zor durumda kaldı- ğı ıplik piyasasında Uzakdo- gu ipliğı ucuz olmanın avan- tajıyla uluslararası piyasada ilgi görüyor. Ihracatın azaldı- ğı belirtilirken, dıger ürünler- de de aynı sonuç bekleniyor. Türkıye Giyim Sanayicile- ri Derneği Başkanı Turan Sangülle. Hong-Kong ile Çin'in birleşmesiyle Tür- kiye'ye kayan müşteri potansiyelini elde tutmak gerektiğini söyledi. Türkiye İhracat Meclisi Başkanı Okan Oğuz da orta ve uzun vadeli tedbirlerin za- ten almabileceğine dikkat çekerek, bugün yapılabilecekler üzerinde tartışılması gerektiğini ifade etti. Endonezya'da öğrenciler IMF karsıti gösteri yapülar. Kriz Uzakdogu'da IMF'ye olan tepkiyi brmandınyor. ABD Başkanı Clinton ve Hashimoto Endonezya'yı konuştu Suharto baskı atbndaEkonomi Servisi - Asya'da son gün- lerde yaşanan gelişmelerle birlikte diplomasi trafiği yoğunlaştı. ABD Başkanı Bill Clinton \ e Japonya Baş- bakanı Ryutaro Hashimoto bir tele- fon görüşmesi yaparak Asya'daki du- rumu değerlendirdiler. İki lidenn te- lefon görüşmesinde, Endonezya'nın IMF anlaşması cerçevesinde ekono- mik reformlan gerçekleştirmesinin önemi konusunda görüş birliğine var- dıklan kaydedildi. AA'nın habenne göre. Hashimoto ile Clinton'ın görüşmesi, dünya li- derlerinin, Asya'daki finansal krizin çözümlenmesi yolunda giderek daha fazla koordinasyon yaptıklannm be- lirtisi olarak nitelendiriliyor. Endo- nezya Deviet Başkanı Suharto da pa- zanesi günü Hashimoto ve Almanya Tokyo Borsası'nda rehine krizi Tokyodaborsa • binasında bır Irîşiyi rehin alan ve borsa işlemlerinin durdurulmasııu isteyen silahh bir saldırgan, dün Japonya'ya heyecanlı saatier yaşattı. Öğle saatierinde Ma- liye Bakanlığı müfettişini rehin alarak Maliye Bakanı ile görüşmek istedi- gini bildiren saldırgan, daha sonra etkisiz hak getirildi. Başbakanı Helmut Kohl'le bir görüş- me yapmıştı. Endonezya'da bulunan ABD Sa- vunma Bakanı VVOliam Cohen, Was- hington'm Endonezya'nın ekonomi- sini istikrara kavuşturma, finansal krizi aşma mücadelesini destekledi- ğini söyledi. Suharto ile görüşen Co- hen, Endonezya'nın, ekonomik kar- maşa ile mücadele ettiği dönemde. ABD'nin, güvenlik ve destek verme- yi istediğini belirtti. ABD Hazine Ba- kanı Yardımcısı Lavvrence Summers, görüşmenin sonunda. "Suharto, ülke- de istikrann sağlanması için reform- lann yapümasuun zorunlu olduğu- nun farkında" açıklamasını yaptı. IMF lcra Direktörü Stanley Fisc- her, "IMF bütçenin ekonomik du- rumdan bağımsız olması konusunda hiçbir zaman direnmedi" dedı Hong-Kong'un kredi notu Önceki gün Hong-Kong'un önde gelen yatınm bankası Peregrine'in iş- lemlerini durdurmasından sonra, kre- di derecelendirme kuruluşu Moody's, Hong-Kong'un ekonomisini gözden geçireceğini açıklarken, Hong- Kong'un kredi notunun düşürülmesi bekleniyor. Peregrine Yatınmcılık, bi- rimlerini teker teker satışa çıkanyor. Asya krizinin ABD uçak sanayıı- ni de olumsuz etkilediği bildirildi. Krizden etkilenen çok sayıda ülkenin bu ülkeye yaptıklan siparişleri iptal ettiği belirtildı. BORSA f yı En Yeni Teknolojiyle Real-Time Izleyin... MKB hisse senedi piyasası takibinde data hattı ve modeme SONIstanbul: Ankara: Cumtıurıveı Caü uttaae sı> No ı 60902 S * r « " 2 Ern Han Kaı 2-3 6023ü Elmaoag C«?K) Gazıosnanpaşa Tel (0212)248 24 94-23162-1 231 "960 Tel '0312)427 19 13 (3 hat) Faks '0212'232 80 " ' Faks (031JI42? 14 63 Bir TV antenı ve bilgısayar kartı ile l\ısse senetlerinin fiyat ve ışlem adetlerini anında (real-time) izleyebilecek, portföy yönetimi ve teknik analiz yapabileceksiniz. # Seans içinde alış/satış teklifi, enduşuk/en yuksek ve son ışlem ftyafı ile hisse bazında ışiem adedı ve sozleşme sayısı, © Seans sonunda ağırhklı ortalama fıyatlar, # Seans ıçı ve tanlisel grahk, • . # Portfov yonetımi/on-hne kâr-zarar hesabı, # Teknik analiz (en yaygın 9 adet gosterge), ^ DDE olanağı ile Excel'e verı aktarma, © Meta Stock'a/Meta Stock'dan verı transferi, ® Hisse senetlerınin geçmişe donük bilgilen. FOREKS Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. 'Denizcilik darbe aldı' Deniz Ticaret Odası Başka- nı Cengiz Kaptanoğlu büyük ekonomik kapasitelere sahip olan Asya ülkelerindeki kriz yüzünden dünya deniz ticareti- nin ve dolayısıyla Türkiye'nin darbe yediğini söyledi. Türk yüklerinin çok büyük bir kıs- mının Uzakdoğu'ya ihraç edildiğini söyleyen Kapta- noğlu. "Bizim deniz filomuz oluşumu mbanyla Uzak- doğu'nun istediği mailan taşımada çok uygun bir fi- kjydu. Uzakdoğu'daki bu kriz denizcilik sektörünün üzerine tuz biber ekti" dedi. Eski Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı AdilGök- su ise krizin etkilerini, "Türk denizcilik camiası şu an- da çoktedirgin.Çok dikkatli davranmaya çalışıyoruz" şekJinde dile getirdi. Krizin başlamasıyla gemilerini Uzakdogulu denizcilik fırmalanna kıralamaktan vaz- geçtiklerini söyleyen Göksu, artık bu ülkelerden nav- lunu tahsil etmenin tehlikeye girdiğini söyledi. Uzak- dogulu pek çok denizcilik firmasımn içinde Panoci- on gibi dünyanın bir numaralı kiracı şirketlerinin de bulunduğunu anlatan Göksu şunlan söyledi: "Artık o bile bugün tereddütle bakılan firmalar arasında. Geçen yıla kadar sadece Çin'c 5 milyon ton dolavında çelik mamul giderdi. Bunun yanında 2 mil- yon tona kadar Kore \e Japonya'ya mal götüriirdük. Şimdi bunlann toplamı 1 milyon tonu geçmiyor. Kriz nedeniyle bu çok daha aşağıya indi." Demir-çelikte sıkıntı Uzakdoğu'ya ihraç mallan- nın en önemlilerinden olan de- mir-çelik sektörü sıkıntıda. Demir-Çelik Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri Fah- rettin Kunak. sektörün ihracat bağlantılannın 3 ay öncesinden yapıldığı için yıl sonu itibariy- le bundan etkilenmediklerini ancak şu anda yeni bağ- lantılar yapılamadığını belirtti. Kunak, Uzakdogu ülkelerinin. toplam demir çelik ihracatının yüzde 60'ını kapsadığını ifade ederek şöy- le konuştu: "Uzakdoğu ülkeleri ihracatı toplamihra- catın beşte üçü. Bu da yaklaşık 900 milyar dolaruk bir döviz girdisi demek. Uzakdogu'daki ülkelerden en çok iliski kurduğumuz Çin, demir çeliğini kendisi üretme- ye başladı. Diğer l zakdoğu ülkeleriv le girdiğimiz ilis- kilerde ise bu yıl büv ük düşüşier yaşanacağnu tahmin ediyorum." Otomotiv de etkilenecek Dünya otomotiv sektöründe etkin olan Güney Kore. Tayland, Endonezya gibi Uzakdogu ül- kelerinin yaşadıklan ekonomik krizin uzun vadede uluslararası piyasalan ve Türkiye'yi etkile- mesi bekleniyor. Uzakdogu otolannda 10.4- 30.7 oranında değişen gümrük vergilerinin, yüzde 10.2-28.4 düzeyine düşürülmesi- nin de bu ülkelerden yapılan ithalatı arttıracağı ifade ediliyor. Otomotiv Sanayicileri Derneği AB ile llişkiler Ko- ordinatörü Mücahit Sevim, dünyayı etkileyen krizin Türkiye'yi de etkileyeceğinı belirterek şunlan söyle- di: "Devalüasyon yapmış olan bu ülkeler, ithalatlannı kısıtlamış olduğu için ihracat fiyatlardan dolavı cazip haie gelecek. Ellerindeki önemli oranda stok ncdcni>- le ve devalüasyonun verdiği avantajla değişik ülkeler- de otomobilleri satmaya çauşacaklâr. En kolay girebi- lecekleri ülkelerden bir tanesi de Türkiye'dir." BügisayaHar ucuzlayabiHr Uzakdogu ülkelerinin para birimlerinin yabancı paralara karşı değer kaybetmesi. bu ül- kelerde ihracata yönelik faali- yet gösteren bütün sektörlerin özellikle de bilgisayar sektörü- nün güçlenmesini sağladı. Uzakdogu ülkelerinden it- hal edilen bilgisayarlann çoğunda ithalatçı lehine Türkiye piyasasına göre yaklaşık 150-200 dolarhk bir fiyat avantajı oluştu. Kimi satış noktalanna henüz yansıtılmadığı gözlenen fıyat farkının perakende sa- tışta da uygulanmaya başlanması, tüketicinin kazanç- lı çıkmasına yol açacak. Uzakdogu'da bilgisayarlann üretim maliyetlerinin ve dolayısıyla fiyatlannın düş- mesı. pazarlama ağını Türkiye'de kuran Avrupa kö- kenli firmalan ve Türk üreticileri zora sokacak. Etki- lerin önümüzdeki aylarda hissedileceği belirtiliyor. BENCE İZZETTİN ÖNDER Metin Olayına Bakış Metin Göktepe'nin katilleri yargılanamaz. Yargı- lanamaz, çünkü yargılanmak istenmiyor. Aksi olsa idi, Metin'in öldürülmesinin üzerinden iki yılı aşkın bir sürenin geçmiş olmasına rağmen, katil zanlıları olarak birkaç emniyet görevlisi aranıyor ya da yar- gılanmak üzere ülke içinde gezdiriliyor olur muydu? Oysa, hiç düşünülebilir mi ki birkaç görevli salt ken- di kafalanna uyarak, bir insanı, hatta bir gazeteciyi döverek öldürsün! Eğer olay bu kadar basıt olsa i- di, devletin adalet-emniyet mekanizması bu işi çöz- mek için iki yıl gibi uzun bir süre bekler miydi! Metin Göktepe'nin katilleri yakalanamaz, çünkü onun katilleri somut ve maddi olarak algılanabilir varlıklar değil. Metin'e fiili eylemi işleyenleri hare- kete geçiren ve sonra da onlan saklayan gerçek suçlu, çok derinlerde ve ancak düşünce düzeyin- de algıyabileceğimiz ortamdadır. Işte bundan do- layı, Metin Göktepe konusunu adi bir suç olarak görmek ve sonucu adli mercilerde aramak yanlış- tır. Metin Göktepe bir manyetik rezonans (MR) ciha- zı gibi, toplumun işleyiş dokulanna nüfuz eden ve onun derinlemesine analizinı yaparak, yüzeysel gö- rüntüler arkasındakı asıl güçleri ortaya çıkarma ye- teneğine sahip bir araştırmacı idi. Böyle bir kişiliğe sistem biraz fazla ciddi bakar. Metin'e olan da bu- dur. Metin'e öldürücü darbeyı vuranlar belkı de ken- disi ile aynı toplum kesiminden geliyor ve aynı ma- hallede oturuyor olmakla beraber, farklı bakış açı- lan ve ufuklan olan kimselerdir. Metin'i de Metin'in suçlulannı da aynı toplum ve bu toplumun çelişki- leri üretiyor. Metin'in gerçek suçlulan bu çelişkide gizli. Bu suçlulan ise toplumsal uyanış ve dönü- şümler dışında hiçbir güç cezalandırmaya mukte- dir olamaz. Ancak suçu sisteme yıkma rahatlığını yaşama hakkına sahip olamayız. Toplumsal bilinç oluşumu ve dönüşümü sosyolojik faılin izinı sürer- ken, kuşkusuz, adalet mekanizmasının dafiıli suç- lulan cezalandırmasını beklemek ve hatta bunu sağlamak gerekmektedir. Ne var ki. bu iki sorgula- ma ve neticelendirme süreçleri birbirini dışlar nite- likte olmamalıdır. Metin'e öldürücü fiili işleyen zan- lılann fiili sabit olup bunlar mahkûm olsa da, unu- tulmamalıdır ki gerçek suçlu bunlar değıl! Gerçek suçlu Metin'i henüz öldüremedi, fakat böylesine bir bilinç bulanıklığı içinde öldürebilir. Ger- çek suçlunun Metin'i öldürdüğü an, fiili suçluların mahkûm olması esnasında toplumun vicdan huzu- runa ve sükunete kavuştuğu an olacaktır. Sıstemin bir başka çelişkisi ve toplumun önündeki açmaz da buradadır. Zira, zanlılar mahkûm olduğunda ada- letten emin olan, zanlılar yakalanamadığında ise adaletten şikâyetçi olan bir toplum, henüz ne ger- çek adalet ne de toplumsal bilince ulaşmış sayıla- bilir. • • • Meclis skandalı! Ibre eski Meclis Başkanı'nı gös- teriyor. Peki, ihaleyi alan firma sütten çıkmış kaşık mı! O firmayı toplumun soygun piyasa düzeni ko- rumuyor mu! Gümrük duvarlannı yükselterek ya da yükseleceğini önceden istihbar ederek aşırı ithalat kârı elde eden kişilerle Meclis skandalma adı kan- şan ya da kanşanlar arasmda nasıl bir fark var ki? Ekonomik gücünü kullanarak, vergilemeye bir mek- tupla müdahale ederek, devleti finans parazitleri- nin insafına terk edilir bır konuma sokanlarla bugün- kü skandala kanşanlar arasmda nasıl bir nıtelik far- kı var ki? Ismi dahi duyulmamış adalarda paravan firmalar kurarak, ortakmış gibi gösterip, yurtdışına kâr transferi yapan ve ülkeyi sömürenlerin bütün bu insanlardan ne farkı var? Eğer toplumda güç ilişki- sine göre bir düzen kurulmuş ise bu gücün ekono- mik, siyasal, hatta silahh olmasının arasmda çok bü- yük bir fark var mı? Böyle bir toplumda demokrasi ya da ahlak neyin güdülemesi ile şekilleniyor ki in- sanlarda bunları aramaya koyuluyoruz! Aldatmaca bir şey anyoruz: Demokrasi! Ancak hangi ve nasıl bir demokrasi? Gerçek demokrasiyi halk yığınları istiyor, sözde demokrasiyi ise bu sis- temden yararlanan, dolayısıyle özünde sıstemsel dönüşümden yana olmayan, fakat çığ gibi büyüyen sorunlara bir günah keçısi arayan kesimler istiyor. Demokrasinin sözdesi, hiç olmamasından daha tehlikeli olabilir, çünkü sözde demokrasi olayları perdeleyerek toplumu uyutur. Bu nedenle, sözde demokrasi sadece dil ucundatelaffuz edilir, gerçek demokrasi ise metin bireylerin gücü ile kurulur. Metin Göktepe olayı da Meclis olayı da adi birer adli vaka olmadığı için, sözde demokrasi ile çö- zümlenemez. Böylesine sorunlaryumağı, mafyala- şan güçler ilişkisini çözebilecek olan, gerçek de- mokrasi bilincine ulaşmış, metin bireylerin oluştur- duğu toplumsal güçler tarafından çözülebilir. Metin Göktepe metin idi. O, sınavını verdi! Bankazedelere Damştay'dan ret ANKARA (AA) - Da- nıştay; TYT Bank. lm- pexbank ve Marmara- bank'ın faaliyetlerınin durdurulmasına ilişkin Bakanlar Kurulu karan- nın iptali isteminin ar- dından. bu bankaların mudilerinin maddi ve n 386 milyon lira maddi ve 100 milyon lira ma- nevi zarann faizıyle bir- likte ödenmesini istedı- ler. lstemi sonuçlandı- ran Danıştay 10. Daire- si. istemi reddetti. Tet- kik Hâkimi Yakup Bal, Merkez Bankası'nın manevı taz- _^_^^__^_^__ uyansına rağ- minattalebi- ^ Danıştay; m e " , T Y T nı de reddet- v Ç Bank ın ış- ti. Davacılar . ' Y l t>anJC, lemlerini in- Zerrin Kal- Impexbank ve celemeye al- yoncu ve Se- Marmarabank'ın mayan ve dat Hasan m udilerinin b a n k a n ı n Kalvoncu, ,,• . yurtdışına do- 11 " Nisan m a d d l v e m a n e v l viz depola- 1994 tanhin- tazminat talebini masına göz de Bakanlar reddetti. yumduğu yo- Kurulu kara- <•• lunda kanıtlar nyla bankacılık ışlemle- ri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldın- lan Türkiye Turizm Ya- tınm ve Dış Ticaret AŞ (TYT Bank) üzerinde davalı idarenin (Başba- kanlık) gerekli gözetim ve denetim görevini ye- rine getirmediği ve bu nedenle bankanın faali- yetlerinin durdurulduğu gerekçesiyîe, uğradıkla- bulunan dönemın Hazi- ne Müsteşarhğı yöneti- cileri hakkında ceza ko- \-uşturması açılması ge- rektiğini belirterek bu amaçla suç duyurusun- da bulunulmasını istedi. Kararda. ıdarenın yü- kümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle uğranan zarann yine ida- rece karşılanmasının ta- bii olduğu v urgulandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear