Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURfYET 14 OCAK 1998 ÇARŞAM
OLAYLAR VE GORUŞLER
Siyasette Öngörü ve Sultan Galiyev
S.HALİTKAKINÇ
Y
ırminci yüzyılın bana
göre en talihsiz ön-
deri, en idealist dev-
rimcilerinden biri Mir
Seyid Sultan Gali-
yev'dir. 1930'lu yıl-
larda Stalintarafından hapse attınlan;
bir iddiaya göre bir süre sonra Beria
tarafından hücresınde vurularak öl-
dürülen Galiyev 'in yazılan, belgeleri
yok edildi... Adı, ogünden bu yana or-
talardan silindi. Bütün vatandaşlan
birer birer ortadan kaldınldı. Lanetlen-
di... Sağcılar için solcu, solcular için
sağcı bellendi... Gerçek kimliği ve ki-
şiliği unutuldu.
Galiyev, Tatardı (Kazan). SSCB Mil-
letler Birinci Komiserliği'ne kadar
yükseldi; bir dönem, partide Stalin ve
TroçJd'den sonra üç numaralı ad ol-
du. Moskova Üniversitesi'nin SSCB
dışından gelen öğrenciler için eğitim
veren özel bölümünün rektörlüğünü
yaptı. Ho Şi Minh'ten Hayri Bumed-
yen'e kadar birçok Üçüncü Dünya
devnmcısinı. çeşitli yazılannda 'fikir
babanuz' diye kendisinden bahsetti-
recek kadar güçlü bir biçimde etkile-
di.
Türk solunun ilk adları Mustafa
Suphi ve ekibi Galiyevci'ydiler. Son-
ralan Mehmet Ali Aybar, Attilâ İlhan
gibi Türk soluna yön verenler, dönem
dönem Galiyev ile ilgili alıntılar, da-
ha çok göndermeler yaptılar. Fakat
yabancı bırkaç araştırma. Erol Kay-
mak'ın bir incelemesi ve Rusya 'nın Ta-
tar kökenli milletvekili Renat Mu-
hammedinov'un bir romanı dışında
doyurucu bir Galiyev anlatımı ile he-
nüz tanışılamadı.
5 ay kadar önce, Ankara'da UlusaJ
adlı birdergi yayın hayatına atıldı. Bu
dergideki makalelerin yüzde 80'i, Ga-
liyevci ya da Galiyevci oldugu varsa-
yılan bir çizgi tutturdu. Çizgi daha
netti, ama malzeme bakımından ne
yazık ki bir yenilik yoktu.
Benim bir düşüm vardı, çocuklu-
ğumdan bu yana: Galiyev'in ortadan
kaldınlan kaynaklanna bir şekilde eri-
şebilmek... Bunlan Türkçeye aktara-
bilmek... Türk soluna da Türk sağına
da gerçek Galiyev'i tanıtabilmek.
Günlerden bir gün, bu düşümle il-
gili start verildi. Hocam, Prof. Dr. Tok-
tamış Ateş, doktora tez konum olarak
"Sultan Galiyev ve Milli Komünizm"i
onayladı.Tataristan'a gittim. Yaşayan
en önemli Galiyevci ad olan Prof. Dr.
BulatSultanbekovile Tataristan Dev-
let Arşivi'nin yine Galiyevci yöneti-
cileri ile taruştım. Sultan Galiyev hak-
kında gün ışığına çıkan 1200 sayfalık
belge topladım ve Rusça çevirilerini
başlattım.
'Sovyet Türk Cumhuriyetieri
Federasyonu'
Çevirileri elden geçirdikçe, öyle
şeylerle karşjlaşmaya başladım ki, tez
çalışmam bitmeden, bazı bölümleri-
ni sunmayı görev bildim. Sözgelimi,
Sovyetler Birliği 'nin geleceği hakkın-
da şöyle dıyordu Sultan Galiyev:
"... Rus milliyetçüiğinin devrim iize-
rindeki etkileri artmıştır. Eğerorgani-
ze bir şekilde bu duruma karşı direni-
şe geçümezse, bir yozlaşma ve devri-
min hezimete uğraması söz konusu-
dur. Bu da Sovyet egemenliğinin düş-
mesi ve burjuva-monarşist rejünlerin
geri gelmesi demektir... Devrimin ye-
nilgiye uğramasından sonra milletîer.
şu ya da bu kapitalist devletin 'man-
da" yönetinıi altına düşecekler...
... Sosyalist devrim ve Rus devletçi-
liği, devrimin ilk aşamasında 'fede-
rasyon', ildnci aşamada ise 'Sovyet
Sosyalist Cumhuriyetieri Birliği' ola-
rak yapılanmayı zorunlu kümıştr... İl-
yiç (Lenin),milli meseteteri 'aşmak' de-
ğil, 'çözmek" gerekriğini anlıyordu...
... Sovyet egemenliği ve parti, devri-
mi korumak ve kabile aşamasmdan
ulus devletaşamasına gecememişolan
Türk halklannın. uluslararası emper-
yafizmin eline düşüp oyuncakdunımu-
na gelmesini önlemek için bu halkla-
nn boy özelüklerine göre bölünmesi-
ne yönelik politikalannı gözden geçir-
meli; uluslârarası irtica ve uluslarara-
sı emperyalizme karşı tampon olarak
SovyetTürk Cumhuriyetieri Federas-
yonu kurularak Rusya ve Ukra>na iie
eşit koşullarda Sovyeder Birliği'ne abn-
malıdır..."
(27 Şubat 1929, Sultan Galiyev'in
Merkez Denetleme Komisyonu'nda
verdiği ifadeden alıntılar...)
Sultan Galiyev. So\yetler Birliği ad-
lı genç devletin, devrim ihraç etme
özgörevini (misyonunu) yeterince ye-
rine getirip getirmediğine ilişkin tar-
tışmalara da Türkiye'nin de admı ge-
çirerek zehir zemberek yaklaşımlar
getiriyordu:
'Hep kararsız, hep yanm
yamalak kaldık'
"İran'daki devrim. tümüyle mah-
vedilmedi mi?_ Ankara Hareketi'ni, bu
hareket doğmaya başladığında, belli
bir güç ve enerji harcayarakdimize ala-
maz nuydık?.. Neden yapamadık?..
Çünkü dikkat etmedilL. Hak ettigi
önemi vermedik... Önemini anladığı-
mız zaman ise 'kimin tarafıru tutalım'
diye bocalamaya başladık. Mustafa
Kemal 'i mi, Enver'i mi, Enverci solcu-
lan mı?~ Neden olaylara yön vereme-
dik?
Çünkü biz, 1919 yılına kadar Türk
komünistieri ile hiçbir şekilde ciddi
olarakflgilenmedik...Kendilerini Tür-
kiye'ye, en orada olmamalan gerekti-
gi zaman gönderdik. Bu da onlann fe-
ci ölümlerine neden oldu.
Biz hiçbirfirsaükullanamadık. Tür-
kiye'deki Ankara, İran'dald Küçük
Han, Afganistan'daki İngiliz Karşıtı
İhtilal. KuzeyAfrika'daki milli kurtu-
luş hareketlerinin oluşturduklan te-
mele dayanarak dünya burjuvazisine
karşı organize bir mücadele verebilir-
dik. Hareketlerimizde hep kararsız ve
yarunyamalak kaldık!" (23 Mayıs
1923, Sultan Galiyev'in Merkez De-
netleme Kurulu üyeleri ile Stalin ve
Troçkj 'ye gönderdiği mektuptan)
Üçüncü Dünya Devrimciliği'nin
unutulmaya terk edilmiş önderi Sul-
tan Galiyev, burjuvazi kavramına bu
konularda kafa yoranlar için olağa-
nüstü bir tanım getiriyordu, yine 1923
yılında.
"Uhıslararasıburjuvazi,sadeceBa-
ü Avrupa burjuvazisi değil. uluslara-
rası bir birim. bir dünya ölçütüdür.
Bunun yenilmesi için tüm karşıt güç-
lerin -yani sadece proletananın kitle-
sel istisman sonucu oluşan güçlerin
degil. ulusal-sınıfsal istismar sonucun-
da oluşan güçlerin de- diğerdeyişle sö-
mürgeierin devrimseienerjisinin kon-
santrasyonuna da ihtiyaç vanhr!"
Mir Seyid Sultan Galiyev kimdi ger-
çekten?.. Açığa çıktıkça büyüyeceği-
ne ve 21. yüzyılda eski sömürgelerin
kuzey-güney çekişmesinde çokça
anımsanacağına inandığım Galiyev,
şöyle anlatıyordu kendini:
'Sen kölesin
7
dediler
"Gerçekten ben kimim? Komünist
mi? Devrimci mi? Siyasal şantajcı mı?
Maceracı mı? Provokatör mü? Karşı
devrimci mi?
Tüm yaşanamı kafamda canlandı-
nyor ve görüyorum Id ben bir devrim-
ci ve komünist olmuşum. Beni hav atin
kendisi doğurmuş. Kölelik. ağır zulüm
ve yüzlerce>ıhn voksulluğu doğurmuş.
Ben ezilen bir haikın ezilenlerinin oğ-
luyum. Evet de\Tİmciyim, ama köle
bir devrimci.- O eski Fars şiirinde ol-
duğu gibL
Havatım boyunca özgürlüğe ka-
vuşmak için can attım...
Hayatım bovunca da kendimi hep
köle gibi hissettim.'
Sadece Ekim Devrimi'nin ilk yılla-
ruıda, kendimi özgür hissedebildim.
Fakat üçüncü yıldan sonra bana Biz
sana güvenmiyoruz. Çünkü sen köle-
sin" dediler.
Ben devrimciydim...Zira köleliğin,
aşağUanmanın ve yoksulluğun evladı
olarak doğmuştum... Ama anladjm ki
ben köle olamam. Ben devrimci olarak
devam etmekve öyleölmekistiyvrum."
Mir Seyid Sultan Galiyev'in fikir-
leri ve mücadelesinin gün ışığına çık-
masının, bu yüzyılın bitiminde, gele-
cek yüzyılı karşılamaya hazırlanan v e
yakın geçmişleri ile muhasebe yapan,
düşünen beyinler için çok önemli bir
kılavuz olacağına inanıyorum.
ARADABİR
BEHZAT AY
Devlet Adamı Yokluğu
Büyük Atatürk'ten ve inönü'den sonra işbaşı-
na gelip kendilerini devlet adamıyım diye nitele-
yenler, bizlereyutturamazlar. Gericiliğeyol açan Ad-
nan Menderes devlet adamı rnıydı? Belleklerimiz-
den çıkmayan Kemalızm karşıtı sözleri söylerken,
Vatan Cephesi kurdururken, devlet radyosunda ol-
madık yalanlan yayımlatırken ve hukuku çiğner-
ken Inönü'nün ünlü, "Sizleri ben bile kurtara-
mam..." öğüdünü dinlemediler ve devrildiler... O
dönemın Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ı kuyudan
Inönü çıkardı... "Ben de Yazdım" adındaki anıla-
rını yazarken, aklı başına geldi diye düşünüyorduk.
Biz böyle düşünürken kargaları bile güldüren, "Bu
kış Türkiye'ye komünizm gelecek" diye demeç
vermedi mi?
Onlardan sonra işbaşına gelenler, bir türlü ikti-
dardan ayrılmak istemeyenler, dahası, "Iti kurda
kırdıracağım ", "Bana milliyetçiler suç işliyor de-
dirtemezsiniz" diyerek gençlen savaşa sürükleyen-
ler, yine inönü'nün bilgece söylediği, "Insan için
en önemli olay, iktidan yitirmek değil, itiban yitir-
mektir" uyarısına kulak verdiler mi?
Daha sonraları Cumhurbaşkanlığı katına kadar
yükselmiş Nakşibendi (tarikatı hayranı) Turgut
Ozal, birçok gülünç ve acı sözlerı arasında, "Be-
nim memurum işini bilir" diyerek memurları rüş-
vetçıliğe teşvik etmedi mi? Ve bugün devlet içine
kadar sızmış rüşvetçilerın, çetecılerin bu sözden
cesaretlendikleri yadsınabilir mi?
Daha sonra başbakanhk makamına oturma-
dan önce Necmettin Erbakan, "Kanlı mı gelece-
ğiz, kansızmı" diye halka ve orduya gözdağı ver-
meye kalkmadı mı? Ve de çok geçmeden kendi-
si gibi şaibeli bir bayanla, yanı Tansu Çiller'le hü-
kümet kurarak birbirlerini aklamadılar mı? Ve hü-
kümet oldukları zaman da "11 ayda irticai etkin-
liklerde bulunan, ama denetıme bağlı olmayan
tam 3 bin vakıf kurdular" fCüneyt Arcayürek,
Cumhuriyet gazetesi, 25 Temmuz 1997).
Bugün 550 milletvekilinin 137'sinin imam-hatip
çıkışlı; 810 kaymakamın 264'ünün ortaöğrenimle-
rinı imam-hatip okullarında yaptığı söylenmekte-
dir. Ve bugün imam-hatip çıkışlıların sayısı 1.2 mil-
yondur... Kuran kurslarında 1.5 milyon çocuk oku-
yor... 6 saatte bir cami yapılıyor... Adalet Bakanı
Oltan Sunguriu, son yapılan yargıç ve savcılarsı-
navında kazanan 890 kişiden 280'inin imam-ha-
tip çıkışlı olduğunu açıkladı. (Cumhuriyet gazete-
si, 21 Eylül 1997.)
1996-1997 öğretim yılında 5 bin 337 lisenin yal-
nızca 19'unun tanm lisesi olması düşündürücüdür.
Ülkemızde 561 imam-hatip, 454 ticaret meslek, 360
Anadolu lısesine karşın yalnızca 19 tarım meslek
lisesinin bulunması acı vericidir. Hele de 492 bin
809 imam-hatip lisesi öğrencısine karşın yalnızca
2 bin 300 tarım meslek lisesinin bulunması, ağla-
nacak durumumuzu yansıtmaktadır. Hele de de-
ğerlendirilmesi gereken, ülkemizin boş arazileri
dururken 18 bini aşkın tarım mühendisinın boşta
bulunması yürek parçalayıcı bir durumdur.
Bu denli çok din okulunun açılması meyveleri-
ni vermektedir. Bir araştırmaya göre Islamcı pat-
ronlardan 6 kişinin 100 trilyondan çok, 5 kişınin 20-
25 trilyon arası, 16 kişinin 10-20 trilyon arası, 13
kişinin 1-10 trilyon arası serveti varmış!.. Yani di-
ni siyasaya araç ederek vurgunlarını vurmuşlar...
Geçenlerde Cumhuriyet gazetesindeki bir ha-
berde şu başlık vardı:
"Gelirde ürküten uçurum." Alt başlığında da şu
tümce yazılmıştı:
"Türkiye'de açlık sınınnın altında yaşayanlann
sayısı 10 milyonu aştı; en üst ve en alt gelir gmp-
lan arasındaki fark 11 kata çıktı." Gerçekten ür-
kütücü bir durum bu...
Bugün faizcilik ve rantiyecilik ekonominin yüz-
de 70'ini sarmıştır. Ekonomi paradan para kazan-
masarmalındadır...
Türkiyede ilk kez
bilgisayar destekli
TOeFL
hazırlık kursu
Son Kayıt Tarıhı: 18 Ocak
İKurs Başlama Tanhı 20 Ocakl
Foreign Language Center
Nal Sok. No.13 ALTIYOL-KADIKÖY
Tel: 347 20 92 - 347 42 23
T.C.
BAŞBAKANLIK
GÜMRÜK
MÜŞTEŞARLIĞI
GÜMRÜiaERGENEL
MÜDÜRLÜĞÜ
İSTANBUL
GÜMRÜKLERİ
BAŞMÜDÜRLÜĞÜ
(Hukuk İşleri ve
Kaçakçılık Şube
Müdüriüğü'nden)
Sayı:B.02.1.GLM
4.06.10.09.HIK.
Konu:092 12458
(93)-18889
Bakjrköy 1. Aslıye
Ceza Mahkemesı'nin
Esas: 1993/901 karar:
1995/701 sayıh,
24.07.1995 günlükaran
uyannca idaremıze
28.248.000.- TL para
cezası ödemeye yüküm-
lü Yavuz Selim Baykara
kararda belırtilen adre-
sınde bulunamadığın'
dan mezkür para cezası
tahsil edılememektedır.
Teblıgata esas olacak
başkaca bir adresi bilin-
medığinden 7201 sayılı
teblıgat kanununun 28.
ve 29. maddelenne göre
ilanen teblığıne karar
venldı.
Teblıgat yenne kaim
olmak üzere tebliğ olu-
nur. Basın: 1101
ECumhuriyet
kitap kulübü
Sergi Salonlarında
OCAK AY1 PT^'-'i W FRİ
(Yoğun istek üzerine)
14 Ocak Çarşamba Saat:17.00 (Cağaloğlu Sergi Salonu)
FERDA EREREN
ÜC DENİZ TOPLULUĞU
Ûzcel (Otantik) müziğin evrensel bakış açısıyla yeniden
üretilışı. Ferda Ereren'ın düzenlemelerıyle...
(Giriş serbesttir)
Adres:
Türkocağı Cad 39/41 Cağaloğlu Tel:514 01 96
ŞARK
NURHAK
OY DAĞLAR
GÜRLÜK
İSTANBUL
BAŞMÜDÜRLÜ-
ĞÜ'NDEN tLANEN
TEBÜGAT
(Dogan ve Sevım oğ-
la'1960 dogumlu Trab-
zon ılı, Sürmene ılçesı,
Baştimar mahıVöyu hane:
227. sayfa no: c 008 06
kütük sıra no. 27 nüfusu-
na kayıtlı olup. halen Is-
tanbul ili. Ümranıye ılçe-
sı, Reşitpaşa Cad. mah,/
köyü. Atakent Sokak. No
42 de oturur) kaçakçılık
suçundan sanık Yusuf
Yanık hakkında Kadılcöy
I. Aslıye Ceza Mahkeme-
sı'nin E: 92/501 K:
93 '586 sayıh. 24/ 9 1993
tanhlı kesinleşmış karan
geregi mahkûm olduğu
180.986.300 TLagır para
cezasına aıt ödeme emn
ile tüm aramalara ragmen
adı geçene tebliğ ettırile-
memıştır.
llanen teblıg olunur.
Basın. 1103
İSTANBLX GÜMRLTaERİ
BAŞMÜDÜRLÜĞÜ'VDEN İLÂM.N TEBLIGAT
Halil \ e Humuş o|la Gürze dofumlu Dıyarbakır ılı, Mer-
kez ılçesı, Cücük mah kö\-ü hane 48 01 sayfa no- 74 kütük
sıra no 58 nüfiısuna kayıtlı olup, halen Ltanbul iJi. Pendik İJ-
çesı. Süreyyapaşa mah/ koyü. Cışkıne sokak, No. I 'de otu-
rur kaçakçıiık suçundan sanık Ensan Tutak hakkında Istan-
bul 1 Asliye Ceza Mahkemesı'nin E. 1993 427 K.:
1994 395 sa>ılı, 13 6.1994 tanhlı kesınle^mış karan gereğı
mahkûm olduğu 1416 000 TL ağır para cezasına ait ödeme
emn ile tüm aramalara rağmen adı geçene tebliğ ettırileme-
mıştır tlanen tebliğ olunur Bastrr 1105
Avcılar'da 120 m",
barbekülü. 3. kat,
otoparklı, lüks, sıfır
daire.
591 33 26
ATATÜRK VAKFVNDAN
PANEL-ÖDÜL TÖRENÎ
TARİH BOYUNCA TÜRK TOPLUMUNDA
KADININ YERİ VE KADIN HAKLARI"
Yöneten: Ord. Prf. Dr. REŞAT KAYNAR
Oturum Başkanı: Prof. Dr. AÜ RIZA BERKEM
Konuşmacılar "Islamdan önce Türk toplumunda
kadının yen ve önemı
- Prof. Dr. REŞAT GENÇ (Atatür* Küttür
DılTanhKr Bşk.)
"Islamı dönemde Turk toplumunda
kadının yen ve önemı"
- Prof. Dr. UMAY GUNAY (Hacetfepe
Ünv Edebıyat Fak. Öğr. Uyesi)
- "Meşrutryet ve Cumhunyet dönemtennde
Türk toplumunda kadının yen ye önemi
- Prof. Dr. AYSa ÇELİKEL (Ist. Ünv. Hukuk
Fak. Dekanı)
DEĞERLENDİRME. Prof Dr. BOZKURT GUVENÇ
ÖDÜLTÖRENİ
Sayın YEKTA GÜNGOR ÖZDENe
"ATATURK VAKFI, ATATÜRK ÖDÜLU'nön verilmesi"
YER Ataturk Kultür Merkezı
Tanh • 17 Ocak 1998 Cumartesı Saat: 14.30
ATATÜRK VAKFI
Tel: 293 26 33 - 34 Faks: 252 72 73
Adres: Istıklal Cad. No. 113/K. 3 Taksım - İST.
Can dostum,
kitap sevdalısı,
Engin Yayınlan sahibi,
HÜSEYİIV
ENGİN'İ
kaybettik. O'nu kitaplarla yaşaTacağız.
HİKMET KOÇAK
KOÇAK BASIN YAYIN
TÜRKİYE BİLİlVn.ER AKADEMİSİ
(TÜBA)
SOSYAL BİLİMLERDE BİLİM, HİZMET
VT TEŞVİK ÖDÜLLERİ
1998YILIDUYURUSU
Sosyal Bilimler alanında TC uyrukJu bilim adam-
lannayaptıklan seçkinçalışmalardolayısıylaheryıl
TÜBA tarafından Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri
verilmektedir.
1998 yılı TÜBA ödülleri ile ilgili duyuru, aday
gösterme kurallan ve yöntemi tüm Rektörluklere, il-
gili Dekanhklara, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdür-
lükleri ile ilgili kamu ve özel sektörkurum ve kuru-
luşlanna gönderilmiştir.
Aday göstermek için son başvuru tarihi 3 Şubat
1998"dir. Duyurulur.
Sahibinden Etiler
Sara> lar Beldesi Koop.
14/A Blok Satılık
Daire.
520 86 53
Fulya Mehmetçik Cad.
Sahibinden Satılık
Daireler.
520 86 53
ZlRAAT BANKASI CAĞALOĞLU
ŞUBESİ MÜDÜRÜ
Sayın
K. ÖNDER GÜRBÜZ'ÜN
vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Gürbüz
ailesinin acısını paylaşır, tüm Ziraat Bankası
camiasına bas.sağlığı dileriz.
CUMHLRtYET GAZETESİ
VEFAT ve BAŞSAGLIGI
Birliğımiz üyesi, ENGlN YAYINCILIK'ın
sahibi değerli arkadaşımız
HÜSEYİN ENGİN'İ
genç yaşta, 12 Ocak 1998 günü elim bir trafık
kazasında kaybettik. Mednuka Tann 'dan
rahmet, kederli ailesine ve üyelerimize
başsağlığı dileriz.
TÜRKİYE YAYINCILAR BİRLİĞt
YEŞILELMA
Seyahat Acentast
ŞEKER
BAVKAMINDA
UDAPESTE
499.-T
28 Ocak - 2 Şubat
6 GÜN - 5 GECE
**** OTEL
THYİLE
PRAG
549.-$
28 Ocak - 1 Şubat
5 GÜN - 4 GECE
**** OTEL
ÇEKHAVAYOLLARIİLf
Taksim: (212) 249 52 11-249 52 17LeYent {2)2) 284 21 24-284 21 23
Capitol: (216)391 51 30 Ankara: 1312} 440 56 00
PENCERE
'Model'i Değiştjrmeden
Hiçbir Şey ObnaL.. •
Medyada kaç köşe yazarı var?.. j
Ben diyeyim 300, siz deyin 500..
Taşrayı da hesaba katınca, yazar sayısı binle
ri aşıyor ve her sabah gazete köşelerinden yü*>-
selen bir uğultu başlıyor; kalabalık bir kokteylsc-
lonunda duvarlara çarpıp tavandan yansıyan ses-
ler gibi sözcükler ve tümceler anlamlanncJan SA-
nlıp kulaklan tırmalayan gürültüye dönüşüyoriar-
Neyin gürültüsü bu?..
Sanki kıyamet alâmetiL
Çete, enflasyon, yolsuzluk, pislik, kokuşmuş-
luk, işkence, uyuşturucu, faili meçhul, rarröys.
haksızlık, hukuksuzluk, tefecilik, yalan vedoiar-
dan gayrı bir şey ne konuşuluyor ne de yazılıya:
bütün köşeler, ağız birliği etmişler gibi, yaklaşcn
kıyamet için israfil'in surunu üflüyorlar. Pislik, hr-
sızlık, üçkâğıt, yolsuzluk, pariamentonun iç do-
nanımını sardı, dekorasyonuna sindi, Meclis Ge-
nel Kurulu'nun koltuklanna kuruldu.
Eskiden kötümser yazan köşe yazarlanna "fe-
lâket tellâlı" denirdi. Tellâl ne kelime!.. Şimdi kö-
şe yazarı tapusuz arsada yapılmış kaçak cam-
nin çarpık minaresinden gazel okuyan uçuk mû-
ezzine dönüştü.
Kara kaplı kitaba göre l<ryametin yaklaştığını vu-
gulayan iki gösterge, bina ile zinadır.
Maşallah ikisi de ibadullahL :-.- -
• ' ""- '
Peki bu duruma nasıl düştük?.. '
Karayollannı kim mezbahaya çevirdi?.. Sarhoş
şoförie bıçkın muavini mi?..
Yok canım...
Ulaşımda seçtiğimiz model ne?.. Yük ve yol-
cu taşımacılığını yüzde 95 oranında karayollan-
na bağlayan biz değil miyiz?.. "Vızyon sahibi" di-
ye şöhret yapan eski Başbakan Turgut Özal ne
demişti:
- Demiryolu komünist işidir.
Türkiye "kara para" cenneti mi?.. Peki, köşe-
başında serbest dövizin bakkal dükkânını açan
kim?.. Rantiyecilik mi?.. Parayı tefeci faiziyle ban-
kaya yatırıp "paradan para kazanma"y\ meslek
edineni vergi defterinden silen hangi akl-ı ev-
vel?..
Yolsuzluk, pislik, rüşvet, kokuşmuşluk nere-
den kaynaklanıyor?.. Vizyon sahibi eski Başba-
kan'ın aile çevresine bak!.. Mafya ile al takke ver
külah gazetelere geçenler kimler?.. Hukuksuzluk
mu?.. "Anayasayı bir kez delmekle birşeyolmaz"
diyen kim?.. Türk parasını pula çevirip srfırlamak
mı?.. Ülkede "dolarizasyon" düzenini geçerlikı-
lan kim?.. • • v •• '
"/Wode/"1990'lardaoturdu.
s
'
1980'li yıllarda benimsediğimiz "model" bizi bu-
günkü noktaya getirdi.
Sayısı gün geçtikçe artan köşe yazılannda ele
alınan "neden" değildir.
"Sonuç"tan yakınıyoruzi n.hi? . .baötıhıo-jllKl
,.t\Jygmiadığımtz "model'"densöz dçan yoMu
Oysa bu "model"\ değiştirmeden çamurda de-
belenmekten kurtulamayız, KlT'leri tö^tart yağ-
ma etsek de zifos batağında kulaç atmaktan baş-
ka bir işe yaramaz. Rantiyeci düzeni "ekonomik
model" olarak korudukça batacağız.
Özal değil miydi "Ikibuçukgazete kalacak" 6\-
yen!.. Medyanın bugünkü durumunda iki buçuk
paralık olan basın ahlakına kına yakmaktan baş-
ka elden ne geliyor?..
Türkiye kısa sürede düzelir; ama önce şu kjrli
"model"den vazgeçmekgerekiyor.
SAFFET
TUTUNCU
"Soru dolu
sessizliğinle
Çok şey alıp
götürüyorsun
bizden
Parmaklann
kenetleniyor
parmaklanmıza
Yitiriyoruz
Yaşamda değeri
olan ne
varsa!..
(Ulufer Şahin)
Ünsal Yıldırım, Şengül-Güray Kılıç,
İlbay Kahraman, Doğan Halis, Recep
Bozlak, Naciye Demirel, Reyhan
Önder, Hüsevin Gülseven, Hüseyin
Keskin, Bülent Aktaş, AY han Yanık,
Müjgan Alikâşifoğlu
Nüfiıs cüzdanımı
kaybettım hükümsüzdür.
SUATŞAHİN
Başka Türkiye Yok Haydi Fidan Dikelim
ORMAN BAKANUĞI AĞAÇLAıNDIRMA VE EROZYO.N KONTROLÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
İnşaat Mühendisleri
Odası Ankara Şubesi'nin Yönetim
Kurulu Üyesi,
Üyemiz, dürüst fedakâr, dost insan,
İnşaat Yüksek Mühendisi
ŞADIK
SÜMER'i
kaybettik. Arkadaşımızm ailesine ve
İnşaat Mühendisleri Topluluğuna
başsağlığı dileriz.
Anısını, demokrat bir ülke için
Çağdaş Mühendisler mücadelesinde
yaşatacağız.
İnşaat Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu