19 Mayıs 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 AĞUSTOS 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Olaylı SSK genel kurulu bugün başlıyor. Türk-İş iLk kez adayını kesinleştiremedi Seçmderehîle karışbANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-Tûrk-Iş'te, SSK Yö- netim Kundu temsilcisi için yapılan seçıme hile kanşması nedeniyle aday belirleneme- di. Türk-Is Genel Başkanı Bayram MeraTin adayı Tes- Iş Genel Başkanı Mahmut Ozonur'a 44, Meral muhalifi - olanlarta bazı sol sendikalann üzennde birleştikleri öne sü- rülen "sürprizaday" Tûrkiye Maden-lş Genel Başkanı Ha- ' san Hfiseyin Kayabaşına 43 oy çıktı. Toplam 86 delege ka- tılmasına karşın bır oy fazla çıkan seçimin yenilenmemesı durumunda Türk-lş bugün ya- pılacak SSK Genel Kurulu'na ilk kez adajını kesınleştirme- den gidecek. Türk-lş'in Genel Mali Sek- reterliği görevinden alınan ve Demiryol- Iş'in bildirdiği delege listesinden çıkan- lan Enver Toçoğlu'nun başvurusu üzeri- ne ertelenen SSK Genel Kurulu, bugün T İ S K , 4 4 . g e n e l k u r u l i ç i n h a z ı r l a d ı ğ ı r a p o r u a ç ı k l a d ı 'SSK'de yaşanan bunalımın nedeni siyasiler' ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Türki- ye Işvcren Sendikalan Konfederasyonu'nun (TÎSK) SSK'nin 44. genel kuruluna yönelik olarak hazırladığı raporda, 199O'h yıllarda mali bunalıma düşen sosyal gûvenlik kunı- luşlannın her yıl daha çok açık vermesinin "siyasi iktidarlann popûlist müdahalele- ri"nden kaynaklandığı belirtildi. TlSK'in SSK'yle ilgili sorunlar ve çözûm önerilerine ilişkin olarak hazırladığı rapor- da, sosyal gûvenlik kuruluşlannın yıllık ge- lirlerinin giderlerini karşılamadığı ve devlet yardımı almadan ayakta durabilmelerinin olanaksız hale geldiğine dikkat çekildi. OECD ülkeleri içinde sosyal gûvenliğe katkıda bulunmayan tek ülke Türkiye olma- sma karşın TlSK'in raporunda, "Sosyal gü- venlik kuruluştarmın açıklan, kamu maliye- si üzerinde ağır bir baskı yaratmakta ve ka- mu açıklannın önemH bir nedenini oluştur- maktadnr. 1997 yıimda sadece SSK'nin 350 trilyon üralık bir açık vermesi beklenmekte- dnr" denildi. TÎSK'in raporunda, idari ve mali yönden özerk olduğu belirtilen SSK'nin yönetim ku- rulundaki devlet temsilcilerinin sayısal ço- ğunluğu oluşturduğuna dikkat çekilerek, "Bu durom, sosyal sigortanın imkânJannın hökümettertarafindanpolitikanıaçlariakul- lanıknasma ve erken emeklilik, süper emek- lilik, hizmet birteştirmesi ve borçlanma, prim affi gibi sigortacıhk anlayışı Ue bağdaşmayan uygıüamalara neden oknaktadır" denildi. başlayacak. Türk-Iş, delegeleri belirleme inisiyatifınin konfederasyonda oldugunu savunurken; Toleyis, iş kollanna eşit sa- yıda delege dağınlması için yargıya baş- vurmuştu. Yargıtay, mahkemenin istemi reddetmesine ilişkin itirazı kabul eder- ken, henüzkararkesinleşmedi. Belirledi- ği delege listesini değiştirmeden genel kurula kanlacak olan Türk-Iş'te dün ya- pılan toplantıda dengeler yeniden değiş- ti. Erteleme öncesindeki delege toplantı- sında Tes-Iş Genel Başkanı Mahmut özonur'un Türk-lş temsilcisi olarak a- day olması konusunda uzlaşmaya vanlır- ken, dünkü toplantıda Türkiye Maden-lş Buyuksehir Küçükyah'da kent ve hukuk tahribatı . Istanbul Haber Servisi - Istanbul Büyük- şehir Beledıyesi. Küçükyah'daki semt sa- kinlerinin karşı çıktıklan altgeçit ınşaatın- da, mahkemeyle yanşıyor. Mahalle halkı adına Istanbul 3. ldare Mahkemesf nde açı- lan proje ıptal davası sürerken, inşaatı hız- landıran beledivenın, dava sonuçlandığın- dafiılidurum yaratmak istedığı behrtiliyor. Ayru projeyle ilgili olarak eski beledıye da- nışmanlanndan İTÜ Inşaat Fakültesi Ulaş- tırma Anabılim Dalı öğretım üyesı Prof. Dr. Ergun Gedizlioğlu'nun 1995'te düzen- . ledığı bir rapordakı yer seçiminin hatalı ol- dugunu vurgulayan görüşler ıse Recep Tay- yip Erdoğan tarafından dikkate alınmıyor. Istanbul'un Kadıköy yakasındakı tanhi yol güzergâhlan arasında bulunan Küçük- yah-Eski Bağdat Caddesi'nin ortalama 6 metrejadar alçaltılmasını da öngören de- mıryolu altgeçit inşaatı için semt sakinleri 15 Mayıs 1997'de geniş katılımlı birprotes- to eylemi yapmışlardı. Projenin uygulan- ması durumunda aynı yol üzerindeki 80 ka- dar ağacın da kesileceğini saptayan semt sakinlen. belediyeyi mahkemeye vermiş- lerdi. Istanbul 3. ldare Mahkemesi'nde 1997'472 esas no'lu dosya ile açılan dava- da mahkeme belediyeden savunma ıstedik- ten sonra altgeçit ve yol hafriyatı inşaatı birdenbire hızlanarak sürmeye başladı. Her geçen gün geri dönülmesi zor bir noktaya yaklaşıldığını belirten semt sakinlerinin be- İediyeye yaptiklan başvurulara ise yanıt ve- rilmiyor. D^va dosyasındaki uzman raporlan ara- sındalci Yük. Müh. İsmail Acar'ın "tnşaat bittiğinde çevre bomba düşmüş gibi görü- necektir" şeklinde tanımladığı altgeçit ve yol alçaltılması projesi, yasal onaylan da alınmadan ıhale edildi. Şantiye binasındaki tabelaya göre Ofla- zoğlu İnşaat Şirketi'nce sürdürülen, ancak büyükşehır belediyesinin 24.7.1996 tarihli yazısına göre de "Trans-of Uhısal Nak. İnş. Tîc. Ltd. ŞtL" adh bir şirkete ıhale edildiği bildirilen proje, bir demiryolu altgeçit dü- zenlemesi olmasına rağmen Devlet Hava Meydanlan Demiryollan ve Limanlan İn- şaat Bölge Müdürlüğü'nün onayını da ala- bilmiş değil. Aynca yüıe projenin tahakku- ku ve ihalenin de yapılabilmesi için yasal zorunluluk olan UKOME (Ulaşım Koor. Mrk.) onayınm da bulunmadığı belirtiliyor. TÜZAV Başkanı Zabıtalardan kadrolaşmaya sert tepki İstanbul Haber Servisi - TÜZAV, beledi- ye zabıtasının 41. kuruluş yıldönümünü et- kinlikleri kapsarrunda bugün saat 11 .OO'de TÜZAV Küçükyah Sosyal Tesisleri'nde "yıhn zabrtası"nı seçiyor. Türkiye Beledi- ye Zabıtalan Vakfi (TÜZAV) Başkanı Şina- si Yalçın. "Zabıta Haftasr nedeniyle yap- tığı açıklamada, "Belediye zabıtasını kendi siyasi emeUerine alet edenlerin, kurum içe- risinde yasalara ve yönetmeliklere rağmen türbanh. sakallı zabıtalar yarattığınır söy- ledi. Üyelennin fazla mesaı ücretlerinin ke- silmesine seyirci kalındığını belirten Şina- si Yalçın, şöyle devam etti: "TSK'den an- lan subay ve astsubaylan hiçbir yasal pno- sedüre uymaksızuı belediye zabıtasının çe- şitli üst rütbeli kadrolanna atayanlar, han- gi yüzle çüap 'Beledıye zabıtasının kara imajını değiştırdik' açıklamasını yapabin- yortar? Belediye zabıtası çokciddi sıkınnlar içinde. Beledive zabıta hi/nıeti yürüten on- larca arkadaşımızm mesleki yaşamına son verüiyor, fazla mesai ücretleri hiçbir gerek- çe gösterilmeden gasp ediliyor." Zabıtalann fiili hizmet zammını düzen- leyen yasanın 18 yıldır bır türlü TBMM 'den çıkanlmadığmı ıfade eden Yalçın, söz ko- nusu yasanın bır an önce çıkanlması gerek- tiğinı vurguladı. i İ T İ n l f i ta«if\oam i s l ^ t î l î v o r Aübeyköy Su Havzası kapsamında bulunan Pirinççi i I L O I U C l c t Ş U C a ^ l I Ş i e i l u y o r k ö y ü n ü n m e r asında, 'hileli izinle' taş ocağı işletilmek is- teniyor. CHP Eyüp İlçe Başkanı Lütfu Gündöndü, Halil İbrahim Atmaca adh işletmecinin bölgede mermer olmadığı halde Enerji ve Tabii Kay naklar Bakanhğı'ndan köyde "mermer çıkarmak" için ön işletme ruhsaü aldığını betirterek, Atmaca'nın asd amacının köyde taş ocağı işletmek oldugunu söyiedL Pirinççi köyü halkı da Atmaca'nın söz konusu merada mermer çıknğım karutiarnak için bölgeye gizlice iki kamyon mermer döktürdüğünü ileri sûrdü. Köy Muhtan Mithat Kişmir, At- maca"vı valilikten izin alması konusunda uyardıklamu, ancak Atmaca'nın kendilerine "Ben valilik tanımam, Bakanhk'tan iznim var. beni engeüeyemezsiniz"" diye yanıt verdiğini söyledi. Köylüler. aynca Atmaca'nın bir buçuk ay önce söz konusu bölgeye iş makinelerini sokarak tarihi Bizans su sarnıcını da yıkürdığını iddia etti. (Fotoğraf: İPEK YEZDANİ) Genel Başkanı Hüseyin Ka- yabaşı da aday oldu. Tümtis Genel Başkanı Sabri Topçu ile Hava-lş Genel Başkanı Atilav Ayçin'in "SSK'nin yû- rekkr acısı hali tarnşdmadan yapüacak seçim, seçilecek ar- kadaşı da sistemin içine ala- rak öğütecek. Burada forma- Bte gerçekleştiriyor'' diyerek boykot ettikleri seçime hile kanşması nedeniyle aday be- lirlenemedi. Yol-lş ile Türki- ye Maden-lş'in birer delege- sinin geç gelmesi nedeniyle oylamaya kabul edilmediği seçime, 86 delege kaülması- na karşın Ozonur'a 44, Kaya- başı'na da 43 oy çıktı. Çift oy bulunan zarfin belirleneme- mesı nedeniyle seçtmde kesin sonuca ula- şılamadı. Aday belirleme işlemi bugün genel kurulda yapılacak seçim öncesin- de gerçekleştirilemezse, Türk-lş'teki çe- kişme SSK Genel Kurulu'na yansıyacak. Liman-lş Genel Başkanı Hasan Biber, "Bu şeytan üç- geni Türk-tş'te kırılmadığı sürece bir şey ohnayacak" derken; Toleyis Genel Baş- kanı Cemail Bakındı ise ya- pılan seçimin hukuk dışı ol- dugunu, yargı kararlanna değil, Meral'in isteğine uyûlduğunu söyledi. tki gün sürecek olan genel kurulun programına göre, ilk günde yönetim kurulu- nun işçi, işveren ve emekli temsilcileri seçilecek. TlSK'in temsilcisi KubUay Atasayar ile Türkiye İşçi Emeklılen Cemiyeti Başka- nı Ethem Ezgü yine yönetim kurulunda yer alacaklar. Tüm Sosyal-Sen ve SES üyeleri, sosyal gûvenlik sis- teminin özelleştirilmesi yö- nündeki politikalan, genel kurulda temsıl edilmemele- rini, SSK konferans salonu önünde kitlesel bir basın açıklamasıyla protesto ede- cekler. Özelleştirme Karşıtı Platform'un da destekleye- ceği açıklamada, SSK'nin içinde bulunduğu bunalıma ilişkin çözüm önerileri su- nulacak. İZİN ÇIKTI!... HÖGH-UCHE-JAYJAY ve İLİE'DEN SONRA 5, 'A\lg</4' RADYO SEKTÖRÜNDE FENERBAHÇE FM'İN GÜÇLÜ VE GELİŞEN TEMPOSUNA AYAK UYDURABİLECEK "REKLAM SATIŞ DANIŞMANI" TRANSFER EDİLECEKTİR. * TRANSFER BASINDAN GİZLİ YÜRÜTÜLMEKTEDİR. SİZ DE "BU TAKIMDA OYNARIM" KENDİNİZİ ASLA YABANCI HİSSETMEYECEKSİNİZ. Irt: (0 216) 330 03 83 - (0 216)330 03 84 Kuşdili Cad. Inşaatçılar Han No: 8/6 (Halkbank yanı) Altıyol/Kadıköy (Lütfen Semih Ünal'dan randevu alınız) RP yaptırmamıştı Atotürk takvimibasıldı ANKARA (CumhııriyetBürosu)- RP'1 i eski Kültür Bakanı İsmail Kahraman'm yıllar süren geleneğı bozarak, 1997 yılın- da yaptırmadığı Atatürk takvimi 1997'nin5ayınıve 1998'ikapsayacakbi- çimde basıldı. Atatürk'ün kamuoyunda yaygın olarak görülmemiş fotograflan ve resimlerinin konulduğu 23 sayfalık tak- vimde, 10. Yıl Nutku, Gençliğe Hitabe ve Istıklal Marşı'na birer sayfa aynldı. Kültür Bakanı İstemihan Talay'ın gö- reve geldikten hemen sonra başlattığı uy- gulamalardan biri olan Atatürk takvimi 1 ay içinde tamamlandı. 1997'nin son 5 ayı ve 1998 yıllannı kapsayan tak\ r im 23 say- fadan oluşuyor. Bakanhk tarafindan bu- güne kadar bastınlan takvimlerin yakla- şık 2 kan olan takvimde, altında özlü söz- lerle Atatürk'ün az görülmüş ya da bugü- ne kadar ortaya çıkmamış fotograflan. yağlı ve suluboya resimleri yer alıyor. Takvimde 10. Yıl Nutku, Gençliğe Hita- be ve Istiklal Marşf run 2 kıtasına da bi- rer sayfa aynldı. Ölümünün 60. yılı olan 1998 Kasım ayı için hazırlanan sayfada. Atatürk fotoğra- fırun altında İsmetİnönii'nün "Eşsizkah- nunan Atatürk. Vatan sana minnettardır* sözü yer alıyor. tnönü'nün sözünün ardın- dan, "Ölümünün 60. > ılında ulusça yüce Atatürk'ü saygı ve şükranla amyoruz. tl- kelerine ve devrimine hağhlıgımm yineü- yoruz" deniliyor. Atatürk'ün 1929 yılın- da gazeteciler arasındaki fotoğranmn ko- nulduğu sayfada da, Atatürk'ün, "Basın ulusun ortak sesidir. Başh başına bir kuv- vet, bir okul, bir öncüdür" sözüne yer ve- riliyor. 1997nin ücuncü artısı îlacayineyüzde 15zamyapüdı İstanbul Haber Servisi - Yaklaşık bir buçuk ay önce yapılan zammın ardından ilaca yüzde 15 'lik yenı zam Bakanlar Ku- rulu'nda kabul edildi. Türk Eczacılar Bir- liğı Başkanı Mehmet Domaç. bu zamla birlikte 1997'nin toplam zam oranınm yüzde 56'yı bulduğunu belirtirken, İstan- bul Eczacı Odası da zamlann halkın sağ- hgını tehdit eder hale geldiğini vurgula- dı. Ne zaman yürürlüğe gireceği belli ol- mayan zamla ilgili olarak bilgi veren Mehmet Domaç," Bu zamla birlikte 1997 yılı içinde ilaca toplam yüzde 56 oranında zam yapılmış olacak" diye konuştu. İstanbul Eczacı Odası'nın açıklamasın- da, zamlann halk için artık zulüm haline geldiği belirtilerek, hükümetin daha du- yarlı davranması istendi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Mustafa Kemal'in Askerleri Yüksek Askeri Şûra'nın kararian kimilerinin bek- lentilerini boşa çıkardı. Dört kuvvet kumandanı biraz buruk da olsa, "güle oynaya"emekliliklerini onaylarken, toplumumuzdaki anti-laik hareketle- re karşı açıkça cephe alan ve bunu dile getiren ki- mi kumandanlargörevlerinedevam etti. Başkane olabilirdi ki? Türkiye'de Silahlı Kuvvetler'le ilgili yazı yazmak pek kolay değildir. Zira eleştirilmelerinden çok ra- hatsız olunur. Övdüğünüz zaman da adınız "cun- tacı'ya çıkar, "demokrasi düşmanı" olarak ilan edilirsiniz. Oysa ki Silahlı Kuvvetler mensuplarının hem övgüye gereksınimleri var, hem de eleştiri- Ve -.. Övgüye gereksinimleri var, zira eskilerin dediği gibi "Marifet iltifata tabidir." Eğer askerlerimiz Atatürk'ün laik ve çağdaş cumhuriyetine sahip çı- kıyorlarsa, bunları elbette öveceğiz. Kimi arka- daşlanm bu tip yazılanmdan hoşlanmazlar. "Ya- hu" derler, "Senin bu yazdıklann farklı yorvmla- nır." Nasıl yorumlanırsa yorumlansın. Eğer Silah- lı Kuvvetler'in kararlı tutumu olmasa, toplumun yüzde yirmisini temsil eden bir kitle, baskıcı yön- temlerle iktidar yolunu açabilir ve (kimilerinin dil- lerinden düşürmediği) demokratik düzenin çanı- na ot tıkar. Silahlı Kuvvetler'in eleştiriye de gereksınimi var- dır. 12 Eylül ortada. Eğer Kenan Evren ve arka- daşlan toplumdaki demokrasiden yana tüm güç- lerin üzerine gitmese ve susturmasa, şimdi ken- dilerinin de üzüntüyle izledikleri pek çok görüntü ortaya çıkamazdı. Fakat 12 Eylül'cüler "solu sus- tunıp meydanı sağa bırakarak" bir sürü sıkıntıya sebep oldular. Türk ordusu hiç kuşkusuz, "milletin ordusu- dur". Birtakım üçkâğıtlarta kaytaranlan bir yana bı- rakırsak, askerlik görevi, herkes için ve eşit bir bi- çimde söz konusudur. Askertik, bu toplumun er- kekleri için çoğu kez bir "dönüm noktası" ve ki- mi zaman da bir "başlangıç noktası "dır. Meslek olarak askerliği seçmiş olan subay ve astsubay- lann dışında, askerlik her Türkiye Cumhuriyeti va- tandaşı için, boğaz tokluğuna yürütülen bir hiz- mettir ve anlayan için, çok şerefli bir hizmettir. Askere erkekler gider ama kadınlar da erkekle- riyle birlikte askerlik yapar. Ama evladı askerde- dir, ama kocası askerdedir, ama nişanlısı, ama sevgilisi... Dünya üzerinde evlatlannı bir düğün havası için- de davul zurnayla askere gönderen hiçbir toplum tanımıyorum. Asker uğurlayanların bazılarının gözlerinde görülen yaşlar, kimi zaman endişeden ve fakat çoğu zaman gurur ve mutluluktandır. Ve üstelik artık asker uğuriayanlar, askere gidenleri nasıl zor koşulların beklediğinin bilincindedirler. Yüksek Askeri Şûra'dan farklı karariar çıkması- nı bekleyenler, ordumuzu ve Silahlı Kuvvetler mensuplannı hiç tanımayan insanlardı. Astsubay okulundaki öğrencinin giydiği üniformanın kuma- şı ile Genelkurmay Başkanı'nın giydiği üniforma- nın kumaşı aynıdır. Her "kumandan" askerlerinin yiyeceği karavanayı önce kendi tadar. Ve her ye- mekten önce, o yemeği sağlayan insanlara, yani ulusa teşekkür edilir. Bu "teşekkür" laf olsun di- ye dile getirilen bir seremoni değil, ulusun hizme- tinde olunduğuna dair bilincin dile getirilmesidir. Şu anda, siz değerli okurlanmın bu satırlan oku- duğu sırada, ülkemizin tüm gamizonlan yoğun bir faaliyet içindedir. Büyük kentlerimizde oturan ki- mi düşüncesizler, çevrelerinde gördükleri üst rüt- beli subaylara bakarak "Canım bunlar da ne ya- pıyor" vb. gibisinden eleştirilerde bulunurlar. Oy- saki her sabah, saat 7-7.30 arasında Türkiye'nin dört bir yanındaki tüm kıtalarda "içtima" bitmiş ve günlük yoğun çalışmalar başlamıştır. Sabahlan büyük kentlerimizde Silahlı Kuvvet- ler'in "servis araçlan" kimi zaman işçi servislerin- den önce gelir. Ve servisler subay ve astsubayla- n kıtalarına taşırlar. Inanılmayacak kadar ağır so- rumluluklar altında çalışır bu insanlar. Laik ve çağdaş cumhuriyetimizi tehdit eden ge- lişmeler karşısında kimi generallerin dile getirdik- leri "tepkileri" bireysel tepki olarak görüp değer- lendirenler çok yanılııiar. Sanıyorum şimdi yanıl- dıklannı anlamışlardır. O üst rütbeli subaytar, "ken- di tabanlannın" nabzını tutmadan ve o tabanın beklentilerini anlamadan ağızlannı açmazlar. He- le üst rütbeli makamlann onay ve desteği olma- dan asla siyasi konulara girmezler. Türk Silahlı Kuvvetleri, hiç kuşkusuz bu ulusun ordusudur ve demokratik bir düzen içinde, ulus iradesinin belirlediği siyasal iktidarın emri altında- dırtar. Fakat bu iktidar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinin dışına çıkma eğilimi gösterir- se, o zaman "hükümetin emrinde" olma özellik ve zorunluluğunu tanımazlar. Ve bence çok haklı oluriar. Türkiye çağdaş, laik ve halk egemenliğine da- yanan bircumhuriyettir. Siyaset bu sınırlar içinde yapılır. Eğer bu sınırlar dışına çıkılırsa, müdahale emri vardır; büyük bir makamdan,.Mustafa Ke- mal'den. Kimileri TSK'yi "Peygamber Ocağı" olarak da nitetendirirler. Bu da doğrudur. Fakat bu niteliği "Mustafa Kemal'in ordusu" olma özelliğini orta- dan kaldınmadığı gibi, bu özelliğinin önüne de ge- çemez. Bunlann bilinmesinde yarar vardır. Cumhuriyet savcısı Vasıf Ersoy emekli oldu İstanbul Haber Servisi - On yedi yıldır İstanbul Merkez Adliyesi'nde çeşitli mahkemeler ile bürolar- da cumhunyet savcısı olarak görev yapan N. Vasıf Er- soy, 1 ağustosta ya§ sınınndan emekliye aynldı. Ka- patılan Türk Dil Kurumu'nun asil üyesi olan Er- soy'un, gazetemiz ile çeşitli gazete ve dergilerde hu- lcuki ve toplumsal mtelikte yazılan yayımlanmıştı. Ersoy, 1952 yılında tzmir'de başladığı stajının ar- dından Lice-Dicle-Yenice ilçelerinde yargıçlık, An- kara-Erdek-Midyat-Balıkesir'de cumhuriyet savcısı ve cumhuriyet başsavcısı olarak görev yaptı. İstan- bul Hukuk Fakültesi, Türkiye ve Ortadoğu Amme tdaresi Enstitüsü ile Sivil Savunma Koleji eğitim ve öğrenim aşamalanndan geçen Ersoy, bir yıl da Al- manya'da mesleki ıncelemede bulundu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear