22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeıu Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordınatoru. Hikmrt Çetinkaya 0 Yazuşlen Müdürlerr tbrahim Yüdız - Dinç Tayanç • Sonımlu Müdür Fikret Ilkiz • 'Haber Merkezı Mudurü. Hakan Kara • Goısel Yönetmen: Fikret Eser Dış Habeıier Şinasi Danışogiu • tsühharat Cengiz Yüdırun 0 Kültür Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir Yücelman 9 Ekonomı Seda Oğuz 9 Makaleler Sanıi Kamören 9 Dûzshme' Abdullah Y azxu 9 Fotograf Entoğan Köseoğlu 9Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yaym Kuruhı. İlhan Sdçuk(Başkan), Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. HUonet Çetinkıva, Şûkran Soner, Ergun Bakı. Dinç T»>apç, tbrahim Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbay. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı. Mustafa Balbay Atatûrk Bulvan No: 125,Kat4,Bakaıüıklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks- 4195027 0tzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel:4411220, Faks-44191179 Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu. tnonüCd 119 S. No: 1 Kan 1, Tel. 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Müdürü Üstön Akmen •Koordınatör Ahmet Koruban 9 Muhaiebe Bülent Yener9_tdare: Hûseyin Gürer 9 tşletme Onder Çtük'9 Bügı-lslem NaO Inal 9 Bılgısayaı Sıstem Mürinet Çiler MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başkam - Genel Mudür Gûlbin Erdurao # Koordınator Reha lşıtman # Genel Mudur Yaıdımcısı Mlne Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61,Faks 5138463 Ya>unia>«n ve Basan: Yeru Gün Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş Türkocağı Cad 39,41 Cağaloğlu 34334 lsL PK 246 tstanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 23 AĞUSTOS 1997 Imsak: 4.40 Güneş:6.15 Ögle: 13.14 îkindi: 16.57 Akşam: 19.59 Yatsı: 21.28 DHKD'den avcilara uyan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Doğal Hayatı Koruma Demeğı (DHKD). yann başlayacak av sezonu nedeniyle "Avcı Arkadaş Rasgele 1 Ama..." başlıklı poster hazırladı.01111311 Bakanlığı Mıllı Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü. Av ve Yaban Hayatı Koruma, Geliştirme ve Tanıtma Vakii'nın işbırlıği ıle hazırlanan posterde, Merkev Av Komısyonu kararlannın özetleri yanı sıra, bu yılkı düzenlemelere ilışkin avcılan uyaran bılgilere de yer venldı. Toplam 30 bin basılan poster, ülke genelinde Mılli Parklar, jandarma teşkilatlan, il ve ilçe mülki arnırlıkleri, avcı kulüp ve vakıflanna dağıtıldı. Radyomüzesi açAyor • İstanbul Haber Senisi - 24 saat Türk sanat müziği ya>imlayan Veys FM'in gınşımlenyle toplanan 243 radyonun sergileneceği "radyo müzesı". önûmüzdeki günlerde açılacak. Veys FM Genel Genel Koordinatörü Nail Balin, 1993 yılı sonlannda başladıklan radyo yayınlan sırasında duıleyicileriyle aralannda yakinlaşına sağlandığını kaydetti. "Radyo müzesı "nin bu yakınlaşmayı somut bir işbirliğine dönüştürme fikrinden doğduğunu anlatan Balin. dinleyicilerden eskı radyo toplama kampanyasına büyük destek geldigıni bıldırdı. Vejetaryen deli danaya yakalandı • LONDRA(ÂA)- Ingiltere'de 12 yıllık vejetaryemn "delı dana" hastalığına yakalanması, ılk kez 1995 yılında rastlanan ve tanımlanan vırüsün tarihine ilişkin olarak doktorlan şaşkına çevirdi. 24 yaşındaİci vejetaryen Clare Luıs Tomkıns'te deli dana hastalığının yeni bir türüne rastlandığı açıklandı. Bulgaristan, Romanya ve Yugoslavya, geçiş izni vermiyor. Kitle örgütlerinin tepkisi sürüyor Barış Treıri ray InılaııuyorHaber Merkezi - Brûksel'den yola çıkıp 1 Eylül'de Dıyarbakır'a varması plarılanan Musa Anter Barış Treni'ni banş değil, terör treni olarak niteleycn Türk Dışişleri'nın, trenin Türiaye'ye gir- mesine engel olabilmek için yaptığı girişunler sonuç verdi. Banş Treni'ni önceki gün terör bağlantısı olduğunu söyleyen tçişleri Bakanı Murat Başes- gioğlu'nun "Muhatap ülkelerle giri- şimler halindeyiz" açıklamasının ar- dından Bulgaristan, Romanya ve Yu- goslavya, trenin topraklarından "tek- nik" nedenlerden dolayı geçişine izm vermedigini bildirdi. Macanstan'm da Banş Treni'nin geçişine teknik neden- lerle izin vermeme olasılığının yûksek olduğu kaydedildi. "HannoverÇağnsT adlı Alman si- vil toplum örgütü tarafından düzenle- • 26 ağustosta yola çıkması planlanan Banş Treni'ni engellemek için harekete geçen Türkiye'nin, girişimleri sonuç verdi. Banş Treni'ne "teknik nedenlerle" geçiş izni vermeyen üç ülkenin ardından Macaristan'ın da benzer bir karar alabileceği belirtildi. Almanya, projenin "ticari amaçlı" olduğunu belirterek engellemeyeceğini açıîdadı. Belçikah yetkililer ise girişimin insani amaçlı olduğunu vurgulayarak "Türkiye'nin tavnnın anlaşılmaz olduğunu" savunduîar. nen ve birçok Avrupalı parlamenter ile Türk sanatçı, yazar ve siyasetçinin de katılacaklannı açıkladıklan Banş Tre- ni projesi Balkanlar"ı aşamayacak. Edi- nilen bilgiye göre Bulganstan, Roman- ya ve Yugoslavya ulaştırma bakanlık- İan, Banş Treni'nın geçişi için başvu- ran Almanya Ulaştırma Bakanlığı'na olumsuz yanıt verdiler. Bu ülkelerin teknik nedenlerle tari- fe dışı özel birtren olan Banş Treni'ne izin vermediği kaydedılirken Türki- ye'nin devreye girmesinin de önemli bir etkısi olduğunun altı çızildi. Bulgaris- tan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Rad- koVTaykov da yapnğı açıklamada, Bul- garistan Dışişleri Bakanlığı' na ve Bul- garistan Devlet Demiryollan'na trenin ülke topraklanndan geçmesi için baş- vuruda bulunulduğunu belirterek "An- cak, teknik nedenlerden dolayı trenin geçişine izin verilmemektedir'' dedi. Bulgaristan'ın, gerekçe olarak ıleri sür- düğü "teknik nedenJer"in ise ne oldu- ğu açıklanmadı. Türkiye'nin diplomatik gınşımde bulunduğu Belçika ve Almanya'dan ise olumlu bir yanıt gelmediği öğrenil- di. Almanya, Banş Trenı projesinin "ticariamaçlı'' olduğunu belirterek en- gellemeyeceğini açıkladı. Belçikalı yet- küıler de. girişimin insani amaçlı oldu- ğunu kaydederken "Türkiye'nin tavn- nın anlaşılmaz oklugunu" savunduîar. Başbakan Mesut Yıhnaz. Banş Tre- ni'nin Türkiye'ye girmesine izin ver- meyeceklerini belirterek "tçişleri Ba- kanımrzile görüştüm. Dışişleri Bakan- lığı da diğer ülkelere bu konudaki me- saJHiuzı Detmeye başladL Eğer bu tren yola çıkabilirse sınırdan içeri sokulma- yacak" dıye konuştu. ÎHD İstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar banştan yana tüm güçleri Ba- nş Treni'ni karşılamaya çağırdı. "Bu trenin Türkiye'ye girişine izin verilmez- se devlet böyle bir rezaletin altından kalkama?" diyerek tepki gösteren sa- natçı Şanar Yurdatapan, Banş Tre- ni'nin ıçınde Arthur Miller, Noam Chomsky gibi dünyaca ünlübanş yan- lısı yazarlann da bulunduğunu belirte- rek "Bunlar da mı PKK'H yani?" diye konuştu. KESK Genel Merkezi'nde yapılan toplantıda konuşan KESK Genel Baş- kam Siyami Erdem, Banş Treni'ni sa- vaşın sona ermesi için önemli bir adım olarak gördüklerini kaydetti. Oldsmobüe lOOyaşında Dayamkhhğı ve güvenilirliği ile tanınan ûnlü otomobü markası CMdsmobile 100 yaşına basü. 100. VTİdönümü kutiamalan çerçevesinde ABD'nin Michigan kentinde, Lansing tesislerinde yeni modeUerin tanıtunı yapddL Yeni modeUerin içinde en büyük ilgiyi Olds Akro çekti. Lltra modern dış görünümüyle özellikle gençlerin beğenisini kazanan araba, Olds Alero adı altında 1998 başında piyasaya çıkacak. ( REUTERS) Özellestirme projesine tepki 'Hükümet milli ormancılık politikası oluşturmalı' tstanbul Haber Servisi -27 sivıl toplum kuruluşundan oluşan "tstanbul Orman, Çevre v« Kültür Varlıklannı Koruma Plat- formu" son günlerde hükümetin ortaya at- tığı ve bazı basın kuruluşlan taranndan da desteklenen "onnanlann özeUeştirilme- sTprojesınin bilimsel dayanaktan yoksun olduğunubelirterek, böyle bir girişimin or- manlan yok edeceğinı kaydetti. Platform ancak mülkiyetın devlette kalması koşuluy- la orman köylüsüy le kullanım üzerine söz- leşme yapılabıleceğinı vurguladı. Platform Yönetim Kurulu dün İstanbul Ünıversıtesi (tÜ) Orman Fakültesı Deka- nı Prof. Dr.Meüh Boydak. TEMA Vakfı Başkanı Hayrettin Karaca, ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr.Metin Sözen, Doğal Ha- yatı Koruma Derneğı Genel Müdürü Ner- gis Yazgan, tÜ Orman Fakültesi öğretim üye- leri Prof. Dr. Metin Özdönmez, Prof. Dr. Uçkun Geray, TEMA Vakfı Başkanvekili Nihat Gök>'@t Mannara Çevre Koruma Derneğı Başkanı Bilge Tüte ve Bakırköy ÇevTe dostlan Derneğı Genel Sekreten Üİ- ker Salman'ın ımzalannı taşıyan yazılı bir açıklamayapu. Açıklamada platform, ANA- SOL-D hükümetinı, hiçbır bilım kuruluşu, Orman Mühendıslen Odası ve sıvil top- lum kuruluşunun görüşünü almaksızın "Or- manlannâzeOeştintanesi,devTedilmesi. mub- tariaria sözkşme yaparak köylülere orman işletmeci|i yapünlmasr gibı konulan ale- lacele gündeme getirmekle suçladı.Seçim endişeleri dışmda bilimsel bir "milli or- mancıhk politikası"nin oluştunılmasım is- teyen platform. basında konuyla ilgili yer alan pek çok habenn de çelişkıli olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını savundu. Platfonn, hıçbir ulusal ve uluslararası sözleşme ya da deklarasyonda ormanlann özelleştirilmesiyle ilgili bir önerinin yer almadığını belirterek tersine mülkiyet hak- kının içeriğinın kısıtlandığına dıkkat çek- ti. Aynca 1-5 Kasım 1993 tanhleri arasın- da yapılan "1. Ormancılık Şûrası" karar- lan içersinde de ormancılığımızda devlet mülkıyetınin zorunlu olduğu maddeleri- nın yer aldığına ışaret eden platfonn, or- mancılık yapmayan vatandaşlann önünde de hıçbir yasal engellemenın bulunmadı- ğını bildirdi. Platfonnun önerisi ise şöyle: "Ormanlaruı mülkiyetinin devlette kal- ması koşulu ile kö> lü> le sözleşme yaparak, kavnağın ctkin kullanımını >e korunması- nı sağlama yönteminin, başka birdeyişle ka- oluncılığın tarüşılınası mümkündür. An- cakbunun vazgeçilmez koşullan ise şunlar- dır: Havzalann ve önceliklerinin beliıien- mesi, kırsal kalkmma planlannuı yapıbna- suköylünün katıhmının gü\eiKC\calınma- sı, devletin bilgL personel \e finans açısm- dan haarüklı olmasL" Marmaris'in bedeli îi 1.5 katrilyon lira ANKARA (Cumhurnö Bürosu) - Marmaris Hisa.- rönü Tuzla Koyu'nda geçen hafta çıkan orman yangmın- da "fonksiyonel zarannuı" 1.5 katrilyon lıra olduğu bil- dirildi. Yangında 150 bin adet ağaan kül olduğu ve ya- nan alanın en az 30 yıl son- ra yeşıl örtüye kavuşabilece- ği belirtildi. Orman Genel Müdürü Hasan Basri Canh, soruş- turmanın sabotaj olasılığı çerçevesinde gelıştirildiği- ni kaydederek "Yangının başladığı ajra gün, Möas Gö- kova'da ve Muğla'da deği- şikyerlcrde 5-6vcrden yakri- mış 3 yangın olinası tesadüf olamaz. Bu, oradaki hedefî parçala>arak.yangının genç- lemesine neden olmakOr" dedi. Canlı, Türkiye'deki bü- yük yangınlan şöyle sırala- dı: -MuğbMarmaris-Obin 260 hektar. Muğla Manna- ris-7 bin 90 hektar. Çanak- kale İntepe-6 bin hektar. Ça- nakkale Gelibolu-4 bin 49 hektar. AntaKa Manavgat- 2 bin 217 hektar. tzmir Mer- kez-2 bin 129 hektar. Antal- y* Fethiye-Kenıer-1910hek- tar. Antalya Düzlerçamı- 1715 hektar. Izmir Merkez- 1576 bektar. İzmir Baymdır- 1512 hektar." Canlı. OGM'nin bütçesi- nin döner sermaye olarak 70 tnlyon lıra, katma bütçe ola- rak da 11 trilyon 228 milyon lıra olmak üzere toplam 81 trilyon 228 milyon lira oldu- ğunu bildirdi. Orman Ba- kanlığı tarafından "köy tü- zrikjşffiğrıilu!jturulma.sı ıçın çalışmalar yapıldığını kay- deden Canlı, "Bizdövruzki, egerüretiywsabirtakımşe>- leri köy tüzel kişüiğine yani köylülere verelim. Satacak- sa o satsın, konıyacaksa o korusun" dedi. Genel Müdür Canlı, bek- çiliklerin kaldınlıp bu gö- revlenn, köylülere verilme- si yönünde çalışmalar yap- tıklannı bildirdi. Canlı, şu anda Adana ve Isparta'yı pi- lot bölge olarak belirledik- lerini ve 14 köy tüzel kişili- ğinde çalışmalan sürdür- düklerini kaydetti. ' . ; •-«' > • ::*•: •-••• AL\L Erkek karakterler aktif yapı sergilerken, kadın karakterler kınlgan kişili Çizgifilmlererkelderden y e-posta : tan (« prizma.net tr Çeviri Servisi - Çocuklara yönelik çizgi filmlerde cinsiyet aynmı yapıldığı iddia ediliyor. Önceki hafta sonu ABD'nin Chicago kentinde yapılan Amerikan Psikoloji Birliği'nin yıllık olağan toplantısmda ortak bir bildiri sunan iki Amerikalı psikolog, Bugs Bunny gibi çizgi fılm kahramanlannm kadın erkek arasındaki cinsiyet farkını iyice belirginleştirerek genç beyinleri zehirlediğini ileri sürdü. Psikolog Dr. Cynthia Spicher ve Dr. Mary Hudak, uzun süre Amerikan TV kanallanmn çocuk programlannda gösterilen çizgi fimleri incelediler. Bu filmlerde erkek karakterlerin sayısının kadm karakterlerinin 4 katı olduğunu saptayan psikologlar, aynca erkek karakterlerin daha aktif, daha baskın bir yapı sergilerken, kadın karakterlerin daha kınlgan, daha "mızmız'' bir kişiliğe sahip olduğunu ortaya koydular. Chicago'daki toplanöda "Erkek karakterler genelde güçlü, kuvvetli, akıüı ve rutruğunu koparan Idşiler olarak çizilhor" diye konuşan Dr. Hudak, "Oysa arada sırada bo> gösteren dişüer, edilgen ve kişiliksiz" dedi. Araştırmacılar, söz konusu çalışmada en fazla izlenen çizgi filmlerden yararlandılar. Bugs Bunny, Tvveety Show, Alaaddin, Ninja Kaplumbağalan, Maske, Orümcek Adam, Temel Reis gibi tanınmış çizgi filmlerde işlenen karakterleri cinsiyetlerine, mesleklerine, sosyal ve mesleki konumlanna göre derecelendirdiler. Bu derecelendirmenin sonucunda erkek karakterlerin, polis. asker, pilot gibi etkin bir konumu olduğu ortaya çıktı. Kadınlann yalnızca iki meslek grubunda baskın olduğu görüldü: Hemşire ve telefon operatörleri. Kadınlar. arada sırada polis, doktor, bilim adamı ohna şansını yakalasa da, genellikle ev kadını, prenses ve denizkızı olarak boy gösteriyorlar. Uzay polisi ve Süpermen gibi düzen sağlayıcı rollerde görülen erkekler, olaylann gidişatmı yönlendinne ve 'hainleri' cezalandınna yetkisine sahipler. "Çocuklan etkileyen kültürel etkinliklerin başmda çizgi fîlmler geöyor" diyen Dr. Spicher, bu filmlerin ne denli etkili bir beyin yıkama aracı olabileceğini şu sözleriyle dile getiriyor: "Bu filmkrdeki karakterleıie kendilerini özdeşleştiren çocuklar farkında olmadan bunlann hareket tarzını benimser ve onlan taklit eder. Bu bağiamda olağanüstü güçlerle donatilmış erkek kahramaniar çocuklan gerçeklerden koparu*. Erkek çocuklar kendilerini kız çocuklardan daha güçlü \e üstün görmeye başlariar. Bu ilk izlenimleri silmenin ne denli güç olduğunu yetişkinlere bakuıca anlıvoruz." MESELA DEDIK ERDAL ATABEK Pek bilinmeyen bir sözlük olarak 'Ahmakhk Sözlüğü'nedense ıl- gi görmeden kalmış bir sözlüktür. Oysa, insanlar arasında pek bol olan ıhmaklık rürlenni tanımak için ya- rarlı bir başvuru kitabı olan bu söz- lüğü gün ışığına çıkanyoruz. Pek çok dönemde yasaklanmış olan bu kita- bın 1300Tü yıllarda yazıldığı tahmin îdilıyor. Kimin tarafından yazıldığı bılin- tniyorsa da çeşitli dillerde el yazma- 5i olarak çoğaltıldığı, bu işlem yapı- [ırken de eklemelerle zenginleştiği tahmin ediliyor. Zamanında 'Lûgat- ölHamakat' olarak Türkçeye de çev- rilen sözlük, sansür taranndan ya- îaklanmış olarak kalıyor. Bu yasak- lamalarda ülkelerin ileri gelenleri- ıın kendilerine imada bulunulduğu tuşkusunun rol oynadığı ileri sürü- lüyor. Biz herhangi bir yorum yapmadan »özlüğün bazı bölümlerini sunmak- a yetiniyoruz. (Sadece günümüz rürkçesine uyarladık.) Aptallık nasıl anla$ılıyor?.. A ptallar genel olarak iyi insanlar J± olarak tamnırlar ve iyimserdir- ler. tçinde bulunduklan durumutam olarak anlayamadıklan kısa bir za- manda anlaşıhr. Ağızlarmın kena- nnda adeta bir gizli resim gibi duran manasız gülümseme dikkati çeker. Ki- milerinin alt dudağı aşağı sarknnş, ağ- zı bir şeylere açık kalmış gibi durur- larsa da bu ifadede herhangi bir dü- Ahmaklık Sozluğu. şünce kınntısı aramak boşunadır. Kendilerine bir şey söylendiği za- man hemen inanırlar ve şüphe etmek akıllanndan geçmez. tnandıklan şey- den vazgeçmedikleri gibi, başka bir ihtimalin kendilerine söylenmesinden çok rahatsız olurlar ve hıddet gösterirler. Bununla beraber hiçbir şeyin üzerinde pek fazla durmadık- lan için bu gibi şeyleri de unuturlar. Dün akşam ne yedıklerini sorarsanız ertesi sabah söyleyemezler. Hafıza- lan gayetle zayıf olduğu için kendi- lerine yapılan her kötülüğü, atılan her kazıgı unuturlar ve yeniden ye- ni den yapılsa da bir türlü ne olduğu- nu anlayamaz ve haürlayamazlar. Bu bakımıdan da çok iyi müşteri olur- lar ve ticaret erbabı taranndan çok se- vilirler. Böyle bir topluluğun bulun- duğu yerde ticaret yapanlar kısa za- manda zengin olurlar ve hiçbir suret- te zarara uğramazlar. Aynca böyle in- sanlann topluluğunu yöneten hü- kümdarlar da ziyade rahat edip ne yapsalar itibardan düşmezler. Budala olanlar ne yapar?.. i ok kimseler aptallarla budalala- nbirbirinejcanştınrsadabuiki hususiyet birbirinden ayndır. 'Buda- lalar'. aptallar gibi olmayıp kendile- rine pek güvenirler. Her şeyi kendi- lerinin çok iyi bildiğine inandıklan gibi kendilerine başka bir şey söyle- yenlere ziyade kızarlar. Hatta onlan kendilerine hakaret etmiş sayıp bir da- ha yüzlerine bakmak istemezler. Bu yüzden başlan sıkça belaya girer ise de onlar bunu kendilerine mal etme- yip bu gjbi aksilikleri kaderin reva gör- düğü durumlar olarak kabul ederler. Budalalann kötü işler yapmaya me- yilleri de çokçadır. Zararlı işlere kar- şı meyil duymalan etraflannda ten- kit edilmelerine yol açarsa da onlar budala olduklan için bunlara aldınş etmez, böylece de burunlan boktan kurtulmaz. Onlar ise hep çevrelerin- de bu işleri kimlerin yapöğını araş- tınr durur. Kimseyi bulamadıklan zaman da hep kendilerini çekemeyen- leri suçlayıp kendilerini suçsuz çıkar- maya gayret ederler. Onlan bu hal- leriyle zamamnda tamrsanız şerle- rinden uzak kalmayı başanrsınız. Bu- dalalann çoğu hükümdarlann çevre- sinde bulunup kendilerini iyi tezgâh- larlarsa mevki ve rütbe sahibi bile olabilırler. Ahmaklann ahmaklığı nasıl anlaşılır?.. A hmaklık, aptallıktan da budala- xl. lıktan da başka bir şeydir. Ah- maklann kimisi keçi gibi kimisi de katır gibi inatçı olup matlanyla ken- dilerini belli ederler. Içlerinde ilim- le uğraşanlar bulunduğu gibi, boş şeylerin peşine takalanlan da az de- ğildir. Hem bilmez hem inatçı ol- duklanndan, kimi aptallann bunla- nn peşine takılıp, çektikleri yere git- tikleri bile görülür. Ne çare ki ah- maklar bir türlü yapuklannın ahmak- lık olduğunu kabul etmezler. Peşle- rine takılan aptallarla sersemler (ay- n bir bahiste sersemlik izah edilecek- tir) güruh oluşturduklan için kimi zamanlar mühimce bir kitle sayılır- lar. Böyle ahmaklann peşine takılan aptallarve sersemler topluluğunun hü- kümdarlartaranndan idare edileme- diği zamanlar bile ohnuştur. Ama eğer hükümdarlar ahmak ise o zaman aptallarve sersemlerin topluluğu pek memnun olarak idare edılip gider. Bunlann ahmak, aptal ve sersem ol- duklan ta başlannı duvara çarptıkla- n zaman anlaşılır, bu arada belki du- var bile yıkılır. Malumunuz ola...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear