Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
<TEMMUZ 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Memur ve işçi emeklilerinin yanı sıra Bağ-Kur emekli aylıklarına da zam yapıldı
Memur zammı yürürliikteANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ba-
"JcnlarKurulu'nunyılınikinci yansı için
rrçrnur ve sözleşmeli personelin ücretle-
'pıe yüzde 35 zam öngören kararname-
jsi Cumhurbaşkanı Vekıli Mustafa Ka-
İenfi taraftndan onaylandı. Kararnamey-
le memur maaş, taban aylığı ve yan öde-
rrc katsayılan arttınlırken, en düşük me-
rnir aylığı 36 milyon 702 bin liraya yük-
sedı. İşçi emekli aylıklarında da yüzde
3f artış yapılırken, en düşük emekli aylı-
ğı30 milyon 548 bin lira oldu. Bağ-Kur
sigortalılannın emekli ayhklanna da ay-
nı oranda zam yapıldı.Konuyla ilgili
karamame Resmi Gazete'nin dünkü mük-
errer sayısında yayımlandı.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merke-
zi'ndenyapılan açıklamada, Cumhurbaş-
kanı Vekili Kalemli"nin. l Temmuz 1997
tarihinden geçerli olmak üzere kamu per-
soneli ile emeklileri ve sözleşmeli perso-
nelin ücretlerinin yüzde 35 oranında art-
tınlmasma ilişkin Bakanlar Kurulu kara-
nnı onayladığı belirtildi.
Kararname ile daha önce 3.315 olan
memur maaş katsayısı 4.475'e, 20.450
olan taban aylık katsayısı 28.100'e. 1.100
olan yan ödeme katsayısı da 1.485'e yük-
seltildi. 1 temmuzdan geçerli olan yeni
düzenlemelerle sözleşmeli ücretleri de
yüzde 35 arrtınldı. Buna göre halen 140
milyon lira olan 657 sayılı Devlet Me-
murlan Yasası'na tabi sözleşmelilerin ta-
van ücreti 189 milyon liraya, 152 milyon
lira olan KjT'lerdeki sözleşmelilerin ta-
van ücreti de. 205 milyon 200 bin liraya
çıkarıldı.
Kararnamede. KlT'lerde sözleşmeli
olarak çalıştırılan personelin sözleşme
ücretlerinin. yeni bır sözleşme yapılması-
na gerek olmaksızın yüzde 35 arttınldı-
ğı vurgulandı. Başbakanlık yetkilileri.
özelleştııme kapsamındaki kuruluşlar ile
petrol grubundaki kuruluşlann yeraldığı
kapsamdışı sözleşmeliler ve KIT yöne-
tim kurulu üyelennin maaş zammı için
Yüksek Planlama Kurulu (YPK) karan
gerektiğı, bunun da kısa sürede çıkanla-
REFAHYOL gurbetçilerle ipleri koparmış
rak yürürlüğe sokulacağını kaydettiler.
Bazı memurlann yeni zamma göre yak-
laşık maaşları şöyle:
"Gcnel müdür (1/4) 162 miryon. şube
müdûrii (1/4) 80 mihon. memur (9/1) 38
milyon, hizmetli (15/1) 36 milyon, öğret-
raen (1/4) 64 mihon. öğretmen (9/1)48 mil-
yon. U valisi (1/4) 205 mihon. kaymakam
(1/4) 157 mihon. hâkim birinci sınıf (1/4)
200 mihon, hâkim (8/1) 99 mihon, başko-
nüser(2/6) 79 mihon. polis memuru (11/1)
58 mihon, uzman doktor(1/4) 106 mihon,
hemşire (12/3) 48 mihon,
mühendis (1/4) 89 mihon,
profesör (1/4) 165 milyon. va-
iz (1/4) 60 mihon, avukat
(9/3) 71 mihon."
MJRTEN YALÇIN
Rıfat Serdaroğlu
Yurtdışında çalışan işçilerin
sorunlan ve bu kişilerle ilgili
koordinasyondan sorumlu
birimin, REFAHYOL
hükümeti zamanında içinin
boşaltıldığı ortaya çıktı. Söz
konusu yaklaşımın özellikle
Almanya'da aktif olan Milli
Görüş Teşkilatı'na faaliyet
alanı yaratmak amacı taşıdığı
belirtildi.Görevlerini devralan
bakanlann açıklamalan, REFAHYOL dönemindeki
kadrolaşma ve kadro boşaltma işlemleriyle ilgili
ipuçları veriyor.
Gümrük Müsteşarlığı, Türk Standartlan Enstitüsü
Başkanlığı ve yurtdışında çalışan işçilerin
sorunlanyla ilgili koordinasyon biriminden sorumlu
Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu Cumhuriyefe
yaptığı açıklamada. "REFAHYOL hükümeti
zamanında koordinasyon birimi tamarrm la tasfıye
edilmiş. Bunun sebebi yurtdışında bazı radikal
dernek ve örgütlerin faaliyetlerini kolaylaştırmak.
Bunlann başında da bilindiği gibi Milli Görüş
Teşkilatı geliyor. Birimin bünyesinde görev yapan
büyükelçi düzeyinde kişikr bik dağıtılmış. Görev
yapılan mekân başka bir yere taşınmış" dedi.
54. hükümetten önceki dönemlerde pek çok yetişmış
uzmanın görev aldığı ve yurtdışında bulunan
işçilerin sorunlanyla ilgili koordinasyon işlemlerinin
yürütüldüğü birimin, şu anda hıçbir işlevinin
olmadığını belirten Serdaroğlu şunlan söyledi:
"Ük etapta bu birimi gerek elemanlanyla gerekse
binasıyla işler hale getireceğiz. Daha önceki
hükümetler zamanında çok iyi işleyen bir bölümken.
54. hükümet zamanında uzmanlann adeta
dağırılarak. birimin içinin boşaltümasını üzüntüyle
karşüadık" dedi.
Koıııbassaırm itirazına ret
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Kayıt dışı para
transfer ettiği ve izinsiz hal-
ka arz yaptığı için banka he-
saplanna tedbir konulan
Kombassan Holding'inted-
birin kaldınlması istemiyle
yaptığı itiraz reddedildi.
Kombassan'ın kayıt dışı or-
taklanna yasal güvence sağ-
lamak için harekete geçen
Sermaye Piyasası Kuru-
lu'nun (SPK) önceki gün
yayımlanan talimatında da
holdingin. ortaklanna sabit
bir oranda getiri vaat ede-
meyeceği, ortaklann serma-
ye paylanyla orantılı olarak
kâr payı elde edeceği belir-
tildi.
Kombassan. SPK'nin
ba^yurusuyla hesaplan üze-
rinde ihtiyati tedbir karan
alan Ankara 4. Ticaret Mah-
kemesi'ne, tedbirin kaldınl-
ması için itiraz etti. Kom-
bassan'ın avukatlan, SPK'-
nin, 17 hazirandaki ihtiyati
tedbir karanndan sonra 10
günlük yasal süre içinde e-
• SPK 4 temmuzda karara bağladığı ve önceki günkü bülteninde
yayımlanan talimatında, Kombassan'ın ortaklanna sabit bir getiri
güvencesi veremeyeceğini ve kayda alınan ortaklann sermaye
paylanyla orantılı olarak kâr payı alacaklannı kesinleştirdi.
CHP soru önergesi verdi
Banka hesaplanna tedbir konulan
Kombassan Holding'in tedbirin
kaldınlması istemiyle yaptığı itiraz
reddedilirken, CHPKonya
Millervekili Nezir Büyükcengiz de.
Maliye Bakanı Zekerhe Temizel'in
yanıtlaması istemiyle TBMM
Başkanlığı'na verdiği soru
önergesinde Kombassan hakkında
uygulanan işlemleri sordu.
Büyükcengiz, Kombassan'a bağh 30
şirketin
w
Iaikdevlete vergi vermekcaiz
degildir
7
" görüşüyle bilançolarında
zarar gösterdiklerini savundu.
sas hakkında dava açması
gerektiğini, dava açılmadı-
ğı için tedbir karannın ken-
diliğinden kalktığını ileri
sürdüler. 30 haziranda 5.
lcra Müdürlüğü'ne tedbirin
fiilen kaldınlması için baş-
vuran Kombassan, 5. tcra
Müdürlüğü'nün tedbiri kal-
dırmaması üzerine mahke-
meye şikâyette bulundu.
SPK'nin avukatlan ise, he-
nüz bankalardan eerekli
aştıklannı ve yasaya aykın
karar verdiklerini ileri sür-
düğü yargıçlar hakkında
tazminaj davası açacaklarj-.
belgelerin gelmediğini. ya-
sanın bu gibi durumlar için
3 aylık dava açmasüresi ta-
nıdığını belirterek itirazın,
reddini istediler. Daha son-'-'-ift söylfcdi
ra karahnı açıklayan rhah- ^_ Tedbir karaffrfrh
keme. 5. lcra Müdürlü- ması
:
-'~
v
'
J
ğü'nün uygulamasının ye-
rinde olduğunu belirterek.
Kombassan'ın itirazını oy-
birliği ile reddetti.
Kombassan'ın avukatı
Hamdi Canoi vetkilerini
a aynca
dava açacaklannı belirten
Canevi. SPK'yi de mahke-
meye vereceklerini açıkladı.
SPK'nin avukatı AynurKo-
nurd ise. Kombassan alev-
hinde esas hakkındaki dava-
yı 17 eylüle kadar açacak-
lannı söyledi. SPK. Kom-
bassan'ın, ortaklanna belli
bir getiri güvencesi vereme-
yeceğini bildirdi.
Kayıt dışı ortaklanna dö-
viz üzennden yüzde 20-30
oranlannda getiri vaat etti-
ğine dikkat çekilen Kom-
bassan'tn yeni bir "banker
skandah'na yol açabileceği
kaygısı ortaya çıkmıştı.
Kayıt dışı olmalan nede-
niyle ortaklann hiçbir gü-
vencesinin olmaması. piya-
sadaortalama yüzde 6-8 dü-
zeyinde getiri sağlayan dö-
vize yüzde 20-30 getiri vaat
eden Kombassan'ın işlem-
lerinin sıkı bir denetime
alınmasına yol açtı. SPK 4
temmuzda karara bağladığı
ve önceki günkü bülteninde
yayımlanan talimatında.
Kombassan'ın ortaklanna
sabit bir getiri güvencesi ve-
remeyeceğini ve kayda alı-
nan ortaklann sermaye pay-
lanyla orantılı olarak kâr pa-
yı alacaklannı kesinleştirdi.
ÇİFTÇİNİN DOSTU SADULLAH
Erbakan-Çiller ortaklığı ve
onlann oyununa gelen bazı ga-
zeteler, buğday taban fiyatları
açıklandığı zaman öylesine bir
hava yarattılar ki, şimdi hemen
herkes buğday tarialarına gök-
ten para yağdığını ve çiftçinin
deyüz milyonlarca, milyarlarca
lira kazandığını sanıyor... Hal-
buki, ne Erbakan-Çiller ortaklı-
ğının ne de bazı gazetelerin ver-
meye çalıştığı bu havanın ger-
çeklerle uzaktan yakından ilgi-
si yok... Tam tersine 16 yıldan
beri buğday üreticisini soyan
soyana... Gene tam 16 yıldan
beri buğdaya verilen taban fı-
yatlar da giderek düşüyor... Ni-
tekim, bu yıl da taban fiyat son
derece düşük... Daha da acısı,
üreticinin cebine giren para ta-
ban fiyatının da çok altında...
Hükümetlerin geliştirdiği bazı
uygulamalarla, taban fiyatların
bir kısmı özel sektörün kasala-
rına aktarılıyor!..
Hükümetin ekmeklik buğday
için verdiği fiyat 33 bin lira. Ya-
pılan ciddi hesaplara göre ise
bir kilo buğdayın maliyeti 35 ile
37 bin lira arasında. Nitekim, bu
maliyet hesabını bilen çiftçiler
de buğdaya 40 bin liranın üs-
tünde taban fiyat önermişler-
di... Ancak, buna rağmen bazı
gazetelerin buğdaya verilen 33
bin lira fiyatı yüksek bulması
hayret vericidir. Hatta, bazı ya-
zarlanmızın 33 bin lira gibi ma-
liyetin çok altında bir fiyatı "se-
çim yatınmı" olarak değerlen-
dirmesi çiftçileri hem üzmüş
hem de kızdırmıştır.
Çiftçiler ve onlann örgütleri.
Erbakan ve Çiller'in açıkladıkla-
rı düşük taban fiyatını, büyük
bir paraymış gibi göstermeye
çalışmasını siyasetin bir gereği
gibi görmeye çalışıyorlar ama,
gazetelerin de bu oyuna gel-
melerine bir anlam veremiyor-
tar. Hatta, hükümete karşı gö-
züken gazetelerde bile bu yalan
yanlış haberlerin çıkması ger-
çekten şaşkınlık yaratıyor... Bu
tür haber ve yorumlar çiftçilerin
düzenledikleri toplantılarda
protesto edildiği halde, değişen
bir şey olmuyor. Aynı yanlışlar
devam edip gidiyor!..
Gazeteler, çaya verilen 50 bin
lirayı, pancara verilen 11 bin li-
Çiftçiye Haksızlık Ediliyor
rayı çok buldukları gerekçesi ile
eleştirdiler. Çiftçiler ise bu ra-
kamları çok düşük buldukları
için karşı çıktılar ve isyan ettiler.
Ancak hükümetin ilan ettiği ta-
ban fiyatları gazetelerin benim-
semesi çiftçileri mahkûm etti ve
seslerinin çıkmalannı engelledi.
Halbuki daha önceden alım fi-
yatı 50 bin lira olarak ilan edilen
bir kilo çayın maliyetinin 62 bin
liraya, pancarın maliyetinin ise
15 ile 16 bin liraya ulaşacağı he-
yor...
Başbakanlar, bakanlar ve si-
yasetçiler Meclis kürsülerinden
yıllarca açlıktan, göçten yakın-
dılar. Hükümetleri eleştirdiler...
Gazeteler Türkiye'de yaşanan
açlığı Türk kamuoyuna fotoğ-
rafları ile birlikte sundular... Te-
levizyonlarda aç ve işsiz insan-
larımızın çilesi çeşitli program-
larda gösterildi. Ancak. ne ya-
zık ki bu programlar sanki he-
pimizin suçu imiş gibi anlatıl-
saplanmıştı. Şimdi çay üretici-
leri perişan... Özel sektörün
oyuncağı haline geldiler. Pan-
car üreticilerinin akıbeti de on-
lardan pek farklı olmayacak...
Gazetelerin bir yanlış bilgilen-
dirmesi daha var. Örneğin, hü-
kümetin buğday üreticisi için
önce 70 trilyon lira aradığı ya-
zıldı. Daha sonra bu rakam 130
trilyon liraya ve hatta 170 trilyon
liraya kadar çıktı. Bu yayınlarda
öylesine ifadeler kullanıldı ki,
hemen hemen herkes bu 170
trilyon liranın çiftçinin kesesine
ödül gibi konacağını sandı...
1980 yılından sonra işbaşına
gelen hükümetlerin ve bazı ga-
zetelerin gelenekselleşen bu
yanlış tutumları bugüne kadar
Türk ekonomisine pahalıya mal
oldu. Örneğin, tarımının ve hay-
vancılığının çöküş nedenlerinin
başında yanlış fiyat politikaları
geliyor. Aynca, Batılı ülkelerde
devlet, tarıma büyük önem ve
destek verirken, Türk devleti-
nin kendi çiftçisini destekle-
mekten kaçınması ve hatta
köstek olması ülkemizde gelir
dengelerini altüst ediyor ve bel-
li bir kesimin zaman içinde iş-
siz ve aç kalmasına neden olu-
dı... Veya sanki birkadermiş gi-
bi sunuldu...
Aslında 70 milyona yakın nü-
fusumuzun en azından 25 mil-
yonu aç... 25 milyonu da yarı
aç, yan tok... Açlık sadece Gü-
neydoğu'da da değil.. Türki-
ye'nin Akdeniz, Ege, Marmara,
Karadeniz ve OrtaAnadolu böl-
gelerinde de aç insanlarımız
var.. Açlıktan ve bakımsızlıktan
ölenlerin sayısı da az sayılmaz...
Türkiye'de büyük bir göç ya-
şanıyor. Aç ve işsiz insanlarımız
yatağını yorganını kaptığı gibi
en yakın kente koşuyor. Bu ara-
da istanbul, Ankara, izmir, Ada-
na, Samsun, Mersin, Antal-
ya'ya adeta hücum var... Cad-
de ve sokaklar insan seli... Her
taraf talihsiz insanlarla dolu...
Ancak, televizyon ve gazete-
lerin sunduğu gibi bu acıklı so-
nuçtan hepimiz sorumlu deği-
liz. Bu kadar kötü koşullar ken-
diliğınden.oluşuvermedi... 1980
yılına kadar Türkiye'de her şey
mükemmel değildi. Eksikleri-
miz elbette çoktu... Ama, sü-
rekli olarak her konuda gelişi-
yorduk... Refah da bir ölçüde
Türkiye'yeyayılıyordu... Çiftçi-
yi, memuru, işçiyi, emekliyi, kü-
çük esnafı koruyacak kuruluş-
lar gelişiyor ve güçleniyordu...
12 Eylül 1980 darbesinden
sonra gelen asker ve sivil yöne-
timler döneminde bu gelişme-
ler tamamen durdu. Sadece
durmakla da kalmadı, gerile-
meye başladı... Türk milleti ta-
nm ve hayvancılıktaki gerileme-
yi yaşayarak gördü... Öenizleri-
miz kurutuldu, Norveç'ten ge-
len donmuş balıklan yedik... 87
milyon baş hayvanımız tüketil-
di, Avrupa'nın kokmuş etlerine
kaldık... Biraraingiltere'ninde-
li danalanyla karnımızı doyur-
duk.
Buğday üretimimtz ve şeker
üretimimizazaldı, zehirli şeker-
leri ve sağlıksız buğdayları kul-
lanmak zorunda kaldık... Yüz-
lerce trilyon liramızı yabancı ül-
kelere adeta armağan ettik...
Kendi üreticimizi bu yüzden se-
falete sürükledik. Milyonlarca
üretici hâlâ parasız ve aç... Ban-
kalara ve tefecilere olan borç-
lannın faizleri her gün biraz da-
ha artıyor ve ödeme gücünü
aşıyor...
Eğer, 1980 yılından sonra
darbe ile gelen asker ve sivil yö-
netimler halktan yana olsaydı..
bu sefalet manzarası ortaya
çıkmazdı... Türkiye'yi bu hale
getirenler arasında Turgut
Ozal'ın öğrencileri de var... Şu
anda destekle de olsa iktidar-
dalar... Uzun süre iktidarda kal-
dıkları takdirde, yapacakları,
yaptıklarından farksız olacak-
tır...
10 ay veya bir yıl hükümette
kalacaklarsa hiçbir iş yapma-
maları mümkün degildir. A-
ma, yaptıkları her iş çiftçi, işçi,
memur ve emeklinin aleyhine
olacaktır...
Şimdi sınav dönemi başladı...
Hükümet ortağı partiler panca-
ra verilen 11 bin lirayı, çaya ve-
rilen 50 bin lirayı muhalefettey-
ken az bularak eleştirmişlerdi.
Bakalım şimdi kendileri ne ka-
dar fark verecekier?
Buğday taban fiyatlarını dü-
şük bulmuşlardı. Şimdi çiftçiler
yeni hükümetin vereceği farkı
merakla bekliyorlar...
Hükümet iktidarda kalma
süresini uzattıkça bu acı ger-
çeklerin muhatabı olacaktır...
Denizbank
satışına
iptal
davası
Ekonomi Servisi-
Denizbank'ın satışı ve
Özelleştırme Yüksek
Kurulu'nun Türkiye
Denizcilik lşlermeleri'ne
aıt 8 limanın işletme
haklannın 30 yıllığına
devrine ilişkin karan için
Ankara Idare
Mahkemesi'ne iptal
davası açıldı. BDP'den
alınan bilgiye göre
Denizbank'ın blok
olarak satışına ilişkin
dava Kamu
İşletmeciliğini
Geliştirme Merkezi
Vakfı. TDİ'nin 8
limanının
özelleştirilmesine ilişkin
karar için ise Liman-lş
Sendikası dava açtı.
Denizbank için açılan
iptal davasında.
Banka'nın Etibank'tan
bölünmeden özelleştirme
kapsamına alınması.
limanlar içinde
özelleştirme işleminin
anayasaya aykın
hükümlerle yapılması
gerekçe gösterildi.
KİGEM yetkilileri, kısa
bir süre önce Hopa
Lımanı'nın işletme hakkı
devrinin iptali için açılan
dav ada vürütmeyi
durdurma karan
alındığını, bu davalarda
da benzeri bir sonucun
alınmasını beklediklerini
dıle getirdiler.
İşçi emeklilerine de
yüzde 35
tşçi emeklilerinin ayhkla-
nna da l temmuzdan geçer-
li olmak üzere yüzde 35 ora-
nında artış gerçekleştirildi.
Söz konusu artış. maaş kat-
sayısındaki yükselmenin
yanı sıra gösterge tablosun-
da yapılan yeni düzenleme-
lerle sağlandı. Hazırlanan
kararnamede. işçi emeklile-
nnin aylıklannın hesabında
esas alınan katsayı3315'ten
4475'e yükselirken. emekli
aylığı göstergelerine de
525'şer puan eklendi. En
düşük gösterge 7730'dan
8255'e. en yüksek aösterge
ise 13385'ten 139 fû'a çık-
tı. Yeni katsayı ve gösterge
rakamlannagöre, en düşük
emekli aylığı yüzde 70 bağ-
lama oranına göre 22 mil-
yon 627 bin 465 liradan 30
milyon 548 bin 788 liraya
yükseldi. En yüksek emekli
aylığı da. yüzde 70 bağlama
oranına göre. 35 milyon 749
bin 893 liradan. 48 milyon
263 bin liraya çıktı.
Tavan göstergesinın yük-
selmesi nedeniyle. 44 mil-
yon 371 bin 275 olan sigor-
ta prim tavanı da 17 milyon
875 bin 975 lira artacak. Bu-
na göre, sigortalılann ücret-
lerinin 62 milyon 247 bin
250 liraya kadar olan bölü-
münden sigorta SSK primi
kesilecek.
Memur ve işçi emeklile-
rinin yanı sıra Bağ-Kur si-
gortalılannın emekli aylık-
larına da aynı oranda zam
yapıldı. Bağ-Kur sigortalı-
lannın 1-12'ncibasamakla-
ra karşılık gelen göstergele-
rine 650 puan, 13-24'üncü
basamaklanna karşılık ge-
len göstergelerine de 500
puan eklendi. Buna göre, en
düşük gösterge 2730'dan
3380'e. en üst cösterge ise
19610'dan 201 îb'a yüksel-
di. Bağ-Kur'luların maaşla-
nnın hesabında esas alınan
katsayı da 3315'ten 4475'e
çıktı. Yeni düzenleme sonu-
cunda. sosyal yardım zam-
mıyla birlikte 12 milyon
184 bin lira olan asgari Bağ-
Kur emekli aylığı 16 milyon
437 bin liraya. 20 milvon
237 bin lira olan ortalama
Bağ-Kur emekli aylığı 27
milyon 307 bin liraya. 50
milyon lira olan en yüksek
emekli aylığı da 67 milyon
494 bin liraya çıktı.
BENCE
İZZETTİN ÖrVDER
Özelleştirme Karşıtı
Platform
5 temmuz cumartesi günü, Ankara'da çok anlamlı
bir gırişimin ilk adımı atıldı; Özelleştirme Karşıtı Plat-
form'un ilk toplantısı yapıldı. 44 emekçı ve demokra-
tik kitle örgütünün oluşturduğu platform. özelleştırme-
ye karşı başkaldırışınçokönemli birayağını oluştura-
caktır. KİGEM gibi, Özelleştirme Karşıtı Platform da
bundan böyle yoğun bir mücadele içinde olarak,
emekçilere sermaye dışı kesimlere ve hatta insanlık
dokusuna karşı yürütülen özelleştirme operasyonunu
geri püskürtmeyi amaçlamaktadır.
Özelleştirmeye karşı kurulan örgütler çoğaldıkça
hem mücadele cephesi genişletilecek. hem de mü-
cadele kanal ve araçları çeşitlendırılecektir. Özelleş-
tirme olgusunu derinliğine anlamak, böylece oluştu-
rulan bilgileri toplumla paylaşmak ve toplumun çeşit-
li kesimlerini böyle bir mücadele için örgütlemek hem
zaman hem de enerji isteyen çok yönlü bir çabayı ge-
rektirmektedir. Bu nedenle, özelleştirme karşıtı geliş-
tirilen örgütler hem sayıca çok hem de işlevce çeşitli
olmak durumundadır.
• • •
Bundan böyle toplumda bu tıp örgütlenmelerin hem
çoğalacağını hem de bunlann seslerinin çok daha tok
çıkacağını düşünmek için elimizde çok önemli neden-
ler vardır. Bir defa, özelleştirme müteahhitleri (!), sıs-
temden sağladıkları avantajları gerçekten hak edecek
bır çaba ile ve maalesef, tarihin ileriki aşamalarında
yüzlerinin kızaracağını hiç düşünmeaen. yazılı ve gö-
rüntülü medyada rollerini başarı ile yürüttüler. Dolayı-
sıyla, toplumu da maalesef, bir noktaya taşıdılar. Fa-
kat yalancının mumu misali, özelleştirmeler yapıldık-
ça gerçek ortaya çıktı. Görüldü ki, özelleştirme, söy-
lendiği gibi. sermayenin tabana yayılması, rekabetin
sağlanarak verimliliğin arttırılması vb. gibi aldatıcı am-
balaı söylemleri için değıl, hatta kamu bütçesine kay-
nak sağlamak ıçın dahı değıl, fakat çok daha derınde
başka bir amaç için yapılmaktadır. Özelleştirmedeki
asıl amaç, özel sermaye kesımıne aktarım yaparak,
sadece ıktisat alanında değil, fakat hukuk ve siyaset
alanlarında da sermayeyi mutlak hâkim kılmaktır. Böy-
lece sermaye. piyasada fiyatı belırlenen bir tür uretim
faktörü olmaktan kurtulup, toplumların ve ınsanlığın
mutlak hâkımı konumuna geçecektir. lleridekı yazılar-
da bu temel amacı daha da açacağımı belirterek, bu-
rada sadece Türk yargı organlannca verilmiş olan ke-
sin karartann dahı uygulanamaz bir konuma gelinmış
olduğunu vurgulamakla yetıniyorum.
Halkın bu konuda uyanmasını sağlayan ıkinci bır ne-
den de şimdıye dek Batı'ya çatan Refahın da bu me-
kanizmaya ne denli şuursuzca sanlmış olduğunun gö-
rülmüş olmasıdır. Hatta yeni hükümetin de bu konu-
dakı ilk beyanları endişe vericidir. Anlaşılmaktadır kı,
ülke mal ve kaynaklannm tek sahibi sadece bılinçli halk
ve örgütlerdir. Toplumsal kaynaklar üzerinde serma-
yenin veyabancıların çıkartarını bu denli gözeterek, ül-
keye ve halkına böylesıne zarar verebılen siyasiler ve
yandaşlar mevcutken, ABD'nın veya diğer ülkelerin
özel ajan tutmalanna fazla bir zorunluluk olmasa ge-
rek!
Emekçi örgütlerinın ve kitle demokratik örgütlennin
özelleştirme konusunda bu derece duyarlı olmaları ve
harekete geçmelerinın bir nedeni de bu konuda Tür-
kiye'nin çok ciddi birdönemece girmiş olmasıdır. Şim-
diye dek bazı yem fabrikaları ya da eski birtakım fab-
nka veya kuruluşlar elden çıkartılmış olduğu halde,
bundan sonra yeraltı kaynakları, enerji santralları, ha-
berleşme ağı, PETKİM, THY vb. gibi fevkalade stra-
tejık ve kârlı kuruluşlar sıradadır. Bu duruma sadece
iş güvenliğı açısından emekçi örgütlerinın değil, fakat
tüm yurtseverlerin karşı çıkması gerekmektedır.
•••
Tasanandığı ve planlandığı biçimi ile öngörülen özel-
leştirme, ilk algılandığı ve çıkar çevrelerinin topluma
sunduğu gibi, teknik bir araç degildir. Özelleştirme,
çok boyutlu ve ciddi bir ideolojik dönüşümdür. Bu
dönüşümde gözlemlenen, sermayenin emeğe sal-
dırısı, sürecin ilk aşamasında görüntü veren ve bu
nedenle çıplak biçımde algılanabilen boyutudur. Oy-
sa bu tarihsel dönüşümün özünde. sadece emeğin
değil, fakat insanın köleleştirilmesi felsefesi yatmak-
tadır. Özelleştirme Karşıtı Platform, bu açıdan, sadece
Türkiye'ye değil, fakat tüm insanlığa çok büyük ve o-
lası bir felaketi önleyici bir hizmete adaydır. insan hay-
siyeti taşıyan gerçek anlamda her bıreyin bu hizmet
yolculuğunda yerıni alacağını düşünüyorum.
Gelecek hafta, özelleştirme dönüşümünün ser-
maye-ınsan ilişkisi bağlamında felsefik boyutunu tar-
tışmamız dileği ile.
DUYURU
Ürünlerimizin perakende sahş fiyatları 9 Temmuz 1 997
Çarşamba gününden itibaren aşağıdaki gibi belirlenmiştir:
VVinston