Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURfYET 15 MAYIS 1997 PERŞEMBE
14 KIJLTUR
50.ULUSLARARASI CANNES FİLM FESTİVALİ
üstalardan görkemli bir demetVECDİ SAYAR
CANNES-Cannes Film Festi-
\aü, 50. yaşını görkemli törenler-
le kutluyor. Hafta sonunda ger-
çekleşen 50. yıl törenlennde, bu-
güııe dek Altin Palmıye almışyö-
netmenlerin büyük bölümü bır
araya geldı. Dünyanın dört köşe-
sinden gelmış sinema eleştirmen-
leri ıle Cannes sokaklanni doldu-
ran sinema tutkunlan için bun-
dan daha büyük bir şölen düşünü-
lemezdı elbette.
Fransa. bu olaya hak ettıği öne-
mi \erdiğını kanıtlıyordu: ılk kez
bir de\ let başkanının Cannes Fes-
tıvalı'ni onurlandınlmasıyla. Jac-
ques Chirac'la bırlikte görkemli
bir aıle fotoğrafı çektiren sınema-
cılararasında bizım bir yönetme-
nimizın de yer alması kuşkusuz si-
nemamız adına gurur verici bir
olaydı. 1982 Altın Palmıyesfni
Costa Gavras'ın "Kayıp1
*! ile pay-
laşan "Yol'un vönetmeni Şerif
Gören,Chirac'la. Adjani'nin tam
arkasında yerini almıştı. Gören'le
bırlikte bu fotoğrafta yer alanlar
arasında kimler yoktu kı?
Coppola'dan Altman'a. Anto-
nioni'dcn VVajda'ya, LakhdarHa-
mina'dan Emir Kusturica'ya. Da-
\id Lynch'den. Jane Campion'a.
Jerzj Schatzberg'den Steven So-
derberg'e. Theo Angelopoulos'tan.
Bernardo BertoJucci'ye. Chen Ka-
ıgc'den Mikkts Jancso'ya. Claude
Lelouch'dan Martin Scorsese'ye,
Francesco Rosi'den Mike Leigh'e.
Taviani Kardeşler'den Coen Kar-
deşler'e. hayran olduğumuz tüm
ustalar. Törende sunuculuk göre-
\ ini, açılışta olduğu gıbi gene Je-
anne Moreau üstlenmişti. Sine-
mavı. sinemanın büyük yaratıcı-
lannı a\akta alkışlamaya çağırdı
salondakileri. Salondaki ızleyicı-
len sorarsanız. onlara da ızleyicı
deyipgeçmekpekkola> olmaya-
cak. Gina LoOobrigida'dan Sylves-
terStallone'ye. Lauren BacaİTdan
Charlton Heston'a. Hugh
Grant'dan Vıttorio Gassman'a.
Pedro Almodovar'dan Angelica
Huston'a. Isabelle Adjanı'den Ro-
man Polanski'v e -v e tabıi F.manu-
elSeigner'e- yüzlerce yıldız... Her
bıri bir efsane olan bu yıldızlan.
sinema sanatının büyük ustalan-
nı göriip de heyecanlanmamak
olası mı?
Cannes'da Festival Sarayf nın
önünde toplanan kalabalık da bu
heyecanı paylaşıyordu. Sahnede-
kı tören 45 dakıka ıdi. ama. yıl-
dızların kırmızı halılarla kaplı
merdı\enlerden bando-mızıka eş-
liğınde saraya gınşleri iki saat sür-
dü. Zaman zaman. atlann üstün-
deki muhafız bandosunun çaldı-
ğı marşlara ara veriliyor. dev ho-
parlörlerden Cannes'da ödül ka-
zanmış fılmlerin müzikleri ya-
yımlanıyor. Hayallerini süsleyen
yıldızlan uzaktan da olsun göre-
bilmek ıçin toplanmış insanlar.
Ne var ki kalabalıktan bir şey gö-
rebilmek mümkün değil. ancak
dev ekranlardan ızleyebiliyorlar
yağmur altında (tabıi birer şem-
siye eşliğinde) merdivenden ya-
vaş \avaş çıkan yıldızlan.
Bu gecenın bir başka özelliğı
de 50 yıl içinde festivale katıldı-
ğı halde Altın Palmiye almarruş bir
büyük ustanın selamlanması ıdi.
Festival yönetıcileri. bu seçimi
yapabilmek içın Altın Palrruye sa-
hibi yönetmenlere bir soru yönel-
terek hıç Altın Palmiye almamış
ustalar arasından hangısıni "Alnn
Palmiyelerin PalmiyesP ödülüne
layık gördüklerini sormuştu. So-
nuçta. ödül Ingmar Bergman'a
gitti ama tartışmanın bittiği söy-
lenemez. Godard. Bresson gıbi
ustalar da hak etmemişler mıydı
Palmiye'yi?
Bergman. bir teşekkür mesajı
göndermişti törene: "Yaşlıbirada-
mı sizlerie birlikte olamadığı için
affedin. .„ Havat bcni suskun ve
s
• Ilk kez bir devlet başkanı Cannes Film Festivali'ni
onurlandırdı. Jacques Chirac'la birlikte görkemli bir
aile fotoğrafı çektiren sinemacılar arasında bizim de
bir yönetmenimizin yer alması, sinemamız adına
gurur verici bir olaydı. 50. yıl töreninde 29 Altın
Palmiyeli yönetmen bir araya geldi.
e
1
1
A
m
İ
i
1) Jacques
Chirac,
Isabeüa
Adjani, Gong
Li, Costa
Gavrasve
JŞerif Gören.
2)50.>ıl
töreninde
Chirac ile
birlikte
çektirilcn
görkemli aile
fotoğrafi.
3)Johnny
Deep ile Kate
Moss.
4)Jüri
Başkanı
Isabella
Adjani.
(Fotoğraflar:
REUTER)
Levi'ninyaşamı Rosi'nin filmiyle Cannes'da
KültiirServisi-Deneyimli Italyan maest-
ro Francesco Rosi. Primo Levi'nın Nazi dö-
nemınde ölümle burun buruna geçirdıği acı
dolu günleri anlatan ve çekmesı yaklaşık 10
yıl süren fılmı 'TheTruce' ile Cannes Film
Festivali yanşmasına girdi.
Barton Fink adlı film ıle en iyı erkek oyun-
cu Altın Palmiyesı'ni kazanan John Turtur-
ro, filmde Levi'yı canlandınyor. Film. Le-
vı"nin ortayaçıkışından yaşadığı durumdan
sessiz kalışı v e Auschvvıtz kampından harap
edilmış Av rupa'daki ev ine gelişine kadar ge-
çen süreyı kapsıyor.
CannesFestivalı'nde 'Lucky Luciano've
'Carmen'gibi filmleri bulunan 74yaşında-
ki Rosi: "Bu filmi gerçekleştirme>i ilk ola-
rak 1987 yılında diişündiim. Bu fikrimi Pri-
mo Lcvfve açnğımda bana vazdığı kitabı
vermekten mutiu olacağını sövledi. Telefon-
da yanm saatten fazia konuştuk. Fakat bu
konuşmadan kısa bir süre sonra onun trajik
bir biçimde öldüğünü. intihar ettiğini öğren-
dinı. Bu durumdan inamlmaz biçimde etki-
lendim" diyor yaptığı yeni konferansında.
Yaptığı iki fılmden sonra, Rosi filmin
haklannı elde ettı. Fakat ttalyan yapımcılar
John Turturro ve Francesco RosL
kitaptan hiçbir şekilde yararlanamayacağı-
nı ifade etseler de yönetmen arkadaşı Mar-
tin Scorsese film haklannı 1990'lara kadar
elde edilmesi konusunda yardım etti. Film
bazı duygusal sahnelere rağmen. Levı'nin kla-
siğinden uzaklaşmadan. dokuz ay boyunca
yaşadığı tüm olumsuzluklara karşın yaşama
tutkusunu kaybetmemesi konu alıyor.
Bazı eleştirmenlerfilmın, Levi'nin mace-
ralı yaşamının öyküleştirildiği. acılar için-
de geçen yıllannı anlatan kitabının duygu-
sal bır biçimde sahneye aktanlmış basit bir
film olduğunu söylüyor.
Filmin oyuncusu Türhınt) ise böyle bir fil-
min Hollywood"da çekilemeyeceğini ve se-
naryo yazılmadan önce üzerinde çok fazla
düşündüklerini, aynı zamanda da bunun ha-
yatındakı en zor rollerden biri olduğunu söy-
lüyor.
Ikinci Dünya Savaşı'nda bir vatansever
olan Levi. Auschvvitz'den kurtulduktan son-
ra 'If This is A Man' kitabmı yazdı ve 1963
yılında da 'TheTruce' kıtabını yayımladı.
Rosi. bu filmin Nazi dönemini anlatan
'Shoah' ve 'Schindler'in Listesi' gibi film-
lerden daha farklı olmasını istediğini belir-
tiyor ve "Bu fflmi çekmeyi düşündüğüm sı-
ralarda insanlar Nazi dönemi hakkında ar-
ük konuşmuyoriardı, bu acı ve korkularia do-
lu konuyu yeniden gündeme getirmek çok
önemliydi çünkü halen dünyanın birçok
yerinde toplama kamplan var"
utangaç yapn" diyordu büviik us-
ta. kısa ve alçakgönüllü mesajın-
da. Jeanne Moreau, Bergman'm
ünlü kadınlannı. Lh L'Dman'ı. Bi-
bi Anderson"u, Harriet Ander-
son'u. Lena Olin'i sahneye davet
ettı. Bergman'ın kızı Linn UU-
man ödülü babasına ıletmek üze-
re alırken çevresindeki Altın Pal-
miye ödüllü yirmi sekiz erkek ve
bir kadın yönetmen büyük usta-
ya savgılannı alkışlarladilegeti-
riyordu Ünlü koreograf Philippe
Decoufle'nın düzenlediğı modern
dans gösterisi ile başlayan gece,
açılıştaki gibi yalın ve anlamlıy-
dı Jeanne Moreau'nun açılış tö-
reninde dediği gibi: "Düşgücü,
aşk ve özgürlük nıtkusu var ol-
dukça. sinemanın var olmaya de-
vam edeceğjni" kanıtlıyordu. 50.
yıl törenindeki yıldızlardan söz
edip de açılışın yıldızlanna de-
ğinmemek olur mu?
Jüri üyeleri Gong Li ve Mira
Sonino,Jeanne Moreau'nun. ün-
lü görüntü yönetmeni Nestor Al-
mendros'un "göriintüJediğim en
gûzel yiizlerden biri" sözlerıni
anımsatarak sahneye çağırdı jüri
başkanı Isabelle Adjani. "Cinaye-
ti Gördüm" (Blovv Up) ve "Ğe-
ce" filmlennde çalıştığı yönet-
men Michelangek) Antonioni'ye
bır Altın Palmiye ödülü (yıllar ön-
ce aldığı ve kaybettiği ödülün ye-
nne bir yenisini) veren Vanessa
Redgrave'in varlığı ile açılış ge-
cesi de "50. Yıl Gecesi" aibi an-
lamlıydı. Hele, eşinın kolunda
sahneye çıkan "Maestro" Anto-
nioni'nin yarattığı duygu seli an-
latılır gibi değildi. Bakalım. bu
iki anlamlı törenden sonra kapa-
nışta ne gibi sürprizler. hangi par-
lak yıldızlar çıkacak karşımıza?
HolK^vood Cannes'a taşındı
Cannes Festivali'nin, 50. yılı-
nı lcutlarken dünya sinemasının
bütün parlak yıldızlannı bır ara-
ya getirmesi kuşkusuz heyecan
verici, ama popülarite kaygısının
festival programını da etkileme-
si anlaşılır gibi değil
Johrn Depp'ın "Cesur" (The
Brave) adlı filmının vanşmaya
seçilmiş olması başlıbaşına bir
skandal kanımca. "Hayaletler"
(Ghosts) filminin yarışma dışı
programa alınmasınm sebebi hık-
metı de Michael Jackson'ı Can-
nes'a getirmek olmalı. Ünlüman-
ken Claudia Schiffer''ın yer aldı-
ğı "Karartma" (Blackout) filmi-
ni de katarsanız, festivalin bu yıl
nastl bır "yıldız" yağmuruna tu-
tulduğunu anlayabilirsiniz. Bu şa-
matadan yararlan bazı "uyanık"
yıldızlann sahip olduğu "Planet
Hollyvvood" restoran zincırinin
Cannes şubesınin açılışınakatılan
Spice Girls de cabası...
Festivalin bu tercihinın amacı-
na ulaşmadıği söylenemez doğru-
su. Cannes sokaklan, J. Depp'in,
M.Jackson'ın peşinde çığlık çığ-
lığa koşturan gençlerle dolu. Bel-
ki de Cannes'ın eski günlerini
anımsatmak için böyle biryakla-
şımı benimsedi Gilles Jacob. Te-
levızyonda 50 yılın anılannı an-
latan meslektaşlar, nostalji ile anı-
yorlar eski günleri. Nerede o es-
ki ritüeller; plajlarda yıldızcıkla-
nn peşinde koşturan fotoğrafçılar?
Şımdı her yerde teknolojınin son
hankalan, dev kameralar, dev ek-
ranlar ve bu ekranlara yansıyan
"süper star"lar. Bız. o kadar es-
kılen yaşamadık ama, bu değişi-
mı görmek ıçin son yirmi yıl bi-
leyeterli...
Popülanteden söz açmışken bir
sinema dergisi ve bir televizyon
kanalının düzenlediği anket so-
nucu alternatıf bır "Palmiyeler
Palmrvesi" ödülünün verildiğini
duyuralım. Bu anket sonucu se-
çilen yönetmen Bergman değildi,
doğal olarak. "Kıyamet" (Apo-
calvpse Novv) filmi ile F. F. Cop-
pola'yı tercıh ediyordu sinema-
sev reler.
Yanşmada he\ecan artı>or
Gençler yıldızlann peşinde koş-
turadursun, sayıları 4000"ı bulan
sinema yazarian da dünya sinema-
sının büyük yaratıcılannın peşin-
den koşuyor Dün düzenlenen ba-
sın toplantısına Altın Palmiyeli
yöneirnerlerin büyük birböUimü-.
kaâldf Herhalde Cannes tarihinin
en görkemli basın toplantısı idi
bu ve sevgili Atilla Dorsay'a ye-
ni sergısi için pek çok yönetme-
ni görüntülemek olanağını verdı.
Yann sırada geleneksel "Sinema
Dersi" var. Bu yılın hocası Mikıs
Forman. "Belli Bir Bakış" prog-
ramından bir film feda etmek pa-
hasına izlemeye değer.
Yanşmaya katılan filmlere ge-
lince, Altın Palmiye ıçin şanslı
görülen yönetmenlerden "\Ves-
tenı"le Manuel Poirer, "Buz Fır-
tinası" ıle AngLee'nin yanınabu-
gün bır Italyan ustanın da eklen-
diğıni söyleyebilirim. Francesco
Rosi'nin. Primo Levi'nin anıla-
nndan yola çıkarak gerçekleştir-
diğı "Ateşkes" (La Tregua) tüm
öğeleri ile düzeyli usta ışi bır ya-
pım. Jüri, klasik biryapıtayöne-
lırse. Rosi şanslı olabılir. Ama,
14
ntodernist" egi11m 1er ağır basar-
sa, Fransız yönetmen Philippe Ha-
rel'in "Yasaklı Kadın"ı (la Fem-
me Defendue), özellıkle yönet-
men dalında bir sürpnz yapabilir.
Ama, önümüzde on film daha var.
Kimbılir ne sürpnzler çıkar kar-
şımıza. Atom Egoyan, Mathieu
Kassovitz'in filmlennı merakla
beklıyorum kendı payıma. Bu yı-
lın en şanslı yönetmenlerinden bi-
rinin ise Iranlı usta Abbas Kiaros-
tami olduğunu düşünüyorum. Iran
hükümetı, fılme önce ızın verme-
yip, son anda ızın vererek, önem-
li bir tanıtım katkısı sağladı "Ki-
razTadı" adlı fılmine. Eğerıyi bir
filmle karşımıza gelirse. şansını
ikiye katladığını düşünüyorum.
4. Uluslararası İstanbul Caz Festivali çarpıcı bir programla temmuz aymda gerçekleştirilecek
Cazın devleri Istaıılnıl^a geliyorKültür Seoisi - Istanbullular temmuz
ayında caza doyacak. 25. kuruluş vılını
kutlayan İstanbul Kültür ve Sanat Yak-
fi'nın düzenlediği 4. Uluslararası tstanbul
Caz Festivali. yıldız isimlerden oluşan
programıyla 7-19 temmuz tarihleri ara-
sında gerçekleştirilecek.
Oyak Sigorta'nın ana sponsorluğunu
üstlendiği festival, bu yıl 14 ülkeden 250
sanatçıyı konuk edecek. Dünyanın dört
bir yanından 20'nın üzerinde basın kuru-
luşunun izleyeceğı festival. Avrupa CazFes-
tivalleri BirügTnin en genç ve parlak ü> e-
sı olma özelliğıni hakeden bir programla
Istanbullara unutulmaz geceler sunacak.
İKSVnin 25. kuruluş yılında, NejatEc-
zacıbaşı'nın kültür ve sanata ılişkın koy-
dugu ilkelerin devam edeceğini belirten va-
kıf yönetim kurulu başkanı Melih Fereli.
caz festivalinin büyük ölçüde sponsorlar
ve basının verdiği desteklegeniş kitlelere
ulaşacağını söyledi. Festival yöneticisi
Görgün Taner'in verdiği bilgiye göre bu
yıl yurtdışından önemlı ölçüde seyırcı ka-
tılacak Ünlü miizık dergısı Downbeat'in
'genç yaşına rağmen sa>gın bir festival' dı-
ve nıtelendırdığı 4. Uluslararası istanbul
Caz Festıvalf nın açılış konsen 'Legends
97'. yıl içinde Avrupa'da üzennde en çok
konuşulan konser olmaya aday. Festivalin
ağır toplannın buluştuğu bu konserde Mar-
cus Miller. Eric Oapton, David Sanborn.
Joe Sample v e Steve Gadd'dan oluşan yıl-
dızlar topluluğu. ~ temmuzda Açıkhava Ti-
yatrosu'nda veralacak. Avrupa'da sadece
10 kentte konser verecek olan Legends
'97 projesının mıman. geçen vıl festiva-
lin unutulmaz konserlerinden birıne ımza
atan Marcus Miller. David Sanborn. Joe
Sample ve Steve Gadd'le bir albüm yapa-
cak olan Miller. Eric Clapton'ın sadece
bu rurne için gruba dahi! olduğunu söylü-
yor. Konserin bir özelliğı de Enc Clapton
parçalannın reperruvarda yeralmıyorolu-
şu. Yıldızlar karmasının İstanbul konse-
nnm hemen ardından, VVynton Marsalis ve
efsanevı dav ulcu Elvin Jones 8 temmuz-
da Açıkhava'da sahne alacak.
Geçen yıl büyük ilgi toplayan Ohmpia
Brass Band ise 6-9 temmuz tanhleri ara-
sında istanbul'un çeşıtli köşelerinde mü-
zikseverlerin karşısına çıkacak. 'Underg-
round' ve 'Arizona Dream' gibi film mü-
ziklen ile tanıdığımız Goran Bregovk. 45
kışilik büyük orkestra eşliğinde film mü-
ziklerini yorumlayacak. ArtoTunç'un gru-
bu Night Ark ise hazıran sonunda piyasa-
ya çıkacak yenı albümlerinin tanıtım kon-
serlennde Ege'nin ıkı yakasından ıkı önem-
li sanatçıyı,Elefteria Arvanitaki ıleSezen
Aksu'yu konuk edecek. Jan Garbarek,
Dino Saluzzi Trio, B-Sharp Quartet. çıp-
lak avaklı kontes Cesaria E\ora, Ernest
Ranglin Quartct, Radio Tarifa. Kronos
Quartet Ayduı Esen Trio, TRT Caz Or-
kestrası ve h'an Lins festivali renklendı-
recek konuklar arasında.
14 temmuz gecesi bir 'ilk'e sahne ola-
cak Açıkhava Tiyatrosu. Güher ve Süher
Pekincl kardeşler, Jacques Loussier C'çlü-
sü ıle beraber ilk caz konserlerini verecek.
Bir Mlk' de 16 temmuz tarıhinde Fazıl
Sa> 'dan gelecek. Sanatçı. kendi caz kom-
pozisyonlan ve standartlann yorumlany-
la bir caz piyano resitali sunacak izleyicı-
lere. Genç kuşağın temsilcıliğini yapan
gruplann önderlerinden Massive Attack
ise 16 temmuzda Red Snapper'in ardın-
dan sahne alacak. 18 temmuzda ise Açık-
hava Tiyatrosu'nda bir yıldızlar toplulu-
ğu daha yer alıyor. Jazz Crusaders v e Pat-
ti Austin konserlennden önce İlhan Erşa-
hin. lmerDemirer,Can Kozlu, Kerem Gör-
se\-ve Volkan Hürsever'den oluşan beşli caz-
severlerle birlikte olacak.
Festivalin kapanışında ise Latin müzı-
ğınin en ünlü isimleri tam 5 saatlık bırma-
raton için bir araya geliyor. Açıkhava Tı-
yatrosu'ndakı gecede Küba'nın ünlü gru-
bu Irakere. trompetçı Ro\ Hargrove,Chuc-
hoValdes, Kübalı vurmalılargrubu. Mic-
hel Camik» Üçlüsü w Crisol Topluluğu ge-
ceyı *O>e Como Va" ile kapatacaklar.
Caz Festivali bu yıl Açıkhava Tiyatro-
su, CRR Konser Salonu. Ortaköy Esma Sul-
tan Yalısı, Roxy ve Q Jazz Bar'da konser
vejam-session'lara sahne olacak. CRR'de-
ki konserler saat 19.00'dabaşlayacak. Sa-
at 21.00'de Açıkhava Tiyatrosu'nda de-
vam edecek festival geceleri Roxy'deki
özel konserlerle sona erecek. Cazsever-
ler, 8 haziran pazar gününden ıtıbaren bi-
letlerinı telefonlu rezervasyon sıstemı ile
ya da Superonlme üzerinden Internet'ten
alabılecek
IŞILDAK VE YELPAZE
ATİLLA BİRKİYE
Kurultayın Ardından
Sanatçılar Kurultayı üçüncü kez toplandı. Bu
ışin, "fikirbabalannı" ve sürdürücülerini kutlamak
gerekir. Üstelik elli kuruluşun bir araya gelmesi de
bir başarı.
Kurultayın, hedefi net. Ulusal Sanat Kurumu'nu
özerk bir yapı içinde oluşturmak ve bu kuruma iliş-
kın yasayı hazırlayıp Meclis'ten en demokratik bir
biçimde geçmesinı sağlamak.
Özerk bir yapı içinde düşünülen kururnun ama-
cı şöyle:
"Sanatı ve sanat çalışmalarını korumak, verim-
liliği arttırmak. Sanatçılann örgütlenmesini, daya-
nışmasını, korunmasını sağlamak, sanatçılan ça-
lışmalannda desteklemek. Sanat eserierinin korun-
ması, tanıtımı, değerlendirmesi, sanat sevgisinin
yayılmasını sağlamak."
Sunulan yasa tasarısı, kurultayda tartışıldı; da-
ha datartışılacak. Son nokta konduktan sonra, Mec-
lis'te gündeme getirmenin yolları aranacak; yasa-
nın özgün bıçimiyle çıkması sağlanacak.
Nitekim bu kurultayın açılış oturumunda önce-
kilere göre daha fazla politikacı vardı; ve Meclis'te
destekleyeceklerini söylediler. Böyle biryasanın bu
dönemde çıkmayacağı da açık; ama öte yandan
tasarıya ve örgütlenmeye ilişkin çalışmalar sürdü-
rülecek.
Altı alandaki atölye çalışmasıyla oluşturulan ku-
ruttayın sonuç bildirgesi, sanatçılann bugünkü ko-
şullara ilişkin taleplerını ve tepkılerini içeriyor. Ge-
nel havasıyla tipik bir sonuç bildirgesi. Bildirgenin
en önemli bölümü bence sondan bir önceki pa-
ragrafı:
"...sanatçı örgütlerinin amaçlan doğnıltusunda
genişletilmesine; bölgesel kültür men\ezlennin,
sanat evlerinin, sanat olımpiyatlarının desteklen-
mesine; yerel yönetimlehn nüfus oranlanyla sanat
etkinlikleri projelendirmesine ve sanat merkezle-
ri yaptırmalan için girışimlerde bulunulmasına ka-
rar verilmiştir."
Böylesine bir karar alınması zorunluydu. Doğ-
rudur, birdenbire olmaz bu tür etkinlikler; zaman
ister. Öte yandan da artık, kurultayı oluşturan bir-
liğın sanatsal yaratım bağlamında yaşamın içine
girmesi gerekir. Alıntıladığım bölüm de bu düşün-
cenin bir ifadesi olarak bildırgede yer almıştır.
Bir de madalyonun öteki yüzü var. Katılım soru-
nu yaşanıyor Bana öyle geliyor ki çok sayıda üye,
kurultayın bilincınde değil. Büyük bır kısmı da ku-
rultayın farkında değil. Bu daha çok dernek yöne-
ticilerinden kaynaklanıyor.
Geçen yıl olduğu gibi. bu yıl da kurultaya az sa-
yıda delege katıldı. Kurultayı elli dernek oluşturu-
yor ve her biri yedı delegeye sahip. Açılışta salon-
daki dinleyenlerin sayısı bir türlü 96'yı geçemedi.
Bunun yirmi beş -otuz kişisi basındandı. Bırakın
izleyicı olarak sanatçılann gelıp izlemesini, kurul-
tayı oluşturan delegelenn büyük bir çoğunluğu ka-
tılmadı. Delege katılım oranı altıda bır civarınday-
dı.
Atölye çalışmaları da katılım açısından azdı (iki
alan hariç). Kurultay "çoğalamıyor", "kitleselleşe-
miyor"; dolayısıyla da kendi içinde bir demokra-
tjkleşrne sorunu ^aşıyor. Geçen yıl da. yaanıştık,
katılımı. ilgiyi sağlamak gerekırr tabana yayıtmak
gerekir. Üye katılımı, genelde derneklerde birso-
rundur doğru, ama kurultay ıçin dernekler (birçok
dernek) kendı üyelerine bır çağrıda bulunmuyor,
haber venmiyor. Hani, kabahatin çoğu da...
Bir başka sorunsa, para! Her zaman bu sorun
vardır. ama şimdı yaşam başka bır noktaya gidi-
yor. Sponsoriuk dönemi başladı. Buna pek sıcak
bakmıyorlar, ya beceremiyorlar ya da anlayışlan fark-
lı. Devletın ilgıli kurumlarının ve Kültür Bakanlı-
ğı'nın bu dönemde maddi bir kaynak yaratmaya-
cağı kesın. Eee, sızı kım maddi olarak destekle-
yecek? Maddi sorunu nasıl çözeceksiniz? Bunu
araştırmalı, bunun üzennde kafa yormalı...
Şunu aşmak gerekir: "...birinden para alırsak
ayıp olurya da bağtmlı oluruz." Sanat Kurumu ya-
sal olarak oluşana kadar birtakım kurumlann ya da
kuruluşlann gereklı giderleri karşılaması, olsa ol-
sa sanatçılann bu kuruluşlara "verdiği bir onur" olur.
Kaldı kı yasallaştıktan sonra da böylesine bir ku-
rumun (ve etkinliklerinin) sponsoru olabilir.
Bağış alma dönemi çoktan kapandı. Kurultayın
sonunda, çalışmaları ıçeren kitabı bastırmak için
delegelerden "Yeni Camii" benzeri toplanan pa-
ralar. hem görüntü olarak komediydi hem de an-
layış olarak sınıfta kalmıştı. Bu anlayıştan bir an ön-
ce kurtulmak gerekiyor.
Bütün katılanlann iyi niyeti, arzusu, inancı ile işin
hamallığını çeken birkaç kişinin üstün gayretine kar-
şın, diyebilirız ki kurultay, etkinliğini yitirme nokta-
sında. İvme kazanması gerekir.
Bu da basında sergılenen "Sanat Yaşamdır, Ya-
şama Evet" belgisi ile yukarıda alıntıladığım kara-
rın bır an önce yaşama geçirilmesi ve kitieselleş-
meyle olur.
Ankara Müzik Festivali,
Antonio Canales'le sona eriyor
• Kültür Servisi - Yerli ve yabancı sanatçılarla bir
ayı aşkın süredır başkent bahanna renk katan 14.
Uluslararası Ankara Müzık Festivali, bugün
flamenko sanatçısı Antonio Canales'in gösterisiyle
sona eriyor. Beethoven'ın "9. Senfoni'si eşliğinde
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in açtığı
festivale bir ay sürey le 50 bini aşkın izleyici katıldı.
Sevda Cenap And Vakfı'nın düzenlediği festivalin
son konuğu Canales. I993'te Montreal'de Theatre
de La Palace des Arts'da 'Torero' koreografisiyle
büvük başan kazandı. Sanatçı. tspanya'da verilen
Llusal Dans Ödülü'nü kazanan ilk flamenko f
sanatçısı unvanını taşıyor.
BUGÜN
• CRR'de saat 17.00'da Hakan Ulu ve Itri
TopluluSu yer alıvor.
• GENÇLtK GÜNLERİ kapsamında Harbiye
Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde saat 12.00'de Erden
Kıral'ın yönettiği Mavi Sürgün. saat 15.00'te Ergun
Hıçyılmaz ve Alberto Madiano'nun "tstanbul'un
Kaybolan Dokusu" ve istanbul Şehn konulu dia
göstensi ve söyleşısı. saat 18.00'de Özlem, Deniz '
Noyan'ın flüt ve gitar dinletisi, saat 19.00'da ise
Müşfik Kenter'in "Sıkıyönetim" adlı oyunu '- t~
izlenebilır.
• ATATÜRK K Ü L T C R MERKEZİ inde saat
19.00'da Rü>a Sünder Özturna ve llke Dolkun
Aksoy Piyano ikılısı Fransız besteci F. Poulenc'in
Re mın. iki piyano ıçin konçertosuyla dınleyicilerin
karşısına çıkıyor.
• BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ TÜRK MÜZİĞt
KirLÜBÜ saat 19.00'da ünıversıtenın Büyük
Toplantı Salonu'nda TRT İstanbul Radyosu ses
sanatçısı Selma Ağbaş'ın konuk olarak katılacağı
Hammamızade İsmail Dede Efendi'yi anma konseri
yer alıyor.
\