22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
luriyet in Nadi Genel Yayın Yonetmaıı Orhan Erinç 0 Genel Ya\ın Koordınatoru Hikmet Çetinkaya • Yazıışlerı Mudurlerı fbrahim Yıldız (Sorumlu). Dinç Ta\anç 0 Haber Vferkezı Müdüru Hakan Kara 9 Görsel Yonetmen. Fikret Eser Dı> Haberler Şinasi Damşoğlu 9 Utıhbarat C engi/ Y ıldırım 0 Kültur Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir \ ücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotoâraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bıleı-Belae' Edibe Buğra 0 Yurt Haberlerı Mehmet Faraç VayınKunılu tlhanVtçuklBaşkjjıl. Orhan Eriırç. Oktay Kurtböke. Hikmet Çetinkaya. Şûkran Soner, Ergun BakL Dinç Tayanç. tbrahim Yıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balbav. Hakan Kan. Ankara Temsılcısı Mustafa Balba\ 0 Haber Muduru Doğan Akın Ataturk BuKan No 125. Kat4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat). Faks 41950^7 0 tzmır Temsılcısı. S«rdarKızık,H ZıyaBK 1352 S.23Tel 4411220. Faks 44191170AdanaTemsılcıst ÇetinYigenoglu. lnonuCd 119S No 1 Kat l.Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Bülent 'i ener 0 Idare Hüse>inGürer0îşletme ÖnderÇelik#Bılgı-tşlem Nail tnal 0 Bılgısayar Sıstem Mürihet Çüer MEDVA C: • Yonetım Kuralu Başkanı - Genel Mudur Gülbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman 9 Genel Muduı Y ardımcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 • 5139580-5138460-61.Faks 5138463 -laber Ajansı. Basın ve \ ayıncıhk A Ş 4334 lst PK 246 tstanoul Tel (0 212) 512 05 05 l20hat> Fak* (0 212) M3 30NISAN1997 lmsak:4.P Güneş 5 57 Öğle: 13.09 Ikındı: 16.57 Akşam: 20.06 Yatsı: 21.39 er tnsan vomisen o'nun tçılık ve a üicü on yıl çevesinde ı Akıllıoğlu, lere nmcılık ınusunda .çık bir apacak. iirleşmış bınasmda, 5-9 ınhlen arasında leşecek semınerin onusu. özellikle ,nen ışçılenn •rşılaştıklan ırkçıhk ^orunlannın incelenmesini ıçenyor. Öğretmenlere pedagojik : formasyon • ANKARA (AA)-Milli Eğıtim Bakanlığı, pedagojik formasyonu olmadığı halde göreve atanan öğretmenler ıçın 30 hazıran-22 ağustos tanhleri arasında "Pedagojik Formasyon Kurslan" açılmasını kararlaştırdı. Mıllı Eğıtim Bakanı Mehmet Sağlam ımzasıyla tüm illere gönderilen genelgede, aday öğretmenlenn. istedıklen takdırde formasyon kurslanna, göre\ bölgelerinin dışındakı ıllerde de katılabileceklen belirtılerek bunun ıçın öğretmen adaylannın en geç 13 hazirana kadar. kursa katılmak ıstedikleri ilın mılh egıtim müdiirlüğüne başvurmalan istendi. Distant Tluınder-97 • ANKARA (ANKA) - NATO'nun planlı tatbıkatlanndan olan Distant Thunder-97 Tatbikatı önceki gün Ege Denızi ıle Doğu Akdenız"ın uluslarararası denız ve hava sahalannda başladı. Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Distant Thunder-9"? Tatbikatı'nın deniz harekâtına Türk Denız Kuvvetlen ve Kruvazör. muhrip, firkateyn, denizaltı ve hücumbotlan ile yardımcı smıf gemilerinın katılacağı bildirildı. Açıklamada aynca, tatbikatın deniz aşamasının 7 mayıs günü gemilerin Aksaz Limanı'na gelmesı ve yapılacak tatbıkat kritiği ile sona ereceği belirtildi. Ortakuzay yürüyüşü • MOSKOVA(AA)-Rus v e Amerikalı iki astronot. Mir Uzay îstasyonu'ndan çıkarak 5.5 saat sürecek uzay yürüyüşüne başladılar. Bugüne kadar ılk kez Amenkalı bır astronotun, Rus aracıyla uzaya çıktığı bildirildi. Amenkalı astronot Jerry Lınengerve Rus kozmonot Vasili Sibliyev, geçen yıl mart ayında, mıkrometeorlann kahntılannı toplamak ve incelemek amacıyla istasvonun üzenne yerleştirilen bır Amenkan teçhızatını sökmek üzere uzaya çıktılar. Ekibin üçüncü üyesı Rus kozmonot Aleksandr Lazutkm ise uzay yürüyüşünü filme çekmek için Mir Uzay Istasyonu'nda kaldı. özel tartti damgası • ANKARA, (AA) - Posta İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nce, 30 nisan günü. "Karadeniz Ekonomik tşbirlığı 9'uncu Dısışlerı Bakanlan Toplantısı 30.04.1997 Istanbul" >azılı özel tarih damgası kullandmlacağı bildirildi. Posta Işletmesı Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre bu amaçla hazırlanan özel gün zarflan da 35 bin liradan satışa sunulacak. Zarflar. 3 ay süreyle satışta kalacak. Beynin işleyişi konusundaki yeni bulgular, öğrenme, anımsama ve unutma ile ilgili birçok sorunu çözecek Belleğnı gizLeriaytlııılamyorÇeviri Senisi- Belleğin beyın han- tasını çıkartan bılım adamlan, bellek kayıplannın yol açtığı hasarlan en- gellemenin vollannı anyorlar Hafta- lık Tıme dergısınin son sayısı beynin bıyolojik ve elektnksel aktivıtelennin bılınmeyen yönlenne geniş yer ayır- dı. Dergınin kapak konusu yaptığı ha- bere göre nörolog ve nörobıyologla- rın yıllar süren araştırmalannın sonu- cunda. başta Alzheımer olmak üzere pek çok bellek kaybı hastagının önü alınacak. Araştırmalar aynı zamanda sağhklı kışılerin öğrenme ve anımsa- ma yeteneklenni arttıracak "aküh üaç- lann" üretimine de kapı açıyor Ortalama bır ınsan beynı yaklaşık 100 mılyar dolayında nöron'ıçeriyor Vücudumuzdaki kimyasal ve elekt- nksel trafiği yönlendiren bu nöronla- • Bilim adamlannın bellekle ilgili son bulgulan. başta Alzheimer olmak üzere pek çok bellek kaybı hastağının önlenmesine olanak sağlayacak. Araştırmalar sağhklı kişilerin öğrenme ve anımsama yeteneklenni arttıracak "akıllı ilaçlann" üretimine de kapı açıyor. nn arasında 10 trilyon sinaps (iki kom- şunorönunçıkıntılannınbırbiriilete- mas ettikleri bölge) bulunuyor. Her an milyonlarca ımpuls. bu nöron ve si- naps'lerden oluşan şebeke üzennden hareket ederek. beynin emırlerinı ilgi- li organa ıletip vücudun faalıyetlenni düzenlıv or. Işte algılama, düşünme ve anımsama bu bıyokimyasal temele oturuyor. Engram teorisi Bugune dek geçmişe ılışkın anıla- nn. 'engram' adı venlen. uyanlann sınır sisteminde bıraktığı ızlerin oluş- turduğu bır kapsül ıçine hapsolduğu düşünülüyordu Bu küçük "zaman kapsülleri" bir dış etken tarafından uyarılmadıkça hareketsiz kalmaya mahkûfndu. Örneğin bir engram ilk öpücükle ilgili ara % e duygulara endeks- lı iken. bır diğeri aile büyüklennden binnın ölümü ıle ılgıh anılan ıçeri- yordu. Ne \ar ki son çalışmalar. son derece statık bir kavram olan engram teonsının artık geçerlı olmadığını or- taya koydu. Tomografik görüntüleme teknolojisinın gelişmesıyle en küçük bıranımsama ışlemınde bıle beynın yal- nızca tek bir bölgesinın değil. değişik bölgelerinin harekete geçtiğı görüldü Bılim adamlan bugün amlann tek birmolekül ıçıne sığdınlmadığını an- lamış bulunuyor. Bu görüşe göre anı- lar, beynin dört bır yanına serpıştiril- miş nöron ve sınapslann oluşturduğu bır şebeke çerçevesinde varhğmı sür- dürüyor. Dolayısıyla anılar sanıldığı gı- bı düzenlı bır arşiv görünümündekı depolarda saklanmıyor, tersıne uyan- lar karşısında kendinı yenıden düzen- leyen labirentler içinde tutuluyor. Anıdepolan Milton Keynes Üniversitesi Bıyolo- jı Fakültesi Başkanı Profesör Steven Rose anı depolanm şöyle tanımlıyor: "Belirli bir aıunın beynin neresinde saklı tutulduğunu bilmek mümkün değildir. Anı, bir bütün olarak beynin dinamik vapısının bir özelliğidir." Bu varsayım ilk kez 50 yıl önce Amenkalı psikolog Karl Lashley ta- rafindan ortaya atılmıştı. Lashley'ın fa- reler uzennde yürüttüğü deney leri civ- cıvlerle gerçekleştiren Rose. belle&n iki aşamalı olduğunu belirtıyor. "İlk aşamada öğrenılen bilgıler ikincı aşa- mada belleğe kaydedıliyor. Bu arada lovva Tıp Fakültesi Başkanı nörolog An- tonia Damask). belleğe kaydedilen bil- gılenn gen çağnlma işleminın son de- rece karmaşık bir süreç olduğunu ile- ri sürerek. beynin değişik bölgelenn- de dağınık bır şekilde bulunan anıla- nn bır araya toplama işleminın beypın en karmaşık^istemlerinden biri oldu- ğunu kaydedıyor. Çalışanlann yaklaşık >üzde yetmişi işten atılma ya da hastalık \e kaza yüzünden işini kaybetmekten korkuyor. Işyerindeki korkıdar başardı olmaya engel Çeviri Senisi - Milyon- larca insan. işyerinde her an korku ve panık ıçınde ya- şıyor. Uzmanlar işyerlen- ne an bu psikoloj ık durum- lann nedenlerini, sonuçla- nnı ve onlardan kurtulma- nın yollannı aradılar. Daha ışe gitmek ıçın >o- la çıkıldığında başlıyor bü- tün belirtıler... En huzurlu günde bıle. ışlerin en yolun- da gıttiğı anda bıle önce midede rahatsız edıcı bır kıpırtı başlıyor. Kasılma gıbi bır şey... Ardmdan bu duygu tüm vücuda yayılı- yor ve avuç içleri hafıf ha- fif terlemeye başlıyor... Korku mu° Evet! Ancak belirlı bir nedeni yok. tşyerleriyle ilgili sandı- ğımızdan çok daha fazla insanın yaşadığı bir sorun bu. Adı konamıyor. çunkü reel kaygılara dayanmadı- ğı içın kimse korktuğunu kabul edemiyor. Kabul et- mediği zaman yardım için ilgili lcurumlara başvurmu- yor. bu kısır döngü ıçınde tedavi de edilemiyor Korku baştan başlar Alman Focus dergısınde yer alan bır araştırmaya gö- re, bu korkulann en yoğun biçimde görüldüğü insan- lar, şaşırtıcı ama. yönetici konumdakı, çok para kaza- nan, kanyenni tamamla- mış ve yaşam standartını jükseltmiş kışıler. Bunla- nn korkulan çeşıtlı grup- lardaodaklanıyor. Yapılan araştırmalar ön sıralan oto- rıtelerını ya da kontrolü kaybetme korkulannın ış- gal ettiğını göstenyor. Ar- dından hata yaparak gü- ven kaybına neden olma ve bu sebeble bilgi akışının kesilmesi korkusu gelıyor Işyerlenne aıt dığer kor- kulann başında şeflenn- den. müdürlennden kor- kan insanlar gelıyor. Her an kovulma korkusu taşı- yan, müdürü odaya gırdı- ği zaman elı ayağına dola- şan, •kovulmadan kcndim gklevim' dıyerek her gün ıs- tıfa etmeye hazır bekleyen msanlar da var. Bu ınsanlann kendilenne güven- medikleri. yaptıklan ışlerin dogru olup olmadığı konusunda surekli endfşe duyduklan ve asla ıyı bır şey > apama- yacaklanna inandıklan belınılıyor. Bunlann en büyük korkulannın arka- daşlannın yanında rezil olmak ve ko- vıılmak olduğu da belırlenmış durum- da. Korkulann yarattıği yan etkiler ıse şöyle: Konsantrasyon bozuklugu \e uy- kusuzluk bu tür korkulann ılk send- romlannı oluşturuyor. Süreklı yorgun- luk ve uykusuzluğa düşen kışı, önce uyku ılaçlanna başvuruyor, ardmdan Korku çarkının dişlileri Korkunun yaratttğı bozulmalar En çok korkulanlar işını kaybetmek f 67.581 Hastalık. kaza Hata yapma Saygınlık kaybı Rekabet 67.421 58.981 50.39 Otonte kaybı [_ Bilgi akışının kesılmes [_ Haksızlığa uğrama 30.23 28.21 27.31 20.37 1823 kışı uzennde yapılan anket gündüz uyancı nıtelık taşıyan bazı ılaçlar almav a başlıyor. Yorgunluk be- lırtılen nedenıyle kah\ e \e çay çoğal- tılıyor Sıgara sayısı birden artıyor ve bun- lar bir çark düzeneği içinde uykusuz- luğu çağınyor. uykusuzluk yorgunlu- ğa neden oluyor ve zıncır böyle sürüp gidıyor Korkuyu yenin Işvenndekı korkulardan sıynlma- nın ya da onlan en aza ındirerek ça- lışma yaşamı ıçınde rahatsız etmeye- cek boyutlara getırmenın yollan ıse uz- manlar tarafından şoyle sıralanıyor: - Korkunun vaşama ait bir duygu olduğunu kabul- leuin. Korkulan basûrnıa- nm >a da voklarnuş gibidav- rannıanın zaran daha fazla olur. Bu nedenle korkulan- nızı tanıvarak onlarla yaşa- mayı öğrenin. - Korkan sadece siz de- ğılsınız. Arkadaşlannızm çoğu da aynı duyguyu \ aşı- yor. Ve belkı üstlenniz de.. - Vaptığınız her işte, siz eü- nizden geleni \aptığınıza emin olana kadar çauşm ve ' başanh olmak isteğinizi ön plana çıkann. - Arkadaşlannızm bilgi ve yetenek- lennden de faydalanın. Ortak çalışma- yı öğrenin. Önlan "adatmak' fıkrinı unutun. -Bedendilinizi tanıma>açabşın.Ses tonunu/a dikkat edin. Kendinizi ve işt- nizi se-.in. İkisinf de emek verin. - Arkadaşlannızı tanıyın, ne ıste- diklerinıvehedeflerinı öğrenin Böy- lece çakışmaları da kesışmelen de or- tadan kaldırmış olursunuz. - Çalışüğınız işyerinde mutiaka ya- zıimamış kurallar da vardır. - Sorumluluk almaya çalışın. Özgün ve yaratıcı olun. Kendınize güvenin kı size de güvensinler. SÖYLEŞİ ATT LA LHAN PROTESTO AFtŞLERÎ BOYANDI, CHP LOKALİ TAHRİP EDtLDİ Siyonürgergutl^bitnnyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Bergama'da sıvanürle altın gergınlıgı süruyor. Bergama Beledı- yesi'nce kent merkezine kurulan ve üzerlerinde "Si- yanürie Albna Hayır" ya- zılı panolann üzeri, kımlt- ğı belırsız kişılerce siyah spreyle boyandı. CHP Ber- gama Gençlık Lokalı'nde ise duvarlar ve masalar tah- rip edildi, tablolar kınldı. posterleryırtıldı. Kent merkezındeki sı- • yanür karşıtı yazılann üze- nnin geçen cuma gece ya- nsı sıyah spreyle boyan- tnası ve aynı saatlerde de CHP Bergama Gençlik Lo- kali'nı bazı kışılenn tah- rip etmesı, ilçedekı gerguı- lığı tırmandırdı. Lokalde- ki duvarlann ve masalann tahnp edilmış, tablolann kınlmış, Genel Başkan De- niz Ba>kai'ın posterlennın yırtılmış olarak bulunduğu- nu belınen CHP tlçe Baş- kanı Okta> Konyar, olay- la ilgili savcılığa suç duyu- rusundabulundu. Konyar. görgü tanıklannın, olayla- nn,35KDV86plakahbe- yaz bir mınibüs ıçindekı kişiler tarafından gerçekleş- tınldiğını bıldirdıklerinı, bu bilgıyı de savcılığa ılet- tiklerinı söyledi Saldınnın özellikle ve planlı yapıldığını belinen Konyar, "Daha önce şehir merkezındeki 'Sıvanürle altınahayır' yualı panolar boyandı, geçen akşam da partimizin gtnçlik lokaü iş- gal edildi. Bu saldınlann faiK meçhuldeğildir' 1 dedı Konyar. bölgede çalıştınl- mak ıstenen sıvanürle al- tın madenciliğıne karşı çık- tıklan için bu saldınlann yapıldığını öne sürdü. Taşkın'dan ktnama Beyaz mınıbüsun Euro- gold'a ait olduğunu belir- lediklenni vurgulayan Ber- gama Beledıye Başkanı Se- fa Taşkın da saldınlan kı- nadıklannı belinerek "Ül- kemize u>gariık getirme- yeniyctlencnçukuluslu nü- safirlerin ve onlara \-ardak- çılık vapanlann bu çağdı- şı davranışla kamu ve par- ti maüanna zarar verme- leri son derece ayıp. Bize altın getireceklerini vaat edenler zehirin yanı sıra şiddet de getiriyorlar'' dı- ye konuştu. e-posta : tan (g vol. com. tr 'Ufkun Arkasını Görebilmek!..' j Ik bakışta çelişik, hatta karşrt görünür, ben de öy- I le sanmıştım: Gâzi, 'Nutuk'da açıkça belirtmiştir: "Panislâmizm, panturanizm siyasetinin mu- vaffak olduğuna ve dünyayı tatbik sahası yapa- bildiğine tarihte tesadüf edilmemektedir." (Nu- tuk, s. 275) C»ysa, 'Mazlum Milletler'\e, onlann uyanışı ve kur- tuluşuyla ilgili pek çok sözü var; 'Mazlum Milletler'\n büyük çoğunluğu, -hele o yıllarda- Türk ve Müslü- man değiller mı? Çelişik hissıni veriyor. Meselenin mahiyetinı anlayabilmek içın. Osmanlı'nın batış yıl- iannı ınce elekten geçirmek icabettı. O zaman ne gö- rüyorsunuz? Panislâmizm de, panturanizm de, Al- man yayılmacılığının; XIX. yy'da zırvesıne ulaşmış In- gilız/Fransız yayılmacılığına karşı, kullanmak ıstedi- ği bir sılâh! Hınzırca, Bâbıâlı'ye telkin ediyorlat. Bi- raz Rusya'daki Cedit Hareketi'nin, biraz Selânik'de- ki Türkçulüğun etkısindeki ittıhatçılar, zaten 'Alman- cı' olduklarından, fetih hayallenyle ıkisinin de üzen- ne 'atlamışlar.' Dikkatli okunursa, görülür ki, Gâzi, işin bu yanına üstü örtülü olarak, başka bir konuşmasında temas etmıştir: "...büyük ve hayali şeyieri, yapmadan, yapmış gibi görünmek yüzünden, bütün dünyanın husu- metirti, garazını, kinini, bu memleketin ve mille- tin üzerine çektik. Biz panislâmizm yapmadık. Belki yapıyoruz, yapacağız dedik. Düşmanlar da, yaptırmamak için bir an evvel öldürelim de- diler. Panturanizm yapmadık. Yapanz, yapıyoruz, yapacağız dedik, onlar da, yine öldürelim dedi- ler. Bütün dava bundan ibarettir..."(Söylev ve De- meçleri, 1. s. 196). Gâzi Mustafa Kemal için, 'Mazlum Milletler'm kur- tuluşu davası, bır dın ya da ırk davası değildir, bir in- sanlık davasıdır. Nasıl ki Galiyef için de, Mustafa Suphi içın de oyleydi. O yüzden de, daha çok 'Şark Milletleri'nden, 'Mazlum Milletler'öen sözetmişler- dir; ama, MüslümanlarveTürkler, 'mazlumlann ara- sında' olduğu, hatta çoğunluğu oluşturduğu için aralıksız gündemdeydi. Bugün de öyle değil midir? Bir tarihçi aranıyor Yinmıbeş yıl kadar oluyor, Mustafa Suphi'nin 'Ve- n/Dünya'dakıbiryazısınıokurken, çokşaşırmış- tım. Sebebini, o ılk paragrafı okurken, siz de anla- yacaksınız: "...geçen Balkan ve son Avrupa kasaplıklann- da, bahtsız Anadolu rençperlerinin kanı dökül- mesine; çılgınca, merhametsizce o şekilde mu- harebeye karşı durmuş iken, (buraya djkkat) Mus- tafa Kemal Paşa'nın takriben bir yıl önce bize, Odessa'da iken bildirdiği kıyamcılığa razı ve ta- raftar olduk; ve bugün, Antanta yağmacılan kar- şısında büyük bir cephe açan Kuva-yı Milliye or- dulannın muvaffakiyetine müzahir oluyoruz..." (M. Suphi, Kavgası ve Düşüncelen, s. 39. Info/Türk Ajan- sı, 1974) O gün bugün, merak ederim: Mustafa Suphi da- ha Odessa'da iken, Mustafa Kemal Paşa ıle irti- bat halinde olduğunu yazıyor; ister sağcı olsun. is- ter solcu, siz böyle hassas bir konuda, bu kadar has- sas bir noktayı ele alan, araştıran, derli toplu bır 'teb- liğ' sunan herhangi bır tarihçiye rastladınız mı? Mustafa Suphi'nin. Galiyefçiliği dolayısıyla, 'mıl- liyetçı' komünist vasrflannın ağır bastığını da, Kras- naya Znamiye gazetesı dolayısıyla bir araştırma yazmış olan AJexandre Benningsen'den okuyoruz. "...'Rus Devrımi ve Doğu' başlıklı, dördüncü sayfadaki son makale, Mustafa Suphi ile yapı- lan bir mülâkat olup, Sultan Galiyef imzalıydı. (...) Bu makale kesinlikle gazetenin en önemli dokü- manıdır. Bu makale Sultan Galiyef'in 1918 Tem- muzu gibi erken bir tarihte, dünya devriminin yönlendirilmesi problemi ile ilgilendiğini, sonra- lan yazdığı ve Stalin'le aralannın açılmasma yol açan, meşhur 'Sosyal Devrim ve Doğu' makale- sinde geliştirdiği; üçüncü dünyanın tartışmasız önderiiği gibi cesur ve aykın fikirleri olduğunu göstermektedir. (Buraya dikkat) 'Rus Devrimi ve Do- ğu' aynı zamanda, Sovyet tarihçiliğinde, dürüst bir bolşevik ve Leninist olarak takdim edilen Türk komünist lider Mustafa Suphi'nin, gerçek- te, Rus yoldaşlannın entemasyonalizmden ziya- de, milliyetçi Tatar komünistlehnin devrimci pa- nislâmcılıklanna yakın olduğunu gösterir" (Tarıh Enstitüsu dergısı, ayrı basım, s. 158,1994) 'Üçüncü Dünyanın önderliği i I I çüncüDünya'nın TartışmasızÖndeıiığı'!.. ne \J dersiniz. acabaSultap Galiyef'in. Mustafa Suphi'nin. Mustafa Kemal'ın Şevket Süreyya ve öteki Kadrocular'ın, ortaklaşa hayali bu değil miy- di? Kim bilmez, Marks XX. yy'ın, sosyalizmin 'Dün- ya Devrimi' yüzyılı olacağını öngörmüştu. III. Enter- nasyonal.bu fikre katılmıştır. Öysa bunlar, bır ma- nada, XX. yy'ın, bır sosyalıst devrim yuzyılı değil, 'Üçüncü Dünya 'nın ayağa kalkacağı, bir 'kurtuluş sa- vaşlan' yüzyılı olacağını gormüşlerdi. Yüzyılın sonu- na vanyoruz: ne III. Enternasyonal ortada kaldı, ne de SSCB! Buna mukabıl, 'Mazlum Milletler'm 'ba- ğımsızlık çabalan' -ne yazık kı, Türkiye'sız- sürüp gidiyor. Üçüncü Dünya Hareketi, aslında, Galiyef'in 'Mazlum Milletler Enternasyonali' idealinin, kotu ve heyecansız bir uygulaması değil midir? 'Ufkun arkasını görebilmek' buysa, onlar bunu başarmışlardı. http:// www. prizma.net tr/ AILHAN http://www.ada.com.tr./-bilgiyay/yazar/ailhan.html
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear