Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
30 NtSAN 1997 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET
HABERLERIN DEVAMI
RK1Kİ
stantul _Y 16 Sinop B 12 Adana B 24
Edme Y 18 Samsun B 14 Mersin B 22
Kocaeii
_Y 18 Trabzon B 16 Diyarbakır B 19
_ B 1 4 Şanlıurfa B 24Y 22 Gıresun
zrrir Y 22 Ankara 17 Mardin B 16
/laiisa Y 2 1 Konya B 14 Siirt B 15
Y 20 Eskışehir Y 18 Hakkârı B 10
3enizı Y 21 Sıvas 9 Van B 12
Zonguldak B 15 Antalya B 23 Kars 12
Yurdun kuzeybatı
kesimlerı çok bu-
lutlu, Marmara,
Ege, Iç Anado-
lu'nun kuzeyi ve
doğusu, Karade-
nız'in ıç kesimleri ile
Londra 16
ğanakyağışlı.dığer
yerler az bulutlu ge- Sofya
çecek. Hava sıcak-
ığı biraz artacak.
Paris
Roma
Berlın
Amsterdar
Madrid
Sofya
Brüksel
B
Y
Y
n B
B
Y
B
18
16
15
13
19
16
13
Budapeşte B 13 Münıh
Atına
Milano
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Belgrad
Vıyana
Bonn
Y
Y
B
B
B
Y
Y
Y
1b
20
10
5
4
15
14
14
12
Taşkent
Tahr
an
§1
Biş
TiflL
Karr
Şam
O
A : k Parçalı bu utlu Stslı B u İ L r t l u L Çok tnjlutlu • Yağmjrtu
aj>J>J>f£
Suiukar
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Beştarafi 1. Suyfada
Varşova Paktı'nın dağılmış olması, Sovyettehdi-
dinin ortadan kalkması gibi kurmay zekâsının ya-
rattığı nedenler, elbette değer taşıyor.
Fakat basının karşısında bir masantn arkasında,
sağındasolundayeralan generaller "tehdidin 'içe-
riden' kaynaklandığını birkaç kez yinelerken içeri-
ğini bir cümleyle anlatıyor ve:
"Birinci derecede tehlike zira; TC'yi yıkmak için
bölücü terörle irtica işbirliği halindedir" diyorlar.
Bu irdelemenin önemini kavramak gerekiyor:
Askerler; Yunan'ı, Iran'ı, Suriye'yi, hatta Rusya'yı
bir yana bırakıyor, "birinci tehlike"y\ belirliyorlar.
"Terör odaklanyla işbirtiği halinde olan irticaın yok
edilmesinin 'hayati' önem taşıdığının" altını çizi-
yorlar.
Suriye ile Iran'ın mali ve askeri destek sağladığı-
nı açıkça söylüyorlar.
iç politikaya girmemekte titiz ve dikkatli davranı-
yorlar.
Bu brifingin bir amacı yok mu acaba? Olması ge-
rek. O da halkımızı medya aracılığıylâ "asıl tehlike
karşısında" uyanık ve Türkiye'nin geleceği açısın-
dan vermekte olduğumuz savaşın anlamını milleti-
mizin kavramasına birinci elden yardımcı olmaya
çağınyorlar.
Harekât Dairesi Başkanı Korgeneral Çetin Do-
ğan, sorulara verdiği yanıtlarda TSK'nın vazgeçil-
mez ilkelerinı bir diplomat üslubuyla tekrar duyu-
ruyor.
Örneğin. Türk'ün ve Türkiye'nin karşısında "bi-
rinci tehlike" ile bağlantılı açıklamaları arasına ana-
yasanın 2. maddesini okumadan, ama içeriğıni us-
taca yerleştiriyor. "Laik, demokrat, sosyal hukuk
nitelikli devletimizi korumak ve kollamanın başlıca
görevleri" olduğunu -yumuşak bir sesle- söyleyi-
veriyor.
"Önce sizler izleyeceksiniz" diyor medyaya ve
sonra ekliyor: "MGK kararian takip edilecektir". \\-
gililere duyurulur!
Görev kimde?
Yalan mı yanlış mı diye araştırmaya gerek yok.
doğrudur.
Takkeli Başbakan, partıde baskı görmüş, 8 yıl
yasasını imzalamıyormuş.
Ikinci noktadahaönemli. REFAHYOL'dan kurtul-
ma gereğinin bilinciyle partiler -nasıl olduysa- ha-
rekete geçiyorlar. Ecevit'in başlattığı hükümet ara-
yışları, "başka bunalımlann doğmaması için" bu
kez, "olumlu bırsonuç" beklentisini güçlendiriyor.
Unutmamalı: TSK, Türkiye'nin çok önemli ve tek
organize kurumu.
-JJugün; hedefler flösteriyor, tehlikeleri sıralıyor,
Yunanistan'a barış elini uzattığını hiçbir komplek-
?.e kapılmadan söyleyebiliyor.
Kendine özgü çabalarının yanı sıra, "kimi kurum-
ların" da artık üzerlerine düşen görevleri yerine ge-
tirmesini istiyor. Bu isteği sadece Güneydoğu'da
organizasyon bozukluğuna bağlayabilir miyiz?
Yoksa: parlamentonun, rejimin vazgeçilmez öğe-
lerı olduklarını söyleyerek övünen partilerin de "bir
görevi, hiç değilse bu kez" anımsayarak yerine ge-
tirmelerini istemek hakkımız ve TSK'nin de hakkı
değil mi?
Askerlerin söylemlerini dikkatli gözle irdelemek
-hele içinde bulunduğumuz bunalımlı dönemde-
siyasetçilerin önündeki katı bir gerçek.
Üstelik askerlerin sözlerini yanlış yorumlamamak
gerekiyor:
Örnek, işte: Genelkurmay Başkanı Orgeneral Ka-
radayı, MGK toplantısından bir gün önce Brük-
sel'den dönüyor. Havaalanında kısa bir demeç ve-
riyor: '...Cumhuriyetimizin anayasada belirtilmiş
olan temel nitelikleri aleyhine bazı gelişmeler var
ise ki \ıardır" dıyor, "bunda kimse tepkisiz ve taraf-
sızolanaz".
"Çözüm yen"ni gösteriyor: "TBMM!"
Takkeli ile Şaibe bu demeçten "Orgeneral Ka-
radayı'nın bunalımın çözümünü TBMM'ye 'ihale
etti' anlamını çıkarıyor" ve:
26 risan MGK ve sonrası, siyasal oyunbazlıkla-
ra girtşiyorlar.
Oysa, Orgeneral Karadayı'nın 25 nisanda hava-
alanında söylediği son cümle:
"TSK, yasalann kendiiehne verdiği her türlü gö-
revin de bilinondedir. Bundan da hiç kimsenin şüp-
hesi dmasın" diyor.
Bu cümle. bir kez daha:
29 Nisan 1997 günü, medyanın huzurunda Ge-
nelkumay'daki brifingde yineleniyor, yineleniyor.
Anayana srvrisinek saz örneği...
Biilent Tanla'dan güç
bîrligi çağrısı
• Bntarafı 1. Sayfada
bunakmn nedeni değü. so-
nucudır" diyen Tanla, şu
görLUiri dile eetirdi:
"Tırkiye'de siyasetin n-
kanmsı yalnu dinci parti-
den değiL, ötek partilerden
de kfnaklanmaktadır. Th
kanüığı aşmaun yolunu, si-
yasal slamın t;msilcisi olan
RP"war eden nedenkri gi-
dern&te aranamızgerekir.
Merbz sağ da nerkezsol gi-
bi ik« bölünip adeta düş-
man lamplan aynlmasay-
dı F? yerel stçimlerde bü-
yiik fcnüeri. gnel seçimler-
de dtHrincipatikonıunuy-
la laicumhıariyeti ve devle-
B.bölünm: ve kiMr çe-
kışnsierin denokratil. rejı-
mi "Ttriat ya ca darbe" ikı-
lem>e karşı «.arşıya mrak-
tığınjelirten "anla, "RP, bu
iktknyla da iaik cumhuri-
ye-riı nitelighi değiştirip
Tiirv>e"\ i bi rlslam cumhu-
rpvtsıedönüşıirmeviınıaç-
dve deMm et-
ti. RP'nin yerine kurulması-
na çaba gösterilen "derme
çatma" koalisyonun RP'den
daha tehlikeli olacağı görü-
şünü sa\unan Tanla. şöyle
devam etti:
"Böyle koalisyonlan RP'-
nin daha da biiyümesine yol
açar. Türkiye artık koalis-
yonlardan bıknuştır. halkjn
problemlerini daha fazla çık-
nıaza sokan koalisyoniardan
sıtkı sı\nlmıştır. Halk artık
günlerini gerginliklerden
uzak, huzur ve banş içinde
geçirmek istemekteiür. Bu
gerilimi gidermek, bu ay-
mazlığı bırakmak vedemok-
rasinin önünü açmakzorun-
dayız. Çözüm solun demok-
ratik güç biıiiği \e iktidar
için ortak irade beyanında.
bu yönde atılacak somut
adımlardadır. Cüç birliğinin
taraflan sol siyasi partiler,
sendikalar. biıiikler, \ akıflar,
dernekler ve si\il toplumun
örgütiü gücüdür, si> asi giiç-
lerin toplumia kucakla^ma-
sıdır."
Yasadışı kurslara gözalb
H Baştarafı 1. Sayfada
venlik Kurulu (MGK) kararlannın
uygulanmasında hiç kimseye. hiç-
bir şekılde taviz verilmeyeceğinı
söyledi. Malatya'da şeriatçı grup-
lar. bir okulun duvanna. U
İHL ka-
patıJamaz. Galip gelecek Hizbul-
İah" sloganı yazdılar.
Erzurum'da yoğun olarak faaliyet
gösteren dinci vakıflar ve tarikatlar
gözaltında. Cumartesi günü yapi-
lan MGK toplantısı sonrası Erzu-
rum Valiliği. Emniyet Müdürlüâü
ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın ani-
den harekete geçmesi dikkati çe-
kerken polis de olası tepkilere kar-
şı önlem almaya başladı. Erzurum
Valisi Ahmet Kavhan. MGK'ninal-
dığı kararların taviz veriimeden uy-
gulanacağını belirterek Kuran kurs-
ları \e kılık kıyafet yönetmeliginin
uygulanması ile ilgili çalışmalann
sürdürüldüğünü söyledi. Kayhan.
"İzinsiz olan Kuran kurslan kapa-
tılacak. Diy anet'e bağh Kuran kurs-
lan ise denetlenecek. Buralarda ya-
salara uygun eğitim yapılıp yapıl-
tnadığı araştınlacak" dedi.
Devlet memurlarının kılık kıya-
fet yönetmeliğine uymak zorunda
olduğunu, türban kullanan memur-
lann uvanldığını ifade eden Kay-
han. tüm kurum \e kuruluşlara ko-
nuvla ilgili olarak tebligat yapıldı-
ğını belirterek şöyle dedi: "Erzu-
rum'da türban örten bavan memur
sa\ısı hav li fazla. En ücradaki kö>e
biîe tebligat yaptık. Şimdi ise başta
Sağlık \e Milli Eğitim pcrsoneli ol-
mak üzere tüm bavan memuriarı
denetlivoruz. Türban kullananlar
gerekli şekilde u\anlacak. Hiç kim-
se belûienen kılık kıvafet vönetme-
liği dışına çıkamaz. Lvmavanlar
nıutlaka çıkacaktır. Bu kişikr de ge-
rekli şekilde uvanlacaktır. L>anla-
ra kulak tıka>anlar hakkında isege-
rekli >asal işlemi vapacağız."
Erzurumun muhafazakâr bir il
olduğunu. bazı konularda zorlana-
caklannı belirten Kavhan. kılık kı-
yafet yönetmeliğine uymamak için
bazı memurların hileye başvurabi-
leceğine de dıkkat çekti. Vali Kay-
han. "Daha önce görev yaptıgı yer-
lerde bazı bayan memurlar türban
örtebUmek için doktordan heyet ra-
poru aldı. Bu düzmece raporlan da
inceleyeceğiz. Vasalar nev igerektiri-
yorsa onu vapacağız*' diye konuştu.
Erzurum Valiliği"ninemri üzeri-
ne harekete geçen polis. Kuran
kurslannı sıkı takibe aldı. Dün ya-
pılan denetimler sonucu Şükrü Pa-
şa Mahallesi'nde izinsiz olarak fa-
aliyet gösteren bir Kuran kursu mü-
hürlendi. Kurssorumlulan Mehmet
Abuş, Fadime Abuş, Hatice Ö/de-
mir, Sibel Burmabıyık ve Zübeyde
Lğuıiu polis tarafından gözaltına
alındı. Sanıklar sevk edildıkleri
mahkemece tutuksuz yargılanmak
üzere serbest bırakıldı.
Öte yandan jandarmanın deneti-
mine giren bölgelerde 500"ün üze-
rinde izinsiz Kuran kursu bulundu-
ğu. bu kursların kapatılması için
jandarmanın harekete geçtiği bildi-
rildi. Erzurum Jandarma Bölge Ko-
mutanlığının üst düzey bir yetkili-
si, ılçe. köy ve mezralarda çok sa-
Denetimler sürüyorYiırt Haberieri Servisi - Valilikler yurt genelinde-
ki yasadısı Kuran kurslanylatlgili denetimlerini sür-
dürüyorlar. Yasadısı kurslardan 21 "i mühürlenirken
12 yurt ise güvenlik görevlilerinin müdahalesinden
önce yöneticileri tarafından kapatıldı.
Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde tlme Hizmet
Vakfı Çaycuma Şubesi bünyesinde izinsiz faaliyet
gösteren kız Kuran kursu, Vali Sami Seçkinın tali-
matıyla mühürlendi. Kursun kapatılması sırasında
çevTede toplanan sanklı bir grup. gazetecilerin gö-
rüntü almasmı engellemek istedi.
Sosyal Hizmetler ve Eğitim Vakfı Kayseri Şube-
si tarafından Mimarsinan Mahallesi Gökçay Sokak
Vairinlizade Apartmanı'nda kadıniara yönelik izin-
siz faaliyet gösteren Kuran kursu da valilik tarafın-
dan kapatıldı. Osman Kavuncu Caddesi'ndeki Sul-
tan Camii ve Kuran Kursu Yaptırma Derneği tara-
fından açılan yatılı Kuran kursu ile ilgili soruşturma
başlatıldı.
Adapazan'nda 2, Sapanca'da 1 kurs mühürlendi.
Mahkemeye sevk edilen iki kursun yöneticisi tutuk-
suz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Adapaza-
n'nda 12 kurs da güvenlik güçlerinin takibi üzerine
kendiliğinden kapatıldı. Sakarya Valisi Gökhan Ay-
dıner. kaçak eğitim veren kurslara kesinlikle izin
vermeyeceklerini, bu konudaki denetimlerin aralık-
sız sürdürüldüğünü söyledi.
Bursa kent merkezinde 7, Mustafakemalpaşa'da 2,
Inegöl'de 4, Karacabey"de de 1 kurs mühürlendi.
Kurslardakı bazı belgelere el konuldu. Emniyet yet-
kilileri araştırmalann sürdüğünü, kapatılacak kurs
sayısının artacağını söyledıler. Istanbul'da kaçak ol-
duğu saptanan 47 Kuran kursuyla ilgili henüz bir iş-
lem yapılmadı.
yıda Kuran kursunun kapatıldığını.
kapatma işlemlerinin aralıksız ola-
rak sürdürüldüğünü sö> ledi.
Pazar günü Erzurum'a gelen 25
Milli Eğitim Bakanlığı müfettişi-
nin pazartesi günü başlattığı tarikat
yurtlanyla ilgili denetimler de de-
vam ediyor. Değişik tarikat ve va-
kıflara ait olan 33 orta ve yüksek-
öğrenim yaırtlarını sıkı bir şekilde
denetleyen müfettişler, 10 gün sü-
recek ıncelemenin ardından hazır-
layacaklan raporlan Milli Eğitim
Bakanlığı Merkez Teftiş Kurulu'na
sunacaklar.
İsmınin açıklanmamasını isteyen
üst düzey bir emniyet yetkilisi. ba-
zı yurtlann bilinmeyen kişiler tara-
fından daha önceden haberdar edil-
diğinı. bu nedenle birçok suç unsu-
runun yok edildiğinin belirlendiği-
ni ifade etti.
Erzurum'da bulunan orta derece-
li okulların büvük çoğunluğunda
okuyan kız öğrencilerin türbanlı
olarak derslere girdiğı belirlendi.
Tüm uyanlara rağmen öğrencilerin
türbanlı olarak derslere girmeye de-
vam ettiğini belirten Milli Eğitim
Müdürlüğü yetkilileri, rürbanlılara
göz yuman öğretmen ve idareciler
hakkında soruşturma açılacağını
söyledi ler.
Erzunım Valiliği'nin yayımladı-
ğı kılık kıyafet genelgesinden son-
ra türbanlı personelin yoğun oldu-
ğu hastanelerdeki yöneticilerde çe-
şitli hileler geliştirdiler. Türbanlı
hemşire ve ebelerin gözden uzak
servis \e gece vardıyalanna alın-
dıklan dikkat çekti.
Malatya'nın merkeze bağh Top-
söğüt tlköğretim Okulu duvanna
kimliği belirsiz kişılerce şeriat yan-
lısı sloganlar vazıldı. Okul dmarı-
na siyah sprey boya ıle yazılan "Ga-
lip gelecek Hizbullah". "V'aşasınşe-
riat, kahrolsun laiklik" v e"IHL ka-
patılamaz" sloganlarıyla ilgili so-
ruştunna başlatıldı.
V
Petrosyan: Azeri-Ermeni savaşı olmaz
• Baştarafı 1. Sayfada
Azerbaycan arasında savaş
olmayacağı konusunda biz
garantiveriyoruz'* dedi. Pet-
rosyan, Karabağ konusunda
iki tarafı da memnun edecek
bir formül bulunacağını söz-
lerine ekledi.
Ermenistan Cumhurbaş-
kanı Levon Ter Petrosyan.
dün saat tam 12.00'de Türki-
ye Ermenileri Patrikhane-
si'ne geldi. Yanında danış-
manı Jirayr Libarityanın
bulunduğu Petrosyan, Patnk
Karekin Il'ye saygılannı
sundu. Ermeni cemaatinin
üst düzey yetkililerinın de
bulunduğu salonda önce bi-
zim özel görüşme isteğimi-
zi Türkçe olarak "Şimdi ol-
maz" sözlerivle geri çeviren Petrosyan. daha
sonra ayağa kalkarak Türk-Ermeni ilişkilerinin
gelişmesinden büyük memnunluk duyduğunu
belirtti ve şunlan söyledi:
"Ben buraya ikinci kez geliyorum. Bir daha-
ki sefere özel olarak Patrikhane'vi ziyaret edece-
ğinı. o zanıan inşallah Ankara"da, Ermenistan
büyükelçttiği de açılnuş olacak."
Ermenistan'ın son üç-dört yıl içinde çok bü-
yük zorluklardan geçtiğini, ancak bugün bu zor-
luklan büyük ölçüde aştığını ifade eden Petros-
yan, sözlerini şöyle sürdürdü:
PATRİKHANEYE ZİYARET - Ermenistan Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan
İstanbul'daki Türkiye Ermenileri Patrikhanesi'ni ziyaret etti. Petrosyan, 'Azerbaj-
can'la savaş olmavacağına biz garanti veriyoruz" dedi. (Fotoğraf: HATİCE TL'NCER)
" Bundan 2-3 yıl sonra daha i>i bir yaşama ka-
v uşacağımızı umuvorum. Ambargo altında oldu-
ğumuz için hâlâ sıkıntılanmız var. Ankara'da
Sayın Cumhurbaşkanı Demirel'le görüştüm.
Durunı vakın geiecekte daha iyi olacak. Biz şu
anda bir şev yapamayız. Bu. Türkiye'nin işi. Biz
sadece ona rica ederiz. Türkiye-Ermenistan iliş-
kileri Azcrbavcan'a bağlanmamah. Biz bugün
Azerbavcan'da savaş halinde değiliz. ZateH Er-
menistania Azerbaycan arasında savaş olmaya-
cağı konusunda biz garanti veriyoruz."
Barışın kesinlikle korunacağı sözünü veren
Petrosyan, iki ülke arasında
sorun halinde bulunan Dağ-
lık Karabağ bölgesiyle ilgi-
li olarak da. "Karabağ'da
her iki taran memnun ede-
cek bir anlaşmaya varılabi-
lir. Karşı tarafa hiçbir şekil-
de haksızlık edilmesini iste-
meyiz. Hem Ermenistan'ı
hem de Azerbavcan'ı mem-
nun edecek bir formül bula-
cagE" dedi.
Karabağ meselesinin ke-
sinlikle diyalog yoluyla çö-
zülmesinden yana oldukla-
nnı belirten Petrosyan. şun-
lan ekledi
"Türkiye yolları açmab-
dır. O zaman anlaşma daha
kolaylaşır. Biz Türk resmi
makamlanna bu isteğimizi
bildirdik. İstanbul-Erivan arasındaki uçak se-
ferieri sayısuıın arttırılması da aramızdaki bağj
güçlendirecektir."
Petrosyan. konuşmasını Türkiye ile Ermenis-
tan arasındaki kültüretkinliklerinin arttınlması
çağnsını içeren şu sözlerivle noktaladı:
"L'lkemiz arasındaki kültür işbiıiiğini arttı-
ralım. İstanbul doğumlu ve hâlâ Türk vatanda-
şı olan ünlü orkestra şefimiz Onnik Çekiçyan
önümiizdeki hafta Istanbul'da konseıier vere-
cek. Yakında Erivan'da da bir Türk ressamları
sergisi açılacak."
G U N D E M MUSTAFV
I Baştarafı 1. Sayfada
- Genelkurmay Başkanlığı buna uyg
miştir.
- Türkiye 'de silahlı şeriat hareketinin
tur. Ancak, bu gruplara büyük bir dış
dır. Bu desteğin boyutlan ciddidir. Tür,
nun buna geçit vermeyeceğine inanıyc.
- Türk Silahlı Kuvvetleri silahını doğru,,
tediği yönde ve gerektiğinde kullanır.
- Bölücü ve irticai faaliyetlere izin verilme.
letin intiharıdır.
- iran ve Suriye'nin genelkurmaylanyta gö
geiecekte masaya oturmamız mümkün değ
PKK lideri. Suriye'de bir kışlada kalmaktadır.
- Terörü destekleyen ülkelere karşı gerekli güı
kullanılmalıdır. Bu, önce siyasi olur, olmazsa eko-
nomik yaptınm olur. Bundan da sonuç çıkmazsa
askeri güç kullanılır.
Brifingin sonunda kapanış konuşmasını yapan
Harekât Başkanı Korgeneral Çetin Doğan sözle-
rini şöyle bağladı:
"Türk Silahlı Kuvvetleri hiçbir zaman demokra-
sinin önünde engel olrnamıştır. İktidarda kalma
hırsını gönlünde yaşatmamıştır."
Temel işlevi ülkenin sınırlarını korumak olan
TSK'nin birinci tehdidin içeride olduğunu vurgula-
ması, örgütlenmesini buna göre yapması Türki-
ye'nin nereye geldiğini gösteriyor.
Brifinge RP'nin kovuğundaki gazetelerin çağrıl-
maması da tabii ki rastlantı değil.
Genelkurmay karargâhında brifing devam eder-
ken Hacbakan 25 Ayar Necmettin Erbakan da
partisinin Meclis grubunda orduyu övüyordu:
"Ordumuz sonuna kadar demokrasiye bağlıdır.
Her gün sanki ordu darbe yapacakmış gibi yazılı-
yor. Hepsi yalan, kof. Elinizi ordunun yakasından
çekin."
Erbakan. Menderes konusunda da faturayı
medyaya kesmiş, "Menderes'i rahat bırakın" de-
mişti.
Hoca, kim sevmediği laf söylese çıkarıyor kasa-
turayı, kesiyor faturayı:
- Medyayı uyanyorum. Bunlan bıraksın...
Her neyse.. sözün kısası, Genelkurmay brifing-
deyken hoca fingdeydi...
Ankara'da, yukarıdasıraladığımız gelişmeler ya-
şanırken bambaşka bir gelişme daha vardı. Ece-
vit'le Baykal görüştü. Ecevit'in Baykal'a olan yak-
laşımını herkes biliyor. Bizim ek yorum yapmamı-
za gerek yok. Ancak, DSP lideri de gelişmelerin
ayırdında olmalı ki, böyle bir adım attı.
Tansu Çiller ise aynı saatlerde çileli dakikalar ge-
çiriyordu. Tansu Hanım'a teknolojinin son harika-
sı uçak da dayanamadı, havada anzalandı.
Haydî ordan...
Bu genel görünüm ilk bakışta insanı ürkütüyor.
"Ülke nereye gidiyor" sorusunu gündeme getirı-
yor.
Ancak, biraz soğukkanlı bakıldığında olaylar
duygulann değil de aklın terazisine konulduğunda,
"tarihsel" bir dönemden geçtiğimizi, tarihsel bir
hesaplaşmayla karşı karşıya olduğumuzu söyleye-.
biliriz.
Bugün PKK ile Kürt yurttaşlarımız özdeşleştiril-
miyor. Bir ara böyle bir tehlike ön plandaydı.
Şimdi de, din ile şeriatçının daha net çizgilerle bir-
birinden aynlması gerekiyor.
Bu aynm zaten var. Ancak ana hatlarının daha
sağlıkh çizilmesi, devletın organlarının bu çizgide
olması gerekiyor. RP'nin iktidardaolmasıylabu so-
runların çözümü için atılan adımlann hızlandırılma-
sı çelişki gibi görünebilir, ama değil...
RP'ye omuz veren kesimlerin kimler olduğu, ik-
tidarın büyük ortağı olunca daha net ortaya çıktı.
Aksi halde, toplumun pek çok kesimi, RP'nin de
bugünkü sisteme uyum gösteren bir parti olduğu-
nu iddia edecekti.
Erbakan'a Bakanlar Kurulu üyelerinin son gün-
lerde verdikleri demeçler bile söylediklerimizi doğ-
rulamaya yeter...
Erbakan ve Çiller'in en büyük şansı pasif, par-
çalı muhalefet.
Ama muhalefettekı hareketlilik hocayı ürküttü.
Daha önce "Hükümet iki bine kadar devam ede-
cek " diyen Erbakan, dün "Erken seçim " deyip ses-
lendi:
"Hodri meydan..."
Haydi ordan...
Biilent Ecevit yeni hükümet için turda
• Baştarafı 1. Sayfada
çekerek bu güçteki bir hükümetin ba-
şanlı olacağını savundu. Yılmaz. "Sa-
vın Ecevit'le görüşmemizde ahernatif
hükümet unsuıian konusunda tam bir
mutabakat olduğunu tespit ettik"açık-
lamasını yaptı.
Uzlaşma hükümetinin. liderlerin
içinde yer almayacağı bir koalisyon ol-
ması gerektiğini belirten Yılmaz, bu
hükümetin süresinin de. saptanacak
önceliklerin yerine getirilmesi için ge-
rekli süreyle sınırlı olacağını söyledi.
Yılmaz. milletvekili seçımlerinde ol-
masa bile belediye seçimlerinde 2 tur-
lu seçim sisteminin uygulanabileceği
konusunda da Ecevit ile uzlaşmaya var-
dıklannı bildirdi.
Uzlaşma hükümetinin başbakanının
kım olacağına ilişkin bir soru üzerine
de Yılmaz, "Başbakan. uzlaşmaya ka-
tılan herhangi bir partiden olabilir. üze-
rinde uzlaşılacak herhangi biri olabilir,
bir bütün olarak hükümete girerlerse
D\ P'den olabilir" dedi.
ANAP lideri. uzlaşma hükümetinin
kendini MGK kararlanyla bağh sayıp
saymayacağına ilişkin soruya, "MGK
kararlan, şu andaki hükümetin bakan-
lannın da katılınııyla alınan karariar-
dır. Hükümet değişince VIGK'nin üye-
leri de değişecektir. Kararlar >eniden
gözden geçirilebilir. Esasen, MGK ka-
rarlan uzlaşmava katılmayı düşünen
partilerin düşünceleriyle de çelişme-
mektedir" yanıtını \erdi.
Ecevit. solda birlik baskılan nede-
niyle bir arava gelmemeye özen aöster-
diği CHP lideri Baykal ile yaklaşık 1.5
saat görüştü.
Ecevit, Baykal'm önerisine karşı
Edınılen bilgive göre. görüşmede
Baykal'ın solun bütünleşnıesi önerisi-
ne karşı çıkan Ece\ it "Biz bir işbirliği-
ne girince hemen birleşme gündemege-
li>or. bu da işbirliğini engelliyor. Mec-
lis'te teknokrat ağırhklı birçok millet-
vekili var. DYP'den birinin başbakanh-
ğında hükümet kurulabilir" dedi. Bav -
kal ise. gorüşmeden sonra "kendileri-
ne aktanlan ANAP-DSP mutabakatı-
nın" temel unsurlarını ozetledi ve şu
değerlendirmeleri yaptı:
"Ülkenin önündeki kriz sadece hü-
kümet krizi olarak anlaşılamaz. İki rur-
lu seçim konusunda anlaşan taraftann,
8> ıllık kesintisiz temel eğitim konusun-
da bir anlayış beraberliği içine girip gir-
medikleri ortava konmamıştır. Hükü-
met programı ile ilgili bir arayışa giril-
memiştir. Biz çıkışı, dağınıklığın aşü-
masında görüyoruz. Bu da sosyal de-
mokrat parlamenterlerin paıiamento-
da bir araya gelmesidir. O zaman RE-
FAH^OUa karşı başanlıbir hükümet
kurnıa inıkânı olurdu. Bunun bütünleş-
nıe projesi olmadığını. çıkış için önem-
li olduğunu sövledik. Maalesef sonuç
haval kırıklığı \aratti bende. Bu biıiik-
teliğin gerçekleşmesi olanağı bulunma-
dığı bir kez daha görüldü. DYP çekilir-
se RP'siz bir hükümet ko.ıusunda güç-
lük kalmavacaktır. D^ P-ANAP ve
DSP'nin kuracağı hükümet giheno\u
alabilir. DYP iktidardan uzaklaşma-
dan. bu > apılanlar entelektüel egzersiz-
dir."
Baykal. öngörülen modelin "siyasi
yönü gerne çekilmiş. temel uzlaşmala-
n öneçıkaran.teknokratlar niteliği öne
çekilmiş. Türkiye'yi seçime hazırlama
amacını güden ve erken seçim hedefini
şimdiden telaffuz etmeyi sakıncalı sa-
van"birmodel olduğunu söyledi. Bay-
kal. "Bu modeldesizyokmusunuz'" so-
rusıına "Evet CHP'nin katılma ihtiya-
cı olmadan bu hükümetin olabileceği-
ni. Sayın Ecevit, 3'lü de. 4'lü de olabilir,
diyerek ifade etti" karşılığını verdi.
Baykal. "Bu tavrınızla DYT içinde
çözülmeyi sağlama hedefine engel ol-
muyormusunuz'* sorusuna, "Hayır. Bu
hükümetin cumhuriveteza rar\erdiği-
ni henüz istifa etmemişbakanlar da söy-
lüyor. Bunun gereği verine getirilmeli'"
karşılığını verdi.
DTP liden Cindoruk. Ecevit'le gö-
rüşmesinin ardından yaptığı açıklama-
da, inisivatifin TBMM'de bulunduğu
bir hükümet modelınin doğru olduğu-
nu söyledi. Cindoruk. TBMM Başka-
nı Mııstafa Kalemli'nin liderler zirve-
sıni toplamasını istedi. "Kesintisiz de-
mokrasi istivorum" diven Cindoruk.
RP'nin rejım güvencesi vermesı gerek-
tiğini vurguladı.
Ecevit de görüşmelerini tamamla-
dıktan sonra yaptığı açıklamada. Bay-
kal 'la hükümet aravışı konusundaki
görüşlerinin tamamen farklı oiduğunu
kaydetti. ANAP \ e DTP liderlennın ise
kendisıvle uzlaşma içinde olduklannı
aktaran Ecevit. "Kendine güvenen B-
der. hükümet içinde yer alma konusun-
da ısrarcı olmamalıdır'" görüşünü dile
getirdi.
Baykal'ın, solda birleşme koşuluyla
hükümet ortaklığına sıcak baktığını ak-
taran Ecevit. "Bu hükümetin sağcıuk
solculukla ilgili işieri değil, ulusal sorun-
ları ele alması gerekir. Eğer sol blokolu-
şursa. bu kez karşıda büyük bir sağ blok
olur ki bu da rejim bunahmını daha da
ağırlaştınr" diye konuşru.
Çiller'e mesaj
Ecevit. önerisinin herkesi bağlama-
yacağını. DYP lideri, Başbakan Yar-
dımcısı Tansu Çiller dahil. gelecek di-
ğer hükümet önerilerine de açık oldu-
ğunu bildirdi. Ecevit, Çıller'ede, lider-
ler turuna çıkmadan önce mesaj gön-
derdiğini bildirdi.
DSP lideri; başka bir hükümet için-
deyken görüşme talebinde bulunması-
nın doğru olmayacağı, ancak kcndisi
ne zaman ısterse görüşmeye hazır ol-
duğu mesajını Çiller'e ilettiğini de
açıkladı.
AGlT
yakın takipte
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Necmettin Erbakan. Av rupa
Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGlT)
Parlamenterler Asamblesı Başkanı
Javier Ruperez ve beraberindeki heye-
tin, Avrupa'daki Türk yurttaşlanna yö-
nelik insan haklan ihlalleriyle ilgili ola-
rak kendilerinden özür dılediklerinı sa-
vundu. Erbakan. "Eskiden olduğu gibi
insan haklan ihlallerini sorgulamak
için gelmeduer. İnsan haklan açısuıdan
atılan adımlan takdirle izlediklerini
söylediler" dedi. Ruperez, terörle mü-
cadele konusunda Türkiye'nin yanın-
da olduklannı bildirdi.
Erbakan. partisinin TBMM grup
toplantısında, Ruperez başkanlığında-
ki heyetle yaklaşık bir saat süren görüş-
mesine ilişkin bilgi verdi. Erbakan, gö-
rüşmede, Avrupa'daki Türk yurttaşla-
nna yönelik insan haklan ihlallerini
gündeme getirdiklerini belirterek
**AGİT heyeti, görüşmede bizden özür
diledTdedi.
AGlT heyeti. dün insan haklanndan
sorumlu De\let Bakanı LütfüEsengün
ile de görüştü. Esengün, Stockholm'de
AGlT tarafından yapılan birtoplantıda
Türkiye'ye özel temsilci ve heyet gön-
derilmesi yönünde bir karar alındığını
anımsatarak "Özel temsilci, ancak kriz
dönemlerinde gönderildiği ve Türki-
ye'de de bövle bir kriz olmadığı için Dı-
şişleri Bakanlığı tarafından bu karar
reddedilmiştir" dedi.