23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 NİSAN 1997 PERŞEMBE AEG HERŞEYİ DEGIŞTIRDI... KAMPANYALARI BILE! Markası ne olursa olsun eski çamaşır makinenizi. bulaşık makinenizi, buzdolabınızi, fırınınızı getirin... Yepyeni AEG'ler arasından dilediğinizi seçin: İsterseniz AEG çamaşır makinesi. AEG bulaşık makînesi, AEG buzdolabı ya da harika bir AEG fırını alıp götürün. AEGLAVAMAT100TURBO OTOMATİK ÇAMAŞIR MAKİNESİ PŞİNRYATUI 5325.000 Peşımt 10.000.000 90000.000 •ıo.ooo.o« TakytTstjn T» 26.I2O000 1SJ8O000 14.170000 /ttfiİŞTTRMBJPtŞ. R105325Ü00 5Ay SAy UAy a Toplaı» 0 14O.6O0Ü0O 157420.000 1CS.87O.OOO tâjtştınKB nifit 13O.KXMX» 147420.000 155J70.000 AEG LAVAMAT 130 EL OTOMATİK ÇAMAŞIR MAKİNESİ fe*.t IO00O000 10X100.000 10000.000 ATIU5JS75J» Tdoitlatan 2J.74OJIO0 11020000 15590.000 MİOEÖŞTİ! TıtaSîTO 5Ay SAy 11 Ay RMalffŞ.Ft Toflaa 1S3.70O000 17I1BO000 UH%.000 1.115J7S.OOO Dtjt^lkınch Fryat 143.700000 l62.1taOM 171.480.000 AEG LAVAMAT 105 OTOMATİK ÇAMAŞIR MAKİNESİ PEŞİN FIYAII 89.525.000 f OEfitŞTIRMEU PEŞ. R. 79.525JOO Pt>ınal Takat Tırtan Tafcgt Saytsı Topbm Dtjıjtımtcii Ryat 10.000.000 19.720.000 5Ay 108.600JOO 98.600 JOO 10000ÜOO 12370.000 9A> 12133O.J00 »1.33OJOO 10000.000 10.700.090 H A y 12İ.7OO.0O0 I17.7OO.OOO r •:<• AEGIAVAMAT103 OTOMATİK ÇAMAŞIR MAKİNESİ AEG LAVAMAT 95 OTOMATİK ÇAMAŞIR MAKİNESİ AEG LAVAMAT 83 OTOMATİK ÇAMAŞIR MAKİNESİ PE$İN fiYATl 84.600.000 / Ot6l$TWMEU Pg. Fl. 74.600.000 Pgııat Tabit Tutan TabitSayıg Toplatn tkJpştnKİı Ryat 10.000DO0 18.500.000 5 Ay 102.500.000 32.500.000 PtŞlN FtTATI 7M5O.OOO ; DtSlSItoMiil PEŞ. Fi. 68250.000 fguııl TabJtTu^n fobrtSıya TopİMi DcfetırmttıRyat 10.000000 16J30.000 5Ay 94.650000 84.650.000 ftŞIN fif AT1 15 600 000 1tt&tŞTfflMai PtŞ. R. 65,600.000 Ptynal TatmtTutan TaBıtSayısı Topiaın DcjıştHTOdı Ryat 10.000.000 '6.260.000 5 Ay 91.300.000 81.300.000 10.000JOO 11.600.000 SAy 114.400.000 '04.400.000 10000000 10.620.000 9 Ay 10S.580.000 95.580,000 10.000.000 10.200.000 9Ay 101800.000 91.80ftD00 10.000.000 10.040.000 H A y 120.440.000 110.UQ.000 10.00OM0 9.18O000 11 Ay 110.9«O000 100.980X100 10.000000 8.830000 1 U y 97.130000 f m AEG ARCTIS 4500 DT BUZDOLABI AEG ARCT1S 4000 OT BUZDOLABI AEG ARCT1S 3400 DT BUZDOLABI PEŞİN RYATI 80.525.000 / KİHŞItRMEUrtŞ.Fl 70525.000 Pcynat 10.000.000 10.000.000 10.000.000 Takst Tutan 17 490.000 10.970.000 9.490.000 Takst Sayısı 5Ay 9Ay 11 Ay Topiam 97.450.000 108.730,000 114390.000 DefctinMİFiyıt 87.450.000 98J3O.0Û0 104.390000 PtŞM FftATl 73.200.000 / OtOştiHVial PtŞ. Fl 63.200000 ftyınt TataitTut»n tafajtSıygı Toplam D t j ı ^ ı a d i Byat 10.000.000 15.870.000 SAy 8U5O000 T8.35O.OOO 10.000000 9.830.000 SAy 38.470.000 88.470.000 1O00O000 8 50O000 11 Ay 103.500.000 93.500.000 PEŞtN F1TAT169J50.Û0O / DE6İŞIBMELİ PtŞ R. hşmat 10.000.000 1G.0O0OO0 10.000000 TaksrtTutjn 14.700000 9.220.000 7.97O.OOO 59J5OOOO Tabit Sayıs lojstaoı Dcfetimtlı fiyjt SAy 9Ay 11 Ay 83.500.000 92 980000 97.670.000 73.500.000 82380.000 87.670.000 AEG FAVORfT 805 OTOMATİK BULAŞIK MAKİNESİ *AEG FAVORİT 602 OTOMATİK BULAŞIK MAKİNESİ ftŞIN FITAT1 84,375.000 ; OEftŞTIRMEI PtŞ. Fi. 74J75JO0 Pgınat TabrtTutan TalcrtSayıa Toplam fcjifomci Ryat 10.000000 18,450.000 5 Ay 102.250.000 92250.000 PE^N FtYATI 78375.000 / DEĞlŞTTftMEtl PİŞ. R 68.375.000 UMt IıksrtTırtJfi TıtetSayısı Topbm Dfljıştimrii Ryat AEG ÇOMPETENÇE 525 TURBO S FIRIN PEŞ1NFİYAT168.600,000 f DE&İŞTtRMEt] PtŞ. fi 61.100.000 f ^ ı ı a l Tafcsit Tuten TataıtSayKi Togtam Dtyjttnne» Ryat 7JO0.0O0 15,150000 5Av 83.250.000 75.750JO0 10.000.000 11.570000 9^*y UÖ3OJJÖ0 104.130.000 1O00O000 1O840.000 9 Ay 105.760000 95,760.000 7İ0C.000 9.500400 SAy 93 000.000 85.500.000 10.000.000 l e m O O O 5Ay 94.B0C.00Û 84.800000 10.000.000 10.000.000 U A y 12O00O000 110.000000 10000000 9JO0.0O0 U A y IH^BOJOO 10U00.OOO 7.500.000 BJ20.000 11Ay 97 920.000 90.420.000 AEG ÇOMPETENÇE 510 TURBO FIRIN PBİH HYATIM.700.000 / DEfilŞTİBMEU PEŞ. R. 33.200.000 AEG ÇOMPETENÇE 515 TURBO FIRIN PEŞm HYATI 46.000.000 / DEfl^mMEU P & R. 38^00,000 Ptynat Taksit Tutan TabitSayeı TopİM Dtfetirardi Ryat 1500.000 9.550.000 5Ay 55.250.300 47.750,000 7İOO.OW U4O.O00 5Ay 48.70OJ0O 41J00.000 7 i 0 0 J W 5.17O000 9Ay 54.030,000 46.530.000 7.500.000 4.47O000 11Ay 56.670.000 49,170,000 Pgimt TıbitTııhn TrtsitSaysı lopiam 7.50O000 5.9SO.000 9Ay 61.41QJ)00 53J10JM 7.500.000 5.180.000 U A y 64480.000 56380.000 Günlerdir binlerce aile, AEG'lerle Aşkların En Güzelini yaşıyor... Bu mutlu değişimi siz ne zaman yaşayacaksınız? AEG ÇOMPETENÇE 210 FIRIN PtŞİN FİYAT139.700.000 / DEĞgflRMEU PEŞ. Fİ. 32.200.000 Pgınat TatsitTutan TabrtSayıa Topton Oej>ijttnwrii Ryat 7 500.000 7.990.000 5Ay 47.450.000 39.950.000 7.500.000 SjOOO.OOO 9 A» 62.500.000 45.000000 • hl tompann 20 M»rt 1997 * » Nıs» > • Bu boılHlnyj Saıayı vt Tıd.Tt Bjkanlı^n.n 35/5ı'1994 t»HW. 21»W • Ryslbn «OV datıtMk. • Vtr^i w lundrtıl onMantitto otebfctrl de^şUİUa frvattor» ı y ı « yansrtılır • Talcptef stDk ve ürvtım cUnıklafı dahılındc kar>rian»nktkr • Ürânlcf pcrakendc sati} notetatsrınriiı tnttm edıteccfctW • Pcrabndr smyolt KOV dlhl « • b » t f » vraulmmışDr • Ryltbmnız TCtrtc Inıubr Tftn ufüoknMİfiyatiar**nrfc edrtcn fiylOtttlif • AE6. bu kxnp*nr>da olo b«a««ı. ÇMBVf nukineu yt buttyv makmenıa IOOOOÜOO TL'vc. nkı firımftoı 4s 7 SOO.000 TL'y« g<n aiıvor • AEG sriinfenMc m*. gönMM. kullaMi v? brr^rı konuUnb d^ijlUık yapntı hakJnn uktt wtar 7.500.000 4J30.000 11 Ay 55.130000 47.630.000 GİBİİG ÖCROSİZ DANIŞMA SEWİS! 08iX) 21i 61 Özel TV Yaymları Üzerine PiDf. Dr. ÇETİN YETKİN • • zel televizyon ka- O nallan yaym >a- şamına atılmamış olsalardı birçok olayın kamunun bilgisine sunulamayacak ol- duğu tartışmasız bir gerçek. Bu nedenle de bu kanallann toplumsal ve siyasal yaşamı- mızdaki olumlu yerleritıi ve önemlerini hiç kimse yadsı- yamaz. Ne \~aıki bu kanallar- labirliktebazı olumsuzluklar ve eleştirilmesi gereken ko- şullandırmalar da toplumda kök salıp yaygınlaşmay a baş- lamış bulunuyor. Hemen bır örnek vereyim: Müslüm Gündüz ve Fadime Şahin olayında tüm sorun bunlann aralanndaki dinsel nikâhın lslamın kurallanna uygun olup olmadığı konusuna ge- lip dayandı, o noktada dü- ğümlendi. Din bilginleri. yo- rumcular, haber sunuculan.. bu konuda hemen hemen gö- rüş birlığine de vardtlar. Or- tada Islama uygun bir nikâh yoktu. Bu arada dinsel nikâ- hın çağdışı olduğu gerçeği unutuldu gittı. Ama asıl önemlısi, medeni nikâh ya- pılmadan dinsel nikâh kıyıl- masinın Türk Ceza Kanu- nu'na göre 'suç' sayılan bir eylem olduğu da göz ardı edildi. Böylece dinsel nikâhı- mızı nasıl yaparsak 'doğru' ya da 'yaniş' yapmış olaca- ğımızı iyice bir öğrenmiş ol- duk! Bir yorumcu 'laiklik yo- badan" ya da 'devriın yobaz- lan' ıle "dinci yobazlar'dan yakmdı. Dedi ki. her iki yan- da da bu yobazlar olmasa ba- nş içinde bir arada gül gibi geçinirmişiz. Kimse kımse- nin işine kanşmazsa ülkemiz güllük gülistanhk olurmuş. Yorumcu bu yargısına vanr- ken birden çok yanılgı içine düşmüş bulunuyor. Yalnızca ikisinin altını çizeyim: Laik- lık, TC devletinin temel nite- lıklerindendir. Devletin bu niteliğini elbette hiçbir sınır tanimadan savunmak gere- kir. Laikliğin karşısma diki- lenler, devletin anayasal te- mel düzenine karşı çıkan kimselerdir. Şimdi hangi ^ınantik öküşi ije bunlar Jjır- "•feirinih işiî»kanşmasın ıSye- • bilirsiniz? Öte yjfidan laik- lik. herkesin dirr*ve vic<Jan özgürlüğüne sahıp olması demektir. Bunun alt ya da iist sının yoktur ki bu sınırlar aşı- hnca 'laikhkYyobazlık'a dö- nüşsün. '§u inançtan olanla- ra daha çok özgûriük tanı- nm, şunlara bu kadar 1 diye- mezsıniz. O nedenle de laik- lik ilkesini aşınya kaçarak uygulamak ussal bir olanak- sızlıktır. 'Yansu olmak', 'yan tut- mamak', dogru ile yanlış, haklı ile haksız, bilimsel olan ile bilimdışı olan, yasal ile yasal olmayan.. karşısında da 'yansız' kalma olarak anlaşı- lır oldu. Yansız olmak bu de- mek değildir. İnsan, doğru- dan, haklıdan. bilımden ve yasadan yana olmak zorun- dadır. 'Hoşgörü'nün bugün han- gi anlamda kullanıldığını, neyin maskesi olduğunu en saf olanlanmız bile artık an- lamış olduğu için hâlâ bir 'hoşgörü nakarati' tutturmuş gıdenlere söylenecek bir söz yok. Buna karşılık elbette bir babanın çocuğunu yitırmesi herkesin içini sızlatır. Ama her gün yûzlerce baba, çocu- ğunu Mehmet.<\ğargibi lüks hastane odalannda değil, fa- kat yoksulluk burgacında (girdabında) sonsuzluğa uğurluyor. Bu nedenle Meh- met Ağar'ın acısmı yineleye yineleye ekranlara taşımak, çok ciddi bir suçtan sanık olan ve dokunulmazlığının kaldınlması istenmiş bulu- nan bu kişiye karşı toplumun acıma duygulannı uyandıra- rak ona yandaş kazandırmak demek değil midir? En başta sahibi de Boşnak kökenli olan bır televizyon kanalının çabalanyla halkı- mızın yeni bir Bosna-HeTsek seferine çıkacak kıvama ge- tirilmış olmasının üzennden çok geçmedi. Oysa Boşnak- lar ile bağımız dindaş olmak- tan öte değildi. Araplar ve Iranlılar ile Boşnaklar arasındaki bağ, üstelik onlar laik olmadıkla- n için daha sıkı ve güçlü ol- ması gerekirdi. Ama onlar kıllannı kıpırdatmadılar da tarihimizde üç kez devletimi- ze karşı ayaklanmış, Türk as- kerine silah çekmiş Boşnak- lar için gözyaşı döker duru- ma getirildik. Eğer daha ön- ce Osmanlı de\ietinin sınır- lan içinde bulunduklan için onlara karşı tanhsel sorumlu- luğumuz var diye düşünülü- yorsa Sırbistan'ın da, Yuna- nistan'm da, Arnavutluk'un da, Bulgaristan"ın da, Sun- ye'nin de.. sınırlanmız için- de bulunmuş olduğu anım- sanmalıdır. Yanlış anlaşılma- sın, oradakı insanlık dramını hıç de yadsıyor değilim. Ne ki Azeriler de Müslümandı, onlar da insanlık düşmanla- nnın kurbanı olmuşlardı. Kaldı ki Azeriler. Türk dev- letımize silah da çekrniş de- ğiller. Hangi televizyon ka- nalı, Boşnaklar için yaptığı yayını, A^eri Türkü için yap- tı? Hem sonra neden Boşnak lider Izzetbegoviç'in bir Ata- tûrk düşmanı olduğundan hiç söz edilmedi? Kamuoyunun oluşmasın- da en etkin işleve sahip olan televizyon kanallanndaki gö- revlilerin ekranlarda birbir- lenyle senli benli konuşma- lannı. konuklannın sözlerini saygısızca kesmelenni, za- man zaman bellı konularda o dalın 'cahili' olan kişilerden halkı aydmlatmalannı iste- melerini, gencecik muhabir- lerin dünyanın ve ülkemizin geleceği üzerinde bozuk tümcelerle ve birkaç yüz söz- cüğün sınınnı aşamayarak yorumlaryapmalannı bir ya- na bırakıyorum. ama Türki- ye'de Türk ulusuna. Türkçe yayın yapan bu kanallann birçoğunun adının Türkçe ol- mamasını bır türlü ıçime sin- diremiyorum. Hele abecenin (alfabenın) harflerinin bile yabancı dilde okunmasına ne demeli bilemiyorum. Bir din adamının cinsel ılışkıde bulunmak için bir ka- dını kandırmaya çabalaması hiç de hoş göriilebilecek bir davranış değil. Ama o kadın o din adamını evine çağınr- sa. onu kışkirtırsa ve bir de gizli kamera ile bu durumu saptarsa. asıl ahlak dışı dav- ranışın o kadınınki olup ol- madığı tartışılmalıdır. Asıl bu kışkırtıcılık haber konusu olmalıdır. Öte yandan, birhe- kimın hastasına cinsel yakla- şımda bulunması da her şey- den önce hekimlik ile bağ- daşması olanaksız bir çirkin tutumdur. ama gizli kamera çekimi için o hekinin muaye- nehanesıne art arda gıden, konuşmalan ve davranışlan ile hekimi kışkırtan, karner».-. karşısında bu amaçla panto-» lonunun kalçalanna kadarirp- <• dirilmesine ses çıkarmayan kadmın davranışlannın 'ah- laki' olduğu söylenebilirmi? Kaldı ki, hekimın kurbanı gi- bi gösterilmeye çahşılan ka- dın, gerçekten 'hasta' değil- se ve kendisi de **Doktor be- nim hastaotanadığınubiliyor- du"diyorsa, habercilik açı- sından ortada üzerinde önemle durulması gereken bir terslik vaT demektir. Bu son iki örnekte de kadmlann davranışlan tam anlamı ile 'kjşkırtıcıhk'tır Kışkırtıcıla- nn da, kendi davranışlan so- nucunda suça yönelen kişiler ölçüsünde 'suçlu' sayılmala- n gerektiği. bilinen bir ger- çek. Onlan bu davranışa yö- neltenlerin durumlan da ay- nca tartışma konusu yapıl- malıdır. Toplumsal yaşamımızda bilinçli olarak çok daha sa- kıncalı. çok daha ahlak dışı, çok daha tiksindirici davra- nışlarda bulunanlar hiç de küçümsenecek sayıda değil- dir. Ama onlara ulaşmak da çok daha güçtür. Hatta bun- lardan kimıleri kamuoyu oluşturan olanaklan da elle- rinde bulunduruyorlar. Sanı- nm, bu gibi kişiler, bu prog- ramlan içlerinden gülerek iz- liyorlardır. Öte yandan, bu 'ahlakçV programlara yer veren bazı kanallann başka yaymlann- da gerçekten de sağduyuyu, toplumun ahlak anlayışını in- citecek. dahası 'soj-suzlaştı- rabilecek' bölümler olduğu da birbaşka gerçek. Örneğin, sözüm ona *yıldız'lann ya da 'sosjıete'den kimilerinin cin- sel yaşamlannı konu edinen ve daha nice ahlaksızhklan- nı ballandıra ballandıra anla- tan programlar bu türdendir. Eşcinsellerin çirkin espriler yaparak boy gösterdikleri programlan da bu arada unutmamak gerek. Örnekleri çoğaltabiliriz. Ancak, bu kadan da birtakım yanhşlıklaryapılmakta oldu- ğunu kanıtlamaya yeter. Bu- nunla birlikte, bir özel kanal- da her toplumsal ve siyasal sorunun çözümünü özelleş- tirmede gören ve gösteren anlayış üzerinde aynca du- rulmaya değer Kimın için ve ne amaçla özelleştirme istendiği tartış- ma konusu iken ve bu kana- lın sahibinin özelleştirmeden aslan payını almakta olduğu- nu sağır sultan bile duymuş iken. bu konu üzennde bu denli yan tutularak durulma- sı, yaymcılıkta nesnellik il- kesinm çiğnenmesinden baş- ka bir şey olmasa gerektir. PENCERE Erkek Erkeğe Topluma Doğru.. ' Osmanli'nın Anadolusu'nda kitap yoktu. Nasıl ol- sun ki!.. Okuma bilen kaç kişıydi?.. Elden ele, ev- den eve aktanlan kitaplar da cavalacicoz takımın- dan eğlencelik şeyler ya da dinsel hurafelerdi. llgi görenler arasında Hafız Şirazi'nin 'OfVan'ı da var- dı. Neden ilgi görüyordu? Çünkü eskiden evlerde 'Divan' üzerine niyet tutulur, rakam söylenirdi; di- yelim ki: - 230!.. Divan'ın 230'uncu sayfası açılırdı... Ne yazıyor: "Tenin doktoriann nazına niyaz etmesin, doktor- lara muhtaç o/masın.'.. Nazik vücudun hastalıklar- dan incinmesin. Bütün âlemin selâmeti, senin se- lâmetinledir. Hiç rahatsızlığa düşme, hiçbir suret- le dertlenme!.." Ne güzel fal değil mi!.. "Şifa, Hafız'ın şekersaçan sözlerindedir. O söz- lerde şifa ara da gülsuyu ile şekere muhtaç olma!.." • Uzun kış geceleri. gaz lambasının hüzünlü ışığın- da vakit geçirmek için Hafız'a başvuran Anadolu in- sanı, şairin 'sevgili' derken genç bir erkeği amaç- ladığını biliyor muydu?.. Yalnız Hafız ya da Şeyh Sa- di gibi Iranlı şairier değil, Osmanlı'nın divan şairieri de erkek erkeğe aşkın dizelerini anjz kalıplanna yüz- yıllar boyu dökmediler mi!.. Kadına toplumsal yaşamı yasaklayan Islamda, eşcinsellikten kaynaklanan yaşam bıçimlerinin ede- biyata yansıyan gerçeğıni nasıl açıklayabiliriz? Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçışte, 1923 Devri- mi'nin kadına sağladığı haklar ve özgüriükler, cins- ler arasındaki sağlıklı ilişkilere de yol açmadı mı!.. Şeriatçılığın kadına dönük yasakları, toplumda ah- laka aykın gelişmelen körüklemiyor mu?.. Insanlar arasında sağlıklı ilişkiler yasak duvarla- nnın yıkılmasıyla sağlanır. • Şirazlı Şeyh Sadi'den: Hemedan kadısı bir nalbant çocuğuna âşık ol- muş, yanıp tutuşuyormuş. Genci çeşitli yol ve yor- damlarla kandırmış, bir gece halvet olmuşlan ama olay padişahın kulağına gitmiş... Padişah seher vakti, kadının evıne baskın yapmış; bakmış ki mumlar yanmış, kadehler kınlmış, kadı dünyadan habersiz sevgilisiyle sızmış... Padişah kadıyı uyandırmış: - Kalk, sabah oldu!.. Kadı gözlerini açıp karşısında padişahı görünce durumu anlamış ve sormuş: - Padişahım güneş hangi taraftan doğdu?.. - Maşnktan (doğudan) doğdu... Kadı: - Elhamdülillah, henüz tövbe kapısı açıktır; çün- kü bir hadis-i şerifte, güneş mağnptan (batıdan) do- ğuncaya kadar tövbe kapısı kapanmaz buyrulmuş- tur. Bak sen tilkinin kurnazlığına!.. • Şeriatçı kadını kapatıyor, çuvala sokuyor, erkek kadın arkadaşlığını kötülüyor, kadınlan köleleştiriyor; ama Islam dünyasının ahlak coğrafyasındaki kir- lenmeye ne diyelim?:.' '"'-'' - l ' i ; " ^ Gazetelerin yazdığma göre Refahçılar törenierde çalınan 7sf/7c/a//Warş/'ndan kadın sesinin çıkanlma- sını istemişler!.. Erkek erkeğe toplumun daha er- demli olacağını mı sanıyorlar!.. Bizim tarihimizde en büyük ahlaksızlıklar ham so- fulukla kara yobazlıktan kaynaklanır. Osmanlı tari- hine bir bakın; sadrazamlar, vezirler, paşalar, kadı- lar, şeyhülislamlar rezaletin son perdesinde ne pe- rendeler atmışlardır. KURBANLARINIZ TURK HAVA KURUMU GÜVENCESİNDE DİNİ VECİBELERE UYGUN VE NOTER HU2URUNDA KESİLSİN. DERİLERİNİZ DOĞRU YERLERDE DEĞERLENDİRİLSİN. İÇİNİZ RAHAT ETSİN! KVRBASBEDELLERİNİ* YAT1RILACAĞI BASKALİR Banka \dı Hes»p No: TC ZİRA.MBANICASIHEYKELŞL'BESI ANKARA 154432 VAK1FLARBANKAS1ANKARASUBES1 \NKAR.\ 2005827 HALKBA.NK_AS1POSTAC\DDESİSUBES1 ANKAR.^ 66042-0 İS BANKASI AN1CAR\ ŞUBESİ ANKARA 698 EMLAKBANK ANKARA ŞUBESt ANKAK.^ 110419 AKBANK ANKARA ŞUBESİ ANKAR.\ 6297-6 GARANTİ BANKASI ULLS ŞUBESİ ANK.ARA 1201561 PAMUKBANKÇANKAYAŞUBES! .ANKARA 13218003 YAP1KREDİ BANKASI BALGAT ŞUBESİ ANKARA 10287-1' 1. Alınmaa, taşınması vc kesılmesı dahıl bır adet kurtanlık kov\m bedclı 18 000.000 TL'dır 2. Kurban bedellennm en geç 15 Nısan 1997 gûnûne kadar banicaya yatınlması gerekmektedıı 3. Kenchlenne bılgj \enlebilmesı ıçm adlanna kurban kesılecek bjilenn adı, so>adı, adreslen verelefonnumaralan banka dekontlanna mutlaka yazilınlınah \e mümkimse faksk kunıma büdınlmelidır. Telefon: 00.90.312 310 20 80 - 310 48 40 - Faks: 310 0413 - 3*944 73 EN AZ 85 ÜLKENİN KAT1LACAĞI 1. DÜNYA HAVA OYl'NLARI (HAVA OLİMPİYATI) W7\1L1ND\ * TURK HAVA KURUMU ORGANİZASYONUYLA TİRKİ\T'DE \ APILACAKTIR. MAHİR YEĞMEN hocamız Başın sağolsun. İSTANBUL LİSESİ ÇALIŞAN VE EMEKÜ ÖĞRETMENLERİ TÜRK EĞİTİM DERNEĞİ (TED) KORUNMAYA MUHTAÇ ÖĞRENCİLERİN ÖĞRENİMLERtNE KATKILARINIZ İÇİN ÇELENK BAĞIŞLARINIZI BEKLİYOR. Tel: (312) 418 06 14 - 417 42 02 Faks:(312)417 53 65
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear