Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
31 MA1TM997 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI
Istanbjl
Edırne
Çana><ae
Kocae
izmir
Manisa
Aydın
Denızı
PB
PB
PB
PB
A
A
A
A
*4
16
14
12
16
15
18
14
Sınop PB
Samsun PB 10
Trabzon Y 9
Gıresun PB 10
Ankara PB
Konya PB
Eskişehır PB 6
Sıvas PB
•Zongudak PB 9 Antalya 15 Kars
Adana
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıirt
Hakkân
Van
A
A
Y
PB
Y
Y
K
K
16
14
9
14
7
7
2
4
K 0 ~^2
Doğu Karadenız ile
Güneydoğu Anado-
lu'nun doğusu karla
kanşık yağmurlu.
Doğu Anadolu'nun
doğusu kar yağışlı,
diğeryerier az bulut-
lu ve açık geçecek.
Hava sıcaklığı bıraz
artacak. Rüzgâr ku-
zey ve batı yönler-
den hafrf, ara sıra or-
ta kuvvette esecek.
Londra
Parıs
Roma
Beriin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
PB
B
B
Y
Y
PB
B
Y
1ü
12
20
10
9
22
16
9
Budapeşte Y 14- Münıh
Atina
Milano
Oslo
Helsinki
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
B
Y
B
K
K
PB
Y
Y
2Ü
20
0
-2
0
18
14
12
Y 10
Tahran
Kahıı
Moskova -4
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bışkek
Tiflis
Kahire
B
Y
Y
Y
Y
Y
Y
20
8
14
14
10
10
21
Şam 15
0Aç. Parçal- bututlıı i Sıslı Bulütlu ^ Çok bulutlu ı YağTiarlij
°-AA^A?
Karlı Sulu ka/ Gok gûnîltülG
G I T N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
bunalnr' yaşanıyor.
Bugjnku duruma geniş açıdan bakalım; hükümeti
Dİuşturaniki partnın genel başkanlan "gitmek istemi-
/or". Nedenlerinı bilmeyen kalmadı.
Ne k daha vafıim gerçek, demokrasimizin vazge-
pilmez öğesi muhalefetımizin, muhalefette kalmakta
Jirenmesı!
Yanm ağızla bır şeyler geveliyoriar. REFAHYOL'un
pkmesini yüksek sesle, altını çizerek söylüyorlar. Ge-
işmeler olası bir koalısyonda birlikteliğe dayandı mı
nırıltı ite homurtu arası söylemlerle geçiştiriyortar.
Örneğin CHP; DSP'den gelen dörtlü hükümet öne-
isini "üç partinin sayısı yeterii, bizi katmayın" diye
jeri çeviriyor.
Öyküyü belkı bilirsiniz. Ressam Çallı ıle arkadaşla-
ı, mehtaplı bir gecede Kalamış koyunda kürek çeki-
or, gecenin tadını duyuyorlar.
Birara Çallı, sessizliği bozuyor. "Çocuklar" diyor, "şu
nda içımden geçenleri bir bılseniz, kendinizi denize
tarsınız".
Arkadaşlanndan biri, "Öyleyse ne duruyorsun, sen
t kendıni denize".
Çallı, ışte o zaman, "Haaa" diye yanrtlıyor. "Siz ba-
a bakmayın!"
Bizim muhalefet de söz iktıdarı devirmekten açıldı
ıı demediğini bırakmıyor. "Hadi hükümete" çağnsı
eldı mı "Beni kanştırmayın" deyip kenara çekiliyor.
iaşka olasılıklar
Şaibe Hanım ıktıdarda. Hem de beleşten başba-
înlığı yakalamış. RP'den ayrılmayı bir türlü sindire-
ııyor.
RP, "malum". Tam 27 yıl bekledikten sonra düşle-
ıi süsleyen iktıdan, üstelik başbakanlığı yakalamış.
stüne üstluk kirli çamaşırlan temizleyeceğini vaat
Jerek kısa yoldan neredeyse tek başına iktidar ol-
uş. Bırakırmı?
Partiler bu halde. Ya umudumuz parlamento? Hü-
ımet konusunda üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi.
DYP içindeki kıpırdanmalar ikı sesli. Koroya dönü-
ır mü dönüşmez mi henüz belli değil. Yıldınm Ak-
na, "hükümetin tükenmişliğini" açıkseçiksergiliyor.
Yalım Erez'e göre hükümet sorunu MGK kararla-
la bağlantılı.
Oysa, Yıldınm Aktuna çok daha açık. Ne yanıyla ba-
ırsa bakılsın DYP-RP biriikteliğinin artık sonuna gel-
jimizi açıklıyor.
RP'de neler oluyor? Doğaısu, RP içinde hükümet
runu duraksamalı irdelemelerden geçiyor. 8 yillık
sintisiz egitirn sorununda kuşku yok, duyariılar.
ia hükümette kalmakta, çok, ama çoook daha faz-
duyarlı olduklan anlaşılıyor.
Hem RP'Iİ olmayı hem de "salim düşünmeyi" sin-
erekolgun siyasetçi kirrtiğini pekiştiren Aydın Men-
res'e göre "Bu hükümet, siyaseten bitmiştir".
?imdilerde siyasetin dışında olan deneyimli politi-
:ı, bu görüşü doğruluyor. "Hükümet fiılen sona er-
Genye resmen açıklanması kaldı" diyor. DYP ve
'deki dalgalanmalara değinirken hükümetin nasıl
leceği sorusunu, "Mahkeme kadıya mülk mü" di-
yanıtlıyor.
ki parti içindeki "kıpırdanmalar" -görünüşte- hükü-
ıti gidici kılıyor. Ancaaak; bu hükümete ruhunu şey-
ıa satacak kadar bağımlı görünen Şaibe Hanım ye-
Dİanlar peşinde. Kesintisiz eğitime -RP'nin de ka-
ettiği söylenen- "Arapça ile Kuran'ı 'seçmeli ders'
rakyeheştirmeyi" planladığı söylenti olmaktan çık-
îrtık gazetelerde haber oluyor. Tabii, askerleri "ik-
edebilirse". Göreceğiz.
1P Genel Sekreteri Oğuzhan Asiltürk ise "Eğitim
ıınunu askerler mi çözecek" gibi ters ve anlamsız
;laşımlarfa gergin günleri daha gerilimli aşamalara
lyor.
)ysa, askerlerin amacı çok açık:
.aik cumhuriyetin elden çıkmasını önleyecek her
emi almak...
'ozlaşmaya izin vermemek!
lUMHURİYET'TEN
»KURLARA
RHAN ERtlNÇ
Baştarafı 2. Sayfada
ıatçı bir TV'deki haber programına katılıp 8 yıllık ke-
tısiz eğitime karşı çıkan şeriatçı bir başyazar da, ge-
eğe yönelik soruyu yanıtlamak yerine "Şu vartayı bir
italım da" sözlerini ağzından kaçınverdi.
yumhunyet'ın yıllardır gündeme getirdiği tehlikeleri
ı dönemde medyanın da fark etmiş olması geleceği-
: içın olumlu bır göstergedir.
aörevımız bundan sonra da RP'nin bu vartayı atlatmak
sergıleyeceğı oyunları izlemek olmalıdır.
•
imlak Bankası'nın, Aydın Ayaydın'ın da genel müdür-
dörtemini kapsayan 1994-95 yıllan arasında açtığı iha-
rde 46.5 trilyon lıra zarar ettiğini, belirli şirketlere sıra-
a ış verildiğinı Bankalar Yeminli Murakıplan ve Emlak-
ık Teftiş Kurulu raporlarına dayanarak Esra Yener
dı.
•
açak işçi çalıştınlmasınagöz yuman, yurtdışında ya-
an Türklere "satılık emeklilik" uygulaması getiren, di-
yandan prim ödemeyenlereaf getiren hükümetin, geç
îklilik yasasıyla SSK'de uyguladığı çifte standardı Ba-
Salman haberieştırdi.
1illı Eğitim Bakanlığı'nın, dinsel eğitimi sürdürmek
jcıyla 8 yıllık zorunlu temel eğitim uygulamasında tüm
ğretım okulları için Arapça. Osmanlıca, Kuran ve ha-
jerslerirı seçmeli hale getirmeyi öngören planını Emi-
Kaplan gündeme getırdi.
•
uca ve Bergama cezaevlerinde üç gün süren eylem-
ı aynntılarını İzmir Büro haberleştirdi.
•
P'nin öfgütienme çabasının vardığı boyutlan Celal
laz, KESK'e yaptığı baskıları da Necati Aygın du-
iu.
•
jknolojideki gelişmelerden insan sağlığını korumaya
3lik yansımalan Gündüz Imşir ıle Saadet Uslu in-
diler.
•
yasal taihimizdeki en tehlikeli olaylardan biri olan "31
t Vak'as "nı konuya ilışkın yayınlardan Banş Doster
di
nümüzceki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta
rmeniz jıleğı ve saygılanmızla.
Gölhan: Kabul etmeyen gider
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) -
MGK toplantısı öncesinde DYP, hü-
kümet ortağı RP'ye "Gereği yapü-
mazsa günah bizden gider" mesajını
gönderdi. DYP Genel Başkan Yardım-
cısı Mehmet Gölhan, 8 yıllık zorunlu
eğitime RP'nin yanaşmaması olasılı-
ğıyla ılgıli olarak u
Bu ilkeleri kabul e-
den geür, günah bizden gider" dedı.
Genel başkan yardımcılanndan Ha-
san Eldnci de "MGK'nin dikkat çek-
tiği irticayla ilgili tedbuierdesavsakla-
ma olursa partimizin yetküi kurullan
toplanır. DYP gereğini yapar" diyerek
ortaklannı uyardı. Sanayı ve Tıcaret
Bakanı Yalım Erez. •'Gcrekinc hükü-
met bozulur" görüşünü dile getırdi.
MGK toplantısı öncesinde, DYP
kurmaylan ortaklanna uyan mesajla-
n verdı.Gölhan, 8 yıllık zorunlu eği-
time gecıleceğinı, ancak 6. sınıftan ıti-
baren Kuran-ı Kerim ve Arapça ders-
lerinin seçmeli olabileceğıni söyledı.
Türkiye"nin insan haklan, demok-
ratikleşme konulannda Batı'yı örnek
aldığına işaret eden Gölhan, "Neden,
bu 8 >ılhk eğitimde de olmasın" dedı.
Gölhan, 5 yıllık sistemın dünyada sa-
dece Iran, Hindistan. Vietnam ve Ko-
lombiya gibi ülkelerde uygulandığına
dikkat çektı.
Gölhan, "Seçmeli Kurann Kerim
ve Arapçaders uygulamasını ortağınız
kabul eder mi" sorusuna, "O zaman
bu ilkeleri kabul eden gelir" yanıtını
verdi. Hasan Ekincı de Başbakan
Necmettin Erbakan ve RP kurmayla-
nnın tabanlanndan kopmamak içın
gerilimi tırmandıran açıklamalar yap-
tıklannı kaydederek "8 yülık kesinti-
siz eğitime geçilecek" dedi. Toplantı-
da sert bır konuşma yapan Erez, "Bi-
zi devlette rejûn arasında tercibe zor-
lamayın" dedı. Erez'ın aynca Özer
Çiller'ın Anadolu Kulübü'ndekı dave-
tini "Özer Bey'le bu tür bir masada
otunnak istemiyorum" diyerek red-
dettiği ıddıa edıldı.
Açıhş konserinde laiklik sloganları
ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)-14. Uluslararası An-
kara Miizik Festıvah'nin açı-
hş konserinde binlerce kişı
"Türkiyelaiktir, laik kalacak"
sloganlan attı. Cumhurbaşka-
nı Süleyman Demirel de sa-
londaki görüntüyü "çağdaş
Türkiye tabtosu" olarak nite-
lendirdı. Jürk-Metal Sen'ın
Mustafa Özbek Tesislen'nde
8 bini aşkın kişının katılımıy-
la gerçekleştirilen Ankara
Uluslararası Müzik Festiva-
li'nın açıhş konseri, organi-
zasyon sorunlan nedeniyle
yanm saat geç başladı. Gecik-
me protestolara yol açarken
Cumhurbaşkanı Demirel'in
salona girmesı ve yurttaşlan
Festivaün açıhş konuşmasmı yapan Cumhurbaşkanı Demirel, sanatçüan övdfi.
lacak" sloganı ve alkışlarla karşılanan
Demirel, "Siz sanatçılar. sizinle övünü-
yoruz. Sizlerlegurur duyu\ oruz.Siz mü-
zikseverier Atatürk Türkiyesi'ne böyie-
sine büyük bir katkıda bulunduğunuz
için dev letim aduia size şükranlarunı su-
nuyorum"dedi.
Yollardakı kalabalık nedeniyle geç
kaldığını belirten Demirel şöyle konuş-
tu: "Buradaki bu tabloya sizin görmedi-
ğiniz bir boyutu ekle>eceğim.40 dakika-
dır asfahtan buraya gelmeye çahşıyo-
rum. Yollar sel gibi bu festivali görmek
bir şeydir. SevdaCenap And Müzik Vak-
fi'nahepinizadınaşükran\esesgisunu-
yorum. Yine huzurunu/da. milletimizin
gurunı olan bu değerli sanatçılanmıza.
şu muhteşem tabloya bakın. Şimdi size
sunacaklan ziyafet öncesinde sanatçıla-
nmıza minnet ve şükranlarunı sunuyo-
rum."
Sevda Cenap And Müzik Vakfı Baş-
kanı Mehmet Başman'ın da festivale
katkıda bulunanlara teşekkür etmesinin
ardından. Şef Jansug Kakhidze yöneti-
mınde, Bilkent Uluslararası Orkestrası
[BASS
Orkestrası (CSO), Devlet Opera ve Ba-
lesi Korosu, Bilkent Senfoni Orkestra-
sı, Kültür Bakanlığı Çoksesli Korosu ve
TRT Çoksesli Korosu'ndan oluşan 400
kişilik sanatçı topluluğu Beethoven'ın
9. Senfonisi'ni seslendirdi.
llgiyle ızlenen konsere, Kültür Baka-
nı İsmail Kahraman, TBMM Başkan-
vekili Hasan Korkmazcan. DSP Zon-
guldak Milletvekıli Mümtaz Soysal.
CHP Samsun MilleUekili Murat Ka-
rayalçın ile CHP Ankara Milletvekıli
AB Diııçer ve Çankaya Belediye Baş-
isteyen Ankarahlaria dolu. Bu müthiş (BASSOt.jCumhprbaşjtanlığ^ Şenfojıi kanı Da&uı Ta^delep de ka}ıldıv
Cıımhıırbaşkaıu^ndan sağauyuya çağrı
• Baştarafı 1. Sayfada
Süleyman Demirel, bir An-
kara Evi'nden 25 bin metre-
karelik bir ticaret sarayına
gelindiğini, bu çizgınin Tür-
kiye Cumhuriyeti'nin gelış-
me çizgisine paralel olduğu-
nu anlattı.
Gelinen noktanın gerçek-
ten övünülecek bir nokta
olduğunu kaydeden Demi-
rel. "Bu büyük Atatürk'ün
Türkiye Cumhuriyeti dev-
letinin çekirdeğine koyduğu
kalkınma hamlesi ruhunun
ifadesidir. Türkiye o gün
karşısında bulunduğu ülke-
lerle barışa gitmiş ve zafer-
den sonra o ülkelerie el sıkıs-
maya ve uygaıiığı temsil e-
den o ülkelerie beraber ça-
lışmaya karar vermiştir. Bu,
çok büyük bir karardır.
Atatürk'ün dehasıdır bu"
diye konuştu.
Demirel, aradan 73 yıl
geçtiğinı Ve Türkiye'nın bu
süredeçağdaşuygarlığı ya-
kalama ve bunu temsil e-
den ülkelerie beraber hare-
ket etme kararlıhğını sür-
dürdüğünü belırterek "Bu-
gün, eğer Türkiye''nin Av-
rupa Biriiği'nin parçası ol-
masını tartışıyorsak, işte bu
kararülığın sonucudur.
Türkiye'nin AB üyesi oüna-
sı için her türlü sebep var-
dır" dedi. "Türkiye daha
üeri götürülecektir" diyen
Demirel, Türk sanayici, ay-
dın ve siyasetçilenne düşen
görevin medeniyet ka\ga-
sını daha ileriye götürebil-
mek olduğunu söyledi.
Demirel sözlennı şöyle
sürdürdü: "Türkiye'deki
tartışmalara bakıp bunal-
mayın. Gönül ister ki bu tar-
tışmalar rahatsız edici şekil-
de yapılmasın. Ama rahat-
sız edici veya etmevici, bu
tartışmalann yapılabilmiş
olması, Türkiye'nin, hür ve
serbest olmasının bir işare-
ti sayılmahdır. Tartışmala-
ra bakılarak yapılması gere-
ken hür ve serbest olmak-
tan vazgeçmeye kalkmak
değildir. Tartışmalar hür ve
serbest kahnarak aşdacak-
tır. Sağduyu bir yerde hâ-
kim oîacaktır, konsensüs.
bir fikir beraberiiğigayetta-
bü ki oîacaktır. Ama, bu tar-
6
Yılbaş'ın emriyle 3 kişi öldürdük'
• Baştarafı 1. Sayfada
ancak Türkiye'de MlT'ten emiraldığını ile-
ri sürdükleri Velit Hüseyin adındaki kışinin
öldürdüğünü belirttiler. Velıt Hüseym'i,
Mumcu cinayetinin ardından Kuzey Irak'a
kaçırdıklanru ileri süren itirafçılar. söz ko-
nusu kişinin MlT'in elemanı olduğundan
emin oldukJannı belirttıler.
Itirafçı Murat Ipek, "O zamanlar Tansu
Çıller, Sayın Mehmet Ağar. ondan sonra İb-
rahim Şahin, Korkut Eken, bir de Olağa-
nüstü Hal Bölge Vah'si Ünal Erkan >^rdı.
Bunlaruı hepsi oraya geldi ve bu (Velit Hü-
seyin) onlarlaydı. Ondan sonra biz onun ke-
sinlikle MİT'in içinde olduğuna kanaat ge-
tirdik" dedi.
itirafçılar, ifadeleri sırasında Van millet-
vekillerinden Fethullah Erbaş, Mahmut Yü-
baş. Şerif Bedirhanoğlu ile Mustafa Bay-
ram'ı tanıdıklannı söylediler. Mustafa Bay-
ram'dan haraç aldıklannı anlatan itirafçılar,
DSP'li AhmetPiriştinanın, tanıdıklan mil-
letvekillerinden Fethullah Erbaş'ın bulun-
duğu Mumcu Komisyonu'na rahatlıkla ifa-
de verdikleri halde neden Susurluk Komis-
yonu'na gitmediklerine ilişkin sorusu üze-
rine, tüyler ürperten açıklamalarda bulun-
dular. Tutanaklann, konuya ilişkin bölüm-
leri aynen şöyle:
Murat Demir: Ama, sıze şunu söyleye-
yim. Ben Fethullah Bey'e iftira atamam kı
Fethullah Bey 'Banabuişiyap' dedi diye na-
sıl söyleyeyım. Ama, bana o adam yaptır-
dı, bana üç tane adam vurdurdu. Ben nasıl
onun karşısma gideyim de ifade vereyim.
Siz olsanız gider mesiniz, güvenıp de gider
misiniz?
Murat İpek: Haşûn Haşimi'yi de ben ta-
nıyorum. Günlerce evınde yemek yedik. be-
raber oturduk. konuştuk; ama. o insanlarbir
iş yaptırmamış.
Ahmet Piriştina: Yani, Yılbaş'ın yaptır-
dığı işlen böyle iş yaptırdı biçiminde mı
geçiriyorsun. yoksa özellikle söylemek is-
tediğin birşey...
Murat Demir Size bir örnek vereyim:
1993'te... Gündem gazetesinin dağıtıcısı
vardı. Tabii. olayı yaptıran Yılbaş. Gittik
yaptık olayı. O insanın bazı suçlan vardı.
yaptık. Ondan sonra mahkemelik olduk.
Mahkemeye çıkacağımız zaman, adamm
eşini bir gün önceden ... karakoluna aldır-
mıştık polis kanalıyla. O gece kadın orada
kaldı ve kadının beynine girdiler, sen bu in-
sanı görmemişsin... Gerçekten, kadın beni
gördü, ben ateş ederken... Oradan çıktık ta-
bii, mahkemeye çıkacağız. Savcıyı anyor.
Biz savcının odasmdan içeri girdik. Savcı
şunu söyledi: Kadına diyor, 'Yahu bu adam
vurmamış, sen buna niye iftira auyorsun.'
Bizzat Mahmut Yılbaş'm odasından bera-
ber...
Ahmet Piriştina: Kadın da hakikaten, bu
vurmadı dedı...
Murat Demir: Kadın "Bu vurmadı" de-
di. Kadının yapabıleceği bir şey yok. Bır ge-
ce zaten sorguda kalmış. Geldığı zaman,
normal, bağımsız yargmın karşısına sözde
çıkıyor. savcı ona fırça atıyor, ne olacak...
Aİunet Piriştina: Başka ne var burada o-
lay?..
Murat Demir: Daha değişik birkaç tane
olay daha vardı. Haraç olayı...
Ahmet Piriştina: Söylemek istemiyorsun.
Murat Demir: Tabii onlar ayn.
Fethullah Erbaş: Ama, senin adam öl-
dürdüğün ortaya çıkarsa, cinayetle yargıla-
nacaksın ve çok büyük ceza yıyeceksin...
Murat Demir: Ben cezamı çekmeye ra-
zıyım.
Uğur Mumcu Komisyonu Başkanı Er-
sönnıez Yarbay'ın, "Susurluk Komisyonu
yakında rapor yazmaya başlayacak, üç beş
gün içindeyazılı bir şey gönderseniz i> i olur"
uyansı üzerine Murat İpek, Susurluk Ko-
misyonu'na video gönderdiklerinı. gönder-
meyi düşündüklerini söyledi.
hşmalardan rahatsız olup
devletin ve rejimin hakkın-
da inançsızhğa kapılmayı
fevkalade yanlış buluyo-
rum."
Türkiye'nin rejiminin
bugün dünyanın geldıği en
son rejim modeli olduğunu
kaydeden Demirel, "De-
mokrat bir ülke; sosyal, la-
ik hukuk devleti. Buradan
geriye gidemeyiz. Buradan
ileriye gideceğiz. Bunlan
düzelterek gideceğiz. De-
mokrasimizi ıslah ederek gi-
deceğiz. O zaman bu tartış-
malann hiçbirisi bizi rahat-
sız etmez" diye konuştu.
Demirel. "Türkiye'deki
tartışmalar aşılmazsa ne
olacak" yönündeki soruya
ise şu yanıtı verdi:
"Sorunuz rejim rahatsız-
lığı taşıyor. Rejûn her an çö-
kebilir düşüncesi büyük SH
kıntı yaratır. İlk önce rejim
çökecek kanaati kafalardan
atılnıalıdır. Biz eksiklikleri-
mizi tamamlamaya çalışır-
ken rejim çökecekmiş gibi
düşünürsek, dış ülkeler bi-
ze ne derier. Herkes bu dü-
şüncevi kafasından atsın.
Türkiye ilerieyecek."
ATO Başkanı Ahmet Ça-
vuşoğlu da cumhunyetin
74. yıhnda ortaya çıkan re-
jim tartışmalannın ekono-
mi tartışmalannın da önüne
geçtiğıni belirterek siyasi
partı liderlerinin laiklik, şe-
riat, demokrasi, cumhuriyet
ilkeleri gibi kavramlar ko-
nusunda görüş birliğine
\armalanyla sorunun çözü-
leceğini söyledi.
Anayasal ilkelerde buluş-
ma çağnsı yapan Çavuşoğ-
lu, "İslam dini ile laiklik,
Atatürkçülük, sosjal devlet
kavramlan birbirine zıt de-
ğil, aksine bizi oluşturan
kavramlann bütünüdür. Si-
yaseti ne camiye ne de oku-
la sokacağız. Dünyada bu-
güne kadar bunu en iyi uy-
gulayabilen Müslüman ül-
ke biziz ve aksini görme fır-
sannıda hiçbir düşmanunı-
za vermeyeceğiz"' dedı. Te-
sisin temelini atarken De-
mirel ve beraberindekilerin
üzerinde bulunduğu plat-
form, çökme tehlikesi ge-
çirdi. Sarsıntı geçiren plat-
form, hafıfçe çöktü. Sarsın-
tının etkisiyle sendeleyen
cumhurbaşkanına koruma-
lan yardım ederken tören
alanında da heyecan yaşan-
dı.
Ecevit
'Erbakan
PKK'den
daha
tehlikeli'
• RP'nin savıınduğu çok
hukuklu sistemin
tehlikelerine işaret eden
DSP lideri Ecevit, bu
sistemin uygulanması
durumunda, bütün
mezheplerin, tarikatlann,
etnik gruplann ve
azınlıklann ayn birer
hukuk sistemine göre
yaşayacaklannı söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Demokratik Sol
Parti Genel Başkanı Bülent
Ecevit, RP Genel Başkanı
Başbakan Necmettin Erba-
kan'ın savunduğu "çok hu-
kuklu sistem"in PKK bölü-
cülüğünden daha tehlikeli ol-
duğunu söyledi.
Ecevit, dün yaptığı yazılı
açıklamada. RP'nin kimi
ideologlannın yıllardır "çok
hukuklu sjstemi" savunduk-
lannı kaydederek RP'nin
anayasa değişikliği sırasında
1
da laıkli^ıîöîûyan 24. maâ-*
denin bu amaca uygun dü-
zenlenmesi konusunu gün-
deme getirdiğini anımsattı.
Çok hukuklu sistemin uy-
gulanması durumunda, bü-
tün mezheplerin, tarikatlann,
etnik gruplann ve azınlıkla-
nn ayn birer hukuk sistemi-
ne göre yaşayacaklannı söy-
leyen Eoevit. Osmanlı'nın
çözülüşündeki başat neden-
lerden birinin çok hukuklu-
luk olduğuna dikkat çekti. Iş-
galci devletlerin Osmanh'ya
çok hukuklu sistemi dayat-
masının Lozan'da boşa çıka-
nldığmı kaydeden Ecevit,
"Baah işgalcilerin yapamadı-
ğuıı şimdi Refah Partisi yap-
mak istiyor. Bu da Refah'm
'Mıllı Görüş'ünün ne denli
gayrimilli olduğunu göster-
meye yetse gerektir"' dedi.
Mahir
Çayan ve
arkadaşlan
anıldı
I Baştarafı 1. Sayfada
bağunsızhk için savaşma az-
mi bilenecekti" dedi.
Idam cezasına çarptınlan
Deniz Gezmiş v e 2 arkadaşı-
nın infazının durdurulması
için düzenledikleri eylemin
ardından Kızıldere'de gü-
venJik güçleriyle girdiklen
çatışma sonucu katledilen
gençlerdün mezarlan başın-
da anıldı.
Ankara'da Mahir Ça-
yan'ın mezan başında dü-
zenlenen törende konuşan
ÖDP Ankara ll Başkanı
Haydar llker. Çayan ve ar-
kadaşlannın devrim müca-
delesinde yaşamını yitirdik-
lerini anlatarak şöyle devam
etti: "Bununiçin bombalan,
kurşunlan, ölumü savaş slo-
ganlanyla karşüadılar.Sa\aş
sloganlanmn kulaktan kula-
ğa yayılması silahlarm elden
ele geçmesi için ölüme hoş-
geldin, sefa geldin' dediler.
Bu, kökleri derinlerde olan
bir isyan geleneğidir. Bu kök-
ler Anadolu'da olduğu gibi
değişik coğrafyaiarda da
vardır. İnsanhk tarihi, ezen-
lerie ezilenlerin mücadelesi-
nin tarihidir ve bu mikadele
de ezilenlerin iktidanna ka-
dar sürecektir."
ÖDP'nin anma etkinliği-
nin ardından Halkevleri de
Çayan ve arkadaşlannı an-
mak üzere mezarlığa geldi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
nı bugün yapıyor. MGK toplantılan genellikle her
ayın son cuması yapılırdı. Bu kez öyle olmadı. 31
marta alındı.
28 şubattan bu yana yaşananlan satır başlarıyla
aktaralım:
- Dokuz saat süren toplantının ardından Tansu
Çiller telefona, Erbakan kurmaylanna koştu. Çil-
ler, "darbeyi önlediğini" anlattı. Erbakan da kamu-
oyuna toplantının "uyum içinde geçtiğini" söyledi.
Ardından ekledi; "Türk Silahlı Kuvvetleri'yte tam bir
uyum içindeyız."
- Buna yanıt, Genelkurmay Genel Sekreteri Tüm-
general Erol Özkasnak'tan geldi. Özkasnak, "Türk
Silahlı Kuvvetlerisadece çağdaş, laik, Atatürk ilke-
lerine inananlarla uyum içindedir" dedi.
- Bu tablo, farklı bir sürecin habercisiydi. Öyleol-
du. Bir aydır, yükselip alçalan bir gerginlik yaşıyo-
ruz.
- Denız Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Er-
kaya Pakistan Büyükelçiliği'nin kokteylınde, "Üç
şey tartışma dışıdır" dedi, "demokrasi, laiklik, hu-
kuk devleti. Bunlardan ödün verilemez."
- Erbakan son hafta rotasını biraz daha gerginli-
ğe doğru kırdı, "Cumhuriyeti inananlar kurmuştur.
Bizden taviz vermemiz isteniyor. Vermeyiz."
- 27 mart perşembe günü kuvvet komutanları,
Genelkurmay Başkanı Orgeneral ismail Hakkı Ka-
radayı başkanhğında toplandı. Toplantıda üç nok-
tanın altı çizildi:
"MGK anayasaldır, çalışmalar bu zemin üzerin-
de yürütülmelidir. MGK Genel Sekreteri koordi-
nasyon görevini yüfütmektedir. Alınan karaıiarda
geri adım söz konusu değildir."
- Bu toplantının ertesi günü Karadayı, Çiller'le
görüştü. Çiller daha sonra Erbakan'a gitti. Trafik
şunu gösteriyor; Karadayı, Erbakan'a Çiller üzerin-
den mesaj verdi.
- Hafta sonu Erbakan, ortam "gericiliğe" devam
etti. Partisinin il başkanlan toplantısında, "Sunigün-
demlerle bizi meşgul etmeyin. En ilehciparti biziz"
dedi. Tersten bakınca böyle görünüyor olabilir.
- Erbakan gererken, DYP içinde de çıkışlar baş-
ladı. Olayın "püf noktası burada. Kararları uygu-
layacak kurum hükümetse, RP ile DYP'nin uyumu
elbette çok önemli.
DYP'de Yalım Erez'in başı çektiği "hodri mey-
dan"c\\ax, RP'nin MGK kararlarını uygulamaması
halinde hükümetin bitebileceğini söylüyoriar. Yalım
Erez'in Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkan-
lığı bende, Türkiye Siyaset Odaları ve Milletvekili
Borsaları Birliği çağnşımı yaratmıştı.
Kemal Zeki Gençosman'ın, "Ansiklopedik Türk
Isimleri Sözlüğü "n
r
$öylea/ybr:' »yy
"1- Kılıcın, bıçağın ve benzeri şeylerin düz ve
keskin olan ağızlan. 2- Yaradılış, huy, mizaç. 3-
AJev."
Yalım Bey bu anlamlardan hangisini benimsiyor
bilemeyiz. Keskinliği seviyorsa, ülke yararını ön
planda tutmasını dileyelim. Alevi seviyorsa, saman
alevi olmamasını dileyelim.
Demokrasinin nimetleri...
Sözüm Yalım Bey'den dışan. Acaba diyorum, Çil-
ler'le Erbakan her zamanki gibi perde gerisinde an-
laştı da... Kimi milletvekilleri ortamı geriyorgibi de...
MGK'ye, kamuoyuna, "DYP istiyor, RP istemiyor.
Bakalım bir orta yol bulurlar belki" dedirterek za-
man kazanmak düşüncesindeler mi?
DYP'nin samimi olup olmadığı nisan ayında an-
laşılacak.
RP'de "yAs/"ltürk başta olmak üzere kimi "kur-
ma"y\ar sık sık şu yönde demeç veriyor
- Darbe olursa bundan biz kazançlı çıkarız. Ona
göre...
Bu sıradan bir söz değil.
Görünen o ki DYP ile RP işi yayabildikleri kadar
yayıp zaman kazanacaklar.
Rejim sıkıntıya düşerse o noktada RP, "mağdur"
durumda olmaya, "mazlumluğa" hazırlanıyor.
MGK'de, "Emrin olurpaşam"; Meclis'te, "Bun-
lan haşlayacağım nerede maşam"...
Meclis, bu ikiyüzlülüğü daha ne kadar kaldırır bi-
linmez. Ama, kaldırdıkça çok toz kalkacak. O gün
de toz olacaklar.
Sonra? Sonrası kolay...
Gelsin demokrasinin nimetleri...
Paylaşalım ganimetleri...
ANAP lideri Yılmaz
6
MGK kararları
RP'yi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Anavatan Partisi
Genel Başkanı MesutYıhnaz.
Milli Güvenlik Kurulu
(MGK) kararlannın demok-
ratik olup olmadığını, Türki-
ye'de herkesin tartışmaya
hakkı olduğunu. ancak bu ka-
rarlann altında imzası olan
Başbakan Necmettin Erba-
kan'm böyle bir hakkının ol-
madığını savundu.
Yılmaz, Flash TV'de ya-
yımlanan .Ankara Kulisi'nde
yaptığı konuşmada, MGK'-
nin 28 şubatta yaptığı tarihi
toplantı sonrasında Başbakan
Erbakan'ın askerlerle uyum
içinde olduklannı açıklaması
üzerine MGK Genel Sekrete-
n İlhan Kılıç'ın, Atatürk ve
laiklik karşıtı kesimlerle
uyum içinde olamayacaklan-
na ilişkin sözlerini anımsata-
rak, "Başbakan Genelkur-
may Genel Sekreteri'nce ya-
lanlanı>orsa o başbakan istifa
etmelidir" dedı.
Yılmaz. Başbakan Erbakan
ve iktidann büyük ortağı
N
RP'nin MGK kararlannı tar-
tışmaya hakkı olmadığını be-
lirtirken de. "O kararlara ka-
ülsanız da kaülmasanız da,
kararlarahndıysa sizi bağlar"
dedi. Erbakan'ın. imam-ha-
tiplerin RP tabanına mücahit
yetiştıren okullar olduklanna
ilişkin açıklamasına değinen
Yılmaz, "Bir siyasi parti bu
okuHan kendi tabanına mü-
cahit \etistiren okuDar olarak
görürse. laikliği savıınan ku-
rumlar da bunun karşısında
olur" diye konuştu. Bugün i-
mam-hatiplerde 500 bin öğ-
rencinin eğitim gördüğünü
söyleyen Yılmaz, bu okulla-
nn rejime karşı gibi gösteril-
mesinin anlamsız olduğunu
savundu.
Yılmaz, aynı programda
Erbakan hakkında yeni bir id-
dia ortaya attı ve askerleri
suçladı. Yılmaz, Milli Nizam
Partisı'nın kapatılmasından
sonra 12 Mart'ın arkasındaki
komutanlann Erbakan'a Mil-
li Selamet Partisi'ni kurdur-
duklannı iddıa etti.