25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 ŞUBAT 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Anadolu liselerinde yabancı dil eğitiminin kaldınlması girişimlerine eleştiriler sürüyor Eğitim kalitesi düştüEMKE KÂPLAÎN ANKARA - Mılh Eğitim Bakanlığı, Anadolu liselennde yabancı dille eğiti- min kaldınlmasına yönehk gırişımınin egitim çevTelerinde tepkiyle karşılanma- sı üzerine. yönetmelik değişikliğinin bu okulara yeni başlayacak öğrencilere uy- gulannasını planlıyor. Yönetmelik deği- şikliğı yalnızca düz Anadolu lıselerini kapsirken Anadolu imam-hatıp, teknık. meslek ve ticaret liselerinde venlecek eği- timir.türü netlik kazanmadı. Baxanlık. son yıllarda altyapı ve öğret- men durumuna bakmaksızın sayılannı süreklı arttırdıgı bu okullarda eğitim ka- litesinı düsürdü. Yaklaşık 50 bin öğrenci- nin eğıtım gördüğü 389 Anadolu lisesın- de, 8 bin 201 öğretmenden yalnızca 625'ının yabancı dılle eğitim \erebilecek nitelılae olduğu belirlendı. Millı Egitım Bakanlığı'nın "BazıDers- • Milli Eğitim Bakanlığı, Anadolu liselerinde yabancı dille eğitimin kaldınlmasına yönelik girişiminin eğitim çevrelerinde tepkiyle karşılanması üzerine, yönetmelik değişikliğinin bu okullara yeni başlayacak öğrencilere uygulanmasını planlıyor. Yönetmeliğin yürürlüğe girmesi durumunda, Anadolu imam-hatip, teknik, meslek ve ticaret liselerinde nasıl bir eğitim verileceği ise netlik kazanmadı. lerinOğretimini Yabancı DilkYapan Res- mi Okullar YöoetmeBği''nde değişiklık yaparak Anadolu liselerinde fen ve ma- tematık grubu derslerinin yabancı dille eğitimtne son venlmesine yönelik girişi- mi, eğitim eevrelerinde yeni tartışma ve soru işaretlenni de beraberinde getirdi. Bakanlık, yabancı dille eğitimin kaldınl- masına. öğrencı başansını düşürdüğü ve -Anadolu liselerinde zaten yabancı dille eğitimin verilemediği'" gerekçesıni daya- nak gösterirken Talim ve Terbiye fCuru- lunda yönetmelik değişikliğine ılişkin çalışmalarsürdüriilüyor. Kurul. yönetme- lik taslağını bazı düzeltmeler yapılmak üzere Ortaöğretim Genel Müdürlüğü'ne gönderdi. Ortaöğretım Genel Müdürlü- ğü'nce son şekli verilecek taslak. Talim ve Terbiye Kurulu"nda bir kez daha gö- rüşülerek Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam'ın onayına sunulacak. Bakanlığın, eğıtım çevTelerinden gelen yoğun tepkı üzerine yönetmelik değışik- liğinı bu okullara yeni başlayacak öğren- cilere uygulamayı planladığı öğrenıldı. Bakanlıkta bu görüş ağırlık kazanırken yönetmelik değişiklığinden geri adım atı- labileceği de bildınldi. Yeni düzenleme yalnızca düz Anadolu lıselerini kapsarken Anadolu ımam-hatıp. Anadolu teknik. Anadolu meslek ve Anadolu ticaret hse- lerinin oluşturduğu 549 lisede venlecek eğitimm türü netlik kazanmadı. Anadolu liselerinde yabancı dille eği- timin kaldınlmasına gerekçe olarak "öğ- renci başansını düşürdüğü ve öğrctmen yetenidiği nedenivle vabaacı dille eğiti- min yapüamadığTnı gösteren bakanlık, son yıllarda altyapı ve öğretmen durumu- na bakmaksızın sayılannı hızla arttırarak bu okullardaki eğitim kalitesını düşürdü. Yaklaşık 50 bin öğrencının eğitim gördü- ğü 389 Anadolu lisesınde görev yapan 8 bin 201 öğretmenden yalnızca 625"inın branş derslennı yabancı dille verebildiğı belirlendi. Anadolu liselerinde okutulan toplam 54 bin 613 saat matematık ve fen grubu dersinin yalnızca 8 bin 573 saati yabancı dille verılebiliyor. Buna koşut olarak 389 Anadolu lisesının ancak yüz- de 15'inde yabancı dille eğitim verilir- ken yüzde 85'inde eğıtım Türkçe olarak yürütülüyor. 12 yıl önce de tarüşıldı .Anadolu liselerinde yabancı dille eği- timin kaldınlması. ilk kez Hasan Celal Güzel'in Milli Eğitim Bakanlığı döne- mınde gündeme geldi. Talim ve Terbiye Kurulu, anayasanın 3. maddesı geregi eğitimin Türkçe yapılmasının zorunlu ol- duğunu belırterek, yabancı dille eğitim yapılmasının öğrenci başansını düşürdü- ğü göriişünü bildırdi. 15. Milli Eğitim Şû- rası'ndada bu okullarda yabancı dille eği- tim yenne yabancı dil eğıtımi yapılması görüşü benımsendi. Erdoğandan itfaiyemüdürüneörtülü savunma Itfaiye erleri toprağa verîldi • Recep Tayyip Erdoğan. törendeki konuşmasında, "O gemiye gitme cesaretini göstermek. bazılan için tedbirsizlık olarak görülebilir, ama bu da ayn bir cesaret göstergesi ve motivasyonun örneğidir. Bu olaylann birer spekülasyon aracı olması bizi üzmüştür" dedi. İstanbul Haber Servisi- Tuzla'daki GEMSAN Tersanesf nde bulunan TPAO- Istanbul tankerinde çıkan yangını söndürme çalışmalan sırasında agır yaralanan ve kaldınldıklan Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Haydarpaşa Hastanesi'nde öncekı gün ölen itfaiyecıler Celil Dağ ve tbrahim Koraytoprağa verildı. Itfaiyeci Dağ ve Koray için dün ılk tören Fatih'teki İtfaiye Müdürlüğü'nde düzenlendi. Çok sayıda ıtfaıyeci ve vatandaşın katıldığı törende konuşan tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Ta»ip Erdoğan, "O gemiye gitme cesaretini göstermek, bazılan için tedbirsizlik olarak görülebilir ama bu da a> n bir cesaret göstergesi ve mothasvonun örneğidir. Bu olaylann birer spekülasyon aracı olması bizi üzmüştür" dedi. İtfaiye örgürünün her zaman karşı karşıya olduğu nskin Tuzla'daki tanker yangınında yaşandığını söyleyen Erdoğan. şehıtliğın çok büyük bir zenginlık ve geriye bırakılan çok büyük bir miras olduğunu ifade etti. Erdoğan'ın. konuşması sırasında duygulandığı ve zaman zaman gözyaşlannı tutamadığı gözlendi. İstanbul İtfaiye Müdürü Muhittin Soğukoğlu ıse törende bir konuşma yapmaktan kaçındı. Dağ ve Koray'ın cenazelen, tekbir seslen arasında meslektaşlannın omuzlannda bir süre taşındıktan sonra Eyüp Sultan Camii'negetırildi. istanbul Valısı Rıdvan Yenişen, Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna. CHP İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu, RP İstanbul Mılletvekilı Mehmet Ali Şahin, DYP İstanbul tl Başkanı Celal Adan. ANAP İstanbul 11 Başkanı ErdaJ Aksoy Eyüp Sultan Camiine gelerek ölenlerin yakınlanna başsağlığı dileğinrJebulundular. Yıldınm Aktuna'nın camu içıne geldiği sırada İbrahim Koray'ın biryakımnın. •'Yanmaz elbiseleri alın kendinize saklayın" dıye bağırması dikkat çekti. Eyüp Sultan Camıi'nde kılınan ögle namazından sonra Dağ'ın cenazesi Edirnekapı İtfaiye Şehitligi'nde. Koray'ın cenazesi de Pendik Ballıca köyü mezarlığında toprağa venldi. Yangın Bangkok Londra ve Hindistan 'da can aldı Tayland'ın başkenri Bangkok ve Ingütere'nin başkenti Londra'da çıkan yangınlarda 7 kişi öldü. Hindistan'daki yangında ise ilk belirlemelere göre 200 kişi yaşamını yitirdi Bangkok'ta yakında hianete açılacak 36 katlı binada çıkan yangında. binada çalışan işçilerden 2'si öldü, 65'i ise kurtanldı. Polis. binanın 6. ya da 7. kaünda yangın çıkması üzerine en üst katta tnahsur kalan 65 kişinin helikopterierie kurtanldığını açıkladı. tngiltere'nin başkenti Londra'da da bir apartman dairesinde çıkan yangında, 5 kişilik aile yaşamını yitirdi. Polis, Londra'nın kuzeyindeki Palmers Green'de çıkan yangında anne-babaıun olay yerinde, en büyüğü 6 vaşındaki 3 çocuğun da hastanede öldüğünû bildirdi. Hindistan'da da dini bir tören sırasında çıkan yangında ilk belirlemelere göre 200 kişinin öldiigü kay dedildi. Yeni Delhi'nin 2 bin kilometre doğusundaki Madhuban kasabasında elektrik kontağı nedenivle meydana gelen vangında en az 500 kişinin de yaralandığı belirtikli. Katledilmesinin üzerinden 49 ay geçmesine karşın soruşturmada ilerleme kaydedilmedi Mumcu suikastı hâlâ karanlıktaANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Gaze- temız yazan L'ğur Mumcu nun bombalı saldın sonucu katledilmesinin üzennden 49 ay geçmesine karşın soruşturmada kay- da değer bir gelişme sağlanamadı. 4 yıl önce katledılen yazanmız Uğur Mumcu'nun faıllen belırsizliğını korurken TBMM'de kurulan Lğur Mumcu Cinaye- tinı Araştırma Komısyonu da çalışmalan- na başladı. Komisyonun kunılmasına ıliş- kin önergenin TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesıni sırasında bakanlığınm gö- rüşlennı açıklamak üzere kürsüye gelen RP'lı Adalet Bakanı Şevket Kazan. "sürp- riz bir tanığın'" varlığından sözettı. Kazan ısrarlı sorular karşısında tanığın kimliğıni açıklamazken, "Bu tanık bizi tünelin ucun- daki ışığa götürecek" dedi. Mumcu soruş- turmasını vürüten Ankara Dev let Güven- • TBMM Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu'nun Milli İstihbarat Teşkilatfndan Uğur Mumcu suikastı ile ilgili bilgi belge istemine gönderilen yanıtta, "teşkilatın elinde Uğur Mumcu cinayetiyle ilgili hiçbir belge olmadığı" bildirildi. lık Mahkemesı (DGM) Başsavcılığı ıse ta- nıkla ilgili olarak sessizliğıni korudu. So- ruşturmanın ılk ayağını yürüten emekli Ankara DGM Başsavcısı Nusret DemiraL suikastdosyasının "tanıkla çözüJecek"aşa- mada olmadığını söyledı. Adalet Bakanı Kazan. ilk açıklamasının ardından gazetecilenn sorulannı yanıtlar- ken. "sürpriz tanığın ifadesinin annıp alın- madığını"Ankara DGM Başsavcılığı'na sormamak için kendinı tuttuğunu söyledi. Susurluk kazasmın ardından ortaya çıkan karanlık bağlantılan soruşturmak üzere kurulan TBMM Araştırma Komısvo- nu'nda ifade veren jandaıma ıstihbaratçı- sı Astsubay Hüseyin Oğuz, Uğur Mumcu ılekuşkulubiruçakkazası sonucu yaşamı- nı yitıren Jandaıma Genel Komutanı Or- genera! Eşref Bitlis'ın dev let ıçınde bulu- nan bir çete örgütlenmesi tarafindan öldü- rüldüğünü öne sürdü. Oğuz. Mumcu cina- yetinde kullanılan bombalann Malatya'da bulunan "ŞişkoTeküTadlı bir kişinin evin- de saklandığını öne sürdü. Oğuz. eskı sav- cı. emekli Yargıtay Ceza Dairesi üyesi Uğur Tönük'ün de Mumcu suikastı konu- sunda bılgi sahibi olduğunu savundu. "Şiş- ko Teldn" lakaplı Teküı Coşkuner, ıddi- alan reddederek. "Benim UğurMumcuci- nayetiyle ilgili olarak ifadem 35 yıl önce Malatya'da alındı veserbest bırakudım. Be- nim Mumcu suikastıvla ilişkim yok" sa- vunmasmı yaptı. UğurTönük ıse, ıddialar- la ilgili olarak kendisıyle görüşmek isteyen gazetecilenn karşısma çıkmadı. TBMM Uğur Mumcu Cinayetini Araş- tırma Komisyonu'nun Milli İstihbarat Teş- kılatf ndan (MtT) Uğur Mumcu suikastı ile ilgili bilgi belge istemine gönderilen ya- nıtta. "teşkilatın elinde l'ğur Mumcu cina- yetiyle ilgili hiçbir belge oJmadığuu"bildir- di. MtT Müsteşan Sönmez Köksal imza- sıyla gönderilen yanıtta. cinayetle ilgili bü- tün bilgi ve belgelenn Ankara Devlet Gü- venlik Mahkemesı Başsavcılığı'ndan edi- nilebıleceğı belırtilirken, Jandarma Genel Komutanlığı'nın da komisyonun benzer is- temine "eümizde bilgi ve belge yok"yanıtı- nı gönderdığı kaydedıldı. TBMM Uğur Mumcu Cinayetini Araş- tırma Komisvonu üyesi ANAP'lı Tevfîk Diker, komisyonda yapılan ılk değerlendir- melerde. emnıyetin olay yerinde tuttuğu raponın çelışkilerle dolu olduğunun orta- ya çıktığını söyledi." Benim kanaatimegö- re. Uğur \1 umcu arabaya tam olarak bine- memiş, yuni arabayı caüştırmak için firsat bulamamış*' dıyen Dıker. suıkastta kulla- nılan bombanın uzaktan kumandayla pat- latılmmış olma olasılığı üzerinde dunıl- ması gerektiğini savundu. EBK'de 3 yıl üretim zorunluluğu koşuluna uyulmuyor 7 kombinada üretim durdu ALİER Et Balık Kurumu'nu (EBK) "ekono- nıive kazandırmak" gerekçesiyle birer daire fiyatına satılan 12 et kombinasın- dan 7'sınde üretim tamamen durdu, di- ğerlennde ise göstermelık üretim yapı- lıyor. Et kombınalannda üretımin dur- duğu yerel mahkemelerce de saptandı. Özelleştırme şartnamesinde yer alan "üretimin 3 yıl sürdürüunesi" koşulu ise asgan üretim miktan belırtılmediği için havada kaldı. 28 Temmuz 1995'te satılan kombinalarda özelleştırme ön- cesı 34 bin 185 ton olan yıllık üretim bin 399 tona. çalışan sayısı ise 927'den 177"ye düştü. Ekonomik sorunlann çözümünde tek seçenek olarak gösterilen ve ekonomi- yı şaha kaldıracak sihırli formül olarak sunulan özelleştırmenin. kamu malla- nnın yağmalanmasından öte bir işe ya- ramadığı, ıddia edılenın aksine üretimı ve istıhdamı büyük ölçüde düşürdüğü mahkeme tespitiyle belirlendi. Ozelleş- tirme Yüksek Kurulu'nca açılan ihale- de 26-28 Temmuz 1995 tarihinde satı- şı gerçekleştirılen EBK'ye ait 12 et kombinasında verel mahkemelerce va- • 'Ekonomiye kazandırmak' gerekçesiyle birer daire fiyatına özelleştirilen 12 adet et kombinasının 7'sinde üretim tamamen durdu, diğerlerinde göstermelik üretim yapıhyor. Özelleştirme öncesinde 927 olan toplam istihdam ise 177"ye düştü. pılan tespitlerde 7 kombinada üretimın tamamen durduğu, 2'sinde ise sadece bin 339 ton üretim yapıldığı ortaya çık- tı. Satılan kombinalarda yıllık üretim yaklaşık 35 bin tondu. Kombınalann bulunduğu ilin sulh ya da asliye hukuk mahkemelennce yapılan incelemede Kastamonu, Şanlıurfa. Tarvan. Bay- burt, Elanğ, Suluova ve Afyon kombi- nalannda üretimın tamamen durduğu saptandı. Mahkeme tespitıne göre, Bur- sa Kombinası'nda bin 301. Kars Kom- binası'nda ise sadece 38 ton üretim ya- pıldı. Özelleştırme öncesinde Bur- sa'nın yıllık üretımi 9 bin 409. Kars'ın ıse bin 034 tondu. Öz Gıda-lş Sendikası yetkilileri, üre- timi sürdürüyor gözüken bu kombina- lann, özelleştirme şartnamesinde yer alan "3 yıl süreyle üretimi sürdürme" koşuluna uyduklannı göstermeye ça- lıştıklannı belirttıler. Öz Gıda-lş Sendikası'nm satılan kombinalarla ilgili yaptığı araştırmada ise özelleştirme sonrasında çalışanlann yüzde 80'inin işlennı kaybettiğı belir- lendi. Sendikanın araştırmasına göre özelleştirme öncesi toplam 927 olan 12 kombınanın istihdam miktan özelleş- tirme sonrasında 177'ye kadar düştü. REFAHYOU hükümetinın özelleş- tınneden sorumlu Dev let BakanıUfiık Söyiemez, kombinalann satıldığı 26 Temmuz 1995 günü Özelleştirme 1da- resı Başkanı olarak yaptığı açıklamada, özelleştirmenin KİT açıklannın halkın cebinden karşılanmasına son vermek. devletin asli fonksiyonlan olan adalet, güvenlik, sağlık ve eğitim gibi hizmet- leri daha iyi vermesı amacıyla yapıldı- ğını savunarak u _ EBK'yi yaşatmak ve ekonomiye kazandırmak istcdik. EBK çalışanlannın iş güvencesi olsun istedik. Bu nedenle EBK'yi satın alanlar üreti- mi 3 yıl süreyle sürdürme koşulunu ka- bul etmiş olacaklar" demıştı. KREDİ KAYIT BÜROSU ANONİM ŞİRKETİ YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI NDAN OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINA DAVET Şırketımızın yıllık Otağai Gene ! Kurul Toplantısı 1996 yılı çalışmalarını snce'emek ve aşagıöa yazılı gündemı goruşjp karara fjağlamak üzere 13 Mart 1997 Perşembe günü saat 14 OO'te ş.rketın merkez adresı olan Bayar Caddesı No 72, Kat3 Kozyatağı - Istanbul adreande yapılacaktır Toplantfda kendılennı vekâleten temsıl ettırecek Sayın Ortaklanmıztn vekaletnametennı aşağidak) omeğe gore hazırtamalari ve îoplant* gunünden bir hafta once şırketımi2e göndermelen gereKmektedır 1996 yılına art Bılanço Kâr-Zarar Hesabı, Yönetim Kurulu Faahyet Raporu ve Denetçıter Rapoaj ıle 1996 yıh kânnır dağiîımına ılışk,' 1 leklıf 24 Şubat 1997 tanhınden ttıbaren ş.'ket rnerkezinde Sayın Ortaklarımızın ıncelemelenne hazır butundurulacakt-r Sayın Ortaklarımtzın bıigı edmmelen ve toplantıya teşnffen rıca olunur Saygı'anmızla. YÖNETİM KURULU GÜNDEM 1 Açılış VG Divan Heyetı teşekkülu 2 Genei Kurul Tutanaklan'nın ımzalanmas 1 tçın Dtvan Heyetı 1 ne yetkı venlmesı 3 Yonetım Kunjlu Faalıyel Raooru ıle Denetçıler Raporu'nun okunması ve muzakeres, A Bılanço ve Kâr Zarar hesaplannın okunması muzakeresı ve tasdıki ı ! e kâr dağrtımıyla ılgılt teklıfın gonişüterek karara bağlanması, 5 Dönem ıçınde boşalan Yonetım Kurulu uyelıklenne, TTK'nın 315 maddesı gereğınc© Yöneîım Kurulu taraf ndan yap lan atamaîann Genel Kurul'un tasdık ve lasvıbıne sunulmas. 6 Yöne'ım Kurulu uyelen ve Denetçtter'ın ıbra edılmelen 7 Gorev sûreler! scna erer Yonetım KurukJ uyeten ıle Denetçılerın seçıtmesı ve görev sürelennın tespıtı, B Yonet TI Kjrulu uyelen ıte Denetçtler' n ücretve huzur haklannın tesprtt 9 Yonetım Kjrulu uyelenne TT K.'nın 334. ve 335. maddelen uyarırca yetkı venlmesı 1D Oılek temennıler ve kapanış VEKÂLETNAME ÖRNEĞI H-ssedarı bulunduğufnuz K'edı Kayrt Burosu Anon-n Şırketı nn 13 Mart 1997 tanhmde Bayar Caddesı No 72, Kat 3 Kozyatağı - Isîanbul adresmde saat 14 001e yapılacak 1996 yılına ait Olağan Genei Kurul Topiantısı'nda BankamiZi temsil e'meye ve gundemdekı maddelerın karara bağlanması ıçın oy kuilanmaya 'yı vekıl tayın ettık VEKÂLETI VEREN Isım Imza Tarıh VEKÂLETI VERENİN Sermaye nıktarı 25 000.000 000 -TL Hısse adedı 25 000 Oy miktan 25 000 Adresı NOT Vekâletnamenın noter tasdıkstz olması halınde vekâlelı verenın noter tasdıklı ımza sıfKulerı vekâtetnameye eklenecektır AYDEVLAINMA EMRE KONGAR Oemokrasi, Laiklik ve Şeriat Bir yandan cehalet, ote yandan kötü niyet, bütün kavramlan birbirine karıştırıyor Demokrasi. temel insan hak ve özgürlüklerinin e- sas olduğu bir çoğunluk yönetımidir. Laiklik, devletin. dınler ve ınançlar karşısında ta- rafsız olması; bir dine ya da inanca bağlı insanlan, devletı ele geçirerek ya da başka yollarla, öteki ınanç sahiplerı üzerinde baskı yapmasını önlemesıdır. Şeriat, dünyayı da, ahreti de duzenleyen islam ku- ralları ve bu kurallara göre kurulduğu kabul edilen teokratik devletin temelidir. • • • Demokrasi tanımının püf noktası, "temel insan hak ve özgürluklerinde" yatar. Bu özgürlükler, yanı ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, ınanç özgürlüğü gıbı özgürlükler olmaz ise, herhangı bir "çoğunluk yönetimini" demokrasi diye nitelemek olanaklı değıldir. Unutmayalım kı, ortaçağda Avrupa'daki engizis- yon düzeni de, Hitler Almanyası'ndakı faşist yöne- tim de, Sovyetler Birlığı'ndeki Stalin diktatoryası da "çoğunluk desteğine" sahiptı. Ama bunlann hıçbıri "demokrasi" değildi. Demokrasiyı tanımlarken, yalnız çoğunluğun yö- netimi öğesıne ağırlık vermek, buna karşıhk temel hak ve özgürlükler bolümünü ıhmal etmek, en bü- yük saptırmadır. "Halkımızın yüzde doksan dokuzu Müslümandır" diye söze başlayanlann çoğu, ılerı sürduklerı iddi- alarda ve önerilerde işte bu saptırmayı yapmakta- dır. Laiklik tanımının püf noktası, devletin herhan- gi bir inancın, öteki inançlara baskı yapmasını önlemesi görevinde yatmaktadır. Devletin bu görevı ıhmal edılerek, laiklik, yalnız "dın ve devlet işlerinin aynlması" ya da "devletin din- ler ve inançlar karşısında tarafsız olması" bıçimin- detanımlanırsa, o zaman. farklı ınançlar bakımından, güçsüz ve azınlıkta kalanlann, güçlü ve çoğunlukta olan inançlara karşı korunması gerçekleştirilemez. Şeriat tanımındaki püf nokta, bu kurallann, köktendinci anlayışta siyasal ve kamusal yaşa- mı da düzenlediği ve dolayısıyla, bir devlet biçi- mini de kapsadığıdır. "Şeriat isterız" ya da "Şenat ıstemeyiz" söylem- lerinde, insanların verdıklen ana mesaj "şenat dev- leti" istemek ya da istememek mesajdır. Bu anlamda şeriat, Islamın "siyasallaşan" yönü- nü vurgulayan bir nitelik kazanmıştır. Şeriat ıle, Muslümanlığın uhrevî kurallannı eş tu- mak, buna karşıhk şeriat devleti kavramını dışla- mak, ciddı bir saptırmadır. • • • Bu saptırmalar nereden çıkıyor? Kimler bu yan- lışlan bilerek yapıyor? Demokratik (ve tabiı demokratik olduğu için zo- runlu bir bıçimde laik) Cumhuriyetin anayasal te- mellenni, şeriat devleti adına yıkmak isteyenler yapıyor bu saptırmalan. Uç ana konuda saptırma ve çarpıtma söz konu- su: 1) Çoğunluğun "Müslüman" olduğunu vurgulaya- rak, totalrter bir devlet arzusunu, sanki "demok- ratik" bir istemmiş gıbi topluma sunmak. 2) Şeriat devletine karşı çıkanları, Müslüman de- ğilmiş ya da İslam dınıne küfredıyormuş gibı yo- rumlamak. 3) Laikliğı, sankı toplumun demokratik isteklerine karşıymış ya da din düşmanlığıymış, yani bağnaz- lıkmış gibi göstermek. Hiçbir demokrasi, demokratik haklann. demokra- siyi yıkmak için kullanılmasına izin vermez. Çoğunluk her zaman güçludür. Ama çoğunluğun her kararı ya da eylemi. haklı ve demokratik olma- yabılir. Örneğın, Hitler Almanyası'ndakı katlıam böy- ledir. Çoğunluğun, gücünü, demokratik olmayan bir bı- çimde kullanmasını önlemenının güvencesi, temel insan hak ve özgüriükleridir. Bu ozgüriuklerın başında da, ınanç özgürlüğü ve bu özgürlüğün devlet tarafindan korunmasına ilış- kin laiklik ilkesi gelır. işte demokrasi ile laiklik arasındaki ılişki, laikliğin, demokrasinin "olmazsa olmaz" koşullanndan biri nitelıği taşımasıdır. Türkıye'de Muslümanların, demokrasiyle çelişki- si yoktur. Çelişki, "şeriat devleti" isteyenlerie demokrasi arasındadır. Bu tanımlan bilmek ve anlamak önemli değil. On- lan zihinsel olarak özümlemek ve yüreğimize sin- diımek gerekmektedır. Bu özümleme ve sindirme olaylan ise, uzun ve karmaşık kultürel süreçler sonunda gerçekleşir. Türkiye'nin sorunu, bu süreci çok kısa bir zaman dilimine sığdırma çabasında yatmaktadır. Türkçemizı. politikacılar mı. yoksa spikerler mı da- ha fazla bozuyor bılmiyorum. 20 şubat perşembe gecesı Kanal 6'nın spıkerı, "Cumhurbaşkanına sa- botaj" dedi. Insanlara, sabotaj değıl. suikast yapı- lır. Radyo Forekş'ın spiken de 21 şubat cuma sa- bahı. Ertuğrul Özkök'ün makalesını aktarırken, meşruiyet kelimesını birkaç kez meşrutiyet olarak okudu. Âynca mıtıng kelimesi mîîtıng diye okunuyor. Tarihi yalıda yangın Itfaiyecilerin elbisesi yîne ımışambadandı İstanbul Haber Servisi - Sanyer'de tarihi Necmettin Molla Yalısfnda dün akşam yangın çıktı. Tuzla'da 2 kişi- nin yaşamını kaybetiği yan- gından sonra ilk ciddi sına- vını veren itfaiye erlen. vı- ne muşambadan >apılan giysilerle yangına müdaha- leettı. lOOvılhk ve 3 katlı ahşap yalıdaki yangın, can kaybı olmadan söndürüldü. Dün akşam 21.00 sırala- nnda Sanyer Piyasa Cadde- si üzerinde bulunan Nec- mettin Molla Yalısı'nın çatı katında yangın çıktı. Ahşap binadaki yangın. art arda patlamalann ardından dığer katlaradasıçradı. Ale\lerin bir anda tüm binayı sarması üzerine Beyoğlu. İstinye ve Sanyer itfaiye gruplan yan- gına müdahale etti. Binanın deniz kenannda olması ne- deniv le için söndüren gemi- leri de olay yerine göndenl- dı. Yalı sahibi Babür Koca- taş. metruk olan binanın kı- sa süre sonra satılacağını söyledi. Babür Kocataş. ge- nellikle valıda evsiz insanla- nn kaldığını ve yangından sonra orta katta kaian bırisi- nin binadan koşarak aynldı- ğını öğrendiğıni söyledi. İt- faıyenın çalışmasını eleştı- ren Kocataş. "Ben Yüksek kimya mühendisiyim. Bir yangına bövle müdahale edildiğini Türkiye'de görü- \t)rum. İtfah'e, ale\ lerin kay- nağını söndüreceği yerde, alevin üzerine müdahale et- ti. Böylelikle yangın tüm bi- nayı sardı" dıye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear