Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
17ŞUBAT 1997PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Şarvan'ın knama
cezası kaMnldı
• VVKARA (Cunhuriyet
Bfirosu) - Kâkımleı \e
Savcılar > üksek Kurulu,
laiklik yanlısı çalışnalan
nedeniyle Adalet Bakanı
' Şe.ket Kazan'ın tepkisine
hedef olar eski Anlara
Cumhuriyet Başsa'vcısı
Nazmi Şarvan hakkında
daha önce verdiğı 'kjnama'
cezasmı kaldırdı. Nazmi
Şarvan, kmama karannın
kunılda Kazan'ın
bulunmadiğı bir oturumda
kaldınldığına dikkat çekti.
Defnirel-Çiler
görüşmesi
• VNKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaskanı
Süleyman Demirel.
Brûkserdeki NATOdışışlen
bakanlan toplantısmdan
önce Dışışleri Bakanı
Çiller'i Çankaya Köşkü'nde
kabul etti. 1 saat 15 dakika
süren görüşmenin ardından
açıklama yapan Çiller,
"Gezıden önce Sayın
Demirerie genel
görüşmemizi yaptık" dedi.
Sözteşmeli
memura zam
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Hükümetın 2
aydan beri sürüncemede
bıraktığı sözleşmeli memur
maaşlannın arttınlmasına
ılışkin düzenleme dün
yapıldi. Devlet
memurlannın maaşına 1
Ocak 1997tarihinden
itıbaren yapılan artışın kamu
kuruluşlannda çalışan
sözleşmeli personele de
aynen yansıtılmasını
öngören Bakanlar Kurulu
karamamesi dün
Cumhurbaşkanı Demirel
tarafindan onaylandı.
Susurluk
komisyonu
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Susurluk Araştırma
Komisyonu bugün
Yüksekova çetesini ortaya
çıkaran astsubay Hüseyin
Oğuz ile çete soruşturmasını
yürüten Diyarbakır Devlet
-Gyv^plik Mahkemesi
Başsavejsı'm dinleyecek.
Astsubay Oğuz dün avukatı
Yaşar Altürk'le beraber
Ankara'ya geldi. Komisyon
aynca, Diyarbakır DGM
Savcılığı'ndan kendilerine
gönderilen yakJaşık 10
klasörlûk bir dosyayı da
incelemeye alacak.
Siyasi tutuklu
veremden öldü
• ADANA (Cumhuriyet
Güney tlleri Bürosu) -
Adana Devlet Hastanesı'nde
verem hastalığı tedavisi
gören tutuklu Celal Diken
(40) öldü. Ceyhan E Tipi
Cezaevi'nde PKK
davasından tutuklu olduğu
belirtilen Celal Diken bir
süre önce hastalığı
nedeniyle hastaneye
yatınlmıştı.
Gebze'deki
cmayet• GEBZE(AA)-YeralO
dünyasmın isimlennden
Kürşat Yılmaz'ın yeni evli
kızı ıle ayru gün ortadan
kaybolan eski nışanlısı polis
memuTunun iki erkek
kardeşinin öldürülmüş
olarak bulunmasıyla ilgili
sorusturma sürüyor. Gebze
llçe Emniyet Müdürü İrfan
Özer, yaptığı açıklamada,
olaya ilgilibazı ipuçlannı
değerlendirdiklerini
belirterek, cinayetin
failleriyle Pendik'te görevli
trafk polis' Dursun tri ve
Kûnat Yılnaz'ın geçen ay
evlenen kız Ülkü
Gürsgüm'Cn (20) bulunması
için çok yönlü araştırma
yapaklann söyledi.
Esenler'de
şüpheümtihap
• kanbulHaberServisi-
Eseıler'de ,asadtşı pankart
asaı Nuretın Demir'in (18),
polsten ka;arken saklandığı
bcKhım kainda intihar ettiği
iler sürüldi. 300'lü Fatih
Maıallesi;
. Cadde'de bir
eczuenin lepenklerine
yas.dışı so bir örgütün
pancartını ısmak isteyen
D>enir'e p<lis ekibi
rrmüahale stmek istedi. Saat
2O 0 sıralınnda meydana
g e h ı olaya. güvenlik
göcerine ^el ateş ederek
kamaya hşlayan Demir,
a y r caddeozerinde bulunan
biııinanırbodrum katma
sstlandı Fılis yetkilileri,
Oenir'in tbancasıyla
b a n a bir 1 ateş ederek
irnmar ettipni söylediler.
Demirel RP'yi uyardıCumhurbaşkanı, okul açılışı yaptığı Kazan'da 'Bizi şeriattan ayırma' diye
dua eden imama sert çıktı. îran örneğiyle şeriat provası yapan RP'ye çattı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel,
Hamdi Eriş tlköğretim Okulu'nun açılış
töreninde dua okuyan imamın şeriatçı
çıkışıyla karşılaştı. "Bizi Kuran yolu olan
şeriattan ayırma" diye dua eden ımam ile
rejim karşıtı girişimleri ve şeriatçı
çıkışlannda örtülü bıçimde tran'ı ömek
gösteren RP'yi sertdille uyaran Demirel,
laik demokratik cumhuriyetin temel
niteliklerinin sorgulanamayacağını ve
Türkiye'nin "geriye gjtmesinin"
istenemeyeceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı, bölge ülkelerine Islamı
yönetim ihraç etme politikası bilinen Iran
tslam Cumhuriyeti'nı kastederek
"BöJgemizde
imreneceğimiz bir ülke
yok; başkalan bize
imrensin" dedi.
Cumhurbaşkanı Demirel,
dün ilk olarak ANAP
eski mılletvekıli Hamdi
Eriş'in Kazan ilçesi
Sarayköyü'nde yaptırdığı
ilköğretim okulunun
açılış törenine katıldı.
Şeriatçı çıkış
mümkündür. Bu cumhuriyet
demokratiktir, laiktir, sosyal hukuk
devletidir. Bunun da sorgiılanacak bir
taranyok" dedi. Laik cumhuriyeti,
devrimleri herkesin aklında tutması
gerektiğine dikkat çeken Demirel,
sözlerini şöyle sürdürdü: "Geriye
gidemeyiz, hiç kimse Türkiye'nin geriye
gitmesini isteyemez. Hedef çocuklarımıza,
yannın gençlerine daha iyi bir Türkiye
hazırlamaktır. Bunu hazırlamanın yolu
cumhuriyete sadakatle bağlı olmak, temel
nitelikJerini sorgulamamak ve yolumuza
devam etmektir. Kendi ufkumuzu
kendimiz karartmayahm. Önümüze
kendimiz engei koymayalnn, eümizi
kolumuzu bağiamayahm. Türkiye
aydınhk bir ülke. aydmlık ohnaya devam
etsin. Ne ki Türkiye'nin üstüne karankk
getirir yanuştır. Türkiye'yi geriye değil
ileriye götürmenin yoÛannı hep beraber
arayalım."
Herkesin cumhuriyete sanlmasını isteyen
Demirel, "Cumhuriyete sanhnak
birbirimize sanlmaktır. Elbette şanlı
tarüumize, inançlanmıza da sarîlacağız,
Ama hiçbir şe> bizi ileriye girmekten
alıkoyamaz" dedi. Demirel, Iran'la ilgili
uyanlannı da "Bu böJgede imreneceğimiz
bir ülke yok. Başkalan bize imrensin.
Geün birtakım şeyleri yanlıs
anlamayahm, züıntanizi aydınhk rutalım.
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'ın da
katıldığı törende kurban
kesildikten sonra Arapça
Kuran okuyan imam.
"Bizi Kuran yolu olan
şeriattan ayırma" diye
dua etti. imamın. "Devlet
zirvesinin önünde şeriatçı
çıkış" olarak
yorumlanabilecek
konuşmayı çekinmeden
yapmasına sinirlenen
Demirel, laik demokratik
cumhuriyetin temel
niteliklen ve yoğunlaşan
köktendinci girişimlere
karşı rejımin
çağdaşlaşma yönünde
getirdiği güvencelere
ilişkin kapsamlı bir
konuşma yaptı.
Demirel, Türkiye
Cumhuriyeti'nin temel
hedefınin Atatürk
tarafindan ortaya
konulduğunu belirterek
"Hedef çağdaş uygaruk
düzeyine ulaşmaknr.
Bunun ne sorgulanması
ne de yerine başka bir
şey konulması
Birbirimizi incitmeyelim, yanıltmayalım"
sözleriyle dile getırdi. ANAP lideri
Mesut Yılmaz da okul yapma
kampanyasının Cumhurbaşkanı
Demırel'in önderliğinde seferberliğe
dönüşmesinin sevindirici olduğunu
söyledi.
Devtette itiş kakış olmaz
Cumhurbaşkanı Demirel, daha sonra
MK£ Ankaragücü Spor Kulübü'nün yeni
tesislerinin temel atma törenine katıldı.
Törenden aynlırken gazetecılerin
sorulannı yanıtlayan Demirel, Tansu
Çiller'le görüşmesiyle ilgili olarak
yöneltilen "Başbakan'la değfl başbakan
yardımcısıyla
görüşüyorsunuz. Diyalog
eksildiği mi var" sorusuna.
"N'iye bu kadar
kuşkucusunuz. Diyalog
kopukiuğu da yok, neden de
yok. Cuma günü de
Başbakanl'a görüşeceğim.
Her şeyden mana
çıkarmayın. devletin işleri
intizamlı biçimde \ ürüyor.
Zaten benim başında
olduğum devlette itiş kakış
olmaz" karşılığını verdı.
Önemli işler
ANAP lideri Yılmaz. açıhşuu Cumhurbaşkanı Demirel'in yapüğı eski ANAP milletvekili Hamdi Eriş'in Kazan ilçe-
si Sarayköyü'nde yapürdığı ilköğretim okulunun açdış törenine eşi Berna Yılmaz ile birtikte katıldı. (AA)
Çiller'in NATO
toplantısına katılacağını,
gelecek hafta içinde de
Filistin Devlet Başkanı
Yaser Arafat'ın Türkiye'ye
geleceğini belirten
Demirel, "Devletin önemli
işleri var" dedi.
Cumhurbaşkanı Demirel,
Özel Olgunlar Fransız
Kadın Hastalıklan ve
Doğum Hastanesi'nın açılış
törenmde de eğıtim ve
sağlık hizmetlerinden her
yurttaşın yararlanması
jerektiğini belirtirken bu
olmadığı takdirde devlet-
vatandaş ılışkılennin
soğuk olacağına dikkat
çekti. Demirel, "Eğer
kendimize, devletimize
güvenirsek, iç huzurumuzu
bozacak şeylerden
kaçuıırsak ve kafaımzı
lüzumsuz yere
kanşürmazsak hedefe
doğru hıda ileriemeye
devam ederiz" diye
konuşru.
'Ruran'da din devleti yok'DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, partisinin 'înançlara Saygılı Laiklik' mitinginde
'Kahrolsun şeriat' yerine 'Din ayndır, devlet ayndır, laikliktir bunun adı' denilmesini istedi
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - DSP'nin destek vermediği
"Şeriata Karşı Kadın Yürüyü-
şü"nün ardından partisinin düzen-
lediği "İnanclara Saygıh Laiklik"
mitinginde konuşan DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevit "RP ikti-
dara, DYP Çiller'e rutsak. Bu hü-
kümete artık yeter. Herkesin ağzı
RP'den yandıktan sonra yeni hü-
kümet seçenekleri çıkar" dedi.
Güç birliği çağnsının "yanhş ter-
cüme" edildiğini yineleyen Ece-
vit. "Herkes ayn parti kurabilir.
ama bana yasak. CHP ile güç bir-
liği yapabihnemiz için lütfen bır-
leş'çiler elkrini yakanuzdan çek-
sinler" görüşünü dile getirdi.
DSP'nin "Gerçek demokrasL,
inançlara saygdı laiklik, temiz yö-
netim ve hakça düzen" mitinginin
yapıldığı Celal Bayar Bulva-
n'ndaki alan "Adil düzen dediler,
halkın hakkını yediler", "Ulusal
birtik için, DSP'de laiklikte büieşe-
lim" pankartlan ile donatıldı.
Beyaz güvercinler uçurulan
alanda, "Halkçı Ecevn", "Gulu
guiu yönetimine son" sloganları
arasında konuşmaya başlayan
Ecevit, şu anda hükümet bunalı-
mından çok, rejim bunalımı tehli-
kesi bulunduğuna dikkat çekti.
RP'nin laik, demokratik rejimi
yıkmaya doğru zemin yoklaya
yoklaya adım adım ilerlediğini,
tepkiler oldukça durakladığını, an-
cak hedefinın belli olduğunu \Tir-
gulayan Ecevit, bu niyetlerin ger-
çekleşmesine izin verilmeyeceği-
ni söyledi.
Ecevit, RP'li kadınlara millet-
vekili ve parti yöneticisi olma ka-
pılannın kapatıldığına dikkat çe-
kerken, "Peygamberimiz kendi
eşini bile e\e kapatmadt Hazreti
Ayşe de\-e üstünde ordulara ko-
mutanük yapmıştır. Çok geçme-
den RP'li kadınlar, kızlar da bu sö-
mürüye başkaldıracakür. Çiller de
basbakanhk sırasuun kendisine ge-
leceğine inamyorsa, kendini kandı-
nyordemektir" dedi.
Yeni bir hükümete dışandan
destek vermeleri ya da kattlmala-
n durumunda farklı koşullan ola-
cağını yineleyen Ecevit. solculu-
ğun gereği olan koşullarla, ancak
uzlaşma anlayışıyla masaya otu-
racaklannı söyledi. Ecevit, güç
birliği çağnsının bazı çevrelerce
"yanhştercüme" edildiğini savun-
du. Ecevit, laik cumhuriyet döne-
minde camisiz köy kalmadığını.
evlere Türkçe Kuran girdiğini.
kimsenin tankatına bile kanşılma-
dığını söyleyerek, "Daha ne öz-
gürtük istiyorlar? Hangi Müslü-
man ülkede Türkiye'deki kadar
cami var" diye sordu.
Kuran'da din devletinden söz
edilmediğini savunan Ecevit.
"Kahrolsun şeriat" sloganını da
eleştirdi. DSPIıden, "Niyebusöy-
leniyor? Şeriatçı devlet istenmiyor,
din işi deviet işinden ayn obun di-
ye. O halde 'din a>Tidır. dev let ay-
ndır, laikliktir bunun adı' diyelinr
çağnsında bulundu.
Ecevit, konuşmasında parti
içindeki muhaliflere de çatarak
şunlan söyledi:
"Dışınuzdan da içimizden de en-
gellenmeye, hançerlenmeye alışı-
ğız. Ben de Rahşan Ecevit de aitşı-
ğız. Bi/de her şey özgürce tartışılır.
Ama karar verildikten sonra, her-
kesin buna uvması beklenir. De-
mokrasi disiplinsiz olmaz. Başka
türlü demokrasi olmaz, curcuna
olur. Curcuna isteyenler, CHP'ye
gkJer. DSP'% i dtşardan çökerteme-
yeceklerini anladılar. İçimizden çö-
kerrmeye çalışıyoriar. Bu oyunu
engeUeyeceğiz.''
Ecevit, konuşmasını. "Yalanı
doğrulukla, para gücünü iman gü-
cüyle aşacağız. Adil düzen iflas et-
ti, sıra hakça düzende" sözleriyle
noktaladı.
IRMIKIAYDIN ENGtN e - mail: engin (a planet.com.tr
Çok doğru! Çocuklar gibi-
yiz. Akşamlan, saat 21 'e doğ-
ru elektrik düğmelenne uzanı-
yoruz. Gözlerimizin içi gülüyor.
Başlıyoruz oynamaya: Çıt ka-
ranlık - çıt aydmlık! Çıt karan-
lık- çıt aydmlık!..
Çocuğuz ya, yaratıcıyız. Her
akşam oyuna yenilikler ekliyo-
ruz. Önceleri "çıt-çıt" oynu-
yorduk. Sonra hem "çıt-çıt",
hem "pam-pam" oynamaya
başladık. Bir yandan ışıkları
yakıp kapatıyoruz, bir yandan
tencere, tava, sanan ne bul-
duysak kapıp balkona fırlıyor
ve pam, pam da pam pam!..
Çocuğuz ya, oyuna her gün
"çocuk" yaratıcılığıyla bir şey-
ler ekliyoruz. Bulgaristan'da ve
Sırbistan'da sokaklara dökii-
len "öteki çocuklar" bize esin
kaynağı oldu. Önce ıslık çal-
dık, ardından düdükler edin-
dik. Çıt karanlık - çıt aydınhk;
pam pam da pam pam der-
ken bir de ıslık, düdiik sesle-
rtyle çınlatmaya başladık so-
kaklarımızı.
Sonra mumlan fark ettık.
Ooovvv! Oyun daha da güzel-
leşti. Çocuklardan birini evde
elektrik düğmelerinin başına
Çıt Karanlık - Çıt Aydınhk!
nöbetçi bırakıp geri kalan bü-
tün "çocuklar" sokağa fırlıyo-
ruz. Öteki evlerden sokağa ta-
şan çocuklarla birlikte, kıkır kı-
kır, fıkır fıkır, güle oynaya saat
21 'i bekliyoruz. Saniyeler kala
başlıyoruz bir ağızdan sayma-
ya:
- Dokuz - sekiz - yedi - altı -
beş - dört - üç - iki - biiiirr!..
Püfffff! Mumlan söndürüyo-
ruz. Bazan "£>//"den sonra "sı-
fıııır" da diyenlerimiz çıkıyor.
Kanşıyor işler. Gene kahkaha,
gene sevinç çığlıklan yankıla-
nıyorsokaklanmızda. Biryada
sıfır. Ama ardından mutlaka
püff!.. Milyonlarca çocuk, ül-
kenin kentlerinde, kasabala-
rında, sokaklara taşıyoruz ve
çığlık çığlığa, sevinç kahkaha-
lanmızı bulutlarda yankılandır-
macasına ve birbirimizin gö-
zünün içine çekincesiz, durak-
samasız bakarak "muhalifçi-
lik" oynuyoruz.
Çok ama çok muhalifiz. Kir-
lenmeye muhalifiz, hırsızlığa
muhalifiz, vurgunlara muhali-
fiz, sorunların şiddet kullanıla-
rak çözülmesine çok ama çok
muhalifiz, şiddete tapanlara
muhalifiz, savaş kışkırtıcılan-
na muhalifiz, savaş lobilerine
muhalifiz, korucubaşılara mu-
halifiz, demokrasiye muhalif
olan her şeye, her kişiye mu-
halifiz...
Milyonlarca çocuğuz. Ço-
kuz ve çok çocuğuz.
Çocukça eylemler yapıyo-
ruz ve eylemlerimiz bütün ço-
cuk oyunlan gibi temiz, hile-
siz, ön hesapsız, son hesap-
sız, hilesiz, hurdasız...
•••
Biz "çocuklar" oynarken, ki-
mi "büyükler" yan karanlık
odalarda bir araya geliyorlar.
Birbirlerinin gözlerinin içine
bakmadan, hiçbiri ötekine gü-
venmeden fısır fısır konuşu-
yorlar. Sonra aynlıyorlar. Göz-
lerini birbirierinden kaçırarak
yeniden karanlıklaradalıyorlar.
Sonra bir uzak mezranın
toprak damlı evlerinden birin-
de Kalaşnikof namlulanndan
fışkıran kurşun sesleri geceyi
bölüyor. Bebek çığlıklan, gelin
hıçkınklan yanan köyden yük-
selen dumanlaria birlikte gök-
lere savruluyor.
Sonra bir kentte, sokakta
oynamaktan dönen bir "ço-
cuk "a sinsice yaklaşryor birile-
ri. Bir tabanca, bir akrep nam-
lusu uzanıyor. Ölümün adı
mermi olup bir "çocufc"un en-
se kökünde patlıyor.
Sonra bir otomobilin altına
güçlü bir patlayıcı yapıştınlıyor.
Fünye kontağa ayarlanıyor.
Birbirlerinin gözünün içine ba-
kamayan adamlar sinsice,
sessizce uzaklaşıyor. Mum üf-
leyen çocuklara mum yapan,
mum yakan bir 'Mumcu ço-
cuk'un bedeni paramparça
havaya savruluyor.
Sonra yağlı, semiz ya da ka-
dit ve sırtlan bakışlı ve hepsi de
güneş yüzü görmemiş medre-
se yetiştirmesi, ince molla ses-
li "büyükler" Arapça dualar
mırıldanırcasına kadrolannın
pompalı tüfek donanımlarını,
işe yerleştirilecek militan liste-
lerini, hac seferierinden sağla-
nacak milyarlık vurgunlan, kur-
ban derilerini silaha dönüştü-
recek yasal düzenlemeleri, al-
tın ve döviz üstüne kurulmuş
servetleri katlamak üzere faiz
yerine kâr ortaklığı formülleri-
ni gözden geçiriyorlar. Alevi
köyterine yapılacak camilerin
minarelerinin daha yüksek,
daha gözalıcı dikilmesi için be-
tonarme hesaplan yapıyoriar.
Ucundan yakalanmış bir ikti-
dan elden kaçırmamak için ra-
zı olabilecekleri bütün ahlak-
sızlıklan "caiz" kılacak siyasal
fetvalar ısmarlıyoriar.
Sonra bir TIR'ın dönen te-
kertekleri Avrupa'ya, Ameri-
ka'ya beyaz toza dönüşmüş
ölüm taşırken, birbirlerinin gö-
zünün içine bakamayan, vah-
şi ve ilkel suratlı adamlar pa-
ralan tahsil etmek, İsviçre ban-
kalanndaki hesaplannı gözden
geçirmek üzere 'yeşil pasa-
portlan'n\ ceplerine yerleştiri-
yorlar...
•••
Bıçağın sırtındayız. "Çocuk-
lar"\a "büyükler" çarpışıyor.
Kim kazanacak?
Çocuklar mı, büyükler mi?
Ulkenin geleceği bıçak sır-
tında...
POLİTİKA GU1NLÜGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
•••Paris'ten Duşanbe'ye
Kültür Bakanlığı Paris Kültür Müşaviri Vecdi
Sayar'ın Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'ye atama
kararnamesinı bakan Ismail Kahraman imzaladı.
Kararname önümüzdeki günlerde Cumhurbaşka-
nı Süleyman Demirel'in onayına sunulmak için
köşke gönderilecek.
Uç yıldır Paris'te kültür müşaviri olarak görev ya-
pan Vecdi Sayar'ı Cumhuriyet okurları yakından
tanır. Vecdi, haftada bir kez Cumhuriyet'te 'Kedi
Gözü' köşesinde yazar. Yine her hafta TFÎT 2'de 'İki
Film Birden' programını hazıriar...
Acaba Vecdi Sayar, Paris'ten Duşanbe'ye niçin
atanıyor?
Başarısız olduğu için değil elbet!
O zaman?
Kültür Bakanı ismail Kahraman, 'şeriatçıyapılan-
ma 'yı gerçekleştirmek için 'kılı kırk yararak' ilginç
yöntemlere başvuruyor...
Vecdi Sayar, ilerici, demokrat, yurtsever bir sa-
natçı. Üstelik Cumhuriyet'te köşe yazan...
Tüm bunlar Vecdi Sayar'ın suç dosyasını oluş-
turuyor ve Duşanbe'ye gönderilmesi için gerekçe
oluşturuyor...
Vecdi Sayar neden Roma, Brüksel, Taşkent, Aş-
kabat değil de Duşanbe'ye gönderilmek isteniyor?
Tacikıstan'daki iç savaşta bugüne dek 50 bin ki-
şi öldü. Daha bir hafta önce şeriatçı güçler, 14 ki-
şiyi rehin aldı. Aynca 8 Birieşmiş Milletler görevli-
siyle 3 gazeteci, 6 şeriatçı gerillaya karşı salıveril-
di. Tacıkistan'da değişik şeriatçı gruplar var ve bun-
lann, kimı islam ülkeleriyle terönst bağlantıları ol-
duğu bir gerçek.
Insan ister istemez şu soruyu yöneltiyor kendi
kendine:
"Vecdi Sayar özellikle mi Paris'ten Duşanbe'ye
atanıyor?"
Haydi bir senaryo kuralım:
Vecdi Sayar, Tacikistan'a gittı ve bir süre sonra
şeriatçı terör örgütlerince kaçınldı. Vecdi'nin ser-
best bırakılması için şu koşullar ileri sürüldü:
"Türkiye'deki cezaevlerinde bulunan İBDA-C,
Isiami Hareket ve Hizbullah militanlan serbest bı-
rakılsın..."
Tacikistan'da 8 BM görevlisi ve 3 Rus gazeteci
Afganistan'dakı 6 gerillaya karşı serbest bırakıl-
mıştı...
Tacikistan'da iç savaş hâlâ sürüyor...
• • •
Şeriatçı gazetelerin dünkü manşetlerine bakı-
yorum:
"Ahlaksız yürüyüş!.."
Niçin ahlaksızmış Ankara'da 'Şeriata Karşı Ka-
dın Yürüyüşü'ne katılanlar?
Nedeni şu:
"Ankara'da biravuç azınlık 'Kahrolsun şeriat
1
di-
ye bağırdı..."
Görüyorsunuz şeriatçılar, toplumu nasıl ikiye bö-
lüyorlar, kendileri gibi düşünmeyenleri 'azınlık' ola-
rak niteliyorlar...
Türkiye'yi ortaçağın karanJığına götürmek is-
teyenler, kadınlanmıza 'fahişe ve kokona' diyen bu
güruh, son günlerde iyice azdı...
RP'nin yayın organı ise şu başlığı atmış:
"Halkın inancına karşı yürunmez..."
Her zaman takıyye yapıyor bunlar, her zaman...
Amaçları 'şeriat hukukuna dayalı' bir devlet dü-
zeni kurmaktır. Ancak toplumun demokratik tep-
kisi karşısında doksan derece dönüp bağınyoriar:
"Şeriat Islamdır, Islama karşı çıkılmaz..."
Biz de onlara şöyle sesleniyor, anlayacaklan dil-
le yanıt veriyoruz:
"Bırakın maskaralığı, size bu ülkeyı teslim etme-
yeceğiz..."
Sızin inancınız faian yok. Sizin tek derdiniz Tür-
kiye'de dört kadınla evlenip 'ful' yapmak, kurban
derileri ve karayoluyla hac numarasıyla trilyonlan
cebe indırmektir...
Haydi bakalım başka kapıya!..
• • •
Vecdi Sayar'ı, Paris'ten alıp Duşanbe'ye gön-
deımekle bu arkadaşımızı Tacikistan'da şeriatçı
terör örgütlerine teslim etmek mı istiyor önce onu
açıklasın Kültür Bakanı Kahraman. Açıklasın ki RE-
FAHYOL'un gerçek yüzü ortaya çıksın, kamuoyu
neler olup bittiğini öğrensin...
Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ı ceza-
evinde ziyaret eden Adalet Bakanı Şevket Kazan,
acaba Sıvas katliamı sanıklannı ne zaman ziyaret
edip 'geçmiş olsun' diyecek?
Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti, karayo-
bazlara ve onların destekçilerine teslim edilmeye-
cektir. Efes Müzesi'nden kaldırılan Priapos ve Bes
heykellerine 'sansürkoyan 'düşünceye, üfkemizin
çağdaş ve demokrat insanları 'dur' diyecektir...
Karayobaz çetelerine geçit vermeyeceğiz, her
yerde onların anlayacağı dilden konuşacağız...
Kadınlanmıza fahişe' ve 'kokona' diyenlerden
de bir gün mutlaka hesap soracağız...
Sürekh aydınhk için bir dakika karanlık!..
Bu eylem 1 mart günü bitmemeli. Ülkemiz ay-
dınlığa kavuşana dek sürmeli...
Var mısınız?
Internet: http: // www.planetcom.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR
Servet davasında
söz KazanMa
AYŞE SAYIN
ANKARA - Kuşkulu
servetinin hesabını vere-
meyen DYP Genel Başka-
nı, Başbakan Yardımcısı ve
Dışişleri Bakanı Tansu Çil-
ler, ANAP İstanbul Millet-
vekili Yusuf Namoğlu nun
ABD'de aleyhine açtığı da-
va konusunda RP'li Adalet
Bakanı Şevket Kazan a pas
attı.Çiller"in,davanınaçıl-
dığı New Hampshire'daki
mahkemeye konsolosluk
aracılığıyla gönderdiği sa-
vunmasında, Namoğ-
lu'nun girişiminin hukuka
aykın olduğunu ileri süre-
rek. "Anlaşmalar gereğin-
ce, ABD'de dava açmaya
ancak Türk Adalet Bakan-
hğı yetkilkür" görüşünü sa-
vundugu öğrenildi.
Çiller hakkında kurulan
TBMM Malvarhğı Sorus-
turma Komisyonu üyesi de
olan ANAP'lı Namoğ-
lu'nun, "Çiller'in ABD'de-
ki malvarİığının ve ödediği
verginin miktaruun belir-
lenmesi" amacıyla açtığı
dava ile ilgili New Hamps-
hire'daki mahkemenin ge-
lecek hafta içinde, yetki
konusundaki karannı vere-
ceği öğrenildi. Çiller'in;
Namoğlu'nun başvurusu
üzerine kendisinden savun-
ma isteyen New Hampshi-
re'daki mahkeme başkanı-
na gönderdiği savunmaya,
daha önce RP'li TBMM
Malvarhğı Sorusturma Ko-
misyonu Başkanı NaciTer-
zi'nin aynı mahkemeye
gönderdiği yazıyı da ekle-
diği öğrenildi