Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 ŞUBAT 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Avrupa
Konseyi'nden
destek
• STRASBOURG (AA) -
Avrupa Konseyıbünyesınde
kurulan Pompidou Grubu
uyuştunıcu ile mücadele
grubu dırektörü Chistopher
Luckett, bölücü terör
örgütünün uyuşturucu trafiği
ileilişkjsınin çok açıkça
belirlendığini söyledi.
Türkiye'nin uyuşturucu
trafiği yolu iizenndekı
stratejik konumu yüzünden
önemli bır ülke olduğunu
belirten Luckett. uyuşturucu
ıle mücadeiede Türk
yetkililerle önemli ışbirlığı
içinde olduklannı sö>ledi.
MHP'de Civan
sıkıntısı
• Haber Merkeâ - Engın
Civan'ın eski ortağı ve
avukatı Lale Cander'in
MHP Istanbul ll Yönetim
Kurulu iheliğinegetirilmesi
parti içinde sorun yarattı
MHP Genel Başkan
Yardımcısı Tuğrul Türkeş,
"Biz geçmişteki ılişkilenni
bilmiyorduk" dedi. Engin
Civan'ın Emlak Bankası
Genel Müdürlüğü
döneminden sonra
avukatlığım yaptığını
söyleyen Canderise "Ben
partiye girerken sıyasi
kimligimle ilgilı olarak
konuştuk. Insanlann avukatı
olmak niye siyasette engel
teşkil etsin" diye konuştu.
TÜSİAD raporuna
Alevi desteği
• İstanbul Haber Servisi -
Avrupa Alevi Bırlikleri
Federasyonu'nun yeni
seçilen yeni yönetim kurulu
toplanarak görev bölüşümü
yaptı. Yönetim kurulunun
yayımladıgı ilk bildiride
hükümetın laikliğe yönelık
saldınlanndan duyjjlan tepki
dile getirilirken TÜSlAD'm
Güneydoğu sorunu ile ilgilı
hazırladığı rapora destek
verildi. Federasyonda Genel
Başkanlığa Alı kılıç. Genel
Sekreterliğe Dursun An.
ikinci başkanlıga Ahmet
Aydemir ve Muharrem
Özcan, Genel Saymanlığa
ise Ismail Saygün getirildi.
Öğrencilere
tutuklama kararı
• A.NKARA (ANKA)
Mahkeme, Milli Eğitim
Bakanlığı önünde
"AlternatifEğitim
Şûrasf'nda alınan kararlan
bir basın açıklamasıyla
duyurmak amacıyla gösteri
düzenledikleri gerekcesiyle
yargılanan 57 öğrenciden
3'ü hakkında gıyabi
tutuklama karan verdı.
Ankara 10. Aslıye Ceza
Mahkemesi'nde
görülmesine devam eden
davanın duruşmasında
mahkeme hâkımı.
"duruşmadan kaçtıklan"
gerekcesiyle sanıklardan
Halil Yıldız, Hasan Erşahin
ve Mahir Tümkaya'nın
CMUK'un 223 ve 229.
maddeleri uyannca gıyaben
tutuklanmalanna, sorgulannı
vermeyen bazı sanıkJann ise
ihzarsn celplerine karar
vererek duruşmayı başka bır
günebıraktı.
Demipel'in kabulü
• ANKARA (AA)-
Curmurbaşkanı Süleyman
Demrel, Halkın Demokrasi
Parti>i(HADEP) Genel
Başkınvekilı Ahmet Türk ve
parti yöneticılerini Çankaya
Köşkü'nde kabul etti.
Curmurbaşkanhğı Basın
Merkzi'nden yapılan
açıkJımaya göre Demirel,
kabu sırasında
HAEEP'lılerin, "her türlü
yöntemle HADEP"in
üzerne gidileceği"
yoluıdaki bir beyanı
üzerne, "Devlet hiçbir
siyas partinin üstüne
gitmrtiiği gibi sizin de
üstiirüze gitmez'" dedi.
İHjJde açıklama
• Lsanbul Haber Servisi -
Sahtt pasaportla yakalanan
ve İçşleri Bakanlığı'nın
Irarı 'ı ıadesine karar verdigi
Jamsid Hashemi için İnsan
Hakdın Derneği'nde
düzeıienen toplantıda
koniian derneğin istanbul
şubejaşkanı Ercan Kanar;
İramjrak, Arap ve Afhk'a
ülkeenyle karşıhklı rejim
mutıJıfi değiş- tokuşunun
uluskrarası kolektif
cina^etlere ortak olma
anlanı taşıdığını belirtti.
Ercaı Kanar, "Türkiye,
imz.aadığı uiuslararası
Cer*frre Sözleşmesi'ne ve
Âvnoa İnsan Haklan
SözO-şmesi'ne ek 4 No'lu
p'rotjKOİe uymak
zorLadadır" diye konuştu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Kayseri il yönetiminin görevden alınmasmı istedi
RPVe iuıiloııııa uyansıANKARA / KAYSfeRİ
(Cumhuriyet) - Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı,
RP'yi, üniformalı partili
grubu oluşturan Kayseri il
yönetimini 30 gün içinde
görevden alması konusun-
da uyardı.
Bu istem yerine getiril-
mezse Siyasi Partiler Yasa-
sı uyannca RP hakkında
Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcılığı tarafindan kapat-
ma davası açılabilecek.
Başbakan Necmettin Er-
bakan'ı. kenti ziyareri sıra-
nedeni Başbakan Necmettin Erbakan'ı, Kayseri'ye gelişinde üniformalı bir
grubun eşlığinde karşılayan RP il örgütünün bir ay içinde görevden alınması için Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı'nca uyanda bulunuldu.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural
Savaş tarafindan RP'ye gönderilen yazıda, uygulamanın yasanın kapatma nedeni saydığı
fiiller arasında yer aldığı belirtildi.
ilgili olarak gazete ve tele- iller arasında yer aldığı be-
vizyon haberlerini ihbar ka-
bul edip harekete geçti. Yar-
gıtay Cumhuriyet Başsav cı-
Vural Savaş tarafindan
sında üniformalı bir grubun
eşliginde karşılayan RP
Kayseri tl Örgütü, iktidann
büyük ortağını zor durum-
dabıraktı.
Siyasi partiler hakkında
kapatma davası açmakla
yetkili kılınan Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı.
üniformalı parti grubuyla
RP'ye gönderilen yazıda.
Kayseri il örgütünün görev-
den alınması istendi. Yazı-
da. uygulamanın yasanın
kapatma nedeni saydığı fi-
lirtilerek şöyle denildi:
"27 Ocak 1997 tarihinde
Başbakan ve RP Genel Baş-
kanı Necmettin Erbakan'uı
Kayseri'deki ayaret veince-
lemelcri sırasında baa kişi-
lere, üzerinde RP işareti de
bulunan üniforma nheliğin-
de tck tip kıyafet givdirildi-
ği ve bu kişilere koruma gö-
revi verildiği yazılı ve görsel
ba.sında yer alan haber ve
görüntüJerden anlaşılmıştır.
Siyasi Partiler Yasası'mn 4.
kısmında yer alan 94. mad-
desi; siyasi partilerin (üyele-
ri vepersoneli için üniforma
niteliğinde kıyafet kol bağı
ve benzeri alametler) iktas
Soru önergesi
Üniforma
Meclis'te
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu)- DSP Kocaelı
Milletvekiîi Bekir Yurda-
gül, Başbakan Necmettin
Erbakan'ın, 'Sakarya
grubu" olarak tanınan
özel korumalanyla başla-
yan ve Kayseri gezisinde
RP fl Örgütü'nün oluştur-
duğu üniformalı grubun
ortaya çıkmasıyla büyü-
tüldüğü gözlenen özel gü-
\ enlık örgütünü. "RP, mi-
lis ordusu mu yetiştiriyor"
sorusuyla TBMM günde-
mine getırdi.
Yurdagül, Erbakan ta-
rafindan yanıtlanması is-
temiyle TBMM 'ye bir so-
ru önergesi verdi.
Yurdagül, önergesinde
resmi koruma görevlilen
olduğu halde, Erbakan'ın
göreve başladığı tarihten
itibaren "SakaryagnıbtT
denilen bir koruma grubu-
nu görevlendirdığıni; son
olarak Kaysen gezisinde
üniformalı koruma grubu-
nun da açığa çıktığını be-
lirtti. Yurdagül, Erbakan'a
resmi koruma görevlileri
olduğu halde neden böyle
özel koruma gruplanna
gereksinim duyduğunu
sordu.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
edilmesini. kullanılmasını
ve herhangi bir kimseye ve-
ya topluiuğa güvenlik kuv-
vetlerinin görev ve yetkileri-
ni üstlenmesi görevini ver-
mesini ve bu hareketlerç
müsaade edilmesini yasak-
laması karşısında, buna se-
bebiyet veren partiniz Kay-
seri U yönetim kuruluna ay-
nı yasanın 101. maddesinin
d-1 bendi uyannca işten el
çektirilmesini ve sonucun-
dan 30 gün içerisinde bilgj
verilmesini rica ederim."
ANKA'nın haberine gö-
re. RP Genel Başkan Yar-
dımcısı Rıza Ulucak. Siya-
si Partiler Yasası'na aykın
davranıldığı gerekcesiyle
Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı'nca gönderilen uyan ya-
zısına "Savcının kendi yo-
rumudur. Cereken cevabı
veririz" diye tepki gösterdi.
Ulucak, "Savcının yorumu
ulaşınca gereken cevabı ve-
ririz. Mühim bir olay degil-
dir" diye konuştu.
'Birbardak
suda firtma'
Yargıtay Cumhunyet
Başsavcılığı'nın görevden
alınmasını ıstedıği kişıler
arasında yer alan RP Kayse-
ri ll Başkanı Şerafettin El-
mastaş. "bir bardak suda
fırtına" kopanldığını öne
sürdü.
Kayseri il örgütünün isti-
fa etmeye hazır olduğunu
kaydeden Elmastaş, "Bu-
nun için 30 gün beklememi-
ze gerek yok" dedi.
Üniformalı ekibin kuru-
cusu RP II Gençlik Komis-
yonu Başkanı Salih Sağlam
da amaçlannın özel bir ör-
güt olmadığını savunarak
"Biz sadece Başbakanımı-
an Kayseri gezisi sırasında
herhangi bir izdiham olma-
ması ve programın harfiyen
uygulanması için bir ekip
oluşturduk. Bu ekibin gry-
diği elbiseleri de alışveriş
merkezlerinden aldık. Bu
üniformaları özel olarak
diktirmiş değittV dedi.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel güvence verdi
'Ülkeyi laik felsefe ilerletti'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
RP'nin kamu kurumlannda.
üniversitelerde türbana izin
verilmesi ve Taksim'e cami
yapılması girişimleri nedeniyle
tartışmalar yoğunlaşırken,
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel
laiklik için güvence verdı.
Türkiye'nin laik-demokratik
cumhuriyet felsefesiyle ilerlediğini,
bunu kımsenin görmezlikten
gelemeyeceğini kaydeden Demirel,
"Hür ve serbest ortamın
imkânlanndan yararlanarak,
birtakun üzücü şeyler olabiliyorsa,
bunlar ülke insaıunda en ufak
tereddüt yaratmasm. Türkiye geriye
gttmez" dedi.Cumhurbaşkanı
Demirel. 69. kuruluş yıldönümünü
kutlayan Türk Eğitim Derneği'nin
(TED) Genel Başkanı îbrahim
Ortaç ve beraberindekı heyeti
kabulünde, Atatürk'ün gösterdiği
doğrultunun iyi benimsendiğini
belirterek, "10 milyon nüfusu olan
yanmıs, yıkıbnış bir Türkiye'dcn,
bir çağdaş Türkiye çıkanlacakfı.
Bugün geldiğimiz yerde nereden
başla\ ıp buraya geldiğimizi iyi
hatırlamamız lazun" dedi.
"Bugünkü Türkiye geriye gidemez,
ancak Ueriye gider. Bugünkü
Türkiye'nin geride arayacağı bir
şey yoktur" diyen Demirel.
Atatürk'ün gösterdiği yönde
koşmaya devam edilirse. ulaşılması
gereken yerin de geçileceğini
kaydetti. Demirel, '^vazgeçilmez
hedefleri" de şöyle sıraladı:
"Mcdanlar demokrat, zihinler hür,
laik Türkiye. Herkesin istediği
şekilde inanmasu din ile dünya, din
Ue devlet işlerinin aynldığı bir
Türkiye. Hukukun üstünlüğüne
dayanan, her şeyin hukuka uygun
şekilde yapıldığı, bölünmez
bütünlüğün muhafaza edildiği bir
Türkiye. tşte \r
azgeçibnemesi
gereken hedefler bunlardır. Türkiye
bu hedefini korumaktadır ve
konıyacakör.'' Tartışmalardan,
cumhunyet okullannda yetişmiş
yurttaşlann rahatsız olmaması
gerektiğini söyleyen Demirel,
Türkiye Cumhuriyeti'nin yalnızca
devletin değil, bir felsefenin de adı
olduğunu vurgulayarak, şöyle
konuştu: "Türkiye uygardır. Uygar
bir toplum olmanın kimseye yüz
kirü'Iigi getiren bir tarafı yoktur.
Dünyada 55 devlet ve 13 milyar
Müslüman halk içinde laik olan
sadece Türkiye Cumhuriyeti'dir.
Müslümanhğuı en iyi uygulandıgL,
ibadetin en iyi yapıldığL, vicdanlann
en hür olduğu, zihinlerin en iyi
olduğu yer Türkiye'dir. Bu ülkeler
içinde geçen zamanda en ileriemiş
ülke Türkiye'dir. Laik, demokrat
cumhuriyet felsefesl bu ülkenin
Oerlemesini sağlamıştır. Hiç kimse
bunu görmezlikten gelemez.
Bundan sonraki gelişme de, bu
çizginin muhafazasına bağlıdır. Bu
ülke insanlan hangi inançta olursa
olsun birbirlerini kabul edecekler,
sevecekler ve şekli cumhuriyet olan
rejim, siyasetle inançlan ayırmtş
olacakür." Demirel, "Türİdye
nereye gidiyor" sorusunun
oluşmamasını isterken, "Eğer böyle
istifhamlar oluşuyorsa, 73 yıllık
cumhuriyetin başanlan hakkında
şüpheye düşeriz" dedi. Demirel,
"Benim vatandaşun laik,
demokratik cumhuriyete sahiptir,
öyle olmaya devam edecektir. Ben
Türİdye Cumhuriyeti'nin devlet
başkanı olarak, burada Atatürk'ün
kurduğu demokratik, laik
cumhuriyetin bekçiliğini yapan biri
olarak ülkenin her köşesindeki
vatandaşlara şunu sahk veriyorum
ki, herkes rahat rahat işinde
gücünde olsun" sözleriyle de
laiklik güvencesi verdi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal
6
Refah yeralü
örgütü
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP lideri Deniz
Baykal. RP'yi, iktidar ortağı
DYP'yi bazen şantajla, ba-
zen de atlatarak "yeram ör-
gütü'' gıbı çalışmakla suçla-
dı. iktidann. Türkiye'deki
yaşamı bilinçli bır bıçimde
kutuplaştırdığını söyleyen
Baykal, İslamda olmayan
ruhban sınıfinın yaratılmaya
çalışıldığını kaydetti. Baykal,
Türkiye'nin hiçbir eroin ka-
çakçısına yeşil pasaport ve-
nlmeyecek bir noktaya geti-
rilmesini isterken "Sözüne
gü>enilirhangiadamımız bu-
nun yapılmadığını söyleme
gücüne sahiptir'' dedi.
CHP PM.dün Baykal baş-
kanlığında toplandı. 5 kadın
PM üyesi. Baykal'ın. Başba-
kan Yardımcısı Tansu Çil-
ler'le ilgili TEDAŞ, TOFAŞ,
TURBAN oylamalanna ka-
tılmamasını eleştirdiler. 5 ka-
dın üye tarafindan PM baş-
kanlığına sunulan metinde,
CHP'nin toplumsal muhale-
fetin önderliğini yapamama-
sının hayretle izlendiği belir-
tilirken; Baykal'ın, Alman-
ya'nın özür dilemesi yönün-
deki açıklamasının da Alman
mahkemesinin uyuşturucu
kaçakçılanyla bağlantısı ol-
duğunu iddıa ettıği C'Her'ı
koruma anlamında algılandı-
ğı savunuldu.
Baykal. PM'ninaçılışında
yaptığı konuşmada, Susur-
luk un aydınlatılmasının kı-
şisel ya da partisel değıl, de-
mokrasi ve hukuk de\leti so-
runu olduğunu vurguladı.
Soruşturmanın hâlâ başlatıl-
madığına ışaret eden Baykal,
RP'nin, çetelerin devlet gü-
venlik mahkemelerinin gö-
rev alanından çıkanlma gıri-
şimiyle gerçek yüzünü orta-
ya koyduğunu söyledi. Bay-
kal. tarikat skandallannın.
Türkiye'de yıllardan beri di-
le getirilen din istismarlan
konusundaki şikâyetlerin
doğru olduğunu gösterdiğini
belirterek bunun Türkiye için
önemli bir aydmlanma şansı
getirdiğini kaydetti.
IRMIKIAYDIN ENGİN e - mail: engin "' planet.com.tr
Madam Cu-
rie'nin her yanı
radyoaktif ya-
nıklarla benek-
lenmiş zayıf ve
zarif eli düğme-
ye uzandı. Bastı.
O küçücük el kalktığında
karmaşık kimyasal süreçler
harekete geçti. Insanoğlu ilk
kez saf radyum elde etmişti.
Radyoaktif maddeler insanlı-
ğın hizmetine girdi. Bir dizi
ölümcül hastalığı ortadan kal-
dıracak, insanlığa sınırsız ener-
jinin kapılannı açacak cesur bir
adım atıldı. Insanoğlunun do-
ğayı egemenliğine alma ve in-
sanlık için kullanma serüvenin-
de devrimsel bir sıçrama ya-
şandı. Yıl 1910'du. Aylardan
Şubat.
Ağır bombardıman uçağı B-
29, Hiroşima üstüne geldiğin-
de 6 Ağustos'tu. Yıllardan
1945. Bir askerin, buyruk alan
ve aldığı buyruğu tartışmadan
yerine getirmeye koşullanmış
bir askerin iri, ürkütücü eli bir
düğmeye uzandı. Bastı.
Düğmeye Uzanan El
El kalktığında Hiroşima'nın
üstüne gökten ölüm düştü.
Bitmiş, kazanılmış bir savaş
daha kanlı noktalanmak, yer-
yüzüne silahın zorba gücü ka-
nıtlanmak istenmişti. Kanıtlan-
dı. Patlayan nükleer bomba-
dan açığa çıkan dev radyoak-
tif enerji önüne gelen canlıyı
yuttu. Çocuklar, bebekler, yaş-
lılar, kadınlar, erkekler... Aynm
gözetmeden herkes...
Madam Curie bugün bir anıt.
Insanlık bir düğmeye basan o
ufak tefek, solgun yüzlü, zayıf
ve zarif kadını mutlak bir say-
gıyla anıyor.
Hiroşima üstünde bombanın
düğmesine basan pilot intihar
etti. insanlık onun adını sanki
belleğinden kazımış gibi. Ne
anan var, ne sayan. Düğmeye
basılma komutunu veren ABD
Başkanı Truman salt çapsız
bir politikacı olarak değil, zor-
ba gücün zaferi adına kitlesel
kırımlara imza atmış bir katil gi-
bi anılıyor.
Bazen bir düğmeye basmak
sorumluluktur. Onuru ya da
utancı vardır. Ama ille de so-
rumluluğu. Sonuçlarını taşıma-
ya hazır olmak, sorumluluğu
kaçamaksız üstlenmek gerek.
• * •
Bu akşam televizyonların,
radyolann, saat tam 21 'de ve-
recekleri sinyal sesiyle, elleri-
miz elektrik düğmelerine uza-
nacak: "Sürekli aydınlık için bir
dakika karanlık" diyeceğiz ve...
...Ve düğmeye basacağız.
Peki sonra?
Hepsi bu kadar mı?.. Yeri-
mizden kalkacağız, düğmeye
uzanacağız, karartacağız, bir
dakika sonra yeniden basaca-
ğız düğmeye. Aydınlık geri ge-
lecek...
Peki sonra?
Bir düğmeye basmanın so-
rumluluğu, kaçınılmaz sonuç-
ları olsa gerek değil mi?
Anımsayın. Herhalde bu ya-
zıyı okuyanların çok büyük ço-
öunluğu "Banş İçin Bir Milyon
İmza" kampanyasına da des-
tek verdi. Bir imza attı. İmza
toplanması sürüyor. Gencecik,
dal gibi kızlar, delikanlılar dur-
maksızın imza topluyorlar. Bir
milyon aşıldı. Peki bu imzaları,
girişimin sözcüsü Eşber Yağ-
murdereli tek başına Anka-
ra'ya götürüp, TBMM Dilekçe
Komisyonu'na vermesi mi da-
ha etkili olur, yoksa milyonlar-
la ölçülen imzacılar Ankara'ya,
TBMM önüne aksalar mı?
Tıpkı onun gibi, bu akşam
uzanıp bastığımız düğmelerle
bır dakika karanlık yaşanacak.
Aydınlık, hep aydınlık bir Tür-
kiye için bir dakika karanlık.
Peki ama o bir dakikalık ka-
ranlık boyunca çipil gözleri,
rabbiyesiri kalmamış suratları
ile ürkek ve öfkeli bakınan "va-
tansever katiller", kana susa-
mış rambo benzeri özel tim te-
tikçileri, polisteki, gizli servis-
lerdeki suç ortaklan, amirleri,
mafya gazinolannda göbek
atan kirveler, karanlığın beyle-
ri, beyzadeleri, uyuşturucu ta-
cirieri ve siyaset bezirgânları,
hırsı yeteneklerinin, bilgisinin
ve kültürünün birkaç fersah
önünde. gırtlağa kadar pisliğe,
hırsızlığa bulaşmış su başları-
nın eşkıyaları... Bu it uğursuz
sürüsü ürküp sinecek, bir da-
kikalık karanlıktan korkup vaz
mı geçecekler?
Susurluk karanlığını sadece
bir düğmeye basarak aydınla-
tabilir miyiz?
Kendi adıma ben, saat 21 'e
birkaç dakika kala, kendimle
bu hesaplaşmayı yapıp, kendi
sorduklarıma kendim yanıtlar
üretip düğmeye basıp basma-
maya karar vereceğim. Daha
sonrasının kararlılığını, inatçılı-
ğını gösterip gösteremeyece-
ğimi tartacağım.
Ondan sonra, ancak ondan
sonra...
Bu yazı ne bir öğüt, ne bir
çağn. Sadece kişisel bir açık-
lama... Hepsi bundan ibaret...
HJTİKA
HİKMET ÇETİNKAYA
Umut...
Yargı karanyla DSP'ye geri dönen
Edirne Milletvekiîi Erdal Kesebir,
grup toplantı salonundan 'Provokas-
yon yapıyorsun' gerekcesiyle dışan-
ya çıkanldıktan sonra Bülent Ecevrt
alkışlar arasında kürsüye çıktı...
Sonra ne oldu?
DSP lideri, Kocaeli Milletvekiîi Bekir Yurdagül ve
arkadaşları tarafindan hazırianan 'tarikat iftan'yla il-
gili genel görüşme istenen önergeye imza atanlan
haşladı...
Ne diyordu Ecevit:
"Sanki beni laiklikten ödün veriyormuş gibi gös-
tererek önerge hazırlanması, basına açıklanması,
parti disiplini ve tutarsızlığı açısından kabul edile-
mez..."
Ecevit bu saptamasında haklı mı?
Evet haklı!..
Çünkü Bülent Ecevit, siyasal yaşamı boyunca 'la-
iklikten' hiçbir zaman ödün vermemiştir. Ecevit'in
'solculuktan' ödün verdiğini düşünebilirsiniz ama la-
iklikten ödün verdiğini düşünemezsiniz. O da tıpkı
Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Alparslan Türkeş gi-
bi 'asla ve asla' laiklikten ödün vermez...
Laiklik kavramının ağızlarda 'Çikletgibi çiğnendi-
ği' günümüzde salt yukanda adlannı saydığım lider-
ler değil Mehmet Ağar'dan Ibrahim Şahin'e, Öz-
er Uçuran Çiller'den bir numaralı laik Kenan Ev-
ren'e dek daha pek çok kişi, 'ülkenin bölünmezbü-
tünlüğü' için laiklikten ödün vermemiştir bugüne de-
ğin...
Ömeğın Kenan Evren, 12 Eylül 1980faşistdarbe-
sinden sonra laik demokratik cumhuriyetin yaratıcı-
sı Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Türk Tarih
Kurumu, Türk Dil Kurumu'nu kapatırken bile laik-
likten ödün vermemiş, üstelik Kuran'dan ayetler bi-
le okuyarak ne denli 'laik olduğunu' kanıtlamamış
mıdır? Yıne darbecı Kenan Evren, Nurculann, Sü-
leymancılann okullarına, yurtlanna, arsalanna el
koymayıp laik olduğunu sergilememiş midir? Aynı
Kenan Evren, Rabrta'dan gelen petrol dolartanyla
yurtdışındaki din adamlannın maaşlannı ödeyip la-
ikliğini tüm âleme göstermemiş midir?
Onun için DSP lideri de laiktir, demokrattır. Bu yüz-
den DSP'deki 'parti içi demokrasi'yi tartışmaya da
hiçbir milletvekilinin hakkı yoktur...
• • *
DSP lideri Bülent Ecevit, partisinin grup toplantı-
sında milletvekillerini haşlarken 'Ayağınızı denk
alın' gıbisıne konuşmuyor mu?
Bakın ne diyor Ecevit:
"DSP'ye yeni katılan bazı arkadaşlanmızın, D-
SP'nin kültür ve üslubu konusunda tereddütleri var-
sa, DSP'nin üslubunun ne olduğunu bile bile veya
bilirgörünerek seçilmişlerdir. Hiç kimsenin gücü bu-
nu değiştirmeye yetmez..."
Ecevit haklı!
DSP'den seçilen tüm milletvekilleri atama yoluyla
Meclis'e girmişlerdir. Eğer Ecevit bu milletvekillerini
seçilecek sıraya koymasaydı Meclis'e girmelen ola-
naksızdı.
O zaman ne yapacak sayın milletvekilleri?
Ecevit'ten habersiz Meclis tuvaletine bile gide-
meyecekler...
Elbet böyle bir 'parti içi demokrasiyi'ya da 'a/te içi
demokrasıyi' içine sındiremeyen milletvekilleri ola-
caktır. Olacaktır ama onlann da şimdiden 'siyaset
defterini' kapatmalan kaçınılmaz gözükmektedir.
Ya uslu uslu oturacaklar ya da DSP'den aynlacak-
lardır...
•••
Yirmi yıl öncesinin mavi gömlekli Ecevit'iyle bugü-
nün Ecevit'i giysileriyle aynı, düşünceleriyle çok
farklıdır...
Sanınz kimi DSP milletvekilleri bu aynmı yapamı-
yor\ar. Lacivert elbisesine, mavi gömleğine, mavi
benekli kravatına bakıp aldanıyortar...
Halkımız da aynı hatayı yaptı 1995 seçimlerinde.
O nedenle DSP'nin güvercini yüzde 14 oy aldı ve
Meclis'te CHP'nin önüne geçti...
Şimdi DSP milletvekillerine bir uyanmız olacak:
"Uslu çocuklar gibi oturmak zorundasınız..."
Zaten aranızdan en az 30-40 kişinin Bülent
Bey'den önce Rahşan Hanım'ın 'kara kaplı defte-
rine' adlan yazıldı. Artık bir daha milletvekiîi seçilme-
leri olanaksız.
Solculukfilan yapmayın, tarikatlara, din baronla-
nna kafayı takmayın. Bülent Bey tarikatlann tabanın-
dan oy almayı bir kez hedeflemış. Bırakın onunla
oyalansın. Siz de ara sıra seçim bölgelerine gidin,
eğer izin verilirse.
Bir de 'solda biriik' çalışmalan var. Bu, 'havanda
su dövmekten' öteye gitmez. Çünkü çok denendi V-
ki lider arasında' gidip gelmeler. Sonuç alınacağını
hiç sanmıyoruz.
Nasıl olsa böyle gelmiş ama böyle gitmez...
Bir gün mutlaka gerçek bir sol parti örgütlenip
halkla bütünleşecek ve iktidara gelecek!..
Ben umudumu henüz yrtirmedim...
• • •
Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık...
Bugün saat 21.00'de ışıklanmızı bir dakika sön-
dürüyoruz...
Ama bu yetmez. Tepkilerimizi giderek yoğunlaş-
tıralım, yannlanmızın aydınlık olması için demokratik
eylemlerimizi sıklaştıralım...
Internet: http: // www.planetcom.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Planetcom. TR
HİKMET CETINKAYA
Hiıın Cniıur*
\MBAK
SANAM
BULAŞTÎ
KAN S
350.000 TL. (KDV dahil)
Çağ Pazarlama A.Ş. Yerebatan Caddesi Salktmsöğüt Sokak
No: 9/B Cağaloğlu Istanbu! Tel:514 01 95/96
Posta çeki no.: 666322