Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 ŞÜBAT 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 11
YüceGerçeğe
yasak yok
• TOk^O(AA)-
Japonyi'da başkent
Tokyo'run metrosunda
1995 vı ında zehirli gaz
saldınsnda bulunmakla
saçlanan Aum tarikatının
yasaklanmasına gerek
gorülmedı. Komisyonun
' toplantısonrasında sarin
gazi saldırısı
ciuzenleTiekle suçlanan
Aum tankatının
yasaklanmamasına karar
verildı Bu arada. Aum
tarikatırın liden Şoko
Asahara nın davası
sürüyor Aum tarikatı,
Tokyo metrosuna zehirli
sarin gazı saldınsı
düzenlemek ve 12 kişinin
ölümüyls 5 bin 500
kişinin âe zehırlenmesine
neden olmakla suçlanıyor.
Chirac, Clinton
ile görüştii
• PARİS (AA) - Fransa
Cumhurbaşkanı Jacques
Chirac \e ABD Başkanı
Bill Clinton'ın, dün bir
telefon görüşmesi
yaptıklan ve NATO'nun
genişlemesınin yanı sıra
itıifak bünyesinde reform
yapılması konusunda
görüş alışvenşınde
bulunduklan bıldirildı.
Clinton'ın Moskova
ziyaretı öncesinde
gerçekleşen görüşmede,
NATO'nun doğu Avrupa
ülkelerine doğru
genişlemesi konusunda
Rusya ıle ilişkılerin
gundeme geldiği
belirtıldı
Cezayip'de
tslamcı terör
• CEZAYİR(AA)-
Cezayir'de son haftalarda
artış gösteren terör
eylemlennde. önceki
gece, içlerinde 13 aylık
bir bebeğin de bulunduğu
8 kışının katledıldiği
bildirildi. Cezayirresmi
haberajansi APS'nin
bıldirdiğıne göre.
maktullenn boğazlannın
kesilerek öldürüldüğüne
ışaret cdıldi. Haberde.
"Bu hunharca eylemde,
katiller 13 aylık birbebeği
de esirgemediler. boğarak
öldürdüler" denıldi. Öte
yandan, Cezayir'in Oran
kentinde. emekli General
Habib Halıl'in, radikal
islamcı sılahlı bir grup
tarafından öldürüldüğü
bıldirildı
Tüpkiye yine
mahkemelik
• STRASBOURG
(AA)- 1992 yılının
Temmuz ay ında Anayasa
Mahkemesı karanyla
kapatılan Sosyalist Parti
(SP). bugün Avrupa İnsan
Haklan Mahkemesi'ne
başvurdu. SPeski
Başkanı Doğu Perinçek,
Başkan Yardımcısı llhan
Kirit. daha önce de
Strasbourg'daki İnsan
Haklan Komısyonu'na
şikayette bulunmuşlardı.
1988 yılında kurulan
Sosyalist Parti, "devletın
bütünlüğüne zarar
verdıgi" gerekçesiyle
Anayasa Mahkemesi
karanyla kapatılmıştı.
Güney Afrika
polisinden itiraf
• CAPETOW>(AA)-
Cüney Afrika'da ırkçı
>5netim sırasında görev
yıpan 135 polıs memuru.
2)0 kışının ışkenceyle
cdürüldüğünü itiraf etti.
lolis >etkılileri. güvenlik
giçlerinin Capetovvn
\5resinde 200 rejım
aeyhtarının
ödürülmesınin yanı sıra
?J bombalı saldın
dizenlemiş olduklannı.
U kjşiyi kaçırdıklannı.
15 soygun
cizenlediklerini
telirttıler.
rak basınından
ABD'ye suçlama
I BAĞDAT(AA)-ABD
pnetimı tarafından
ctaya atılan Irak'ta
ıtidar mücadelesi
şışandığı >olundakı
ıdialara. Irak'ta
;.jyımlanan gazetelerden
cvapgeldı. El Irak
azetesi'nde ABD
OTietımının doğrulan
jylemediğının bilındiği
ade edilerek iddialannın
.rkin yalanlar olduğu
elirrıldi. Irak
inetimındeki Baas
artisi'nin yayın organı
] Ta\ra gazetesı ise,
ıdialann asılsız
duğunu ve "Amerikan
inetiminin kendı
ındeki karanlığını ve
ısta düşlerini
ınsıttığını" belirtti.
Amerikalı yetkililer, ABD Dışişleri Bakanlığı'nm hazırladığı yıllık insan haklan raporunu yorumladı
'Türidye'run görünümü demokratil
FUAT KOZLUKLL
• Raporu değerlendiren bir ABD"li yetkili "Türkiye, genel
ülkeler değerlendirmesinde otoriter rejimlerin hemen
ardından gelen, demokratik görünüm altında hukuk devleti
uygulamasından uzak rejimler statüsünde yer almaktadır.
Türkiye insan haklan suçlusu bir ülke ve yıllardır da bu
suçtan kendisini kurtaramadı" şeklinde konuştu.
lenebilecek, teröristkr ve suçlulann ey-
lenı yapma imkânlan azalacak" dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nm Savun-
ma Bakanlığı (Pentagon) v e Ankara Bü-
yükelçiliği'yle danışmalarda bulunarak
hazırladığı "insan haklan raporu" dip-
lomatik çevrelerce "Teknikyanı bulun-
makla birtikte daha çok siyasi içeriğe sa-
hip" şeklinde yorumlandı.
Washington'un önceki gün yayımla-
dığı geleneksel yıllık insan haklan rapo-
runda ılk sırada Çin ve Küba yer alırken
ABD'nın müttefıkleri bölümünde başı
\VASHLNGTON -ABD yönetımı.
müttefığı olan rekor sayıda ülkey i insan
haklannı ıhlal etmekle suçlarken Dışiş-
len Bakanı Madeleine Albright "İnsan
haklannın ABD'nin dış polirikasında
anahtar unsur olacağuıT bıldırdı.
Dışişleri Bakanı MadeleineAlbright,
raporun açıklanması dolayısıylayaptığı
konuşmada. "İnsan haklan standartla-
n uygulandığında nıuhtemel ekonomik
getişmeyie birtikte şiddet daha kolay ön-
Türkıye. Güney Kore, Almanya. Rusy a.
Endonezya ve Suudı Arabistan çektı.
Toplam 41 sayfadan oluşan "Türki-
ye'de insan haklan raporunu" değerlen-
diren ABD'lı bir yetkili. Türkiye'de in-
san haklan alanmda 1995'e oranla
1996'da dikkat çekıcı biçımde gerileme
yaşandığını vurguladı \e şöyle konuştu:
"Ankara hükümetinin hukuk devle-
tinin gereklerini uygulama ve işkenceye
son verme yönündeki vaadinde üerieme
kaydedememesi üzücii. Kamuoyunun
scsi yükselmesine karşın arzu edilen et-
kinliktc değil. İfade özgüriüğü hâlâ suç
ve ağır cezalar \eriliyor. Bunlar demok-
ratik bir ülkede göriilür cinsten cezalar
değil. Demokratik alanda ilerleyen Tür-
kiye güçlenen Türldve olacaknr."
Türkiye'deki hükümet yetkılilenni
gözaltında ölüm, yargısız infaz ve Gü-
neydoğu'dakı birçok sıvilın ölümünün
sorumlusu olarak gösteren ABD'li yet-
kili "Güneydoğu"daki gerginliğin Tfirk
ekonomisi üzerinde yıllardan beri bü-
yük bir yük oluşturduğunu" dile getir-
di.
ABD'li yetkili. tnsan Haklan'ndan
Sorumlu Dışişlen Bakan Yardımcısı
John Shattuck yönetimindeki dışişleri
kadrosunun. Uluslararası Af Örgütü ve
Helsınkı İnsan Haklan tzleme Komıte-
si'nin değerlendırmelerinı de dikkate
alarak hazırladığı raporla açıklanan
"Türkiyt'nin insan haklan skih'nin çok
kötii olduğu" yolundakı görüşün gerek-
cesinı de şöyle özetledı:
"Tiirkiye, genel ülkeler değerlendir-
mesinde otoriter rejimlerin hemen ar-
dından gelen, demokratik görünüm al-
tında hukuk devleti uygulamasından
uzakrejimlerstatüsündeyer almaktadır.
Bu uzun yıllardır da değişmedi.
Şüphesiz müttefik Türkiye'nin
içinde bulunduğu durum \e konduğu
kategori hoş değil. Ancak bu rapor
ürperrici karşılanmakla birlikte Tür-
kiye'de hükümetlerin sözlerini tutma-
dığının ve yargının birçok konuda iş-
lemediğinin de açık bir göstergesidir.
Özetle, Türkiye insan haklan suçlu-
su bir ülke ve yıllardır da bu suçtan
kendisini kurtaramadı.
21'inci Yüzyıl'a girerken çok par-
tili demokratik hayatın sürdüğü, ser-
btst piyasa ekonomisinin uygulandı-
ğı ve kendisine Batı itrifakı içinde yer
bulmuş bir ülkenin insan haklan si-
cilini iyileştireceğine kötüleştirmesi
bütün iyimseriikleri silip atıyor. kay-
gıları arttırıyor. Bizim Türkiye'nin
Avrupa Birliği'ne üye kabul edilme-
sine tam destek verip lobi çalışması
yaptığımız da göz ardı edilmemeli.
Bu bi/im Türkiye'de olumlu geliş-
meler görmemi/den ve umutlanma-
mızı sağlayan adımlardan kavnakla-
nıyor. Ancak olumlu gelişmelere kar-
şın ürküten acı olaylar da söz konu-
su. bu ikilemden kurtulmaması. Tür-
kiye'nin kendi zararına olacaktır."
ABD Dışişleri yetkılisı. kongrenın.
ABD'den "ekonomik ve askeri yardım
alan ülkelerin bu destekten men edilip
edilmemesine" ılışkin karannı senrken
Insan Haklan raporunu "göz önünde"
tuttuğunu da hatırlattı
Aynı yetkili. insan haklan ve Güney-
doğu sorununundan dolayı iki yıla ya-
kın bir süredır uygulanan "gayri resmi
silah ambargosuna" da değinerek rapo-
run. Türkıye'ye yönelik sılah satışlan-
nın askıda tutulması durumunu ortadan
kaldıracak ıçenğe sahıpolmadığını bil-
dirdı.
NATO^MJN GENİŞLEMESİ
ABD Ankara'nm
restini gördü
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ABD'nın; A\ ru-
pa Birliği'ne (AB) tam üye
olmak için NATO'daki ve-
to hakkını koz olarak kul-
lanmayı planlayan Türki-
ye'ye, 1993 yılında ittifa-
kın genişletilmesine ilişkin
karara imza koyduğunu
anımsatması "NATO'nun
mutlaka genişletilmesi ge-
rektiğini düşünen Uas-
hington devreye girdi" de-
ğerlendirmelerine neden
oldu.
Başbakan Yardımcısı ve
Dışişleri Bakanı TansuÇU-
ler'ın Roma'da yapılan al-
tılı toplantı sırasında "Tür-
kiye'ye AB'y e tam üye ada-
yı muamelesi yapılmazsa.
eski Doğu Bloku ülkeleri-
nin NATO üyeliklerini veto
ederiz" imasına yanıt Was-
hıngton'dandageldi. ABD
Dışişlen Bakanlığı Sözcü-
sü Nichoias Burns. önceki
gün düzenlediğı basın top-
lantısında, bir soru üzerine
•'Irtifakın genişlemesi yo-
lunda alınan kararda Tür-
kiye'nin de imzası bulun-
duğunu anımsatmak iste-
riz. Çiller'e atfen yayunla-
nan habeıierin yanlış akta-
nldığını sanıyorum" de-
mişti. Washington"dan ge-
len yanıt, *ABD, Türki-
ye'nin üstü kapalı olarak
uzun süredir gündeme ge-
tirdiği veto kozuyla ilgili
olarak devreye girdi" de-
ğerlendirmelerıne neden
oldu.
Klerides kosul öne sürdü
Tüzeleri almamız
Türkiye'ye bagh'
DAVOS (Ajanslar) -
Kıbns Rum Kesimı Liden
Glafkos Klerides. Dünya
Ekonomik Forumu'nun or-
ganıze ettiği zirve için gel-
diği Isvıçre'nın Davos Ka-
sabası'nda düzenlediğı ba-
sın toplantısında, adaya yer-
leştinlmesı planlanan S-300
fiizelen konusunda da Tür-
kiye'nin tavnnın kararlannı
etkılıyebileceğmi belirtti
KJendes. "Türkiye anlaş-
maya yanaşırsa füzeleri al-
maktan vaz geçeriz Bizim
sokağa atacak paramız
yok" dedi.
Kıbns adasının bülün-
müşlük halinın sürdürüle-
meyeceğini ifade eden Kle-
rides. sözlennı şöyle sürdür-
dü: "Türkiye'nin göster-
diğitepkide, Ada'daulus-
lararası bir çözüm konu-
sunda istekli olmadığını
gösteriyor. Askeri çözü-
mün. Ada'yı felakete g5tû-
receğini biliyoruz. Bu ne-
denle Ada'nın mutlaka as-
kerden anndırılmasını is-
tiyoruz. Türk kesiminin
askerden arınması duru-
munda. biz de aynı işlemi
yapacağız."
Klendes.ABDveABnin
Kıbns sorunun çözümü için
Türkiye'nin AB'ye üyeliği-
nı koz olarak kullanmalan
gerektiğini de açıkladı.
ABD kınadı
Öte yandan.ABD Dışişle-
ri Bakanlığı dün yaptığı
açıklamada. fuze aiımının
yanlış olduğunu bir kere da-
ha vurgulayarak. tuze konu-
sununKıbns borunu ile ilgi-
li diğer unsurlar ıçinbır bas-
kı aracı halıne getırilmesıni
kınadı.
CJÖRÜŞ
Barış anlaşmasıjandarmayı kızdırdı
GUTEMALA CITY (Reuter) -
Guatemala'da geçen ay hükümet ile
Guatemala Ulusal Devrimcı Birliği
(GNRU) arasında imzalanan ve 36
yıl süren iç savaşı sona erdıren banş
anlaşmasının ardından jandarmalar
ayaklandı. Ayaklanan yaklaşık 1000
jandarma. başkent Guatemala
yakınlanndaki karargâhlannı ele
geçirdi. Protestocu jandarmalar,
GNRU ile hükümet arasında
imzalanan anlaşma uyannca terhis
edilecek olan 4 bin jandarmaya
tazminat ödenmesını ıstıyor.
Jandarmalar. gerillalara maddi
yardım. ış ve eğitim olanaklan
sağlayan hükümetın kendilenne
hiçbir şey vermediğinı öne sürüyor.
Askerlerden biri, hükümetın
kendilenni aşağıladığı ve hiçbir hak
vermedıği için silahını teslım
ermeyeceğini söylüyor.
Eylemlenni sonuna kadar
sürdüreceklerinı söyleyen
protestocular hükümete 48 saat süre
tanıdılar. ama süre bitımınde
ısteklennin kabul edilmemesi
durumunda ne yapacaklannı
açıklamadılar.
Ordu ise. terhis edilecek askerlere
sıvıl yaşama dönebilmeleri için
hükümet yardımı yapılacağmı
belirtivor.
ABD'den
Ankara'ya
yeni büyükelçi
• ABD'nin Ankara Büyükelçisi Grossman,
Holbrooke'un yerine Amerikan diplomasisinin
"4. adamı'" oluyor. Ankara'ya ise Beyaz Saray
Ulusal Güvenlik Danışmanı Mark Parris'in
atanması söz konusıı
OZGEN ACAR
ANKARA (Cumhuri-
yet) - ABD Dışişleri Bakan
Yardımcısı Richard Holbro-
oke'un görev ine Ankara Bü-
yükelçısı Mark Gros-
mann'ın; Beyaz Saray Ulu-
sal Güvenlik Konseyı danış-
manlanndan Mark Parris'in
de Türkiye Büyükelçıliğf ne
atanacaklan anlaşılıyor.
Ankara'dakı dıplomatık
çevrelerde israrla sdylenen
bu atamalar ile ilgili olarak
bilgısine başvurduğumuz
Washıngton"daki bazı kay-
naklar "haberlerin doğru ol-
duğunun anlaşıldığını, an-
cak henüz resmi açıklama-
nın yapıunadığını" soyiedı-
ler.'
VV'ashuıgton'daki kaynak-
lar Grossman'ın ABD dip-
lomasisinin "4. Adamı" olu-
şuna "hemen hemen kesin
gözle" bakarlarken. Anka-
ra'ya gelecek yenı "Ameri-
kan Büyükelçisi" konusun-
da bir başka addan daha söz
edildiğine dikkat çektiler.
Burns'ün adı geçti
kelçi atanmasının tercih edil-
diği anlasılıvor."
45 yaşındakı Mark
Grossman Kasım 1994'te
ant ıçtıkten sonra Ankara
Büyükelçisi olarak göreve
başlamıştı.
Grossman'ın yeni görevı
"Avrupa ve Kanada İşlerûı-
den Sorumlu Dışişleri Ba-
kan YardımcılığTdır
Bölge uzmanı
ABD Dışişleri Bakanlı-
ğı "nın Sözcüsü Richard
Burns'ün adının da Ankara
Büyükelçiliği için geçtığini
belirtenlere karşılık. öteki
Amenkan kaynaklan ise şu
değerlendırmeyi yaptılar:
"Böyle bir söylenti çıkü.
Ancak, Beyaz Saray Llusal
Güvenlik Danışmanlann-
dan Mark Parris'in sadece
Türkiyedeğil, bölge sorunla-
nna daha \akifolması nede-
nivle Ankara'va onun büvü-
Ankara'ya atanması söz
konusu olan Mark R. Parris
(46) ise Beyaz Saray'a bağ-
lı Ulusal Güvenlik Konse-
yı'nde Ortadoğu ve Kuzey
Körfez Ülkelennden So-
rumlu Kıdemli Müdür ve
Özel Danışman'dır.
Parns. ıkı yıl görev yap-
tığı Moskova Büyükelçili-
ği'nden dönüşte Dışişleri
Bakanlığı'nda Sovyetler
Birlığı'nden Sorumlu Da-
ırenın Müdürlüğü'negetıril-
mıştı. 1992'de Israıl'de üç
yıl Büyükelçilık yapan Par-
ns. daha sonra VVashıng-
ton'da Ortadoğu İşlen Ba-
kan Yardımcısı Başmuavin-
liği'ne atanmiş ve aynı yıl
Beyaz Saray'daki son göre-
vıne başlamıştı.
Ortadoğu Banş Süre-
ci'nin diplomatik çözümü-
ne önemlı katkılarda bulu-
nan ve ABD Dışişlen Ba-
kanlığı ıle Amenkan Başka-
nf ndançeşitli "OnurÖdül-
leri" alan Parns'ın Anka-
ra'ya göndenlmesinde Was-
hington'un Kıbns sorunu-
nun çözümü ile ilgili bek-
lentilerinın yattığı anlasılı-
vor.
/ Prof. Dr. TLRKKAYA ATAÖV
Hindistan'ın 50. yılı
Dünyanın nüfusça ikinci ve toprak
yönünden yedınci büyük ülkesi
olan Hindistan bağımsız
cumhuriyet olarak ellinci yılına
girdi. Bu genç yaşı bir yana, Hınd
toplumu yeryüzünün en eskı
uygarlıklarından birine mirasçıdır.
indüs vadisinde Mohanco - Daro
ve Harappa'ya varan kesintısiz
geçmişı 5000 yılı kapsar. Yazar
Emerson Amerikalılara "Avrupa
bağlantılarınızı kesip yenı
toprağınızda kök salın" demişti.
Hindistan için tam karşıtı
doğrudur. Insanlığın gelişme
çizgisine katkısı gereği gibi
bilinmelidir. Üstelık bu seçkin
yerini matematikten mımariye,
astronomiden dansa, çeşitlı bilim
ve kültür başarılarına borçludur,
saldırıya ve işgale değil.
Çeşitlilik ve çoğulculuk ülkenin
herhalde bir numaralı gerçeğidir.
Dünyanın damı da oradadır, denız
düzeyine çok yakın ovalannda sel
felaketi de orada görülür. 5000
yıllık öküz arabasıyla jet uçağfnın
çelişkisı orada olağandır. Baştan
sona Müslüman diye bilinen
Keşmır'de aslında Budıstler de
vardır, Hindular da. Her bölge
kendi yazınını, sanatını
yaratmıştır. Kacuraho yüzlerce
erotik heykelle bezenmiş, Acente
mağaraları dinsel duvar
resimlerinin en başanlı örneklerıni
vermiş, lagore edebiyatta, Raman
fizıkte Nobel ödüllerı almışlardır.
Bugün tüm dünyanın kullandığı
matematik, sıfır dahıl, Hind
kökenlidir; Avrupa'ya Arapların
aracılığıyla geçmıştir. Ülke
toplumlar arası çatışmalara sahne
olmuştur, ama "Düşmanını
sevmelism" diyen Gandi
Hindistan'ın ruhsal babasıdır.
Bağımsızlık yılında 320 milyonu
biraz geçen nüfus bugün üç
katıdır. Üstelik, dörtte biri
15'inden küçüktür, yakında daha
da büyük artışa neden olacaktır.
Ülkenin bir tanımı da şudur:
"Ülkenin en geniş demokrasisi."
Okullarda okutulan 16 dil ana
Hind dilleri diye kabul edilmiştir,
ama aslında 845 dil konuşulur. Bu
durumda, ülkenin dillere bağlı bir
federalizme dayanması
kaçınılmazdır. Ustelik, tek bir dilin
ya da lehçenin konuşulduğu
federe devlet yok gibidir. Bu
yönüyle Avrupa'nın tümüne
benzer.
Aynca tarihin azizliği ve ekonomik
baskılar bir kast sistemi de
yaratmıştır. Yüz yıllarca, Hindli
çocuk Brahmin doğmuşsa kutsal
metinler onun kaleminden çıkmış,
Kşatriye ise asker-yönetici olmuş.
Vaişya ise çıftçılik ve tüccarlık
yapmıştır. Kast sistemi bir yana,
tanrısal düzen ve aydın
düşüncenin eşitlikten yana
olduğunu söyleyen düşünürleri
de ozanları da yetıştirmiştir.
Bağımsızlıktan üç yıl sonra, 26
Ocak 1950'de kabul edilen Hind
Anayasası'nın parlamento
üstünlüğüne dayalı "sosyalist, laik
ve demokratik" bir cumhuriyet
kurması Üçüncü Dünya için
önemliydı. Laıklik ilkesi Hindistan
ve Türkiye için gider
Böylesine çeşitli bir toplumun 26
federe devletten oluşması da
doğaldı. Bağımsızlığı
gerçekleştıren Kongre
Partisi 1977'yedeğin
iktidarda kalmış ve Nehru'nun
torunu
Rajiv Gandi'nin öldürülmesiyle
(1991) Nehru-Gandı aılesi
yönetimden ilk kez uzaklaşmıştı.
Son 1996 seçimleri hiçbir partiye
üstünlük tanımadı.
Ilk 15 yıl ekonomik yönden
sağlıklı bir büyüme de gördü.
1966'dan sonraki durgunluğun
temel nedeninin siyaset mı, yoksa
ekonomik mi olduğu,
Hindistan'daki gelişmenin Marksı
mı, Gandi'yi mi haklı çıkardığı
bazı çevrelerce bugün de
tartışılıyor.
Hindistan dış politikaya ilişkin çok
büyük bir dünya akımının,
bağlantısızlığın da öncüsüdür.
Atatürk'ün dış tutumu da temelde
aynı ilkelere dayanıyordu. Nehru
bu yöndeki görüşlerini
bağımsızlıktan önce de
açıklamıştı. Aynı ilkelerin altının
çizildiği ve Türkiye'nin de katıldığı
Asya Konferansı'nın da ellinci
yılıdır. Nehru'nun orada da ileri
sürdüğü ilkeler Bandung
Konferansı'nda (1955) kabul
edildi. Hindistan'ın bu çerçevede
dünya barışına, ırkçılığa karşı
savaşıma, Yeni Uluslararası
Ekonomik Düzene ve uluslararası
ilişkilerde eşitliğe yaptığı katkılar
unutulmaz.
Giderler
gelirlerden fazla MOÜKOIRusya'da 1989'dan bu yana fıyatlar 6.115 kat yüksel-
di, ruble 7500 kat değer kaybetti, ortalama ücretin alım
gücü yüzde 57 oranında düştü. Bu arada geçenlerde
yapılan bir araştırma, toplumun yüzde 40'ının harca-
malarının gelirlennden fazla olduğunu ortaya koydu. Kımi-
sine göre işın sırrı "kayıt dışı" ek işlerde, kimisine göre ise
"haram kazanç"\a.
GUNLUGU
HAKAN AKSAY
2 milyon adet 'tavşan'...
Okulda kopya çektinız mı? Bunun nasıl bir heyecan olduğu-
nu (ışin amatörlerı açısından tabii) bilenlerinız vardır. Öğretmen
yaklaşırken içinizı garip bir duygu selı sarar; kan dolaşımınız hız-
lanır; belli etmemek için elinizden gelenı yaparsınız. Bu işlerde
yakalanırsanız neler anlatacağınızı önceden hesapıamalısınız:
Öğretmen yanlış mı anladı? O sadece sizin çalışma kağıdınız
mıydı?.. Bazen "suçüsfü"sonrasında olay, ızleyenler açısından
komedıye dönüşebilir.
Trenlerde ve otobüslerde kaçak gitmek de benzen duyguy-
muş meğer. Yakalanmazsan ne âlâ! Paran cebınde kalır (Ya da
zaten yoktur). Ama ya denetleme gibi sıkıcı bir işlevi yerine ge-
tirenler çıkıp da seni yakalarlarsa? Birincisi, ceza keserler; yol-
culuktuzluyaçıkar. ikincisi, herkesin duyabıleceği şekılde birnu-
tuk çekerler; kıpkırmızı kesilirsin. Ya da, becerebilirsen, cebel-
leş dur! Biletini düşürdün mü? Yoksa az önce inen arkadaşında
mı kaldı? Bir gazetenin yazdığına göre geçen yıl kamu ulaşım araçlarında 2 milyon adet "tavşan" yaka-
lanmış. Tavşan dediği, kaçak yolculuk yapanlar...
Dünya sigara
şampiyonları
Dünya Sağlık
Örgütü'nün verilerine göre
dünyada yaklaşık 1,1
milyar kişi
sigara ıçiyor.
Bunlann 900 milyonu
erkek, 200 milyonu
kadın. En fazla sigara içen
ülkeler arasında Kore
birıncı, Letonya ikinci,
Rusya üçüncü, Türkiye ise
altıncı.
Moskovalının
ömrü kısa
Hava ve su kırliliğı, gürül-
tü, adam başı hırsızlık ve ci-
nayet, pahalılık... Bütün bun-
lar Moskova'nın, Rusya'nın
en cazip kentlerinden bırı ol-
duğu gerçeğıni değıştırmi-
yor. Bu durumaşaşanlardan
biri, Moskova Beledıye Baş-
kanı Yuriy Lujkov, Mosko-
valıların ömrünün Rusya'nın
öteki kentlerı sakınlerıne gö-
re ortalama 15 yıl daha az ol-
duğunu açıkladı.