23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9ARALIK1997SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI KISA... KISA... • TLRKİYE Seyahat Acentelen Birliği'nin (TÜRSAB) 13.Genel Kurulu"nda Genel Başkan Talha Çamaş'ın listesi kazandı. Yeni Yönetim Kurulu şu isimlerden oluşuyor: Talha Çamaş, Cenap Aybay, Erdoğan Özoğul, Nizamettin Şen, Ahmet Özçatan. thsan Mahmutoğullan, Çetın Gürcün, Cihat Peker ve Nuri Uygun. • KAMU ve özel sektör kuruluşlannın yeni yılda 12 katrihon 544 trilyon 305 milyar lirahk yatınm yapacağı beürtildi. Deviet Planlama Teşkilaü verilerine göre, özel sektörde 9 katrilyon 694 trilyon 305 milyar lira, kamuda ise 2 katrüyon 850 trilyon lira dolayında yatınm gerçekleşecek. • tSVlÇRE'nin iki büyük bankası olan Isvıçre Birlik Bankası(Union Bank of Switzerland) ve lsviçre Bankacılık Grubu (Swiss Banking Corporatıon) bırleşmeye karar verdı. Isviçre'nin en büyük \ e üçüncü en büyük bankasmın birleşmesinden doğacak dev bankanın adının Birleşik Isvıçre Bankası(Lnited Bank of Switzerland) olacağı bıldırildı. • DÜNYAMN önde gelen şirketterinden ABD'li Amoco ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TR\O), Mersin Körfezi'nde ortaklaşa petrol arama çalışmalan yapmak üzere anlaşma imzaladıklan bildirildi. TtJStAD •TLStAD ve TtSK/in tam üyesi olduklan Avrupa özel sektörünün temsil örgütü UNICE (Avrupa Sanayi ve Işveren Konfederasyonlan Birliği) Başkanlar Konseyf nin 5 Aralık'ta Lüxemburg'da aldığı karar uyannca, tüm AB kurumlan ve hükümetlerine Avrupa özel sektörünün genişleme ile ılgıli görüşü dün bir bildiri olarak iletildi. •AKBANKın kredi notu yükseldi. Dünyanın saygın kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Akbank'ın uzun ve kısa vadeli TL yükümlülükJerini yerine getirme veteneğiııi gösteren notlannı sırasıyla Baal ve Prime- 2'ye yükseltti. Akbank Cenel Müdürü Özen GökseL, notların ülkemizde bir kuruluşa verilebilecek en yüksek notlar olduğunu söyledi • BÜTÇE Yasa Tasansı'mn TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesıne, 16 Aralık Salı günü başlanacak. Danışma Kurulu'nun karanna göre , 16-25 Aralık tarihleri arasında her sabahsaat 10.00'da başlanacak görüşmeler, 14 turda tamamlanacak. • ULLSLARARASI Çalışma Örgütü(ILO), Sahra'nın güneyindeki Afrika ülkelerinin. istihdam olanağı sağlamak için küçük ölçekli yaürınuan teş\ik etmeleri gerektiğini bildirdi. ILOraporonda, Sahra'nın güneyindeki Afrika ülkefcrinde. 2010 yılına kadar her yıl 8.7 milyon kişinin işgücü piyasasına çıkacağı kâydedildi. Raporda, Afrika'nın kırsal kesimlerinde işsizlik oranının 2000'e kadar yüzde 30'a ulaşacağı belirtüdi. Özelleştirme Idaresi Başkanlığı bugün noter aracılığıyla son kez uyanlacak Anayasa çiğneniyorAMCARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Yardımısı Bûlent E m i t Özelleştirme Yüksek Ku- rulu'nda (ÖYK) alınan "yargnun verdiği iptal ve yürütmeyi durdur- makaraıiannın,devirişlemigerçek- leştirilen özclleştirmeler için uygu- tanmavacağT karanndan haberi ol- madığıra söyledi. Ecevit, "ÖYK'nin ancakbirbölümünekanlabildim,o nedenle bilgjm yok" derken Kamu Işletmecılığira Geliştırme Merkezi Vakfi (KİGEM), ÖYK ve Özelleş- tirme Idaresi BaşkanlığYnı bugün noter aracılığıyla son kez uyaracak. KİGEM Genel SekreterifaterEr- tuğnıL anayasa ve yasalann üstün- lüğünün bu kararla bozulduğuna dikkat çekerek bu suç için Türk Ce- zaYasası'run 146.maddesıninidam cezası öngördüğünü bildirdi. ÖYK'nin, devri gerçekleştiril- meyen Deniz Nakliyat, Antalya Li- manı ve Erdemir dışındaki özelleş- tirmeler için yargı kararlannın uy- gulanmayacağı yönünde kararahna- sı tepkilere neden oldu. Harb-Iş Ge- nel Başkanı tzzet Çetin, dün yaptı- ğı yaznı açıklamada. ÖYK'yi "mah- keme karariannı sokak kabadayı- lan gibi değerfcndirmekle" suçlar- ken, karan da "illegal eylenıin çar- pıcı itirafı" olarak nıtelendırdı. ÖYK"nın karannın *Ben kamu gû- cüyüm vegücümü sııurlayan huku- ku tanımam'' anlamına geldiğini belirten Çetin, "Halkm vergüeri ile kurulanvebu ülkeyeyülarca hizmet eden kamu kurum ve kuruluşlan. özel sektöre kavnak aktararak ya- sadışı biçimdeözelkştirilmekisteni- yor" dedi. Noter aracılığıyla bugün Ö'VTC ve ÖtB üyelerine protesto gönde- recek olan KlGEM'in Genel Sek- reteri llter Ertuğrul, anayasanın, mahkemelerin bağunsızlığını dü- zenleyen 138. maddesine göre ya- sama ve yürütme organlannın, ya- ni ÖtB'nin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğunu anımsa- tarak "Mahkeme karariannı hiç- bir surette değiştiremez ve jerine getirilmesini geciktiremezkT" dedi. ÖzelleştirmeIdaresi vergiyüzsüzü BANUSALMAN _ ANKARA-Özelleştirme Idaresi Başkanlığı'nın (ÖİB) da, vergi yüzsüzleri kapsamına girdiği ortaya çıktı. Kurumun, danışmanlık hizmeti aldığı Mc Kinsey Company ile Price Waterhouse'la yapılan anlaşmalar gereği ödemesi gereken 30 milyan aşkın vergi borcunu, 100 milyar lira cezayla yatırdığı saptandı. Başbakanlüc Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın ekım ayı sonunda hazırladığı inceleme raporunda, ÖlB'nin danışmanlık hizmeti veren Mc Kinsey adlı yabancı şirkete yapılan 7 Aralık 1994 tarihınde 889 bin dolar, 29 Mart 1995 tarihinde de 1 milyon 35 bin dolarlık ödemeler üzerinden yatınlması gereken 22 milyar lirahk vergi borcunu geciktirerek, Temmuz 1995'te cezalı ödeme yaptığı saptandı. Idarenin zarara uğranlması nedeniyle sorumlu olan personelin belirlenmesi istemiyle yapılan incelemede, ÖtB'nin Mc KinseyTe yapılan sözleşmeyle kurumlar vergisi ve KDV'yi üstlendiği, buna göre 7 Aralık 1994 tarihli ödeme nedeniyle 25 Ocak 1995 tarihine kadar KDV beyannamesi verip ödeme yapması gerektiği, aynı şekilde 29 Mart 1995 tarihli ödemeyle de vergi yükü doğduğu kaydedildi. IdareninEkim 1997 tarihi itibanyla 30 milyar liralık vergi borcu için 100 milyar lira ceza ödediğı öğrenildi Anayasanın başlangıç bölümünde yer alan kuvvetler aynmının belli devlet yetkilerınin kullanılmasını düzenlediğinı, üstünlüğün anayasa ve kanunlarda bulunduğunun hü- küm altına alındığını vurgulayan Ertuğrul yürütmeyi bile temsil et- meyen ve anayasal nitelıği kuşku- lu olduğunu söyledi. Ertuğrul. ÖYK'ji hukukaaykınbukarardan bir an önce vazgeçmeleri için ihtar- da bulunacaklann ve hukuka aykı- n uygulamada ısrar ettikleri takdır- de suç duyurusunda bulunacağını dile getirdi. Ertuğrul, ÖİB çahşanlannın, ÖYK'nin aldığı bu kararla cezai sorumluluktan kurtulamayacagını belirterek yasalann uygulanmayan her mahkeme karan için 6 ayla 3 yıl arasındahapis cezası öngördüğunü bildirdi. Ertuğrul. "KİGEM, hü- kümetin bütün ortaklannı ve ÖtB çalışanlannı bu hukukdışı karar önünde suçlu duruma düşmekten kurtarmak için son bir kez uyar- m^ı göre\r bOmektedir" dedi. iMF'yle görüşmeler bir hafta ertelendi Umutsuz pazarlık .4NKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Alınan çelişkıli kararlardan sonra. ekonomi yönetiminde Hazine Müs- teşan"nın istifasına kadar uzanan kar- gaşa, IMF ile yapılacak görüşmele- rin bir hafla ertelenmesine neden ol- du. 16 Aralık'ta IMF ile görüşmele- re katılacak olan Devlet Bakanı Gû- neşTanerıle 19,\ralık"ta ABD Baş- kanı BiU Clinton ile görüşecek olan Başbakan McsutYümaz'ın. "yapsal reformlan"' 1998'in ilk 6 ayında ta- mamlama sözü vererek 3 vıllık prog- rama destek isteyecekleri bildirildi. Mahli Eğjbnez'in ıstifasımn yarat- tığı kargaşayı aşmak amacıyla. IMF'yle görüşmeler bir hafta ertele- nirken; Devlet Bakanı Taner'in. er- telemenin Rusya Başbakanı Viktor Çernomırdin'ın Ankara ziyareti ne- deniyle yapıldığını söyleyerek soru- nusaklamayaçalıştığıbelirtıldi Hü- kümetin, görüşmelenn bir hafta er- telenmesı ıstemınin IMF tarafindan kabul edıldiğı öğrenildi. IMF ile yapılacak ikınci tur gö- rüşmelerde, hükümetin enflasyonu 3 yıl sonunda yüzde 3'e düşürrneyı öngören program çerçevesinde, ya- pısal reformlan 1998'in ilk 6 aymda yasalaşnrma sözü vermesi bekleni- yor. Kasımayındaki görüşmelerde, ilk yıl sonunda enflasyonu yüzde 15-25 düzeyine indirmeyi öngören birprog- ram öneren IMF'nin. öncelikle hükü- metin programı uygulayabilecek gü- ce ve süreye sahip olup olmadığinı araştıracağı kaydedildi. IMF'de, Ha- zine Müsteşan Eğilmez'in, hüküme- tin programı ödünsüz şekilde uygu- lamayacağı düşüncesiyle istifa etme- sive KtT üriinlerine 1998'in ilk6ayın- da zam yapılmayacağı açıklaması ne- deniyle, hükümetin erken seçimi he- deflediği düşüncesinin egemen ol- maya başladığı belırtildı. Eğilmez: Ya Güneş Taner ya ben demedim Hükümetin ekono-1=1 * •' mık programla ılgilı çelişkili açıklamalan ve enflasyonla mücadelede Hazine've bilgi verilmeden alınan karar- lar nedeniyle "rejim" uyansı yaparak istifa eden Mahfi Eğilmez, Hazine Müsteşariığı gö- revini eski Ziraat Bankası Genel Müdürü Yener Dinçmen'e devretti. Enflasyonla müca- dele programını Dinçmen'e teslim eden Eğilmez, "\a Güneş Taner, ya ben" dediği iddi- alarını yalanladı. Dinçmen ise görevini Eğilmez'in çizgisinde sürdüreceğini bildirdi. 80'den sonra uygulanan politikalaj; yüzünden tanm ve hayvancılığımız yok oldu Tarııın yirmi ydda bitirdik FATMAKOŞAR 1980 yıhna kadar ülkeıh- racatının yüzde 60'ı, tanm ve hayvancılık alamnda yapı- lırken sektörün geri plana atılması ve üretimin özendi- rilmemesi sonucu ihracatçı ülke konumunda olan Tür- kiye ıthalatçı oldu. Süt fıyatlannın son aln ay içmde yüzde 100 artarak ko- la fıyatlanyla yanşır hale gelmesı. son yıllarda tanm ve hayvancılığa indirilen dar- belerin sonucu oldu. Dünyada sanayi devı ola- rak bilınen Avrupa ülkele- rinde ve ABD'de tanm ve hayvancılık korııma altına ahrurken avm dönemde Tür- kiye'de GSMH'nin yüzde 15'ini sağlayan bu sektör yok edildı. Sektörün son iki yıl içinde GSMH'yekatkısı yüzde 6 düzeyine indı. Bütün gelişmiş ülkelerde tanmsal ve hayvansal üreti- me yüzde 1 OO'lerde bir des- tekleme anlayışı sürdürülur- ken Türkıye'deki sübvansi- yonlar yetersız kalıyor. Dün- yadaki gelışmelerin tersine Türkiye, yetersiz ve sürekli olmayan sübvansiyonlan da kaldırmavT düşünüyor. Ulus- lararası Para Fonu'nun (IMF), yapısal değişim prog- ramına tanm kesiminin de dahıl edilerek sübvansiyon- lann kaldınlmasmı talep et- mesi üzerine konuyu ele alan hükümetin bu talebe olum- lu yamt vermesi, kadenne terk edilen tanm ve hayvan- cılığın katledibnesi anlamı- na geliyor. Destekyerine köstek Meralann azalması ve hay- van sayısırun gerilemesiyle birlikte kan kaybetmeye baş- layan hayvancılığın yarasını sarmak ve gerçek tedavı uy- gulamak yenne hükümetler, art ardakaramame çıkararak ıthalatı serbest bıraktı ve her dönemde üreticinindurumu- nu daha da güçleştirdi. Bu- na karşın yapüması gereken- ler raflarda bekleyen dosya- lara sığdınlarak sürekli ko- nuşulan proje halinde kaldı. Gerekli bütün tanmsal aitya- pı ve üretim gücune sahip Türkiye'de tanm ve hayvan- cılığm yanlış polıtikalara kur- ban gitmesi sonucunda, üre- Bugüne nasıl gelindi? • 1980 yılına kadar "kendine yeterlilik" ölçüsü doğrul- tusunda yürütülen tanm politikalan daha sonra siyasi iradenin yaklaşımıyla her dönemde yeniden şekillenen günübırlık uygulamalar tanm ve hayvancılığın sonunu hazırladı. •1980-1995 >iUan arasında nüfus artış hızı yüzde 2.2 dolayında iken tanm sektörü sadece yüzde 1.3 oranında büyüme gösterdi. • Yıllardır yüksek üretim malıyetleri altında ezilen üreticıye teşvık vermemekte kararlı davranan hükümet- ler, hayvancılığa destek olunması gereken dönemlcrde de farklı davTanmadı. 1983 yılından bu yana sorumsuzca serbest bırakılan ithalat, hayvancılığa darbe üstüne darbe indirdi. • Söz konusu tarihten itibaren yanlış politikalarla gerile\en haysancıhk, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da köylerin boşalmasından da olumsuz et- kilendi. Az olan hayvan sayısı on binlerce köyün yok olmasıyla daha da geriledi. tim artışı nüfus artışına pa- ralel oranda gerçekleşmedi. Fatura sofraya çıkıyor Yıllarca sürdürülen yan- lış politikalann faturası, ar- tık hayvansal ürün yiyeme- yen tüketiciye ödettirilirken halen gelirini bu alandan sağ- lamaya çalışan üreticiye de yansıyor. Hayvan sayısuıın azahnasıyla birlikte üretimi yeterli oranda yapılamayan et ve sütte hammadde fıyat- lannın da artmasının etki- siyle fıyatlar dur durak bil- miyor. Enflasyonun da üstünde artarak alım gücünün sının- na dayanan et ve süt fıyatla- n karşısmda, zaten az olan hayvansal ürün tüketimini iyice düşüren tüketici, artık hububatla beslenir oldu. 1983 yılından bu yana so- rumsuzca ithal edilen et süt, peynir gibi ürünlerin hay- vancılığa darbe üstüne dar- be indirdiğini belirten Tür- kiye, Süt, Et, Gıda Sanayici- leri ve Üreticileri Birliği (SETBtR) Yönetim Kurulu Başkaru ve Pınar Süt Genel Müdürü Ahmet Arsan Ta- nm Bakanı Mustafa Taşar' ın konuya hak ettiğı önemı \er- mesini istedi. Taşar'ın bakan olduğu za- man tohumculuk ve hayvan- cıhkla ilgilenmeye söz veT- dıgjni arumsatan Arsan, "Ay- lar geçti hiç bir şey yapma- dılar. Üretim artmıyor. hay- van saytsı azahyor. Bu ış gı- da akodeksini yay ımlanıak- hbitıııez'% dedi". Arsan, 1998 yılının haziran ayına kadar süt fıyatlannın yükselmeye- ceğini belirtti. Etteki fıyat artışımn de- vam edebileceğini vurgula- yan Arsan, fiyatlardaki artı- şı hayvan sayısının azalma- sı ve hammadde girdüerinın artmasma bağladı. Sütte kayıt dışı çalışan ke- simin güçlenmeye çalıştığı- na dikkat çeken ,\rsan, piya- sada çok alıcı bulunmasının da fıyatlan arttırdığını kay- detti. Türkiye'de beslenme- de hayvansal ürünlerin yüz- de 12'lik pay aldığıru ve bu oranın düşük olduğunu ifa- de eden Arsan, bu oranın AB'deyüzde 35 dolayında ol- duğunu söyledi. SÜTAŞ Ge- nel Müdürü Muharrem Yıl- maz da arzın en yüksek ta- lebin ise en düşük olduğu döneme girildiğini ıfade et- ti. Sektörde arz- talep denge- sınin kurulamadıgını vurgu- layan Yılmaz, bu çelışkinın. sütün stoklanamamasından kaynaklandığını ifade etti, Y Tikveşli Genel Müdürü Doğan Vardarb ise et ve süt fıyatlannın alım gücünün sı- nmna geldiğini belirterek "Bu bir tavan. Bu yükseliş devam etmcz. talep kalmadı ki. Tüketkinin talebi kalma- dığı için bizim de üreticiden tatebimizotamaz" dedi. Yük- sek fıyatın sadece üretimi arttırarak inebıleceğini vur- gulayan Vardarlı, üretimi art- tırmanın yolunun da ıslahtan geçtiğini belirtti. Tanm Ba- kanlığı'nın hayvancüığın çö- küşünün önüne geçmesı ge- rektiğıni ifade eden Vardar- lı, "Yanhşpolitikalardando- layı bu hale geldik. Artık iz- leyici olmaktan çıkmahlar" dıye konuştu. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Kayıt Dışı Friedrich Ebert Vakfı'nın, daha sonra kaynak kitap- çıklar haline getirilen yuvariak masa toplantılannın so- nuncusunun gündemi "Enformel Sektör ve Sosyal Gü- venlik: Sorunlar ve Perspektifler'di Kayıt dışı ekono- mi, kaçak çalıştınlanlann durumu, sorunlan masaya ya- tınldı. Prof. Kuvvet Lordoğlu ile Doç. Şemsa Özar, çok az vennin bulunduğu alana ilişkin yapılmış ciddı bir alan çalışmasının sonuçlannı aktardılar. Istanbul'un varoş- lannda ve yoksul merkezlerinde yapılmış araştırmanın sonuçlan, Türkiye'de ekonominin kayıt dışına dogru sürüklenişini sergilemede çok fazla çarpıcı.. Araştırmaya konu olan 1210 hanede yaşayan 5634 kişiden 2525'i çaiışmakta. Ama nerede? Çalışanlann yüz- de 80 gibi çok yüksek bir oranı enformel (kayıt dışı) is- tihdam ılişkilen içinde bulunmakta. Kayıt dışı çalışanla- nn yüzde 28.9'u gibi büyük bir oranı da 20 yaşın attın- daki gençlerden otuşmakta. Kayrtlı ekonomide çalışa- bilenler içinde ise gençlerin oranı yüzde 10.5'e düşmek- tedir. Küresel'eşme ile birlikte dünyada ve özellikJe azge- lişmış ülkelerde yaşanmakta olan gelışme, ekonominin önemli bir bölümünün kayıt dışına kaydıniması, sonuç olarak ınsanlann ucuz ışçi olarak kayıt dışı, vergisi ve sigortası ödenmeksizın, keyfi, ağır, elverişsiz sağlık ko- şullannda, öncelikle de kadın ve çocuk sömürüsüne da- yalı olarak çalıştınlmalan, Türkiye'nin de yaşamsal gün- demi olmuş. Türkiye, bir yandan resmi söytemde çalışanlann sö- mürüimesine, kayıt dışı, yasadışı ağır koşullarda, ucuz işçi çahştınlmasına karşt çıkrnakta, diğer yandan da bütün teşvik ve uygulamalan ile kayıt dışı çalıştırmayı geliştirecek polıtikalara fıilen destek vermekte. Söyle- me "La/e// pıyasasj" olarak yerteşen ve tamamen kayıt dışına dayandmlan ucuz maliyetli ihracat, Dünya Ban- kası desteklı KOBl'ler, Anadolu kaplanlan.. özel destek gören kayıt dışı ekonominin yıldızlan. Buna bir de ka- yıtlı ekonomide görülen en büyük firma ve markalann üretimlerinin önemli bir bölümünün taşeron. fason yön- temleri ile kayıt dışına kaydıniması ekleniyor. Türkıye, çalışanlann sömürüsünde, kayıt dışı çaltştır- mada Latin Amenka ülkeleri ile yanşryor. Yapılan araş- tırmalar, 1990-93 yıllan arasında bu ülkelerde yaratılan 10 mılyonluk yeni ıstihdamın yüzde 83'ünün enformel sektör, kayıt dışı ekonomide bulunduğunu ve kayıt dı- şı çalıştınlanlann oranının ortalama yüzde 60'lara çıktı- ğını gösteriyor. Neo-liberaller, küreselleşme düzeninın acımasız re- kabet düzeninde. az gelişmiş ülketere var olma koşulu olarak kayıt dışı ekonomiyı, ucuz ışçılıği dayatıyor. So- nuç olarak bütun dünya ve Türkiye özelinde kayıt dışı üretim, kayıt dışı çalışma, işsizlik ile birlikte patlama kaydederken, sadece en yukardakiler, en büyükler, en zenginler, en güçlü tekeller varlıklanna varlık katıyor, aşağıda gıderek sayılan büyüyen yoksullar, işsizler, çok kötü koşullarda çok ucuza çalışanlann sayılan devleşi- yor. Kayıt dışı ekonominin acımasız kurallan zaman için- de geçeriilik kazanıyor. Bu kez kural dışı ekonominin ko- şullannın kural haline getirilmesı arayışlan başlıyor. Ka- zanılmış işçi haklan, sosyal güvenlik haklan sosyal gü- venlik sistemlerinin lüks kaldıklarından, yaşamda uygu- lanamadıklarından söz edilerek daha düşük düzeyde kurallann. düzenlemelenn geçerii olması ıçın telkınler gün- deme geliyor. Türkiye'de sosyal güvenlik sistemlerinin önce iflasa sürüklenmesi, sonra 5a iflas ettikleri gerekçe yapılarak sosyal güvenlik haklanndan geri dönüş girişimleri tabii kj bir rastlantı degil. ILO sözleşmelennin ilkelerinin lüks sayılması ve uygulanmalannın istenmemesi, kimi söz- leşmeterden vazgeçilmesinin gündeme gelmesı de bir şaka değil. Türkiye ya neo-liberal ideolojinin bu dayatmalannın pençesinde sürüklenip gidecek ya da şimdilerde "sos- yalpıyasa", "sosya//(ap/fa/"gibisınırlısöylemlerdeka- lan, insandan yana arayışlara, çözümlere kulak verecek. Türkiye ya yasalan, hukuku işleterek, insan haklan- nı, yasal çalışma hakkını, vejgisi ve sigortası ödenerek çalıştırmayı geçerii kılacak önlemleri alacak ya da ku- ral dışılığın, yasadışılığın, insan sömürüsünün, ilkelliğin kural haline geldiğı bir düzene tümden teslim olacak. Yuvarlak masatoplantsında bilimin, araştırmalann or- taya koyduğu gerçekler; acıl, ciddi önlemler alınmaz- sa, Türkiye'deki düzenin, hızla dumsuza doğru kaymak- ta, kayıt dışının kayıtlıyı yok etmekte, kuralsızlığın kuralı ortadan kaldırmakta olduğunu sergiliyor. En çok üretim televizyonda görüldü ANKARA (AA) - Dayanıklı tüketım mallan içerisınde buyılmsekiz ayın- da en fazla üretim arnşı, televizyonda gözlen- di. Televızyon üretiminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 79.2 oranında artış olurken bunu yüzde 66 oranıyla video üretimi izledi. Aynı dönemde, da- yanıklı tüketim mallan ara- sında en fazla satış ise te- levizyon ve vıdeoda gözlen- di. Telev izyon ve vıdeo sa- öşlan bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 86 oranında arttı. Devlet Planlama Teşki- latı verilerine göre bu yılın ocak-ağustos döneminde, 2 milyon 503 bin 624 adet televizyon üretimi gerçekleştirilırken 1 milyon 282 bin 838 adet buzdolabı üre- tildi. Bir önceki yılın aynı dönemine göre tele- vizyon üretiminde yüzde 79.2, buzdolabı üretiminde ise yüzde 12.9 oranında ar- tış meydana geldi. Öte yandan. ocak-ağus- tos döneminde. 1 milyon 387 bin 894 adet televızyon, 1 milyon 267 bin 323 adet buzdolabı satddı. Geçen yı- lın aynı dönemine göre te- levizyon satışlannda ise yüzde 14 oranında artış ol- du. Aynı dönemde dıkış makinesi satışları yüzde 15.7, müzik seti sanşlan da yüzde 39.3 oranında azal- dı. Et ve süt fiyatları uçtu (TL) Kutu süt gişesût Beyaz peynir 75.000-90.000 55.000-85.000 1.500.000 Kaşar peynir (taze) Sut, 20ayöa yüzde 500 arttı Dana etı, 11 ayda yûzden75arttı rr\ 1 Hayvan sayısı giderek azaldı z Sığır Manda " Koyun Kıl Keçi rıftikKeçi . Toplam 1984 12.410 544 40.391 11.127 1.973 66.445 1985 12.466 551 42.500 11.233 2.103 68.853 1986 12.713 540 43.758 11.295 2.111 70.417 1987 12.713 524 43.796 11.053 2.004 70.417 1988 12.562 485 45.384 10.972 1.942 70.090 Lai1989 12.713 429 43.647 10.328 1.614 71.345 1990 11.377 371 40.553 9.698 1.279 68.191 1991 11.973 366 40.433 9.579 1.185 63.278 1992 11.951 352 39.416 9.440 1.014 63.536 A n t e n l e r i n i z i B D P ' y e ç e v i r i n . . . BDP sızler ç n BDPLINE ı hazırıad' • Excel ve DDE aktarımı Artık; yjrtıçı p yasala' ızleyebıımek ıçın bir TV anicnı ve bılgısayar yeter • IMKB Hısse Senedı Pıyasası Her hısse senedinm 28 adet fıyat bılgısi.TL ve $ bazında grafıklerı. • 15 en yaygın gösterge ile teknik analiz.'Hareketli ortalamalardan Fibonnacci' lere trend çızgilerıne kadar uzanan göstergeler • IMKB şırketlennın malı tablo ve bazı finansal oranları Uç, altı, onıkışer, aylık tablolar, şırket bılgiler • IMKB Tahvıl-Repo Pıyasası • Bankalararası Oövız ve Faiz Pıyasası • Serbest Pıyasa Dovız ve Altın Pıyasası • BDP Haber Ajansı kaynaklı haberler. »0611511115 haber tarama ozellıklerı Artık var Usîelık îum bu btlgıiefı en jygun ûrtaTi *e nak,€tte elde etmenız numkun ûaha aynnolı bılgı ve BDPUNE'ı vak ndar 'artmak ıçın bız arayn BDPnın ustûn urunlen ve "e^nık hızmeî guvencesıvte br Vej daha tamşın • Metastock'a veri aktarımı, • Otomatık sıralama, dongu, alarm, • Hısse senetlerine ait tüm fiyat bılgılerının toplandıgı ve son 10 islemın göruntu- lendığı ayrıntı pencerelerı • Anlık Portföy izleme (Accountvvatch) • Anlık Zaman-Satış fTime & Sales) tablolan • Islemlerinizi hızla gerçekle>- tirrnenızi sağlayan süruk'ç- bırak (drag S drap) özellığı • Ve VVındovvs ortamının ge- tirdığı dığer bırçok kullanım kolaylığı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear