Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 7 ARALIK 1997 PAZAR
10 HABERLERIN DEVAMI
IIIK1Y
Istanbul
Edırne
Kocaeli
Çanakkale
Izmır
Manisa
Aydrn
Denizli
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
13
13
13
14
15
14
14
13
Zonguldak Y 15 Antalya
Sınop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
17
14
21
20
12
18
12
11
Adana
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
M£rdin
Siirt
Hakkâri
Van
Y
Y
PB
PB
PB
PB
PB
PB
16
18
14
16
14
16
10
9
16 Kars PB
Butün bölgetenmız parçal
yer yer çok Bulutlu, Mar-
mara, Ege, Akdeniz, Iç
Anadolu, Batı ve Orta Ka-
radenız saganak ve yer yer
gokgurültülü saganak ya-
ğışlı geçecek. Yagişlar
Marmara ve Ege'de etkılı
olacak. Hava scaklığı batı
bölgelenmızde biraz azalır-
ken, doğuâa Dıraz artacak.
Rûzgâr guney ve batı yön-
lerden orta kuvvettt yurdun
batı kesımlennde kuvvettı
ve yer yer fırtına şeklınde
esecek.
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
HB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
ü
-3
2
5
5
4
4
3
Münih Y 3 Mılano
Beriın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
3
4
4
4
7
8
16
15
Y 16
ASYA
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
-3
2
2
28
6
4
14
23
Şam PB 20
Parçalı bulutlu Sıslı C°"h, Bulutiu k
Çok bulutlu ı Yağmurlu Kartı
\A-J>.*
Sulukar \ Gok guruttûtü
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
der, öteki Mahfi gelir. Hükümet tartışmalı da olsa
aldığı ekonomik karariarı uygulamayı sürdürür.
Konuşmayı sevmiyormuş Mahfi, susuyor. Istifay-
la bağlantılı -üstelik "hassas piyasamızı" etkile-
yen- türlü çeşit söytentüer sürekli dolaşıyor.
Bir kitabında, siyasetçi ile ters düşen bürokratın
derhal istifa etmesi gerektiğini yazdığı için övgü-
lere layık görülen Eğilmez, o kitabın yeni baskısı-
na bürokratın istifadan sonra gerçekleri açıklama-
sı koşulunu dayazmalı, değil mi?
Ülkemizde, hele siyasal alanda, bürokrasi alanın-
da tuhaflığın bini bir para.
Örnegin, CHP'nin önde giden kadrosu ya kamu-
oyunu çok saf sanıyor ya da olayları izlemediği ka-
nısında. Önüne ne koyarsak sindirir diye davranı-
yor.
Son günlerin önemli görülen ve gösterilen sorun-
lannın başında CHP'nin hükümete desteğini çekip
çekmeyeceği konusu geliyor.
Baykalın birsüreönce "Eleştiririz, ama destek-
leriz" diye özetiediği parti politikası, devrimci par-
tinın elinde evrim geçire geçire, bakınız hangi nok-
taya geldi, dayandı:
Partınin Genel Sekreteri Adnan Keskin, -birTV
programında- patronunun önceki söylemini yine-
liyor; "hükümet kriziyaratmak istemediklerini" söy-
leyerek, desteğin süreceğini açıklıyor.
Aynı gece Mahfi Eğilmez'in istifasından sonra;
Baykal, gazeteciye, "Bu hükümetin ömrü artık bit-
miştir. Bu istifa ile hükümet büyük bir darbe ye-
miştir. Artık ayakta kalamaz. Ne enflasyonu ne de
Susurluk meselesini çözebilir" diyor.
Topluma umut aşılamaya uğraş veren partimi-
zin, hatta partilerimizin sergilediği manzara bu. Ge-
risini hesaplayın artık.
İniş çıkışlı hükümet
Doğrusu, "gerisinihesaplarken" aman hüküme-
timizin inişlerini çıkışlannı dikkatle ve özenle sap-
tamaktan da geri durmayınız lütfen.
Küçük bir anımsatmayla başlayalım. Hükümet,
enflasyonun ateşini düşürecek ekonomik kararlar
arifesinde. Alacağı önlemler üzerinde türlü çeşit
söylenti dolaşıyor. Bir gece yarısı gelen haber beş
heceden ibaret:
Altı ay zam yok!
Yaşşa! Ama ya öteki önlemler? Başbakan der ki;
bütçeden sonra...
Yaaa!.. Ağzımız bir karış açık.
Demek ki, bir ay daha bekleyeceğiz, yeni önlem-
ler nedir diye çile dolduracağız. Varsın böyle olsun.
Laikliğin koruyucusu, hizmet kervanlannın öncü-
sü, demokrasimizin erdemi ve yegâne savunucu-
su eşsiz 55. hükümet: Acaba halkımız sana min-
nettar mı?
Galiba pek değil. Tanla'nın PİAR GALLUP ku-
ruluşunun son anketine göre, halkın yüzde 66.1 'i
"artık hükümeti desteklemiyor".
Işte, Yılmaz'ın bir-iki ayda geldiği nokta.
Bu sonuca ve her şeye karşın, hükümet, zam-
sız 6 ayla yetinin, bir ay daha bekleyin, diyor, diye-
biliyor.
Devlet adamlarımız; başta Cumhurbaşkanı,
Başbakan, biliyorsunuz, ayaklan karadayken "de-
mode saydıklan" basın toplantılan yaparak önem-
li sorunlara değinmiyorlar.
Havada konuşuyorlar.
Uçakta çevrelerine; beleşten, devlet kesesinden
otellerde yatıp, yemeyi içmeyi seven -örnegin De-
mirel'in tercihi köşeyazariandır- kardeşlerimizi alı-
yorlar. Galiba zihinlerinin havada açılıyor olması,
uçakta konuşmayı yeglemelerine neden oluyor.
Işte böylesi bir ortamda; örnegin Sofya'dan dö-
nerken Yılmaz, üç-beş gün önce karada söylese
toplumun her kesimini rahatlatacak açıklamaları,
havada yapıyor.
"Zamsız 6 ay, 1 milyar dolara mal olacak" diyor.
"Güvendiği somut veriler" varmış. Zamsız akarya-
kıtı nasıl sağlayacağını anlatıyor: Dünyada fıyatlar
da iniyormuş; OPEC üretimi yüzde 10 artıyormuş.
Bu da "fıyatları indirecekmiş".
Sonradan gelen bu bilgi göze çarpmıyor bile. Kı-
yıda köşede yitip gidiyor.
Hükümete güven de...
Ekonomide kargaşa• Baştarafı 1. Sayfada
IMF'nin 3 yıllık programa destek vermediğini
açıkça belirtmesine karşın, Taner'in "Anlaşma-
ya vardık" diye açıklama yapmasıyla başlayan
sıkıntılar. Taner'tn daha başbakana sunmadan ön-
ce bir gazeteye verdiği "Şokpaket tuLnruyorum'*
demeciyle tırmandı. Taner'in pazar günü Mosko-
va'da petrol ûrünlerinin fiyatlannın 6 ay dondu-
rulacagını açıklaması ve Yılmaz'ın da ertesi gün
bu açıklamaya "Bütün KİT ürünlerine 6 ay zam
yapmayacağiz''' diyerek destek vermesı Eğılmez'i
istifa noktasına getirdi.
Para ve Kredi Yüksek Kurulu'nun çarşamba
günü yapılan toplantısı, alışılmışın dışında eko-
nomi bürokrasisinin durum değerlendirme zir-
vesine dönüştü. Çelebi, gazetecilerin sorulan üze-
rine, bürokratlan ikna çabasını "Mutfagı topar-
lamaya çahşıyoruz" diyerek anlattı. Eğilmez ile
Taner arasındaki iplerin, perşembe günü yapılan
görüşmede Taner'in "Siyasi riski ben ahyorum.
SeıubUdiğiniokuınaktstivorsun" demesiyle kop-
tuğu kaydedildi.
Eğilmez'in istifası konusunda gazetecilerin
sorulannı "Ben ne bfleyim, eden ben değilinı ki,
kendisT diyerek geçiştiren Taner, 1MF ile görüş-
melerin etkilenmeyeceğini savundu. Eğilmez'in
yerine yeni bir isim belirlediklerini, ancak karar-
name yayımlanmadan bu konuda açıklama yap-
mayacağım söyleyen Taner, IMF ile göriişme için
16 Aralık'ta ABD'ye gideceğini bildirdi. Taner,
IMF'ye önerilecek program konusunda da "Bu
konuda çok konuştum. Arük hiçbir şey söylemi-
yorum. Aynı şeyleri söyleye söyleye btktnn" de-
mekle yetindi.
Eğilmez'in görevinden aynlması, ekonomik
programın ödünsüzce uygulanacağına inancının
yok olmasına bağlanırken başta Hazine ve Mer-
kez Bankası yetkilileri olmak üzere. üst düzey
ekonomi bürokratlan hükümetten program konu-
sunda kararlılığın açıklanmasını bekliyor.
Türkiye'nin rezervlerinin seçim ekonomisi için
yetersiz olduğunu vurgulayan Merkez Bankası
yetkilileri, erken seçime gidilmesi durumunda
1994 yerel seçimleri öncesindekine benzer bir
bunalımın çıkacağı uyansını yaptılar. Ekonomi
yönetiminde yasanan bunalımın IMF ile yapıla-
cak görüşmeler öncesine gelmesi sorun yaratır-
ken, Taner'in de istifa ettirilmesi durumunda go-
rüşmelerin ertelenmesinin istenebileceği belirtil-
di.
Demirel, yurtdışı gezilerinde yanına Tanerye-
rine Çelebi'yi ahyor. Koalısyonun diğer ortakla-
n Bflient Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk da eko-
nomik kararlardan haberdar edilmemeleri ve Ta-
ner'in açıklamalan konusundaki rahatsızlıklan-
nı Yılmaz'a ilettiler. Aynı rahatsızlıklan duyan
Yılmaz. birkaç hafta önce Işın Çelebi'yi vitrine
sürerek Taner'e konuşma yasağı getirmişti.
Baykal. dün parti meclisi üyelerine son geliş-
meleri değerlendirirken KİT ürünlerine 6 ay sü-
reyle zam yapılmamasmın mümkün olmadığını
belirterek "Okuruluşlarkâretmekzonındadır"
dedi.
Baykal sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu manza-
ra çok ciddi tepkilere yol ac.mıştır. Eğilmez'in isti-
fası bu tabloya teknik bir tepkidir. Bu demagoji-
ye, siyasi aklatmacaya boyun eğmeyeceğini saygı-
değer dav ranışıvla ortaya koyımıştıır. Bu, sıradan
bir bürokrat istifası değüdir. Bir bakaıun istifa-
sından çok daha önemlidir, uyancıdır."
Maliye Bakanı Zekeriya Temizel ise, Eğil-
mez'in istifasına hâlâ ihtimal vermediğini belir-
terek "Ben de merak ediyorum. 25 yülık arkada-
şım. Niye böyle bir tavır içine girdi bilemiyorum"
diye konuştu.
'Enflasyonla topyekun Vergi reformu
mücadele edilmeli'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş-
bakan Mesut Yılmaz, enflasyona karşı top-
yekûn savaşmanın amaçlandığı bir dönem-
de turizmin her zamankinden daha fazla
önem taşıdıgını söyledi.
Başbakan Yılmaz, dün Türkiye Seyahat
Acentalan Birliği'nin (TÜRSAB) 13. Ge-
nel Kurulu'nun açılış törenine katıldı. Tu-
rizmin toplum yaşantısında önemli bir un-
surhaline geldiğini vurgulayan Yılmaz, bu-
gün iç ve dış turizm hareketinin daha fazla
önem ve değer kazandığını, bundan yarar-
lanmayı amaçlayan ülkelerin gelirlerinin
önemli bir bölümünü turizmden sağladıkla-
nnı anlattı. Türkiye'nin sahip olduğu turizm
potansiyelini daha verimli hale getirmek ve
uluslararası tanıtımı daha etkin birbiçimde
yapmak noktasındaki çalışmalarla gelecek
dönem bu alanda önemli mesafeler almaya
aday oldugunu kaydeden Yılmaz, şöyle de-
di: "20 yüdan beri devam eden enflasyona
karşıtopyekûnsavaşmayı amaçladığınuzbir
dönemde turizm alanındaki faafiyetierimiz
her zamankinden daha fazla önem tasunak-
tadır. Çünkü Türkiye'niıı geçmişinde öde-
meler kriziyk birteşen ağır ekonomik kriz-
lerin tekrarlanmama şartı. turizm ve ihra-
cat gibi uikeye döviz kazandıran sektörierin
geüsuninin sağlanmasıdır. Turizm, uluslara-
rası alanda ülkemizin vüz akıdır."
Ülkenin turizmde gereken atılırru yapma-
sı için otoyol ve ulaşım sorununu çoktan ge-
ride bırakmış olması gereklilığine işaret e-
den Yılmaz, özellikle turistik bölgelerdeki
ulaşım imkânınm artması içinçokdahacid-
di çalışmalann yapılması gerektiğini söyle-
di. Türkiye'de ulaşım olanaklannın arttınl-
masınm arzu edilen düzeye ulaşamadığına
dikkat çeken Yılmaz, "Bugün hâlâ otoyol
tarnşması yapılıyorsa, bu Türkiye'nin tu-
rizm konusunda ortaya konulan görüşlerie
igUi bir genei mutabakaü, samimi bir >ak-
laşımı henüz vakalavamadığmın ispabdır"
dedi.
Refah Partisi fle
4
benzeşen'
I Baştarafi L Sayfada
RP'nin kapatılması istemi-
ni görüşmeye başlayacak.
Toplantı sırasında yeni in-
celeme, araştırma ve bilgi-
sine başvurulacak kişilerle
ilgili istemlerin de karara
bağlanacağı bildirildi.
Anayasa Mahkemesi'nin
"laikliğe karşı eykmlerin
odağı olduğu'" gerekçesiyle
RP'yi kapatarak Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı'nın
iddianamesinde kanıt ola-
rak yer alan parti yönetici-
lerinin adlannı gerekçeli
karanna yazması durumun-
da aralannda Erbakan'ın da
bulunduğu çok sayıda
RP'liye siyasetin 5 yıl sü-
reyle yasaklanacağına dik-
kat çekildi. Iddianamede,
başsavcının "odak olma"
iddialanna kanıt olarak
yaptığı ve siyasi yaşamlan 5
yıl süreyle tehlikeye giren
RP yöneticileri ve yönelti-
len bazı suçlamalar şöyle:
Erbakan: TBMM gru-
bunda yaptığı konuşmadaki
"RP iktidara gelecek, adil
düzen kurulacak. Sorun ue?
Geçiş, dönemi yumuşak mı
olacaksert mi olacak? Kan-
sız mı olacak? Bu ketimele-
ri kullanmak büe istemho-
rum ama, bunlann teroriz-
mi karşısmda herkes gerce-
ği açıkça görsün diye bu ke-
limeleri kullanmak mecbu-
riyeti duyuyonım. Türki-
ye'nin şuanda birşe>e karar
vermesi lazım. RP adil dü-
zen getirecek. bu kesin şart
Sorun ne? Geçiş dönemiyu-
muşak mı olacak, sert mi
olacak? Taüı mı olacak kan-
b mı olacak? 60 mflyon bu-
, kaynaklan îsraf ediyor'
EVİN GÖKTAŞ
ANKARA - Anayasa Mahkemesi
Başkanvekili Güven Düıçer,
devletin "her ile Mr üniversite''
sloganıyla hem ülkenin kıt
kaynaklannı israf ettiğini hem de
eğitim-öğretimin kalitesini
düşürdüğünü söyledi. Dinçer,
yeni açılan fakülteler nedeniyle
hukuk öğrenimi konusunda son
yıllarda Türkiye'de büyük
sorunlar yaşandığını vurguladı.
Güven Dinçer, Cumhuriyet'e
yaptığı açıklamada, yeterli kültür
ortammın olmadığı atmosferde
hukuk fakültesi kurmanın yanlış
bir politika oldugunu söyledi.
Hukuk fakültesi olan
üniversitelerin her yû 3 bin 280
öğrenci aldığını, bu saymın da
Türkiye'nin hukukçu
gereksinimini karşıladığını
belirten Dinçer, "Ben kırk yıldır
Türkiye'de hukukçunun azlığı ile
ilgili bir şikâyet duymadım.
Şikâyeüer genellikle uzmanhk
cğitimi ile insan ve meslek kaütesi
yönündendir. Büyiik şehirierdeki
hukuk fakiiltclori sayı yönünden
ihtiyacı karşılay acak düzeydedir.
Yenilerinin kurulması
gereksjzdir" diye konuştu.
Dinçer şunlan söyledi:
"Yeni üniversiteler ve bölümler
kurulurken me/un olan gençlerin
hangi işte çahşacaklan ve ne gibi
meslek ve beceri Ue
donaülacaklan, herhangi bir
meslek dalında ne kadar insana
ihtiyaç olduğu artık
düşüniilmüyor ve tarüşılmıyor.
Hukukçuhık, dünyanm her
yanında temel birkaç meslekten
biridir. Modern devletin ve
çağdaş yaşanun karmaşıklığı,
hukukçuya olan ihtiyacı ve
hukukçunun etkinligini
artûrmaktadır. Hukuk ögretimi
güçlü bir kültür ve sosyai bilimler
yelpazesi üzerine kurubnak
zonındadır. Çağdaş ve öncü insan
yetiştirecek hukuk fakültesi
büyük şehirde kurulur. Müzik,
tiy atro. plastik sanatlar ortamı
oİmayan bir yerde hukuk
fakültesi kurulamaz.'"
Ozel finiversitder
Anayasa Mahkemesi
Başkanvekili Güven Dinçer,
yükseköğretimdeki bazı
sorunlann giderilmesi için şu
önerilerde bulundu:
9 YÖK bugünkü yapısı gereği
idari ve siyasi organlardan
meydana gelen ve siyaset
ağırlıklı bir kurumdur. YÖK,
yeni tıp fakülteleri kurulmasında
gösterdigi zaafı ve
sorumsuzluğu, şimdi hukuk
falcültelerinde göstermektedir.
• TBMM'den alelacele geçirilen
kanunlar ve kurulan özel
üniversiteler, YÖK'ün ve kötü
siyasal uygulamanın Türkiye'ye
ve ülkenin eğitim gelecegine
getirdiği olurnsuzluklardjr.
# Yeni hukuk fakültelerinin
kurulması konusunda barolar
birliği ve eski hukuk
fakültelerinin düşünceleri
almmalı ve bunlara etkinlik
tanmmalıdır.
0 Yeni hukuk fakültelerinde ders
programlan, kuruluşunu
tamamlamış hukuk fakülteleri
tarafindan belirlenmeîidir.
• Bu fakültelerin kuruluşlan,
ögretim sistemleri ve denetimler,
YÖK'ten bagımsız bir kuruluş
eliyle yürütülmelidir.
0 Acilen çıkanlacak bir yasa ile
yeni kurulan bütün hukuk
fakülteleri için yukandaki
denetim uygulanmalı ve
denetimden geçmeyenin denkliğı
tanınmamalıdır.
• Hukuk fakültelerinden mezun
olanlar diğer üniversite
mezunlan gibi fakültelerden
mezun olmalılar ve sadece
üniversite diploması
kazanmahdırlar.
9 Kurulan yeni fakültelerin, özel
üniversite hukuk fakültelerinin
kurulduklan yerler, özelse
kuruculan, öğretim kadrolan,
öğrenci kabul-giriş şartlan,
öğrenci sayılan Türk halkına
açıkianmalıdır.
# Özel üniversitelere Hazine'den
verilen emlak ve yardımlar halka
açıkianmalıdır.
na karar verecek" sözleri.
Başbakanlık'ta tarikat li-
derlerine verilen yemek, Er-
bakan'ın Sıvas Sıcak-Çer-
mik'te cihada çağıran ko-
nuşması, Kanal 7'ye cihat
yardımı konuşması.
Şevki Yılmaz: Belediye
başkanı seçilmeden önce
Rize'de yaptığı ve ordu dü-
zeni içinde çalıştıklannı sa-
vunan konuşması, iddiana-
menin Anayasa Mahkeme-
si'ne gönderilmesinin ar-
dından basına yansıyan es-
ki konuşmalan.
Hasan Hfiseyin Ceylan:
14 Mart 1993;
te Kınkka-
le'de yaptığı konuşmadaki,
"Bu vatan bizimdir, rejim
bizim degOdir. Rejim ve Ke-
malizm başkalaruundır"
sözleri. Bir TV programın-
da yaptığı, "Asker kalknnş
diyor ki PKK'li ohnanıza
müsaade ederizama, şeriat-
çı olmanıza asla. Bu kafayta
çözemezsiniz. Çözüm ister-
seniz şeriatçüıktır'' açıkla-
ması.
Ibrahim Halil Çelik: 8
Mart 1997'de TBMM kuli-
sinde gazetecilere söyledi-
ği. "RP iktidannda imam-
hatipieri kapatmaya kalkar-
sanız kan dökülür, Ceza-
yir'den beter olur. Ben de
kan dökülmesini istiyorum.
Kan dökülür fısnk gibi
ohır" sözleri.
Ahmet Tekdal: Bir tele-
vizyon programındaki
"Türkiye'de hak nizamı te-
sis etmek isteyen siyasi kad-
ronun adı RP'du"" sözleri.
Ankara DGM tarafindan
mahkûm edilen eski Sincan
Belediye Başkanı Beldr Yıl-
dız'ın şeriatçı terör örgütle-
rinin liderlerinin posterleri-
ni salona astırması ve şeri-
atı öven konuşması. Anka-
ra 1 No'lu DGM tarafindan
mahkûm edilen Kayseri Be-
lediye Başkanı Şükrü Ka-
ratepe'nin 10 Kasım
1996'da yaptığı konuşma.
Anayasaya göre, beyan ve
faaliyetleriyle partinin ka-
patılmasına neden olan par-
ti üyeleri, gerekçeli karann
yayımlanmasının ardından
5 yıl süreyle bir başka par-
tinin kurucusu. üyesi, yöne-
ticisi ve denetçisi olamıyor-
lar. Aynca, Anayasa Mah-
kemesi'nce kapatılan parti-
nin üyelerinin oluşturduğu
bir başka parti kurulamıyor.
• Baştarafı 1. Sayfada
lirlerin yeniden vergiye
bağlı tutulmayacağını vxır-
gularken, böylece tasarruf-
lann yasnk altında tutulma-
sının önleneceğini, kayıt al-
tında görülmesinin gereke-
ceğini anlattı. Vergi oran-
lannın düşürülmesiyle gay-
rimenkullerin rayiç değeri-
nin beyanının sağlanacağı-
nı savunan Temizel, re-
formda istikrar paketinde
olduğu gibi 3 yıllık geçiş
dönemi öngörüldüğünü
kaydetti.
Temizel, vergilendinne-
de 3 kara delikten biri olan
esnaf muaflıgına ilişkin
olarak, enflasyonun indiril-
mesinin öngörüldüğü 2000
yılına kadar-vcrgi yükünde
değişikliğe gidilmeyeceği-
ni belirterek götürü yerine
getirilen basit sistemle alış
ve satışlarda belge zorunlu-
luğunun getirileceğini bil-
dirdi. Temizel, belgelendir-
meye taksi şoförlerini ör-
nek göstererek Maliye Ba-
kanlığı tarafindan finanse
edilecek fış aletlerinin uy-
gulamaya sokulacağını an-
lattı.
Maliye Bakanı Temizel,
vergiden kaçılacak delik
bırakılmadığını, Türki-
ye'de artık vergi kaçakçıla-
nnın hapis cezasmı göre-
ceklerini söyledi.
Temizel. mart ayında
menkul sermaye iratlannın
net 1.5 milyar lirayı geçi-
yorsa beyanname verilme-
si düzenlemesinin uygula-
nacağını bildirdi. Menkul
sermaye iratlannda vergi-
lendirmenin tek bir oranda
olacağını belirten Temizel,
siyasi istikrar nedeniyle pa-
ketin uygulanıp uygulana-
mayacağı sorusu üzerine
şöyle konuştu: "BizTürld-
ye'nin ihtiyaçlanna göre
bunu ortaya koyanz, er geç
biri çıkar uygular. Biz uy-
gularsak. onuruna ortak
olunız. Başkalan uygıüar-
sa, destekleriz. Bunun ne
kadrolarla.ne hükümetier-
le ilgisi olur. Hükümet şu
anda sahip çıkıyor. Parla-
mentodan da zannediyo-
rum önemli bir destek göre-
cegiz.''
Temizel. döviz büfele-
rinde yapılan alım-satım iş-
lemlennin de kayda girece-
ğini belirtirken. "Yasnk al-
Ondald ziynet eşyası için şu
andaki sisteme gider vergi-
si esası getirildi. Kişi altını
sabnca gider bdgesine göre
kaynağını soracağtz" dedi.
Borsada da kayıt sistemi ol-
dugunu, bu yasada da yapı-
lacak değişiklikle vergilen-
dirmeye gidileceğini söy-
leyen Temizel, vergi tasan-
sının geriye dönük olarak
işletilmeyeceğini bildirdi.
Temizel, vergi yükümlü-
lennin işyerlerinde bulû-
nan envanterlerle ilgili bil-
dirimde bulunmalanna
bağlı olarak bir anlamda
"stokaflfi" yapılacağmı, an-
cak bildirimden sonra alı-
nan envanterlerin vergilen-
dirileceğini kaydetti. Kamu
kuruluşlannın vergi borç-
lannın tahsilinin kolay ol-
madığını, ancak bütçede
yaptıklan sermaye arttın-
mıyla yeni bir şans tanındı-
ğını söyleyen Temizel, ver-
gilerin nerelerde kullanıl-
dığına ilişkin düzenleme-
nin bütçe yasalannda yapı-
labileceğini kaydetti.
Asgari ücretin, vergi
ödendikten sonra yaşana-
bilir bir ücret olarak belir-
lenmesi gerektiğini, herke-
sin ödeme gücüne göre ver-
gi vermesi gerektiğini be-
lirtirken, "Toptumsaldene-
tim hakkı kimsenin elinden
alınmamaİL Askertik hak-
kının elinden alınması gibi
bir şey bu" diyen Temizel,
istihdamla kayıt dışının bir-
birine bağlı oldugunu, is-
tihdam maliyetinin önemli
unsuru oluşturacağmı, an-
cak belgesiz satış yaptığı
için kaçak işçi çalıştırabi-
len işyerlerinin artık bu ris-
ki üstlenemeyeceğini sa-
vundu.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
ma belki keyifte ağır olur" deyip mayomu da al-
mıştım.
Kaldığımız otelin önü yol, sonra palmiyeler ve de-
niz. Petrolün getirdiği zenginliğin bir bolümü çölü
yeşertmeye aynlmış. Özel sulama sistemleri kur-
muşlar. Ziraatçıların "damlama sulama" dediği
yöntemle her ağacın, çiçegin yanından delikli su
hortumu geçiyor... Sürekli damlayan su ağaçlara
can veriyor.
Uzaktan da seçilebilen birkaç kişinin yüzdüğü-
nü görünce, vınnn denize...
Su, Bodrum eylülü...
Bir nefeste boyumu aşan yerdeyim. Sanki be-
denim değil ruhum yıkanıyor. Kıyıya yaklaşırken
denizin dibine baktım, gölgeler geziniyor. Neyin
gölgesi demeye kalmadan yanımdan bir grup ba-
lık geçti. Renkleri nasıl da açık. Gölgeleri kendile-
rinden koyu. Kirli beyaz gövdelerinde ince siyah
çizgileriyle sabah yüzüşüne çıkmışlar.
Durup takılmadan edemedim.
Az ötede bir başka deniz düşkünü de yüzmeyi
bırakıp balıklan izlemeye koyulmuş. Derken kryıda
anaç bir martı belirdi. Siyah kanatlan, iri gövdesiy-
le kumlara şöyle bir dokunup denizde kayboldu.
Solda Abu Dabi'nin Hong-Kong'u andıran dev
beton-cam binalan, sağda palmiyeler, burnumda
deniz kokusu...
Çevrede yaş ortalaması 60, kilo ortalaması 90
üç-beş insan. Deniz dalgalandıkça kıpırdayan
kumlar ayaklanmı kaşırken kendi kendime takıl-
dım:
Bu da başka bir 90-60-90...
Derken, bacakları kibrit çöpünden ince bir kuş
çıkageldi. Telaşla kumlann üzerinde ince izler bı-
rakıp yürüdü, sonra palmiyelerin arasında kaybo-
lup gitti.
Denizden çıkıp yan koşar, yarı yürür kumlarda te-
pinirken kendi kendime sordum:
- Arkadaş, Basra Körfezi deyince aklına ilk ne-
ler geliyor?
"Savaş, Saddam, bomba, petrol, kihilik, gergin-
lik, ölüm, acı, ikili-üçlü oyunlar, savaş gemileri-
uçaklan, kriz, silah, Çöl Ayısı, mayın, BM Güven-
lik Konseyi..."
- Ne bu yav, aklına hiç iyi bir şey gelmiyor mu?
"Durdüşüneyim..."
Düşün düşün, çoktur işin... Ne yazık ki gelmedi.
En son 'Körfezi başlıklar aklıma geldi:
"Körfez'in sulan ısınıyor..."
"Körfez'desıcakgünlef..." •""
i > A J < t i f i
^
n
Denızegülümsedim... „;
Körfez gerçekten sıcak, sular da ısınmış durum-
da... Istergüneşlen, isteryüz...
'Hayalini gurmamıştır...'
Basra ve onu okyanusa bağlayan Umman Kör-
fezi, deniz zenginliği bakımından dünyanın önde
gelen coğrafyalan arasında yer alıyor. Konuştuğu-
muz kişiler, renk renk balıklardan, su kaplumbağa-
lanndan, biraz açılınca balinalardan söz ettiler...
Ama insanoğlunun yapıp ettikleri Basra deyin-
ce akla bunları değil, yukanda sıraladıklanmızı ge-
tiriyor.
Oysa tersi de elimizde.
Dönüş yolunda Basra Körfezi'nin sulan içimi ısı-
tırken, 1992'de Körfez Savaşı'nın birinci yılında
kendimle biriikte gittiğim Basra şehrini düşündüm.
Adı körfezle bütünlenen, Dicle ile Fırat'ın birieştiği
Şattülarap su yolunun kıyısındaki şehirde yönü su-
ya dönük onlarca heykelin yanında yürürken, bu
heykellerin Iran-lrak savaşında ölen gerçek kişile-
ri temsil ettiğini öğrenince nasıl da ürpermiştim...
O günün akşamında, kaybolan Basra gecelerin-
den kalan güzel birkaç saat geçirmiştim. Rada
adlı genç kız güzel türküler söylerken yanımızda-
ki Türkmen rehber kulağa hoş gelen Türkçesiyle
hep anlatıyordu. Rada'nın bizim bulunduğumuz
masaya gelip gelmeyeceğini tartışırken rehber ara-
yagirmişti:
- Öyle bir hayal gurmamıştır
Güzel şeyler için önce hayalini kurmak gereki-
yor...
"Körfez sulan" deyince yüzer üsleri değil, yüzen
yüzleri hayal etmek ne güzel olurdu...
Ogünlere...
Gelir vergisinde indirim
• Baştarafi 1. Sayfada
lılerin vergi iadelerinin aylık ya da yıl-
lık olup olmayacağının Ekonomik ve
Sosyai Konsey'de ele alınacağını bil-
dirdi. SaygıLıoğlu'nun verdiği bilgilere
göre vergi reform paketinde özetle şu
düzenlemeler getiriliyor
# Gelir kavTamı genişletiliyor. Kay-
nağı ne olursa olsun, vergi türleri kap-
samında yer almayan ve asgari ücretin
2 katını aşan tasarruf veya harcamalar,
diğer kazanç ve iratlar olarak vergilen-
dirilecek. Dönemin harcama ve gelir-
leri karşılaştınlarak gerçek gelirin orta-
ya çıkanhnasıyla bu vergi türü işletile-
cek.
• Vergi istisna ve muafıyetleri da-
ralrılacak. Yalnızca yatınm indirimi ko-
runacak.
9 Vergi kimlik numarasının pek çok
alanda işlerliği sağlanacak. Buna koşut
olarak borsa, tapu, pasaport ve kredi
kullanımı ile ilgili yasalarda düzenle-
meler yapılacak.
0 Götürü vergi kaldınlarak yerine
basit usul getirilecek. Esnafta deftertut-
ma zonınluluğu yerine, alış ve satış bel-
gelerinin kayntlı olduklan meslek oda-
lanndaki muhasebeciler tarafindan tu-
tulması ve yılda bir kez beyanname ve-
rilmesi öngörüldü. 1998-2000 yıllan
arasında ne kadar götürü kazanç sınır-
lamasının üstünde faturasız gelir olur-
sa olsun vergilendirilmeyecek.
9 Kayıt dışına kaynak teşkil ettiği
belirtilen zirai faaliyetlerde, küçük çift-
çilerin satışlan üzerinden yüzde 4'lük
stopaj kesintisi de-
\'am edecek. Beyan-
name zonınluluğu için hasılat değil, iş-
letme büyüklüğü esas alınacak. Satış
tutarlanmn düzenlendiği ve bildirilen
müstahsil makbuzlannın üzerindeki ta-
sarruflar, diğer kazanç ve irat olarak
vergi kapsamına alınacak. Büyük işlet-
meleri olan çiftçiler defter tutacaklar.
0 Bilgisayarlarla çapraz kontrol sis-
temi yürütülecek.
0 Vergi sisteminin basitleştirilmesi
için 10 ayrı fon ve vergi kaldınlarak ye-
rine özel tüketim vergisi getirilecek.
0 Hayat standartı 1999 yılından iti-
baren kaldınlacak. Geçicı vergi de kal-
dırılacak.
0 Sermaye piyasası araçlannın ver-
gilendirilmesinde rekabete aykın olan
tarafhhk kaldmlıyor.
0 Vergi yükümlülüğü öngörülme-
yen işportacılann belediyelerden yıllık
yüzde 12 oranında harç ödeyerek esnaf
muafıyet belgesi almalan, alış belgele-
rini de belediye zabıtalanna ve Mali-
ye'ye ibraz etmeleri isteniyor. Alışlan-
nın 2 katının üstünde tasarrufa gidildi-
ği zaman vergi alınması öngörülüyor.
0 Vakıf ve demeklerin topladığı ba-
ğışlann yüzde 5 stopajla vergilendiril-
mesi öngörülüyor. Vakıf ve dernekler,
kurumlar vergisine tabi olacak.
0 KDV'de 1999'da oransal değer-
lendirme yapılacak. Arsa ve işyerleri
KDV'den muaftutularak yatınm altya-
pısı ucuzlatılacak.
0 Gelir vergisi, 1998'de alt dilim
yüzde 25'ten yüzde 20'ye, üst dilim
yüzde 55'ten yüzde 45'e; 1999 yılında
alt dilim yüzde 15'e, üst dilim de yüz-
de 40'a indirilecek, 2000 yılında da bu
oranlar devam edecek. Kurumlar ver-
gisinin, yüzde 32 veya 30 olmak üzere
iki seçenekten birine indirilmesi öneri-
si ESK'de ve siyasilerle kararlaştınla-
cak.
0 Tapu harç alımındaki toplam yüz-
de 9.6'lık oran, alıcı ve satıcı için yüz-
de 1 'e inecek. Emlak vergisi yüzde 2
olacak. 1998 yılının mart ayında beyan
edilen emlak değeri, ileride satış oldu-
ğunda aradaki fark değerlendirilerek
vergi kapsamına almacak.
0 Cezalar teke indirilerek kaçınlan
vergi kadar cezalandırma sistemi geti-
rilecek. Şimdiye kadar hiçbir vergi ka-
çakçısı için uygulanmayan hapis ceza-
lannın işletilmesi sağlanırken, hapis ce-
zalan hafiflerilecek.
0 Devletin mükellefe gecikmeli
ödemelerinde faiz uygulanacak.
0 Yabancı sermaye için kur farklan
vergiye tabi tutulmayacak.