23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 ARALIK 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3ÎSK Başkanı uyardı: Kimse toplumsal muhalefeti doğal desteği saymasın, hükümet altematifsiz değil Budak: Zor yû herkes için• Rıdvan Budak, 1998 yüımn yeni yürüyüş ve eylemlerin habercisi olduğu mesajını vererek, "Kimse geçmişte olduğu gibi bir yürüyüşle eylemlerin biteceğini zannetmesin. Halkın bize verdiği desteği, bu toplumun iyiliği için kullanmakta kararhyız" dedi. İstanbul Haber Servisi - DtSK Ge- nel Başkanı Rıdvan Budak, hükümetin REFAHYOL karşısında oiuşan toplum- sal muhalefete kendi doğal destekleri gözüyle bakmasının büyük bır yanılgı oldufunu ıfade ederek "Hükümet sece- neksiz değildir. Seçenek seçimdir. Bu kış w»r geçecekse salt üretenler için değil, herkes için ror geçecek" dedı Budak, sıyaset üzerı toplumsal beklen- tılere yanıt vermeyen siyasi partileri ve milletvekillerini topluma teşhır edecek- lerini belirterek, DÎSK'ın 1998 yılında da toplumun taleplerini sonuna kadar sa- vunacağını vurguladı. Rıdvan Budak, 1997 yıhnı değerlen- dınnek ve 1998 yılıtıa ilişkin mesajlan- nı vermek amacıyla dün DİSK Genel Merkezi'nde bir toplantı düzenledı. DİSK'e bağlı sendika temsilcilerinin de katıldıgı toplantıda Budak, 1997'de ya- şanan sorunlann neredeyse tümünün 1998'e de taşındığmı belirterek geçen bir yıl icınde hükümetlerin ekonotni, si- yasa ve demokrası üzerine çözûm ûre- temediğinı vurguladı. Budak, bütün bu olumsuz şartlar altında tek umut verici olayın toplumun "12 Eylül yasalannın ve düzeninin" değişmesi yolunda is- temlerini dile getirmek olduğunu söyle- di. Bu yıl ıçinde "Bir Dakika Karan- hk" eykminden DlSK'in "Ankara Yü- rüyüşü"ne kadar toplumun her kesi- minde özgürlükçü, laik bır hukuk dev- letinı hedefleyen güç birliği oluşturuldu- ğunu söyleyen Budak, "Bütün bu ey- lemler göstermektedir ki toplum, içi- ne sokulduğu cendereden kurtulmak istiyor. Ancak siyasiler bu gerçegi an- lamıyor. Bu nedenle ülkemizdeki kriz bir tûrlü bitmiyor" diye konuştu. Bu- dak, hükümetin REFAHYOL karşısında oluşan toplumsal muhalefete kendi do- ğal destekleri gözüyle bakmasmın bü- yük bir yaıulgı olduğunu ifade ederek "Hükümet seçeneksiz değildir. Seçe- nek seçimdir" dedı. Türkiye'de demok- rasinın kesintiye uğramaması, parla- mentonun güç kazanması ve ekonomik sıkıntılann sona ermesi için mutlaka toplumun örgütlenmesi gerektiğini vur- gulayan Budak, örgütlü toplum biterse demokrasinın de biteceğını söyledı. Budak emekçilenn yapabilecekleri hiçbır fedekârhk kalmadığmı söyleye- rek ekonomik krizden kurtulmanın tek yolunun kayıt dışı ekonomi, rant ve fa- izı vergilendirmek olduğunu behrtti. Budak, DlSK'in tüm bu sıkıntılann üzerineyürümekte kararlı olduğunuvur- gulayarak, Ankara Yürüyüşü'nü de bu- nun bir göstergesı olarak gösterdi. Yü- rüyüş boyunca gördükleri ilginin "Hal- kın DİSK'i sözcüsü yaptığı" anlamına geldığini ifade eden Budak, 1998 yıh mesajını şöyle tamamladı: "Kimse geç- mişte olduğu gibi bir yürüyüşle ey- lemlerin biteceğini zannetmesin. Hal- lun bize verdiği desteği, bu toplumun iyiliği için kullanmakta kararlıyız. Nerede haksızhğa uğrayan, isten atı- lan varsa yanında olacağu. lnanıyo- ruz ki bu ülkenin Bır Dakika Karan- hk' eylemiyle, 'ne şeriat ne darbe' slo- ganlanyla sokakları dolduran aydın halk kesimleri bu mücadelemizi des- teklemeye devam edecektir." MALİYE BAKANLIĞI ÇALIŞMALARA BAŞLADI Kamuda personel reformu hazırlığı • Maliye Bakanlığı'nın gündeme getirdiği reform kapsammda önce karaunun eleman profili çıkanlacak. Bir kuruluşta kaç kişinin çalışacağı belirlenecek ve reformla birlikte kamuda belirlenen standardm üstünde eleman çalıştınlamayacak. Maaş sistemi sil baştan değişecek. Alt ve ûst gruplar arasında 36 kata ulaşan maaş farkı, en fazla 6-7 kat olacak. ANKARA (AA) - Mali- ye Bakanlığı, vergı paketı- nın ardından kamu personel refotfmunu gündeme getır- meye hazırlanıyor. Maliye bürokratlan. Ba- kan Zekertya Temizel'in dırektıfleri doğrultusunda, yılbaşından sonra kamu personel reformuna yöne- Hk yoğun bır çalışma ıçıne girecekler Devlettekı dağı- nıklığa son vermeyı, hem kadro hem de ücret açısın- dan kamuyu disıpline etme- yı öngören bu çalışma, ver- gi refermunun yasalaşma- sının hemen ardından tar- tıştnaya açılacak. Maliye Bakanlığı'ndan bir üst düzey yetkılı, dev- lettfln personel ve maaş sıs- temTnİTr tam anlamıyla MMBttÛM lıllarda herkesin sistemibır yennden deldığıni ıfade et- tı. Mevcut sıstemın daha fazla devam edemeyeceğini kaydeden yetkili. şöyle de- vam etti: "Bu ortamda, devletin smırlı kaynakları da heba oluyor. Geçici işçilerle ilgi- li bir araştırma yaptırdık. Sadece Muş'ta, DSt'de ça- lışıyor görünen 12 geçici işçinin 4'ü esnaf. Başka bir işle uğraşıyor. Diğer yandan, devlet, elinde tut- ması gereken yetişmiş ele- manlannı kaybediyor. Ya- ni kamu kan kaybediyor. Son 3 yılda, sadece Mali- ye Bakanlığı 1 ndan 3 bin 500 uzman personel aynl- mış. Diğer yanda, yan ödemeler, ana maaşın önünc geçmiş. Aynı işiya- •pMiianB-biri«-l- « 4 diğerine 3 ödenmiş." Müzikten aldıkları pay yüzde 5 Sanatçı üretiyor başkası kazanıyor • Kültür Bakanlığı Telif Eserleri Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, 30 trilyon liralık müzik pastasından devlet, yapımcı, fabrika ve perakendeci yüzde 20'şer pay alırken, sanatçılar yalnızca yüzde 5'lik bir pey ahyor. ANKARA (UBA) - Yıl- da en az 30 trilyon lıranın döndügütahmin edilen mü- şik pıyasasında, en düşük payı ses sanatçılan ıle bes- te ve söz yazarlannın aldı- |ı ortaya çıktı. , Kültür Bakanlığı Telif Eserleri Genel Müdürlü- ğü'nün verilenne göre, tril- yonların döndüğü piyasa- da, büfBk emeği olan ses sanatçitennın yüzde 5'lık, şöz yazarlan ve bestecilenn de yüzde 2'lik pay aldığı belirlendı. Trilyonluk kaset Ve CD pastasından aslan payım ıse devletin, yapım- cının, fabrikanm ve pera- kendecinın aldığı görüldü. ' Venlere göre, trilyonluk nıüzik pastasından; devlet yüzde 20, fabrika yüzde 20. perakendeci yüzde 20, ya- pımcı yüzde 20, ses sanat- çılan yüzde 5, besteci ve söz yazarlan yüzde 2, stüd- yo ve aranjör yüzde 7, top- tancı ise yüzde 6 oranmda pay ahyor. Müzık pastasın- dan yüzde 5 gıbı çok düşük bır pay alan ses sanatçılan- nın, bu payı paylaşmasında da büyük bır adaletsizlik olduğu bildınldı. Telif Eserleri Genel Mü- dürlüğü yetkılilerinden edi- nılen bilgiye göre, pıyasada sadece şan ve şöhret ile ye- tinenlerin yanında, yapım- cısı ile özel anlaşmalar im- zalayarak milyarlar kaza- nanlar da var. Sanatçı ile yapımcılar arasında iki tip anlaşma yapıhyor. Bırinci anlaşma; sanatçı kaseti ne satarsa satsın sadece ya- pımcısı ile yaptığı anlaşma üzennden ücret ahyor. Ikinci anlaşmada ise; sanat- çı kaset satışlanndan da pay alıyor. Maliye Bakanlığı'nda ön çalışmalannabaşlanan per- sonel reformu yılbaşından sonra Başbakanlık, DPT, Emekli Sandıgı ve diğer il- gili kurumlarla da bir araya gelinerek ele alınacak. Re- form kapsamında, gerçek- leştirilmesı düşünülen bazı düzenlemeler şöyle -Kamunun eleman pro- fili çıkacak: Bu cerçevede bır hastanede. bir sağhk ocağında, bir okulda, bir ta- pu dairesmde, bir vergi da- iresinde veya diğer başka bır kurumda, kaç doktor, kaç hemşire, ebe, kaç öğ- retmen, kaç mühendis, tek- nısyen. kaç diğer memur çahşması gerekiyor, bunlar tek tek ortaya konulacak Reformla, b^rljkîp, ,kurura- larda standardanı üstünde > eleman çahştırüamayacak., Kadro şişkinliği olan yerler boşaltılacak ve elemanlar ihtıyaç olan yerlere kaydın- lacak. Hizmete tanım -Kamuda is. tanımlama- sı yapılacak: Bu doğrultu- da, kamuda her iş için bir hizmet tarifı olacak. Burada söz konusu ışte çahşacakla- nn vasıflan tek tek ortaya konacak. Adama göre ış uy- gulaması, yennı ışe göre adam uygulamasına terke- decek. Böylece torpılin or- tadan kaldınlması amaçla- nıyor. -Unvan çeşitlemesi ve sınıflandırmasına gidile- cek: Böylece kamunun han- gi smıfta ne kadar adama ıh- tiyacı olduğu, bunlara ne kadar ödetne yapılacağı sağlıklı bır şekilde belirle- necek. -Geçici işçi uygulaması iyice daraltılacak: Halen bazı kamu kuruluşlannm geçici işçilerle gördürdük- leri işler, devlet memurlan kanahyla yapılacak. -Maaş sistemi sil baştan değişecek: Kamuda halen 36 kata ulaşan en düşük ve en yüksek maaş arasındaki farkhlık, en fazla 6-7 kat olacak. Ancak, yeni sistem- de, devlet yetişmiş. ihtiyaç duyduğu elemanlara, hak ettiklen maaşı da verecek. Arf toprağa verildi K-SSÜ2S*!fo£ 5Prof. Dr. Cahit Arf sevenlerinin gözyaşlan arasında son yolculuğuna uğurlan- dı. Cieçen cumartesi günü yaşamını yitiren Ord. Prof. Dr. Cahit Arf, dün Le- ventCamii'nde kılınan öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi. Matematik dünyasında başta "Hasse-Arf Teoremi" olmak üzere kendi adını taşıyan terim ve kavramlarla tanınan Cahit Arf'ın cenaze törenine ailesi ve öğrencilerinin yam sıra Erdal tnönü, eski TÜBİTAK Başka- nı Prof. Dr. Tosun Terzioğlu da katıldı. Arf 'in cenazesine çelenk gönderenler arasında Başbakan Mesut Yılmaz da bulundu. (Fotoğraf. UĞUR DEMİR) Sıvas'ın Divriği ilçesinin iş makinesine kavuşması nedeniyle düzen- , e n e n gç^ istanbul'da >apıldı. Divriği'ye bağlı köy derneklerinin gi- rişimiyle başlatılan yardım kampanyası sonucu Divriği'nin yolları kapalı kalmaktan kurtulmuştu. Div- riği Belediye Başkanı Muharrem Yağbasan hemşerilerinin bu katkısından dolayı bir teşekkür yemeği ver- di. Divriğiîilerin buluşmasında konuşan Yağbasan. bundan böyle ilçeye daha iyi hizmet vereceklerini, ar- tık yollann kapanmayacağını ve hastaların yollarda kalmayacağını söyledi. Yağbasan'ın yaptığı konuş- ma sonrası iş makinesi alımına katkıda bulunan köy derneklerine plaket verildi. (ÖZKAN GÜVEN) CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Ünıversıtemıns aşağıda yaalı bmmlennc 2547 sayılı kanuııun ılgılı maddelen gere- gınce daunı sütûde doçcnt ve ayna v'anhmcı doçent. ögretun götevhsı, araşörma görev- lıa. uzman ve obıtman alınacakır Doçentlet ıle rektöriûğe almacak eleıtunlann rektör- lüğe, dı|eriennın ılgılı fakütıe dekanhUan yüksdobıl mûdurtüen \e ensötû mûdûr- lüilenae ılam mûteabp 15 gûn ıçensnde başv^rmalan gCTetanekteda Adaylam en az lısans mezunu olmalan gerekmelitedır Suav tanhlen adaylara başvnnı amnda bılduıle- cekolup poa^j!^ı<iiaıagelebı!ecekgecıknKİerde|ertendınlıneyecelctıı îlçe >ükse- attraaftmgdchlnen sonra Napılacaütf'' 1) Doçenfler, dıkkçe, özge«ras. ywm hsusı v« 4 akan bıhmsel yayın dosyisı 2) Yarduncı doçentler dılekçe \j abaacı dılı belırten). özggjmış, yayin haea. tlolao- ra ya da szrnanlık belgea ve 5 takım bıhmsel yaym dosyası ve KPDS belgesı 3i Dıgeıten. dılekçe (yabanct dtlı belırten). özgeçmış. nûfus cüzdan sureb, 2 adet re- arn. transknpt ötrenım belgesı ve asajıdakı şartiann belgesı ıle yundışHidan almnıış belgeler ıçuı ılgjiı makamlardan tasdıklıffircümelıdenklık belgesı AdıvUrdı ıraoın (artlar: Vırdımcı öoctnt: \dayiann KPDS'den 60 ve yulon puan ılmaian ve en az ıta «fet hakemlı deıgıleıde yaşinlaanuabmncı ısnnlı yawu otaua ÖğrCtiın jâmrüs: Ad^ftffliiSans not ottalanıajtain 65 ve yukan OIÜBSI. LESMen^ RKKTÖRLtlC Oüzel Smstlsj Okutraan Otaıtnun Okutman Utman 4 HSennuk) l(Re»m) HMrak) h (Adaylaro ılgılı bölüm mezunu olnulan I • KTDS'don 70 ve yubr puan atanş otani. TffFAKÜLTESl Radvoduşıosok Docern \nestezıvolojı Doçem KBB rteahkian Doceot tç HasahkUn Doçent GenelCerrahı Doçent FEN-EDEBİVAT FAKİLTKİ Btrâmfc <MİMİİmD»h: Türk Dılı ve Edebıyan > oıı Tûrk Mı Genel Sosyolojı 1 î 1 I I 1 FtaısızDıhvçEciebıyjfl Taüı Fıak GendFcak Yüksek Ensrjı ve P t a Tw$ NokleerFınk Amm ve Molekûl Ftngı Psıkolo]! Knoya Fcniujkınıya Analıtık KJnyı tKTtSADl \T İDARİ BtÜMLER FUCİLTESİ l'ıvMi: Doçent DoçoU Doçetıt Doçent DOÇCTI Doçent Yman % Gör Aı% Gör An Göf. Arj-Göt Uztnaı YnLDoç An GÖT A M P l H tknsat tbısat foimlusı İktıatTeonsı tşletrat Muhücbe ve Fmansraan Üttnnı Yöo vt Pazarlarıa Kamu "ı önomı Hukuk Bılanlen Çaı şraa Elto \e Eni BışkıSet Çalıçma Ekonomıa DlŞHEKtMÜĞtFAKİTTESt \Mbitim IHlı: \gi2 Dij ÇeDe HBS- vt Cerrahısı PratctıkDışTedgvts! Penodontolojı YnLDoç YtlDoc. YnlDoç YnLDoç \tdDoç YniDoç. Onodontı Dış Hasalıldan ve Tab^ısı * " " (Oral Dıagnöz ve Rad)olop) " !OralDıam)2\eRj(iyolo}i) MtH£M>tSLlK FAKIHTESİ" Büimtt: AmailimDtlı: U u u u Jeoiojı Mûhrodıslıgı GÖKI Jeolop Doçent Uygulamalı Jeolojı Mad Yıot ••£ Ccvha Haarlama Madenlşletme ÇevreMüheoıhslığs Çem Teknolojısı Cevie Bılnnlen YniDoç. A15 Göı YriDoç A15.G01 YriDoç A:? Göt Aıs Got Ögr Gör YnlDcç *ki5 Göt Doçent An.Gdt Arş Gör Doçent Doçent YnLDoç Kncya YniDoç Temlşl vsTemodmanuk Doçeat YtADoç ProsesveReaktörTasanmı YniDoç " Ar^ Gör KmyasüTeknolojıler YniDoç Yıpısal leo Tek Pıleonlolo;i Jeo Mûhendısı Hıdto Jeolojı Jeo MûhOTİısı Jeo Mûhendısı Elektnk Maeniıslıgı Elekmk Makmılan Mıkına MüheodisUJı Tetmodıramık Mebouk Uzsun YıADa; YrdDoc Flaosvoove FUkâbsYon Maden Mûhendısı Çevre MShendısı Çe\Te Mûh. ve mıkrobryolojı koDusunda doktorah Çev Mûh.-lnş Müh KnnyııMnİKOdısı ICımyaMûhenAsı Kımya Möaendısı Kımya MübcKbı KnnyıMûhendısı 3 tümyıMahendısı I ElektrütMuh 1 MakınaMÂh. 1 MakmaMürı. 2 MakmaMöh- 1 MakmaMöh. Bölûmt. AMbiiaoDıh-. U«VIM. Ü b i ; !îlaır,Tmhı\eSaratları islamTinhı Doçent 1 TaneUslanBdımlen Tcfcır YriDoç I ArapDılıveBebgat Ars.G6t • I * Bu kadroya sınavlı ogreöın görevhsı ılımcakfir Yer.-. mezunlarda 25 y^mı, yüksek lıans yaçaslarda 1% yaşmı. doktora yapsılardı 33 y^ım ıpfflü ohnak tcrcıh sîbcbıdn Araştımu görevlısı kadrosuna ba^mnls ıçm BlB Dılı. Anoçı ve Bılım Snuvı yapılacataır Sma'.lıria başarı ıwtu 74 İOO'dur Armırma görevlisi: Aâaylaruı hsans mı omlamasınrn 65 ve (bha fttam olması. LES'den eşıt agırlıklı 50 ve yukan de KPDS'den 50 \ e yakaı puaa almış olroahn EĞtTtMFAKULTtSİ n Soeyıl .Manlii AMhtBmD»B. Felsefe Gurabu Ejıomı OrtaÖJrctmFravtMjlAlıaEgıtımı Bıyolojı E|ınm EgmmBınmlaı Egıtm Yöneomı Tcftısı Ptobması ve Ekonoımsı Hızmrtkn Sosy»lBıhmtaEgıtımı Guı:l Sınaüır Etmmı OraÖfntoDFaneMaL MaaEgıtom HtMŞtREÜKYÜKSEKOKUU' S^atemaütEJmmı Tûtt;cEğ»mı Pahyatn Hem^nehğı l< HaKaükn Honsıreiıgı MaaMDk Egmmı Lnuı; Doçem A15 Gör Arç GOT Hemsırciıktt Yöoeten S1V \S MISLEK YtKSEKOHIU' Tekmk Progomlar Makma BEDSN ECrrtMİ VT SK)R VliKSEKOKlll Bctûmâ. AnbaimDıiı: Beden Epmu Ö^etmenlj|ı BedenEgmmıveSporEğrtımı l'ıvm: Doçent YnlDoç Aış Gör YtiDoç AaGör YniDoç YniDoç A^Got YniDoç Arş Gör AnjGör ArşGör YniDoç YniDoç Arç Gör lıvtm: Doçent Amreaörlûk Spori» Psiko-Sosyıl Al«nlar SporSagukBıImılen An Gör Ar^Gör Yrd.Doç Hman Yeaşnncıugı ve Sa|hğı Y1LD1Z MESLEK rt'KSEKOKLLl L'ıvaıu: AJrt: YriDoç 2 ÖgrGör 1 (Adaylarm Vntnoo Fakûissı acssm obuUn gerekmekte atup. nrdjracı doçent tadrosura raönoıl atearaası lalıade bu tadrrdara <fcıım görevhsı alnucaktırı fcARA AHMET ÇUHADAROĞLl MESLîKYtKSEKOKUl Elekmk lşVlabnalan OjıGöc' 1 Ancılık Öğr Gör »• 1 * Veter.net veyı Zıraıt Fakûllesı Zooteknı oöltaö çıkışh olmak. Zootelmı konusonıij yüksek lısans \eya dolclora ;.aptny olmak tercıh sebebuhr " Gıda Mûhendısiî^ı bölûmû mezımu ctmak. yöksek lısans. vcyj doklora yapou$ olnuk tercıh sebebıdır DhHİĞl MESLEK YİTCSEKOKITI Lcıaı; iitt ÖfeGöt • 1 Yrd. Doc 1 Öğr Gör " 1 - ' U m a n " 1 Cevber Hralana Ögr Gör •" 1 * Elektnk veyı Elektrüı'Elektronik Mühendıslıgı mezıınu olmak. ** Matına Möhendıslığı -nezunu ohnak. •" Maden Mühendıshgı ratamu otaok («vhet haarlamada uzmanlaşmjş olanlar lerah sebebıdır) (Eıkek adayianc askerkğmı yapmış olması ve arbylarm bılgısayar bılmcsı tercıh sebebKİır) - Yardrmcı doçent kadıosusa tnsvuru ohaadığı takdmie öireom |öte\ iısı alınacate KAMGAL MESLEK YtKSEKOKULU BÜMIIB: Prnpnm: l n m : Adtt: TeknıkPropajniaj Makma Doçem* 1 MaenaOkBöl mezuno YnLDoç 1 Mıkma Mûhendısı Ö# Göt I Makma Mûhendısı Elelnnk Öp Göf 1 Elektnk Müoenta l'zmaı 1 Elektnk Vlâheodısı - öoçent ve yadano doçent kadrososu b»svnraı obıadığı takdrrde öğrenm görevlısı almacalctır * Ö4reom şöreviüi ba^ınısu olduju takdntle lngılızce sınavı yapdacaktr ŞARK1ŞU MESUK ÛTCSEKOKIU Proşnum: Hayvan Saglıjı ve Y ebştmcılığı lavmı-. YniDoç ÖğrGör YnlDoç ı* 1 (\'eıennerHeknn) 1 "Stgortaalık * Zıraat Fakûltesı Zooteknı Bölûmi IDK-JOU. " tknsadı \t Idan Bılımlet Fıkültesı veyı deogı obıl mezanu, sıçortacılık veya bankacılıt ılanına vükseldısıss yanmı; Jimai tsrâiı nedeudır - Erkek adaylann askeriıgun )3pmıs olmalan. - Yardıracı doçent kadrolanna btjvurj otenadıjı okdmk oğreom görevhsı ahnacaktn SAĞUK BİLtMLERl ENSTtTÜSİ' \JWI1 AÜSll Ar( Gör 1 Ars Gör A15 Gör - Ars Gör Arş.Göt A15 Göı Basm.61315 Anatonu Bıyoıstatısti Fayokıjı Mikn*ryok)!i TıbbıBryolojı Geneti ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Güle Giile 1997 Acısıyla tatlısıyla 1997'yi geride bıraktık. Yann akşam yılbaşı ve aynı zamanda ramazan ayının bi- rinci gecesi. Buyrun size yeni bir sorun. Akşama iftar sofrası mı kuoılacak, yılbaşı sofrası mı? San- ki aralannda çok ciddi bir fark varmış gibi... Yılbaşı akşamlarının bizim açımızdan "dinsel' bir değeri yoktur. Her ne kadar bizim "Islamcı" ba- sının bir bölümü yılbaşını Noel'le kanştınr ve Hıris- tiyan bayramı olarak ilan ederse de yeni yılı özel bir gece olarak kutlayan ya da bu olanağı bulabi- len halkımızdan hiç kimse, bunun bir Hıristiyan bayramı olduğunu düşünmez. Bir iftar sofrasını süsleyen "iftariyeliklerie", bir yılbaşı sofrasını süsleyen "mezeter" arasında da çok ciddi farklar yoktur. Doğrusu iftar sofrasının sü- sü olan hurmaya, yılbaşı sofrasında pek yer veril- mezse de örnegin zeytin her iki sof rada da yer ala- bilir. (Ben rakıyı yıllarca siyah Gemlik zeytini ile iç- tim.) Gene iftar sofrasına lezzet katan dumanı tüten bir çorba, yılbaşı sofrasında pek yer almaz. Buna karşılık yılbaşı sofrasında yer alan alkollü içkilere iftar sofrasında yer yoktur. Sanıyorum, sofra açı- sından fazla da bir fark yoktur. Tabii yılbaşı sofra- sındakı ışkembe çorbasını unutmamak gerek. Haa, bir de pastırmalı yumurta. Bizim Erdinç Aktı gibi, imkânı olan mümınler, iftar sofrasında pastırmalı yumurtayı mutlaka isterter. Ama aynı pastırmalı yumurta yılbaşı sofrasına da pekâla ya- kışır. Şaka bir yana, ramazanın ilk günüyle yılın ilk gü- nü arasında elbette anlam farkları olacaktır. Âma bu "farklıiığı" bır "çelişki" olarak görmek anlamsız bir yaklaşım. Her ikisi de güzel günlere olan umut ve inancı simgeler ve her ikisinde de insan kendi nefsiyle bir muhasebe gerçekleştirir. insan pekâla evinde ya da dışarda; çoluk çocu- ğuyla, ya da sevdiklerıyle hem yeni yıla "merhaba" diyebilir, hem de ramazan ayına. Bunda hiçbir çe- lişki yoktur. Aradaki tek farklı durum alkollü içki içilip içilme- mesiyle ilgilidir. Ama sanıyorum bunun da rama- zanla ılgisı yok. Yıllarca önceydi. 1974 yılı Temmuzu'nda Türk Silahlı Kuvvetleri Kıbns'ta garantörlük hakkını kul- lanarak bir "Banş Harekâtı" düzenlemişti. Yeşil- köy'deki Hava Harp Okulu'nda öğretim görevlisi olarak askerliğimi yapıyordum. (Amma da güzel askerlik demeyin. Daha önce Tuzla Piyade Oku- lu'ndaki yooıcu ve disiplinli dönemde, yaşamımın en mutlu altı ayını geçirmiştim. Hava Harp Oku- lu'ndaki yan asker dönemimde ise sinirierimi boz- dum. Bilenler bilir, askerlik "komutana" ve "arka- daşlara" bağtıdır. Yeşilköy'de arkadaşlar iyiydi a- ma bir kısım komutanlar bize kan kusturuyortardt. Neyse, bunlar geride kaldı.) Hava Harp Okulu'nun öğrencileri Yalova'da kamptaydılar. Okulun asli öğretim elemanlannın kampta da görevleri vardı. Ama bizim gibi yedek subaylar, okulda zaman öldürmeye çalışıyordu. Ben, Tuncer Cudi Gürsoy, Orhan Yavuz, Hüse- yin Hatemi, Mahmut Hortaçsu vs. Ve Silahlı Kuv- vetleradaya çıktı. ı . ^_x . Silahlı Kuvvetler adaya çıktı arria bîzim djbi ûru- formalı silahstz kuvvetleri başıboş byakacak hal- leri yoktu. Bizleri de "teyakkuz" ve "yân afâfm" du- rumuna geçirdiler. Okulda yatıp kalkmaya başla- dık. Bu arada Yeşilköy Havaalanı'nın koruması da bize ve 2. Dünya Savaşı'ndan kalma taretlere ve- rilmişti. B'ızi ve havalimanını Allah.korudu... Bunca adam geceleri ne yapar? Okulun misa- fırhanesınin lokantasında her gece sofralan kurdu- ruyor ve Hasan Mutlucan'ın eşliğinde teselli an- yorduk. Hatemi de zaman zaman soframıza katı- tır, fakat masasını birkaç pamnak ayınrdı. "Benim masama şeytan atlayamaz" derdi. Derken bir akşam gene sofrayı kurdurmuş ve şi- şelerin diplerini grömüştük ki gelen bir arkadaş, "Yahu kandil gecesi içki içiiir mi?" demez mı. Ca- nımız sıkıldı. Kandilde, ramazanda içmezdik biz. Yukarı çıktım. Baktım Hatemi televizyonun kar- şısına kurulmuş mevlit dinlıyor. "Tamam" dedim, "Şimdi anlataiım durumu da bakalım ne der." Haberimiz olmadan rakılann "içine düş- tüğümüzü" ve bunun çok günah olup olmadığını sordum. Şöyle bir yüzüme baktı, "İçki" dedi, "zaten öy- lesine günahtırki ha kandil gecesi içmişsin, ha kan- dil olmayan gece, fark etmez. Mühim olan hiç içki içmemektir." "Yani kandil gecesi içtiğimiz için fazladan birgü- nahı yok mu" diye yıneledim sorumu. "Hay/r" dedı, "zafen öyle günah içindesiniz ki kandil olması bunu artttrmaz." Fetvayı aldık ya, doğru aşağıya inip kaldığımız yerden devam ettik. Bu anımı dile getirdim ama, size "içki için" de diyemiyorum. Ben zaten epey- dir rakıyı kestim. Herhalde "işba noktasına" gel- mişim, vücudum "doymuş." Demli bir çayı yeğ- liyorum. Yeni yıla ve ramazan ayına nasıl girerseniz girin, içiniz sevgi ve umutla dolu olsun. İntibak için uzlaşma arayışı Emekli aylıklan 5 Ocak'ta görüşülecek ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Çalışma ve Sosyal Güvenhk Ba- kanı Nami Çağan, RE- FAHYOL döneminde ha- zırlanan ve TBMM Ge- nel Kurulu'nda bulunan SSK yasa değişiklikleri- nin yanı sıra hazırlanan ek önlemler paketinın de Meclis'e sunulacağını bildirdi. Çağan, emekli aylıklan arasında farklı- lıklara neden olan göster- ge sorununun çözümü için 5 Ocak 1998'de emekli kesim temsilcile- riyle toplantı yapılacağı- nı açıkladı. Çağan, Tüm İşçi Emeklilen Eterneği yöne- tıcilerini kabulünde, ışçı emeklilerinin "intibak sorununu gidermek ve adaletli bir çözüm sağ- lamak" için yeni yılın ilk günlerinde toplantı yapı- lacağını behrtırken "Bu- nun sonucunda hazırla- nacak yasa tasarısı. Ba- kanlar Kurulu'na, ar- dından Meclis'e sevk edilecek" dedı. Tüm îşçi Emeklilen Derneği Genel Başkanı İsmail Arslan'ın, 30 mıl- yon lıralık aylığın 30 yıl devlete hizmet etmiş bir insana "reva" görüleme- yeceğini ve işçi emekli- lerinin 1998 yılında daha da fakirleşeceğini vurgu- laması üzerine, Çağan, şu açıklamayı yaptı: "Bu yılbaşından iti- baren işçi emeklilerinin aylıklarında, memurlar ve diğer emeklilerle bir- likte yüzde 30 artış ya- pılabildi. Ama, bu kez öyle umuyorum ki enf- lasyonla mücadele ko- nusunda alınacak ön- lemler sonucu, kaşıkla verilip kepçeyle geri alınmayacaktır."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear