Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
30 ARALIK 1997 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 15
Zonguldak Y 14 Antalya Y 14 Kars
Marmara'nın batısı ve kı-
yı Ege dışında tûm yurt-
ta yağış beklenıyor. Ya-
ğışlar yağmur, Iç Ege, Iç
Anadofcj'nunkuzeyı, Ka- Helsinkı
radenız'in ıç kesımlen ile StOckholm
K -2
K -5
Doğu Anadolu'nun ku- . .
zey ve doğusunda karta
L o n a r a
K 1
Y 12
kanşık yağmur ve kar Amsterdam
şeklınde olacak. Hava Brüksel
sıcaklığı bıraz azalacak.
Ruzgâr güney ve batı
yonlerden hafif ara ara
orta kuvvette esecek. Münih
Y
Y
PB 5 Milano
Benin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Befgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
PB
Y
PB
PB
PB
Y
PB
6
6
10
5
5
3
14
12
PB 15
ASYA
Moskova K
Aşkabat
Akmola
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
PB
PB
PB
PB
PB
Y
10
-8
2
8
6
10
20
Şam 10
Parçalı bulutlu Sıs!ı Buıuılu k
Çok buluttu > Yağmurtu Kartı Sdukar > Gok gurultulü
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
açık: "Onlar muhtıra görmemişler" diyor.
Lideri de çevresi de başka şeyler görmeye me-
raklı olduğundan muhtıra nedir ne değildir pek uğ-
raşmıyortar. Örneğin düşlerinde sürekli iktidara gel-
diklerini, bakanlık koltuğunaoturduklarını görüyor
garipler.
NeylersinizkiDYP'nin muhtıra dediği bildiriyisa-
dece, amasadeceTakkeli Erbakan beğendi, kırt-
sadı, teşekküretti.
Oysa, hemen hemen bütün devlet kurumları
olumsuz tepkilerini sergilediler, sergiliyoriar.
Takkeli'nin bildiriyi bahane ederek Şaibe Ha-
nım'ı bir kez daha kucaklamasındaki neden apa-
çık ortada. Şaibe Hanım'ın da RP'yi Anayasa Mah-
kemesi önünde savunmasındaki amacın içeriğini
tarife hacet yok. Bütün çizgileriyle besbelli.
Kısacası, bir kez daha tencere yuvarlanıyor ve
kapağını buluyor.
"Anlatmak istediğini bilmeyen kımileri, eline tu-
tuşturulan metni okuyarak bir şeyler söylediğini"
sanıyor. Bu tür davranışlar, Anayasa Mahkemesi
Başkanı Özden'i gider ayak Şaibe Hanım'a sert bir
çıkış yapmak zorunda bırakıyor.
26 Aralık akşamı, Köşk'teki yılbaşı resmi kabu-
lünde, Yekta Güngör Özden le Şaibe Hanım ara-
sında geçen bir konuşma sert içerikli ama, bir ders
niteliğinde.
Nahit Menteşe, Şaibe'yi görüştürmek için Öz-
den'in yanına getiriyor ve Anayasa Mahkemesi
Başkanı "Bildiriniz ne oluyor? Yargıya saygıyla
bağdaşır mı" diyor. Şaibe Hanım hızlı mı hızlı, bil-
sin bilmesin her konuda hazır cevap: "Biz bağım-
sız yargı istıyoruz" diye yanıt verince Özden sert
çıkıyor:
"Siz bağımsızlığın ne olduğunu bilmiyorsunuz,
yargının da. Sizeyargıyı öğretmek lazım. Size bek-
lediğiniz yanıtı veririm, kötü olursunuz."
Daha ne söylesin? Şaibe Hanım, Özden'in söy-
lediklerini sindiriyor, yüzünde "malum maske"; o-
tuz iki diş ortada uzaklaşıyor.
Bu olay, Yekta Güngör Ozden'ın Şaibe Hanım'a
hem hukuk dersi verdiğı hem de haddini bildirdiği
ne ilk ne de son olay.
Yanıt alacak ama
Şimdi "Şaibeli-Takkeli cephesine" bakalım: Bir
yanda Takkeli Erbakan, paçayı kurtarabilmek için
Ortodoksundan Katoliğine kadar her dinden, ya-
zanndan, siyasetçisinden yardım dileniyor.
Suçlulann telaşı içinde bağırıp çağırıyor: RP ka-
patılamaz!
Öteyandan "yardımamuhtaç"Şaibe Hantm, ik-
tidar^rz kalrfıış; kin've'iniikam düygûfarryiaufaör
1
-•
ta her kuruma, kuruluşa saldırıyor. >
vifi1
' •
Öyle ki Takkeli Erbakan, "RPiçin açılan davanın
Türkiye için yüz karası" olduğunu söyleyecek ka-
dar cüretkâr ve saldırgan. 21. yüzyılın eşiğinde,
asıl yüz karasının kim ve hangı parti olduğunu her
gün yüzüne söyleseniz, yağmur duası sanıp "Ya-
rabbi şükür" diyecek kadar kendinden geçmiş.
Yasamımızın temel ilkesi olan laikliğin bu halle-
re düşürüldüğü bir ortamda, Türkiye'de demokra-
tik rejim adeta Sırat Köprüsü'nden geçiyor.
En büyük tehlike, Takkeli ile Şaibe rttifakının Tür-
kiye siyasal yaşamına yapacakları olası etkilerden
kaynaklanıyor.
Bütün hatalarına, hatta kuruluşundaki kimi yad-
sınması olası olaylara karşın, üç parçalı 55. hükü-
meti sineye çekiyor Türk toplumu.
Şaibeli-Takkeli ittifakı bir kez daha iktidar olma-
sın, o karanlık günlerin kapısı açılmasın dıye.
işte bu ortamda, "Yakışıklı" Deniz Baykal'ın; laf
üreterek zeytinyağı olup su üzerine çıkmaktan ar-
tık vazgeçmesi bekleniyor. Ama ağam nerede, biz
nerede?
Son açıklamalanndan anlaşılıyor ki Mesut Yıl-
maz hükümetinin düşürülmesine gün sayıyor. Tıp-
kı RP gibi, tıpkı Şaibe gibi. O kadar ki sonra ne ola-
bileceği sorusuna. "makul bir hükümetle seçime
gidileceği" mesajlarını veriyor.
Sanıyor ki -tıpkı Takkeli gibi- oy çoğunluğu ce-
binde.
Durmadan ve de saatler boyu konuşuyor Bay-
kal. Fakat oy dengelerini etkileyecek öteki partiler
henüz CHP ve politikaları üzerinde konuşmaya
başlamadı.
Ecevit, hükümet ayakta kalsın diye Baykal'ın ki-
mi sözlerini sineye çekiyor. Günü geldiğinde o ya-
şına karşın konuşmaya başlayınca neler olacak,
neler...
Bekleyelim.
Serkan Eroğhı'nun
• Baştarafı 1. Sayfada
cesedinin bulunmasından 24
saat önce ölmüş olduğu sap-
tandı. Olavın ardından so-
nışturma başlamk. Babası
ik annesini çağırdık. Şu ana
kadar gelmediler. Baba ve
aonenin ifadelerini aldıktan
sonra, çocuğun asılması ve-
ya intihar etmesi olayında
bir başkasının yardımı \ar
mı. yoksa nasıl kendini asü,
bunu araşüracağız. Gelecek
tûm bilgileri değerlendirece-
ğiz. Eroğhı'nun polis tarafin-
dan kaçınldığınL kendisine
ajanlık teklifinde bulunul-
duğunu veöiümle tehditedil-
diğini içeren kküalan, bu ko-
nuvla ilgili I/mir Cumhuri-
yet Savcüığı'na yapnğı suç
duyurusunu da basından
öğrendim. Tabii bu iddiaian
da incdeyeceğiz. Şu anda o-
lay bir intihar olayıduf
Serkan Eroğlu'nun, oku-
lun tuvaletinde asılı bulun-
duğundan 24 saat önce öldü-
ğünün ortaya çıkması, kuş-
kulu ölümle ilgili pek çok
soruyu gündeme getirdi.
Bomova Cumhuriyet Savcı-
sı lskender Kutluer'in vürût-
tüğü soruşturmada aşafıda-
ki sorulara yanıt aranıyor:
9 Eroğlu'nu sûrekli izle-
yen, kaçıran, tehdit eden,
ajanlık tekJif eden sivil po-
lısler kimlerdi?
# Eroğlu'nun ölmeden
önce IzmirCumhuriyet Sav-
cılığı'na yaptığı suç duyu-
rusu Emniyet Müdürlü-
ğü'nde neden savsakJandı?
0 Salı sabahmdan sonra
kendisinden haber alınama-
yan Eroğlu. çarşamba akşa-
mı ölü bulunana dek nere-
deydi?
# Eroğlu ölü bulunduğu
yerde intihar ettiyse 24 saat
boyunca cesedi kimse gör-
medi mi?
# Eroğlu'nun asılı bu-
lunduğu yerin intihara uy-
gun olup olmadığı araştınl-
dımı?
# Ali Serkan Eroğlu'nun
cesedi, başka bir yerden ge-
tirilip okulun tuvaletine asıl-
mış olabilir mi?
# Izmir Emniyet Müdür-
lüğü. Jletişim Fakültesi'nde
görevlendirdiği sivil polis-
lerle ilgili bir soruşturma
başlattı mı?
TEKEL'de özeHeştirme yalanları
ANKARA (CumhuriyetBürosu)
-Tek Gıda-lş Genel Başkanı Orhan
Balta, TEKEL'in özelleştirilmesine
zemin hazırlanmak üzere yapılan
açıklamalan rakamlarla çürüttû.
Tütûn Eksperleri Demeği Yönetim
Kurulu, ulusal çıkarlar açısından
TEKEL'le ilgili karardan vazgeçil-
mesini isterken, "Amerikan har-
manlı sigaraiann Türk tüfününü
Türk sigara pazanndan kovacagı"
tehlikesine dikkat çekti.
Tek Gıda-lş Başkanı Orhan Bal-
ta, TEKEL'in satışına karşı Türk-
Iş'le birlikte dava açma hazırlıkla-
n sürdürdûklerini belirtirken, "kûl-
liyen yalan" olarak nitelendirdiği
TEKEL'in özelleştirilmesine dö-
nük açıklamalara şu yanıtlan ver-
dı:
TEKELün, modernizasyon için
yaürun yapacak gücü yok: 1997
yılı satış hasılatı 397 trilyon lira
olan, kamuya 161 trilyon lira kay-
nak aktaran, 15 trilyon lira kâr ede-
ceği düşünülen TEKEL'in yatınm
gücü yoktur demek mümkün de-
ğildir.
Gümrük bûüği (CB) ik TEKEL
rekabet edemeyecek: Avrupa Bir-
liği ülkeleri tütün ithal etmektedir-
ler ve perakende satış flyatlan 1-
1.5 dolann altına düşmemektedir.
TEKEL'in GB'yle rekabet şansı,
yalnızca yüzde 100 yerli tütünle
üretilen markalarda olabilir. Yani
Samsun, Maltepe. Asıl hedef bu
markalan piyasadan silmektir.
Şimdi hükümet, kalkmış bu marka-
nın üretim hakkını sanki kuzuyu
kurda emanet eder gibi, rakibi olan
bir firmaya veriyor.
EkJdlerimizbu gefişmeierden et-
kfleıuneyecek: Doğu ve Güneydo-
ğu Bölgesi'ndeki yoğun işsizlik ve
gelir dağılımı bozukluğu ortamın-
da tütüncülük, ciddi bir gelir kay-
nağıdır. •Desteklemealımlannade-
\-am edeceğiz' diyorlar. IMF dayat-
malan ile destekleme alımlannı sı-
nırlama baskısı altında bulunan
Hazine, TEKEL olmaksızın hangi
parayla bu alımlan yapacak.
TEKEL Akhisar Fabrikası için
çokiyi koşullarla anlaşmayapü: Bir
yılda şu andaki fıyatlarla 89 trilyon
lira satış hasılatı sağlayan Samsun
markası, 100 milyon dolar bedelle
49 yıllığına kiralanıyor. TEKEL'in,
fabrika çıkış fîyatı üzerinden alaca-
ğı yüzde 6.5 oranındaki isim hak-
kı, üretimin dûşürülmesiyle hiçbir
anlam ifade etmeyecek. Kâr oranı
için esas alınan perakende satış fı-
yatına bakıldığında da oran, çıkış
fıyatınin yüzde 6.5'inden 738 lira
daha fazla getiri olduğunu gösteri-
yor. Düşük tutulan perakende satı-
şa zam yapıldıgmda da bu fark bü-
yüyecektir. TEKEL, piyasaya 1
milyon 336 bin liradan satabilece-
ği işlenmiş yaprak tütününü, ortak
olduğu firmaya 369 bin liraya ver-
mektedir. Kârlı anlaşma bu mudur?
Pazaruklar gizli değildir: Neden
ihale açılmadı, tekJif alınarak pa-
zarlık yapıldı? Değer nasıl tespit
edildi? ÖzeHeştirme Kanunu'na
göre TEKEL'in varlıklannın satışı
özel bir kanun gerektirmektedir.
Serbest rekabet ortamı ohışacak-
or: Tüm dünya pazannı 3-5 çoku-
luslu fırma elinde tutmaktadır. Tür-
kiye'de dahi TEKEL in dışındaki
pazar 2 çokuluslu fırmaca paylaşıl-
mış durumdadır. Kamu girişiminin
tekelinı kaldınrken, pıyasa özel
sektör tekeline terk edilmektedir.
Mehmet Nuri Yılmaz
'Kutlamalar
oruca
engeldeğiV
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Diyanet tşleri Başkanı Mehmet
Nuri Yılmaz. yılbaşı dolayısıyla
yapıiacak harcamalarda lükse
kaçılmaması gerektiğini
belrrterek. "Omrümüzden bir yıl
daha gitti. Oturup bunun
muhasebesini yapmak lazım.
Bazılan, bir aylık kazancmı bir
gecede bitiriyor. İsraftan
sakınmak lazım. Yılbaşı, kötü
alışkanlıklann işleneceği bir gün
olmamair dedi. Yılbaşı
kutlamalannın oruç tutmaya
engel olmayacafını vurgulayan
Yıhnaz, "tçki tüm dinlerde
yiöakör. Ancak i^KKçen Idşi,
tıana ne yapması g^ekâğini
sorarsa, 'Orucunu tut' derim''
diye könuştu.
Ramazan ayı bu gece başlıyor.
Bu gece sahura kalkacak olanlar,
yann 1997'yi uğurlamanın
telaşını da yaşayacaklar. Türkiye
Diyanet Vakfı'nda dün bir basın
açıklaması düzenJeyen Mehmet
Nuri Yılmaz, ramazan ayıyla
ilgili gerekli düzenlemelerin
yapıldığını söyledi. Yurtiçinde
tüm camilerde vatandaşlara vaaz
verilmeye çalışılacağun
kaydeden Yılmaz, düzenlenecek
konferans, panel ile
sempozyumlarda çeşitli dini ve
milli konulann işleneceğini
vurguladı. Yeterli sayıda
görevlinin olmaması nedeniyle
sıkıntılarla karşılaşıldığını
bildiren Yılmaz, bu sıkıntılann
aşılması amacıyla geçici olarak
görevlendirilen personelin,
ramazan ayı süresince görev
yapacağmı söyledi. Bu yıl,
vatandaşlann 300 bin ile 2
milyon arasmda fitre
vereceklerini belirten Yılmaz,
"Önemli olan voksuUann bir
günlük yemeğinin temin
edilmesidir" dedi.
ŞOraV
J
~»aWllklan «4#»Vİîldİrdİ
Cerr
«N»aşa Ç«=«k Sa^ığıve Hastahklan Anabi- ..
Oray, ytîtUKiari ^ e v m O i r a i iinıDahBöJümü,yeni>ılaTürksinem
asııunt«nııı-n
mış sanatçısı Türkan Şoray'la girdi Böiiim Başkanı Profesör Özdemir İlter'lc birükte çocuklara hedJ-
yeter dağıtan Şoray, onlarla birlikte şarkılar söyleyerek o> un oynadı. Tam bir şenlik ha\asında geçen ye-
ni yıl partisinde bir konuşma yapan Prof. İlter, günde 200 çocuğa muaycne olanağı sağlayan kliniği ye-
niden yapılandırmak için yurttaşlann yardımlannı bekledikkrini sö\1edi. "İJzülerek belirtiriz ki ülke-
miz hâlâ çocuklann kötü koşullar altında yaşadığı ülkeier arasında yer almaktadır" diye konuşan llter,
herkesin çocuklar için yapabileceği bir şcyîer olduğuna inandığım befirtti. (Fotoğraf: KADER TUCLA)
A n k a r a B ü y ü k ş e h i r B e l e d i y e s i
'Heykel' tazminatı ödeyecek
ANKARA (AA) - Ankara 25.
Asliye Hukuk Mahkemesi, hey-
keltıraş MehmetAksoy'un,
u
Gök-
kuşağmın Altında" ve "Nergjs"
adlı eserlerinin son hak edişlerinin
ödenmediği ve heykellerin yerfe-
rine konulmadığı gerekçesiyle aç-
tığı 3 milyar 278 milyon liralık
maddi ve manevi tazminat dava-
sında, Ankara Büyükşehir Bele-
diyesi'nitoplam l milyar 830 mil-
yon lira tazminat ödemeye mah-
kûmetti.
Davanın dün görülen karar du-
ruşmasmda, söz alan davacı avu-
katı Ünsal Piroğra, dava dilekçesi-
ni tekrarlayarak, ta2minata hük-
medilmesini isterken, davalı avu-
katı ise savunmalannı tekrar ede-
rek, "Bizc göre bilirkişi raporlan
hüküm kurmaya yeterli değü.
OzeUikfc "Gökkuşağınm Altında'
isimli eserle ilgili müvekkilime
yüklenecek bir kusur yoktur. Da-
vanın reddine karar verilsin" de-
di.
Mahkeme hâkimi, uygulanacak
yasal faizi ile birlikte l milyar 830
milyon lira tazminat ve mermer
heykel parçalannın davalı Anka-
ra Büyükşehır Belediye Başkanlı-
ğı'ndan alınarak, davacı Mehmet
Aksoy'a verilmesinin kararlaştı-
nldığını açıkJadı. Öte yandan, An-
kara 6. Asliye Hukuk Mahkeme-
si, yine heykeltıraş Mehmet Ak-
soy'un Altınpark'ta bulunan "Pe-
riler Llkesinde" isimli eserini,
"Bovle sanatm içine tüküreyim,
ahlaksıziığin adını sanat kovmuş-
lar" dıyerek, parçalatmak suretiy-
le kaldırttığ] ve sanatçmın kişilik
haklanna hakaret ettiği gerekçe-
siyle, Ankara Büyükşehir Beledi-
ye Başkanı Melih Gökçek ile Be-
lediye Başkanlığı'nın tüzelkişili-
ğini 250'şer milyon lira tazminat
ödemeye mahkûm etmişti.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Bugüne dek özelleştirmeden elde edilen gelir 4.2
milyar dolar dolayında. ÖzeHeştirme için yapılan
harcama da 3.9 milyar dolan biraz geçiyor. Yani biz,
üste para vererek kamunun elindeki değerleri satı-
yoruz.
Son ömek TEKEL.
TEKEL'in Türkiye'nin değil, uluslararası şirketle-
rin TEKEL'i olması için ilk adım atıldı. Akhisar Siga-
ra Fabrikası ile Samsun ve Yeni Harman sigaralan-
nın isim hakkı 49 yıllığına British American Tobac-
co (BAT) ile TEKEL'in kuracağı ortak şirkete devre-
dilecek. Şirketin de yüzde 51 'i BAT'a verilecek. Ak-
hisar Sigara Fabrikası da yüzde 51 'i yabancı şirket-
lerce yönetilecek bir ortaklığa devredildi.
TEKEL'i tanıyalım.
1941 yılındakuruldu. 87 tütün işletmesi, 20alkol-
lü içki fabrikası, 8 sigara, 1 kibrit fabrikası var. 11 tuz
işletmesine sahip. 35 bin sürekli, 8 bin geçici, 6 bin
sözleşmeli olmak üzere 50 bine yakın çalışanı var.
1997'de 397 trilyonluk hasılat yaptı. Bunun 161
trilyonunu kamuya aktardı. 15 trilyon kâr etti.
Böyle bir kuruluş adım adım çökertilmek isteni-
yor. Ozelleştirmede en çok propagandası yapılan
durum şuydu:
- Kardeşim bu kuruluşlar zarar ediyor. Devletin
sırtında kambur.
TEKEL'de yapılan, bu propagandanın yalan oldu-
ğunu gösteriyor.
Devret, affedersiniz Devlet Bakanı Eyüp Aşık, yü-
zü kızaımadan yapılan işlemin Türkiye'nin yaranna
olduğunu söylüyor. O zaman Aşık'ı şu sorulara ya-
nıt vermeye çağınyoruz:
- Bu işlemler yapılırken niçin ihaleye çıkılmadı?
Neden sadece bir kurumla kapalı kapılar ardında
görüşme yapıldı?
- Akhisar Sigara Fabrikası'nı, TEKEL gibi, yıllık ci-
rosu değil bir, üç-beş yeni fabrika kurmaya yetecek
kuruluş işletemez miydi? Neden yüzde 51 'i yaban-
cı ortaklığa veriliyor?
- Samsun ve Yeni Harman sigaralan piyasanın
yüzde 20'sine sahip? Marlboro da Türkiye'de üre-
tilmesinin ardından bunca reklamla piyasanın yüz-
de 20'sine hâkım. Yüzde yüz yerli tütünle üretilen bu
iki sigaranın isim hakkı neden devrediliyor?
- BAT şirketi, Samsun ve Yeni Harman'ı bir süre
ürettikten sonra adım adım çökertirse, yerini hangi
sigaraiann doldurması hedefleniyor? Acaba yaban-
cı firmalar Türk markalannm Türkiye piyasasından
tamamen silinmesini mi istiyor?
- TEKEL'in özelleştirilmesiyle rekabetin yaratıla-
cağı savunuluyor. TEKEL'in yerine göz koyan iki
uluslararası şirket var. TEKEL yok edilince ortam i-
ki ujuslararası şniçete kalacak. Bu tekel olmayacak
mı? : ' ı, ' " '
(K)ârsızlık... ~
Sorulan burada keselim. Yüksek Planlama Kuru-
lu'nun (YPK) TEKEL'e ilişkin aldığı karar 15 Aralık
1997'de Cumhurbaşkanı'nca da onaylandı ve Res-
mi Gazete'de yayımlandı.
Tekgıda-lş Sendikası bu kararlann ülke çıkanna
olmadığını anlatan birdosyayı tüm siyasi parti lider-
lerine gönderdi. Başbakan Mesut Yılmaz'dan ya-
nrt gelmedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit bir
yazıyla konunun inceleneceğinı bildirdi. Başbakan
Yardımcısı Ismet Sezgin de telefon edip, "incele-
teceğim" dedi. Ecevit ve Sezgin bu yanıtı verdiğin-
de karar YPK'den çıkmıştı.
TEKEL'in yabancı şırketlere pay edilmesine iliş-
kin karar akla ister istemez REJİ Idaresi'ni getiriyor.
Ikinci Abdülhamit dış borçlan ödeyemeyince tütün
işletmelerini yönetmek amacıyla 1884te 100 milyon
frank sermayeli şirket kurulmuştu. REJİ Idaresi adı
verilen kuruluşun resmi adı, Müşterekü'l-menfaa In-
hısar-ı Duhan-ı Devlet-i Aliyye-i Osmaniye idi.
Hisselerinin bir kısmı viyana'daki Kreditanstalt,
bir kısmı da Beriin'deki Bleichröder'e ait olan REJİ
Idaresi, elde ettiği ayncalıklann karşılığında her yıl
Osmanlı maliyesine 75 milyon frank ödüyordu.
Bugün yapılmak istenenin de özünde büyük bir
fark yok.
Yılmaz, "Türkiye muz cumhuriyeti değil" demiş-
ti. Meğer, "Türkiye tütün cumhuriyeti" demek isti-
yormuş...
TEKEL'in peşkeşi sadece "kârsıziık" değil...
Baştaki "k" deyok...
Detnirel: Kantann topunu tutuyonım
I Baştarafı 1. Sayfada
DEMİREL - Yargının işine girmemek
lazım.
- Seçinı sisteminde değişikük için yap-
ügınız çahşmalar kamuoyuna da yansı-
maya başladı. Çahşmalannızuı ajnnosı
nedir?
DEMİREL - Birtakım çalışmalar var.
Ama henüz kamuoyuna açıklanacak du-
rumda değil. Bir defa ben belediye baş-
kanlığı seçimleriyle milletvekili seçim-
lerinin birlikte yapılmasından yana degi-
lim. Bizde daha çok belediyeye yüklen-
me olur. O zaman Meclis askıda kalır. A-
ma mutlaka belediye başkanhğı seçim-
lerinin iki turlu yapılması gerekir. Adam
yüzde 20-25'le başkan oluyor. Olmaz.
tkinci tura en çok oyu alan iki kişi kal-
malı, başkan yüzde 50'nin üzerinde oy
almalı.
-Son basın toplanüsında da birkaç kez
devlet yaptsmda degişikJiğin şart olduğu-
nu vurguladmız.
DEMİREL - Evet. Devlet reformu
şart. Şöyle bakıyorum, daima işleyen
devlet. Bugünkü yapının üç sıkıntısı var.
Siyasi istikrarsızlık, kırtasiyecilik ve aşı-
n merkeziyetçilik. Bu kadar merkeziyet-
çılıkle bir yere varamayız. Bir de bütün
bunlann yanında şeffaflık şart.
- Sosyal devlet kavramını nereye koyu-
yorsunuz?
DEMİREL - Sosyal devlet, devletin
temel çatısında. Zaten devlet bunlan ya-
parsa asli vazifelerine dönecek.
Asli vazife, savunma, yargının dağıtı-
mı, eğitim, sağlık. Herkes eğitimden ya-
rarlanınca sosyal devlet bu...
- Seçhn vedevietyapısına ilişkin düşün-
celerinizi hükümete söykdiniz mi?
DEMİREL-Hayır. Benim söylediğim
şeylen kimin yapacağı mühim değil.
Türkiye'ye lazım şeyler. Benim kimse-
nin hoşuna gitme gibi bir kaygım yok,
öyle meselem yok. Öyle noktadayım ki
50 yıllık birikimimi halkıma söylemek
durumundayım. Onu yapıyorum.
- Ama bu tür değertendjrmeteriniz za-
man zaman "Demirel başkanlık sıstemi
istiyor" vorumlanna neden oluyor™
DEMİREL - Hayır, hiç alakası yok.
Bakın ben dört yılda altı hükümet onay-
ladım. Gelenle giden arasında köprü ku-
ruyorum. Kantann topunu yerinde tutu-
yorum.
- Son hükümetle Ugtti yorumlar da var.
Zaman zaman sizi de içine alan yorum-
lar. Farklı kesimlerin yıl sonu değerlendir-
melerinden anlaşılıyor ki hükümet top-
lumsal kesimler için umut olamadı. Bu-
nu neye bağhyorsunuz?
DEMİREL - Herkesin bir yoğurt yiyi-
şi vardır. Ben bu tür şeylere girmem...
-Siz>apılmasıgerekenleri vurguhıyor-
sunuz. Bunu yürütecek olan hükümeU.
DEMİREL - Evet. ben son basın top-
Iantısında basına söylediklerimin yüzde
90'ını daha önce hükümete yazılı bildir-
dim. Ama Meclis'in parçalı yapısı da hü-
kümetin imajını etkiliyor.
Küreselleşme ellerîııi TEKEL'e uzattı• Baştarafı 1. Sayfada
ğımsızhğı ve gücü açısından stratejik önemdeki is-
letmeler, yabana sermayedarlara devredilmek is-
temyor" diye konuştu.
Meral, Anayasa Mahkemesi'nin karan doğrul-
tusunda yerel mahkemelerin verdiği özeHeştirme
iptal ve yürütmeyi durdurma kararlaruun ÖzeHeş-
tirme Idaresi Başkanhğı ve hükümet tarafından
uygulanmayarak, göz göre göre hukuk devleti an-
layışınm çiğnendiğini vurguladı.
Özelleştirmelerin sonuçlanm,
y
'!şsizlik,taşeron-
laşörma, vergi gelirlerinde azaJma, sendikasızlaş-
tırma, fabrikalann ve maden ocaklaruun kapatd-
ması, üretimde azalma, kamu kurum ve kuruluş-
laruıın uluslararası ve yerli sermayeye ve mafyaya
yağmalatılması ve peşkeş çeldlmesi, eğitim ve sağ-
lık hizmetkrinin çökertilmesi. sosyal giivenliğin çö-
kertihnesi'* olarak sıralayan Türk-İş Genel Başka-
nı Bayram Meral, "TEKEL'in özelleştirilmesi ise
uluslararası sigara tekellerinin Türkiye'ye hâldm
olmaJarına yol açacakür" dedi. Meral, TEKEL'in
özelleştirilmesinin 500 bin tütün işçisi ve yaklaşık
2.5 milyon köylüyü yakından ilgilendirdiğini
anımsatırken, kurumun 1997 yılında 397 trilyon li-
ralık hasılat yaptığını. devlete 161 trilyon lira ak-
tardıktan sonra 15 trilyon lira kâr kaydettiğini bil-
dirdi. "TEKEL'in özeUeştirUmesini hiçbir yurtse-
ver, hiçbir vatansever savunamaz" diyen Meral.
kurumun "devletin gönüllü defterdan" gibi çalış-
tığını söyledi.
TEKEL'in fabrikalannı, markalannı ve diğer
varlıklannı tahsis ederek ortaklıklar kurmasına
ilişkin Bakanlar Kurulu karannı ve BAT'ın yüzde
51 hissesine sahip olacağı ortaklığa Akhisar Fab-
rikası'nın devredilmesini, Samsun ve Yeni Har-
man sigaralannm marka hakkının da 49 yıllığına
devredilmesi yönündeki Yüksek Planlama Kuru-
lu karannı kınadıklannı bildiren Meral, şöyle ko-
nuştu: "Türk-tş, 23 Aralık 1997 günü Yatağan'da
düzenlenen Başkanlar Kurulu'nda alınan karar
uyannca duyariıhğuu ve meşru tepkisini göstere-
cektir. TEKEL'e sahip çıkmak, Türkiye'ye sahip
çıkmakür, Türkiye'nin bağunsızhğma ve bütünlü-
ğüne sahip çıkmaktır, vatana sahip çıkmaktır."
Tek Gıda-lş Genel Başkanı Orhan Balta ise,
"Kuruluşu 1862 yılında REJİ idaresiyle başlayan,
cumhuriyet devrimimiz ile birlikte ulusal kurum
olan TEKEL'e devredilen tütün sanajimiz, küresel-
leşnıe adı verilen yeni sömürü duzeninin kurt ka-
panına terk ediliyor" dedi.
Türkiye'nin tütün ve sigara sektörü üzerinde
1970'li yıllardan bu yana "çökertme plam" uygu-
landığını kaydeden Balta "Amaç, genç nüfusu ile
cazip bir pazar olan Türkiye sigara piyasasını,
çokuluslu sigara firmalanna peşkeş çekmektir"
dedi.