25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 ARALIK 1997 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 17 Tolkı Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denizlı Y Y PB Y Y Y Y PB 15 12 13 16 16 14 16 13 Sinop Sarnsun Trabzon Gıresun Ankara Eskişehır Konya Sıvas PB PB PB PB PB PB PB PB 9 11 12 11 8 7 5 3 Adana PB 17 Zortguldak PB 9 Antalya PB 17 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkârı Van PB PB PB PB PB PB PB 16 8 11 7 6 2 0 PB -3 Yurdun batı kesim- leri çok bulutlu, Mar- mara'nın batısı ile Ege kıyılan yağmur ve yer yer sağanak , , yağışlı, öteki yerfer Stockholm İVRİIİ» K -2 K 1 K 0 az bulutlu ve açık Londra PB 8 geçecek. Hava sı- Amsterdam caklığıbirazartacak. Brüksel Yurdun ıç ve doğu Pans kesımlerinde sts gö- Bonn rülecek. JTO 9 Münıh Y 10 Milano Berfin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y Y Y Y Y Y Y 9 6 7 9 12 10 15 18 Y 12 Moskova K Aşkabat Akmola Taşkent Bakû Bişkek Tlflis Kahire Y K Y PB Y PB Y 5 -10 4 7 5 9 20 Şam PB 13 f^\ Parçah buıutlu : Sıslı BJ utlu ^ Çok bulutlu ı Yağmurtu Kariı Sutu kar t GöK gürüttülü G Ü N C E L CÜNEYTARCAYTJREK H Baştarafi 1. Sayfada Cumhurbaşkanı Demirel, son konuşmalannda demokra- tik rejim dışında kimi hevesfere kapılınmamasını yineliyor. Oysa, Cumhurbaşkanı'nın bu vurgulamayı gerekli gördüğü son günlerde, Şaibe Hanım+RP ve Amerikan basını dışında, demokratık rejimimızle ilgili olumsuz yakıştırmalar duyulma- mıştı. VVall Street Joumal, demokratik rejimimiz üzerinde suçla- maya yakın çok ağır irdelemeler yapıyor. "Ordunun kapalı ka- pılarardında RP'nin kapatılmasınıdesteklediğini"be\\rtiyorve "Ama laık generallerin bır sorunu var Islamcı bir hükümeti devirmek için haziranda püskürttükieri sis artık dağılıyor" di- ye yazıyor. Gazete, ABD yönetimine yakın bir gazete. ABD Dışişleri Ba- kanı Albright'ın Başbakan Yıimaz'a, -sanki yargı hükümetin emrindeymiş gibı- "RP'nin kapatılmasına karşı olduklannı" söyfemesinden sonra VVall Street'te böyle bir yazı çıkıyor. Üstelik yazınm, RP'n/n köktendinci gazeteler ve parö söz- cüleri aracıhğıyla yaydığı pek çok savı içerdiği görülüyor istanbul Üniversitesi'ndeki toplantıda biröğrenci, Cumhur- başkanı'na "Askerierdemokrasiönünde bjrengetmidir" so- rusunu yöneltiyor. Demirel, "Asker, demokrasinin askeri" diye karşdryor. Bir yazı, bır soru çok şey rfade ediyor. Genç beyinlere ve si- lahlannı bize yönettmeye hazır Batı çevrelerine işlenen görüş- ler ve bilgiler dikkat çekici, değil mi? Şimdi gelelim rejim tartışmalanyla bağlanülı başka bir ola- yın sorriLrt sonuçlanna: Cumhurbaşkanı Demirel, Birieşik Arap Emırlikleri gezisin- den dönerken uçakta, gazetecı soruyor: "28 Şubat sürecı bitti mi?" Çankaya'nın yanıtı çok açık: " " "Ne sürecı? Öyle bir süreçyok. 18 Haziran var." Demokratik rejime gölge düşmesinı istemeyen bir Cumhur- başkanı nın başka içerikte yanıt vermesi elbette olanaksız. Bu, ne bu? Defnirel'in yanıtından çıkan yorum; Cumhurbaşkanı, 28 Şu- bat MGK kararlanyla patlayan siyasal olaylann Takkeli Erba- kan'ın 18 Haziran'da ıstıfasıyla kapandığına işaret ediyor. Bir başka yorum; Cumhurbaşkanı'nın, 28 Şubat bunalımı- nın rejime "herhangıbır müdahale"olmadan demokratikyol- lardan çözümlendığine inandığını gosteriyor. Elbette bütün bu yorumlar, inanışiar ve rejıme gölge düş- mesinı engellemeye uğraş veren irdelemeler, askerierle de- mokratik düzenı iç içe gostermeye yönelen çabalara karşı çık- mayı amaçlıyor. Ne var ki; suyu bulandıranlar kimlerdir, asıl bu soruya yanıt bulmak gerekiyor. Başta Şaibe Hanım geliyor. Hemen her gün ara rejimden söz ediyor. Askerleri karalayan, rejimi avuçlan- na aldıklannı iddıa eden konuşmalar yapıyor. Şaibe ile işbirliği içinde olan Refah'çılar, içerde ve dışarda "rejıme müdahale edildığini" fısıldayıp duruyorfar. VVall Street Journal, VVashington Post ve New York Tımes gibi ünlü Amerikan gazetelerindeki yayınlan Şaibe ile Refah'çı çevreier besliyor. Şunlar yetmiyormuş gibi; yaraya-tuz- dökmeyi istercesine birdavranış, 55. hükümetın kuruluşunu "demokrasinin zafe- ri" diye ilan eden Başbakan'dan geliyor. Yılmaz, bakanlıklara gönderdiği, gün boyu yalanlanmayan "çok gizli bir genelge- de" bakınız, ne diyor "28 Şubat kararlanyla ilgili önlemlerin ahnmasında yeterti başan göstenlemedıği ve sadece kesıntisiz eğitim yasasının çıkanldığı... 28 Şubat kararlannın (özellikle irticai faaliyetleri önleme bölümünün) uygulanmasında yeterti ılerteme sağla- namadığı için" Başbakanlık bünyesinde 28 Şubat MGK ka- rarlannı "Takıp Kurulu" oluşturuluyor. Yani? Başbakan'a göre "28 Şubat süreci" devam ediyor. 28 Şubat kararlannın kaynağı kabul ettiği Batı Çalışma Gru- bu'nun hükümet olalı beri kaldınlmasını ısteyen Mesut Yılmaz, 28 Şubat kararlarını izlemek için "Takip Bürosu" kuruyor. Üstüne üstlük bu son zikzak devletin tepe noktalanyla ters düşüyor. Peki ama, rejime ne kazandınyor? Ortadirek bütçesi yama tutmuyor • Baştarafi 1. Sayfada yi ancak karşılayabilecek. Tem- muz- kasım dönemjnde yaşanan enflasyon nedeniyle memur ve emekli aylıklannın yüzde 29'u, asgari ücretin de yüzde 24'ü kay- boldu. Hükümetin, aralık ayında gerçekleştirdiği veyeni yılda sür- düreceği zamlarla çalışanlann kaybının büyûk boyutlara ulaş- ması bekleniyor. 55. hükümetin temmuz ayın- da memur ve emekli ayhklanna yaptığı yüzde 35'lik zamla en yüksek memur maaşı alan 1. de- recenin 4. kademesindeki bir va- linin eline geçen para. 152 mil- yon 423 bin lıradan 205 milyon 771 bin liraya çıktı. Ancak aynı ay yaşanan yüzde 6.3 'lûk enflas- yonla en yüksek memurmaaşının reel gücü 1 milyon 258 bin Iira- lık değer yitirdi. En yüksek me- mur maaşı, yüzde 6.2'lik enflas- yonun yaşandığı ağustos ayında. yüzde 7.3'lûk enflasyonun ger- çekleştiği eylül ayında, yüzde 8.3'lük enflasyonun yaşandığı ekim ayında ve yüzde 6.6'lık enf- Jasyonun yaşandığı kasım ayında da erimeye devam ederek, top- lam 58 milyon 410 bin liralık de- ğer kaybetti. Ahm gücü kasım ayında 146 milyon 591 bin liraya kadar inen en yüksek memur ma- aşının, temmuz ayında veriJen yüzde 35'lik zamla gelen 53 mil- yon liralık değeri yok olduğu gi- bi, temmuzöncesi zamsız maaşın da 5.5 milyon lirası kayboldu. En yüksek memur aylığında, hükümetin ocak ayında vereceği yüzde 30'lukartışla 63 milyon li- ra yükselme olacak. Böylece en yüksek memur ayhğının, 5 ay içindeki 58 milyon liralık değer yitimi kapatıldıktan sonra Aralık 1997 ve 1998'in ilk 6 ayındaki enflasyona karşı yaJnızca 5 mil- yon liralık koruması kalacak. En düşük memur maaşını alan 15. derecenin 1. kademesindeki bir hizmetli yüzde 35'lik temmuz ayı zammıyla 36 milyon 731 bin lira almaya başladı. Ancak yaşa- nan 5 aylık enflasyon karşısında. en düşük memur maaşı da toplam 10 milyon 156 bin liralık değer yitirdi. Böylece reel olarak 25 milyon 844 bin lira düzeyine i- nen en düşük memur tnaaşının neti, brüt asgari ücretin de geri- sine düştü. Emekli aylıkian da, memur maaşlannda oldugu gibi tem- muz-kasım döneminde yüzde 29'luk değer kaybına uğradı. Temmuz ayında 142 milyon 588 bin lira olan en yüksek emekli ay- lıgı, yaşanan 5 aylık enflasyon karşısında toplam 40 milyon 625 bin liralık değerini kaybederek, kasım ayı itibanyla reel olarak 101 milyon 962 bin liraya kadar düştü. En düşük emekli aylığını alan hizmetli ve memurlar ise, temmuz ayında ceplerine giren 40 milyon 146 bin liranın kasım ayı itibanyla 11 milyon 553 bin lirasını enflasyon karşısında reel olarak yitirdiler. En düşük emek- li ayhğının temmuz ayında 100 kabul edilen reel ahm gücü kasım ayında 71'edüştü. Kamu kesiminde çalışan işçi- ler adına imzalanan ve ilk 6 ay- dan sonra aylık enflasyon oranın- da artış anlamına gelen eşel-mo- bil sistemi öngören toplusözleş- melerie en düşük brüt çıplak üc- ret 39 milyon 945 bin lira, orta- lama brüt çıplak ücret 68 milyon lira, en yüksek brüt çıplak ücret de 87 milyon 680 bin lira oldu. Toplusözleşmeleri 1 Ocak 1997'den itibaren yürürlüğe gi- ren kamu işçileri için temmuz ayında haziran ayı enflasyonu oranında artış verilerek eşel- mo- bil sistemi uygulamaya konuldu. Ancak yüzde 5.9'luk ocak ayı, yüzde 5.7'lik şubat ayı, yüzde 5.4'lük mart ayı, yüzde 6.6'lık ni- san ayı, yüzde 4.7'lik mayıs ayı enflasyonlan yok sayılarak, tem- muz ayında yalnızca yüzde 2.9'luk haziran ayı enflasyonu ücretlere yansıtılarak, ücret dü- zeyindeki 5 aylık erime gideril- medi. Ağustos ayından itibaren yü- rürlüğe giren asgari ücret ise 4 ay içinde 5 milyon 503 bin liralık deger yitimine uğradı. Bu yılın temmuz-kasım döneminde yaşa- nan yüksek enflasyon karşısında neti 22 milyon 943 bin lira olan asgari ücretin reel düzeyi 17 mil- yon 439 bin liraya kadar düştü. Asgari ücrette gelecek yılın ağus- tos ayına kadar herhangi bir artış olmayacağına dikkat çekılirken, erimenin büyük boyutlara ulasa- bileceği belirtildi. ABD'yle flörtün faturası Yeşilçam'a B Baştarafi 1. Sayfada Yeşilcam'ın >ıldızlan her zaman oldugu gibi yi- ne sorunlanna sahip çıkmayarak yürüyüşte arka- daşlannı yalruz bıraİrtılar. Protestoyu izleyen kame- raman ve gazeteci sayısı sinemacılannkinden faz- Iaydı. Filnı yapımcısı Sabahartin Çetin, Taksım Atatürk Anıtı önünde yaptığı konuşmada, bu yıl Türk sine- masının Eşkıva. Ağır Roman gibi örneklerle Ame- Yîkan sinemasını gölgede bırâkan başdnlar'kazwı-A dığını belirterek, Avrupa Birliği 'yle ilişkileri zayıf-~ latan hükümetin Amerika'yla flört adına yerli fibn- lerden alınmayan rüsumu yüzde 10'a yükselttiği- ni, yabancı film rüsumlarını da yüzde 25'ten yüz- de 10'a indirdiğini iddia etti. Çetin, 9 Aralık 1997 tarihli rüsum kararnamesinın en kısa sürede iptal ediimesini, beş yıl daha rüsumsuz yerli film göste- rilmesini ve yabancı filmlerden alınan rüsumun bir fonda toplanarak Türk sinemasına aktanlmasını is- tediklerini belirtti. Türkiye sinema piyasasının yüzde 81'ini elinde tutan Hollyvvood filmleri, ABD'nin dünya ihraca- tının üçüncü büyük kalemi olarak ülke ekonomisi- ne dev bir katkı sağlıyor. Bundan dolayı ABD yö- netimi Hollyvrood'un çıkarlannı korumaya özel il- gi gosteriyor. 'RP'nin kapatilmasıANAP'ı etkiler' DURDANE K. KIRÇUVAL ANKARA-Anayasa Mahkemesi'ndeRP üe ilgili kapatılma davasında karar aşama- sma gelinirken siyasette de yeniden yapılan- ma için hareket başladı. ANAP, 1998 yılı O- cak ayının ilk yansında yetkili kurullannı toplayarak kendisine yeni bir yön çizmeye hazırlanıyor. Başbakan Mesut Ydmaz, "RPnin kapaülması en çok ANAP'ı etki- ler'' dedı. Anayasa Mahkemesi'nin RP'yi kapatma yönünde karar vermesi durumunda Türk si- yaseti 1998 yılına büyük bir dalgalanmayla girecek. RP'nin yeni birpartidetoparlanma- sı beklenirken merkez sağ partiler RP'den aynlan tabanı yakalamaya çalışacak. 1998 yıh bütçesinin TBMM Genel Kuru- •lu-'nda kabul edılmesinin ^rdından ANfW grubunu toplayan Yılmaz, RP'nin kapatil- ması davasına defindi. Yılmaz, "Anayasa Mahkemesi'nin karan neolursa olsun Türk sh aseti bundan etkilenecek. En çoketkilene- cek parti ise AJNAP olacak" dedi. Türkı- ye'nin gelecek yüzyılı etkileyecek böyle bir durumda yeni bir değerlendirmeye gereksi- nim olacağını belirten Yılmaz, ilk değer- lendirmeyi 9 Ocak'ta yapacaklan MKYK toplantısında gerçekleştireceklerini bildir- di. Yılmaz daha sonra 12 Ocak'ta ANAP grubunu toplayacaklannı bildirdi. Yılmaz, iftardan sahura kadar sürecek bu toplantıda yıne RP ile ilgili gelişme ve ANAP'ın izle- yeceği politikanın değerlendirilecefini söy- ledi. Yılmaz, partisinin önceki geceki grup toplantısında CHP lideri Deniz Baykal'ın Güney Kore'deki gibi cesur kararlar alın- ması önerisinı de değerlendirdi. Baykal'ın bütün siyasi modelinin hükümetin başansız- lıği üzerine kurulu olduğunu sa\aınan Yıl- maz. "Siyasi mülahazalan da göze alarak Baykal'ın Kore örneginde oldugu gibi cesur kararlar alıp seçimi kay betnıek islemiyo- rum. Mart ayından itibaren ekonomidecid- IMF ile orta yol bulunacakür" dedı. ANAP'lı üst düzey bir yetkili de RP'nin kapatilması durumunda kendilerine yakın olan bazı milletvekillerini kazanmak için neler yapabileceklerini ve son seçimlerde RP'ye kaçan tepki oylannı yeniden çeke- bilmek için alınması gereken önlemleri sap- tayacaklannı söyledi. Matematîkçi Cahit Arf öldü ICÖÇEYtBU O TARKAN OHAZAL 3 YAŞAR GAGA mi HE* ÇARŞAMBA, BÜTÜN B B Baştarafi 1. Sayfada pergel yardımıyla çözülebileceğini sapta- yan Arf, -Arf Değismezliği" ve "Arf Hal- kalan" teorilerine imza attı. 1910 yıhnda Selanik'te doğan Cahit Arf, tzmirLisesi 'ni, Paris St. Louis Lisesi 'ni bi- tirdikten sonra yüksek tahsilini Fransa'da Yüksek ÖğretmenOkulu'ndayaptı. 1938 yılında Almanya'daki Göttingen Universi- tesi'nde "sayılar kuramı" üzerine doktora yaptı. 1943'teprofesör, 1955'teordinaryüs oldu. 1964-1965 yıllan arasında Prince- ton'daki Yüksek Araştırma Enstitüsü'nde araştırmacı, Kaliforniya Üniversitesi'nde konuk öğretim üyesi oldu. 1967-1980 yıl- lan arasında da Ortadoğu Teknik Üniver- sitesi (ODTÜ) matematik bölümünde gö- rev yapan .Arf, uzun yıllar TÜBÎTAK'ta Bilım Kurulu Başkanı olarak görev yaptı. 1948'de Inönü Armağanı 'na, 1975 yıhnda TÜBİTAK Ödülü'ne değer görüldü. 1980'de tstanbul Teknik Üniversitesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi, 1981 'de de ODTÜ onur doktoralannı aldı. Matematiğı "gûzel sanatlardan" biri olarak gören Arf, bu bilim dahnı şöyle açıklıyordu: "Matematiğiıı de müzik gibi kompozitörleri, >1rtüözJeri vardır. Kompo- zitörler teorileri kuranlar; \irtüözler dete- oriJeri sö>k-diğim manada anlavarak, his- sederek ifadc edebilenler. hissettirebilen- lerdir." Cahit Arf "in cenazesi, pazartesi günü tstanbul Levent Camii'nde kıhnacak cena- ze namazının ardından Zincirlikuyu Me- zarhğı'nda toprağa verilecek. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada öyle. 1998, yaşamımızın kalan diliminin ilk yılı. Yeni yıl, siyasi yaşam için de bir dizi yeni geliş- meye gebe. Refah Partisi'yle ilgili kararın getirip gö- türeceklerini önümüzdeki haftaya bırakıp, hükü- mete geçelim. Başbakan Mesut Ytlmaz'la Başbakan Yardım- cısı Bülent Ecevit yeni yıla yeni umutlarta girme- ye hazırlanıyor. Son dönemde hükümetin içerden ve dışardan görünümü farklı yorumlara neden ola- cak biçimde değişikliklere uğradı. Yılmaz'la Ecevit 1998'in ilkgünlerinde uzuuun bir görüşme yapacaklar. Masaya her şey yatırılacak. Kimi şeyler zaten yatık olduğu için bunda fazla zorluk çekilmeyecek ama, masadan kaldırmak na- sıl o/ur, öngörmek zor. Hükümetin dışarıdan görünümünü olabildiğince tarafsız bir gözle aktarmaya çalışalım. ANAP'tan başlarsak... 55. hükümet atandığında ANAP'iı bakanlann bir bölümü hemen tanıdık çık- rrtıştı. Özal'ın çevresindekiler şimdi Yılmaz'laydı. Özal'dan sonra daha farklı bir görünüm çizmeye çalışan Yılmaz'ın eski-yeni koalisyonu yaptığı dik- kati çekiyordu. ANAP'taki bu görünüm devam ediyor. Daha doğru bir tanımla bugün ANAP'ın en az iki parça olduğunu söyleyebiliriz. Ekonomiden sorunlu Dev- let Bakanı Güneş Taner'e yönelik rahatsızlıkta bu- nu gözlemek olası. Yılmaz'ın tüm merkez sağı kucaklayamaması, DYP'nin Çiller'i aşamaması siyaset yelpazesinin sağını sığlaştırdı. DSP kanadında da ANAP'ın kendi içindeki ikili tutumunun yansıması var. Ekonomide ve dış poli- tikadaki gidiş DSP'yi rahatsız ediyor. Özellikle IMF ile görüşmelerde Taner'in hükümete bilgi vermeyi gerek görmeden hareket etmesi ilişkileri geriyor. Dış politikada ise iki değişik hat oluşuyor. Biri De- mîrel-Yılmaz-Cem hattı, öteki de Ecevit-Şükrö Sına Gürel hattı. Bu iki hat uyumsuz ya da birbi- rine zıt demiyoruz ama, böyle bir oluşum dikkati çekiyor. DTP kanadı da ANAP'taki parçalı görüntüden farksız değil. Yılmaz'ın kimi tavırlan Cindoruk'un cinlerini doruğa çıkartıyor. Aynntıya girip yazıyı de- dikoduya boğmayalım. DTP kurulduktan hemen sonra iktidar ortağı ol- mak gibi bir şansa ya da şanssızlığa erişti. Grubu kurup hükümete girdi ama, o günden beri ne uzu- yor ne kısalıyor. Arada kısalma eğilimine karşı RP'den yeşil sargı hazır tutulmaya çalışılıyor. Cindoruk, biraz iyimser biraz gülümser. Çiller'in artık bittiğini düşünüyer ama, btzim »yaset topra- ğımız ilginçtir. Tam bitti dediğiniz kişi öyle bir biti- verir ki, dal budak salar. Yoksa siyaset bu kadar yoğun dallanır mıydı? Bizim Meclis ne atar? Hükümetin genel görünümü böyle. Bu kadar parçalı hükümet bir de azınlık olunca, kendisini ne ölçüde kalıcı hisseder? Sorunun yanıtı salt hükümetin durumuna baka- rak verilemez. Kendi gelecekleri konusunda son derece hassas olan milletvekillerj, bir hükümeti bi- tirirken mutlaka şu soruyu da sorarlar - Yerine yenisi kurulabilir mi? 54. hükümetin gidişiyle yenisinin gelişi arasında- ki gel-gitleri dikkate alırsak vekillerimizin bu konu- daki becerisi daha iyi anlaşılır. Kimi milletvekili ve bakanlar yeni hükümetin gelmekte olduğunu gö- rüp hemen istifayı basmamış mıydı? Yeni seçimde Meclis'i dolduran adların yüzde 70'inin değişeceği hesaplanıyor. Bunun altına kim imza atar? Bizimkiler atsa atsa desteksiz atar... Siyasi tarihimizde TBMM, kendi karanyla ken- disini üç yılda yenilemedi. Yılmaz'ın da acelesi ol- madığını düşünürsek, 1998'de "olmadı baştan" demeçlerine hazırlıklı olmak gerekiyor. Bütün bu değerlendirmeler "mevsim normalle- rine" göre. Atmosferde zaman zaman garip şey- ler olabiliyor. Anı hava değişiklikleri olasılığını da yok sayamayız. 31 Aralık'tan geçerli olacak Gazete kâğıdına yüzde 13 zatn İstanbul Haber Servisi - SEKA, 31 Aralık'fan ge- çerli olmak üzere gazete kâğıdı fiyatına yüzde 13 oranında zam yaptı. SE- KA'nın Temmuz 1997'den bu yana kâğıda yaptığı zam oranı böylece yüzde 27'ye ulaştı. Siyasal iktidar sözcüle- rinin "6 ay zam yapılmava- cağua" yönelik açıklama- lan, THY ve PTT'den son- ra SEKA'da da bozuldu. SEKA'dan dün yapılan ya- zılı açıklamaya göre, gaze- te kâğıdı fiyatı 31 Aralık 1997 itibanyla kilogramı 76bin762.51iradan87bin 875 liraya yükseldi. SEKA daha önce 29 Temmuz 1997 tarihinde kilogramı 51 bin 985 lira olan kâğıdın fiyatuıı 64 bin 102.5 liraya, eylül ayında ise 76 bin 762. 5 liraya yükseltmişti. Hükümette güven • Baştarafi 1. Sayfada nu değil" diye konuştu. Ecevit, Devlet Bakanı HüsamettinÖzkan ve Cin- doruk, dün Başbakanlık bi- nasında topiantı yaptı. Cindoruk, DTP Genel Idare Kurulu (GİK) toplan- rısı öncesinde gazetecilerin sorulan üzerine, hüküme- tin farklı bir hükümet ol- masını, bu farkın da fark ediimesini istediklerini söyledi. Cindoruk, "Hükü- mete yönelik çeşith' elestiri- lerimiz oldu. Biz bunlan buza yazmadık, tarihin si- yasi siciline yazdık1 ' dedi. Mılli Güvenlik Siyaset Belgesi ve Kriz Merke- zi'ne yönelik bir soru üze- rine de Cindoruk, "Paıia- mento'da boşluk bırakılır- sa bunu hükümet doMurur. hükümet boşluk bıralarsa başka kunımlar doldurur. Kriz varsa, bu krizin kay- nağını pariamento çözemi- yorsa kriz masalan kuru- lur" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear