Catalog

27 EKİM 1997 PAZARTESt CUMHURİYET SAYFA HABERLER HADB'ten Yılmaz'a suçlama • İstanbul Haber Servisi - DYP lideri Tansu Çiller'in ardından HADEP Genel Başkan Yardımcısı Bahattin Günel de Başbakan Mesut Yılmazı "birilerinin emrinde onbaşılık yapmak"la suçladı. Bahattin Günel, Ümraniye ilçe örgûtünün Mustafakemal Mahallesi'ndeki lokal açılışmda yapnğı konuşmada, Çiller'in tarzını benimsemediklerini, ancak Yılmaz'ın da bir onbaşı gibi emir aldığım sa\"undu. Kore'de Türk şilebi alıkonuldu • SEUL(AA)-Güney Kore polisi. ülkenin güneybatısındaki liman kenti Mokpo'da bir Türk şilebini, balıkçı teknesine çarpıp kaçtığı iddiasıyla alıkoydu. Çın'den Japonya'ya gıtmekte olan Türk şilebinın. "çarptığı teknerun batmasına sebep olduğu ve teknedeki 7 Güney Koreli balıkçıyı ölüme terk ettıği" öne sürüldü. Polis, Türk şilebinin kazayla ilgisi olduğunun ortaya çıkması dururnunda gemi kaptanı ile 30 mürettebatın ölüme sebebiyet verme suçuyla karşı karşıya kalacakJannı belirtti. Fransa'mn hastalık iddiası • PARİS(AA)-Tatıle geldikleri tstanbul'da lejyoner hastalığı kaptığı iddia edilen iki kişi öldü. Fransa Sağlık Bakanlığı taraftndan yapılan açıklamada, Türkiye'den ülkelerine bu ay başında dönen iki turistin lejyoner hastalığından öldüğü ve bir tunstin de ağır hasta olduğu belirtildi. Dudaev'den yardım çağnsı • İstanbul Haber Servisi -Çeçenistan'ın başkenti Cahar Kala'nın Belediye Başkanı Leça Dudaev, şehrin ıman içın Türk müteahhitlere çağnda bulundu. Holiday Inn Oteli'nde dün bir toplantı düzenleyen Dudaev, şehirlerin yüzde 80'inin yıkıldığını söyledı. Onanm için yılda 5 milyar dolar gerektiğini belirten Dudaev. "Çeçenistan'ın yeraltı kaynaklan tahribatı onarmaya yeterli. Biz basta başkent olmak üzere yıkılan şehirlerin imannı Türk işadamlanna vermek istiyoruz" dedi. Kaplumbağalan7 Amtkabir'de • ANKARA (AA)- Vclkswagen Dayanışma Demeği (VOLKSDER) ü>eleri, araçlanyla Ankara'da şehir turu attıktan sonra Anıtkabir'i .ziyaret etti. Üyelerin, •Anıtkabir'de Atatürk'ün mozolesine çiçek koyarak saygı duruşunda bulunmasından sonra Volkswagen Dayanışma Demeği'nin Ordu Bıskanı Enis Ayar. Anıtkabir Özel Defteri'ni ırnzaladı. Ayar, deftere, "*Sayenizde Ordu yıylalannda. 2000 metre yikseklikte bizler senfoni crkestrası ı±nleyebiliyoruz" diye yızdı. 29Büm kutlamalanı • ANKARA (AA) - Cumhuriyetimizin 74. yıh kıtlamalan, yann saat 13.00'te 21 paretop aoşıyla başlayacak. 29 Ekım sabahı. devlet rcalinin Anıtkabir'de ulu fnder Atatürk'ün kabrini zyaretinin ardından, tortej yürüyüşü ^erçeÛeştirilecek. Cumhurbaşkam îüleyman Demirel'in, "BMM'dekutlamalan labul etmesinin ardından, Atatürk Kültür Merkezi t\KM) tören alanında Cumhuriyet Bayramı tolayısıyla resmi tören lapılacak ve başkentteki ktatürk anıtlanna "telenkler konulacak. Meclis'in bayram tatili nedeniyle komisyonlann oluşumu kasıma kaldı Dokımıdmazhklar gecıldyor • 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle salı ve çarşamba günü tatile girecek olan TBMM 30 Ekim günü de "aç-kapa" yapacak ve çalışmayacak. Komisyonlann oluşumu kasım ayına kalacak. • DYP'li Ağar ile Bucak'ın dokunulmazhklarının kaldınlıp kaldınlmayacağı yolundaki tartışma Susurluk'un yıldönümü olan 3 Kasım'dan sonraki bir güne, en erken 11 Kasım'a kalacak. ANKARA (UBA) - TBMM Başkanlığı ve başkanvekillüderinin seçimlerinin yapılmasına rağmen ihtisas komisyonlannın oluşumu kasım ayına kaldı. Bu gecikme, dokunulmazlık fezlekelerinin görüşülme tarihini de olumsuz etkileyecek. TBMM, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle salı ve çarşamba günü tatile girecek ve Genel Kurul 30 Kasım Perşembe günü de "aç- kapa" yaparak çalışmayacak. Bu yüzden Genel Kurul'un 4 Kasım Salı günkü toplantısında ihtisas komisyonlan üyelerinın adlan okunacak, 5 Kasım Çarşamba günkü toplantıda da komisyonlann oluşumu için oylama yapılacak. Bu belirlemeden sonra komisyonlar ilk toplantılannı 6 Kasım'da yapabilecekler ve başkanlann seçilmesinin ardından çalışmalara başlayabilecekler. Komisyon oluşumlannın gecikmesi nedeniyle dokunulmazlıklara ilişkin fezlekelerin Anayasa-Adalet Karma Komisyonu'nda ele alınması ve özellikle DYP'li Mefamet Ağar ile Sedat Bucak'ın fezlekelerinin Genel Kurul'a indirilmesine ilişkin süreç de uzuyor. Ağar ve Bucak'ın dokunulmazlıklannın kaldınlıp kaldınlmayacağının tartışılacağı Genel Kurul toplantısı, Susurluk'un yıldönümü olan 3 Kasım'dan sonraki bir güne, en erken de 11 Kasım'a kalıyor. Bu arada hükümet ortaklan arasında Dışişleri Komısyonu'nun DTP'de, Adalet, Milli Eğitim ve KİT komisyonlan başkanlıklannın da DSP'de kalmasında uzlaşmaya vanlırken hükümeti dışandan destekleyen CHP'ye Anayasa ve Hesaplan Inceleme komisyonlan başkanlıklannın verileceği, geri kalan komisyonlann da ANAP'ta olacağı bildirildi. Dışişleri Komisyonu Başkanlığı "na DTP İstanbul Milletvekiü Cefî Kamhi'nin, Anayasa Komisyonu Başkanlığf na da CHP Hatay Milletvekili Atilla Sav'ın geleceği ifade edıldi. ÖDP'nin Birinci Olağan Büyük Kurultayı'nda Ufuk Uras yeniden genel başkan seçildi Uras: Solun kabuğunu deliyoruz ANKARA (Cum huriyet Bü- rosu) - Özgürlük ve Dayanışma Partisf nın (ÖDP) 1. Olağan Bü- yük Kurultayf nda tek aday olan L'fiık Uras, genel başkanlığa ye- niden seçildi. DİSK Genel Baş- kanı Rıdvan Budak'ın yuhalandı- ğı kurultayda konuşan Uras, so- lun kabuğunu hep birlikte kıra- caklannı vurgularken "sosyalizm dalgasını" tümTürkiye'yeyaya- caklannı söyledi. Uras, partısinin genel başkanlığındakı yenı döne- mindeki hedeflerini aktanrken de "Sorunlan. Allah'a, mollava, üni- formaya havale edenJer inandın- ataguu yitirdi" diye konuştu. ODP'nın 1. Olağan Büyük Ku- rultayı dün Atatürk Spor Salo- nu'nda yapıldı. ÖDP Genel Baş- kanı Ufuk Uras, 631 delegenin ka- yıtlı olduğu kongrede, oy kulla- nan 405 delegenin tümünün oyla- nnı alarak yeniden genel başkan oldu. Partinin 3 gün süren konfe- ransında oybirliğıyle benimsenen 100 kişilik aday lıstesinden 6O'ı parti meclisi (PM) üyeliğıne. 4O'ı da fahri danışmanlığa seçildi. Ku- nıltay'da Merkez Disiplin Kuru- lu'nun 7 üyesi de belırlendı. ÖDP'nin dün sabah saat ÖDP lideri Ufiık Uras, kurultaya kaülan Fatoş Güney'e delege gömleği giydirdi. (Fotoğraf: AA) Uras, yoğun tezahüratlar eşliğin- de kürsüye geldi. Yaklaşık 7 bin kişinin katıldığı kurultayda coş- kulu kalabalığa seslenen Uras "Dönen dönsün ben dönroezem 10.00'da başlayan kurultayında \olumdan~ dıjenlerin eşitlik ve Divan Başkanhğı'na YavTHsö»Wf*"«H»egürlük içmyan yana geldikle- seçildi. önen'in açış konusması- ""™*rmi söyledî.'TJras, "Yarin yana- nın ardından Genel Başkan Ufuk ğmdan gayn her yerde hep be- raber diyenler, alnı ak insanlar bu partide buluştu. Biz 5 parasız olanlann partisiyiz. Banşa. eşitti- ğe, devrime, sosyalizme- kısacasi umuda doğru el ele koşuyoruz" dedi. Uras. ÖDP'nin Musta&Suphi, Behice Boran, Nâam ffikmet, Ariz Nesin'lerin tarihiyle besle- nerek başka bir tarih yazdığını söyledi. Ülkeyi yönetenlerin her şeyi kapitalizm sanan bir dünya- nın robotlanna döndüğünü belir- ten Uras, hükümetin "paran ka- dar konuş, paran kadar oku" önerilerine karşı şöyle seslendi: "GSSn sizinJe Wr"anlaşma ya- pahm. Size asgari ücrei vererek Ö D P K u r u l t a y ı ' n d a n n o t l a r 'înadına devrim, inadına sosyalizm' HAZAL ATEŞ ÇAKIR ANKARA - ÖDP'nin dün dü- zenlenen 1. Olağan Büyük Kurul- tayı'nda emekçi, aydın, yazar. sen- dıkacı gençler, yaşhlar ve çocuklar, "tnadına devrim, inadına aşk, ina- dına sosyalizm" sloganıyla tek yumruk oldular. "Çeteler içeri, Eşber dışan", "Çeteler Eşber'e hesap veriyor" sloganlanyla düşünce suçlusu avu- kat Eşber Yağmurdereli'ye büyük destek verilen kurultayda, bütün devrim şehitleri için alkışlarla say- gı duruşunda bulunuldu. Yunanıs- tan, Danimarka, Almanya, Kıbns ve Küba'dan katılan yabancı ko- nuklar, ÖDP'nin Türkiye solunda sosyalizmi yaşatacak tek parti ol- duğu görüşünü savundular. Sanatçı Orhan Ayduı'ın, "Gö- rüyorum, Ruhi Su, Yılmaz Güney de burada. Bu topraklarda devrim mücadeksi verenierin sesi yükseli- yor. Maksim Gorki, Bethoven, on- lar da burada. Yoktaş. Che. Marks. Lenin, Engels de burada" çağn- sıyla başlayan kurultaya, Parti Ge- nel Başkanı Ufiık Uras ilk defa eşı Ayşe Uras'la katıldı. " "Söz, yetki, karar iktidara"'."Ya- şasm halklann kardeşligi'", "Fer- man devletin, üniversiteier bizim- dir", "Çeteler Medis'te. öğrendler hapiste", "Yaşasm halklann kar- deşBği'', u Ne istiyoruz: Özgürlük. Nezaman: Hemenşimdi.abcağız"' sloganlan atılan ÖDP'nin 1. Ola- ğan Büyük Kurultayf na 7 bini aş- kın kişi katıldı. Katılımcılara Eşber Yağmurde- reli'nin fotoğrafi bulunan önlükler dağıtılırken, salona; "YÖK, para- h egitim. faşist saldın, işkence, gö- zahı, rutuklamalara: havır! Başka bir yaşam var." "Ozgürlük sokak- tadır. yenüzü aşkın > üzü olana ka- dar yaşasın özgürlük, banş, daya- nışma" pankartlan asıldı. Kurul- tayda. aydın, işçi, emekçi. genç, yaşlı, çocuk, ıslıklarla, alkışlarla özgürlüğün ve dayanışmanın yel- pazesinde birleşirken faşizme kar- şı omuz omuza vermekte kararlı olduklannı her 15 dakikada bir di- le getirdiler. Kurultaya katılanlar arasında çok sayıda yabancı konuğun bu- lunduğu gözlendi. Küba Komünist Partisi'nden Jorge Castro, ÖDP'nin Türkiye için önemli bir parti olduğunu belirterek çalışma- lannı yakından izlediklerini söyle- di. Castro, "Küba Komünist Parti- si ile ÖDP'nin yakın iüşkilcri var. Bu viizden burdayız. ÖDP'deki ge- üşmeleri dikkatie iziiyoruz. l ma- nz kısa zamanda onlarda Küba'ya gefirlerveckkti bir dayanışma ohiş- nıruruz" dedi. Yunanistan, Danimarka, Alman- ya ve Kıbns'tan katılan yabancı ko- nuklar, "Türkiye'de sosvalizmi ye- şertecek yeni bir oluşum. Bu neden- le ÖDP Türk sosyalizmi için önem- li bir çüaştır. Ozeüikle içindeki ya- pılanma bunu göstermektedir. Çünkü Türkiye'deki sol partiler, sağ politika>1a hareketetmektedir- ler" görüşünü dıle getirdiler. Eşber için el ele Kurultaya katılanlar. Yağmurde- reli'nin apar topar Çankın Ceza- evi'ne konulmasını sık sık dile ge- tirdiler. tHD Genel Başkanı Akın BirdaL Yağmurdereli'nın tutuklan- masını değerlendirirken, "Çankı- n'da ounası onun özgürlüğünü sı- nırlamaz. Onu içeri koysalar da as- hnda aramızda. Eşber'in tutuklan- masuıa tepkiler yüksetecek. Mesut Yıunaz'ın düşünce özgürlüğünü sı- nuiavan vasalan kaldırmaya niye- ti yok. Eşber'in özürdflemesini bek- Kyorlar. Bu ülkede özür dUemesige- rekenler, işkenceye çanak tutmaya devam edhorlar" diye konuştu. Hükümetin, düşüncelerinden dolayı yargılananlardan özür dile- mesi gerektiğini kaydeden Birdal, "Pariamentn istese tek bir yasa ile bunu ortadan kakünr" dedi. Hepatit B aşılayalım. Tanesi 10 miryon liradan aşı verelim. Baka- lım ne kadar dajanabüiyorsu- nuz? Sizin yapbğuıız işte bu siya- si alçakbkOr." Uras. kongreye katılan Yunan- lı katılımcılara verdikleri destek- ten dolayı teşekkür ederken her- kese banş ve dostluk eli uzattık- lannı söyledi. Ege'nin bir banş denizi olmasını isteyen Uras'm sözleri, "Banş, hemen şimdi" sloganlanyla alkışlandı. Uras, Kıbns'ın lngiliz askeri üssü ve mafyatik ilişkilerin, kontrgerilla- nın karargâhı olmaktan çıkanl- ması gerektiğini savundu. Uras, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kim- dir bu yılanlar, akrepler, çıyanlar. Yoksa bu yılanlan tsmail Beşık- çi'ye, Leyla Zana'ya mı sorsak. Bu aşımıza, ekmeğimize göz ko- yanlan, Bergama'daki köylüye, Salihli'deki işçiye mi sorsak? Yaşlan kadar ceza alan gözbebe- ğimiz gençlere mi sorsak? Buen- gerekleri kontralann gazabına uğrayan yoldaşlanmıza mı sor- sak? Onlann yüzlerini her gün TV'de görmüyor muyuz? '" Çetelerle mücadelelerini sür- düreceklerini bildiren Uras, bir Japon atasözünü anımsatarak. "Güneşetapüan bir ülkede, ısı ka- nunlan farüşılamaz. Türid>%'de sol harekeüerin zayıfbgı Susur- luk'ta ortaya çıkü. Biz hep haklı çıktık. Soklaki dalga- lanmayıTürldye'je ya>"aca- ğız" diye konuştu. Uras. konuşmasını "Uyan arük esirler dünyası. Kavganuz, ölüın, dirim ka\gası. Vblu- muz açık olsun" sözleriyle bıtınrken "İnadına aşk. ina- duıa devrim ve sosyalizm' 7 sloganlanyla uzun süre al- kışlandı. Kurultayda bir konuşma yapan DİSK Genel Başka- nı Rıdvan Budak, kürsüye gelirken bazı partililertara- fından yuhalandı. Yuhala- malar üzerine sinirlenen Budak, kendisini DtSK'e bağlı işçilerin seçtiğini anımsatarak "Bunu sürdür- meyin, yanlış yapıyorsu- nuz" dedi. Divan Başkanı Önen tarafından hoşgörüye davet edilen ÖDP'liler yu- halamalara son verdi. Kurultaya, siyasi partile- rin temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda demokratik sivil toplum örgütlerinin temsil- cileri ile Fransa, Yunanis- tan, KKTC, Danimarka, Almanya ve Avustralya'dan sosyalist ve komünist parti temsilcileri de katıldı. IRMIKI AYDIN ENGİN Hey gökyüzü boyacılan, merhaba! Biliyordum en delikanlı yaş- lannızda mapuslara girdiğini- zi; elbet biliyordum da yolu- nuzun Çankırı'nın mapus da- mınadüştüğünü bilmiyordum. ÖzgürTüfekçinin babasıyla, gözleri hep umudun ve diren- cin ışıltılanyla gülen Mehmet Tûfekçi'yle o kadar sohbet ettik, gene de bilmiyordum. Kim bilir, belki o da söylemeyi unutmuştur. Yani yeni öğren- dim. Sevindim. Şanlıdır Çankın Mapusane- si. Benim gözümde Çankı- rı'dan daha şanlıdır. Biliyorsu- nuzdur, ama neme gerek, si- zin kuşak en zor bilineni bile- rek ve en bilineni bilmeyerek beni o kadar çok ve sık şaşır- tıyor ki belki bilmiyorsunuzdur hesabıyla ben gene söyleye- yim: Şanlıdır Çankın Mapusane- si. O hapishaneden Nâzım geçti. Bütün gökyüzü boyacı- lannın en haylazı ve en ustası Nâzım Hikmet... Sakın "Oh-hoooo Aydın Gökyüzü Boyacılarına Mektup Ağabey, o mapusane yıkılalı yıllar olmuş. Şimdi biz 12 Ey- lül modeli, E tipi bir hapisha- nedeyiz" filan demeye kalk- mayın. Elbet o toprak damlı, zemini her zaman ıslak ve ak- repli ve çıyanlı ve sidik kokulu mapus damı yıkılmıştır. Olsun. Orada, Çankın'da kışın ısıran ayazı, gene o ayaz; bozkırın yazın kavuran sıcağı gene o kadar boğucu ve... Ve gökyü- zü gene o gökyüzü. Düşünün çocuklar, az şey mi Nâzım Hikmet'in boyadığı gökyüzüne boya çalıyorsunuz gündüzleri ve geceleri saydı- ğınız yıldızlarda Nâzım Hik- met'in göz izleri var. Haydi, bu akşam açın Nâ- zım Hikmet'in kitabını, "Dört Hapishaneden"\. İlk bölüm Çankırı Mapusanesi'ni anlatır. Kitap koğuşta yoksa bulun; bulamazsanız bana haber sa- lın; bir, bilemedin iki vakitte eli- nizde bilin. Açın Dört Hapishaneden'i. İlk bölüm Çankırı Mapusane- si'ni anlatır. Ikinci şiiri bulun. O kırçıl sakallı, ağır aksak gülüş- lü, cigarayı yer gibi içişli, dur- maksızın çay yutuşlu yaşlı adam, nasıl olsa yanınızda. Ona ikinci şiiri okumaya baş- layın: "Bir akşam üstü I otunıp I hapishane kapısında I nıba- iler okuduk Gazali'den: I Ge- ce: I büyük laciverdî bahçe. Altın pınltılaria devranı rakka- selerin... "diye başlayan şiiri... Durmayın, devam edin oku- maya: "Birgün eğer/benden uzak Ikaranlık bir yağmur gibi,/ ca- nını sıkarsa yaşamak I tekrar Gazali'yi oku. I Ve Pirayen- de'm benim I ben eminim I sen sadece merhamet duya- caksın I ölümün karşısında o- nun I ümitsiz yalnızlığı I ve muhteşem korkusuna." Burada durun; dönün o kır- çıl sakallı, ağır aksak gülüşlü, gözleri yumulu adama, "Eş- ber Ab/"deyin, "nedemekis- tedi burada Nâzım? Nedir Ga- zali'de eksik olan?" O yanıtlayacaktır sizi. Nâ- zım'ın ağzından ve bildiklerin- den ve inandıklanndan Nâzım kadar emin yanıtlayacaktır si- zi : "Birikip sıçramalar I Soğuk I sıcak I serin, I Ve büyük la- civerdî bahçede I başsız ve sonsuz I ve durup dinlenme- den I devranı rakkaselerin..." Biraz susacak. Sonra arka- sı gelecek: "... Bilmiyorum, neden/ak- lımda hep I ilk önce senden duyduğum I Çankınlı bircüm- le var: I 'Pamukladı mıydı ka- vaklar I kiraz gelir ardından.' I Kavaklar pamukluyor Gaza- li'de I fakat I görmüyor üstat, I kirazın geldiğini. I ölüme ibadeti bundandır." Kavaklar pamukluyor ço- cuklar. Siz Meclis'te özgür bir üniversite için pankart açtığı- nızda pamukladı kavaklar. Her gece, sokağında tek başına kalmış olsa bile evinin pence- relerinden aydınlığa bir dakika göz kırpmaktan vazgeçmeyen çok inatçı adamlar ve kadınlar ve anneler ve babalar ve ço- cuklar ve nineler ve dedeler pamuklatıyor kavaklan. Kiraz er geç gelecek. • • • Hey! Gökyüzü boyacısı hay- lazlar; O kırçıl sakallı ağır aksak gü- lüşlü adam size emanet. Ça- yını eksik etmeyin. Cigara pa- keti, elinin uzanacağı menzil- de olsun hep. Bırakmayın, tembellik etmesine fırsat ver- meyin. Sorun ona, anlatsın. Artı değeri sorun. Özel mülki- yetin kökenini sorun. Diyalek- tiğin ufuklanna birlikte yelken açın. Elinizi çabuk tutun. Dakika ziyan etmeyin. Belli olmaz, bakarsınız O'nu İstan- bul yakınına alıverirler, ayn dü- şersiniz. Bakarsınız O kalır, bu kez 17 Aralık'taki Yargıtay du- ruşmanızda, "Ankara'da yar- gıçlarvardır" deyişini unutma- mış hukukçular, bu ülkenin bir hukuk ayıbını düzeltirler, sizi salıveririer, gene O'ndan ayrı düşersiniz. lyisi mi elinizi çabuk tutun. Boyayın gökyüzünü; pamuk- latın kavaklan!.. POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETtNKAYA Hesap Sorulmalı!.. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Oku- yan bombayı patlattı: "Eşber Yağmurdereli fikir suçlusu değildir. Devletin birliği ve bütünlüğünü bozmak için ça- lışan bir insandır..." Şeriatçı ve ırkçı basın şimdi bu sözlerden yo- la çıkarak yaygaraya başlıyor... Diyoriar ki: "Evinde poster bulunan Nurettin Şirin 17 yıl 6 ay hapse mahkûm edilirken, evinde füze ve mermilerele geçirilen Eşber Yağmurdereli 'fikir suçlusu' kılıfı altında affedilmek isteniyor..." Bu arada bir ANAP milletvekili, İHD Başkanı Akın BirdaPı bir televizyon kanalında 'terörist' olmakla suçluyor; bir gazete de Cumhurbaşka- nı Süleyman Demirel'i hedef alıp şu başlığı atı- yor: "İşte Demirel'in Eşber'i!" Bu ülkede 'kan gölünde çıkarsağlayanlar" ço- ğunlukta olduğu sürece biz sabah akşam 'de- mokrasiden' ve 'insan haklarından' daha çok söz ederiz... Aydınımızın, yazanmızın, politikacımızın, işa- damımızın, sanayicimizin, sokaktaki sade yurt- taşımızın kafası karışık... Kısaca, kavram karmaşası içinde bocalayıp duruyoruz... Oysa gündemde RP ile Kanal-7 ilişkisi, RP'li belediye başkanlannın 'Cihat Kanalı'na parasal destekleri var... • • • 27 Şubat 1997'deki '5 TrilyonlukBurs' başlık- lı yazıma yeniden bir göz attım dün sabah... Eşber Yağmurdereli'yi 'terörist' olarak gören kafalar, Recep Tayyip Erdoğan'a bu trilyonla- nn hesabını soracaklar mı çok merak ediyorum... Kanal-7'ye milyarlar akıtan istanbul Büyükşe- hir Belediyesi gerçekten 'burs parasını' nere- den buluyor? Erdoğan her ay, 26 bin üniversite öğrencisine 3 milyon lira, 800 yüksek lisans öğrencisine 6 milyon lira, 250 doktora öğrencisine 9 milyon li- ra burs veriyor... Bunun adı: Aylık Eğitim Bursu... Belediye 1994-1995 yılında 2 bin 500 kişiyi kapsayan bursu, 1995-1996 yılında 10 bin kişi- ye, 1996-1997 yılında da 26 bin kişiye çıkarttı... 1996-97 yılında her ay 26 bin üniversite öğ- rencisine ne kadar para ödedi Recep Tayyip Er- doğan? 656 milyar 400 milyon lira!.. Eğitim yardımları 8 ay sürüyor ve Erdoğan 26 bin öğrenciye 5 trilyon 400 milyon lira ödüyor... Istanbul'da Büyükşehir Belediyesi'nin bütçe- si308trilyondur... Eğitim Bursu parası nereden çıkıyor? Beledi- ye bütçesinden mi yoksa bir başka yerden mi? Oysa İstanbul bir yağmurda altüst oluyor, baş- ta Alibeyköy olmak üzere çok sayıda semt su al- tında kalıyor... İstanbul Büyükşehir Belediyesi bir yandan Kg- nal- 7'ye reklam verip milyarlar akıtıyor, öte yan- dan 26 bin öğrenciye trilyonlar veriyor... Bu neyin hesabıdır? Şunun: Recep Tayyip Erdoğan üniversitede okuyan öğrencilere burs vererek RP'li militan yetiştiriyor; onları günün birinde kendi yandaşı olarak kullanmayı hedefliyor... • • • Eşber Yağmurdereli'yi tek başına devleti yık- makla suçlayanlar 'kan gölünde' çıkar sağlama- yı sürdürürken halkımızın umutlannı yok ediyor, işkencelorden geçirilip zindanlara atılan çocuk- lanmızın evrenlerini karartıyor... RP'li belediyeler de bildiğini okuyor, trilyonla- rı kendi yandaşlarına burs, reklam olarak dağı- tıyorlar... Recep Tayyip Erdoğan'ın elinde 26 bin üniver- site öğrencisi bulunuyor bugün. 26 bin öğrenci aileleriyle birlikte 100 bin kişidir. Bu 100 bin ki- şiyle neler yapılmaz neler... 26 bin öğrenciye dağıtılan 5 trilyonun hesabı- nı Recep Tayyip Erdoğan mutlaka vermelidir... Istanbul'un altyapı sorununu çözemeyen Tay- yip Bey'in Kanal-7 ile olan ilişkisi de önceki ge- ce ortaya çıkmıştır... Kanal-7, RP'nintelevizyonudur. Yasadelmek- letanınan RP, Kanal-7'yi beslemektedir... Takke düşmüş, kel görünmüştür... Kanal-7'nin patronu kimdir? M. Recai Kutan!... Bir siyasi parti, yasaları delerek televizyon ka- nalı kuruyor; foyalan ortaya çıkınca da kıvınyor... Fatma Girik'in ele geçirdiği kaset RP'nin mas- kesini düşünmüştür... Bu belgeden yola çıkıp hem Kanal-7 hem de 5 trilyonluk burs araştırılmalıdır... Halkın parasını çarçur edenlerden hesap so- rulmalıdır... E. Posta: Hikmet.Cetinkayaoraksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 ÇAGDAŞ YAYINLARI Hikmet Çetinkaya ŞERİAT PAZARI y fötap Kuiübö Çağ Pazâffartiâ H.Ş. " * YerebatanCad.Saikjmsoğüt Sok. No9/BCağaioğfu-istanbul