Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 27 EKİM 1997 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
•• ••
'Universite' Var, 'Universite!' Var!..
Prof. Dr. ÇETİN YETKİN
• • nrversıtelenmız yenı oğre-
U
tım-eğıtım >ılına başladı
Çoğu ünı\ ersıtede tankatçı,
laıldık karşıtı. Atatürkduş-
maru vonetıcıler ve oğretım
uyelen koşebaşlanru tutmuş
olduklanıçmsevınemedım Nasıl sevıne-
cektım kı' Çunku, omeğın "iktisat, sos-
yolojL psikoİoji, hukuk bilımlerinin Mus-
lünunlaşünlması lazun" dıye vazan bır
ekonomı hocası, "(İslami>et'te)Evlennıe
yaşına gelen çocuğun evİendiriLmesi ço-
cuk haklan arasuda zikredılır. Bu hak
Bab'nın çocuk haklannda yoktur" dıyen
anayasa hukuku profesoru (Islam da kız
çocuklarm çok kuçuk yaşta ev lendınlebıl-
dığını ve bunun doğal olarak cinsel ılışkı
ılesonuçlandığınıduşunun) "Cınleryer-
ler, içerier mi aralannda evlenme çoğaJ-
ma var mıdır" sorusunu akademık araş-
tırma konusu yapan oğretım uyesı ve
daha nıcelen gençlenmızın karşısına ge-
çecek ve onlan eğıtecekler'
Prof Dr TansuÇiller'ın bugun pek be-
ğenır olduğu goruşlenn onde gelen yazar-
lanndan bır profesor, kadınlara erkekler-
le eşıt haklar tanınması karşısında "Bu-
ııun altmda 'mılletvekılı, bakan, valı ol-
malıdır anlamı bulunabiküği gibi orta
malı olmalıdır şeklınde bır mana da giz-
Bdir'' sozcuklen kalemınden çıkacak ve
kız ögrencılenn karşısına dıkjlıp onlara
cumhunyetın kadın haklan konusunda
gerçekJeştırdığı devnmlen anlatacak'
Bır başkasi hıç utanmakbizın Ataturk ve
devrimler ıçın "bır ktşının şahsının vucel-
tümcsiYİe oluşrurulan resmı ıdeolojıve kar-
şı çıkanlarm kafasına deviebn yumruğu ın-
dıyecek, bır başka protesor, hı-
lafetın kaldınlmasını ve kızlarla erkek oğ-
rencılenrun yan yana oturtulmasının "gaj-
nmilli" olduğunu açıklay acak, ama yan
yana oturan kız ve erkek oğrencılere ders
verecek1
Bın "Suudi zındanlannın da-
nil Kuran'a çevrildBğrnı soyleyerek bu
aşıret ıktıdannın zındanlannı bıle öve-
cek, başka bın "bizler hangi soj ve sopa
mensup olursak olalım, soyumuz rterhiü-
de peygamber soyundan da ustun değü-
dir" dıyerek Araplan, Turk ulusundan
ustun gorecek, ama bunlar derslıklere gı-
np ders verecekler1
Ünıversıtelenmızın açılışına nasıl sevı-
nebılır kı ınsan1
Çünku değıl rru kı "Os-
manlı ıle Cumhuriyet Turkr\esTnın mo-
deUen temelden faıidıdır. Osmanlı mode-
h; serbesthk, boşgörü ve gonullu bırtikte-
iiği sevgı temeli üzeruıde bır arada yaşa-
tabikn ozerk bır anlayışın ürunu olan me-
kamzmalara sahiptir" dıyebılen ve laık-
lığı "devktterörüne \r
aran uygulamalar"
olarak tanımlavan ve dahası, "1918 ve
1919>TllaruıdaİstanbuJ'da,baştaKurdis-
tan Tealı Cemiyeti, Kurdistan Cemiyeti,
Kurt Talebe Heyvi Cemiyeti, Kürt Ka-
dınlar Cemheti, Kürt MiÛi FırkasL. gibi
orguüenmeler vardı. O kadar kı aralann-
da.VuNonprensiplennın Kurt mılletıne'
de u\ gulanmasını savunanlar bulunuyor-
du. Hangı amaçla olursa olsun, buguiıkü
demokrasınuan suıırlannı aşan bır uv-
gulamaJ' dıyerek demokrası anlayışının
Turkıye'yı bölüp parçalamakla eşanlam-
lı olduğunu açıkça ortaya koyan bır öğ-
retım uyesı gençlenmızı aydınlatacak1
Bu oğretım üyelen şımdı ışbaşında
2547 sayılı Yuksekoğretım Yasası'nın
"Genel Hükümler'' başlığı altında yer
alan 4 maddesınde, "\ usekoğretunın
amaa: Oğrendlerini Atatürk inkılaplan
veflkeieridoğmltusunda Ataturk mSSyet-
çiüğine bağh_ Turk olmanın şeref ve mut-
luluğıiDU duvan- vatandaşlar olarak ye-
tiştirmektır-r
' denmesıne karşın ışbaşuıda.
Hem de YOK, o gorkemlı bınasında ve o
dehşet saçan yetkılerle donatılmış olarak
oturup dururken
Ne var kı bu tur Ataturk ve laıklık duş-
manı, ulkemızı Arap ortaçağma gensın ge-
nye göturmek ısteyen, ulusal butunluğü-
muzu ıçıne bır turlu sındıremeyen kışıle-
nn oğretım uyelığı kadrolannı doldurma-
lanndan, gençlenmızı "eğitıneleri''nden,
unıversıtelenn yonetımınde bulunmalann-
dan daha da onemlı ve onemlı olduğu ol-
çude de urkutücu olan, öyle olmadıklan
halde kendılennı Ataturkçu, laık, ılencı
olarak pazarlayanlardır Bınncılenn ne
olduklan bellıdır. onlar sızı aldatamaz-
lar, ıkıncılen yakından tanımayanlar ıse
onlan değerlendınrken aldanabılırler Ken-
dını gızlemeyen "hasun",gızlı olanından
yeğdır Soz gelımı, eğer bır ûmversıtenın
rektoru ve yönetıcılen, Ataturk ılke ve
devnmlenne karşı olduklannı, yukanda-
kı alıntılarda görulduğu gıbı açıkça orta-
va koyuyorlarsa, boyle bır uruversıtede
Ataturk llkeleri ve tnkılap Tarihi dersmı
verebı lecek başka oğretım üyelen varken
bu dersın bır ımam- hatıp ılahıyat fakul-
tesı mezunu ve doktorasını İslam Bılım-
len dalında > apmış bınne verdınlmesının
nedenını anlayabılırsınız Buna karşılık,
Ataturkçülüğu ve laıklığı dıllennden dü-
şûrmeyen, kendılennı ılencı olarak gos-
teren yonetıcılennm aynı dersı, böyle bır
kışıye butun uyanlara karşın verdırmek-
te dırenmelennın nedenını anlamak çok
guçtûr Ataturk ılke ve devnmlenne duş-
man bır rektorun ve aynı kafadakı yone-
tıcılenn, ünıversıtenın bütün bınmlennı
gostenşlı ve modern bınalara yerleştır-
melenne karşılık Ataturk tlkeleri ve İn-
laiapTarihiAraş&rma ve Uygulama Mer-
kezi'nı ya da Enstitüsü'nu kampus dışın-
da bır barakaya sıkıştırmalan, bu baraka-
ya çevTede oturan keçılenn kapıyı açık bul-
dukça gırmelen ve yapıyı saran otlar ıçın-
de bannan yılanlann da canlan çektıkçe
merkezın ya da enstıtunun kıtaplığında
çoreklenmelen, sızı dehşete duşürse de bu
durumun o rektorun ve yonetıcılenn ken-
dılenne yakıştırdıklan "misyoıı''un sonu-
cu olduğunu kavTamak hıç "de gûç değıl-
dır Ama aynı durum, Ataturçü geçınen
yonetıcılenn yonetımındekı bır üruversı-
tede yaşanıyorsa, daha büyûk bır tehlıke
karşısandayız demektır Hemen söyleye-
yım Bu orneklen ben uydurmuş değı-
lım, Yaşanmakta olan gerçekler'
Ataturçulük, laıklık ıle başlayıp laıklık
ıle bıtmez Ataturkçuluk, bılımsel ve po-
zıtıvıstduşunüşde demektır "Hayaitaen
hakiki miırşit ilimdir" sözunu bılmem
anımsatmama gerek var mı9
Bu nedenle
de Ataturkçu olduğunu one suren bın bı-
lımsellığe tutkun olmalıdır Oyle goru-
nüyor kı gencı oğretım uyelen bu gerçe-
ğı sozûmona "flerid" oğretım üyelenn-
den daha ıvı kavramış bulunuyorlar
Ornegın bır dıncı profesor, "tmam-
hatıp ılahnat, hatta Kuran kurslan hak-
kında hucum ve yavgarada bulunanlar
vardır_ (Bunlar) pozıtrvist duşünceve fel-
sefeye sahip kişilerdir" derketı bu gerçe-
ğı dıle getırmış olmaktadır Ama bır rek-
tor, bır dekan "Ataturk" ve "büiııı" soz-
cuklennı her olanakta yınelemesıne kar-
şın, o ünıversıtede sozgelımı "Eskiçağ
UygarhldanveDSeriprofesoru varken Es-
kıçağ Uygarlıklan ve Dıllen bolumünün
başına bır fizik profesoru geçınlmışse,
aynı fizık profesoru, o fakûltede Eğitim
Tarihi uzerıne uzmanlaşmış tarih profe-
soru varken Pedagoji Tarihi dersını oku-
tuyorsa, bununla da yetınmeyerek Tarih
Böhimü Başkanhğı'nı ustlenebılıyorsa,
bır fizik tedavi uzmanı ortopedı anabılım
dalında gorev lendınlıyorsa, o ünıversıte-
de bılımsellık ve pozıtıvızm rafa kaldınl-
mış demektır Kullanma tanhlen üzenn-
den bıryıl geçrruş tıbbı ve kımsayal mal-
zemerun hastatahhllennde kullanıldığın-
dayanüş sonuçlarverecegı bılımselbırger-
çek ıken bunu yapan oğretım üyesının bı-
rakm kınanmasını, odüllendınlmesı do-
ğal karşı lanıyorsa, "Hayatta en hakiki
miirşit flimdir" sozu yenne ünıversıtenın
kapısma başka bır söz yazmak gerekır
Bu ornekler de yaşanan gerçekler
Bugun ulkemız, vatanımız dort bır yan-
dan tehdıt altında Kaç unıversıtemızden
bır ses, bır haykınş duyuyorsunuz9
Tur-
kıye ıçın yaşamsal onemı olan ve laık, bı-
lımsel duçunen gençleryenştırmeyı amaç-
layan sekiz yıllık eğıtım konusu ıse doğ-
rudan doğruya ünıversıtelen ılgılendın-
yor Ustelık unıversıtelenn eğıtım fakûl-
telen var. konunun uzmanlan var Kaç
ünıversıte bu konuda gorûşunu açıkladı9
Sayabılecek mısınız7
Yoklayın bır kendı-
nızı Bıryukseklısansdersınde, usteğmen
olan bır oğrencım vıze sınav kâğıdında "se-
kiz yıuık kesintisiz (zorunlu) eğitiıni yal-
nızaskerierin savunması ne aa" dıye yaz-
mıştı Evet, ne acı1
Sayılan gıttıkçe azalan Ataturkçu, la-
ık, bılıme âşık ünıversıtelenmız ya da da-
ha doğrusu fakültelenmız bıryana, genel-
de ünıversıtelenmızın yenı akademık yı-
la başlaması uzücüdur
ARADA BÎR
Doç. Dr. ŞUKRAN ŞAHIN
Bilimsel Araştırmada
Planlılık...
Unıversıtelerde tez konulanyla ılgılı bır araştırma
yapılsa sanırım konulann çeşıtlılığı açısından ulke
olarak ılk sıralarda yer alınz llk bakışta ovgu gıbı
gorunen bu saptama, aslında bılımsel araştırma-
da plansızlığımızın saptanmasından başka bır şey
değıl Oysa her alanda bıraz araştırma değıl, be-
lırlı alanlardadennlemesıne araştırma temel hedef
olmalı "Herşeyden bıraz"aslında "hıçbırşey" de-
mektır, bunun adı da bılım değıl, aydın olmadır
(entelektuellıktır)
Daha oncekı yazılanmda "yonlendınlmış araş-
tırmalann" ulkede hıç olmadığını, "yonlendınlme-
mış araştırmalann" ıse sureklılık oluşturmadığını
belırtmıştım Bılımsel araştırmada sureklılık, bır
konunun bır ekıp tarafından surdurulmesı ve ku-
şakiarboyuncasurdurulmesı anlamındadır Bunun
yapılamamasının nedenı ne olabılır gıbı bır soru-
nun ıse çok fazla yanıtı bulunmakta Bınncısı, aka-
demık yukseltmelerdekı olçutlerdır Doktora aşa-
masından sonrakı oğretım uyelığıne yukseltmeler
o denlı sıradan duruma gelmıştır kı, kışıyı araştır-
maya yonlendırecek (motıve edecek) yetkınlıkten
butunuyle uzaktır Bu yonlendırmesızlık once kı-
şıyı, daha sonra da eğıtımden sorumlu olduğu
ozellıkle bılımsel araştırmanın temel elemanı olan
doktora oğrencısının de yonlendınlmesını olumsuz
etkılemektedır
Bır başka neden, kusturulmuş bılım adamı ol-
gusudur kı, unıversıtelenn en kuçuk bırımınde bı-
le çok yoğun yaşanmaktadır Bılım adamı nıçın
kuser? llk yıldırıcı etken, coşkuyla (heyecanla)
araştırma yapmak ısteyenın onune çıkan katı hı-
yerarşık yapılanmadır fkıncısı, maddı kaynakların
yayetersızlığıyadabunlannyans/zdağıtımınınol-
mayışıdır kı, bu da yılgınlığı pekıştıren ve sonuçta
kışıyı bıktıran, kusturen bır başka gerçeklıktır En
onemlısı ıse, aslında araştırmaya ıvme kazandır-
ması gereken rekabetın varlığıdır Bu alanda reka-
bet bulunmakla beraber, hıyerarşı ıle demokrası-
nın bağdaştınlamaması nedenıyle, rekabetın araç-
lan, yonetım ya da yonetıme yakın olanlann elın-
dedır Daha sayılacak çok neden olmakla beraber
bu kadan yeter Bu kadar kuskunluk de, bılım ada-
mını ışıne kuskun yapmaya yeter
Prof P.B. Medavvar, Genç Bılım Adamına Öğut-
ler adlı yapıtında "Yoksulluk, yoksunluk (mahru-
mıyet) ve hastalığın yaratıcılığı teşvık eden bıryo-
nu yoktur, kımse bu romantık saçmalıklara kan-
masın"demektedır Busoylemden deanlaşılaca-
ğı gıbı, bılımsel araştırmanın temel koşulu olanya-
ratıcılıhn oluşması ıçın, bılımle uğraşanların once-
lıkle ruhen rahat olmaları şart Yukanda saydığım
tum bu olumsuzlukların kışıde yaratıcılık bırakma-
yacağı çok açık Butun bunlara karşın bu ulkede
hâlâ bılımsel araştırma yapılabılıyorolmasını ıse "us-
tun başarı" olarak kabul etmek gerek
• • •
Bu durumda "oğretım uyelennın ucretlennın
iyıleştınlmesı" gıbı bıronen getırmeyeceğım, çun-
ku bu, ulke genelının sorunu Araştırmayı yonete-
cek ve eğıtımden ayrı akademık ve maddı olarak
ozerk bır yapılanmanın unıversıtelerde oluşturul-
ması lyı bırçozum gıbı gorunmektedır Elbette bu
yeterlı değıl, sadece bırbaşlangıç olabılır Bundan
da onemlısı, oğretım uyelennden kendılerının be-
lırieyeceklen bır konuda en az on yıllık araştırma
programı yapmalannın ıstenmesı olacaktır Boyle
bırsurecı kapsayacak araştırma konusunda mas-
ter ve doktora tazlennın yapılması sağlanmalıdır
Şoyle bır hesapla, bır bırımde on doktora oğ-
rencısı varsayarsak, her bırı aynı konunun bır baş-
ka yonunu araştıracağından, tezler bıttığınde ko-
nu ıle ılgılı çok kapsamlı araştırma da gerçekleş-
mış olacaktır On yıllık sure goz onune alındığında
ıse, bu sure ortalama ıkı kuşak doktora oğrencı-
sının eğıtımı ıçın yeterlı suredır Bu da, aynı konu-
da yırmı ayrı araştırma anlamındadır kı, bu kadar
kapsamlı araştırma hem bılıme hem de teknolojı-
yeson derece buyuk katkı sağlayabılecek bılgı bı-
nkımı oluşturacaktır
Sonuç olarak, fakultelerde eğıtımden ayn bırya-
pılanma ve uzun vadelı araştırma planlan bu alan-
dakı yetersızlığın gıdenlmesıne buyuk katkılarsağ-
layacaktır Bılım polıtıkası kapsamındakı gelecek
yazılarımda doktora programlannın iyıleştınlmesı
ve albenılı duruma getınlmesı konusunu ayrıntıla-
rı ıle ışleyeceğım
Che'ye Şiirler ve Bilirkişiler
HALİTÇELENK
G
eçen gunlerde, unlü devnmcı Che
Guevara'nın Bolıvya dağlannda
emperyalızmın uzantılan ve uşak-
lan tarafından olduruluşûnün yıl-
donumunü yaşadık O,bırsımgey-
dı Baskıya, somuruye dıkta yo-
netımlenne ve haksızlığa karşı kutsal başkaldın-
nın sımgesı Ölümunun otuzuncu yılmda Turkı-
>e'de ve dun> anın her yennde onun ıçın anma top-
lantılan duzenlendı Devnmcıleronu gonullenn-
de yaşattılar
Bu anma toplantılan bana otuz yıl oncesını
anımsattı 1967 vılının kasım ayında araştırmacı
yazar Vahap Erdoğdu, sorumlu yonetmenı oldu-
ğu Tıirk Solu dergısınde, "CHE için Tûrk ozan-
lanndan şiirler" başlığı altında şaır Arif Damar
ve Metin Demirtaş'ın Che Guevara yı konu alan
şıırlennı yayımlıyor Oyıllarda, 27 Mayıs Anaya-
sası'nın getırdığı gorelı demokratık haklara kar-
şın yururlûkte olan ceza yasasının 141-142 mad-
delennın duşunce, bılım. sanat ve kultur uzenn-
de firtına gıbı estığı bır donem yaşıyoruz
Ankara C Savcılığı bu şaırler ve dergının so-
rumlu v onetmenı hakkında, şııryazarak komunızm
propagandası yapüklan suçlamasıyla Ankara 2 Ağır
Ceza Mahkemesı'nde kamu davası açıyor ve so-
rumlu yonetmen ıle şaırlenn ayn ayn en az yedı
buçuk v ıl ağır hapıs cezasına çarptınlmalannı ıs-
tıyor Donemın unlu (') bılırkışılerden Prof Sul-
hi Dönmezer, Prof Sahir Erman ve Prof Rccai
GaüpOkandan'ın. şurlerde komunızm propagan-
dası suçunun ışlendığını ılen süren raporlan da-
vanın dayanağım oluşturuyor Bu bilirkişiler şaır
Metın Demirtaş'ın Che Guevara başlıklı şıınnın
"Bizim de dağbnmız vardır Che Guevara
Bakma şündi durgunsa, bir şahan gibi
duruyorsa
Yorgundur, savaşlar goımüştür, çeteciler
banndırnuştır
Yani satıhnış değUlerdır hiç tüfek
patlamıvorsa
Alaçam'ın mor meşeıtin ardına silah çaöp
yatmaya
Bizıni de daglannnz vardır Che Gue\'ara_
•
Bizün de ozanlannuz vardır Che Guevara
Sağ çıknuş güneşsız taş odalardan
V ureğnle sevgrye banşa yonehniş
Çelık ofkeh bir >anu bir yanı uysal nuvi
Eğümeden dimdik geçnuş denur kapılardan
Bizimdeyiğit insanlarımız vardır
Cbe Guevara-.
Çünki VTyetnanı hepimizin VTvetnam'ı
Kongo hepimizin Kongosu
Bir kez su yurümüştur daDara
PatiavacakOr ağır sancdarla karanhklar
Varmak ıçın o guzel v-annlara
Bızun de dağlarunız vardır Che Guevara"
dızelennde ve yıne şaır Anf Damar'ın aynı ko-
nudakı şıınnın
"Bırsestiro
Bfitûn sesler içinde ayn
Yürü diyen bir ses
Savaş diyen bir ses
Katıl diyen bir ses
•
HeyHeyHey
Kaç Kdroğlu birden göçtû
Kaç Dadaloğlu indi dağdan
Kaç ırmak durdu kaç yıldız aktı
Düştu yere kaç bin tüfek
Gün gelecek gun gelecek
Bir köyde vağmur dınecek
Çocuklar guneşte sevmecek
Yolu açık Guevara'nui-.
•
Biryoldurobileceğiz
kaleme ve silahlara açılan"
dızelennde suç goruyorlar Dergının sorumlu yo-
netmenı ve şaırler tutuklanıyorlar
Savunman olarak bılırkışılenn kışılıklenne ve
raporlanna ıtıraz edıyoruz Mahkemece yenıden
bılırkışı seçılen profesorler Nusret Hızır.Besiın l s-
tünd ve Aziz Köldü hazırladıklan raporda şıırle-
nn suç ıçermedığını, Che Guevara'nın Köroğhı ve
Dadaloğlu gıbı dûzene başkaldıran bır kışı oldu-
ğunu, şurlerde. bızım de emperyalızmın baskıla-
nndan kurtulmamız umudunun anlatıldığını bıl-
dınyoıiar Ankara 2 AğırCezaMahkemesı de, Yar-
gıtay'ın onamasıyla kesınleşen karannda suçlama-
lann soyut, akıl yurutme (ıstıdlâl) urunu. bılımsel
olmayan, duygusal değerlendırmelerden oluştuğu
gerekçesıyle şaırlenn ve sorumlu yönetmenın ak-
lanmalanna karar venyor
Aradan otuz yıl geçtı 141-142 maddeler55yıl
yunırlukte kaldıktan sonra Turgut Özal'ın gınşı-
mıyle yennı Terörle Mücadele Yasası'na ve bu
yasanın 8 maddesıne bıraktı Boylece burjuvazı-
nın dûşunce açıklama ozgûrluğu uzenndekı bas-
kılan günümûzde de değışık yöntemler ve bıçım-
ler altında surüyor Demokratıkleşme programla-
n, ınsan haklan komısyonlan, ışkencenın kaldı-
nlması tahmatlan (•) gostermelık olmaktan ılen
gıtmıyor Butun bunlar ve dunyadakı benzerlen
Che'nın kışılığını ve dunya göriişûnü daha da yü-
celtıyor O, en guzel bır dünya ıçın savaşun verdı
Che yaşıyor
D U Y U R U
İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ
• BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ
• İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ
• İŞLETME
• MATEMATİK - BİLGİSAYAR
Bolumlerıne OSYM tarafından ek kontenjanla yerleştırılen oğrencıler,
27 Ekım 1997 günunden ıtıbaren, OSYM Sonuç Belgelerının
ellerıne ulaşmasını beklemeden, kayıtlarını yaptırabılırler
• 10 Kasım 1997 Pazartesı gunu. ATATÜRK'Ü ANMA TÖRENI'nden
sonra, ogretıme başlanacaktır.
MESLEK YUKSEKOKULLARIMIZA ON KAYIT
SİSTEMİYLE KAYITLAR DEVAM ETMEKTEDİR
E5 Karayolu, Şırınevler, Kampusü, No: 28 34 510 Şırınevler IST.
Tel: (0-212) 639 30 24 Pbx Fax: (0-212) 551 93 06 - 551 11 89
1998
KÜLTÜR
AJANDASI
ÇIKTI!
/Kültur-sanat-edebıyat kışılen (fotoğraf ve
yapıtlanndan ömeklerle)
•Kültur-sanat yaşamı ve etkınlıklen ıle ılgılı bılgıler
(Özel günler-haftalar)
•Kültûr-sanat kuruluşlan ve ıletışım kurulabılecek
-onemlı- telefonlar
/Kuşe kâğıda basılı, spıralh I2xl7 cm boyutunda
(çantada taşınabılır) ozel kutusu ıçınde
Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı
General Yazgan Sok. Mehri Bev Apt. No: 10/10
Tünel-İst.
Tel: (0212) 252 63 14-15
(31 Ekim-9 Kasım arası Tüjap Kitap Fuan-
Alt Kat 9. Sokak'tayız)
ÇOCUKLARA
ÖZEL SINIFLAR
http //vvvvvv englıshfast conı tr
Tilmü yabancı öğretmenlerle
1ZMIR ŞUBEM1Z KENDI BINASINA TAŞINDI
440 Sok No ^KonakJZMIR Çokkatlı otopark\e hasraneyanı
BAVTCAN
KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
Esasno 1989 184
Sıırt ılı, Baykan ıl-
çesı. Gumuşkaş ko-
yunde bulunan 370
no'lu parselın yapılan
tespıtıne Hazıne tara-
fından ıtıraz edılerek
marıkememıze dava
açıldığından adına
tespıt yapılan Omer
Kaya'nın kımlığı ve
adresı butun aramala-
ra rağmen tespıt edı-
lemedığmden adı ge-
çene duruşmanın
16 12 1997 gunu saat
09 50'de olduğu ıla-
nen teblığ olunur
30 91997
Basın 45981
Ehlıyetımı ve Trafık
ruhsatımı kaybettım
hûkumsuzdur
NEŞET TOKGÖZ
CIMHURİYETTEN
OKURLARA
ORHANERİNÇ
Bu Mantıkla
Demokratlaşabilir miyiz! .
Terorle Mücadele Yasası'nın yalnız bınncı mad-
dedetanımlanan "baskı, cebır, şıddet, korkutma,
yıldırma, sındırme veya tehdıt yontemlennden
bınyle" gerçekleştırılen teroru değıl bunların hıç
bın ıle ılgısı olmayan goruş açıklamalannı da ce-
zalandırdığı Eşber Yağmurdereti olayı ıle bır kez
daha tanıtlandı
Eğer Yağmurderelı'nın ışledığı ıddıa edıten suç
Turk Ceza Kanunu'nun maddelerınde yer alan
suçlardan bırı olsaydı, Terorle Mücadele Yasa-
sı'nın yururluğe gtrmesıyle ınfazı ertelenen sure-
nın tamamlattırılması gundeme gelmeyecektı
Çunku aynı yasanın 17'ncı maddesınde "Bu ka-
nun kapsamına gıren suçlardan mahkûm olanlar,
hukumlennın kesınleşme tanhınden sonra bu ka-
nunun kapsamına gıren bır suçu ışlemelen halın-
de şartlı salıvermeden yararlanamazlar" denılı-
yordu
Bır hukuk devletı olduğu anayasasında vurgu-
lanan ulkemızde fikır suçu da teror suçu olarak nı-
telendınldığı ıçın bu hukuk dışı olayı yaşıyoruz
Oysa, Yağmurderelı'nın durumuna bugun tım-
sah gozyaşları dokenlenn ellerıne, sonjmlu yazı-
ışlen muduriennın cezalannın ertelenmesını ongo-
ren tasannın goruşulmesı sırasında şımdı aradık-
lannı soyledıklerı fırsat geçmıştı Genye donerek
14 Ağustos gunlu Cumhurıyet'te yer alan habe-
nrvson paragrafını aktaralım
"CHP'lı AJtan Oymen 70 dolayında tutuklu ga-
zetecı var Hepsı kanundan faydalansa ne olur' de-
dı Öymen ve arkadaşlannın muhabır, yazar ve ka-
nkatunstlenn de yasa kapsamına alınmasına dış-
kın onergesı reddedıldı Değışıklık onergesıne
Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk'un de aralann-
da bulunduğu bazı DSP'lıler ıle ANAP, RP ve
DYP'lıler de destek verdı Bazı DSP mılletvekıl-
lennın ıse once parmak kaldırdıklan, ancak on sı-
rada oturan Devlet Bakanı Husamettın Özkan ıle
grup başkanvekıllennın kaldırmadıgını goruncepar-
maklannı ındırdıklen ve daha sonra da onergenın
aleyhınde oy kullandıklan dıkkatı çektı "
18 Ağustos 1997 gunlu "Cumhunyet'ten Okur-
lara" koşesınde de şu satırlar yer almıştı
"Yasa daha once de belırtıldığı gıbı yazar ve çı-
zerien kapsamamasının yanı sıra fıkır suçu kav-
ramını yururlûkte bırakması açısından da yeter-
sızdı CHP'nın onergesı tam olmasa da bıraz da-
ha genış bır uygulama alanı yaratacaktı RP'lıler
bıle kendılenne ozgu nedenlerle onergeye des-
tek verdıler DSP'lıler de katılsaydı, fıkır suçu ayı-
bıyıne temızlenmeyecek, ama bıraz olsun azala-
caktı DSP'lıler bu tutumlannın sonuçlannı yakın
bır gelecekte ızlerken vıcdan azabının ne oldu-
ğunu bır kez daha oğrenecekler"
Mezartaşına "hastayum dedum dedum ınan-
madunuz Ne oldP" yazdıran Karadenızlının ka-
ra mızahının benzerını uyanlara aldırmayanlaryu-
zunden Yağmurderelı'nın kışılığınde hukuk adın^L
yaşıyoruz
Bay Yılmaz ıle Bay Ecevft'ın kendılenne yonel-
tılen eleştınlen savuşturmak ıçın Yağmurderelı'nın
"azılı bır teronst" olduğunu soylemelennın man-
tığını anlamak da ayrı bır sorun Çunku tartışılan
konu, Yağmurderelı'nın kalan cezasını teror suçu
ışledığı ıçın değıl fikır suçundan hukum gıydığı ıçın
çekmek zorunda kalmış olması Anlaşılan 55'ıncı
hukumetın "demokratıkleştırme" vaatlerı de hu-
kumet programlarında kalacak
•
VVashıngton yonetımının, Iran-Turkıye doğal-
gaz projesıyle ılgılı Ankara'ya baskı ıçeren polrtı-
kasındakı gelışmelen Lale Sanibrahımoğlu ak-
tardı
•
20 termık santralın, sadece 2 yıllık kârtannı oluş-
turan 1 2 mılyar dolar karşılığında buyuk holdıng-
lere 20 yıllığına devnnı ıçeren ıhale karan, Bakan-
lar Kurulu'nun onunde Tum ozelleştırmeden 10
mıfyar dolarlık gelır bekleyen hukumetın buyuk sant-
ral ıhalesıyle 13 mılyar dolar kârdan vazgeçtığını
ve bunun elektrık sektorune etkısını, Banu Sal-
man ıle Faruk Ataay yazdı
•
Başbakan Mesut Yılmaz'ın elektnk kesıntılen-
nın başlayacağı açıklamasının ardından oluşan
tepkılerı, "Nukleer enenı ıçın karanlık senaryo"
başlığıyla Ümrt Otan duyurdu
•
Metalurjı uzmanı Prof Dr Ismail Duman'ın sı-
yanurle altın çıkanlmasıyla ılgılı uyanlannı Celal Yıl-
maz haberleştırdı
•
FBI'ın kullandığı suç analız formu yontemının yâk-
laşık bır aydan berı Istanbul Emnıyet Mudurlu-
ğu'nce de uygulanmaya başlandığını ve ulke ge-
nelıne yaygınlaştırılması halınde suçla mucadele-
de onemlı bır aşama kaydedıleceğını ipek Yez-
dani haberleştırdı
•
16 Mart katlıamı sırasında Istanbul Emnıyet Mu-
durluğu'nde komıseryardıması olan ReşatAltay'ın
Bahçelıevler katlıamı sanığı Abdullah Çarlı'yla 6
kez telefon goruşmesı yaptığının belgelendığını,
Kerem llgaz aktardı
* İ
Onumuzdekı pazartesıye kadar gonlunuzce bır
hafta geçırmenız dıleğı ve saygılanmızla
J
r DUYURU ^
T C Kulaır Bakanhgi De\let Tıyatrolan Genel Mudurlu^u
\nkara De\ let Tı>atrosu Mudurlu^u bumesınde PANTOMIM \e
KARAGOZ KUKIA Tıvatro Lnıtelen oluşturulacaktır
\dı gecen sanat dallan ıçın vetıştırılecek ada^lann 20 Kasım
99^ tarıhıne kadar \nkara De\let T jatrosu Mudurlugu ne
başvurmaları nca olunur
ADAYIARDA ARA>ACAK NTrELKLER;
a) Bu sanat dallanna karşı ılgı duvrnak
b) Açılacak kurslarda başanlı bulunmak
c) 30 Vaşını geçmerruş olmak
FATİH 1. SULH HUKUK
HAKİMLİĞİ'NDEN
1997 868
Mahkememıztn 1997 868 911 esas ve karar sayılı
14 10 / 1997 tanhlı ılamı ıle Trabzon Merkez, Ortahısar
Mah cılt 020 sayfa bıla ve kutuk 296"da nurusa kayıtlı
bulunan Ahmet Cemal ve 'Vyten kızı Istanbul 1 2 1967
doğumlu Fatma Nıhal Yener ın hasta olması nedenı ıle kı-
sıtlanarak, avnı yerde nuftısa kavıtlı bulunan kardeşı 1963
doğumlu Halıl Yaşar Yener ın vası olarak tayınıne karar
venlraış olup keyfıvel ılan olunur 21 10 1997
Basın 47594