23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 EKİM 1997 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER •• •• 'Universite' Var, 'Universite!' Var!.. Prof. Dr. ÇETİN YETKİN • • nrversıtelenmız yenı oğre- U tım-eğıtım >ılına başladı Çoğu ünı\ ersıtede tankatçı, laıldık karşıtı. Atatürkduş- maru vonetıcıler ve oğretım uyelen koşebaşlanru tutmuş olduklanıçmsevınemedım Nasıl sevıne- cektım kı' Çunku, omeğın "iktisat, sos- yolojL psikoİoji, hukuk bilımlerinin Mus- lünunlaşünlması lazun" dıye vazan bır ekonomı hocası, "(İslami>et'te)Evlennıe yaşına gelen çocuğun evİendiriLmesi ço- cuk haklan arasuda zikredılır. Bu hak Bab'nın çocuk haklannda yoktur" dıyen anayasa hukuku profesoru (Islam da kız çocuklarm çok kuçuk yaşta ev lendınlebıl- dığını ve bunun doğal olarak cinsel ılışkı ılesonuçlandığınıduşunun) "Cınleryer- ler, içerier mi aralannda evlenme çoğaJ- ma var mıdır" sorusunu akademık araş- tırma konusu yapan oğretım uyesı ve daha nıcelen gençlenmızın karşısına ge- çecek ve onlan eğıtecekler' Prof Dr TansuÇiller'ın bugun pek be- ğenır olduğu goruşlenn onde gelen yazar- lanndan bır profesor, kadınlara erkekler- le eşıt haklar tanınması karşısında "Bu- ııun altmda 'mılletvekılı, bakan, valı ol- malıdır anlamı bulunabiküği gibi orta malı olmalıdır şeklınde bır mana da giz- Bdir'' sozcuklen kalemınden çıkacak ve kız ögrencılenn karşısına dıkjlıp onlara cumhunyetın kadın haklan konusunda gerçekJeştırdığı devnmlen anlatacak' Bır başkasi hıç utanmakbizın Ataturk ve devrimler ıçın "bır ktşının şahsının vucel- tümcsiYİe oluşrurulan resmı ıdeolojıve kar- şı çıkanlarm kafasına deviebn yumruğu ın- dıyecek, bır başka protesor, hı- lafetın kaldınlmasını ve kızlarla erkek oğ- rencılenrun yan yana oturtulmasının "gaj- nmilli" olduğunu açıklay acak, ama yan yana oturan kız ve erkek oğrencılere ders verecek1 Bın "Suudi zındanlannın da- nil Kuran'a çevrildBğrnı soyleyerek bu aşıret ıktıdannın zındanlannı bıle öve- cek, başka bın "bizler hangi soj ve sopa mensup olursak olalım, soyumuz rterhiü- de peygamber soyundan da ustun değü- dir" dıyerek Araplan, Turk ulusundan ustun gorecek, ama bunlar derslıklere gı- np ders verecekler1 Ünıversıtelenmızın açılışına nasıl sevı- nebılır kı ınsan1 Çünku değıl rru kı "Os- manlı ıle Cumhuriyet Turkr\esTnın mo- deUen temelden faıidıdır. Osmanlı mode- h; serbesthk, boşgörü ve gonullu bırtikte- iiği sevgı temeli üzeruıde bır arada yaşa- tabikn ozerk bır anlayışın ürunu olan me- kamzmalara sahiptir" dıyebılen ve laık- lığı "devktterörüne \r aran uygulamalar" olarak tanımlavan ve dahası, "1918 ve 1919>TllaruıdaİstanbuJ'da,baştaKurdis- tan Tealı Cemiyeti, Kurdistan Cemiyeti, Kurt Talebe Heyvi Cemiyeti, Kürt Ka- dınlar Cemheti, Kürt MiÛi FırkasL. gibi orguüenmeler vardı. O kadar kı aralann- da.VuNonprensiplennın Kurt mılletıne' de u\ gulanmasını savunanlar bulunuyor- du. Hangı amaçla olursa olsun, buguiıkü demokrasınuan suıırlannı aşan bır uv- gulamaJ' dıyerek demokrası anlayışının Turkıye'yı bölüp parçalamakla eşanlam- lı olduğunu açıkça ortaya koyan bır öğ- retım uyesı gençlenmızı aydınlatacak1 Bu oğretım üyelen şımdı ışbaşında 2547 sayılı Yuksekoğretım Yasası'nın "Genel Hükümler'' başlığı altında yer alan 4 maddesınde, "\ usekoğretunın amaa: Oğrendlerini Atatürk inkılaplan veflkeieridoğmltusunda Ataturk mSSyet- çiüğine bağh_ Turk olmanın şeref ve mut- luluğıiDU duvan- vatandaşlar olarak ye- tiştirmektır-r ' denmesıne karşın ışbaşuıda. Hem de YOK, o gorkemlı bınasında ve o dehşet saçan yetkılerle donatılmış olarak oturup dururken Ne var kı bu tur Ataturk ve laıklık duş- manı, ulkemızı Arap ortaçağma gensın ge- nye göturmek ısteyen, ulusal butunluğü- muzu ıçıne bır turlu sındıremeyen kışıle- nn oğretım uyelığı kadrolannı doldurma- lanndan, gençlenmızı "eğitıneleri''nden, unıversıtelenn yonetımınde bulunmalann- dan daha da onemlı ve onemlı olduğu ol- çude de urkutücu olan, öyle olmadıklan halde kendılennı Ataturkçu, laık, ılencı olarak pazarlayanlardır Bınncılenn ne olduklan bellıdır. onlar sızı aldatamaz- lar, ıkıncılen yakından tanımayanlar ıse onlan değerlendınrken aldanabılırler Ken- dını gızlemeyen "hasun",gızlı olanından yeğdır Soz gelımı, eğer bır ûmversıtenın rektoru ve yönetıcılen, Ataturk ılke ve devnmlenne karşı olduklannı, yukanda- kı alıntılarda görulduğu gıbı açıkça orta- va koyuyorlarsa, boyle bır uruversıtede Ataturk llkeleri ve tnkılap Tarihi dersmı verebı lecek başka oğretım üyelen varken bu dersın bır ımam- hatıp ılahıyat fakul- tesı mezunu ve doktorasını İslam Bılım- len dalında > apmış bınne verdınlmesının nedenını anlayabılırsınız Buna karşılık, Ataturkçülüğu ve laıklığı dıllennden dü- şûrmeyen, kendılennı ılencı olarak gos- teren yonetıcılennm aynı dersı, böyle bır kışıye butun uyanlara karşın verdırmek- te dırenmelennın nedenını anlamak çok guçtûr Ataturk ılke ve devnmlenne duş- man bır rektorun ve aynı kafadakı yone- tıcılenn, ünıversıtenın bütün bınmlennı gostenşlı ve modern bınalara yerleştır- melenne karşılık Ataturk tlkeleri ve İn- laiapTarihiAraş&rma ve Uygulama Mer- kezi'nı ya da Enstitüsü'nu kampus dışın- da bır barakaya sıkıştırmalan, bu baraka- ya çevTede oturan keçılenn kapıyı açık bul- dukça gırmelen ve yapıyı saran otlar ıçın- de bannan yılanlann da canlan çektıkçe merkezın ya da enstıtunun kıtaplığında çoreklenmelen, sızı dehşete duşürse de bu durumun o rektorun ve yonetıcılenn ken- dılenne yakıştırdıklan "misyoıı''un sonu- cu olduğunu kavTamak hıç "de gûç değıl- dır Ama aynı durum, Ataturçü geçınen yonetıcılenn yonetımındekı bır üruversı- tede yaşanıyorsa, daha büyûk bır tehlıke karşısandayız demektır Hemen söyleye- yım Bu orneklen ben uydurmuş değı- lım, Yaşanmakta olan gerçekler' Ataturçulük, laıklık ıle başlayıp laıklık ıle bıtmez Ataturkçuluk, bılımsel ve po- zıtıvıstduşunüşde demektır "Hayaitaen hakiki miırşit ilimdir" sözunu bılmem anımsatmama gerek var mı9 Bu nedenle de Ataturkçu olduğunu one suren bın bı- lımsellığe tutkun olmalıdır Oyle goru- nüyor kı gencı oğretım uyelen bu gerçe- ğı sozûmona "flerid" oğretım üyelenn- den daha ıvı kavramış bulunuyorlar Ornegın bır dıncı profesor, "tmam- hatıp ılahnat, hatta Kuran kurslan hak- kında hucum ve yavgarada bulunanlar vardır_ (Bunlar) pozıtrvist duşünceve fel- sefeye sahip kişilerdir" derketı bu gerçe- ğı dıle getırmış olmaktadır Ama bır rek- tor, bır dekan "Ataturk" ve "büiııı" soz- cuklennı her olanakta yınelemesıne kar- şın, o ünıversıtede sozgelımı "Eskiçağ UygarhldanveDSeriprofesoru varken Es- kıçağ Uygarlıklan ve Dıllen bolumünün başına bır fizik profesoru geçınlmışse, aynı fizık profesoru, o fakûltede Eğitim Tarihi uzerıne uzmanlaşmış tarih profe- soru varken Pedagoji Tarihi dersını oku- tuyorsa, bununla da yetınmeyerek Tarih Böhimü Başkanhğı'nı ustlenebılıyorsa, bır fizik tedavi uzmanı ortopedı anabılım dalında gorev lendınlıyorsa, o ünıversıte- de bılımsellık ve pozıtıvızm rafa kaldınl- mış demektır Kullanma tanhlen üzenn- den bıryıl geçrruş tıbbı ve kımsayal mal- zemerun hastatahhllennde kullanıldığın- dayanüş sonuçlarverecegı bılımselbırger- çek ıken bunu yapan oğretım üyesının bı- rakm kınanmasını, odüllendınlmesı do- ğal karşı lanıyorsa, "Hayatta en hakiki miirşit flimdir" sozu yenne ünıversıtenın kapısma başka bır söz yazmak gerekır Bu ornekler de yaşanan gerçekler Bugun ulkemız, vatanımız dort bır yan- dan tehdıt altında Kaç unıversıtemızden bır ses, bır haykınş duyuyorsunuz9 Tur- kıye ıçın yaşamsal onemı olan ve laık, bı- lımsel duçunen gençleryenştırmeyı amaç- layan sekiz yıllık eğıtım konusu ıse doğ- rudan doğruya ünıversıtelen ılgılendın- yor Ustelık unıversıtelenn eğıtım fakûl- telen var. konunun uzmanlan var Kaç ünıversıte bu konuda gorûşunu açıkladı9 Sayabılecek mısınız7 Yoklayın bır kendı- nızı Bıryukseklısansdersınde, usteğmen olan bır oğrencım vıze sınav kâğıdında "se- kiz yıuık kesintisiz (zorunlu) eğitiıni yal- nızaskerierin savunması ne aa" dıye yaz- mıştı Evet, ne acı1 Sayılan gıttıkçe azalan Ataturkçu, la- ık, bılıme âşık ünıversıtelenmız ya da da- ha doğrusu fakültelenmız bıryana, genel- de ünıversıtelenmızın yenı akademık yı- la başlaması uzücüdur ARADA BÎR Doç. Dr. ŞUKRAN ŞAHIN Bilimsel Araştırmada Planlılık... Unıversıtelerde tez konulanyla ılgılı bır araştırma yapılsa sanırım konulann çeşıtlılığı açısından ulke olarak ılk sıralarda yer alınz llk bakışta ovgu gıbı gorunen bu saptama, aslında bılımsel araştırma- da plansızlığımızın saptanmasından başka bır şey değıl Oysa her alanda bıraz araştırma değıl, be- lırlı alanlardadennlemesıne araştırma temel hedef olmalı "Herşeyden bıraz"aslında "hıçbırşey" de- mektır, bunun adı da bılım değıl, aydın olmadır (entelektuellıktır) Daha oncekı yazılanmda "yonlendınlmış araş- tırmalann" ulkede hıç olmadığını, "yonlendınlme- mış araştırmalann" ıse sureklılık oluşturmadığını belırtmıştım Bılımsel araştırmada sureklılık, bır konunun bır ekıp tarafından surdurulmesı ve ku- şakiarboyuncasurdurulmesı anlamındadır Bunun yapılamamasının nedenı ne olabılır gıbı bır soru- nun ıse çok fazla yanıtı bulunmakta Bınncısı, aka- demık yukseltmelerdekı olçutlerdır Doktora aşa- masından sonrakı oğretım uyelığıne yukseltmeler o denlı sıradan duruma gelmıştır kı, kışıyı araştır- maya yonlendırecek (motıve edecek) yetkınlıkten butunuyle uzaktır Bu yonlendırmesızlık once kı- şıyı, daha sonra da eğıtımden sorumlu olduğu ozellıkle bılımsel araştırmanın temel elemanı olan doktora oğrencısının de yonlendınlmesını olumsuz etkılemektedır Bır başka neden, kusturulmuş bılım adamı ol- gusudur kı, unıversıtelenn en kuçuk bırımınde bı- le çok yoğun yaşanmaktadır Bılım adamı nıçın kuser? llk yıldırıcı etken, coşkuyla (heyecanla) araştırma yapmak ısteyenın onune çıkan katı hı- yerarşık yapılanmadır fkıncısı, maddı kaynakların yayetersızlığıyadabunlannyans/zdağıtımınınol- mayışıdır kı, bu da yılgınlığı pekıştıren ve sonuçta kışıyı bıktıran, kusturen bır başka gerçeklıktır En onemlısı ıse, aslında araştırmaya ıvme kazandır- ması gereken rekabetın varlığıdır Bu alanda reka- bet bulunmakla beraber, hıyerarşı ıle demokrası- nın bağdaştınlamaması nedenıyle, rekabetın araç- lan, yonetım ya da yonetıme yakın olanlann elın- dedır Daha sayılacak çok neden olmakla beraber bu kadan yeter Bu kadar kuskunluk de, bılım ada- mını ışıne kuskun yapmaya yeter Prof P.B. Medavvar, Genç Bılım Adamına Öğut- ler adlı yapıtında "Yoksulluk, yoksunluk (mahru- mıyet) ve hastalığın yaratıcılığı teşvık eden bıryo- nu yoktur, kımse bu romantık saçmalıklara kan- masın"demektedır Busoylemden deanlaşılaca- ğı gıbı, bılımsel araştırmanın temel koşulu olanya- ratıcılıhn oluşması ıçın, bılımle uğraşanların once- lıkle ruhen rahat olmaları şart Yukanda saydığım tum bu olumsuzlukların kışıde yaratıcılık bırakma- yacağı çok açık Butun bunlara karşın bu ulkede hâlâ bılımsel araştırma yapılabılıyorolmasını ıse "us- tun başarı" olarak kabul etmek gerek • • • Bu durumda "oğretım uyelennın ucretlennın iyıleştınlmesı" gıbı bıronen getırmeyeceğım, çun- ku bu, ulke genelının sorunu Araştırmayı yonete- cek ve eğıtımden ayrı akademık ve maddı olarak ozerk bır yapılanmanın unıversıtelerde oluşturul- ması lyı bırçozum gıbı gorunmektedır Elbette bu yeterlı değıl, sadece bırbaşlangıç olabılır Bundan da onemlısı, oğretım uyelennden kendılerının be- lırieyeceklen bır konuda en az on yıllık araştırma programı yapmalannın ıstenmesı olacaktır Boyle bırsurecı kapsayacak araştırma konusunda mas- ter ve doktora tazlennın yapılması sağlanmalıdır Şoyle bır hesapla, bır bırımde on doktora oğ- rencısı varsayarsak, her bırı aynı konunun bır baş- ka yonunu araştıracağından, tezler bıttığınde ko- nu ıle ılgılı çok kapsamlı araştırma da gerçekleş- mış olacaktır On yıllık sure goz onune alındığında ıse, bu sure ortalama ıkı kuşak doktora oğrencı- sının eğıtımı ıçın yeterlı suredır Bu da, aynı konu- da yırmı ayrı araştırma anlamındadır kı, bu kadar kapsamlı araştırma hem bılıme hem de teknolojı- yeson derece buyuk katkı sağlayabılecek bılgı bı- nkımı oluşturacaktır Sonuç olarak, fakultelerde eğıtımden ayn bırya- pılanma ve uzun vadelı araştırma planlan bu alan- dakı yetersızlığın gıdenlmesıne buyuk katkılarsağ- layacaktır Bılım polıtıkası kapsamındakı gelecek yazılarımda doktora programlannın iyıleştınlmesı ve albenılı duruma getınlmesı konusunu ayrıntıla- rı ıle ışleyeceğım Che'ye Şiirler ve Bilirkişiler HALİTÇELENK G eçen gunlerde, unlü devnmcı Che Guevara'nın Bolıvya dağlannda emperyalızmın uzantılan ve uşak- lan tarafından olduruluşûnün yıl- donumunü yaşadık O,bırsımgey- dı Baskıya, somuruye dıkta yo- netımlenne ve haksızlığa karşı kutsal başkaldın- nın sımgesı Ölümunun otuzuncu yılmda Turkı- >e'de ve dun> anın her yennde onun ıçın anma top- lantılan duzenlendı Devnmcıleronu gonullenn- de yaşattılar Bu anma toplantılan bana otuz yıl oncesını anımsattı 1967 vılının kasım ayında araştırmacı yazar Vahap Erdoğdu, sorumlu yonetmenı oldu- ğu Tıirk Solu dergısınde, "CHE için Tûrk ozan- lanndan şiirler" başlığı altında şaır Arif Damar ve Metin Demirtaş'ın Che Guevara yı konu alan şıırlennı yayımlıyor Oyıllarda, 27 Mayıs Anaya- sası'nın getırdığı gorelı demokratık haklara kar- şın yururlûkte olan ceza yasasının 141-142 mad- delennın duşunce, bılım. sanat ve kultur uzenn- de firtına gıbı estığı bır donem yaşıyoruz Ankara C Savcılığı bu şaırler ve dergının so- rumlu v onetmenı hakkında, şııryazarak komunızm propagandası yapüklan suçlamasıyla Ankara 2 Ağır Ceza Mahkemesı'nde kamu davası açıyor ve so- rumlu yonetmen ıle şaırlenn ayn ayn en az yedı buçuk v ıl ağır hapıs cezasına çarptınlmalannı ıs- tıyor Donemın unlu (') bılırkışılerden Prof Sul- hi Dönmezer, Prof Sahir Erman ve Prof Rccai GaüpOkandan'ın. şurlerde komunızm propagan- dası suçunun ışlendığını ılen süren raporlan da- vanın dayanağım oluşturuyor Bu bilirkişiler şaır Metın Demirtaş'ın Che Guevara başlıklı şıınnın "Bizim de dağbnmız vardır Che Guevara Bakma şündi durgunsa, bir şahan gibi duruyorsa Yorgundur, savaşlar goımüştür, çeteciler banndırnuştır Yani satıhnış değUlerdır hiç tüfek patlamıvorsa Alaçam'ın mor meşeıtin ardına silah çaöp yatmaya Bizıni de daglannnz vardır Che Gue\'ara_ • Bizün de ozanlannuz vardır Che Guevara Sağ çıknuş güneşsız taş odalardan V ureğnle sevgrye banşa yonehniş Çelık ofkeh bir >anu bir yanı uysal nuvi Eğümeden dimdik geçnuş denur kapılardan Bizimdeyiğit insanlarımız vardır Cbe Guevara-. Çünki VTyetnanı hepimizin VTvetnam'ı Kongo hepimizin Kongosu Bir kez su yurümüştur daDara PatiavacakOr ağır sancdarla karanhklar Varmak ıçın o guzel v-annlara Bızun de dağlarunız vardır Che Guevara" dızelennde ve yıne şaır Anf Damar'ın aynı ko- nudakı şıınnın "Bırsestiro Bfitûn sesler içinde ayn Yürü diyen bir ses Savaş diyen bir ses Katıl diyen bir ses • HeyHeyHey Kaç Kdroğlu birden göçtû Kaç Dadaloğlu indi dağdan Kaç ırmak durdu kaç yıldız aktı Düştu yere kaç bin tüfek Gün gelecek gun gelecek Bir köyde vağmur dınecek Çocuklar guneşte sevmecek Yolu açık Guevara'nui-. • Biryoldurobileceğiz kaleme ve silahlara açılan" dızelennde suç goruyorlar Dergının sorumlu yo- netmenı ve şaırler tutuklanıyorlar Savunman olarak bılırkışılenn kışılıklenne ve raporlanna ıtıraz edıyoruz Mahkemece yenıden bılırkışı seçılen profesorler Nusret Hızır.Besiın l s- tünd ve Aziz Köldü hazırladıklan raporda şıırle- nn suç ıçermedığını, Che Guevara'nın Köroğhı ve Dadaloğlu gıbı dûzene başkaldıran bır kışı oldu- ğunu, şurlerde. bızım de emperyalızmın baskıla- nndan kurtulmamız umudunun anlatıldığını bıl- dınyoıiar Ankara 2 AğırCezaMahkemesı de, Yar- gıtay'ın onamasıyla kesınleşen karannda suçlama- lann soyut, akıl yurutme (ıstıdlâl) urunu. bılımsel olmayan, duygusal değerlendırmelerden oluştuğu gerekçesıyle şaırlenn ve sorumlu yönetmenın ak- lanmalanna karar venyor Aradan otuz yıl geçtı 141-142 maddeler55yıl yunırlukte kaldıktan sonra Turgut Özal'ın gınşı- mıyle yennı Terörle Mücadele Yasası'na ve bu yasanın 8 maddesıne bıraktı Boylece burjuvazı- nın dûşunce açıklama ozgûrluğu uzenndekı bas- kılan günümûzde de değışık yöntemler ve bıçım- ler altında surüyor Demokratıkleşme programla- n, ınsan haklan komısyonlan, ışkencenın kaldı- nlması tahmatlan (•) gostermelık olmaktan ılen gıtmıyor Butun bunlar ve dunyadakı benzerlen Che'nın kışılığını ve dunya göriişûnü daha da yü- celtıyor O, en guzel bır dünya ıçın savaşun verdı Che yaşıyor D U Y U R U İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ • BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ • İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ • İŞLETME • MATEMATİK - BİLGİSAYAR Bolumlerıne OSYM tarafından ek kontenjanla yerleştırılen oğrencıler, 27 Ekım 1997 günunden ıtıbaren, OSYM Sonuç Belgelerının ellerıne ulaşmasını beklemeden, kayıtlarını yaptırabılırler • 10 Kasım 1997 Pazartesı gunu. ATATÜRK'Ü ANMA TÖRENI'nden sonra, ogretıme başlanacaktır. MESLEK YUKSEKOKULLARIMIZA ON KAYIT SİSTEMİYLE KAYITLAR DEVAM ETMEKTEDİR E5 Karayolu, Şırınevler, Kampusü, No: 28 34 510 Şırınevler IST. Tel: (0-212) 639 30 24 Pbx Fax: (0-212) 551 93 06 - 551 11 89 1998 KÜLTÜR AJANDASI ÇIKTI! /Kültur-sanat-edebıyat kışılen (fotoğraf ve yapıtlanndan ömeklerle) •Kültur-sanat yaşamı ve etkınlıklen ıle ılgılı bılgıler (Özel günler-haftalar) •Kültûr-sanat kuruluşlan ve ıletışım kurulabılecek -onemlı- telefonlar /Kuşe kâğıda basılı, spıralh I2xl7 cm boyutunda (çantada taşınabılır) ozel kutusu ıçınde Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı General Yazgan Sok. Mehri Bev Apt. No: 10/10 Tünel-İst. Tel: (0212) 252 63 14-15 (31 Ekim-9 Kasım arası Tüjap Kitap Fuan- Alt Kat 9. Sokak'tayız) ÇOCUKLARA ÖZEL SINIFLAR http //vvvvvv englıshfast conı tr Tilmü yabancı öğretmenlerle 1ZMIR ŞUBEM1Z KENDI BINASINA TAŞINDI 440 Sok No ^KonakJZMIR Çokkatlı otopark\e hasraneyanı BAVTCAN KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esasno 1989 184 Sıırt ılı, Baykan ıl- çesı. Gumuşkaş ko- yunde bulunan 370 no'lu parselın yapılan tespıtıne Hazıne tara- fından ıtıraz edılerek marıkememıze dava açıldığından adına tespıt yapılan Omer Kaya'nın kımlığı ve adresı butun aramala- ra rağmen tespıt edı- lemedığmden adı ge- çene duruşmanın 16 12 1997 gunu saat 09 50'de olduğu ıla- nen teblığ olunur 30 91997 Basın 45981 Ehlıyetımı ve Trafık ruhsatımı kaybettım hûkumsuzdur NEŞET TOKGÖZ CIMHURİYETTEN OKURLARA ORHANERİNÇ Bu Mantıkla Demokratlaşabilir miyiz! . Terorle Mücadele Yasası'nın yalnız bınncı mad- dedetanımlanan "baskı, cebır, şıddet, korkutma, yıldırma, sındırme veya tehdıt yontemlennden bınyle" gerçekleştırılen teroru değıl bunların hıç bın ıle ılgısı olmayan goruş açıklamalannı da ce- zalandırdığı Eşber Yağmurdereti olayı ıle bır kez daha tanıtlandı Eğer Yağmurderelı'nın ışledığı ıddıa edıten suç Turk Ceza Kanunu'nun maddelerınde yer alan suçlardan bırı olsaydı, Terorle Mücadele Yasa- sı'nın yururluğe gtrmesıyle ınfazı ertelenen sure- nın tamamlattırılması gundeme gelmeyecektı Çunku aynı yasanın 17'ncı maddesınde "Bu ka- nun kapsamına gıren suçlardan mahkûm olanlar, hukumlennın kesınleşme tanhınden sonra bu ka- nunun kapsamına gıren bır suçu ışlemelen halın- de şartlı salıvermeden yararlanamazlar" denılı- yordu Bır hukuk devletı olduğu anayasasında vurgu- lanan ulkemızde fikır suçu da teror suçu olarak nı- telendınldığı ıçın bu hukuk dışı olayı yaşıyoruz Oysa, Yağmurderelı'nın durumuna bugun tım- sah gozyaşları dokenlenn ellerıne, sonjmlu yazı- ışlen muduriennın cezalannın ertelenmesını ongo- ren tasannın goruşulmesı sırasında şımdı aradık- lannı soyledıklerı fırsat geçmıştı Genye donerek 14 Ağustos gunlu Cumhurıyet'te yer alan habe- nrvson paragrafını aktaralım "CHP'lı AJtan Oymen 70 dolayında tutuklu ga- zetecı var Hepsı kanundan faydalansa ne olur' de- dı Öymen ve arkadaşlannın muhabır, yazar ve ka- nkatunstlenn de yasa kapsamına alınmasına dış- kın onergesı reddedıldı Değışıklık onergesıne Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk'un de aralann- da bulunduğu bazı DSP'lıler ıle ANAP, RP ve DYP'lıler de destek verdı Bazı DSP mılletvekıl- lennın ıse once parmak kaldırdıklan, ancak on sı- rada oturan Devlet Bakanı Husamettın Özkan ıle grup başkanvekıllennın kaldırmadıgını goruncepar- maklannı ındırdıklen ve daha sonra da onergenın aleyhınde oy kullandıklan dıkkatı çektı " 18 Ağustos 1997 gunlu "Cumhunyet'ten Okur- lara" koşesınde de şu satırlar yer almıştı "Yasa daha once de belırtıldığı gıbı yazar ve çı- zerien kapsamamasının yanı sıra fıkır suçu kav- ramını yururlûkte bırakması açısından da yeter- sızdı CHP'nın onergesı tam olmasa da bıraz da- ha genış bır uygulama alanı yaratacaktı RP'lıler bıle kendılenne ozgu nedenlerle onergeye des- tek verdıler DSP'lıler de katılsaydı, fıkır suçu ayı- bıyıne temızlenmeyecek, ama bıraz olsun azala- caktı DSP'lıler bu tutumlannın sonuçlannı yakın bır gelecekte ızlerken vıcdan azabının ne oldu- ğunu bır kez daha oğrenecekler" Mezartaşına "hastayum dedum dedum ınan- madunuz Ne oldP" yazdıran Karadenızlının ka- ra mızahının benzerını uyanlara aldırmayanlaryu- zunden Yağmurderelı'nın kışılığınde hukuk adın^L yaşıyoruz Bay Yılmaz ıle Bay Ecevft'ın kendılenne yonel- tılen eleştınlen savuşturmak ıçın Yağmurderelı'nın "azılı bır teronst" olduğunu soylemelennın man- tığını anlamak da ayrı bır sorun Çunku tartışılan konu, Yağmurderelı'nın kalan cezasını teror suçu ışledığı ıçın değıl fikır suçundan hukum gıydığı ıçın çekmek zorunda kalmış olması Anlaşılan 55'ıncı hukumetın "demokratıkleştırme" vaatlerı de hu- kumet programlarında kalacak • VVashıngton yonetımının, Iran-Turkıye doğal- gaz projesıyle ılgılı Ankara'ya baskı ıçeren polrtı- kasındakı gelışmelen Lale Sanibrahımoğlu ak- tardı • 20 termık santralın, sadece 2 yıllık kârtannı oluş- turan 1 2 mılyar dolar karşılığında buyuk holdıng- lere 20 yıllığına devnnı ıçeren ıhale karan, Bakan- lar Kurulu'nun onunde Tum ozelleştırmeden 10 mıfyar dolarlık gelır bekleyen hukumetın buyuk sant- ral ıhalesıyle 13 mılyar dolar kârdan vazgeçtığını ve bunun elektrık sektorune etkısını, Banu Sal- man ıle Faruk Ataay yazdı • Başbakan Mesut Yılmaz'ın elektnk kesıntılen- nın başlayacağı açıklamasının ardından oluşan tepkılerı, "Nukleer enenı ıçın karanlık senaryo" başlığıyla Ümrt Otan duyurdu • Metalurjı uzmanı Prof Dr Ismail Duman'ın sı- yanurle altın çıkanlmasıyla ılgılı uyanlannı Celal Yıl- maz haberleştırdı • FBI'ın kullandığı suç analız formu yontemının yâk- laşık bır aydan berı Istanbul Emnıyet Mudurlu- ğu'nce de uygulanmaya başlandığını ve ulke ge- nelıne yaygınlaştırılması halınde suçla mucadele- de onemlı bır aşama kaydedıleceğını ipek Yez- dani haberleştırdı • 16 Mart katlıamı sırasında Istanbul Emnıyet Mu- durluğu'nde komıseryardıması olan ReşatAltay'ın Bahçelıevler katlıamı sanığı Abdullah Çarlı'yla 6 kez telefon goruşmesı yaptığının belgelendığını, Kerem llgaz aktardı * İ Onumuzdekı pazartesıye kadar gonlunuzce bır hafta geçırmenız dıleğı ve saygılanmızla J r DUYURU ^ T C Kulaır Bakanhgi De\let Tıyatrolan Genel Mudurlu^u \nkara De\ let Tı>atrosu Mudurlu^u bumesınde PANTOMIM \e KARAGOZ KUKIA Tıvatro Lnıtelen oluşturulacaktır \dı gecen sanat dallan ıçın vetıştırılecek ada^lann 20 Kasım 99^ tarıhıne kadar \nkara De\let T jatrosu Mudurlugu ne başvurmaları nca olunur ADAYIARDA ARA>ACAK NTrELKLER; a) Bu sanat dallanna karşı ılgı duvrnak b) Açılacak kurslarda başanlı bulunmak c) 30 Vaşını geçmerruş olmak FATİH 1. SULH HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN 1997 868 Mahkememıztn 1997 868 911 esas ve karar sayılı 14 10 / 1997 tanhlı ılamı ıle Trabzon Merkez, Ortahısar Mah cılt 020 sayfa bıla ve kutuk 296"da nurusa kayıtlı bulunan Ahmet Cemal ve 'Vyten kızı Istanbul 1 2 1967 doğumlu Fatma Nıhal Yener ın hasta olması nedenı ıle kı- sıtlanarak, avnı yerde nuftısa kavıtlı bulunan kardeşı 1963 doğumlu Halıl Yaşar Yener ın vası olarak tayınıne karar venlraış olup keyfıvel ılan olunur 21 10 1997 Basın 47594
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear