23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21 EKİM 1997 SALI HABERLER Hükümet vergi reformu, insan haklan ve dokunulmazhklarla ilgili yasalann çıkanlacağını vaat etti Tonıîz siyaset sözüANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz, hükümetın 100 günlük icraatını ve 2000'li yıllara hazırlık projelerini anlatırken bütçenin yüzde 40" ı düzeyine ıılaşan borç faizle- rinin özelleştirme gelirleri ve dış kredi- lerle odeneceğini belirtti. Vergi refor- mu, kayıt dışı ekonominin önlenmesi, insan haklannın iyileştirilmesi, doku- nulmazlıklann sınırlandmlması ve yol- suzluklan önlemeye yönelik tasanlann TBMM'den çıkanlacağı konusunda söz veren Yılmaz, orta vadeli istikrar prog- ramında fedakârlığın "toplumun tüm kesimlerine yayılacağmı" vaat etti. Yılmaz. Başbakan Yardımcısı Bü- lent Ecevit'le "Türldye'nin Hizmetinde Yüz Akıyla 100 Gün" başhklı basm top- lantısında, çeşitli konularda özetle şu açıklamalan yaptı: BaüÇalışmaGnıbu: Bazı dönemler- de gerekli olabilir. Eğer bir zaaf söz ko- nusu değilse, herkes kendi işine bak- mahdır; fuzuli yapılanmalara gerek >oktur. TSK çok ağır sorumluluklar al- tındadır. Eğer hükümet ilave bir tehdit görürse TSK'yi yeniden görevlendire- bilir. Bu hükümet işbaşındayken du- rumdan vazife çikarmaya gerek kalma- mıştır. Yönetim anlayışı: Idarede keyfiliğin önlenmesi. kanuniliğin sağlanması ve idarenin sağlıkh bir şekilde halk tarafin- dan denetlenmesi için idare sisteminde köklü değişiklikler yapmak istiyoruz. Artık devleti bütünüyle vatandaşa aç- mak zorundayız. Eğitim vesağlık: "EğitimdeÇağıYa- kalama 2000" projesinin hayata geçiril- mesi amacıyla bu sektöre 1998 yılında 1997 yılına göre yüzde 141 reel artışla 514 trilyon liralık yatınm tahsisi yapıl- dı. Böylece, bütceden eğitime aynlan pay, 1996 yjlındaki yüzde 9.4 seviyesin- Kuzey Irak'ta elektronik güvenlik kuşağı oluşturuldu 'TürkiyeAvrupa'ya muhtaç değü' ANKARA (Cumhurryet Bürosu) - Türkiye, otorite boşluğundan yararlanarak Kuzey Irak'a yuvalanan PKK'nin sınırdan sızmalannın engellenmesine yönelik olarak "Irak topraklan içinde elektronik bir güvenlik kuşağınr faaliyete geçirdiğini açıkladı. 55. hükümetin 100 günûnün değerlendirildiği basm toplantısında, dış politik konulardaki gelişmeler Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit tarafuıdan ele alındı. Ecevit, bir soru üzerine, Kuzey Irak'ta tehlikeli bir otorite boşluğu oldugunu, Irak'ta dunımun normalleşmesine kadar geçecek sûrede dağlık bölgeyi kontrol altına alan elektronik bir güvenlik kuşağı oluşturulduğumı bildirdi. Elektronik sistemler sayesinde, asker bulundurmadan bölgenin izlenebildiğini anlatan Ecevit, "Bu yeterü oimazsa, daha üm önfemler ahnabOir" dıye konuştu. Türkiye'nin Yunanistan hariç tüm Balkanlar ve diğer çevre ülkelerle ilişkilerinin iyi oldugunu belirten Ecevit, 55. hükümetin Kıbns sorununu yaşamsa! bir konu olarak değerlendirdiğini söyledi. Başbakan Mesut Yılmaz, bir soru üzerine Türkiye-AB ılişkileri ile ilgili olarak da şu görüşleri iletti: "Türkiye'nin yerine getirmesi gereken şeyler var. İnsan haklan, ekonomi ve demokrasi gibL AB'ye ' Ya alacaksınız ya alacaksınız' tavn yerine üstümüze düşen görevi yapacağız mesajını vereceğiz. Bu Avrupalılann daha kolay aniayacağı bir tavırdır. 4 ay öncesine göre daha olumlu bir durumdayız. Şansa btrakmak nıyetinde değüiz. Ancak Türkiye, Avrupa'ya muhtaç değfl." Yılmaz, Türkiye ile tran arasında , geçen yıl imzalanan doğal gaz boru hattı anlaşmasının gereklerinin iki taraf tarafından yerine getirildiğini söyledi. ABD'nin gecen temmuz ayında Türkiye'nin Iran üzerinden Türkmenistan gazını almasınm D'Amato yasalanna aykın olmadığına ilişkin bir nota sunduklannı kaydeden Yılmaz, anlaşmanın gereklerinin yerine getınleceğıni bildirdi. den. 1997 yılında yüzde 12.9'a, 1998 yılında ise son 5 yılın ortalamasının iki katını aşarak yüzde 20.3'e yükseldi. Sağlık sektöründe yeniden yapılanma- ya gidilecek. Sağhk sıgortası ile yaşlı- lık sigortası birbirinden aynlacak, tüm yurttaşlar sağlık sigortası güvencesi al- tına alınacaktır. IMF ile anlaşma: IMF ile anlaşma yapmak zorunda değiliz. lşimize gelir- se yapanz, gelmezse de yapmayız. Bütçe giderleri: Faiz ödemeleri ne- deniyle bütceden yatınm, personel ve kamu hizmetlerine yeterli pay aynlabil- mesi mümkün olmamaktadır. 1998 yı- lında toplam faiz ödemesi 5.9 katrilyon lira olarak öngörülmektedir. Faiz öde- melerini azaltmakta en önemli tedbirler, 1998 yılında gerçekleştireceğımiz özel- leştirme gelirleri ile uluslararası piyasa- lardan uzun vadeli borç alımı olacaktır. Enflasyon ve KİT zamlan: Enflasyon artışında REFAHYOL hükümeti tara- fından ilk 6 ayda uygulanan popülist yaklaşımlann sonuçlannın ortaya çık- ması ve bilhassa baskı altında tutularak geciktirilen KtT fıyat ayarlamalannın yapılmak zorunda kalınması en önem- li etken olmuştur. TÜPRAŞ'ın 35 tril- yon liraya yaklaşan zaran karşısmda. akaryakıt fiyatlannı 2 kez ayarlamak zorunda kaldık. Yatmmlar: 1998 yılında yatınmlar 1.4 katrilyon lira ile yüzde 9.5 düzeyi- ne çıkanldı. Bunun 400 trilyon lirası özelleştirme gelirlerinden karşılanacak- tır. 1998 yılı yatınm programında, diğer bütün sektörlere etkıleri nedeniyle u- laştırma-haberleşme, enerji, eğitim ve sağlık sektörlerine ağırlık verilmiştir. Ulaştırmada otoyollar ve hava limanla- nna, enerjide santrallara kaynak tahsis edilmiştir. Özelleştirme: 1998 yılında TürkTe- lekom, Petrol Ofisi, TÜPRAŞ'a ait ra- Hükümet seferberlik baslattı Doğu'ya 'çağdaş çiftlik' projesi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yaşanan so- runfann çözümü için eği- tim. sağlık ve ekonomi alanlannda büyük bir se- ferberlik başlatıldığını, bölgede çağdaş çiftlikle- rin kurulacağını, feodal yapının da zamanla ken- diliğınden sona ereceğini söyledi. Başbakan Yardımcısı Ecevit, Başbakan Mesut Yılmaz ile düzenlediği basın toplantısında hükü- metin 100 gün içinde Do- ğu ve Güneydoğu için gerçekleştirdiği icraatı değerlendirdi. Ecevit, bölgeye yönelik yatınm paketinin açıldığını. egi- tim ve sağlık alanlannda seferberlik başlatıldığına dikkat çekerek, yıl sonu- na kadar büyük ölçüde "olagan" düzene geçil- mesi için Bıtlis, Batman ve Bingöl'de Olağanüstü Hal uygulamasmın kaldı- nldığını anlattı. Bölge ça- lışanlannın tazminatlan- nın yüzde 50 ile yüzde 267 arasında değişen oranlarda arttınldığına dikkat çeken Ecevit, 2000 yıhna kadar 400'e yakın ilköğretim yatılı bölge okulu yapılacağını bildirdi. Ecevit, köylerine dö- nemeyecek durumda ol- masına karşın geçimleri- ni çiftçilik ve hayvancı- lıkla sürdürebilen yurt- taşlar için Hazine toprak- lannda çağdaş çiftiikler kurulacağını vurgulaya- rak, "Bu önlemlerie ve öngörülen vergi reformu ile gerek insanlar gerek bölgeler arasında adalet sağlanabilecektir. Doğu ve Güneydoğu Anado- lu'nun sorunlan da, gü- venlik önlemlerinin yanı sıra. ilgi. eğitim, yaünm ve kalkınma ile çözüle- cektir. Feodal yapı da gi- derek kendiliğinden sona erecektir" dedi. Başbakan Mesut Yıl- maz da, hükümetin kuru- luşundan beri ülke gene- linde meydana gelen 872 terör olayında, sınır ötesi operasyonlar dışında, 518 teröristin öldürüldü- ğünü, 11 teröristin yaralı olarak ele geçirildiğini bildirdi. Bu olaylarda 67 yurtta- şın öldürüldüğünü. 146 yurttaşın yaralandığını belirten Yılmaz, 164 gü- venlik görevlisinin şehit oldugunu. 385'inin yara- landığını kaydetti. 23 il- deki sağlık projesinı titiz- likle izlediklerini, bölge- ye 200 milyon dolarlık yatınm projesinin sürdü- ğünü bildiren Yılmaz. sağlık kuruluşlannın per- sonel açığını gidermek için 3 bin 876 atama ya- pıldığını, 5 bin 20 kadro- nun da doldurulması için çalışmalann sürdürüldü- ğünü söyledi. Birinci Uhıslararası Kuranıkerim Okuma Yanşmas'na kaülan Başbakan Mesut Yılmaz, Kuran'ın anlayarak okunması gerektiğinj belirterek"Kuran'ı anlayanlar Mustafa Kemal'ler, Fatih'leryetiştirir" dedl (Fotoğraf: AA) Diyanet Işleri Başkanı, dini siyasete alet edenlere çattı 'Kımuı meyırfık kitabı olduy ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz, Kuranıke- rim'ın anlayarak okunmasının çok büyük önem taşıdığmı vurgulayarak. "Kuran'ı anlayanlar Fatih'ler yetişti- rip İstanbul'u alır, Mustafa Kemal'ler yetiştirip Anadolu'yu kurtanr'' dedi. Yılmaz, ulusal ve manevi değerlere saygının çağı anlamaya engel olma- dığını düşünen kuşaklar yetiştirmeyi hedeflediklerini söyledi. Diyanet Iş- len Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, Kuran'ın "mezarük khabı" haline getirildiğini belirtti. Diyanet Işleri Başkanlığı'nca dü- zenlenen "1. lluslararası Kuranıke- rim Okuma Yanşması" dün gerçek- leştirilen törenle başladı. Yanşma ne- deniyle mesaj yayımlayan Cumhur- başkanı Süleyman Demirel, lslam di- ninin, asırlar boyunca Türk ulusunun ve bütün İslam dünyasmın birleştiri- ci. kaynaştıncı ve hamleci bir gücü oldugunu vurgulayarak "Ulkemizde sosyal ahlakın şekillenmesinde vatan. millet bayrak ve insan sevgisi gibi or- tak duygularuı gelişip güçlenmesinde sosyal huzur ve banşın sağlanmasın- da, milli birlik ve beraberüğin pekişe- rek devanunda şüphesiz bugün de Is- lamın çok önemli etkisi ve fonksiyonu vardır" dedi. Kuran okunarak başla- nan törende konuşma yapan Başba- kan Yılmaz, Kuranıkerim'i anlama- nın okumak kadar sevap kazandırdı- ğını belirterek hükümetin din hizmet- leriyle ilgili olarak çok ciddi çalışma- lar yaptığını kaydetti. Yılmaz, "Hoca Ahmet Yesevi, Mevlana ve Yunus Emre, birer Kuran hizmetkândır. Kuran'ı onlar gibi anlayanlar ldndar- lıkla dindariığı birbirine kanşürmaz- lar. Kuran'ı böyle anlayanlar, Fatihler yetiştirip İstanbul'u alır. Mustafa Ke- maller yetiştirip Anadolu'yu kurta- nr" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz da her çağa seslenen Kuran'ı değeri ölçüsünde anlayıp an- latamadıklannı kaydederek "2 asırdır Kuranıkerim, mezarhk kitabı haline getirilmiştir. Hafızın sesini dinleriz, ama ne diyor. ne anlaüyor bilemey iz" dedi. fineriler, SEKA'yaait fabrikalar, Kara- deniz Bakır Işletmeleri, Sıvas Demir Çelik, Yanmca Porselen, enerji santral- lan. elektrik dağıtım şebekeleri, ORÜS, Sümer Holding ve TURBANi'a aıt işlet- meler, OYAK, Başak, Güven ve Anka- ra Sigorta şirketlerindeki kamu hissele- rinin özelleştirilmesi tamamlanacaktır. Kamu bankalan 2000 yılına kadar sa- tılmış olacak. Vergi: Vergi alanında temel amacı- mız, tüm ekonomik faaliyetleri vergi kapsamına alarak. kayıt dışılığı sınırla- yan, üretim faktörleri üzerindeki vergi yükünü azaltan. tüketim vergilerine ağırlık veren, gayrimenkul rantlanm et- kin bir emlak vergisi ile kapsayan, ver- gilemede adaleti binnci derecede göze- ten bir sistemdir. Ekonomik aktivitenin vergi idaresince daha iyı izlenebilmesi- ni sağlamak için "tek vergi numarası", "sosyal güvenlik numarası" haline dö- nüştüriilecektir. Vergi affının çıkanlma- sı zorlaştınlacaktır. Vergi yasalanna uy- mamanın maliyetini yükseltmek sure- tiyle caydıncılık sağlanacaktır. Vergi re- formunu yıl sonuna kadar Meclis'e ge- tireceğiz. Sosyal güvenlik reformu: Ekonomik ve Sosyal Konsey"i toplayarak çalışan- larla ilgili kararlarda uzlaşma ortamı yarattık. Sosyal güvenlik kurumlanna yapılacak transfenn, 1998 yılında 1.4 katrilyon liraya ulaşması. bu kurumla- nn yapısal sorunlan nedeniyle kaçınıl- mazdır. Kamu çalışanlan: 1997 yılında 2.1 katrilyon lira düzeyinde gerçekleşmesi beklenen personel giderlerinin, 1998 yı- lında 3.5 katrilyon liraya ulaşması prog- ramlanmıştır. Böylece kamu calışanla- nna, 1998 enflasyon düzeyinin üzerin- de reel bir gelir artışı hedeflenerek yıl başındaki maaş artış oranı yüzde 30 ola- rak belirlenmiştir. Ekono- mik programa paralel ola- rak yılın ikinci yansında gerekli arrış sağlanacaktır. Çalışan kesim ve emeklile- rimizi enflasyonun altında ezdirmeyeceğiz. Enflas- yonla mücadele için toplu- mun tüm kesimlerinin fe- dakârlığı lazım. İnsan haklan: Infaz sis- temiyle ilgili Adalet Ba- kanlığı'nca yapılan çalış- malar şürdürülüyor. Buhü- . küniferdpneminde devTe'tîn güdûmünde bir işkence ve- ya kötü muamele yapılma- sı söz konusu değildir. Dev- let adına hareket eden bazı görevlilerin yaptığı kötü muamelelere. yasalar çer- çevesinde engel olunmaya çalışılıyor. Işkenceyle in- sanlann temel haklan çiğ- nenerek devlete sağlanan yarardan bir şey beklene- mez. Dokunulmazhklann kal- dınlması: Dokunulmazhk- lann sınırlandmlması ve yolsuzluklarla mücadele yasa tasansı, Meclis'e su- nulacak. Ağır cezayı gerek- tiren cürümlerle yüz kızar- tıcı suçlardan dolayı başba- kan ve bakanlann sorguya çekilmesi ve yargılanması için Meclis karan alınmak- sızm Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısf nın doğrudan takibat yapabilmesine iliş- kin tasan hazırlanmaktadır. Pişmanlık yasası da en ya- kın zamanda Meclis'e su- nulacak. Meclis araştırma ve soruşturma komisyonla- nnın yetkilerinin arttınl- ması için "paıiamentonun saygınuğı yasa taslağı" ile Meclis komisyonlanna çağnldığı halde gelmeyen, bilgi vermeyen, eksik veya yanlış bilgi veren veya bel- ge vermeyen kişiler ve ka- mu görevlileri için yaptınm öngören yasa taslağı hazır- landı. "SJFmNOKTASI I ORAL ÇALIŞLAR Türk polisi sonunda Eşber Yağ- murdereli'yi yakaladı. "Olur böyle vakalar, Türk polisi yakalar" derler ya, tam öyle işte, Eşber'i yakalayı- verdiler. Eşber'in yakalandığını duy- duğumda, Abdi Ipekçi'nin kızı Nükhet'in anlattıklannı anımsadım. Nükhet Ipekçi, babasının öldürül- mesi olayına katıldığı belgelenen ve Almanya'da yakalanan Yalçın Öz- bey'in davaya katılmasını talep ede- ceklerini söylediğinde; şöyle bir yo- rumla karşılaşmış: Yalçın Ozbey, ya- sada belirienen zamanda yakalana- madığı için hakkında takipsizlik ka- ran verilebilir. özbey'i zamanında yakalamayan kim? Türk polisi. Ona pasaport temin edip yurtdışına ka- çıran kim? O da Türk polisi. Ipekçi cinayetinin bütün failleri, polis örgütündeki adamları yoluyla aynı seri numaralı pasaportlan alıp, kollarını sallayarak yurtdışına gidi- yorlar. Onlara pasaport verdiği da- ha sonra anlaşılan polisler terfi etti- rilıyor. Ipekçi cinayetinin sanıklan Eşber İçeri, Çeteler Dışan yurtdışında yakalanınca, bu kez on- ların dışarıya kaçmalannı hazırlayan devletin memurları, zamanaşımın- dan söz ederek aklanmalannı sağ- lamaya çalışıyor. Türk polisi, iş ülkenin aydınlannı katleden 'ülkücü 'leri yakalamaya gelince, aniden elden ayaktan kesi- liyor. Yakalananların cezaevinden kaçmaları bile Türk polisini canlan- dınp harekete geçiremiyor. Ülkücü- lerin 'çok vatansever' olmaları, sa- nırım Türk polisinın gözünü kamaş- tınyor, ellerini dillerini bağlıyor. Eş- ber'i yakalarken gösterdiği ataklığı birtürlü gösteremiyor. "AydınlıkIçin Bir Dakika Karanlık" eyleminde za- man zaman "Zindanlar boşalsın, çetelere yer kalsın" diye bir slogan atılıyor. Bu sloganı anlaşılan Türk polisi tersinden kavrıyor. Onların mantığı şu: "Zindanlan doldurun ki çetelere yer kalmasın." Eşber Yağmurdereli, çok eski ar- kadaşım. Onunla 12 Eylül dönemin- de birlikte hapis yattık, iyi ve kötü günlerin birçoğunu birlikte yaşadık. Onu çok iyi tanıyorum. Bu hapisler ona vız gelir. 14 yıllık cezaevi yaşamının önem- li bir bolümünü 12 Eylül'ün en vah- şi günlerinde yaşadı. Sinop zinda- nından Diyarbakır Cezaevi'ne kadar yaşamadığı cezaevi, çekmediği zor- luk kalmadı. Eşber, bu 14 yıllık cezaevi döne- minde kendini geliştirdi. Kişiliği, zor- lukların ortasından, imbiklerden ge- çerek süzüldü, olgunlaştı. Bu acı- larla dolu süreç onu bir bilge haline dönüştürdü. O örnek tavnyla ve sağlam duruşuyla, çevresine yeni zenginlikler, yeni renkler, yeni ufuk- lar kazandınr hale geldi. Güven ve- ren etkin tutumuyla, solun, demok- rasinin önde gelen isimlerinden biri olarak ön plana çıktı. Eşber'in cezaevine atılmas, bir in- san haklan savunucusunun, bir ba- rış öncüsünün içeriye atılmasının çok ötesinde bir anlam içeriyor. Eş- ber'le birlikte, aydın kimliğinin sem- bol ve örnek isimlerinden birisi ce- zalandınlmak isteniyor. Eşber, üzerine yüklenen cezalan kaldırabilir, bulunduğu herortamda, cezaevi dahil, yeni direnç yollan bu- lur ve dışarıya ulaşır. Ya peki Eş- ber'in hapiste olduğu Türkiye neya- pacak? Bizler ne yapacağız? Bu utancı nasıl taşıyacağız? TBMM'de geçen dönemin so- nunda CHP'li Seyfi Oktay ve arka- daşları, Eşber'i de kapsayacak bir çözüm önerisini Meclis'e getirdiler. "Yazıişleri Müdürlerinin Cezalannın Ertelenmesi Yasası "na Eşber'in du- rumunda olanlann da eklenmesini sağlayarak Türkiye'yi bu ayıptan kurtarmak istediler. Ne yazık ki bu öneri, Refah milletvekillerinin bile desteklemesine rağmen iktidarı oluşturan ANASOL-D hükümetinin engellemesiyle reddedildi. Özellikle DSP'lilerin bu önergeye ret verdik- leri sahne, utanç vericiydi. Şimdi Eşber içeride. DSP'li gaze- teci kökenli millervekilleri Hakan Tartan, Uluç Gürkan ve Ahmet Tan, bu gelişmeleri yakından bili- yorlar. Onlann bu aşamadan sonra ne yapacağını doğrusu merak edi- yorum. Geçen sefer, son dakikada ipin ucunu bırakmışlar ve parti için- deki tutucu egilime boyun eğerek Eşber'le ilgili çabanın sonunu geti- rememişlerdi. Eşber'in tutuklanmasını, 23 yıl gi- bi bir süre daha hapiste yatmaya mahkûmedilmesini; Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit nasıl içlerine sin- direcekler, merak ediyorum. Avrupa Birliği'ne ginmek isteyen Türkiye'nin sloganı "Eşber içeri, çetelerdışan." Çok uygun değil mi? 100 günün bilancosu Hükümetin tek 'yüz akı' kesintisiz 8 yıl • Demokratikleşme konusunda tek adım atıldı ve tamamen kaldınlması sözü verilen OHAL sadece 3 ilde sona erdi. Hükümet tüm eleştiri ve kamuoyu baskısına karşın Susurluk ayıbını kapatamadı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin 100. gününde, REFAHYOL'un iktidardan uzak- laştınlmasmın yarattığı rahatlamanın yerini "zam yağmuru" altında ezilen ve yeniden meydanlara inmeye hazırlanan çalışanlann tepkisi aldı. 100 günün tek önemli başansı olarak 8 yıllık kesintisiz temel eğitim öne çıkarken tamamen sona erdirile- ceği vaat edilen Olağanüstü Hal'ın (OHAL) sade- ce 3 ilde daha kaldınlması sağlanabildi. Susurluk konusundaki komisyon ayıbını düzeltemeyen hü- kümet, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nu harekete ge- çirdi. U 54. hükümet tarafından içine düsürüldügü re- jim ve devlet bunalumndan kurtarmak, içeride ve dısanda kaybolan gü>eni yeniden tesis ederek top- lumdaki gerginliği ortadan kaidırmak ve uzlaşma- yi güçtendirmek*' temel amacmı taşıyan hükümet programından üç aylık süre içinde pek az hedef yaşama geçinlebildi. Yeni hükümetin 100 günlük icraatı ve gerçekleştiremedıği bellı başlı konular şöyle: - TBMM tatıle gırmeden önce 8 yıllık kesintisiz temel eğitim öngören yasa çıkanldı. Bu yasanın yaşama gecinlmesıne dönük adımlar atıldı. - Dincı vakıflann denetime alınması ıçın çalış- ma başlatıldı. Vakıf kurma koşullan yeniden dü- zenleniyor. - Susurluk konusunda bugüne dek somut bir adım atılmadı. TBMM tatıle girmeden önce DYP'lı Mehmet Ağar ve Sedat Edip Bucak ın do- kunulmazlıklannın kaldınlması ıstemini içeren fezlekeler hükümet ortağı partilere mensup ko- misyon üyelennin Anayasa ve Adalet Karma Ko- misyonu toplantısına katılmaması nedeniyle dö- nem sonuna bırakıldı. Kamuoyundan gelen sert tepkiler üzerine hükümet bu ayıbını düzeltmek için girişimlerde bulundu ve bu karann geçersiz sayılması sağlandı. Komısyonlann oluşmasından sonra konu önümüzdeki günlerde yeniden günde- me gelecek. Başbakan Mesut Yılmaz, Başbakan- lık Teftiş Kurulu'nu da harekete geçırdı. Ancak bugüne dek, "patiavacak bomba"larla ilgili sürek- li değişen "vade'Mer v ermekten öte bir gelişme ol- madı. - Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, OHAL'in kasım ayında tamamen kaldınlacağını açıklama- sına karşın, bu vaat yenne getınlemedi. OHAL hükümetin tezkeresı doğrultusunda sadece Bin- göl. Bitlis ve Batman'da kaldınldı. 6 ilde sürüyor. - insan Haklan Koordinatör Üst Kuruhı, heT '"'hafta^aptığı toplanülarda bir dizi karar aldı. An- cak1 Içîşleri BakanfîğVîJîlzcülüğü befîzeri mrîaç konu dışında hıçbir karar yaşama geçirilemedi. - Hükümet kadrolaşma konusunda da iyi bir sı- nav veremedi. Hükümet ortaklan yüz gün ıçerisin- de bu konuda kendi aralannda da gergin anlar ya- şadı. ANAP kadrolaşması hükümet ortağı DTP'nin liden Hüsamettin Cindoruk'un sık sık isyanına yol açtı. Başbakan Mesut Yılmaz'ın THY yönetimine bacanağını ve yakınlannı getir- mesi sert tepkilere neden olurken DSP'de bulunan bakanlıklardaki atamalar da tartışma yarattı. Mil- li Eğitim. Çalışma ve Sosyal Güvenlik ve Kültür bakanlıklanndaki atamalar tepki yaratırken "ANAP ve MHP'li bürokrauarın atandığı" savlan bazı DSP millervekilleri tarafından dile getirildi. - Camılerde merkezı vaaz uygulaması öncelik- le Ankara'da başlatıldı. 55. hükümetin 100 günlük dış politika karnesi, iç politika karnesine oranla daha iyı bir görüntü sergiledi. REFAHYOL hükümetinin ülkenin temel dış politika çizgisi dışında uygulamalarda bulun- ması nedeniyle dünya kamuoyundaki itiban zede- lenen Türkiye, 55. hükümetin istikrarlı politakala- nyla "imajun" düzelhne yoluna gitti. Türkiye'nin tarihi, kültürel ve sıyası ılişkileri yoğun olduğu Türk cumhuriyetleri ile geçen hükümet dönemin- de ihmal edilen ilişkiler, Başbakan Mesut Yılmaz ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in bölgeye yaptı- ğı geziler ile yeniden eskı düzeyine gelme eğilımi- ne girdi. Türkiye ile Avrupa Birlıği (AB) arasın- daki ilişkiler de daha gerçekçi yaklaşımlann uy- gulanmaya başlanması dikkat çekti. Başbakan Yılmaz. Türkiye'nin tam üyelik süreci için tarih isteme konusunda ısrarlı olmayacağını, ancak ge- nişleme sürecinde somut bir perspektif verilmesi gerektiğini de kavdettı. RP lideri Erbakan 'Kapatma davası hata ile açıldı' İstanbulHaberServisi - RP Genel Başkanı Nec- mettia Erbakan, partisi hakkındaki davanın bir hata sonucu açıldığını belirterek bu hatanın Anayasa Mahkeme- si'nce düzeltileceğini söyledi. Yabancı gazete- cilerin sorulannanetya- nıtlar vermekten kaçman Erbakan, Meclis Baş- kanhğı'na CHP'li Hik- metÇetin'ın seçilmesini. hem demokrasinin tahrip edilmiş olmasına hem de Türkiye'de demokrasinin varhğma örnek gösterdi. Erbakan, Türkiye'de bulunan yabancı gazete- cilere Çırağan Sara- yı'nda verdiği yemekte, Türkiye'nin Avrupa İn- san Haklan Sözleşmesi, Helsinki Watch ve Paris Şartı'na imza attığını ay- nca yurttaşlanna Avrupa İnsan Haklan Mahkeme- si'ne başvuru hakkı tanı- dığını anımsattı. Başba- kanlıktan istifa gerekçe- sinin arduıdan yaşanan gelişmeleri demokrasi- nin tahrip edilmesi ola- rak tanımlayan Erbakan, Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel'i suçladı. Erbakan. "Partinizka- paobrsahalkm tepkisi ne olur, Avrupa İnsan Hak- lan Mahkemesi'ne bas- vuracak mısınız"' soru- suna^MOyoodabirdahi ihtimal vermiyonım. Bu nedenJe böyle sorularia boşuna kendinizi yorma- ym" diye yanıtladı. Par- tisinin DEP'in kapatıl- masına katkı vermediği- ni, Eşber Yağmurdereii ile ilgili olarak da herkes için insan haklan istedik- lerini belirten Erbakan, yeni hükümetin Susur- İuk'la ilgili iddialannın boş çıktığını söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear