18 Mayıs 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17EKİM1997CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kısa... Kısa... • Hekimlerin mezuniyet sonrası bilgilerini güncelleştirmek amacıyla Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Komisyonu tarafından dûzenlenen "Acil Hekimliği" sempozyumu başladı. • Bölûcülük propagandası yaptığı gerekçesiyle dokunulmazlığı kaldınlarak yargılanan eski DEP Milletvekili Mahmut Alınak. "Şiro'nun Ateşi" adlı roraanının toplatılmasına tepki gösterdı. • Yükseköğretim Kurulu (YOK), Ingiltere'de uygulanan ve bilimsel araştırma düzeyi yüksek ünhersitelere daha çok kaynak aktanlmasını öngören "Akademik Dcğerlcndirme Sistemi"ni Türkiye'ye getiriyor. • MHP'nin 23 Kasım'da yapılacak başkanlık yanşı için, eskı Ülkü Ocaklan Başkanı Ramız Ongun dün adaylığını açıkladı. • Kırgızistan Cumhurbaşkanı Askar Akayev, Cumhurbaşkanı Süle\man Demirel'in resmi davetlisi olarak 23- 26 Ekim günlerinde Türkiye'ye gelecek. • Bergama-Ovacık altın madeniyle ılgilı yargı sürecinın sonuna gelindiği aşamada Eurogold'un Yurt Madenciliğinı Gelıştirme Vakfı aracılığıyla düzenlediğı semıner protesto edildi. • Dışişleri BakanlığTnda merkez ve yurtdışında görev yapan bazı büyükelçilerin atama kararlan, Resmi Gazete'de yayımlandı. • PKK itirafçısı Murat Ipek, DEHA adlı yerel televizyonun kurşunlanması olayı ile ilgili ağız değiştirdi. lpek, çıktığı ilk duruşmada daha önceki itiraflannın aksine tüm suçlamalan reddetti. • Kiiltür Bakanı İstemihan Talay'ın, bakanlık içindeki REFAHYOL dönemi kadrolarının uzaklaştırılmasına yönelik operasyonu, korumacı çevrelerden destek buldu. • Bergama köylüleri, Tüprag'ın altın madeni işletmeyi planladığı Menderes ilçesi Efem Çukuru köyüne bir "uyan ve destek" gezisi gerçekleştirdi ler. • RP, 55. hükümetin büyûk tartışmalar sonucu çıkardığı 4306 sayılı 8 Yıllık Kesintisiz Temel Eğitim Yasası'nın iptali için Ana\asa Klahkemesi'ne başvuruda bulundu. • Manisa'nın Salihli ilçesinde, önceki gün Türkiye Ziraat Odalan Birliği'nce dûzenlenen "SözÇiftçinin" mıtinginde Izmır-Ankara karayolunu trafiğe kapattıklan gerekçesiyle gözaltına ahnan 12 kişiden tbrahim Demir. Semih Akdoğan ve Salih Akış tutuklandı. • Almanya'nın Sesi Radyosu'nun 1996-97 döneminde Türkçeye ayırdıği edebiyat yanşması ödülleri dün Frankfurt Kitap Fuarı'nda sahiplerine verildi. Ödül törenine Kiiltür Bakanı İstemihan Talay da katıldı. • İçel'ın Tarsus ilçesinde geçen hafta ıçerisinde art arda iki öğretmenin öldürülmesine tepki duyan öğretmenler. yann yapılacak mitinge hazırlanıyor. • ÎHD'nin kapatılması ve yöneticilerinin cezalandınlması istemiyle açılan davanın duruşmasında savunma yapan sanıklar. "Şimdiye kadar 30 bin kişinin öldüğü düşük yoğunluklu bir savaş ortamında barışı savunmak, insanım diyen herkesin görevidir" dediler. • Cumhurbaşkanı Süleyman Demırel, Başbakan Mesut Yılmaz'ı ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral lsmail Hakkı Karadayf yı ayn ayn kabul ederek görüştü. • Lnkapanı Ue Şişhane'yi birbirine bağlayan Atatürk Köprüsü, 19 Ekim Pazar günü 09.00-17.00 saatleri arasında trafiğe kapatılacak. • DYP Genel Muhasibi lsmail Karakuyu, Koç Holding tarafından açılan tazminat davasında 5 milyar manevi tazminat ödemeye mahkum edildi. CHP adayı, 373 oy alarak iktidar ve anamuhalefet parti adaylarını geride bıraktı ÇetinMectis BaşkanıANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-CHP Gazıantep Milletvekili Hikmet Çetin, iktidar ve anamu- halefet partilerine mensup aday- lan geride bırakarak, son turda 373 oyla TBMM Başkanlığı'na seçıldı. Tek aday üzerinde uzlaş- maya varamayan ANAP'ın oyla- nnjn bölünmesi ve DYP'nin blok desteğiyle 3. turda en yüksek oyu alan Hikmet Çetin, 4. tur sonun- da ANAP'ın da açık desteğiyle TBMM Başkanı oldu. Çetin te- şekkür konuşmasında, "eşitiikçi, huzurtu. ayncanksız, skınüsız,öz- gürce çalışma ortamı yaratma" kararlılığında olduğunu söyledi. TBMM'de dün başkanlık seçi- mi için yapılan 3. tur oylamaya, ANAP'tan Bitlis Milletvekili Kamran İnan ve Mustafa Ka- tema\ RP'den tstanbul Milletveki- • TBMM Başkanlığı için dört adayın yanştığı 3. tur oylamada Mustafa Kalemli 169 oy alabildi. Tek aday üzerinde uzlaşmayan ANAP'ın oylan bölündü. Hikmet Çetin, DYP'nin desteğiyle son turda aldığı 373 oyla Meclis Başkanı oldu. li Aydın Menderes ile CHP'den Hikmet Çetin katıldı. DYPTi Ay- vazGökdemir ile ANAP'lı Hay- rettin Uzun, 3. tur öncesinde baş- kanlık yanşından çekildiler. DYP, 3. turda Çetin'e açık destek ver- di. Toplam 542 milletvekilinin katıldığı oylamada Çetin 181. Ka- lemli 169 oy aldı. İki milletveki- li de bu turda seçilmek için yeter- li olan 276 oya ulaşamadığı için 4. turda bir kez daha yanştılar. 2. turda ANAP'ı bölmek için Kam- ran İnan'a oy veren RP, 3. turda kendi adayını destekleyince Men- deres 152 oy aldı. Inan'ın oylan ise 28'de kaldı. 3. turdan sonra Çetin'in şans- lı olduğunu gören Başbakan Me- sut Yılmaz, Kalemli'den yanştan çekilmesini, ancak "biçimsel" olarak 4. tura katılmasını istedi. TBMM tçtüzüğü gereği son tura 3. turda en fazla oy alan 2 aday ka- tılacağından, Kalemli'nin çekil- mesi durumunda Menderes'in 4. tura katılmasını önlemek için bu taktik uygulandı. Kalemli, seçi- me katılmakla birlikte, kendisi dahil ANAP'lı millervekillerinin Çetin'i destekleyeceğini söyledi. Yılmaz da Çetin'i 4. tur oylama- ya başlamadan önce kutladı. Ku- liste gazetecilerin sorulannı ya- nıtlayan Yılmaz. "Meclis ilk kez uztaşma ile başkan seçme imkam buldu" diye konuştu. Amaçlan- nın ya kendi adaylan ya da üze- rinde uzlaşılan bir kişiyi seçmek olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Değeriendinne yapuk ve muta- bakat içinde4. turda Sa>ın Çetin'i destekleme karan akük. CHP'ye ve Meclisimize hayırh olsun" de- di. Kalemli de Meclis'in karanna saygı duyduğunu ve kendisinin de son turda Çetin'i desteklediğini vurguladı. Kalemli'nin yanşı kayberme- si RP ve DYP'lileri memnun etti. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci. Kalemli'nin yanşı kaybetmesini "Danışma MecBsi başkanı gittL, Meclis başkanuu PORTRE HİKMET ÇETtN Lice'den Meclis Başkankğı'na Hikmet Çetin 1937de Diyarbakır ıli, Lice ilçe- sinde doğdu. Çetin, 1960'ta Siyasal Bilgiler Fakültesi Iktisat ve Maliye Bölümü'nden mezun ol- duktan sonra, DPT'de uz- man yardımcısı olarak gö- reve başladı. DTP'de çalış- tığı sıralarda incelemeler yapmak üzere ABD dahil birçok ülkeye gönderildi. 1977 genel seçimlerin- de, CHP'den lstanbul mil- letvekili olarak parlamen- toya giren Çetin, 1978- 1979 yıllan arasında Dev- let Bakanı ve Başbakan Yardımcısı görevinde bu- lundu. Çetin, 29 Kasım 1987"de yapılan genel se- çimlerde SHP milletveki- li olarak parlamentoya gir- di. 20 Kasım 199l'de Sü- leyman Demirel başkanlı- ğında kurulan koalisyon hükümerinde Dışişlen Ba- kanı olarak görev üstlendi. Çetin, aynı görevi Tansu ÇiDer başkanlığında kuru- lan hükümette de 27 Tem- muz 1994 tarihine kadar sürdürdü. 18 Şubat 1995'te yapılan bütünleş- me kurultaylannda CHP Genel Başkanı seçildi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART seçti" diye yorumladı. BBP Ge- nel Başkanı Muhsin Yazıcıoğhı da "MiDet iradesini hiçe sayan baş- kan gittL Çetin de RP'nin Mec- Hs'e hedıyesidir" değerlendirme- sini yaptı. ANAP'ın da desteklediği Çe- tin, tek aday gibi katıldığı 4. tur- da ezici çoğunluğun oyuyla baş- kanlığa seçildi. Oylamada Çe- tın"e, 373, Kalemlı'ye 66 oy çı- karken 53 milletvekili boş oy kul- landı, 29 oy da geçersiz sayıldı. Menderes'in yanşı kaybetmesi üzerine, baştan beri kendi adayla- nnı seçtirmek için taktik savaşı yapan RP'lilerin boş ya da geçer- siz oy kullanmayı tercih ettikleri gözlendi. Kulislerde, Hikmet Çetin'in 49 sandalyeye sahip birpartinin ada- yı olarak, iktidar ve ana muhalef adayını geride bırakarak TBMM Başkanlığı koltu- ğuna oturması esprilere y- ol açtı. Bazı CHP'liler, CHP-SHPbirleşmesi sıra- sında Çetin'in "sondakika uzJaşmasT ile genel baş- kanlık koltuğuna oturdu- ğuna dikkat çekerek "Çe- tin de bu şans varken, BM Genel Sekreteri de olur, ABD başkanı da olur, cumhurbaşkanı da olur" diye espri yaptılar. Başkan seçıldikten son- ra teşekkür konuşması ya- pan Hikmet Çetin, TBMM 'nin kendisine ver- diği görev ve sorumlulu- ğun bilincinde olacağını vurgulayarak, "Bu görevi yerine getirirken tek gü- vencem, dünyada örneği otmayan TBlClM'dir" de- di. TBMM'nin, kurtuluş savaşı sırasında ordu kur- muş ve yönetmiş tek Mec- lis olduğunu kaydeden Çe- tin, "TBMM, laik ve çağ- daş demokrasinin, ulusal egemenüğin en büyük ya- pıtidır. Demokrasimizin tek davanığı olan Meclis"i koruma ve yüceltmede ba- na düşen görevi özenle ve sonımlulukla yerine getir- mekle yükümlü olduğu- mun bflincindeyim" diye konuştu. Birleşimi yöne- ten TBMM Başkanvekili Yasin Hatipoğiu da Ka- lemli 'ye teşekkür konuş- ması için söz verdi. Ka- lemli, "Atatürk'ün Mecli- si'ne başkanlık etmek onurlubirgörevdir" dedi. Kocatepe Camisi'nden verilecek Camüerde ortak vaaz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başkentte Kocatepe Camii'nden verilecek vaaz ve okunacak Kuran aynı anda 700 camiden dinlenecek. Ankara Müftüsü Necati Tayyar Taş, bugün başlayacak uygulamayla istisnalara son verilerek, camilerden din adına çirkin söylemlerin yapılmasının engelleneceğini bildirdi. Necati Tayyar Taş, bugünden itibaren Ankarahlann 700 camide her gün öğle namazından önce Kocatepe Camii'nde okunan Kuran ve vaazlan dinleyeceğini söyledi. Türkiye'de ilk defa merkezi bir camiye bağlanarak burada okunan Kuran ve vaazlann dinleneceğini kaydeden Taş, şöyle konuştu: "Müftülüklerûı ilk görevteri, vatandaşlan dini konularda aydınlatmak ve eğitmektir. Biz. bunu camilerden vaaz yoluyla, minberlerden hutbe yoluyla yapıyoruz. Güzel dinimizin güzelliklerini en sıhhatii şekilde, ehil kafalarca üısanlanmıza ulaşürmak öncetikU hedefımizdir. Bu anlamda, Ankara'da bulunan 20 vaizle bunun üstesinden geünemiz mümkün değüdir." Aselsan ile Ankara Müftülüğü arasında imzalanan protokol gereğince uygulamaya bugün başlanacağını bildiren Necati Tayyar Taş, Ulaştırma Bakanlığı'ndan frekans tahsisi yapıldığını ve alıcılann da camilere yerleştirildiğini söyledi. DYP lideri Cillerden RP benzeri söylem 'Çözjitn kansız olmalı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu Çilkr, siyasi iradenin hakim kılınması istemini dile getirirken eski hükümet ortağı RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın. "tktidara geleceğiz, bu kanlı mı tatlı mı olacak?" sözlerini çağnştıran ifadeler kullandı. Çiller. "Arök milletimiz bir çözüm istiyor, bu çözümün kansız ve bir an önce acısız şekikfc gerçekieşmesini istiyor" dedi. DYP lideri Çiller, Meclis grup toplantısında büyük şehirlerin altyapı sorunlan, terör, devlet ve millet ilişkileri konusunda hükümete yüklendi. Istanbul'da yağan yagmurun ölümlere neden olduğunu ve bu sorunun sadece belediye olanaklanyla çözülemeyeceğini kaydeden Çiller, lstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sahip çıktı. Terörün ülkede giderek cephe genişlettiğini ve hükümeti bu konuda uyardığını kaydeden Çiller, "Karadeniz'de terör Başbakan'ın marifeti olarak Türk tarihine gecti" dedi. Devletin milletle yabancılaştığını, bu ortamda belli sorunlann halledilmesinin mümkün olamayacağını öne süren Çiller, "Artık milletimiz bir çözüm istiyor ve bu çözümün kansız ve bir an önce acısız bir şekilde gerçekieşmesini istiyor. Bir siyasi irade istiyor" dedi. IRMIKI AYDIN ENGİN Güney Kıbns'ta Yunanistan ordusu ile ortak savaş manev- rası bitti. Çağnşımlan zengin ve ürkütücü "kanat kanada savaş" terimleri durmaksızın kullanıl- mayacak artık. Gene ve bilin- mez ne kadar bir süre için Ra- uf Denktaş-Glafkos Klerides didişmesini izlemeye başlaya- cağız. Avrupa Birliği, ABD yö- netimi, Ankara, Lefkoşa, Atina, Birleşmiş Milletler arasında "Kıbns topu" elden ele dolaşa- cak. Türk ve Yunan şovenizminin oyun alanına dönüşmüş Kıb- ns'ta birden kabanveren "sıcak savaş" tehlikesi galiba ve elbet- te şimdilik atlatıldı. Oysa üç gün önce böyle miydi? Askeri terimler havada uçuşuyor, televizyon ekranla- nndan, gazete sayfalanndan evlerimize taşınıyordu: Kanat kanada savaş, taciz uçuşu, bil- mem kaç saat içinde bilmem kaç sorti, havada yakıt ikmali yapan savaş uçaklan, F-16, Mi- rage, C-4, A bilmem kaç, Es- 300, Es 'me bilmem kaç yüz fü- zeleri, tanklar, toplar, helikop- terier, kobralar, pitonlar, enge- rekler... Puffff! Amma da pamuk ipliğine Kıbns'ta Tamtamlar Çalarken bağlıymış her şey. Nasıl da an- sızın namlular birbirine dönebi- lir, nasıl da gökyüzü ateşe ve baruta kesebilir, nasıl da ölüm birden devriye gezmeye başla- yabilirmiş... O toz duman günlerinde kendime bir soru sordum. Ya- nıtını beceremedim. Bir de siz deneyin bakalım: Yunan savaş uçaklan Kıbns göklerinde koîgezer, tanklan Kıbrıs ovalannda dört döner- ken, Türk savaş uçaklan art ar- da "sortil&r yapıp, "kanat ka- nada" muhabbetleri sürüp gi- derken bir Tırmık yayımlansay- dı... Yazı "Şu güzelim suyun iki yakasında, aynı denizin çocuk- lan birt)irierine menvi sıkacak- lanna, sabah akşam ana avrat sövüp sayacaklanna, hep bir- likte zeybek oynasalar, zeybe- ği bitirdiklerinde sirtaki çekme- ye koyulsalar..." diye başlasay- dı. "Zeybek, sirtaki derken yo- rulup masalann başına çökse- ler, rakı şişelerinin dibine vursa- lar; rakılar bitince uzo şişelerini açsalar..." diye sürseydi. Yazıda ipin ucu iyice kaçsay- dı, "...Sakızlı Kopuk Niko ile Ku- şadası'ndan Bıçkın Arif'in or- tak işlettikleri dalyandan gelen ç/pura'lar ızgaraya dizilse; Bü- yük Menderes ovasından huy- suz ihtiyar Hürrem Amca ile Si- samlı geçimsiz moruk Hristo Dayı 'Benim incirim daha ballı, senin bahçenin zeytini kalın ka- buklu' kavgasına tutuşsalar, masabaşında bizler kahkaha- dan kırılarak onlan izlesek ve kavgayı kışkırtsak..." diye ekle- seydik yazıya... İpin ucunu keyifle koyverip "Midilli'den Ayvalık'takiarkada- şına konuk gelmiş Evdoksi- ya'nın tam ensesinden öpse Bergamalı Metin ve Ege Uni- versitesi'nde 'llkçağ Mitologya- lan' üstüne doktora yapan Stel- yo, IzmirlıAyşegûl'ü omuzlann- dan yakalayıp kendine çekse... Sonra Dersimli Kürt Celo ile Makedonyalı Krigo sıra bula- şıkları yıkamaya geldiğinde 'Yok arkadaş sizler sömürgeci milletler olarak bizi sömürdü- nüz. Biz de bulaşık yıkamıyoruz işte. Siz yıkayın. Bugün bey bi- ziz' diye su koyverseler. Su koy- verenleri bağnş çağnş ve elbi- seleriyle Ege'nin ak köpükleri- ne fıhatsak... Sonra bu iki kara çocuğunun yüzme bilmedikle- rinin ayırdına vanp, şaka kaka- ya dönmeden, Çanakkaleli ll- yas'la, Pilion'lu Aleko suya at- layıp 'ezilmiş halklan' sudan çı- karsalar, gülmekten kınlsak; yorgun düşüp yıldızlı Ege gö- ğünün altında sırtüstü uzanıp, gözlerimiz kapanana kadar şiir okusak; bir Nâzım'dan bir Rit- sos'dan yudum yudum iç- sek..." diye sürüp gitseydi ya- zı... ••• Tam da o sıcak günlerde üç aşağı beş yukan bazı paragraf- lan alıntılanan bir "banş yazısı" yayımlansaydı ne derierdi aca- ba? Her iki ülkede şovenizmin, kaba milliyetçiliğin nasıl da güç- lü olduğunu, nasıl da kabarmak için fırsat kolladığını oldukça iyi biliyorum. Aynı sulardayıkanan iki halkın birbiriyle can düşma- nı olmasına yol açan tarihsel ol- gulan gözardı ediyor filan da degilim. En aklı başında sandı- ğınız Yunan aydınının oturup si- zinle ciddi ciddi "Türk istilası tehlikesinden" söz edebildiği- ne çok tanık oldum. Hoşgörü- lü, insanseverTürk politikacıla- nnın bile söz Yunanlılara geldi- ğinde nasıl "şahin" kesildikleri- ne hiç de yabancı değilim. Dahası çok ciddi suratlı, çok ciddi giyimli, çok ciddi görü- nüşlü birtakım adamlann, çok bilmiş birsuratla "Öyle uzo içip, zeybek oynayarak, Ege'de duygusal banş çağnlan yapa- rak biryere vanlmaz" dedikle- rini çok dinledim. Aynı adamla- rın "Peki Ege'de banşa nasıl ulaşılır?" sorusuna bir yanıtlan olmadığı da hiç gözümden kaç- madı. Banşın bağlandığı pamuk ip- liğinin gerildiği, koptu kopacak gibi olduğu günlerde banşı yu- kandaki paragraflarda çizilme- ye çabalanan çerçevede ve o kadar çocuksu savunanlara karşı cadı kazanlannın kayna- yacağını, o cıvık Vatan haini, kansız" edebiyatının suyun iki yakasında da yükseleceğini ya- şam deneylerimle biliyorum. Ama gene de haklı ve doğru olanın banşı işte böyle çocuk- ça ve çocuksu bir içerikte is- teyenler olduğunu da biliyorum. Sayılan epey az ve sesleri epey cılız olsa bile... POLİTtKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Militan RP'Iİ Kayseri Belediye Başkanı'ndan sonra, Sin- can Belediye Başkanı Bekir Yıldız da 4 yıl 7 ay ağır hapis cezasına mahkûm oldu... Selam gazetesinın yazan Nurettin Şirin de şe- riatçı terör örgütü Hizbullah'a üye olduğu gerek- çesiyle 17 yıl 6 ay hapis cezası yedi... Yargı kararlan karşısında RP'Iİ Temel Karamol- laoğlu, bakın ne dıyor: "Bekir Yıldız'ın suç işlediği kanısında değilim..." Temel Efendi, 3 Temmuz 1993 günü Sıvas'ta Madımak Oteli'nde 37 aydınımız diri diri yakılırken hangi görevde bulunuyordu? Sıvas Belediye Başkanlığı!.. Durum anlaşılmıştır... Şeriatçı medya dün ayağa kalkmıştı. Laik, de- mokratik cumhuriyetin temeline dinamit koymak isteyen güçler saldınya geçmişti... Bunlar hep aynı numarayı yaparlardı. Sakjın en büyük silahlanydı... İşte şeriatçı Selam gazetesinin manşeti: "Israil Genelkurmay Başkanı'nin şerefine Haber Müdürümüz Şirin 'e akıl almaz ceza: Siyonist Sha- kak'a armağan olsun!.. RP'nin yayın organı Milli Gazete yine 'sapla sa- manı' kanştıran bir başyazı yayımlamıştı: "Bekir Yıldız, yargıçlar tarafından terörist birör- güte yataklık yapma suçundan hüküm giydi. Sö- zü edilen terörist örgütlerin başında HAMAS ge- liyor. HAMAS; şu Israil'in siyonist emellenne karşı di- renen örgüt. Fırat-Dicle arasını 'Tabi sınırian'n/n içinde değehendiren, bu emele ulaşmak için Fi- listin'in, Lübnan'ın, Suriye'ninbirçokyeriniişgale- den; ve nihai hedefi için bir füze atımlık menzili kal- mış siyonızme karşı taşla, sopayla direnen örgüt. Sincan Belediye Başkanı işte bu örgüte yatak- lık yapmak iddiasıyla hüküm giydi. Mahkemedeki son sözleri şu olmuş: 'Kaza ve kadere inanıyoruz. Allah kerimdir!' 7980 yılının Eylülü'nü hatııiıyoruz. On binlerce insanın Konya'da mukaddes Kudüs için; orada yaşayan Müslümanlara moral destek vermek için düzenlediğı muhteşem mitingi hatııiıyoruz. Tabii arkasından gelenleri de... 1996'nın ramazan ayını hatıhıyoruz: Bir ay sü- reyle kurulan çadırlarda Türkiye'nin yoksullannın karnını doyuran etkinlikleri ve peşinden dûzenle- nen Kudüs Gecesi'ni... Tabii onun peşinden ge- lenleri de..." ••• Şeriatçılar her geçen gün azıyorlar... Tarsus'ta öldürülen öğretmenler Mustafa Öz- kan, Oktay Bulun'un katilleri henüz yakalanama- dı. Bize kalırsa yakalanmalan olanaksız. Çünkü Hizbullah adlı yasadışı, şeriatçı örgüt 'hücre' olduğu için zor yakalanıyor... Şeriatçılar iki öğretmenin öldürülmesini nasıl iş- lerine geldiği gibi kullandılarsa, yargı kararlarıyla il- gili olarak da Israil'le bağlantı kurup yargıç ve sav- cılan suçluyorlar... Ya bizim dönek Marksistler ve şeriatçılarla işbir- liği yapan 'Yalı çeteleri' ne işler beceriyorlar?.. Yaptıklan şu: Laik ve demokrat geçinen med- ya patronlanndan mangırlan kapıp laik, demokra- tik cumhuriyetin temeline dinamit koymak isteyen şeriatçılarla güç biriiğine giriyorlar... Bunların içinde 'bayan' olanı, cehaletin aymaz- lığında 'tek tıp vaaz'a takıp devletin sözde totali- ter anlayışını dile getirerek şöyle diyor: "Uydu aracılığıyla naklen vaaz sistemiyle 'resmi Islam' ve 'tek tip Müslüman' yaratma girişimlerini sadece laik devletlere özgü birpolitika sanırsak da çokyanılınz..." Türkçe yazma özürlü 'bayan yazar' bir de Hu- meyni'nin yaptıklarından örnek verip demokrasi üzerine ahkâm kesiyor... Bayan yazar, Türkiye'de olup bitenlere şöyle bir bakıp Hizbullah adlı yasadışı şeriatçı örgütün Di- yarbakır'da, Batman'da 1993-1996 yılları arasın- da kadtnları pantolon giydikleri, başlannı örtmedik- leri için kasap bıçağıyla doğradıklarını aklına bile getirmiyor; Hizbullah'ın devlet eliyle güçlendirildi- ğini bugüne dek öğrenemiyor... Bayan yazar, bu ülkede demokrasi yanlısı güç- lerin 'Anadolu Müslümanı'y\a bir sorunlan olmadı- ğını, terör nereden gelirsegelsin ona karşı durduk- lannı nedense anlamazlıktan geliyor... • • • Bugün Türkiye'de irtica giderek ivme kazanıyor... Başörtüsü eylemlerıne katılan 100-200 üniver- site öğrencisi ortalığı birbirine katıp ülkenin gün- demini işgal ediyor... Camıleri doldunmaya başlayan Hizbullah ve İB- DA-C mılitanları 'dindarlan' rahatsız etmiyor mu? Elbet ediyor! Ama onlar sessiz bir çoğunluk! Nur Vergin, bir yazısında şöyle diyordu: "Cami avlusu Müslümanlan gitmiş, yerlerini meydan militanlan almış..." Beyazıt, Kızılay meydanlannda 17-18 yaşlann- daki kız militanlar şimdi başörtüsü eylemi yapıyor- lar... Arkasında kimler var bu kız militanların? Hizbullah, İBDA-C ve Refah Partisi!.. E. Posta: Hikmet.Cetinkaya(a raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 ÇAGDAŞ YAYINLARI Hikmet Çetinkaya ŞERİAT PAZARI Fiyatı:500.000TL i^. Kitap Kuîûbö Çağ Pazartama K$: Y«ebatao Caa. Salkımsoğût Sok. fto-9/B Cağaioâiu-lstanbul m Posîa çeki txa:666322
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear