Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 17EKİM1997CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
••
Universitede 'Yabancı' Denetimi...
Prof. Dr. FERHAN YİbREKlAÎTb MtmariıkFakultes,
Y
ÖK, unıversıtelenn bı- tadoğu" sandıklan Türkıye'de kış oldu-
lımsel açıdan denetlen-
mesı gerektığını duşu-
nerek harekete geçmış
bulunmaktadır Bızde,
bıze gore artık değen-
nı yıtırmış "bilimsel" sozcüğu yenne
"entetektüeT sozcuğunu koyarak bu gı-
nşımı desteklemek ısterdık <\ncak
YÖK'un Türk universıtelerini değer-
lendırmek ıçın bır Ingılız kurumunu ki-
ralamış olması bızı bu destekten alıkoy-
maktadır
Modern Turk unıversıtelen geçen
yetmış yıla >akın sure sonunda bugun
üçuncu kuşak (nesıl) oğretım üyelen ıle
çalışmaktadır Uç kuşak geçtığı halde
ünıversıtelenmızın kendı kendını de-
netleme duzeyme ulaşamamış oldugu,
bu yabancı denetimine sığuuna ıle ılcn
surülmuş olmaktadır Ancak bu dogru
olamaz Bu, unıversıtelenmızde hıç
"beyin" olmadığınm ılen sürulmesıdır
kı, kabul edılemez tnsan bevnımn en
onemlı ozelhğı, onun kendını ızleme
yeteneğıdır Aynca üç kuşak sonra ken-
dı sorunlanmn ayırdına varamadığını
ılen surmek ne ınsan onuru ne de ulu-
sal onur ıle bağdaşır Turk ünıversıtele-
nnde beynını kullanma kışısel \e ulu-
sal onurunu koruma kapasıtesıne fazla-
sıyla sahıp pek çok kışı vardır Ancak
bunlann azinlıkta olduğu bır gerçektır
Yıne de 35 yıllık deneyımımızden son-
ra unıversıtelenmıze koyduğumuz asıl
tanı, yonetme meraklısı olanlanmızda
bu nıtelıklenn genellıkle eksık olduğu-
dur
Turkûnıversıtelennı denetlemeye so-
yunan Ingılız "oryentalist" bakışı once
kendı Bntısh Councıl'ıne onlann "Or-
ğunu, dolayısıyla kışlık gıysının Turkı-
ye de normal bır şey olduğunu oğrete-
rek, onlardan burs alarak tngıltere'ye
gıden Türk oğrencılere, kışlık gıyım
ıçın ek ödeme yapmaktan kurtarmayı
akıl edebılmesı gerekır (YÖK de önce
Ortadoğu Teknık Unıversıtesı'mn bu
oryentalıst adını değıştırmelıdır)
Şımdı YOK aracılığıyla bıze de uy-
gulanmak ıstenen bu denetrm mekanız-
ması-ecaba tngıltere'de nereden çıktı9
Belkı de Ingılız fırmalan globalleşır-
ken hızla uçûncü dûnyalaşan, yanı ken-
dı ulkesınde kolonı halkına donuşen -
yoksullaşan Ingılız halkının artık ünı-
versıtelerde okuyacak maddı gucü kal-
maması nedenıyle- boşalan unıversıte-
lennı kapatmak, devletı eğıtım gıbı en
kutsal görevınden kurtarmak (') ıçın bır
aracı olarak ortaya çıkmıştır Bızde du-
rumun tam tersı olduğunu, yanı ünıver-
sıtelenmızın onune okumak ısteyen yüz
bınlenn yığıldığını unularak aynı mode-
lı benımsememızın nedenlennı açıkla-
mak gerekır
Türkıye'de unıversıte sorunu, bızce
aydın'lık (entelektuellık) sorunudur
Ancak aydın kışı, kıtap okuyan, tıyat-
roya gıden, akşamlan bara uğrayan de-
mek değıldır Aydın kışı, yaşamı merak-
Ia ızleyen kışıdır Aydın kışı kendı so-
runlannı ancak kendısının gorüp yıne
ancak kendısının çözmesı gerektığını
bılen kışıdır
Aydın, yaşamın erdem savaşımı oldu-
ğunu ve özdenetımın en önemlı yargı-
lama aracı olduğunu bılen kışıdır Ay-
dın, bılmedığını bılen, var olanla yetın-
meyıp yenı bılgıyı arayan kışıdır Aydın,
genel kabul görmüş görüşlere karşı ara-
yiş içinde olan ve azınlık göruşlennın
oluşturduğu eleştırel genlırrun, toplum-
lann gelışmesındekı başlıca etken ol-
duğunu bılen kışıdır Aydın, aklını kul-
lanabılen kışıdır Aydın. toplumsal ul-
külen (ıdeallen) olan kışıdır, bır ayağı
holdıngde olan gızlı part-tıme'cı opor-
tunıst değıldır
Aydın olmak ahlak (etık) sahıbı ol-
maktır Unıversıtelenmızın,herşeyıbıl-
dığını sanan ve bıldığını "yöneticilik"
aracılığıyla dayatmaya ya da "danış-
manhk" aracılığıyla satmaya meraklı
"sofi"lere değıl Sokrat'lara gereksmımı
vardır
Bızde unıversıteler, günumuzde bız-
ce bilim uretme değıl, once gerçek bi-
lim adamı uretme çabasında olmalıdır
Yanı once kadrolannı aydın kışılerden
oluşturmahdır Kadrolar, "önemli" sa-
nılan %4
arkadaş"lardan değıl "değerli"
kışılerden oluşmahdır bnıversıtelen-
mız aynca öğrencılennı de, meslek ada-
mı olmaktan önce bırer aydın kışılık
yapmak zorundadır Unvan alma ama-
cıyla bılım dıye ûretılenlen ızlerken
boyle olduğu görüluyordu
Bu son yabancıya denetfctme olayın-
dan sonra bunun böyle olduğu ıyıce an-
laşılmıştır Bu aşamada olan bır ulkede
sayısal yayın değerlendinne kesınlıkle
yanlış sonuç verecektır Atakoy'un en
büyük konutlannı bırer odalı üç hane-
ye bolerek Türkıye'nm konut sorununa
çözüm uretme savı yabancı dergıde ya-
yımlansa mı Turkıye ıçın ıyıdır, yayım-
lanmasamı9
Bu tur bilimsel (') çalışma-
lan yayımlatacak yabancı yayın bulmak
çok kolaydır Bilimsel sözcuğunü kul-
lanmamamızın bır nedenı de, bılımın
tıcaretının, hem de yeryuzu çapında ya-
pıldığını gorüyor olmamızdır "Yabuz
Doğu İçinGeçertiDipkuna" kavramı bır
"Bad" buluşudur Belkı "Yalnız Doğu
fçin GeçerüYayın" kavramı da vardır v e
belkı de "Yalnız Doğu Içın Geçerh De-
netim" kavramı da voldadır
Bız ozerk universıte kanunu 1750'> ı
de yaşavarak görduğumuz ıçın dıyoruz
kı, sorun aydın ahlakı sorunudur, obur
herşey kılıf olarak kullanılmaktadır Bu
açıdan gelışmemış kurumlarda -unıver-
sıte dahı olsalar- ıç demokrasının olum-
lu sonuç vereceğı duşuncesı bızce ha-
yaldır Çan eğnsı butün gucü ıle çalış-
makta, seçımlen "ortalama" kazan-
makta, sonuçta gızlı part-tıme'cılar, ço-
ğunluktakı gızlı-part tıme'cılann ovla-
n ıle yonetıme gelebılmektedırier Şım-
dıye kadar kendılennı YOK karşıtı ola-
rak lanse edenlenn tngılızın yapacağı
denetlemenın raportorluğunu -unvan-
lanna bakmadan- gule ovnaya ustlen-
melen, sorunun ne sorunu olduğunu bır
kez daha göstermektedır
Ataturkçu geçınenlenn onun en
onemlı ozellığının her turlu olumsuz
koşul altında dahı kendı sorununu ken-
dısının çozmesı olduğunu bılmemelen
de unıversıtelenmızdekı sorunun ne ol-
duğunu gosteren bır başka örnek ol-
maktadır
ITÜ Mimarük Fakültesi Mimarfak
Bolumu oğretım uyeteri YOK'un Turk
üniversıtelennı Ingilizlere denetietme
çalışmasının pilot oiarak seçtiğı bolum-
lerden bırinin mensuplan olarak Ingı-
liz denetçınin sorulannı vanıdamak uze-
re yanlı çağn alrruşlardır Bu çağnnın
bır başka uzucu yanı da, sorgulamanın
Ingılızce olacağının belırnunesidir. Tur-
kıye acaba Ingılız L luslar Topluluğu'na
girmiş de haberimiz mi obnamıştır?
Bu yabancı denetımının arkasında
uluslararası akreditasyonamacıvatıyor-
sa, mımarlık açısından durum daha da
uzucu olmaktadır tngıltere'detekbaşa-
nlı mımarlık okulu olan Archıtectural
Assocıatıon'ın, RIBA'nın akredıtasyon
denetımnıe karşı ozellıkle kurulduğunu
yonetıcılenmız nıye bılmemektedırler9
Yonetıcılenmız, mımarlıkta katı müfre-
dat dönemının çoktan bıttığını, bına ta-
sarlama sorununun Neufert'e (*) sığan
"kullanışü-sağlam-güzer uçlusunun
çok otesıne geçtıgını bılmıyorlarsa ne-
>ı denetlıyorlar9
Mımarlık eğıtımınde
oğretmen-oğrencı aynmının kalmadı-
ğını, artık onemlı olanın canlı bır aydın-
laraozgu ortam yaratmak olduğunu bıl-
meyenler yazı (makale) sayarak nereye
varacaklardır9
Guçlü bır olasılık ola-
rak, bazı denetlenenlenn yayınlannın,
denetleyenlenn yayınlanndan çok ol-
ması durumunda ne olacaktır9
Gızlı
part-tıme cılar, doner sermayede bır
mıktar gostenp açıktan unvan satanlar
varsa bunlar ne olacaktır0
Kendı çocu-
ğu ıçın aradığı bınncı nıtelığı (kalıteyı)
kendısıne guvenen oğrencılenne verme
çabası jjostermeyenler varsa ne olacak-
tır9
YOK'un 25 oğrencıye bır oğretım
uyesını yeterlı gorduğu ozel unıversıte-
ler ne olacaktır9
Mımarlık eğıtımınde
tahtadan anlatılan ya da stüdyoda oğ-
rencıye "tashflT yaparak venlen dersın
artık zararlı olduğunu, bır uluslararası
vvorkshoptakı on günlük çalışmasının
asıl yaran sağladığını ancak Batılılar
söyledığınde mı gorecekJer9
Ya Batılı-
lar da bılmıyorsa ne olacak9
Kendi sorununu başkasına bulduran
ve çozdüren zıhnı\etten ülkeye ve tophı-
ma ne yarar gelebilır ki? Bunun sonu-
cu, ancak ulkenın ve toplumun kokmyal-
leşmesi olmaz mi?
(*) Neufert adnla bılınen -pek çoğuna
gore- temel mımarlık bılgısı htabı
Ödemede Gecikmeye Aşın Faiz...
C E L A L \JLi\jtjrihtanbulBarosu Avukatlanndan
E
konomık ve sosyal dengeyı uzun sü-
redır sarsan, sıyasal ıktıdarlar tarafin-
dan hukümet programlannda ındın-
leceğı soz venlen, fakat her defasın-
da azgınlaşarak yukselen bır enflas-
yon gerçeğını yaşamaktayız Enflas-
yonun, çalışanlar ve yoksul halk kesımı uzennde-
kı olumsuz etkısının yadsınamaz onemı yanında
bırdeparaborçlanndakı yıkıcı etkılennden sozet-
mek zorundayız Yıllıkenflasyonunvuzde 100'ler-
de seyrettığı donemlerde odemede gecıkılen para
borçlannda yılhk yasal faizin yuzde 30 tutulması-
nmyarattığıhaksızlığı, adaletsızhğı, kım yadsıya-
bılır^
Devlet, 6183 sayılı Kamu Alacaklannın Tahslli
Yasasf nın 51 maddesını sık sık değıştırerek ver-
gı borçlanndakı gecıkmeler ıçın aylık yuzde 15'e
kadar faız tahakkuk ettınyor Hem de yasaya kov -
duğu, "her ay için ayn ayn" hukmu ıle, her ay ış-
leyen faıze ıkıncı ay yenıden faız ışletıyor Buna
benzerhukumler, öburkamu kuruluşlan ıçın de ge-
çerlı ISKJ, Aktaş, TEK, Turk Telekom abonelen-
ne vergı gecıkmesıne benzer bır faız uygulaması-
nı surdurmekteler
Vatandaşın vatandaştan vatandaşm devletten
alacağma >iızde 30 devletın ve obür kamu kuru-
luşlannm vatandaştan alacağına yuzde 180 (heray
ıçın ayn ayn kuralı ıle vuzde 200 u buluyor) faız
uygulayan bu- devletın, hukuk dev letı ya da sosy al
devlet olduğundan soz edebılır mısınız
9
Aylık yuzde 15 faızın bır zamanlartefecifaizi ol-
duğunu unutanın öncedevlet olması affedılemez bır
aymazlıkür Tefecı faızı almak, yasalara, orf ve
âdete ve de hukukun temel ılkelenne aykın ıken,
bunu devletın yapması, hem de kamu erkını kul-
lanması hoş görülemez Devletın vergı borçlan
ıçın aldığı her ay ıçın yuzde 15 faız, bır yasa uy-
gulandığı ıçın belkı yasal'dır, ama hukuk'sal değıl-
dır Bu yasallık bıçımseldır
Devletın kendı alacağmı enflasyondan koruma-
ya kalkarken bencıl davranması ve hatta koruma-
nın otesınde tefecı faızı ıle katmerh kazanç sağla-
ması yasal olamaz Örfve âdet kurallan, hukukun
temel ilkeleri ve hatta shal haklar çığnenmış olur
"Faize faiz yasagı
n
nı (îkardığı yasalarla delen yo-
netım, aynı zamanda faızın anaparayı geçemeye-
ceğı kuralını da çığnemektedır "Kamu (amme)
alacaklannda, gecikme zammı diye anılan temer-
rut fiuzkri, Haane'nın alacaklannı zamanmda tah-
sü edip banka hesaplanna vadeü yanrsa kü kaza-
nabüeceğı faiz geüruıL." (1) elde etmek, bu bıçım-
deenflasyonuntorpusundenkurtulmak "Vergiy'ü-
kumlulennin Hazine alacağmı körüve kullanma-
malaruu ve ilaveten^. Tkaret Yasası 57-10'a daya-
h haksız rekabetin de onlenmesı maksadıvla" (2)
çıkardığı bu yasalarla eşıtlığı zedelemekte ve bır
tüccardan bekledığı basireti kendısı gostermemek-
tedır
Yenı hukumetın odemede gecikme halınde uy-
gulanacak, yasal faizi yuzde 30'dan yuzde 50'yeçı-
kardığı ve bu uygulamanın 1998 yıh başından ıtı-
baren geçerlı olacağı bılınmektedır Enflasvon
yuksek seyrettığı surece >asal faızın aynlıldar ve
eşıtsızlıkler yaratmayacak bır duzeyde tutulması
gerekır Devlet alacaklannda yuksek faız, yurttaş
alacaklannda düşük faız ikileminden vazgeçmek
hukuk devletının olmazsa olmaz koşullanndan bı-
ndır (Devlet kuruluşlan kamulaştırmalarda el at-
ma tanhınden ıtıbaren yuzde 30 yasal faız vermek-
tedırler Yasal faız yuzde 30 olduğu ıçın mahkeme-
ler de "bedel arünmı davalannda" aynı oranda fa-
ıze hukmetmektedırler)
Devletın butun kurumlannda vatandaştan alma-
yı sürdurduğû aylık yuzde 15 faız uygulamasından
ıvedı olarak vazgeçılmelıdır Borçta dırenmeye (te-
merrude) duşen kesım, ozellıkle yoksul ve dar ge-
lırh kesımdır Dargelırlı vatandaşlanmızın sırtın-
dan tefeci faiz alarak varlığını surdurmek devlete
yakışmaz
Bu arada Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin
13.0Z1997 gun ve E. 95W58, K. 97/810 sayılı ka-
ranmnyıllardırBorçlarKanunu'nun 105 madde-
sı kapsamındakı yorumlamayı olumlu bır bıçımde
değıştırdığını soylemek sevınç vencı Borçlar Ka-
nunu 105, borcunu zamanında ödemeyen kusurlu
borçluya alacaklının faızle karşılanmay an zararla-
nnı gıdenneyı duzenleyen bır yasa maddesıdır
Bugune değın uygulamada yargıtay ancak zarann
kanıtlanması halınde kusurlu borçlunun bu zara-
n gıdereceğını kabul eden Yargıtay normal faızle
karşılanmayan alacaklar ıçın fiili karineden soz
ederek aynca zarann ıspatına gerek duyulmaması
gerektığı yolunda bır karar vermıştır Bunun sonu-
cu olarak mahkemelenn takdır ettığı yasal faız,
eğer bir Idmsenin alacağuu karşdamıyorsa vede ge-
cikme borçlunun kusunından doğmuşsa bu v atan-
daşlanmız genel hukuk mahkemelennde açacak-
lan bır dava ıle munzam (aşkın) zararlannın gıde-
nlmesını ısteyebıleceklerdır Gecikme,başkacabır
zarara neden olmamışsa salt enflasvon oranında ek
faiz talep edılebıkcektir.
IştebıryandaBakanlarKurulu nun 1998 yılı ba-
şından ıtıbaren uvgulanacağını soyledığı gecikme
faızlen ıçın yasal yuzde 50 faız, obur yanda Yar-
gıtay'ın BK 105 maddesı kapsamındakı venı yo-
rumu enflasyonıst gıdışın zorlaması sonucu van-
lan geçıcı rahatlamalardır Toplumu ve sosyal den-
geyı bıraz rahatlatacak olan bu kararlartrt yanında
koklü değışımler de gerekmektedır Hukuk devle-
tı ve çağdaş olmak ıstıyorsak beklemeden kamu
alacaklan ıçın uygulanan yuzde 15 aylık faızı yuz-
de 7, ya da en çok yuzde 8'lere çekrnek zorunda-
yız Enflasyon oranı kadar faız, sosyal dengenın,
eşıtlıgın gereğıdır Fazlası ve an haksızhk, adalet-
sızlık eşıtsızhk
"Somut olayda hukuk kuraüanna dayanarak
vardığınızı sandığınız sonuç ya da çozum, akıl ve
mantığa, hakkanivete, gereksinmelere. boy lece hu-
kuka güveninize ters duşuyorsa hukuktan değü,
kendı hukukçuluğunuzdan kuşku duymalısınız.'"
(3)
(1) (2) Prof Dr Hayrı Domamç
(5) Ord Prof Dr Schwarz
Henkel
Şımdi Persi1,3 ay boyunca gelınnın bır kısmını Turkıye Egttım Gonuliulen
Vakfı'na aktarıyor. Sız de aldığınız her Persıl ıle eğitıme katkıda
bulunacaksınız. Persıl, tıiketıcısıyle el ele, eğıtıme katkıda bulunmaktan
büyuk mutluluk duymakta. Çünku beyaz bır gelecek ıpn egıfim, bürtJn
(ocuklann hakki! Bü KAMPANYAYA PERSİLLE SİZ DE KATILIN!
PENCERE
Şeriatçımn Parmağı
Acır mı?..
Refah Partısı nın Anayasa Mahkemesı'ndekı
davası uç noktada tartışılıyor
1) Demokrası açısından
2) Yururiuktekı yasalanmız açısından <
3) Sıyasal açıdan
•
1) Kımılen dıyorlar kı )
"Demokrasılerde partı kapatılmaz "
Federal Almanya Anayasası'nın 21 'ıncı mad-
de 2'ncı fıkrası yazıyor
"Programları veya üyelennın tutum ve davra-'
nışlan dolayısıyla ( ) anayasa düzenıne halel
getırmek veya Almanya Federal Cumhunyetınır)
varlığını tehlıkeye sokmak veya ortadan kaldır-
mak eğılımınde olan partıler anayasaya aykın-
dır Bunlann anayasaya aykmlıklan hakkında ka-
rar vermekyetkısı Anayasa Mahkemesı'ne aıt-
tır"
Alman Anayasası açık seçıktır, "partı üyelen^
nın tutum ve davranışlan" kapatma karan ıçın
yetıyor
Avrupa'nın gobegındekı hukuk boyle
•
2) Yururluktekı yasalar açısından Refah Partı-
sı'nın durumu ne9
82 Anayasası Madde 68, fıkra 4 j
"Sıyası partılenn ( ) eylemlen ( ) demokra-i
tık ve laık cumhunyet ılkelenne aykın olamaz "
Olursa ne olur''
Yargıtay Başsavcısı dava açar, anayasanın
69'uncu maddesı yazıyor
"Bır sıyası partının 68'ıncı maddenın 4'ûncü
fıkrası hukumlenne aykın 'eylemlen'nden ötürü
temellı kapatılmasına, ancak onun bu nıtelıkte-
kı fııllerın ışlendığı bır odak halıne geldığının
Anayasa Mahkemesı'nce tespıt edılmesı halın-
de karar venlır" >
Ikı Refahlı Beledıye Başkanı (bın Kaysen Bü->
yukşehır Beledıye Başkanı Şukru Karatepe»
ıkıncısı Sincan Beledıye Başkanı Bekir Yıldız) la-
ıklığe aykın tutumları nedenıyle bırbırı ardından
yargılanıp ceza mahkemelennde hukum gıydı-
ler Bunlara eklenecek daha bır dızı Refahçı'nın
eylemlen var RP Genel Başkanı Erbakan'ın
davranışlan ve sozlerı meydanda
Turkıye bır 'kanun devletı' ıse Refah kapatıl-
maktan kurtulamaz
•
3) Sıyasal açıdan Refah'ın kapatılması yarar-
lı mı olur, sakıncalı mP
Bu soru da tartışılıyor
Çunku Refah kapatılırsa kurulacak yenı part
hazırmış, oylann yuzde 20'sını alan bır partı ka-
patılamazmış, sıyasal sakıncaları doğaımış... ı
a) Hukuk devletı başka ı
b) kanun devletı başka
c) Sıyaset başka
Eğer bır yasa maddesı, sıyasal sakıncalar do-
1
ğuracak dıye uygulanmazsa, bu ışın yapıldtğı üM
•kede 'kanun devletı' yok demektır
m
• -^
Dıyorlar kr
"Refah Partısı'nın kapatılmasını askerter /sft-
yor, sıvıller ajet oluyoriar"
Ertuğrul Özkök, Humyet'tekı koşesınde dun
yazdı Başsavcı Vural Savaş'ın açıkladığı gıbı
Refah'a uygulanacak 68 ve 69'uncu maddeler-
dekı ılgılı fıkralar askerienn urunu değıl, sıvıllenn
1995'te yaptıklan anayasa değışıklığıyle duzen-
lendı .
Refah'ın ışı zor
"Şenatın kestığı parmak acımaz" derier; Cum-
hurıyet yasaları uygulanırsa şeriatçımn parmağı
acır mı?
İSTANBUL 1. ŞULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1997/220 Vası
Hastalıği sebebıyle Zıynetı Yenısey mahkeme-
mızce 17 9 1997 tanhınde 1997 220 esas 1997'346
karar sayılı ılamı ıle vesayet altına alınmış olup, ken-
dısıne Ismaıl Hakkı Tan ve Nurdan Yenısey vası ta-
yın edılmıştır
tlanolunur 30 9 1997
Basm 43954
Cumhuriyet
Kitap Kulübü'nden
SONBAHAR
KİTAP ŞENLİĞİPazartesı hanç hergun saat 10 00-19 00
Değişik
İndirimler
Ucuz
Fiyatlar
Taksim Sergı Salonumuza gelin
indirim için ayırdığımız bölümden
kıtaplarınızı seçin
Adres Istıklal Cad (Aksanat karşısı)
Taksım-istanbul Tel 252 38 81/82