29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
t( 13 EKİM 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER YDH ve BP'de birleşme sinyalleri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yenı Demokrası Hareketı (YDH) Yönetım Kurulu. Banş Partisi (BP) ik bırleşmeyi "olumlu ve gerekli bır adım" olarak niteledı. YDH Genel Yönetim K.urulu'nun dün yiapılan toplantısında. BP ıte gerçekJeştınlebılecek birleşmenın, özgürlük, eşitlik \e banş ıçın olumlu ve gerekJı bir adım olacağı kaydedıldi. Açıklamada. öncekı adı Demokratık Banş Hareketi (DBH) olan BPile30Mayıs I996'da ılk temas kurulduğu, 10 Agustos I996*dada birleşme görüşmelennin başladığı kaydedildi. Keçeciler'den Demirel'e destek • KONYA(AA)-ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçecıler. partısının ıl bınasında djizenlediğı basın tgplantısında. başkanlık sjsteminden >ana olduğunu söyledi. Türkiye "de demokrasinin hâkim olduğunu ve her şeyin buna göre yapıldığını belirten lÇeçecıler. günümüzde >jaşanan bazı sıkıntılardan 5J.4. hükümetin sorumlu olduğunu savundu. Keçecıler. yakın bır gelecekte Susurluk meselesinin bütün boyutlanyla gün ışığına cıkanlacağını, çetelerin lamamını temizleyeceklerini \urguladi. 'Anlaşmazlık çıkarsa çekiüriz7 • fstanbul Haber Servisi - Partısının bazı ilçe merkezlerinin açılış törenlerine katılan DTP l?deri HüsamePin (?İfta©fok^Şnceki gün •• J ^ töp%rıan pa'rtf fneclisiride'" 1 " "liükümete devam" karan aldıkfannı söyledi. Cindoruk, '"Bu hükümetle denn bır uzlaşmazlığa düşersek. o zaman bunu halka açıklar ve çekilebiliriz. Ama bugün çekilmeye gerek bir sebep görmedik. Bu hükümetin künıluş sebepleri devam ediyor" dedi. Şemsi Denizer yeniden seçildi • ZOi\GULDAK(AA)- Oenel Maden-tş Sendıkası (GMtSıOlağanüstü Genel Kurulu'nda Şemsi Denızer yeniden genel başkanlığa seçildi. 280 delegenin katıldığı seçimler sonucunda Denizer 147 oy aldı. Diğer genel başkan adayı Selahattın Ataman da 128 oy aldı. Seçimlerde genel başkan yardımcılıklanna Rahmi Yaman ve Dursun Oğuz, genel sekreterliğe Mustafa Dağlıoğlu, mali sekreterliğe îrfan Akyığit, teşkilatlandırma sekreterlığine Zekı Erdoğap, eğitim sekreterliğine de Çetin Altun getırildi. GMlS Denetleme Kurulu ise Muzaffer Kiren, Yeter Bulut ve Ceyhan Baş'tan oluştu. DSP'den CHP'ye transfer • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Altındağ" ilçe örgütünden istifa eden 565 kişi, dün düzenlenen törenle CHP"ye katıldı. Törende konuşan CHP Genel Sekreteri Adnan Keskın. Mesut Yılmaz'ın "padişah özentisine omuz veren, anasının kuzusu olmaktan çekınmeyen, solculan kamu yönetimine gerirmeyenlere" karşı bunun solculuk olmadığını haykınnak gerektiğini söyledi. Keskin, bazı sıyasetçilerin, her şeyi kendilerinın üreterek yönlendirmek istediklerini, kendi bireysel karizmalan uğruna ınsanlan bölüp parçaladıklannı söyledi. CHP'ye katılanlar adına konuşma yapan Hüseyin Taşkesen de, seçme- seçilme özgürlüğünü kullanamadıklannı ve düşüncelerinı açıklayamadıklannı, bu nedenle CHP'ye katıldıklannı belirtri. TBMM Başkanlığı için Kalemli, Çetin ve Menderes'e şans tanmıyor 'Asû seçim 3. turda'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB- MM Başkanlığı seçimi içın adaylar destek arayışlanna hız verdiler. ANAP'lı Musta- fa KaJemiL milletvekillerine bırer mektup göndererek başkanlık yaptığı dönemde ver- diklen desteği devam etrirmelenni istedi. ANAP'lı adaylann, Başbakan Mesut Ytf- maz'a "üçüncü tura en fazia oy alan tek adayın kaölacağT yönünde söz verdıklen belirtildi. Üçüncü turda yanşın ANAP'tan Mustafa Kalemli, CHP'den Hikmet Çetin ve RP'den Aydu Menderes arasında yaşan- ması olasılığı güçlendi. TBMM Başkanlığı ıçin adaylık başvuru- sunda bulunan ANAP'tan Mustafa Kalem- li, Hayrettin Uzun, Ekrem Pakdemüü ve Kamran İnan, RP'den Aydın Menderes. CHP'den Hikmet Çetin. DYP'den ıse Ayvaz Gökdemir 14 Ekim salı günü yapılacak olan birinci ve ikinci tur oylamalar önce- sinde millervekıllerinden destek istediler. Kalemli, gönderdığı mektupta "İlkild yıl- da sizin katküannızla görev yaptıın. Yeni dönemde de başkanlığa talibim" dıyerek milletvekillerinden destek istedi. Diğer adaylar da milletvekıllenyle görüşmeler yaparak destek ısteminde bulundular. tlk iki tur oylamanın sonucunda adaylar ve partiler arasındaki kulisler hız kazana- cak. 16 Ekim perşembe günü yapılacak olan üçüncü turoylamadan önce ANAP'ın 4 olan aday sayısının bire ındirilmesi bek- leniyor. Başbakan Mesut Yılmaz'la görüşen adaylann, ilk iki tur oylamada en fazla oy alan adayın üçüncü turda yanşa devam ede- ceği yolunda söz verdiklen belirtilirken; bu gerçekleşse dahi ANAP'ta bölünmenin kaçımlmaz olduğu öne sürüldü. RP'li Ay- dın MenderesMn birinci % e ikinci turda ala- cağı oylar üçüncü tura katılacak aday sayı- sı açısından belırleyıcı olacak. Üçüncü turda yanşın Kalemli, Menderes ve Çetin arasında yaşanması olasılığı güç- lenirken, Menderes'in tahminlerin üzerin- de bir destek sağlaması durumunda üçün- cü tur öncesinde ANAP ve CHP arasında bir anlaşmanın gündeme gelebileceği de öne sürüldü. Diğer adaylann aksine kendisi doğrudan başvuruda bulunmayan ve mıllervekılleri tarafından aday gösterilen RP'li Aydın Menderes. dün düzenlediği basın toplantı- sında bir soru üzerine. "Demokratik rejim tarihsel bir dönemeçten geçerken Meclis Başkanlığı seçimi milletv ekillerinin demok- ratik duvariıhklannı orta>a kovabilecekle- ri önemli bir firsat olacaktır. Bunun en iyi şeidlde değeıiendirileceğinden kuşku duy- muyorum" dedı. Menderes kendisimn doğ- rudan başvuruda bulunmamasının bu gö- rev için gönülsüz olduğu anlarruna gelme- diğini söyledi. TBMM Başkan Vekılı RP'li Yasin Hatiboğlu da bir soru üzerine "Baş- kanlıkseçiminde bizden daha güçlüsü yok" diye konuşru. TBMM tçtüzüğü'ne göre ilk iki tur oy- lamada sonuç alınabilmesi için adaylardan birisinin üye tam sayısının üçte ikisi oranın- daolan 367 milletvekilınin desteğinı alma- sı gerekiyor. Üçüncü turda ıse üye tam sa- yısının salt çoğunluğu olan 276 oy aranı- yor. Hiçbir aday bu sayıya ulaşamazsa o za- man en fazla oyu alan iki aday dördüncü tu- ra katılacak ve en fazla oy alan milletvekili TBMM Başkanı seçilecek. Bayrampaşa Cezaevi'nde isyan girişimi • Adli tutuklu ve hükümlüler, kapılann arkasına yığdıkJan yataklan ateşe verdiler. İstanbul Haber Servisi - Bayrampaşa Cezaevi'nde adli koğuşta bulunan tutuklu ve hükümlülerin başlattıklan isyan güçlükle önlendi. Nakillere karşı çıkan tutuklu ve hükümlüler. kapılann arkasına yataklan yığarak yaktılar. Cezaevinde yaşanan gerginliğe, Mustafa Keskin isimli hükümlünün aşın dozda aldığı uyuşturucu nedeniyle yaşamını yitirmesinin neden olduğu öğrenildi. Bu olaydan sonra Bayrampaşa Cezaevi'nde Bl 1, 12 ve 13 koğuşlannda kalan uyuşturucu suçlusu tutuklu ve hükürrriüier " kendilefinrbaşka' "• [ cezaevine nakletmek ısteyen yönetimi protesto etmek için saat 10.30'da koğuşlarda yataklan yığarak ateşe verdiler. Tutuklu ve hükümlülerin koğuşlan ateşe vermesinin ardından cezaevine tstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait itfaiyeler çağnldı. Busırada cezaevine gelen ll Jandarma Alay Komutanı Baki Onurlubaş da dışandan cezaevine jandarma sevkedilmesini sağladı. BayTampaşa Cezaevi dışında ise çevik kuvvete bağlı polisler güvenlik önlemi aldılar. Yangın, öğle saatlerinde kontrol altına alırurken daha önceden yapılması planlanan nakiller de saat 14.00 sıralannda gerçekleşti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı FerzanÇHki konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, yaklaşık 60 tutuklu ve hükümlünün nakil işlemlerinin yapılmasını engellemek amacıyla "3-5" kişinin koğuşlan ateşe verdiğıni, ancak yangına kısa sürede müdahale edildiğini kaydetti. 'D&Myenidmyapüanmalı' Cumhurbaşkanı Demirel, bütün kurumlarda reform yapılmasını istedi COŞKUN YAMAN BALIKESİR - Cumhurbaşkanı Süleyman DemireL Türkıye'nin her alanda reforma ıhtiyaç duyduğunu belirterek. "Reform istryorum. Devletin bütün kurumlannda reform istiyorum" dedı. Cumhurbaşkanı Demirel. dün geldiği Balıkesır'de Vali Alaattin Yiiksel ve Belediye Başkanı Sami Cökdeniz'den aldığı brifingin ardından Zübeyde Hanım Ana Okulu'nun açılışını yaptı. İkisi de kazada Balıkesir Üniversitesı Rektörlüğü ile Garnizon ve Ordu Donatım Okul ve Eğitim Merkezi Komutanlığf nı da ziyaret eden Demirel, mahallı idareler reformuyla ilgili olarak lçişlen Bakanı Murat Başesgioğlu'yla görüştüğünü söyledi. Başesgioğlu'nun kendisine sunduğu yasa taslağının yanı sıra kendisinde de bazı taslaklar bulunduğunu belirten Demirel sözlerini şöyle sürdürdü: "Reform istiyorum. Devletin bütün kurumlannda reform istiyorum. Reformu, halka daha iyi hizmet edebilmek için istiyorum. Yapılan düzenlemeleıie bugünkünden daha geriye gidilecekse, bunun adı reform değil tahribattır. Kötü için reform yapılmaz. Onun için endişe etmeyin. Yasa görüşülecek, parlamentodan geçecek ve benim önüme gelecek. tçindeldkri kâfi veya ülke yaranna bulmazsam tekrar görüşülmesini isterim. Demokratik mekanizmalarda hata yapılmaz, yapılsa da asgarije indirilir." Izmir, Balıkesir. Bursa, Kocaeli, İstanbul otoyolunun yapılmasının "emrizaruri" olduğunu kaydeden Demirel, ünıversitelerin geliştirilmesı ve organize sanayi bölgelerinin yaygınlaştınlması gerektiğini söyledi. Türkiye'de gelışme. kalkınma ve hizmet heyecanı ve şevkınin sürdüğünü dile getiren Demirel. "Benim görevim, bu meşaleyi yanar rurmakür. Bu heyecanı korumaya devam edelim. Büyük Atarürk'ün yaktığı bu meşaleyi daha gür yanar hale getireceğiz" öldü TSrkije gaıfetesinin Cumhurbaşkanlığı mnhabiri Ahsen Çetincr, (solda) dün sabaha karşı geçirdği trafık kazasında yaşamını yitirdi. Fotoğrafta, gecen temmuz ayında yine bir trafık kazasında yitirdiğiıniz Anadolu Ajansı muhabiri Murat Koç, Çetiner'le birüktc görev sırasında. (Fotoğraf: AA Arşivi) Gazeteci Çetiner trafik kurbanı Cumhurbaşkanı'nı Balıkesir'de izlemeye giden Türkiye gazetesi muhabiri Ahsen Çetiner'in bindiği otobüs bir kamyona çarptı. Kazada, Çetiner ve bir yolcu öldü ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Türkiye Gazetesi Cumhur- başkanlığı muhabiri Ahsen Çeti- ner (40), göreve giderken geçirdi- ği trafik kazası sonucu yaşımını yitirdi. Çetiner. bugün Ankara'da toprağa verilecek. Ahsen Çetiner'in Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel'in Balıke- sir'dekı temaslannı izlemek üzere önceki gece 24.00'te bindiği Met- ro Turizme ait yolcu otobüsü sa- baha karşı saat 04.00 sulannda Bozüyük-/ tnegöl Karayolu'nun 20. kilometresinde kaza yaptı. Alı- nan bilgiye göre. Resul Deniz yö- netimindekı yolcu otobüsü. Mu- rat Deresi rampasında anzalandı- ğı için yol kenanna park etmi ş bu- lunan 06 RUR 91 plakah kamyo- na arkadan çarptı. Kazada Ahsen Çetiner'in yanı sıra Stddık Yılmaz (47) yaşamını yitırirken 5 kışı de ağır yaralandı. Cenazeler Eskişe- hir SSK Hastanesı'ne götürüldü. Yakınlan ve çalışma arkadaşla- n tarafından Eskişehir SSK Has- tanesi'nden alınarak dün Anka- ra'ya getinlen Ahsen Çetiner'in cenazesi, Türkiye Gazetesi önün- de düzenlenecek törenin ardından Kocatepe Camii'nde kılınacak ce- naze namazından sonra toprağa verilecek. 14 Ağustos 1957 yılında Ay- dın'da dünyaya gelen Ahsen Çeti- ner, 1979 yılında tktisat Fakülte- si'nden mezun oldu. Gazetecilik mesleğine 1982 yılında Ankara Ticaret gazetesinde başlayan Çe- tiner. Son Havadis ve Zaman ga- zetelerinde görev yaptı. Demirel. Başbakan Mesut Yd- maz ve diğer sıyasi parti liderleri ile meslek örgütleri temsilcileri yayımladıklan mesajlarda Ahsen Çetiner'in trafik kazasında yaşa- mını yitırmesi nedeniyle duyduk- lan üzüntüyü dile getirerek eşı Ay- şeÇetiner ile Türkiye gazetesi yö- netıcılenne başsağhğı dıleğinde bulundular. IRMIKI AYDIN ENGİN Galiba sonbahar gerçekten geldi. Önümüz kış. Istanbul'da pazar sabahı yağmur Avrasya Maratonu koşucularını daha Asya'dan Avrupa'ya geçerken, köprünün üstünde yakaladı. Beylerbeyi Korusu sırılsık- lam. Ağaçlarda sararmış yap- raklar çoğunlukta artık. Sıcacık evde, pencereden koruya bakıp firaklı cümleler üretebilirsiniz. Ömeğin "Koru- ya şiiryağıyor" filan diyebilir ve yazıla yazıla aşınmış duyarlık- lardan bir yazı daha çıkarabilir- siniz. Keder, hüzün, ıslanmış kedi yavrulan, döne döne düşen bir yaprak (daha) ve puslu Bo- ğaz'da ağır ağır ilerfeyen belli belirsiz bir şileple de süsleme- yi deneyebilirsiniz yazıyı... Korkmayın, böyle bir yazıya niyetim yok. Sizden önce ben buruştufdum yüzümü sıkıntıy- la. Koruya şiir değil basbayağı yağmur yağdığını ve korunun görmüş geçirmiş ve evsiz barksız, sahipsiz kedilerinin yanılmayan içgüdüleriyte "Işte ölüm gökîe belirdi. Önümüz kış. Kaçımız görecek ilkbahan Nereye Yağıyor Bu Yağmur? bilinmez. Belki hiçbirimiz..." diye birbirlerine sokulduklarını biliyorum ve aklımdan çıkara- mıyorum. Yağmur'un Hakkâri çöplük- lerini kara balçığa dönüştürdü- ğünü, çöpler arasında bulunan ekmek dilimlerinin artık çamu- ra kestiğini biliyorum. Diyarba- kır sokaklannda yazın tozbu- lutlarında boğulan yoksullu- ğun, çaresizliğin şimdi bileğe kadar gömülünen bir çamura dönüştüğünü biliyorum. Top- rak damlı, toprak tabanlı oda- cıklara sığışmış "Yanıkköy"\ü- lerde korkunun yüreklerden taştığını biliyorum. Önümüz kış ve "Vafi/Wcöy"lüler bu kışı aza- larak. çok, çok, çok azalarak çıkaracaklar. Ve... Ve son iki paragrafı okuyan- lardan kimilerinin, suratlarını can sıkıntısıyla buruşturup "Yahu bu fukaralık edebiyatı bıtti; bitmediyse bile gına ge- tirdiartık" dediklerini de biliyo- rum. Belki yazıyı okumayı çok- tan bıraktıklarını da... Umurumda değil! Mahmut Alınak'ı tanıyorsu- nuz. DEP Milletvekili (idi). Şim- di sıradan bir yurttaş. Bir Kürt. Bir roman yazdı: Şiro'nun Ate- şi. Kitabın sanatsal değerini edebiyat eleştırmenleri biçsin. Alınak, Güçlükonak'ın Sana köyünü anlattı. Bir "yanık- köy"ün, Bana köyünün, 1993'ün 20 Şubat'ında başla- yan öyküsünü. Alınak roman yazmadı, ta- nıklık yaptı. Alevler arasından yükselen çığlıkların yankılandı- ğı Bana Deresi'nin tanıklığını... REFAHYOL'un devrildiği gün aylardan beri ilk kez "mı- şıl mışıl" uyuyan kaynanam, Alınak'ın kitabının 37. sayfası- na kadar dayandı. Krtabı fırla- tıp attı. Gözyaşlannı bastırma- ya bile çabalamadan bize ses- lendi: "Hayırokumayacağım. Kat- lanamam, kaldıramam. Rica ediyorum, siz de okumayın. Hayır... Benim devletim bu ola- maz. Benim devletim bunlan yapmış olamaz. Yapmamıştır, hayır!.." Cumhuriyet okullarından ye- tişen ilk öğretmen kuşağının en iyi ömeklerinden biri. 10 Kasım 1938'de ağladığı kadar yaşa- mında hiç ağlamamış bir ka- dın. Bir albay eşi. 27 Mayıs'ı yürekten alkışlamış; 12 Mart'larda, 12 Eylül'lerde, "N'apsmdı asker? Başka çare kalmış mıydı ki" diye mazeret- ler aramaktan yorulmamış; da- ha birkaç ay önce MGK bri- finglerini eleştırenleri (ömeğin damadını, kızını) "Yani Refah mı kalsın istiyorsunuz başımız- da" diye azarlayan bir yaşlı Cumhuriyet kadını, Güçlüko- nak'ın Bana köyünün tanıklığı- na tanık olmak istemiyor. Yü- reğı kaldırmıyor, bilinci isyan ediyor. Gözyaşlannı saklamak- sızın kitabı bir yana bırakıyor. REFAHYOL gittiği gün mışıl mışıl uyuyan kaynanam, Gü- neydoğu gerçeği karşısında hüngür hüngür... Yaşlı Almanlartanıdım. "Hiç haberimiz yoktu. Bize Yahudi- leri sadece sınırdışı ettiklerini söylediler. Toplama kamplan- nı hiç duymadık ki, görmedik ki biz" diyorlardı. Yaşlı Alman- lartanıdım, GüneyAlmanya'da AmperÇayı'nın kıyısındaki ve- rimli topraklarda bakımlı evler- de oturuyoriardı. Orada doğup orada büyümüşlerdi ve Amper Çayı'ntn hemen karşı kıyısında kara ünlü Dachau Toplama Kampı başlıyordu. ••• Koruya yağmur yağıyor. Sonbahar geldi çattı. Önümüz kış. Koruya yağan yağmur şiiri ve hüznü ayaklandırmıyor bu- gün. Yağmur koruya değil, Hakkâri'ye, Diyarbakır sokak- larına. Güneydoğu'nun yanık ve yıkık köylerine, Güçlüko- nak'ın Bana köyüne yağıyor. Gökten kan, eroin, kokain, mermi, dolar yağmurları ini- yor... Yağmur koruya değil, yüre- ğımize yağıyor... POLİTtKA GÜJNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Saptırma... Tarsus'ta iki öğretmeni kim öldürdü? Bu soruya şu ana dek yanıt verilmiyor. Ancak, 'şeriatçı medya' her zaman olduğu gibi olayı sap- tınyor... Şeriatçı basının tümü aynı telden çalıyordu dün: "Içel'e bağlı Tarsus ilçesinde meydana gelen öğretmen cinayetlerinin ardında iddialann aksi- ne kesintisiz eğitime tepkiya da Hizbullah değil, namus meselesi olduğu ağırtık kazandı..." Öldürülen öğretmenler Mustafa Özkan ile Ok- tay Bulun'un iki kız öğrenciyle ilişkisi varmış(!) Şeriatçı medya bakın neler yazıyor: "Olayın ideolojik yanı yok. özellikle Mustafa Özkan 'la ilgili olarak, bir kız öğrencisiyle ilişkisi ol- duğu uzun süredir konuşuluyordu..." Şeriatçı medya hep bunu yapıyor... Acaba neden yapıyor? Terörün dincisı dınsizi; sağcısı solcusu olmaz; terörterördür!.. Şeriatçı basın 'dinci teröre' alkış tutuyor, onla- rı koruyup kolluyor... Acaba 'şeriatçı medya 'Tarsus'ta işlenen cina- yetlerde 'aşkilişkisi' olduğunu nereden biliyor, bir yetkilinin bu konuda açıklaması var mı? Yok!.. 0 zaman? Tarsuslu yurttaşlar öyle söylüyorlarmış!.. Şeriatçı medya hiçbir zaman dinci terörörgüt- leri'ni görmedi, onlan hep 'sözde terör örgütleri' olarak nitelendirdi... 3 Temmuz 1993 yılında Sıvas'ta 37 can diri di- ri yakılırken 'şeriatçı medya' neyapıyordu? 37 aydın insanın ölümlerine alkış tutuyor ve şöyle yazıyorlardı: "Laikler geberdi!.." • • • 1995 yılında Diyarbakır'dan sonra Batman'da da kadınlara yönelik satırlı ve bıçaklı saldınlar art- mıştı... Batman'da Neslihan inatçı ve Hikmet Bal ad- li iki kadın, sabah evlerınden çıkfıklarında satır ve bıçakla saldınya uğradılar. Üç kişi, iki kadını ön- ce sırtından bıçaklayıp sonra boğazını kestiler. Neslihan ağır yaralandı, Hikmet Bal ise olay ye- rindeöldü... 1 Ocak 1995 yılında Gülçin Ayçiçek, panto- lon giydiği ıçın saldırıya uğramış ve yaralanmıştı. Nurcan Karaca, Deniz Yeğen, Remziye Güney ve Neyire Yavuz da aynı şekilde saldınya uğra- mıştı. Bakın o tarihte bir yetkili ne demişti: "Hizbullah Diyarbakır ve Batman 'da etkinlik ka- zandı. Refah Partisı'ne destek veren Hizbullah özellikle Diyarbakır'da etkili. Çocuklanmızı dışa- nya çıkaramıyoruz..." Batman ve Diyarbakır'da kadınlar satırlı ve bı- çaklı saldırıya uğrayıp, öldürülüp yaralanırken bir başka yetkili şöyle konuşuyordu: "Cinayetleri ve yaralama olaylannı Hizbullah yapmış olabilir de, yapmamış olabilir de. Çünkü elimizde somut bilgi yok." 1995 yılında meydana gelen bu olaylar daha sonra Hizbullah operasyonuyla gerçeklik kazan- dı. Hizbullah'ın Güneydoğu'da nasıl örgütlendiği ortaya çıktı... ••• Tarsus'ta işlenen cinayet Hizbullah adli yasa- dışı şeriatçı terör örgütünün işi mi, değil mi? Henüz bu belirlenemedi, ama 'namus cinayeti' olmayıp 'siyasi cinayet' olasılığı ağır basıyor... Şeriatçı basın koro halinde "Cinayet siyasi de- ğil" derken olayı bir başka yöne çevirmek iste- dikleri anlaşılıyor... Nasıl mı? Haberieri okuyalım: "Tarsus'ta Imam Hatip Lisesi Müdür Yardım- cısı Mustafa Özkan ile Turgut Içgören llköğretim Okulu öğretmenlerinden Oktay Bulun'un 'Ata- türkçü olduklan' gerekçesiyle öldürüldüklenni /7e- ri süren kartel gazeteleri ve televizyonlan, öğret- menlerden birinin 'boğazı kesilerek' öldürüldü- ğünü iddia ederek 'Cezayir olayları'na gönder- me yapmak gibi tehlikeli bir tezgâha çanak tut- tu. Oysa; öldürülen öğretmenlerden bin solcu, di- ğeri milliyetçi görüşlere sahip ama ikisi de sami- miarkadaş. Cinayetin de siyasi hiçbir yönü yok... Cinayetin; aynı zamanda biyoloji öğretmeni de olan Mustafa Özkan 'ın, bir kız öğrencisi ile olduk- ça ileriye giden bir ilişkisinden kaynaklanma ih- timali yüksek... Özkan'ın ılişki kurduğu kızın ya- kınlan gözaltında..." Öldürülen Mustafa Özkan'ın oğlu Etem Öz- kan'la konuştum. Etem, "Bazı gazetelerin baba- mayönelik saldınlannı kınıyorum" deyip ekledi: "Babamın bir kız öğrencisiyle ilişkisi olduğunu yazanlar alçaktır, ahlaksızdır. Bu kişiler cinayeti bir başka yöne kaydırmak isteyenlerdir..." Evet... Tarsus'ta iki öğretmen öldürüldü. Şeri- atçı medya, doğru dürüst habercilik yapacağı yerde olayı saptınyor... Her zaman yaptıklan gibi!.. E. Posta: Hikmet.Cetinkaya(g raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 (E ÇAGDAŞ YAYINLARI Hikmet Çetinkaya ŞERİAT PAZARI Fiyatı:500.000TL Cunfcriy« KteD KuiObö Çağ Pazâfe» &$-----.-—?- Yerebatan Cad. Satfomsoğût Sok. No^/B Cağaloğîu-lstanbul T!S14 Ot 95/96 Posta çeki no:M6322
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear