Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
13 EKİM 1997 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 15
Istanbul
Edırne
Kocaeli
Çanakkale
Izmır
Manısa
Aydın
Denızlı
Y
Y
Y
Y
ÇB
ÇB
ÇB
ÇB
26
24
27
27
27
28
28
2b
Sinop AB 25 Mersin
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskışehir
Konya
Sıvas
Antalya
AB
AB
ÇB
ÇB
ÇB
PB
ÇB
25
25
23
23
24
27
25
ÇB 28
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıirt
Hakkâri
Van
AB
AB
AB
AB
PB
PB
27
28
25
29
25
20
Kars PB 20
Zonguldak ÇB 24 Adana ÇB 26
Yurdun kuzey ve ba-
tı kesımlerı çok bu-
lutlu, Ege, Batı Kara- 5sîo
deniz, Akdeniz ile
Guney ve Batısıyer s t o c k h o l m
SSiS'lu geçecek. Hava -
sıcaklığı yağış alan B r u k s e l
yerlerde biraz azala- Pa r ı s
cak, diğer yerterde Bonn
değişmeyecek. Münıh
Moskova 13
Arnsterdam
PB 18 Roma
Y 16 Atina
Y 16 Milano
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
A
ÇB
A
A
ÇB
ÇB
A
26
19
23
24
20
23
28
Şam 30
Parçalı buluttu Sısiı Bulutlu k
Çok bolutlu > Yagmuriu Kartı > Gok gurültülü
CUMHURİYETTEN
OKURLARA
ORHAIS ERİNÇ
• Baştarafı 2. Sayfada
Gazete editörleri, kamuoyunu yolsuzluğa karşı
uyaran yayınlarının oynadığı rolü, bunlann şikâyet
makamlarını nasıl harekete geçirebileceği ve halkın
bunlan nasıl etken bir şekilde kullanabileceği konu-
larında yeni fikir üretmelidirier. Aynca basın ne ka-
darzengin ve güçlü olursa olsun, yolsuzluk yapan-
lann kamuoyunda layık olduklan çirkin görüntüyü
vurgulamak için halka yardımcı olmalıdır.
Bizzat basın, kendisinı rüşvete ve aşın ikramlara
karşı dikkatle korumaya almalıdır."
"Medyamız kendisinden ıstenilen bu işlevi ger-
çekleştirebilir mi?" sorusunun yanıtı, gazetelerin
manşetlerinde yatıyor.
•
Ankara büromuzdan Ebru Toktar, şeriatçı vakrf-
lara ait yurt ve okul sayılannda büyük artışlar oldu-
ğunu ortaya koyan araştırmayı okurlarımıza duyur-
du. Irticai faaliyetlere destek veren vakıfların sıkı de-
netime aiınmasına dönük çalışmalan da Emine Kap-
lan haberieştirdi.
•
Kozmetikte dünyaca ünlü Estee Lauder'ın oğlu,
eski büyükelçi Ron Lauder'ın Türk sulan için geliş-
tirdiği projeyi Lale Sanibrahimoğlu haberieştirdi.
•
Hükümetin enflasyonla mücadele için ortaya koy-
duğu üç yıllık istikrar programı çerçevesinde hazır-
lanan 1998 bütçe tasansı ve IMF heyeti ıle yapılan
görüşmelerie ilgili gelişmelen Esra Yener ile Faruk
Ataay izleyerek okurianmıza duyurdu.
•
TBMM Başkanlığı yanşı ile ilgili gelişmeleri parla-
mento büromuzdaki arkadaşlanmız izledi.
•
Istanbul Haber Servisi, topraklarımızın yüzde
88'inde yaşanan ve yılda ortalama 500 milyon ton
toprak kaybına neden olan erozyon sorununu tüm
boyutlanyla ele alarak haberieştirdi ve uzmanlann
"Erozyon çölleri kapıda" uyansını aktardı.
•
Organ naklindeki son gelişmeler ile karaciğer ve
diğer organ nakli operasyonlarının Türkiye'de başa-
nyla yapılmasına karşın, organ bağışındaki yetersiz-
likler nedeniyle pek çok yaşamın kurtarılamadığını
Saadet Uslu haberieştirdi.
•
Kanada çevre örgütlerinin nükleer santralla ilgili
Türkiye'yi uyarmasını, Akkuyu yöresinde bir "nükle-
er. çöplük" yapılma çalışmalarını ve hukukçulann
nükleer ıhalenin geçersiz olacağına yönelik uyanla-
nnTTJfTltrOtaTî d ı
Göktepe davasıyla ilgili aynntıları Merih Ak ve
Mettem Fıratlı habeıieştirirken Ozan Yayman gö-
rüntüledi.
•
Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir
hafta geçirmenız dilegı ve saygılarımızla.
'CinayeÜer siyasi'
EVtN GÖKTAŞ
EBRU TOKTAR
ANKARA / TARSUS -
Mersin'de bir gün arayla iki
öğretmenin öldürülmesi üze-
rine başlatılan soruşturma
devam ederken, şenatçı bası-
nın "olay naraus meselesi"
diye yayın yapması tepkıle-
re yol açtı. Tarsus Cumhun-
yet Başsavcısı Sadi Aslan,
Imam Hatıp Lisesi Müdür
Yardımcısı Mustafa Özkan
ile Turgut tzgören Ilköğretun
Okulu öğretmeni Oktay Bu-
lun'un "namus raeseksi" ne-
deniyle öldürüimediklerini
söyledi.
Aslan. ikı öğretmenin "si-
yasi nedenlerle öldürülme
olasıüklannın yüksek oldu-
ğunu'' \urgularken Hızbul-
lah sa\lannın da araştınldı-
ğını bildirdi. Içel Emniyet
Müdürü Tiıncay Vılmaz ise
öğretmenlerm profesyonel-
ce öldürüldüğünü behrterek
"Şu ana kadar herhangi bir
örgüt bağlantısına rastiama-
dık" dedi.
Öğretmen cinayetlerinde
"Hiztnıllah yöntemi" dikkat
çekerken, şeriatçı basında
Mustafa Özkan'ın "namus
meseieâ" nedeniyle öldürül-
müş olabıleceği ıhtimalinın
yüksek olduğuna ilişkin ha-
berler yer aldı. Tarsus Cum-
huriyet Başsavcısı Sadi Ars-
lan. Mustafa Özkan ve Oktay
Bulun adlı öğretmenlerin ba-
zı gazetelerde öne sürüldüğü
gıbi. "namus meselesi" ne-
deniyle öldürüimediklerini
söyledi.
Cinayetlerin siyasi amaç-
la işlenme olasılıklannın
yüksek olduğunu vurgulayan
Aslan. "Cinayetleriaydııılat-
mak için polislerle birtikte
büyük çaba sarf ediyoruz"
dedi. Aslan. "Ortaya atüan
çok değişik iddialar var. Biz
her birinin üzerinde hassasi-
yetk duruyoruz. Ancak, şu
anakadaretdeettiğiıniz veri-
ler, cinayederin namus mese-
lesinden işlenmediği yönün-
de" dedi. Aslan, cinayetlerin
Hızbullah tarafından işlendı-
ği yolundaki iddialarüzerine
de şunlan söyledi: "Bu tür
iddiaiar üzerinde biz de du-
nıyoruz. Geçmişte böJgemiz-
de Hizbullah operasyonlan
yaptlnuşn. Hatta geçenyıOar-
da, Hizbullah örgütünden
bazı kişiler yakalanıp adliye-
ye sevk edilmişti. Araşunyo-
nız. Şu aşamada şu \eya bu
örgütün işi demek çok yanhş
olur. \sirlikli olarak olayla-
nn siyasi yönü üzerinde du-
ruyoruz.''
CHPlçelMilletvekiliFık-
ri Sağiar. cinayetin kökten-
dinciler tarafından işlenme
ıhtimalinin yüksek •olduğu-
nu söyledi. Cinayetlerin hun-
harca işlendiğini vurgulayan
Sağiar. "Saldıruann öğret-
menlere yönelik olması daha
da vahim" dedi. Devlet Ba-
kanı Rüştü Kazun Yüceien
Tarsus'a giderek. öğretmen
cinayetiyle ilgili bilgi alaca-
ğını bıldirdi.
Orman yağması arttı
Hater Merkezi - Antalya'da bugün çalışmalanna başla-
yacak 11. Dünya Ormancılık Kongresi"nin Türkiye'de ya-
pılıyor olması. resmı açıklamalarda büyük olay olarak su-
nulurken ormancılık alanının sı\il kanadından sert eleşti-
rilergeldi. Gazetemize açıklamalarda bulunan Orman Mü-
hendisleri Odası Marmara Şube Başkanı Prof. Dr. Ertug-
rul Acnn, kongre düzenleme aşamasında Orman Bakanlı-
ğı'nın orman artışmdan söz ettiğini anımsatarak ANA-
SOL-D hükümetinin üç aylık icraatı döneminde orman
yağmasını iyice artırdığını savundu.
Oman Bakanı Ersin Taranoğlu da Dünya Ormancılık
Kongresi'nde, orman yangınlan konusunda Akdeniz Böl-
gesel "şbirliği yapılması konusunda teklif sunacaklannı
bıldircı. Cumhurbaşkanı SüJeyman Demirel'in açılışını ya-
pacağı II. Dünya Ormancılık Kongresi'ne 50 ülkenin or-
man bıkanlan ıle 24 ülkeden üst düzey temsilcinin katıl-
ması bskleniyor.
' Bütçe hedefleri gerçekçi değil
9
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Orta vadeli istikrar programı çer-
çevesinde 1998 yılı ekonomik he-
deflerini belirleyen hükümet, çalı-
şanlardan fedakârlık istemek için
sendika ve oda yöneticilerini bu-
gün toplantıyaçağırdı. DÎSKGenel
Başkanı Rıdvan Budak ortaya ko-
nan hedeflerin gerçekçi olmadığı-
nı söyledi.
Devlet Bakanı IşınÇetebi ile Ma-
liye Bakanı Zekeriya Temizel,
Türk-lş, DİSK, Hak-lş, TOBB,
TESK, TZOB ve TİSK baş-
kanlanyla bugün bir araya geliyor.
Bütçe tasansını 17 Ekim'de TB-
MM'ye sunacak olan hükümet,
bütçe hedeflerini anlatacağı işçi, iş-
veren, esnaf ve tanm kesimlerinin
desteğini almaya çalışacak.
DİSK Genel Başkanı Budak. hü-
kümetin bütçe ve ekonomik hedef-
leri belirlerken çalışanlann görüş-
lerine baş.vurmamasını eleştırerek.
"Hükümetio, ekonomik hedefleri
belirlerken bizim göruşümüzü aJ-
mayıp sonra da destek istemesi ka-
bul edikmez. Ekonomik demokra-
si ve uziaşma böyle sağlanamaz"
dedi. Hükümetin istikrar programı-
nın gerçekçi olmadığını vurgula-
yan Budak, "Kapsamlı bir vergi re-
formu yapılmadan ekonomideki so-
nınlar çözülemez. Kayıt dışı ekono-
miyi vergilendirmek için hiçbir
adım ablmayınca. inandıncı da olu-
namıyor" değerlendirmesini yaptı.
Çalışanlann fedakârlık yapabi-
lecek durumda olmadığmı belirten
Budak. "Çalışanlann kısacak bir
şeyi kalmadı ki, neyi kısacak? Bu
kaçıncı paket? Kamuda çalışan 600
bin işçi ve kamu çauşanlannın feda-
kârlık yapması ile ekonomik istik-
rar sağlanamaz. 24 Ocak'tan sonra
sendikalan guçsüzleştirdiler, grev
hakkını da kaldırdılar, ama ekono-
mideki sorunlar çözülmedi" diye
konuştu.
Hükümetin, zorunlu tasarruf ke-
sintilerinin çalışanlara geri öden-
mesi konusunda diğer iktidarlardan
farklı bir yaldaşım ortaya koymaya-
rak inandıncıhğmı yitirdiğini kay-
deden Budak şunlan söyledi: "Hü-
kümet, ekonomik hedefkr göstere-
rek, toplumu beklentiye sokuyor.
Sorunlan çözmek konusunda ka-
rarh bir görûnüm vererek,erken se-
çtaıe gitmek istiyorlar."
Yunanistan yasağı deldi
• Baştarafı 1. Sayfada
re yaptığı konuşma sırasında ko-
nuyu gündeme getirerek "Türkler,
Nikiforos tatbikatı konusunda her
şeyi öğrenmek amacıyla yüksek
teknolojiye sahip sistemler kullaıu-
yorlar. Cep telefonJannı kullanma-
yınız. Her şeyi öğrenirler" dedi.
Vorvolakos, dünkü Rum gazete-
lerinde yer alan konuşmasında ay-
nca NATO ülkelenni kastederek
"Dikkatlerini RMMO'ya çeviren
ve gücünü değerlendirmek için sa-
bırsızlanan \abancılar"dan bahset-
ti.
Alınan haberlere göre NATO ül-
kelerinin Rum kesimindeki büyük
elçiliklerinde bulunan askeri göz-
lemciler, tatbikatı dikkatli bir bi-
çimde izliyorlar.
Bu arada, tatbikata katılan birlik-
leri kutsamak üzere Lefkoşa'nın
Rum kesıminde dinı bir ayin dü-
zenlendi. Sağlık durumu ciddiye-
tini koruyan Avgustidis'in eski bır
EOKA'cı olduğu ve askerlere sık
sık "Çok Türk ve fngiliz öldür-
düm" şeklinde konuşmalar yaptı-
ğı belirtiliyor.
^Türkler de ihlal etti'
Yunanistan. Türk uçaklannın,
Kjbns Rum Kesimi'nde yapılan Ni-
kiforos tatbikatı yüzünden, hava sa-
hasını birçok kez ihlal ettiğini iddia
etti. Yunanistan Savunma Bakanlı-
ğı'ndan biryetkili, Reuters'e yaptı-
ğı açıklamada. Türk savaş uçaklan-
nın, Girit-Rodos-Kıbns üçgeni üze-
rindeki hava sahasını en az 60 kez
ihlal ettiğini söyledi. Adı açıklan-
mayan yetkili, Yunan savaş uçakla-
nnın, Türk uçaklannın önünü kes-
meyi başardığmı da ileri sürdü.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktas
'Güvenlik güçleri
teyakkuz durumunda'
Türkiye, hurafe cemıeti
• Baştarafı 1. Sayfada
ağaçlara gelınteli, çaput ve para
bağlanması, gelin arabasımn arka-
sından su dökülmesı, havuzlara pa-
ra atılması ve nehre dilek mektubu
atılması gibi uygulamalann, Türk-
lerin ilk inanç sisteminden Gök
Tann-Ulu Tann inancındaki toprak,
su ve agaç kültleri ile ilgili olduğu-
nu ifade etti. Dr. Kalafat'ın derle-
melerine göre Anadolu'daki ilginç
halk inançlan ve uygulamalanndan
bazılan şöyle:
0 Eceabat'ta çeşıtlı dilekler ve
kısmet açılması için Kaşıkçı Baba
türbesıne kaşık sokulurken Gelibo-
lu'da Bayraklı Baba'nın türbesine
bayrak asılıyor.
# tstanbul Fatih'te kısmetinın
açılmasını isteyen kız, kale surlanna
çıkarak gökyüzüne doğru "balıünı,
balıOm" diye bağınyor.
0 Urfa'da kızlar. kısmetlerinin
açılması için Fırat Nehri'ne "dilek
mektubu" atıyor.
9 Izmır'de bazı mezarlann üzeri-
ne boş ve dolu içki şişeleri konulur-
ken Muğla'da damat evınde ölen ka-
yınpeder veya kayınvalide, evin ka-
pısından değil, penceresinden dışan-
ya çıkanhyor.
0 Samsun'da cenaze için yapılan
ve "is'ad" denılen uygulamada öle-
ntn yakınlan birbirlerini hırpalıyor.
0 Dolunun durması için bazı yö-
relerde "kel, kör, topal" yazılı bir kâ-
ğıt bır ağacın dalma asılıyor.
0 Artvin'de ceviz ağacı diken
kimsenin, ağaç büyüyüp dikenın
gövdesinin kalınlığına geldiğinde o
şahsın öleceğine inanılıyor.
0 Çorum'da yere hiç dökmeden
nar yiyenin, ölünce cennete gidece-
ğıne inanılıvor.
0 Denızlı'de ışıne gidenbir erke-
ğin önünden bir kadın geçerse, o er-
keğin işinin ters gıdeceğine inanılı-
yor.
LEFKOŞA(AA)- KKTC Cum-
hurbaşkanı Rauf Denktaş. Rumla-
nn, Nikiforos '97 tatbikatında
bombardıman uçaklan kullanarak
ve moratoryumu delerek yeni bir
çılgınlık içinedüştüklerinı bildirdı.
Denktaş, güvenlik güçlerinin te-
yakkuz durumunda olduğunu da
açıkladı. Cumhurbaşkanı Denktaş,
gazetecilere yaptığı açıklamada,
"Klerides'e tekrar sesleniyorum,
gelsin. füzelerden vazgeçerek iki ay-
n devlet olarak masada sorunlan
görüşetim" dedi.
Federasyondan umudunu kestı-
ğini kaydeden Denktaş, Kıbns
Türk halkının. devletine, Türkı-
ye'ye ve silahlı kuvvetlerine gü-
vendığıni, sakin ve inançlı olduğu-
nu anlattı. Denktaş, "Güvenlik
kuvvetlerimiz güçlüdür ve te>'ak-
kuz durunıundadır" diye konuş-
tu. Cumhurbaşkanı Denktaş, Rum-
lann tamamının çılgın olmadığını,
dolayısıyla bu gergin tırmanışa son
verileceğini umdugunu ifade etti.
Rum yönetiminin, savaş çılgınlığı-
nı göze alamayacağını belirten
Denktaş. bunda, Türkiye "nin ka-
rarlı tutumu ile Rumlann yaşadığı
deneyimlerinin etkili olacağını
söyledi.
Denktaş, Nikiforos tatbikatıyla
ilgili bir soru üzerine, gazetecilere,
"Rum yönetiminin bu kadar şıma-
nk davranması, A\ rupa Birliği'nin
(AB) kendilerine kapıyı aralaması-
nın sonucudur. Bu yüzden, Ingiltc-
re, Amerika ve Avrupa, gelinen
noktayı değeriendirmeli ve iyi dü-
şünmeüdir" diye konuştu.
Denktaş. "Dünya, Rumlann tat-
bikatıyla bizim siv il sa\ unma tatbi-
katımızı. bir kez daha iki tarafın ni-
yetini sergilemesi bakımından ib-
retle izlemeüdir" dedi.
Hükümet 'sıcakpara'
politikasından vazgeçmiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yüklü dış ticaret açıklan ile
kamu borçlanma gereğinin
baskısı altındaki ANASOL-D
hükümetı, "sıcak para"
politikasından vazgeçmiyor.
Merkez Bankası döviz rezervleri
geçen hafta 20 milyar 535 milyon
dolarla rekor düzeye ulaşırken
artışın sıcak para olarak
adlandınlan kısa vadeli sermaye
girişinden kaynaklandıgı
belirtildi. Merkez Bankası döviz
rezervleri son bir haftadaki 575
milyon dolarlık artışla 20.5
milyar dolara ulaşırken döviz
pozisyonundaki fazla da 4.4
milyar dolardan 5 milyar dolara
yükseldi. Kısa vadeh sermaye,
borsa ve Hazine ihalelerinden
yüksek oranlı getiriler saglıyor.
Döviz kurlannın enflasyonun
altında tutulmasıyla oluşan
makastan yararlanarak döviz
üzerinden dünyanın en yüksek
getirisini veren Türkiye, sıcak
para aracılığıyla yüksek faizle
borçlanmaya devam ediyor.
Almanya'da yabancı girişimciye destek
• Baştarafı 1. Sayfada
rak Türkiye Araştırmalar
Merkezi'ne yabancılara
destek olma görevi verildi.
Merkez, eyalette 5 kentte
danışma bürosu kurdu. Ar-
dmdan yabancılann nasıl iş
kurabileceğini, kendilerine
eyalet tarafından hangi ola-
nakJann sağlandığuu anla-
tan bir rehber hazırladı.
Oçüncü aşamada da dün
Essende 'Girişimciler Gü-
nü' düzenlendi.
Toplantıda konuşan Ku-
zey Ren Vestfalya Ekonomi
ve Orta Ölçekli lşletmeler,
Teknoloji ve Ulaştırma Ba-
kanı Wolfgang Clement. he-
deflerini açık bir şekilde or-
taya koydu: "Eyaletimizde
daha çok işadamma ve daha
çok işyerine ihtiyaç var. Bu-
gün Kuzey Ren Vestfalya'da
yabancılar tarafindan işleti-
len 60 bin işyeri bulunmakta-
dır. Türkler ise bu alanda 15
binden fazla işletmeyle ilk sı-
rada yer abyor. Ahnanya'da
yaşayan 2 milyon 49 bin
Türk'ün, Almanya genelin-
de 42 bin işyeri bulunuyor.
Başlaülan bu projeyle yeniiş-
yerierinin sağlam temeller
üzerinde oluşturulmasuıa
katkı sağlamayı amaçhyo-
ruz. Çünkü girişüncuık için
ilginç bir fikirden daha faz-
lası gerekiyor. İşin risk ve
şanslannı gerçekçi bir şekfl-
de analiz edebilmek için sağ-
lam bir girişim plamna ihti-
yaç var. Bir girişimin başan-
sı başta yapılnuş danışma
hizmetine bağudır."
Ekonomi Bakanı'nın söz-
lerini. yapılan bilimsel araş-
tırmalar da doğruluyor. Bu
araştırmalara göre eyalette
yeni kurulan işletmelerin or-
talama yüzde 50'si ilk 5 yıl
içerisinde piyasadan çekil-
mek zorunda kalıyor. Oysa
danışmanlık hizmetlerinden
yararlanan işletmelerin sade-
ce yüzde 10"u kapanıyor.
Başan oranı bu işletmelerde
yüzde 90 düzeyinde.
Türkiye Araştırmalar
Merkezi Direktörü Faruk
Şen de toplantıdaki konuş-
masında "Arüknicefiktenni-
tettge geçme zamanıdır'" di-
yerek başanlı bir yatınmın
önşartlannı sıraladı.
Çok sayıda yabancı giri-
şimcinin kauldığı toplantıda,
açılış konuşmalannın ardın-
dan oluşturulan çalışma
gruplannda ise daha da il-
ginç bir görüntü yaşandı.
Düşünceden "'Tasanma Ku-
ruluş, Planlaması". "tnter-
ntt'ten Vararlanma Olanak-
lan", "Tanıtun ve Pazarta-
ma" gibi konu başlıklannı
taşıyan çalışma gruplannda
sadece uzmanlar bılgi ver-
mekle kalmadı. Çalışma
gruplannda kendi alanmda
başanlı yabancı katılımcılar
diğerlerine 'kendi deneyim-
lerini, yaşadıkian sorunlan
ve bunlan nasıl aşaldannı
1
anlatarak, yol göstermeye
çalıştılar.
Toplantılann öğleden son-
raki bölümüne katılan Bos-
na-Hersek Bonn Büyükelçi-
si Enver Ajanoviç ve Türki-
ye Bonn Büyükelçisi Volkan
Vural da gerçekleştirilen gi-
rişime destek verdiler. On yıl
önce başlatılan yapısal re-
formlardan başanyla çıkan
Kuzey Ren Vestfalya Eyale-
ti, şimdi ikinci bır atılımın
eşiğinde. Eyaletteki 60 bin
olan yabancı işletme sayısı-
nı 100 bine çıkarma hedefı-
ne ne kadar sürede ulaşılaca-
ğını ise zaman gösterecek.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Konuya olmadık yerinden bakmak diye buna
denir...
Türkiye'de irtica gösterileriyle, RP'lilerin deyi-
miyle sol gösteriler arasında küçük bir fark var:
Caminin önünü işgal edip, yeşil bayrak sallaya-
rak bu sistemi değiştireceğini bağırmanın cezası
en çok 24 saat gözaltı...
Üniversitenin önünü işgal edip, YÖK'e ve harç-
lann arttırılmasına karşı çıkmanın cezası ortalama
24 yıl...
Arada yılla gün gibi küçük bir ayınm var.
Madem üniversite öğrencilerine acımasız dav-
ranılıyor, bu herkese uygulansın diye bir düşünce-
miz yok. Tersine, demokrasinin tüm kurum ve ku-
ruluşlanyla eksiksiz oturmasından yanayız. Ama
RP'lilerin bu ayınmı kullanıp, "Bakın cezaevlerin-
de irticacı yok. Demek ki böyle bir tehlike de yok"
demesi, demokrasi kavramına ne kadar sakat bak-
tıklannı ortaya koyuyor.
Eğer sekiz yıllık kesintisiz temel eğitimi protes-
to göstericilerine, üniversite öğrencisi muamalesi
yapılsaydı, cezaevlerindeki irticacı sayısı kaça kat-
lanırdı?
Soruyu çengelli bırakıp devam edelim.
Temel eğitime karşı çıkanlar, temel eylem alanı
olarak camileri seçtiler. Eğitim deyince, akıllarına
başka bir şey gelmediği buradan da anlaşılıyor.
Bu mekânları seçmelerinin iki temel nedeni var:
- Hazır kalabalığa konuyohar.
- Toplumun dine olan saygısını kolayca sömü-
rûyorlar.
Birinci şıkta sınıfta kaldılar. Camiyi sadece iba-
det yeri olarak görenler, oyuna gelmedi. Sekiz yı-
la karşı eylemlerin yapıldığı camilere ibadet için
gelenlerin sayısının azalması bunun kanıtı.
İkinci şık ise doğal olarak devam ediyor, edecek
gibi görünüyor. Hükümetin, camilerin eylem alanı
olarak kullanılmamasına ilişkin yasa hazırlığı yapa-
cağı duyulur duyulmaz, nasırlanna basılmış gibi
bağırdılar:
"Milletle savaşa giriyoriar."
"163'ü geri getiriyoriar."
141-142, 163 kaldırılacağı zaman değerlendir-
meler yapılmıştı. Özellikle 163'ün işlevine dikkat
çekilmişti. Her üçü de kaldınldıktan sonra Terörle
Mücadele Yasası'y'a 141-142 neredeyse aynen
devam etti. "Bu iki maddenin kaldınlmasından do-
ğan boşluğu kapama" bahanesiyle şahane bir te-
rör yasası çıkanldı.
Öyle bir yasa ki insan annesine mektup yazar-
ken kimi düşüncelerini de katsa, "propaganda
yapmak" suçundan sekiz yıl yer.
163 için ise böyle bir şey olmadı.
Her iki durum da uç. 141- 142'nin boşluğunu
dolduracağız deyip daha ağınnı getirmek... 163'ü
kaldınp, din kılıfı içinde her türlü işin yapılmasına
gözyummak...
Vurun gazeteciye...
Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şubesi'nin
oluşturduğu Basın Haklarını Izleme Komitesi'nin
eylül raporu dün açıklandı. Basına yönelik hakla-
malar devam ediyor. Eylül ayında iletişim kuruluş-
lanna altı silahlı saldırı düzenlenmiş, 23 gazeteci
dövülmüş, 14 gazeteci gözaltına alınmış.
Görevini yapma suçu işleyen gazetecilere yöne-
lik bu tutumla, sekiz yıl eylemcilerinin özgürlüğü ta-
bii ki karşılaştınlmaz ama, gazetecileri hor görüp,
irticacılan hoşgörmenin de bir açıklaması olmalı.
Dün Kayseri'de ve Istanbul'da sabah namazı
sonrası yine gösteriler oldu. Güvenlik güçleri gös-
tericilerin, "olay çıkarmadan "dağıldığını söylüyor-
lar.
Adamların yaptığı olay ama, olay çıkarmadan
dağılmış oluyorlar. Hani birini boğup, "kan dökül-
memiştir. Zaten buna izin vermeyiz" demek gibi
bir şey...
Aklınızda bulunsun, ola ki başınız bir derde gi-
rer, güvenlik güçleriyle karşı karşıya gelirsiniz...
Yaptığınız her ne olursa olsun, Sekizyılı protes-
to için yapmıştım" deyin...
Az sonra serbestsiniz...
Yoksa derdestsiniz...
Ormanlar için lıııkıık
I Baştarafı 1. Sayfada
yılı Orman Kanunu'nun
çeşitli maddeleri ile 2924
sayılı Orman Köylülerinin
Kalkınmalannın Destek-
lenmesi Hakkında Ka-
nun'un bu yönden çeşitli
olumsuzluklar içerdiğini
kaydeden Doç. Dr. Çaglar,
31 Temmuz 1997 günü yü-
rürlüğe konulan Orman
Köylülerinin Kalkınmala-
nnın Desteklenmesi Hak-
kında Yönetmelik'in ise bu
olumsuzluklan pekiştir-
mesinin yanı sıra anayasa-
nın, ormanlara zarar veren
eylemlerin önlenmesi ve
ormanlann bütünlüğünün
korunması yönlerinden
olumlu yaptınmlanyla da
çeliştiğini söyledi.
Orman yangınlannın
büyük zararlara yol açtığı-
nı vurgulayan Çağlar, or-
manlara zarar veren tutum
ve davranışlann yaygın ol-
duğu Türkiye'de bu yönet-
melik doğrulrusunda yapı-
lacak uygulamalann da dü-
zeltılmesi olanaksız orman
yıkımlanna yol açabilece-
ğini vurgulayarak bu yö-
netmeliğin iptali için dava
açacaklannı sözlerine ek-
ledi.