25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 EKİM 1997 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 Istanbul Edırne Kocaeli Çanakkale Izmır Manısa Aydın Denızlı Y Y Y Y ÇB ÇB ÇB ÇB 26 24 27 27 27 28 28 2b Sinop AB 25 Mersin Trabzon Gıresun Ankara Eskışehir Konya Sıvas Antalya AB AB ÇB ÇB ÇB PB ÇB 25 25 23 23 24 27 25 ÇB 28 Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıirt Hakkâri Van AB AB AB AB PB PB 27 28 25 29 25 20 Kars PB 20 Zonguldak ÇB 24 Adana ÇB 26 Yurdun kuzey ve ba- tı kesımlerı çok bu- lutlu, Ege, Batı Kara- 5sîo deniz, Akdeniz ile Guney ve Batısıyer s t o c k h o l m SSiS'lu geçecek. Hava - sıcaklığı yağış alan B r u k s e l yerlerde biraz azala- Pa r ı s cak, diğer yerterde Bonn değişmeyecek. Münıh Moskova 13 Arnsterdam PB 18 Roma Y 16 Atina Y 16 Milano Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire A ÇB A A ÇB ÇB A 26 19 23 24 20 23 28 Şam 30 Parçalı buluttu Sısiı Bulutlu k Çok bolutlu > Yagmuriu Kartı > Gok gurültülü CUMHURİYETTEN OKURLARA ORHAIS ERİNÇ • Baştarafı 2. Sayfada Gazete editörleri, kamuoyunu yolsuzluğa karşı uyaran yayınlarının oynadığı rolü, bunlann şikâyet makamlarını nasıl harekete geçirebileceği ve halkın bunlan nasıl etken bir şekilde kullanabileceği konu- larında yeni fikir üretmelidirier. Aynca basın ne ka- darzengin ve güçlü olursa olsun, yolsuzluk yapan- lann kamuoyunda layık olduklan çirkin görüntüyü vurgulamak için halka yardımcı olmalıdır. Bizzat basın, kendisinı rüşvete ve aşın ikramlara karşı dikkatle korumaya almalıdır." "Medyamız kendisinden ıstenilen bu işlevi ger- çekleştirebilir mi?" sorusunun yanıtı, gazetelerin manşetlerinde yatıyor. • Ankara büromuzdan Ebru Toktar, şeriatçı vakrf- lara ait yurt ve okul sayılannda büyük artışlar oldu- ğunu ortaya koyan araştırmayı okurlarımıza duyur- du. Irticai faaliyetlere destek veren vakıfların sıkı de- netime aiınmasına dönük çalışmalan da Emine Kap- lan haberieştirdi. • Kozmetikte dünyaca ünlü Estee Lauder'ın oğlu, eski büyükelçi Ron Lauder'ın Türk sulan için geliş- tirdiği projeyi Lale Sanibrahimoğlu haberieştirdi. • Hükümetin enflasyonla mücadele için ortaya koy- duğu üç yıllık istikrar programı çerçevesinde hazır- lanan 1998 bütçe tasansı ve IMF heyeti ıle yapılan görüşmelerie ilgili gelişmelen Esra Yener ile Faruk Ataay izleyerek okurianmıza duyurdu. • TBMM Başkanlığı yanşı ile ilgili gelişmeleri parla- mento büromuzdaki arkadaşlanmız izledi. • Istanbul Haber Servisi, topraklarımızın yüzde 88'inde yaşanan ve yılda ortalama 500 milyon ton toprak kaybına neden olan erozyon sorununu tüm boyutlanyla ele alarak haberieştirdi ve uzmanlann "Erozyon çölleri kapıda" uyansını aktardı. • Organ naklindeki son gelişmeler ile karaciğer ve diğer organ nakli operasyonlarının Türkiye'de başa- nyla yapılmasına karşın, organ bağışındaki yetersiz- likler nedeniyle pek çok yaşamın kurtarılamadığını Saadet Uslu haberieştirdi. • Kanada çevre örgütlerinin nükleer santralla ilgili Türkiye'yi uyarmasını, Akkuyu yöresinde bir "nükle- er. çöplük" yapılma çalışmalarını ve hukukçulann nükleer ıhalenin geçersiz olacağına yönelik uyanla- nnTTJfTltrOtaTî d ı Göktepe davasıyla ilgili aynntıları Merih Ak ve Mettem Fıratlı habeıieştirirken Ozan Yayman gö- rüntüledi. • Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta geçirmenız dilegı ve saygılarımızla. 'CinayeÜer siyasi' EVtN GÖKTAŞ EBRU TOKTAR ANKARA / TARSUS - Mersin'de bir gün arayla iki öğretmenin öldürülmesi üze- rine başlatılan soruşturma devam ederken, şenatçı bası- nın "olay naraus meselesi" diye yayın yapması tepkıle- re yol açtı. Tarsus Cumhun- yet Başsavcısı Sadi Aslan, Imam Hatıp Lisesi Müdür Yardımcısı Mustafa Özkan ile Turgut tzgören Ilköğretun Okulu öğretmeni Oktay Bu- lun'un "namus raeseksi" ne- deniyle öldürüimediklerini söyledi. Aslan. ikı öğretmenin "si- yasi nedenlerle öldürülme olasıüklannın yüksek oldu- ğunu'' \urgularken Hızbul- lah sa\lannın da araştınldı- ğını bildirdi. Içel Emniyet Müdürü Tiıncay Vılmaz ise öğretmenlerm profesyonel- ce öldürüldüğünü behrterek "Şu ana kadar herhangi bir örgüt bağlantısına rastiama- dık" dedi. Öğretmen cinayetlerinde "Hiztnıllah yöntemi" dikkat çekerken, şeriatçı basında Mustafa Özkan'ın "namus meseieâ" nedeniyle öldürül- müş olabıleceği ıhtimalinın yüksek olduğuna ilişkin ha- berler yer aldı. Tarsus Cum- huriyet Başsavcısı Sadi Ars- lan. Mustafa Özkan ve Oktay Bulun adlı öğretmenlerin ba- zı gazetelerde öne sürüldüğü gıbi. "namus meselesi" ne- deniyle öldürüimediklerini söyledi. Cinayetlerin siyasi amaç- la işlenme olasılıklannın yüksek olduğunu vurgulayan Aslan. "Cinayetleriaydııılat- mak için polislerle birtikte büyük çaba sarf ediyoruz" dedi. Aslan. "Ortaya atüan çok değişik iddialar var. Biz her birinin üzerinde hassasi- yetk duruyoruz. Ancak, şu anakadaretdeettiğiıniz veri- ler, cinayederin namus mese- lesinden işlenmediği yönün- de" dedi. Aslan, cinayetlerin Hızbullah tarafından işlendı- ği yolundaki iddialarüzerine de şunlan söyledi: "Bu tür iddiaiar üzerinde biz de du- nıyoruz. Geçmişte böJgemiz- de Hizbullah operasyonlan yaptlnuşn. Hatta geçenyıOar- da, Hizbullah örgütünden bazı kişiler yakalanıp adliye- ye sevk edilmişti. Araşunyo- nız. Şu aşamada şu \eya bu örgütün işi demek çok yanhş olur. \sirlikli olarak olayla- nn siyasi yönü üzerinde du- ruyoruz.'' CHPlçelMilletvekiliFık- ri Sağiar. cinayetin kökten- dinciler tarafından işlenme ıhtimalinin yüksek •olduğu- nu söyledi. Cinayetlerin hun- harca işlendiğini vurgulayan Sağiar. "Saldıruann öğret- menlere yönelik olması daha da vahim" dedi. Devlet Ba- kanı Rüştü Kazun Yüceien Tarsus'a giderek. öğretmen cinayetiyle ilgili bilgi alaca- ğını bıldirdi. Orman yağması arttı Hater Merkezi - Antalya'da bugün çalışmalanna başla- yacak 11. Dünya Ormancılık Kongresi"nin Türkiye'de ya- pılıyor olması. resmı açıklamalarda büyük olay olarak su- nulurken ormancılık alanının sı\il kanadından sert eleşti- rilergeldi. Gazetemize açıklamalarda bulunan Orman Mü- hendisleri Odası Marmara Şube Başkanı Prof. Dr. Ertug- rul Acnn, kongre düzenleme aşamasında Orman Bakanlı- ğı'nın orman artışmdan söz ettiğini anımsatarak ANA- SOL-D hükümetinin üç aylık icraatı döneminde orman yağmasını iyice artırdığını savundu. Oman Bakanı Ersin Taranoğlu da Dünya Ormancılık Kongresi'nde, orman yangınlan konusunda Akdeniz Böl- gesel "şbirliği yapılması konusunda teklif sunacaklannı bıldircı. Cumhurbaşkanı SüJeyman Demirel'in açılışını ya- pacağı II. Dünya Ormancılık Kongresi'ne 50 ülkenin or- man bıkanlan ıle 24 ülkeden üst düzey temsilcinin katıl- ması bskleniyor. ' Bütçe hedefleri gerçekçi değil 9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Orta vadeli istikrar programı çer- çevesinde 1998 yılı ekonomik he- deflerini belirleyen hükümet, çalı- şanlardan fedakârlık istemek için sendika ve oda yöneticilerini bu- gün toplantıyaçağırdı. DÎSKGenel Başkanı Rıdvan Budak ortaya ko- nan hedeflerin gerçekçi olmadığı- nı söyledi. Devlet Bakanı IşınÇetebi ile Ma- liye Bakanı Zekeriya Temizel, Türk-lş, DİSK, Hak-lş, TOBB, TESK, TZOB ve TİSK baş- kanlanyla bugün bir araya geliyor. Bütçe tasansını 17 Ekim'de TB- MM'ye sunacak olan hükümet, bütçe hedeflerini anlatacağı işçi, iş- veren, esnaf ve tanm kesimlerinin desteğini almaya çalışacak. DİSK Genel Başkanı Budak. hü- kümetin bütçe ve ekonomik hedef- leri belirlerken çalışanlann görüş- lerine baş.vurmamasını eleştırerek. "Hükümetio, ekonomik hedefleri belirlerken bizim göruşümüzü aJ- mayıp sonra da destek istemesi ka- bul edikmez. Ekonomik demokra- si ve uziaşma böyle sağlanamaz" dedi. Hükümetin istikrar programı- nın gerçekçi olmadığını vurgula- yan Budak, "Kapsamlı bir vergi re- formu yapılmadan ekonomideki so- nınlar çözülemez. Kayıt dışı ekono- miyi vergilendirmek için hiçbir adım ablmayınca. inandıncı da olu- namıyor" değerlendirmesini yaptı. Çalışanlann fedakârlık yapabi- lecek durumda olmadığmı belirten Budak. "Çalışanlann kısacak bir şeyi kalmadı ki, neyi kısacak? Bu kaçıncı paket? Kamuda çalışan 600 bin işçi ve kamu çauşanlannın feda- kârlık yapması ile ekonomik istik- rar sağlanamaz. 24 Ocak'tan sonra sendikalan guçsüzleştirdiler, grev hakkını da kaldırdılar, ama ekono- mideki sorunlar çözülmedi" diye konuştu. Hükümetin, zorunlu tasarruf ke- sintilerinin çalışanlara geri öden- mesi konusunda diğer iktidarlardan farklı bir yaldaşım ortaya koymaya- rak inandıncıhğmı yitirdiğini kay- deden Budak şunlan söyledi: "Hü- kümet, ekonomik hedefkr göstere- rek, toplumu beklentiye sokuyor. Sorunlan çözmek konusunda ka- rarh bir görûnüm vererek,erken se- çtaıe gitmek istiyorlar." Yunanistan yasağı deldi • Baştarafı 1. Sayfada re yaptığı konuşma sırasında ko- nuyu gündeme getirerek "Türkler, Nikiforos tatbikatı konusunda her şeyi öğrenmek amacıyla yüksek teknolojiye sahip sistemler kullaıu- yorlar. Cep telefonJannı kullanma- yınız. Her şeyi öğrenirler" dedi. Vorvolakos, dünkü Rum gazete- lerinde yer alan konuşmasında ay- nca NATO ülkelenni kastederek "Dikkatlerini RMMO'ya çeviren ve gücünü değerlendirmek için sa- bırsızlanan \abancılar"dan bahset- ti. Alınan haberlere göre NATO ül- kelerinin Rum kesimindeki büyük elçiliklerinde bulunan askeri göz- lemciler, tatbikatı dikkatli bir bi- çimde izliyorlar. Bu arada, tatbikata katılan birlik- leri kutsamak üzere Lefkoşa'nın Rum kesıminde dinı bir ayin dü- zenlendi. Sağlık durumu ciddiye- tini koruyan Avgustidis'in eski bır EOKA'cı olduğu ve askerlere sık sık "Çok Türk ve fngiliz öldür- düm" şeklinde konuşmalar yaptı- ğı belirtiliyor. ^Türkler de ihlal etti' Yunanistan. Türk uçaklannın, Kjbns Rum Kesimi'nde yapılan Ni- kiforos tatbikatı yüzünden, hava sa- hasını birçok kez ihlal ettiğini iddia etti. Yunanistan Savunma Bakanlı- ğı'ndan biryetkili, Reuters'e yaptı- ğı açıklamada. Türk savaş uçaklan- nın, Girit-Rodos-Kıbns üçgeni üze- rindeki hava sahasını en az 60 kez ihlal ettiğini söyledi. Adı açıklan- mayan yetkili, Yunan savaş uçakla- nnın, Türk uçaklannın önünü kes- meyi başardığmı da ileri sürdü. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktas 'Güvenlik güçleri teyakkuz durumunda' Türkiye, hurafe cemıeti • Baştarafı 1. Sayfada ağaçlara gelınteli, çaput ve para bağlanması, gelin arabasımn arka- sından su dökülmesı, havuzlara pa- ra atılması ve nehre dilek mektubu atılması gibi uygulamalann, Türk- lerin ilk inanç sisteminden Gök Tann-Ulu Tann inancındaki toprak, su ve agaç kültleri ile ilgili olduğu- nu ifade etti. Dr. Kalafat'ın derle- melerine göre Anadolu'daki ilginç halk inançlan ve uygulamalanndan bazılan şöyle: 0 Eceabat'ta çeşıtlı dilekler ve kısmet açılması için Kaşıkçı Baba türbesıne kaşık sokulurken Gelibo- lu'da Bayraklı Baba'nın türbesine bayrak asılıyor. # tstanbul Fatih'te kısmetinın açılmasını isteyen kız, kale surlanna çıkarak gökyüzüne doğru "balıünı, balıOm" diye bağınyor. 0 Urfa'da kızlar. kısmetlerinin açılması için Fırat Nehri'ne "dilek mektubu" atıyor. 9 Izmır'de bazı mezarlann üzeri- ne boş ve dolu içki şişeleri konulur- ken Muğla'da damat evınde ölen ka- yınpeder veya kayınvalide, evin ka- pısından değil, penceresinden dışan- ya çıkanhyor. 0 Samsun'da cenaze için yapılan ve "is'ad" denılen uygulamada öle- ntn yakınlan birbirlerini hırpalıyor. 0 Dolunun durması için bazı yö- relerde "kel, kör, topal" yazılı bir kâ- ğıt bır ağacın dalma asılıyor. 0 Artvin'de ceviz ağacı diken kimsenin, ağaç büyüyüp dikenın gövdesinin kalınlığına geldiğinde o şahsın öleceğine inanılıyor. 0 Çorum'da yere hiç dökmeden nar yiyenin, ölünce cennete gidece- ğıne inanılıvor. 0 Denızlı'de ışıne gidenbir erke- ğin önünden bir kadın geçerse, o er- keğin işinin ters gıdeceğine inanılı- yor. LEFKOŞA(AA)- KKTC Cum- hurbaşkanı Rauf Denktaş. Rumla- nn, Nikiforos '97 tatbikatında bombardıman uçaklan kullanarak ve moratoryumu delerek yeni bir çılgınlık içinedüştüklerinı bildirdı. Denktaş, güvenlik güçlerinin te- yakkuz durumunda olduğunu da açıkladı. Cumhurbaşkanı Denktaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Klerides'e tekrar sesleniyorum, gelsin. füzelerden vazgeçerek iki ay- n devlet olarak masada sorunlan görüşetim" dedi. Federasyondan umudunu kestı- ğini kaydeden Denktaş, Kıbns Türk halkının. devletine, Türkı- ye'ye ve silahlı kuvvetlerine gü- vendığıni, sakin ve inançlı olduğu- nu anlattı. Denktaş, "Güvenlik kuvvetlerimiz güçlüdür ve te>'ak- kuz durunıundadır" diye konuş- tu. Cumhurbaşkanı Denktaş, Rum- lann tamamının çılgın olmadığını, dolayısıyla bu gergin tırmanışa son verileceğini umdugunu ifade etti. Rum yönetiminin, savaş çılgınlığı- nı göze alamayacağını belirten Denktaş. bunda, Türkiye "nin ka- rarlı tutumu ile Rumlann yaşadığı deneyimlerinin etkili olacağını söyledi. Denktaş, Nikiforos tatbikatıyla ilgili bir soru üzerine, gazetecilere, "Rum yönetiminin bu kadar şıma- nk davranması, A\ rupa Birliği'nin (AB) kendilerine kapıyı aralaması- nın sonucudur. Bu yüzden, Ingiltc- re, Amerika ve Avrupa, gelinen noktayı değeriendirmeli ve iyi dü- şünmeüdir" diye konuştu. Denktaş. "Dünya, Rumlann tat- bikatıyla bizim siv il sa\ unma tatbi- katımızı. bir kez daha iki tarafın ni- yetini sergilemesi bakımından ib- retle izlemeüdir" dedi. Hükümet 'sıcakpara' politikasından vazgeçmiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüklü dış ticaret açıklan ile kamu borçlanma gereğinin baskısı altındaki ANASOL-D hükümetı, "sıcak para" politikasından vazgeçmiyor. Merkez Bankası döviz rezervleri geçen hafta 20 milyar 535 milyon dolarla rekor düzeye ulaşırken artışın sıcak para olarak adlandınlan kısa vadeli sermaye girişinden kaynaklandıgı belirtildi. Merkez Bankası döviz rezervleri son bir haftadaki 575 milyon dolarlık artışla 20.5 milyar dolara ulaşırken döviz pozisyonundaki fazla da 4.4 milyar dolardan 5 milyar dolara yükseldi. Kısa vadeh sermaye, borsa ve Hazine ihalelerinden yüksek oranlı getiriler saglıyor. Döviz kurlannın enflasyonun altında tutulmasıyla oluşan makastan yararlanarak döviz üzerinden dünyanın en yüksek getirisini veren Türkiye, sıcak para aracılığıyla yüksek faizle borçlanmaya devam ediyor. Almanya'da yabancı girişimciye destek • Baştarafı 1. Sayfada rak Türkiye Araştırmalar Merkezi'ne yabancılara destek olma görevi verildi. Merkez, eyalette 5 kentte danışma bürosu kurdu. Ar- dmdan yabancılann nasıl iş kurabileceğini, kendilerine eyalet tarafından hangi ola- nakJann sağlandığuu anla- tan bir rehber hazırladı. Oçüncü aşamada da dün Essende 'Girişimciler Gü- nü' düzenlendi. Toplantıda konuşan Ku- zey Ren Vestfalya Ekonomi ve Orta Ölçekli lşletmeler, Teknoloji ve Ulaştırma Ba- kanı Wolfgang Clement. he- deflerini açık bir şekilde or- taya koydu: "Eyaletimizde daha çok işadamma ve daha çok işyerine ihtiyaç var. Bu- gün Kuzey Ren Vestfalya'da yabancılar tarafindan işleti- len 60 bin işyeri bulunmakta- dır. Türkler ise bu alanda 15 binden fazla işletmeyle ilk sı- rada yer abyor. Ahnanya'da yaşayan 2 milyon 49 bin Türk'ün, Almanya genelin- de 42 bin işyeri bulunuyor. Başlaülan bu projeyle yeniiş- yerierinin sağlam temeller üzerinde oluşturulmasuıa katkı sağlamayı amaçhyo- ruz. Çünkü girişüncuık için ilginç bir fikirden daha faz- lası gerekiyor. İşin risk ve şanslannı gerçekçi bir şekfl- de analiz edebilmek için sağ- lam bir girişim plamna ihti- yaç var. Bir girişimin başan- sı başta yapılnuş danışma hizmetine bağudır." Ekonomi Bakanı'nın söz- lerini. yapılan bilimsel araş- tırmalar da doğruluyor. Bu araştırmalara göre eyalette yeni kurulan işletmelerin or- talama yüzde 50'si ilk 5 yıl içerisinde piyasadan çekil- mek zorunda kalıyor. Oysa danışmanlık hizmetlerinden yararlanan işletmelerin sade- ce yüzde 10"u kapanıyor. Başan oranı bu işletmelerde yüzde 90 düzeyinde. Türkiye Araştırmalar Merkezi Direktörü Faruk Şen de toplantıdaki konuş- masında "Arüknicefiktenni- tettge geçme zamanıdır'" di- yerek başanlı bir yatınmın önşartlannı sıraladı. Çok sayıda yabancı giri- şimcinin kauldığı toplantıda, açılış konuşmalannın ardın- dan oluşturulan çalışma gruplannda ise daha da il- ginç bir görüntü yaşandı. Düşünceden "'Tasanma Ku- ruluş, Planlaması". "tnter- ntt'ten Vararlanma Olanak- lan", "Tanıtun ve Pazarta- ma" gibi konu başlıklannı taşıyan çalışma gruplannda sadece uzmanlar bılgi ver- mekle kalmadı. Çalışma gruplannda kendi alanmda başanlı yabancı katılımcılar diğerlerine 'kendi deneyim- lerini, yaşadıkian sorunlan ve bunlan nasıl aşaldannı 1 anlatarak, yol göstermeye çalıştılar. Toplantılann öğleden son- raki bölümüne katılan Bos- na-Hersek Bonn Büyükelçi- si Enver Ajanoviç ve Türki- ye Bonn Büyükelçisi Volkan Vural da gerçekleştirilen gi- rişime destek verdiler. On yıl önce başlatılan yapısal re- formlardan başanyla çıkan Kuzey Ren Vestfalya Eyale- ti, şimdi ikinci bır atılımın eşiğinde. Eyaletteki 60 bin olan yabancı işletme sayısı- nı 100 bine çıkarma hedefı- ne ne kadar sürede ulaşılaca- ğını ise zaman gösterecek. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Konuya olmadık yerinden bakmak diye buna denir... Türkiye'de irtica gösterileriyle, RP'lilerin deyi- miyle sol gösteriler arasında küçük bir fark var: Caminin önünü işgal edip, yeşil bayrak sallaya- rak bu sistemi değiştireceğini bağırmanın cezası en çok 24 saat gözaltı... Üniversitenin önünü işgal edip, YÖK'e ve harç- lann arttırılmasına karşı çıkmanın cezası ortalama 24 yıl... Arada yılla gün gibi küçük bir ayınm var. Madem üniversite öğrencilerine acımasız dav- ranılıyor, bu herkese uygulansın diye bir düşünce- miz yok. Tersine, demokrasinin tüm kurum ve ku- ruluşlanyla eksiksiz oturmasından yanayız. Ama RP'lilerin bu ayınmı kullanıp, "Bakın cezaevlerin- de irticacı yok. Demek ki böyle bir tehlike de yok" demesi, demokrasi kavramına ne kadar sakat bak- tıklannı ortaya koyuyor. Eğer sekiz yıllık kesintisiz temel eğitimi protes- to göstericilerine, üniversite öğrencisi muamalesi yapılsaydı, cezaevlerindeki irticacı sayısı kaça kat- lanırdı? Soruyu çengelli bırakıp devam edelim. Temel eğitime karşı çıkanlar, temel eylem alanı olarak camileri seçtiler. Eğitim deyince, akıllarına başka bir şey gelmediği buradan da anlaşılıyor. Bu mekânları seçmelerinin iki temel nedeni var: - Hazır kalabalığa konuyohar. - Toplumun dine olan saygısını kolayca sömü- rûyorlar. Birinci şıkta sınıfta kaldılar. Camiyi sadece iba- det yeri olarak görenler, oyuna gelmedi. Sekiz yı- la karşı eylemlerin yapıldığı camilere ibadet için gelenlerin sayısının azalması bunun kanıtı. İkinci şık ise doğal olarak devam ediyor, edecek gibi görünüyor. Hükümetin, camilerin eylem alanı olarak kullanılmamasına ilişkin yasa hazırlığı yapa- cağı duyulur duyulmaz, nasırlanna basılmış gibi bağırdılar: "Milletle savaşa giriyoriar." "163'ü geri getiriyoriar." 141-142, 163 kaldırılacağı zaman değerlendir- meler yapılmıştı. Özellikle 163'ün işlevine dikkat çekilmişti. Her üçü de kaldınldıktan sonra Terörle Mücadele Yasası'y'a 141-142 neredeyse aynen devam etti. "Bu iki maddenin kaldınlmasından do- ğan boşluğu kapama" bahanesiyle şahane bir te- rör yasası çıkanldı. Öyle bir yasa ki insan annesine mektup yazar- ken kimi düşüncelerini de katsa, "propaganda yapmak" suçundan sekiz yıl yer. 163 için ise böyle bir şey olmadı. Her iki durum da uç. 141- 142'nin boşluğunu dolduracağız deyip daha ağınnı getirmek... 163'ü kaldınp, din kılıfı içinde her türlü işin yapılmasına gözyummak... Vurun gazeteciye... Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şubesi'nin oluşturduğu Basın Haklarını Izleme Komitesi'nin eylül raporu dün açıklandı. Basına yönelik hakla- malar devam ediyor. Eylül ayında iletişim kuruluş- lanna altı silahlı saldırı düzenlenmiş, 23 gazeteci dövülmüş, 14 gazeteci gözaltına alınmış. Görevini yapma suçu işleyen gazetecilere yöne- lik bu tutumla, sekiz yıl eylemcilerinin özgürlüğü ta- bii ki karşılaştınlmaz ama, gazetecileri hor görüp, irticacılan hoşgörmenin de bir açıklaması olmalı. Dün Kayseri'de ve Istanbul'da sabah namazı sonrası yine gösteriler oldu. Güvenlik güçleri gös- tericilerin, "olay çıkarmadan "dağıldığını söylüyor- lar. Adamların yaptığı olay ama, olay çıkarmadan dağılmış oluyorlar. Hani birini boğup, "kan dökül- memiştir. Zaten buna izin vermeyiz" demek gibi bir şey... Aklınızda bulunsun, ola ki başınız bir derde gi- rer, güvenlik güçleriyle karşı karşıya gelirsiniz... Yaptığınız her ne olursa olsun, Sekizyılı protes- to için yapmıştım" deyin... Az sonra serbestsiniz... Yoksa derdestsiniz... Ormanlar için lıııkıık I Baştarafı 1. Sayfada yılı Orman Kanunu'nun çeşitli maddeleri ile 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalannın Destek- lenmesi Hakkında Ka- nun'un bu yönden çeşitli olumsuzluklar içerdiğini kaydeden Doç. Dr. Çaglar, 31 Temmuz 1997 günü yü- rürlüğe konulan Orman Köylülerinin Kalkınmala- nnın Desteklenmesi Hak- kında Yönetmelik'in ise bu olumsuzluklan pekiştir- mesinin yanı sıra anayasa- nın, ormanlara zarar veren eylemlerin önlenmesi ve ormanlann bütünlüğünün korunması yönlerinden olumlu yaptınmlanyla da çeliştiğini söyledi. Orman yangınlannın büyük zararlara yol açtığı- nı vurgulayan Çağlar, or- manlara zarar veren tutum ve davranışlann yaygın ol- duğu Türkiye'de bu yönet- melik doğrulrusunda yapı- lacak uygulamalann da dü- zeltılmesi olanaksız orman yıkımlanna yol açabilece- ğini vurgulayarak bu yö- netmeliğin iptali için dava açacaklannı sözlerine ek- ledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear