14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SATFA CUMHURİYET 27 OCAK 1997 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER İki Cinlenmiş Fotoğraf DOGATS KUBAN G azetelerde \ e tele\ ızyon- larda şeyhlığı kendınden menkul bır tankatçı tuc- cann genç kansınm unı- versıte oğrencısıyken çektırdığı fotoğraflatan- kattoplantılannı yaptığı estetık yoksulu gecekondu mekânının fotoğraflannı ya- vmıladılar Bunlan bırbırlenne bağlayan sırlı, çapraşık \e ılk bakışta anlaşılması henen hemen olanaksız bağlar kuşku- suz ıkılemlerledolu, sağlıksızbır toplum pükolojısını yansıtıyor Kımılen kapıta- lıst sömüru duzeninde bılımm goreeelı statusune ılışkın Batılı tartısmalan anım- »ayırak. kapıtalızmın \e bılımsel duşun- cenın ınsanlara mutluluk getırmedığını duyumsa>an mutsuz gençlığın ve halkın şeyie hocaya. tankata voneldığını soy- luyor Tankat kapılannda toplanan zengın >a da voksul sınıflardan ınsanlann bılımın gorecelığinı bılınçlendinp mıstısızme ve ezotenk bilgılere y oneldığını duşunmek, bılımsel duşuncenın ne kendısınden ne de kntığınden haben olmay an ve çoğun- luğu y atırlara paça\ ra bağlayan bır gele- nek ıçmde yetışmıs, olduğunu anımsama- mak bızım Batılı yazınla beslenen aydin- lann ara sıra duştuklen vanılgılardan bı- ndır Butankatçılar Feyerabendı okuma- dılar Paradıgma Shıft turunden kavram- lann vanından da geçmedıler Herhalde Muhiddin-i Arabi'nın de adını ışıtmedı- ler Buyorumlan bıryanabırakırsak bu ganp ıhijkılenn en kolay anlaşılan boyu- tu parasal \e ekonomıktır Nasıl kentler- de gecekondu ve gokdelen bırlıkte yuk- selıv or v e okuma > azmayı zor oğrenmış kültursuz ınsanlar polıtıka basamaklan- nın en ustune tırmanıyor \e halktan ha- raç alabılıyorlarsa mılletvekıllennın ne- redeyse yansı siradan suç ışlevenlerden oluşuyorsa, luks daırelerde oturan guzel genç kadınlarla şu y a da bu şekılde nıkâh lı, Mercedeslı şeyhlenn gecekondularda ayın yapmalarnın da ekonomık olarak anlaşılabılır bır yanı \ ar Turkıye, çarpık ekonomısını kırsal alandan kentlere goçmuş ama kentlı ola- mamış kalabalıklann harekete getırdığı kent toprağı yağmasına oturtmuştur Bu altın topragın nemasının kuçuk bırpar- çasını buyuk halk kutlelen başını soka- cağı bır konuta donuşturuyor Bu. pek yasal olmasa da, bır yaşam savaşının an- laşılabılır hatta, e\Tensel bır ınsanlık hak- kı bağlamında, haklı bır goruntusunu oluşturuyor Fakat bu konutlarda ınsan- lar yıne açlık ve yaşam savaşı verme>e devam edıyorlar \sevlennin yıyecek dağıtan hayır kurumlannın, halk ekme- ğı satan dukkânlann onunde luks apart- man sakınlen değıl gecekondularda ya da gecekondulaşmış konutlarda oturan- lar dızılıyor Ote yandan altın topragın nemasını toplavanlar ınşaat yapıp akıl almaz gelırler elde edenler plammsı planlar, yaşamsı yasalar. politikamsı po- litikalar ve surekJi valanlarla, polıtıka>a egemen olan ve o gecekondularda ken- dılenne oy verenlen bırkaç dınsel soz \e bayramlık hedıyelerle aldatanlardır Bu tek bir partiye maledilmeyecek kadar yavgın trajı-pobtık olgunun Turkive'nin politik yaşanuna egemen olmaya başla- masıCelai Bayar ınSaıdı Nursı ifcseçim gezüerine çıkbğı donemden başlar. Gun- luk yaşamla sahtekârlık arakesıtındekı bu olguyu yukandakı ıkı resım. ekono- mık açıdan aydınlatıyor Şeyhın temel muştenlen kentlıleşmemış taşralı ve koylulerdır Bunlar ıçınde okumuş ve zengınlerdeolabılır Fakat toplumdanve yaşamdan bekledıöını bulamamış ve sır- lı guçlere başvurmaktan başka çaresının kalmadığını duşunen cahıller, çoğunluğu oluşturuvor Ustelık sıyasal oy kaynağı da onlar Sıyasal olarak guçlendınlmış. yasal olmayan, suç yapmaya teşne(susa- mış) toplanma odaklanna bır ış, bır yar dım elı bıraz havır gormek ıçın kentın koylulen doluşuyor Bu ınsanlan luks toplantı salonlarında bır araya getıremez- sınız Gerçı çok luks tankat merkezlen de var Fakat onlar başka tur luks kulup- lerden pek farklı değıl Yoksullann, oy depolan mensuplannın gecekondularda ayın >apması gerekır Şeyhler onlara ne kadar zengın olduklannı gosterecek ka- dar aptal değıldır Temelde tankat. Tan- n yolunda bu dunyanın nımetlennden vazgeçmek demek Tann'nın yolunda gumuş ve altın desteleyerek gıdılmeye- ceğını Kuran açıkça bıldınyor Onun ıçın kendısını Tann'ya adamış olan şe> h, gu- zel kansını luks daıresınde oturtup Mer- cedesınde gezdınrken yoksul yolculan da pejmurde \ e çırkın odalarda kabul edı- yor Ekonomık bır emme basma tulum- bası olarak kurulan tankat olgusu, resım- lerden bınnın ıçenğını bır olçude aydın- latıyor Bu alışvenş. partı polıtıkalann- dan daha sahte değıl Toplumun kuçuk bırbolumunu kendı nzasıy la, daha doğ- rusu kendı cehaletıyle, sömuruyor Bu somurunun de sıyasal somurüyle butun- leştığı anlaşılıyor Fakat ıkıncı resmı anlamak daha zor Burada guzel bır kolejlı kız resmıne ba- karak genellemeler yapmak yanlış olur Genç kızın aılesımn kokenını. kulturunu. ekonomık yaşamının aşamalannı, eğıtım yaptığı okullardakı ozel koşullan. kızın sosyal ve psıkolojık yaşamının evrelen- nı ıçınden gınp çıkrnış olabıleceğı sağ- lık koşullannı, kendısıyle evlenen ınsa- nın ozellıklennı. kandınlmış olup olma- dığını bılmeden boylece bır genç ınsanı o tankat şeyhıne goturen nedenler anla- şılamaz Fakat kendmı bu cin hocaya go- turen bazı duzenekler (mekanızmalar) var Bunlar kolejde ya da unıversıtede başlayan bır tur 'imhation" aşamalan ol- malı Bu genç kızlar pek çok Sağlıklı, guzel ve hatta okumuş Fakat bunlann Jean d'Arc ya da Hınstıyan azızelen gı- bı kendılennı Tann'ya değıl, zengın şeyhlere adadıklanna bakılırsa. bunlan davet eden, onlara yol gosteren orgutler olması gerek Fakat bınncı resımde go- rulen bır dını orgut atmosferının ekono- mık olanaklan yeterlı akıllı ve guzel bır genç ınsanın duşuncesını çelmesının ar- dında daha kokten bır şeyler aramak ge- rekır Bu tur olgularda genel gözlemden uzaklaşıp kışısel ınceleme olasılığı da tazla değıldır Bu ancak son gunlerde ay- yuka çıkan durumlarda soz konusu ola- bılmıştır Başka durumlarda bunlarla dı- y alog kurmak zordur Kentlıleşrruş bır kadının tankat arayı- şı ıçınde olması, aıt olduğunu duşundü- ğü bır grup kendısını dışladığı zaman soz konusu olabılır Ne var kı bugunun ken- tınde partıler. kulupler dernekler sanat kurumlan. muzık. dans tıyatro, sınema, edebıyat. hatta çeşıtlı turden ezotenk bıl- gılerle uğraşan orgutler gençlenn valnız kalmasına gerek vermeyecek kadar çok- tur Dolayısıyla kent kokenlı ya da ger- çekten kentlıleşmış ınsanın tankatçılığı sınırlıdır Daha çok kışısel psıkopatolojı ıle açıklanabılır Fakat kenthleşememış aılelenn çocuklan, çok lyı okumuş olsa- lar da, çağdaş toplumun sağladığı ku- nımlann etkınlıklenne katılmazlar, katı- lamazlar Bu onlan gıderek, geleneksel kulturlennın en buyuk bıleşenı olan dın- sel nıtelıklı arayışlara sokabılır Katı dın- cı aılelerde kadınlar ıçın aıle baskısın- dan kurtulmanın bır aracı bu "•tarikat" toplantılan olmaktadır Hepımızın çevre- smde bu ornekler vardır Buna yoksullu- ğu, ış bulma umudunu. belkı de kolay koca bulma umudunu da ekledığırruz za- man'incentive'lerartar Fakat temel dav - ranış-yonlendıncı bıleşen rasyonel du- zeye enşmemış kırsal kulturun yaşamsal söylemıdır Kuşkusuz bu sadece bır sos- yolojık hıpotezdır Aynntılı testlere tabı tutulduğu zaman bırçok bıleşenlere ayn- lacaktır Ama sokaklarda dolaşırken ba- şortulu ve çarşaflı kadınlann buyuk ço- ğunluğunun köylu >a da kırsal kokenlı olduğu gozlemı kesındır Kaldı kı lstan- bul nufu^unun yuzde doksanının buyûk kentın yenı vatandaşlan olduğu gerçeğı deyadsınamaz Fakat ırrasyonele ezote- nzme cehalete hacı>a hoca>a kapılan- lann yanında. y me a>-nı sokaklarda başı- nı ortme gereğınden kendını kurtarmış kadınlann buyuk çoğunluğu da kırsal ko- kenlıdır Bunlar Turk toplumuna çağdaş cumhun>etın hedıyelendır Kuşkusuz toplum. başını ortenlerle ortmeyenler arasındakı bırçatışma ıle kendını kurtar- mayacaktır Kaldı kı başın açıklığı da ras- >onel duşuncenın egemenlığı değıl, sa- dece gorece bır dın baskısından kurtuluş bır ozgûrluk gostensınden ıbarettır Fa- kat toplumun gelecek yuzyılda kole ol- masına engel olacak en onemlı olgu du- şuncenın, ırrasyonele karşı dırenmesın- den geçmektedır Geç Osmanlı toplumu- nun ve cumhunyetın butun sorunu rasyo- nelle ırrasyonel arasındakı dengevı artık gerektığı ıçın, bınncının 'ehıne değıştır- mektı Bunun kışı ve dın ılışkısı açısın- dan bır sorun çıkarmadığı dunyanın de- neyımı ıle sabıttır Kaldı kı akıl dındar adama da gereklıdır Kuran 'aptaUığı1 bır Musluman ozellığı olarak tanımlamıyor Bugun kımısı akıl ve bılıme saldırdığı zaman, dın ıçın değıl, dın ba>Tağı altın- da ekonomık ve sıyasal guç elde etmek ıçın yapıyor Onun ıçın tankat ınancı bır tıcaret ola- rak dûzenlıyor Tankat olgusu o ıkı re- sımde toplumun yoksullan ıle guzel ko- lejlı kızlan buluşturan bır ganp, şızofre- nık mekanızmayı sergılıyor Laık toplum orgutlennın, hele hele, cumhunyetın ko- ruyuculan olduklannı so>leyen, ustlen- ne olu toprağı senlmış laık partılenn ta- nkatlardan oğreneceklen bırçok orgut- lenme mekanızması olmalı Yalan \e so- muru dışında1 Fakat tehlıkenın kapıda olduğu soylenebılır Bılımsel duşunce- nın aydmhğına büyuk kutlesıyle hıçbır zaman ulaşamamış bır toplumun yağma ekonomısı ıle kanşmış bır ortaçağ ırras- yonelının pençesıne duşmesı 21 yuzyı- lın tutsaklığına (esaretıne) temel olacak- tır Oysa ozgurluğu ne kadar zor elde et- mıştık ARADABIR HULUSİ METİN hunhul Baro^ A\ukaüarından 6 Eylül 1966dan Günümüze... "Sayın Imran Oktem';n 6 Eylul 1966 gunu adh yılı açarken yukselen uyarıcı sesı, toplum ve hu- kuk duzenımızın temelıne vurulan darbeler karşı- smda hukukçularımızın ve hele yuksek hâkımlen- mızın seyırcı kalmamaları gerektığını, en ozlu (ve- cız) surette gosteren tanhsel değerde bır ornek ol- muştur Anayasamızın da temelı olan Atatürk devrımlerıne duşman karanlık kışılerın ve onlan bır araç gıbı kendı has& çıkarları uğrunda kullanan beih çevreterm sozcukjğunu yapan bazı kalemter ve 'şozde hukukçular', kendı hukyk dışı tertıp ve durumlannı gun ışığına koyan en yetkıtı ağztn bu açıklama ve uyarması karşısında seyırcı kalamaz- lar Ataturk devrımlennın gızlı ve açık duşmanla- nndan gelecek bu saldınlara karşılık, yurtsever on bınlerce ve yuz bınlerce aydının yıllar ve hatta ku- şaklar boyu Sayın Imran öktem 'ın bu nutkunu ve davranışını şukranla anacağından ve6 9 1966gü- nunu guruıia hatırlayacağından asla şuphe etmı- yoruz " (Prof Dr M. Aksoy, 8 9 1966) "Ceza Genel Kurulu 'nun bır karerını ehemmıye- tıne bınaen yuksek huzurlannıza arz etmekten ken- dımı alamadım 20 Eylul 1965 tanhlı bu karar Nur- culuğa aıt kıtapları muhtelıf şahıslara okumanın ve- ya vermenın, bu suretle Nurculuk propagandası yapmanın Turk Ceza Kanunu'nun 163 maddesın- do yazılı suçu teşkıl ettığını belırtmektedır " (Yargı- tay 1 Başkanlarından sonsuzluğa goçmuş olan Imran Oktem'ın 6 9 1966 Adalet Ytlını Açılış Soyle- vı'nden) • Sonsuzluğa ermış olan, ıkı kuyrukluyıldız I Ok- tem ve M Aksoy 1966'dan gunumuze "Nurculuğun kurucusu Nurs Koyu'nden Said, yan cahıl, okuyup yazması kıt bıradamdır Bırza- manlar Doğu bolgesınde şeyhlık faalıyetınde bu- lunmuş, istanbul'da sıyasete atılmış, sıyasal bır demeğın kuruculan arasına gırmış, 31 Martolayın- dan once Derviş Vahdeti ıle ılışkı kurmuş, Volkan gazetesındekı yazılan ıle 31 Mart vak'asını koruk- lemıştır Kendısı islam dını ve ıtıkatı ıle bağdaş- ması mumkun olmayan fıkırler ortaya atmış, ıddı- alar ılerı surmuştur Saıd Nursı, sıyası toplumu ummetçılık temelı uzerıne kurmak ıstemektedır Ona nazaran Ataturk devrımlen dıne aykırıdır " (1965 tarıhlı Yargıtay Ceza Genel Kurulu karanndan Kararın tumu 15 sayfadır) "Bızım vazıfemız Turkıye'yı dın ve şenat oyunla- rına sahne olmaktan korumak, gencılığı onlemek, devrımlen aynı canlılık ıle ayakta tutmak, yalnız muspet ılım metotları uzerınde yurumektır." • Sabah gazetesı Saıdı Nursı hakkında bıryazı dı- zısıne başladı (15 01 1997) Okuyalım, olumsuz Ata'nın Bursa Nutku'nu anımsayarak, Aksoy'u ve Oktem'ı anarak okuyalım • Mezhepler, dın kurallarının, tarıkatlar da, dının ruhsal ve gızemsel (mıstık) yonunun yorumlanışın- dan doğmuştur Tankat ya da mezhep, dının kıta- bında açıkça yer almamışsa da, dının yaşanışından ortaya çıkmıştır Hangı mezhebın ya da tankatın "dıne en uygun" olduğu, "dın ıçı" bır tartışma ko- nusudur Kışı "us ve araştırma yolu" ıle "gonul, duygu ve sezgıyolu"arasındakıseçımındeozgurdur Tann'ya ve I ya da gerçege ulaşma çabasındakı ınsanın dı- ledığı yolu seçme ozgurluğunun sının, "kamusal eylem, ışlem ve alan "dır O dın kı "Allah katında tek dın" olduğu savını ta- şımaktadır ve o mezhepler ve tarıkatlardır kı bır dunyasal çekışmenın, ıktıdar hırsının ve tıcaretın kaynağı olmuşlardır kuşkusuz "kamusal eylem, ış- lem ve alan" dışında tutulacaklardır Yasalann korudugu, "dınler, mezhepler, tarıkat- lar" değıl, kışılerın "dın ve ınanç ozgurluğu"dur Nükleer Atık Taşıyan Geminin Boğazlardan Geçmesi G U N D U Z AYBAY Koptan-Ankat T urkıye de nukleer santral kurulması konusuyla ılgılı tartışmalar surerken, bırden "nükleer aük" sorunu önem kazandı ÇevTe Bakanı Bay Z. To- kar'ın nükleer santraldan çıkacak atıklan bir kamyon yükiı dıye ku- çumser ya da azımsar bır bıçemle anması, sant- rallann kurulmasından yana olanlann yanında yer aldığını gosterdı Bayan Dr Ş. Sağbil'ın bir kamyon yûkü abk'ın ne denlı ezıyeth ve masraflı bır etİunlıkle "gömül- dûğûnü"anlatanyazısı(Cumhunyet, 13 1 1997) çok aydınlatıcı ye uyancı oldu Nukleer atık yuku îaşıyan bır gerhînin tam da bugunlerde Fransa'dan Japonva'va hareket etme- sı, konun^ı a^ğışık açılardan ele ahnmasına ıyı bır vesıle oluşturdu Brr santraldan yilda bir kam- yon yuku kadar çıkacağı anlaşılan kuçumencık (') nukleer atık nereve konulacak 17 Turkıye'de mı, yoksa bır başka ülkede mı gomulecek" 7 Başka ul- kede gomulecekse neyle, nasıl taşınacak 11 Dr SağbıFın anılan yazısından oğrenıyoruz kı, nukleer atıklar çok ıyı paketlenıp yuzevden 600 metre kadar dennde. yenn kayalık bölgesıne gö- muluyor Ozellıkle de depremden etkılenmeyecek yerler seçılıyor Bu bılgıler ışığında depremleny- le unlu Japonya'nın nıçın nukleer atıklar ıçın *var- ma limanr olduğunu anlamak guç Konunun hukuksal yanı da ılgınç Fransa'dan Japonya'ya nukleer atık taşınmasıyla ılgılı olarak bırçalışma >aptıran Nukleer Denetleme Enstıtu- su şu sonuca varmış Nukleer atık gıbı çok tehlı- kelı bır yukü taşıyan gemıvı kıvı devletı kendı munhasır ekonomık bölgesınden geçırmemek hak ya da yetkısıne sahıptır 1 Bu saptamayı lngılızle- nn unlu gazetesı Lloyds Lıst'ten oğrenıyoruz, yı- ne aynı gazeteden, 1995 yılında yıne Fransadan Japonya'ya -Atlantık Okyanusu, Buyuk Okyanus yoluyla- taşıma yapan gemıyı Şılı devletının Gü- ney Amenka'nın guney ucundakı Horn Bur- nu'nun 200 mıl açığından geçmeye zorladığını. bunu sağlamak uzere bır Şılı savaş gemısını go- revlendırdığını de öğrenıyoruz Nükleer sılahla- nn ve radyoaktıf madde taşımalannın ınsanlık ıçın ne buyuk bır tehlıke oluşturduğunu bılen sı- vıl orgutler yenı başlayan ve guzergâhijg.ızlı tu-^ tulanşımdık]taşıfnadolâyısrylayogunbfrprotes- r to eylemı yurutuyıjrlar Konu tartışmalı olmakla bırlıkte genel olarak * bemmsenen görûş, nukleer artık taşıyan gemılen, kıyı ulkelennın karasulanndan geçırmeyebılecek- len yolundadır; uluslararası hukuk boyle yorum- lanıyor, aynca, dev letlenn boyle gemılen munha- sır ekonomık bolgelennden de geçırmeyebılecek- len ılen surüluyor Bu hukuksal saptamalara da- yanarak, Türkıye'nın, nukleer atık taşıyan bır ge- mıyı ısterse karasulanna sokmayabıleceğını soy- leyebılınz Ancak aynı geminin Turk Boğazian bölgesinden geçmek istemesi durumunda Turki- ye'nın Hayır geçemezsın demek \etkisi acaba var mıdır? Bu yaıutlanması zor bir sorudur. Nukleer atık taşıvan bır tıcaret gemısının Turk Boğazian bölgesınden geçmek ıstemesıyle ılgılı sorunlann yanıtlaması bakımından ıkı hukuksal ven vardır, bunlardan bın, yukü ve bandırası ne olursa olsun her tıcaret gemısıne bolgeden geçış ozgurluğu tanıyan Montro Sozleşmesı hukumle- ndır Otekj ven ıse uluslararası hukuku "nukleer arük taşıyan gemiyi yalnız karasulanndan değiL munhasır ekonomik bolgesinden bile geçirmeye- bileceği şeklinde yorumlayan" gonıstur Bu goruş BM Denız Hukuku Sozleşmesı hukumlennın bı- raz zorlanarak yorumlanmaMna dayanmaktad\r ancak, tehlıkenın buyukluğu bu yorumlara destek vermektedır Tehlıke oyle buyuktur kı, kımse salt hukuksal gerekçelerle bu goruşlen çurutememek- tedır Şılı devletının 200 denız mılı uzakJıktan geç- meye mecbuT ettığı bır geminin Turk Boğazla- nndan geçmesıne Turkıye nın seyırcı kalması zor katlanılaçakbır durumdur K'anırhızca. içınde nükteer atık' bülüncfuğunu ya da nukleer enerjıyle çalıştıjjonı bıldığı gemıle-( n TurBye, Turk Boğazlanndan geçırjnemenın olanâklannı bîlcmadantısanmadan araştlrmalıdır Dunyadakı eğılım bellıdır, nukleer atıklann do- ğurduğu tehlıkeye karşı dev letler dırenç göster- meye çalışıyorlar ve duny a kamuoyu bu dırenme- lerden yana Yer yer dırenmelen topluca dırenmeye donuş- turebılırsek, once nükleer atıklar, sonra nukleer enerjı belasından gezegenımızı kurtarabılınz Ama once, ulkemızın her yonden en duyarlı ke- sımını oluşturan Turk Boğazian bolgesını gıde- nlmesı olanaksız bır kırlenmeden koruyabılmek ıçın bolgeden nukleer atık taşıyan gemılenn ge- çışını onle\ecek duşunceler gelıştırmelıyız Bu alanın uzmanlan el bırlığıyle var olan malzeme- yı ışlemelı duşun uretmelı ve polıtıkacılanmızla dıplomatlarımız bu urunlere dayanarak hak- lanmızı savunabılmelıdırler (Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması) Hızmet Sıstemı Bilgi Hattı: 212 - 257 06 46 ANMA •".Muammer Uğur AKSOY MUMCL Bırlıkte Anma Haftası İSPARTA İLİ KALPAK.S1Z KLVVA-1 MİLLİCİLER ETKJNLIGI Konuşmacılar Ceyhan MUMCL Avyuk ERENBERK GulşenBARLAS ses \e göruntulerle anılar V er: Isparta Otelı toplantı salonu Gun: 28 1 1997 saat 13 30 Bırlıkte analım ATATÜRKÇÜ DÜŞLNCE DERNEĞ1 ISPARTA ŞUBESİ A y d ı n l a n m a n ı n l ; ı ğ ı n d a SANAT INSANLARIMIZ: I Kulhır ve sanat dunyamızda çağcfcıj/ajmanın onculenne SAYGI GBCBSİ Vedat GönvolVedat üunyol (270<akiW) Hayah * EseHen ' Sanat Yofamı 'ndan bolumler Devlet Tıyatrosu sanatçılannca canlandınlacakhr Komk KoMpıadgr: OrhanDvru DoğmHızlm llhanSelcvk LeventYılnm • Solâh lnseUl7$ubatl997) •FakirBAYKURT(lO/Mart/Wj •OrhanASENA^AtortJ 997) • Adalet AĞAOĞIU (26 Mayts I997) •GiıltenAKIN(9tfazımnlW7J itMryı: USnı iyvvı YitttK MmmtoosaK-rAntir FtntmAdoı TOBAV G 01-420231 sen no lu, 13 04 1979 verılış tanhlı fotoğrafsız nufus cu^danımı 22 1 1997'de kaybettım. hukumsuzdur VOLKAN ERCİYAS Canımız, oğlumuz, ağabeyımız, Turkıye tşçı Partısı 1965-1971 Amasya tl Başkam ŞERAFETTİN ATALAY'ı öldürülüşünün 27 yılında, o günün heyecanı ve sıcaklığı ıle anıyoruz AİLESİ ^ ^ ^ ^ ^ Z M İ J ^ ^ ^ I £v omrunu destan gıbı ^ ^ ^ ^ | H Î ^ ^ ^ ^ | yüruyenler ^^HI^PHH^^^^I Yaşavan hmdırgerçekte H H ^ Ş t ^ P j ^ B Ydfarken bıle tukenenler mı ^K^T^ . F^^Yılgm\ılgmdufenler mı ^ ^ ^ K ^ ^ S ^ JH^J burçlanna BPY\ v^^^»BT|5 a ^ r c 'A ba\rak otumsuzleşenler mı 9 r i N ^ B İ I UNUTMADIK İHSAN ANISI MTJCADELEMİZDE HiriMi BATf»rı ı YAŞAYACAK Z ™ 2 9 O C A K ' " 7 ÇARŞAMBA GUN Ü (1V57-1980) M E Z A R I BAŞINDA \NILACAK, 4RKADAŞL4RI VE AİLESİ ADIN4 BERZİ\ \ H\CIMLRATOĞLU ILAN T.C. BAKIRKÖY4. SULH HUKUK MAHKEME- Sİ'NDEÎN EsasNo 1996/271 Karar No 1996 1240 Mahkememızın 25 12 1996 tanh 1996 271 esas 1996 1240 karar say ılı ılamı ıle hukumlu Is- mpt vp Pîr^nriıı HPTI ol- ıııcı vç uunuu utıı uı ma Boğazlıyan nufusu- nakayıtlı 1968doğum- lu Mesut Unver'e Yoz- gat Boğazlıyan Devecı- pınar Namıkkemal Mah C 40/01 S l l H 29'da nufusa kavıtlı Mahmut oğlu Elıf'den olma 1944 doğumlu babasi Ismet Unver'ın vası taymme karar ve- nlmış olup ılgılılenn muracaatlan ılan olu- n*ı»- 11 l 1QQ7 nur zJ ı ı "v ı Basın 3353 TUINCELİ KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1995^10 Karar No 1996 8 Davacı Malıye Hazınesı-Tuncelı Davalılar 1- Hıdır Kalsen 2- Hasan Doğan, 3- Alı Aşkın, 4- Kamer Şumur mırasçılan Dava Kadastro tespıtıne ıtıraz Dava tanhı 30 3 1987 Karar tanhı 20 12 1996 Parsel Kopuzlar köyu 270 258 262. 264, 256 nolu parseller Davacı Hazıne tarafından davalılar Hıdır Kalsen ve mustereklen aleyhıne mahke- memızde ıkame edılen kadastro tespıtıne ıtıraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda. Mahkememızcevenlen20 12 1996 tanh 1995 lOesa», 1996 8 karar sayılularru ıle dava konusu Kopuzlar koyünde bulunan 256, 258 262 264, 2"?0 nolu parsellenn 3402 sayılı kadastro kanunun 14 maddesı gereğınce taşınmazlann tumu 4340952 hısse ıtıbanyle 4243662 hıssesının Şako Huseyın oğlu Hıdır Kalsen adına 42480 hıssesının Ismaıl oğlu Hasan Doğan adına, 36540 hıssesının Gulabı oğlu Kamer Şümur adına. 18270 hıssesının Sadık oğlu Alı A^kın adına kadastro komısy on karannda olduğu gıbı tapuva tesçılıne karar venlmış olup butun aramalara ragmen adreslen tespıt edılemeyen Kamer Sımur mı- rasçılan Gazel Sımur, Fıdan Sımur Hıdır Sımur Huseyın Sımur. Alı Sımur tbrahım Sımur öluMustafa Sımur mırasçılan Fındık Sımur, Huseyın Sımur Engın Sımur Şengul Sımur Meral Sımur, Aysun Sımur, Hasret Sımur, Özlem Sımur, Aynur Sımur Özgur Sımur tbrahım Sımur'a mahkememız karannın ılanen teblığıne karar venlmış olup Mahkememızın 20 12 1996 tanh 1995 10 esas 1996 8 karar say ılı ılamının teblıgat yer- ıne kaım olmak uzere vukanda ısımlen geçen Kamer S\mur mırasçılanna ılanen teblığıne llanın yavımlandığı tarıhtcn ıtıbaren 15 gun ıçensınde temvız edılmedığı takdırde kararın kesınleşmış sayılacağı hususu ılanen teblığ olunur 13 01 1997 Basın 2964 CUMHURİYET'TEN OKURLARA ORHAN ERİNÇ 24 Ocak'ların Anlamı Cuma gunu tanık olduğumuz gorkemlı anma to- renlerı ve tepkıler bundan sonra her 24 Ocak'ın "Türkıye'nın demokratıkleşmesı, devletın ıçınde yuvalanma olanağı bulan çetelenn temızlenmesı, şerıatçı akımlann devletı ele geçırme gınşımlennın sonuçsuz kalması" goruşunde butunleşenlerın gu- nu olacağı anlaşılıyor Uğur Mumcu'nun bır suıkasta kurban gıttığı 24 Ocak 1993'un dorduncu yıldonumunde bu durum açık, ıçten ve kesın bıçımde belgelendı Boyle olmasaydı yurdun dort bır yanında duzen- lenen torenlerde sıyasal partılenn, demokratık kıt- le orgutlerının, sendıkaların yanında "sessız ço- ğunluk" olarak nıtelendırılen sade vatandaşın da yer alması, bır yandan hıncını haykınrken bır yan- dan da ısteklerını dıle getırmesı gerçeklesemezdı Gazetemızın bahçesındekı torenın geçen yıldan daha katılımlı olmasının nedenınde REFAHYOL ık- tıdarının çetelerle, tarıkat şeyhlen ıle olan ıçlı dışlı- lığının ortaya dokulmekte oluşunun da kuşkusuz katkısı vardı Çunku Uğur pek de uzun olmayan gazetecılık yaşamında başta "tankat-tıcaret-sıyaset", "sılah kaçakçılığı", "rabıta" gıbı araştırmalarıyla bugun yenıden gundeme gelen olayların ve kahramanla- nnın kımlıklerıyle belgelennı yıllar once gozler onu- ne seımıştı O artık bır sımgeydı Uğur'un olum yıldonumunde konuşulan konıriar- dan bın de Almanya dakı bır yargılamada yargıcm Bayan Çıller'ı suçlamasıydı Bayan Çıller'ın yurtdı- şında uyuşturucu kaçakçılığı mahkûmu olarak ta- nınan kışılerı "kahraman" ılan ettığını unutan med- yamız konuyu bırden "mıllı sorun" halıne getırıver- dı Hayatta olsaydı Uğur'un bu gelışmelerı (') nasıl yorumlayacağını duşundum ama beceremedım O olsaydı mutlaka hepımızın dılıne pelesenk olacak bır yorum yapardı s • Kaynak arayışındakı REFAHYOL hukumetının, turıst olarak yurtdışına gıdıp bır gun kalanlara bıle 12 bın 500 dolar karşılığında emeklı olma hakkını tanıyan yasa tasarısını, Banu Salman haberleştır- dı • Devlet-mafya-sıyaset uçgenıne ılışkın karanlık bağlantıları araştırmak uzere kurulan TBMM Susur- luk Komısyonu nun hafta boyunca yaptığı çalış- maları, parlamento buromuz okurlara aktardı Es- kı Içışlerı Bakanı Mehmet Ağar'ın komısyona ver- dığı ıfadelerın tutanaklannı, Dürdane Kocaoğlu haberieştırdı • DYP Genel Başkam Dışışlerı Bakanı ve Başba- kan Yardımcısı Tansu Çıller'ın malvarlığı ıle ılgılı TBMM Soruşturma Komısyonu'nun son toplantı- sında "kuşkulu servetı Yuce Dıvan 'a gonderme- me" kararının değerlendırme ve oylama yapılma- dan RP'lı Başkan Naci Terzi tarafından açıklandı- t5ım,panamento buromuz okurlara duyjurdut qTyfinn7i ı ijio vıiıiı ıi?ııı»ı ' OÖnÖttAn^ıVBafKânhğı'nın, Guney Kıbns Rum" Kesîmı'nın RÛsya'dan aldığı S-300 fuzelerıne kım- yasal başlıktakılması olasılığından duyduğu rahat- sızlığı Cumhurbaşkanı Suleyman Demırel'e ılet- mesını, Lale Sanıbrahımoğlu, okurlara aktardı • Refah Partılı Beyoğlu Beledıyesı'nın, şenat oz- lemlerının sembolu halıne getınlen "Taksım'e ca- mı" projesını gerçekleştırmek ıçın bır oldu-bıttıyle, yasalara aykın olarak tanhı SİT alanı ıçınde ımar de- ğışıklığı yapmasını ırdeleyen derleme, Istanbul Ha- ber Servısı'nın ortak çalışmasıyla hazırlandı • 1996 yılının kayıplar ve yargısız ınfazlar yılı oldu- ğunu, aynı yıl ıçınde 78 faılı meçhul cınayet ışlen- dığını çatışmalarda ıse 2 bın 859 kışının olduğunu, Özkan Güven, Uluslararası Af Orgutu ve rnsan Hakları Derneğı'nın venlerınden yararlanarak ha- berieştırdı • Somestr tatılınde, çocuklara, karnelerındekı za- yıflar ıçın uygulanan yaptınmlann, gelecekte kışılık bozuklukları yaratacağını vurgulayan ve uzmanla- rın goruşlerını ıçeren haben, îpek Yezdanı derle- dı • AIDS mıkrobu bulaştırdıklan one surulerek yapı- lan yayınla C.U ve I.G adlı gençlenn toplumdan dışlanmasına, bınnın ışyerını kapatmasına, dığen- nın de ışınden atılmasına neden olan dıncı bır ga- zetede yer alan yalan habenn arka planını Kerem llgaz araştırdı ve yazdı • Manısalı oğrencılere yapılan ışkencenın ızlennı, aılelerının durumunu Izmır buromuzdan Asuman Abacıoğlu ve Necatı Aygın haberleştırdıler • SPK ıle Izmır Tıcaret Borsası arasında yaşanan Izmır Vadelı Işlemler Pıyasası'yla ılgılı kavgaya Da- nıştay son noktayı koydu Yurutmenın durdurul- masına ılışkın SPK ıstemını reddeden Danıştay ka- rarını ve SPK-İZTB arasındakı çekışmeyı Merih Ak yazdı • Akkuyu'da kurulması planlanan nukleer santra- lın yerının stratejık açıdan rısklı olduğunu Ümit Otan haberieştırdı • 1994 te çok sayıda tanhı eserın Isvıçre'ye kaçı- nldığının belırlenmesıne karşın Türkıye'nın gereklı gırışımlerde bulunmadığını Celal Yılmaz duyurdu • Önumuzdekı pazartesıye kadar gonlunuzce bır hafta geçırmenız dıleğı ve saygılarımızla İLA> T.C. tZMİR 4. ASLİYi; HUKUK HÂKİMLİĞİ 1996 285 Davacılar Halıl Duru Ahmet Yenıgun tarafından da- valılar Murat Danacı Sevdı Kuçük aleyhıne açıian taz- mınat davasında, Davalı Sevdı Kuçuk un Acıbadem Guneş Sok B Blok D 11 Kadıkov-Istanbul adresıne yapılan teblıgat bıla teb- lığ ıade edılmış \ e vaptınlan zabıta araştırmasına ragmen teblıgata elvenslı adresı tespıt edılmemış olmakla dava dılekcesmın ılanen teblığıne karar venlmış olup yukan- da adı ve adresı yazılı davalının duruşma gunü olan 27 3 1997 gunu saat 9 da mahkememızde hazır bulunma- sı veva kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı aksı halde durusmalara gıyabında de\am edıhp yokluğunda karar venlecegı hususlan dava dılekçesı teblığ yerıne geçmek uzere ılan olunur 26 12 1996 Basın 69
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear