Catalog

••»•• CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 IstantMJİ Edırne Çanatekale Kocaelı Izmır Manıs.a Aydın Denızf ı PB PB PB PB A A A A 14 6 15 15 19 20 20 19 Sınop PB 17 Adana Samsun PB 17 Mersın A 18 Trabzon ÇB 17 Dıyarbakır A 11 Gıresun PB 15 Şanlıurfa A 13 Ankara PB 12 Mardin A 11 Konya PB 12 Siirt A 11 EsKişehr PB 11 Hakkârı Sı\as PB 6 Van Zonguıldak PB 15 Antalya A 16 Kars / Vjs;ai3jl s • Ankara ^ ^ J Erzurum \Hakka# rıl Yurdun kuzeydoğu kesımlen parçalı çok bulutlu, Doğu Karade- nız yağmurlu, Kars, Ardahan ve Ağn çev- relen karia kanşık yağ- mur ve kar yağışlı. ûte- kı yerler az bulutlu ge- çecek. Yurdun ıç ke- sımlerınde sabah sa- atlennde yoğun olmak uzere yer yer sıs göru- lecek. Hava sıcaklığın- da önemlı bır değışık- lik olmayacak. Londra Paris Roma Berlın Amsterdam Madrıd Sofya Brüksel PB PB Y PB PB Y Y PB 3 -4 10 -10 0 12 5 -1 Budapeşte PB -4 Münih Atina Milano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Vıyana Bonn PB Y PB PB PB Y PB PB 19 11 -8 -3 -2 11 -4 -6 PB -6 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire PB A A A A A Y A -10 19 11 15 11 12 11 21 Şam 18 Parçalı bulut ı Sıslı Bulutlt k Çok bulutlu ı Yağmurlu CÜIVEYTARC4YÜREK • Baştarafı 1. Sayfada suz tartışmalann ıçine atmanın sıyasi ya da gayri si- yasi hiçbir çevreye, hatta toplurnumuza yarar sağla- yacağma ınanmıyorum" dedi. Belki de gerçek öyküleri öğrendikten sonra bu ifa- deyieksikbulabilirsiniz. Cumhurbaşkanı, olumsuz tar- tışmalann gayri sıyasi ve siyasi hiçbir çevreye yarar sağlamayacağını söylerken "kışilere de" diye bir ek yapmayı, ola ki sorunları ilkeden kişiselliğe indirgeme- mek için yeğlemedi. Ne çare kişisel ihtirası boyunu aşmış, siyaseti son- radan görme kişiler üniversiteyı; hocalanyla öğrenci- leriyle yeniden dinamit kutusuna çevirmeyi deniyor- lar. Oysa Cumhurbaşkanı, basın toplantısındaki sözle- riyle ilgili çevrelere "Üniversitelerde dengeleri boz- mayın " mesajı veriyor. Bu mesajdan ders çıkaracak ilgili çevrelerin ön yü- zünde Millı Eğıtim Bakanı Mehmet Sağlam bulunu- yor. Kamuoyuna kapalı yüzünde ise Başbakan Bay Hoca! Bugünkü sistemi kökünden değiştirmeyi amaç edinmiş Sağlam. Kampanyasma dayanak olacak alt- yapıyı, YÖK Yasası'nı hazırlamadan önce ufak ufak sahneye sürüyor. Yeni tasarı komisyon aşamasında. Önemli madde- si, 15 kişiden oluşacak YÖK Yönetim Kurulu'nun 8 üyesini Milli Eğitim Bakanlığı; yani bugün bakan olan Sağlam saptayacak. Mekanizmayı değiştirecek, sonra üniversite kadro- lannı. Önce rektörîeri, ardından dekanları ve sonra da hocaları. Eski YÖK Başkanı, Bakan Mehmet Sağlam'ın bu gi- rjşimi yaparken kendine özgü gerekçeleri var mı yok mu? Var! Hazret bakan olduktan sonra üniversitelerden elini çekmiyor. Örneğin Sıvas Ünıversitesi'nerektöratamak istiyor. "Adamı" oy sıralamasında ikinci, birinci aday seçiliyor. Herhalde kırılıyor. Samsun Üniversitesi'ne atanmasını istediği aday rektörlüğe uygun görülmüyor. Herhalde kızıyor. fleler olur? Bu ara açılış törenlerinden birinde, Başkent Üniver- sitesi'nde YÖK Başkanı Kemal Gürüz'le Rektör Meh- met Haberal, ön sıralarda gerine gerine oturan Bay Hoca'nın yüzüne laik cumhuriyetle ilgili öyle birer ko- nuşma yapıyorlar ki orada renk vermeyen Erbakan'ın içinde volkanlann birı sönüyor, öteki patlıyor. Mehmet Sağlam'a istediği ve beklediği yeşil ışık. O. zaten hazır. Haydi tasan TBMM'ye. Eh tasarı demek, Sağlam'ın aşacağı yolun yarısı demek! Yasa çıktığı anda Milli Eğrtim Bakanı olarak ayrıldı- ğı YÖK Başkanlığı'nı "hükumetın, yanibakanlığın eli- ne geçirmeyi" ve üniversiteleri "tam kontrol altına al- mayı" düşlüyor. Bir çeşit yıllar öncesine dönüş. Tarih- ten ders alacak değil ya Mehmet Bey! Oysa Mehmet Bey'in hesaplamadığı, hesaplasa bi- le aşacağını sandığı kimi önemli ve etkili kurumlar var karşısında. r Örneğin, Milli Güvenlik Kurulu. Geçen aylardaki öğ- fenci olaylanndan -öncelikle askerler- rahatsız. Üni- versitedeki kargaşayı ve öğrencilerin "başka örgütler- le" sokağa inmesinı kaygıyla izliyorlar. Asıl büyük engel, Mehmet Bey'in ara sıra yoklama- dan edemediği Çankaya. Cumhurbaşkanı son MGK'de "üniversitelerie oyna- mayın' -.yor. Elbette kurulda bulunan Bay Hoca'yla hükümet üyelerine. *>' Üstelik cumhurbaşkanının YÖK ve üniversiteler üze- rinde titiz ve duyarlı olduğunu öncelikle Mehmet Bey'in her yönüyle bilmesi gerekmiyor mu? Mehmet Bey, sanki o eski YÖK Başkanı Mehmet Bey değil. Dünyamıza Merih'ten düşmüş gibi hem tasarıyı ha- zırtıyor, savunuyor, beri yandan da Çankaya'yı yoklu- yor kuliste. Acaba nasıl karşılar sorusuna yanıt bul- mak, ûilgilenmek için Çankaya'nın "bazı kapılannı ça- lıyor". Çiçeği bumunda siyasetçimiz Mehmet Sağ- lam, dört koldan kurnaz. vesselam. Ben yandan cesur da. Tıpo birzamanlar söylemediğini bırakmadığı genel başkanının savladığı gibi. , Teri gibi gözü de kara mı kara! lyi, ama gözü karalık sanşınlann beğenisi dışında. siyasette neye yarıyor ki?.. Kariı Dokunufanazhk korkusu• Baştarafı 1. Sayfada 298 sayılı yasaya muhalefet. tstanbul Milletvekili Aydın Men- deres: 5816 sayılı Atatürk aleyhine işlenen suçlan düzenleyen yasaya muhalefet. Rize Milletvekili Şevki Yılmaz: Hükümetin manevi şahsiyetini alc- nen tahkir ve tezyif etmek. 5816 sa- > 111 Atatürk Aleyhine işlenen Suç- lar Hakkındaki Yasa'ya muhalefet. yasanın suç saydığı eylemi övmek. Erzurum Milletvekili Abdulillab Fırat: Görevli memura hakaret. Konya Millet\ekili Hüseyin An: 24 Aralık seçimleri öncesi ordudan aynlarak RP'den Konya Milletveki- li seçilen An'nın Türk Silahlı Kuv- vetleri'nde görev vaptığı sırada "anıir ve komutanlarına karşı gü- ven hissini yok etmeye matuf alenen tahkir ve tezyifte bulunduğu savıy- la" açılan soruşturma çerçe\esinde dokunulmazhğının kaldınlması ıs- tendi. \'an MilleUekili Fethullah Erbaş: PKK'nin rehin tuttuğu as- kerlerin kurtanlması için Kuzey I- rak'a giderek örgütün eylemlerini kolaylaşttrdıgı ve propagandasını yaptığı gerekçesiyle dokunulmazh- ğının kaldınlması için fezleke hazır- landı. Başbakan Erbakan. Çankaya Köşkü'ndeki zirvede, ortak metne dokunulmazlıklann sınırlanması konusunda bağlayıcı genel hüküm konulmasına en çok karşı çıkan li- der oldu. Tutanaklara göre muhalefet par- tilerinin zaman zaman Necmettin Erbakan'ı suçladığı diyalog şöyle geliştı: Cumhurbaşkanı: TBMM'ce do- kunulmazlığın yeniden tanzimi için yürütülmekte olan çalışmalann des- teklenmesi kararlaştınlmıştır. Erbakan: Bu noktada müsaade ederseniz ben bir değişiklik tekli- finde bulunacağım. Çünkü o konu aslında münakaşalı bir konu... Deniz Bavkal: Bu bölümle ilgili olarak Sayın Erbakan'ı anlıyorum. Anayasada dokunulmazlığın daral- tılması konusunda tereddütleri \ar ya da ona karşı çıkıyor. Yargıdan bu konunun aydınlatılması için yapıla- cak her rürlü başvurunun hükümet nezdinde ve TBMM'de olumlu kar- şılanacagını bir ortak anlayışla söy- levelim. Erbakan: Olumlu demeyelim de müsaadenizle şövle söyleyelim. Bu konunun süratle aydınlığa ka- vuşması hususunda gerektiği tak- dirde dokunulmazlığın kaldınlma- sından çekinılmemesi... Baykal: Gerektiği takdirdeye fa- lan gerek yok. Ecevit: Orada da bir sistem deği- şikliğine razı değilsiniz. Erbakan: Bu çok suiistimal edi- lir. Yarın istediğiniz adamı mahke- meye götürürsünüz. Ydmaz: Onlargene suiistimal ya- pan dokunulmazlıktan istifade etsin diyorlar yani. Cumhurbaşkanı: Evet bu doku- nulmazlık hususunda nasıl söyleye- biliriz? Erbakan: Bu husustaki çalışma- lanmızesnasında... Baykal: Çalışmalarımızla ilgili olarak bu Susurluk'taki konunun aydınlığa kavuşturulması için TB- MM'den. sadece TBMM de değil. bakanlıklann da bu işbirliği içinde olması gereğini. yani onu da bir r- ına edelim. Cumhurbaşkanı: Çünkü Topal hikâyesi de van Erbakan: Bu konulann bir an ev- vel aydınlıea kavuşması hususun- da. Tansu Çüler: Hukuk devleti kav- ramı içinde öyle her ıstediğinizi, ben bundan şüpheleniyorum. al başını olmasın. Baykal: Efendim savcının başvu- rusu üzerine diyoruz. biz burada bir şeyi söylüyoruz. vani diyoruz ki. savcı bu konuda birşey istediği za- man biz bunu açacağız kardeşim. milletin bunu duymaya ıhtiyacı var. Cumhurbaşkanı: Evet bu konula- nn aydınlığa kavuşması hususunda. evet şunun gerisini söyleyin Erbakan: Hukuk dev leti kuralla- n içinde. Vılmaz: Hukuk dev leti kavramı olur mu efendim. ona savcı karar v erecek. biz karar v ermeyeceğiz öy- le bir şeye. Erbakan: ... savcı değil. Meclis karar verir. ... Hukuk kurallan içerisinde ge- rektiğinde dokunulmazlıkları kal- dırmaktan çekinilmeyeceği... Vümaz: O zaman yeni bir şey söylemiş olmuyorsunuz, zaten mev- cut durum bu. Erbakan: ... Mecbur değiliz ki. bu mecburiyeti nereden çıkanyor- sunuz? Çiller İsteyen kendi görüşünü ay- nca söyler. Erbakan: 46'dan beri herkes söy- lüyor. bu hukukun gereği. Cumhurbaşkanı: TBMM'nin. bakanlıklann ve bütün kurumlann yardımcı olması gerek. Vılmaz Sankı v ardımcı olmamak için bahane aranıyor gibi anlaşılıyor. Hukuk dev leti dışında kural mı var söz konusu olabilecek0 Erbakan: Savcının bir tanesi ak- lına bir şey gelmiş... Yılmaz: Orada güvenmiv orsunuz savcıya... Erbakan: Meclis'e güveniyoruz, savcının birisi.. mahkemede... i- fadesini alıyor da niye almıyor mil- letvekilinin.. Cumhurbaşkanı: Gerektiğinde dokunulmazlığın kaldınlması... Bavkal Gerektiğinde değil. talep edildiğinde. Erbakan: Hayırgerektiğinde, her talep olur mu? Baykal: O zaman yeni hiçbir şey sövlemıyoruz ki... Elbette gerek- tiğinde kaldıracağız. Erbakan: Şu Türkiye'nin halini görünüz Allah aşkına. Yılmaz: Sizin istediğiniz değil efendim. savcının istediği. Erbakan: Hayır efendim. bu medyanın istediğidir. Medyanın bir şey söylediği zaman savcı bunu... Yılmaz: 4 saat burada mah- kemelere niye güvenılmesi gerek- tiğini söylediniz. Şimdi de niye güvenilmemesı gerektiğini söy- lüyorsunuz. Bu kadar büyük çeliş- ki olurmu? Erbakan: Birisi hakkındabirşey uyduracaksınız yalan. Baykal: Savcı ve hâkim ın- celeyecek. Hiçbinmiz de çekin- meyeceğiz oraya gitmekten. Erbakan: Peki "Çamur at u kal- sın" sözü nereden çıkıyor Allah aş- kına. Cumhurbaşkanı: Gerektiğinde TBMM'nin dokunulmazlıklan kal- dırması tavsiyesine karar verilmiş- tir. Tavsiye ediyoruz biz. Erbakan, Aczmendi liderine sahip çıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Nec- mettin Erbakan'ın. mahke- me kararıyla aranan Acz- mendi lideri Müslüm Gün- düz'ü yakalayan emniyet görevlileri hakkında soruş- turma başlatılması talimatı verdiği belirtildi. Dev letteki gızlı örgütlen- meyi vebirçok faili meçhul- Ie ilgili kuşkulan gündeme getiren Susurluk skandalı için 2 ay boyunca soruştur- ma açtırmayan Erbakan'ın. hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunan Gündüz'e "komplo yapıldığıyla" ilgi- li iddialara "jet" hızla işlem yapması dikkat çekti. RP Yenimahalle llçe Gençlik Korhisyonu Baş- kanl ığı. yılbaşı kutlamalan- na alternatif olarak Altın- park'ta dün gece "Sevgi, Kardeşlik ve Gençlik Şöle- ni" adıyla etkınlik düzenle- dı. RP Ankara Milletvekili Hasan Hüseyin Ceylan. şö- lende yaptığı konuşmada. pazar günü gerçekleştirilen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nun, gündeminı po- lis tarafından. yakalanan Müslüm Gûndüz ve Acz- mendilere ayırdığını bildir- di. Gündüz'ün, Istanbul'da imam nikâhlı olduğunu söylediği 24 yaşındaki Fa- dimeŞahin'le birlikte yaka- lanmasını "medyayla ger- çekleştirilen komplo"" olarak değerlendiren Ceylan. "Başbakan, bu komplo için hem Adalet Bakanı'na. hem İçişleri Bakanı'na soruştur- ma açtırmak için emir ver- di" dedi. RP Genel Başkan Yar- dımosı Rıza l lucak da şö- lende yaptığı konuşmada. yılbaşı kutlamalannı eleş- tirdi. Ulucak, "Noel kutla- malan sebebiyle günah yo- lunda >anş edenler var. Dü- zenlediğiniz gecenin havır- lara vesile olmasını diliyo- rum. Gecenin. inancımı/ı bütün dünyaya yayacağuıuz fetihlere ve herkesin. her yerde inancına uygun ola- rak vaşamasına temenni ol- masını diliyorum" dedi. Ulucak. gecenin. Mek- ke'nin fethinin 1367. yıldö- nümü olduğunu kaydederek "Milli Göriiş'ün, batıl gö- rüşleri toprağa gömmek için mücadele ettiğini** söyledı. Kazalarda 8 kişiöldü Akhisarh talihlüer milyariık büv ük ikramiyesinden çeyrek biletle 37.5 mil- yar lirayı Akhisar'ın Sazoba Köyii'nden ortaklaşa bilet alan Yücel Gönültaş, Ali Özger, Ömer Edremit Ali Ke- mal Gönülta^ kazandı. 37.5 miharı aralannda pavlaşa- cakolan ortaklar. paralannı ahnâk için bugün Ankara'ya gideceklerini söylediler. Yücel Gönültaş'ın babası Fe\zi Gönültaş'ın da 1953 yılında 5 bin liralık büyük ikrami- yevi kazandığı öğreniİdi. (Fotoğraf: OZAN YAYMAN) Liceli koruculuk istemiyor Haber Merkezi - Yeni yıla coşku ve neşe içinde "mer- haba" dedik. Turistik tesis- lerde doluluk oranı yüzde 100'e ulaşırken yılbaşı yurt genelinde olaysız geçti. tra- fik canavan ise yılbaşı gece- si de boş durmadı. Meydana gelen 400 trafik kazasında 8 kişi hayatını kaybetti. tstan- bul "da Emel Kaya. yeni yılı kutlamak için havaya açılan ateş sonucu yaralandı. Millı Piyango'nun yılbaşı özel çekilişinde büyük ikra- miye dörde bölündü. 150 miİyann isabet ettiği 5167613 numaralı biletin iki- si Istanbul. diğerleri Ankara ve Akhisar'da satıldı. Jkinci büyük ikramiye olan 75 milyar lira ise Istan- bul ve Mardin'de satılan 7279503 numaralı yanm bi- leteçıktı. 50 milyar lira ikramiye ise I Btştaraft 1. Sayfada dt Hâtâ şok içüıdeyiz" dedi. Çakar. heyette yer alan temsiblerin hangi partiden olursa olsun bölge mil- letvek llerine ulaşmaya çalıştığını söyledı ve "Hazır- tenacak Lice raporu. arnkduyumlan. sözJeri içerme- \ecek.( rö/Jemler ve yaşanan somut gerçeklikleri yan- srtacal" dıye konuştu. Lic; ılçesınde bırkaç haftadır dile getirilen ve ba- zr gaztelerde de değerlendirilen "zorla koruculuk tarrjşnası'" gün ışığına çıkmaya başladı. Telefon gö- rüşmeeri ve sözle anlatımlann yol açtığı soralarla il- çeye gden ve aralannda çeşitli siyasi partilerle sen- dikala- \e derneklerden 18 kişınin bulunduğu heye- tm ızlmimlen, sorunun önemini ortaya kovmaya baş- Iâdı. "v aşananlan. düzenledikleri basın toplantısıyla dün gızetelere >ansıtan heyet üyelennin RP. DYP, ANrCl DSP ve ÇHP milletvekillerine sorunun öne- mini aılatma çabası içinde olduğu belirtildi. tHD'nin Diyarbakır Şube Başkanı da olan Genel Başkaı Yardımcısı \e "Lice'yi İzlcme Heyeti" üyesi Mahnut Çakar. ılçeden Diyarbakır'adöndükten son- ra "Nden konuştunuz" denilerek halka dayak atıldı- ğını sıyledi. Zaten bövlesı bır olasılığı Lice'de ıken fark etiklenni anlatan İHD Şube Başkanı Çakar. şun- lan s ö ledi *Ö>lesinegerginbirortanıkigönnekge- reki>xr.Bölge \ alisi'nin yardımıyia ilk kez Lice'ye git- ttğirnrde adeta bir hayalet şehirle karşı karşıyay dık. Vollarla hiç kimseler yoknı. Kimsey le görüşemeden eiirmbboş döneriz diye düşünüyorduk. Işte tam da bu sıradjalay m oralarda bir j erlerde bir «in arkasuıda duraıkâdınlarbirdenbire kendilerini arabalann önü- ne attıar. Ne olduğunu anlavamadık. Polisler de şaş- tanlıLiçerisindeydi. Çoğu Kürtçe konuşuyordu. Sık sık ' K)rucu olmak istemıyoruz' dhorlar ve ekliyıor- |ardb:Zorla yapıyorlar. biz ıstemiyoruz." Yaşb bir kadınbenim kolunıa yapışmıştı: °Oğlum korucu ol- mak. itemiyor. yardım edin. Buradan gıtmeyin. Gi- dersseiz bıze ceza verirler' diyordu..." , Hleene HADEP. ÖDP. RP.DBP'den temsilcilerle DSP en ıl yöneticileri Ali Artan ve Adem Balta, Di- yarbakır Demokrasi Platfoımu'na mensup kuruluş- lardan kişiler. Mazlum-Der Malatv a temsilcisi Ozkan Hoşanu. Diyarbakır Bölge Barosundan Yaşar Al- türk, Sine-Sen'den Yusuf Çetin ve diğer bazı kişıle- rin yer aldığını anımsatan Mahmut Çakar. "Lice'de olaıilarçok dramatik bmııtlarda bir olaj dır" dedi. Fa- ili meçhul cinayetlere. baskmlara. zorla göç ettirme- lere kısmen alışkın olduklan halde Lıce'deki olayın çok dramatik olduğunu vıırgulayan İHD Genel Baş- kan Yardımcısı Çakar. şunları sövledi: "Daha önce- leri ya telefonla bilgi alıyorduk ya da Dh arbakır'a ge- lenkrin anlatımlanna davanıyorduk. Bizim somut gözlemimiz va da bilgimiz voktu. O kadınlarolmasav - dı yine olmav acakft. \ ahirn bo> utlardaki bu olay zor- la korucu > apnıanın somutgöstergesidirve bunun hu- kuk dev letinde kabul edilmesi söz konusu olatnaz. Bu basküan uvgulavanlann mudakacezalandınlması ge- rekryor."* \İahmut Çakar. heyetin gözlemleri ve bugünlerde ortaya çıkabilecek gelişmelerin de yer alacağı kap- samlı bir raporu hazırlamak uzere harekete geçtikle- nni bildirdı. Raporu bölge milletvekillerine gönde- receklerini v e "Acü müdahale et"5 çağnsında buluna- caklannı belirten Çakar. ÇHP Erzincan milletvekıl- lennin "Gruptan karar çıkartıp heyet olarak gelece- ğiz*" dediğini. ancak diger partilenn ilgisiz kaldığjnı söyledı. Çakar. "Raporu TBMM Başkanlığı'na ve Başbakan"a elden ulaşbracağız. Bu sorun buradaki ilişldlerteçözükcek gibigözüknıüyor. tşimizzor, insan- lar vaşamsal tehdit aJnnda" diye konuştu. Heyette yer alan ÖDP MYK üyesi Necmi De- mir. dün yazılı bir açıklama yaparak izlenimlen- nı kamuoyuna yansıttı. Demir. Lice Kaymaka- mı'nın izne ayTilmasmın ardından. ilçede 15 ya- şın üzerindeki tüm erkeklerin Kaymakam Vekili ve llçe Jandarma KomutanıHaa Ûbay tarafından komoado taburunda toplanıp akşam 19.00'dan ge- ce 01.00'e kadar silah tehdidi altında tutuldukla- nnı ve 100 kadar Licelinin önceden hazırlanmış dilekçeleri zorla imzalaması sonucunda korucu yapıldığını saptadıklannı belirtti. OHAL Valisi Necati Bilican ise Lice'nin korku kenti değil huzur kenti olduğunu iddıa etti. Son günlerde Lice ilçesinde koruculuk bahane edile- rek provokasyonlar düzenlenmek istendiğini ifa- deeden Bilican. şunlan söyledı: "BizLice'yebun- dan bir süre önce işadamİan ile gjdip kuruiacak fabrikalaruı yerlerini gezdik. O gün kendileri için adeta bir bayramdı. Bu yılın sonunda faaliyete gi- recek o fabrikalar sayesinde binlerce kişi sefaletten kurtuiacak. labii bu. bazı kişüerin hesabına gelme- diği için engellenmesi isteniyor. Bunun için de " Li- ce'de vatandaşlar zorla korucu yapılmak isteni- yor' denıeye başladılar. Oysa koruculuk için 100'den fazla kişi müracaat etti. Biz de bunlar- dan 84'üne bö\le bir imkân verdik." Bu arada zorla koruculuk savlannı incelemek uze- re Lice'ye giden Demokrasi Platformu ve parti tem- sılcilennden oluşan heyet üyelerine. Kaymakam Ve- kili Yüzbaşı Hacı llbay'layaptıklangörüşmeden son- ra polisler tarafından müdahalede bulunulduğu öne sürüldü. Heyet üyelerinden Favsal ÖzçeHk'in halkla görüşme yaparken. polislenn saldınsma uğradığı, bu olayı görüntülemeye çalışan gazetecilerin de tartak- landığı görüldü. Polislenn daha sonra "Terörist ba- sın. örgütün sesi" \e "Hevet Lke'den defol" slogan- larını atarak y ürüy üş yaptığı görüldü. Polislenn he- yet üyelerinı ilçeyi terk etmesi için zorlayarak araç- îanna bindirmek ıstemesı tepkıyle karşılandı. HADEP Diyarbakır ıl yöneticilerinden Hüsevin Bora,Çumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede, insan- ların gece yansı evlerinden toplandığını ve baskı ya- pıldığını söyledi. Sözde işadamı HalisToprak'ın ku- racağı fabrika için koruma görevlisi alınacak diye propaganda yapıldığını anlatan Bora. şunlan söyle- dı: "Biz gelişmeleri genel merkezimize bildirdik. Ta- limal bekliyoruz. Halis Toprak'ın vatınnı \ apnıası di- ye bir şey >ok. Belki de >apacak. ama adanı aciz değil ki tesisleri koruyamasuı. Bir sürii asker var, polis var. Sadece korucular mı komvacak." Istanbul veKangal'da satılan 0889259 numaralı yanm bi- letlere çıktı. Cumhurbaşkanı Sülevman Demirel. yeni yıla Istan- bul'da. Başbakan Necmettin Erbakan Antalya'da. Dışış- leri Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Tansu Çiller Kartal- kaya'da. ANAP lideri Mesut Yılmaz Lludağ'da gırdi. Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel. yılbaşının son yıllann en sakin ve olay- sız gecesı olarak geçtiğini söyledi. Polis teşkilatında yılbaş! gecesi tüm izinlerin kaldınldığını. halkm esenli- ğini sağlamak üzere eğlence yerleri. garlar. halkm yoğun olarak bulunduğu yerler ile şehirlerarası karayollannda yoğun güvenlik önlemlerinın alındığını bildiren Yüksel. yurt genelinde alkol kullan- maktan kaynaklanan 28 darp veyaralamaolayının meyda- na geldiğini beiirtti. Yüksel. yılbaşı gecesine ilişkin şu bıl- gileri verdi: ~Trafik çahşmalan itiba- nvla yapılan tüm uyanlara rağmen trafîğe alkollü olarak çıkan 570 araçsürücüsü hak- kında \asal işlem uygulan- mış, bu süriicüler görevlileri- mi/ tarafından ikametlerine kadar götürülmüşlerdir. \ıi- başı gecesi, ağıruklı olarak al- kollü araç kuUanımından kaynaklanan 400 trafik ka- zası meydana geldL Bu kaza- larda 8 kişi yaşamını yitirdi. \eni Trafik Kanunu'nun uy- gulandığı gecede. 24.00"ten itibaren trafik kurallanna uymayan sürücükre 4 milyar 800 milyon lira para cezası uygulanmışnrr Istanburda eğlence yerlen tıklım tıklım doiarken binler- ce insan her yıl olduğu gibi Taksim Meydanı'ndaydı. Karnaval alanına dönen Tak- sim'de insanlar yeni yıla şar- kılar. danslar ve halaylarla girdıler. Istanbul'da yılbaşı gecesi sılahlar yine susmadı. Yeni yılı kutlamak için havaya ateş açanlar. bir kişinin yaralan- masına neden oldu. Göztepe'de. yılbaşını ge- çırmek için ablasının evine giden 40 yaşındaki Emel Ka- ya. balkona çıktığı sırada ha- vaya açılan ateş sonucu ba- şından vurularak yaralandı. Ağır yaralanan Kaya. Hay- darpaşa Numune Hastane- si'ne kaldınlarak tedavi altı- na alındı. Istanbul'da yeni yılın ılk bebeği. Süleymaniye Doğu- mevi'nde gece yansından hemen sonra doğdu. Pervin - NiyaziCanpolatçiftinin Seün adını verdikleri bebek, aile- nin ikinci çocuğu oldu. Mi- nık Selin için doğum günü pastası kesildi. Ankara'da ise 1997yılının ilk saatlerinde 6 erkek. 1 kız bebek dünyaya geldi. Yeni yılın ilk erkek bebeğini. Ze- kai Tahir Burak Doğum Has- tanesı'nde saat 00.40 sırala- nnda Fatnıa Karayazı dünya- ya getirdi. Başkentteyeni yıl- da iki bebek de dünyaya ay- nı saatlerde geldi. Ankara'da yeni yılın ilk kız bebeği ise Zübeyde Hanım Hastanesi'nde doğdu. tstanbuLBakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesı bünyesınde kunılan "Alo 182 L mut Işığı Hath"nın telefon- lan yılbaşı gecesi de susma- dı. 24 saat boyunca insanla- nn sorunlannı dinleyen ve gerekirse hastaneye çağıran hattın doktorlan. yılbaşı ge- cesi hartı arayan toplam 22 kişinin sorunlanna çözüm bulmayaçalıştı. Batman? da 2 faili meçhul dalıa BATMAN (Cumhuriyet) - Batman yeni yıla yine faili meç- hul cinayetlerle girdı. Kent merkezinde kimliği belirsiz kişi- lerin silahlı saldırısına uğrayan iki kardeş yaşamını yitirirken, bir kişi de yaralandı. Adı daha çok faili meçhul cinayetlerle duyulan Batman'da 1997'nin ılk faili meçhul saldınsı dün sa- at 16.00'da kentin Bankalar Çaddesi'nde gerçekleşti. Güneşler Pasajı'nda kuyumculuk yapan FuatSuna(29) ile amcasmın oğlu Mehdi Suna (22) cadde ortasında kimliği be- lirsiz kişılerın silahlı saldırısına uğradılar. Vücutlanna çok sa- yıda kurşun isabet eden iki genç olay yerinde yaşamını yitir- di. Saldın sırasında yoldan geçen Salman Kaya adlı yurttaş da boğazına isabet eden kurşunla ağır yaralandı. Yaralı genç Bat- man Devlet Hastanesi'nde tedavi altma alındı. Sjiukar Gok gûaıltûlu G U N D E M MLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada kın bir bürokratın, aynı araçta Muğla ili kıyı şeridinde- ki küçük limanlardan birine giderken kaza geçirme- mesi gelir... 1980'lerin ilk yansında Milliyet'in, ikinci yansında Cumhuriyet'in Izmir Bürosu'nda çalıştım. O günlerin Ege kaynaklı haberlerinin başında hayali ihracat olay- lan gelirdi. Ege kıyılannda her mart, "Buyıl turizm patlayacak" haberleri yapılırdı, ama turizmden önce hayali ihracat patlardı. Biz de muhabir olarak hayali ihracat turizmi yapar- dık... Kaş, Marmaris, Güllük ve Ayvalık limanlanndan ya- pılan hayali ihracatlar bazen o ayın toplam ihracatının dörtte birini oluştururdu... Neler mi ihraç edilirdi? Güllük limanından, bir günde birkaç yüz bin adet ge- linlikanımsıyorum... Marmaris'ten Almanya'ya tanesi yüzlerce dolara nazar boncuğu da ihraç ürünierimiz arasındaydı... O günlerde gümrük müfettişlerinin birinci kaygısı, Ankara tarafından engellenmek olurdu. Işini iyi yapma suçu işleyen onlarca gümrük müfet- tişi, Hazine kontrolörü anımsıyomm... Müfettişler olayları açığa çıkarır, olay mahkemeye yansır. Araya kim girerse girer, milyonlarca dolarlık haksız kazanç, "vergi suçu" olurdu... Cezası da bir- kaç yüz bin liraydı... Bu olaylar uzun süre, "toplu kaçakçılık" olarak gö- rülmedi. 1987'de Izmir'deki hayali ihracatlar yargıya ulaştığında, 1918 sayılı Kaçakçılık Yasasfnın "toplu te- şekkül" oluşturmak bölümleri uygulanınca, Ankara yeni tehlikelere karşı şu önlemi aldı: "Gümrük müfettışleh ellerindeki bütün dosyaları DPT'ye gönderecekler. (ş/em/en durduracaklar..." Sözü uzatmayalım... Özal dönemi zenginlerinin bir bölümü de bu yolla, az zamanda büyük işler başar- mışlardı... Ölaylarda yargılananlar ise daha çok. gümrük me- murianyla, getir-götür işini yapan acemi işçiler olur- du. Onların temel suçu da, "küçükgötürmek"ti... Bugün de benzer bir tablo ile karşı karşıyayız... Arkadaşımız Alper Ballı'nın dört gündür Cumhuri- yet'in birinci sayfasında yer alan haberlerini satır baş- lanyla anımsatalım: - islami sermayeyle kurulan Faisal Finans Kuru- mu'nda 60 milyon dolarlık sahte döviz alım belgeleri düzenlendi. Faisal Finans, hayali işlem.'er karşılığı Is- tanbul'da Esenler Konfeksiyon'a 700 milyar tutarında KDV indirimı sağladı. Faisal Finans bunun karşılığın- da 250 milyar lira komisyon aldı. - Iran, Irak ve Suriye'den gelen döviz, Hazine tara- fından, "ıhracatgeliri" olarak kabul edildi. Oysa "güm- rük ihracat giriş kayıttan" yoktu. Böylece milyarlarca lira tutarında kara para aklandı. - Gaziantep Gümrük Başmüdürlüğü'ne bağlı kapı- lardaki usulsüzlük ihbarı için gerekli işlem, talimattan 5 ay sonra başlatıldı. Sadece Karkamış gümrük kapı- sından tam 18 trilyon 600 milyar lira karapara aklan- dı... Ne dinin, din neyin emrinde? Yeraltı dünyasından gümrük kapılarına, Hazine'den Teftiş Kurulu'na kadar uzanan bir zincir... Tıpkı Özal döneminde olduğu gibi. burada da ha- yali işlemlerin zemin bulmasına yardım eden kurum- lar Ankara'da... 1980'lerın Özal dönemi zenginlerine, 1990'larda Hacı-bacı zenginleri ekleniyor. Kimi kişiler o günlerde de vardı... Bugün de var. O gün ANAP'ın içindeydiler, bugün DYP-RP içindeler. Bacı, "Siyaset dinin emrindedir" diyordu. Din de ticaretin emrine girmiş görünüyor. Son dönemdemantargibi biten finans kurumlan, halkm di- ni duygularını da kullanarak yol alıyorlar... Kimi kurumlar da, bir ayaklarını sözde "İslami düzene", bir ayaklarını liberal sisteme yerleştirmiş durumdalar. Geçenlerde bir kumartıanenin yeni bölümünün açılışı yapıldı. Programda dua da vardı... Kumamanenin ortaklan herhalde duanın bir yerin- de şunu demişlerdir: Kumargelirimiz kısa sürede katlansın. Yeni kumar- haneler açalım yarabbii..." Amiiin... Gereldrse Tansu • Baştarafı 1. Sayfada Topal cinayetine adı kanşan emniyet görevlilerinin din- leneceğini söyledi. Elkat- mış, Susurluk olayı ile ilgi- li Başbakan YardımcısıTan- su Çiller'i de dinleyebile- ceklerini söyledi. Nevşehir'de düzenlenen "Mekke FethiGecesi"ne ka- tılan Susurluk Komisyonu Başkanı ve Nevşehir RP Milletvekili Mehmet Elkat- mış. Milli Gençlik Vakfı Şu- besi'nde Susurluk olayı ile ilgili gazetecilerin sorulan- nı yanıtladı. Bugüne kadar dinlenen kişilerin verdikleri belge ve bilgilerin yani sıra, Genel- kurmay. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı. MtT ve Jandarma Genel Komutan- lığı'ndan gönderilen belge ve bilgilerden yola çıkarak. komisyonda. 'devletin bu iş- lerin yapıldığından haberi var' şeklinde bir izlenim uyandığını belirten Elkat- mış, sözlerini şöyle sürdür- dü: "Biz bu çalışmayı bu kirii işlerde devletin kullanılıp kullanılmadığını. bir diğer dejişle devlet bu işlerin için de var mı yok mu araştınyo- ruz. Şu ana kadar oluşan in- tiba da bu işlerden dev letin haberinin olduğu yolunda; ama tekrar söylüyorum. net bir bilgi ve belge Ueriki gün- lerdeki gelişmeleıie ortaya çıkabilir. Bu işin boyutları ve failleri kimler, bunlar hak- kında şu ana kadar net bir görüntü yok. Bunlar da öyle inanıyo- rum ki gelişen olaylann ışığı altında daha net bir konu- ma gelecektir." Elkatmış. devlet-mafya- aşiret üçgeninin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Tansu Çiller'e kadar uzandığı yolunda medyada çıkan haberleri örnek göste- ren birgazetecinin. •'Çiller'i dinleyecek misiniz" şeklin- deki sorusunu da şöyle ya- nıtladı: "Biz bu olaya kimin adı kanşmışsa kesinlikle dinle- riz. bu Sav uı Çiller veya bir başkası olabilir. Gerekirse Sayın Çiller'i bile dinleriz, o- nun bilgi ve belgeleri eğer varsa, bunu da elbette ki de- ğerlendiririz." Bugün yeniden bir araya gelecek Susurluk Araştırma Komisyonu'nun. öncelikle kumarhaneciler kralı Ömer Lütfü Topal cinayetine adı kanşan özel harekât timinde görevli 3 polis memuru ve Özel Harekât Dairesi Baş- kan Vekili İbrahimŞahin'ın dinlenmesi için tebligat ha- zırlayacağını söyleyen El- katmış, bu kişilerin pazarte- si veya salı günü ifadeleri- nin alınacağını söyledi.