23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EYLÜL1996PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'EUıamtfülijlafi cezaevlerine hıakimiz' tm KOCAELİ (AA) - Adalet E£.akanı $e\ket Klazan. " fl:lrıamdülıllahcezae\lenne Diyarbakır'dakı dan sonra oraya gittım. ki^ivi de sorumlu buılarak jöre\ den aldım. fv-Stıfettışîenmizın s'o-mşturması da de\ am etınıekıedir. Eğer kanunlan. yönetmeliklen uygulamayıp isitİMTiar .den olursa. onlar hiaikkmda ııereken yapılır" de--<Ji. Rerah Panısf nın K\ocaelı il Örgıitü'nün Genişletılmi;; II Dıvan Tc»plantiM vapıldı. Kazan. burada yaptığı konuşmada. ftülvümete yöneltilen e'Je^tirileri deyanıtlayarak HülKümetm uyumsuz olmndığnı M>yledi CHP'de 29 Ekim'e alternatif kutlama • ANKARA(ANKA)- CHP I9ekimdevapılacak oları kiiciik kurultayın ardından 23 kasımda da gençlık kurultayı düzenleyecek Hükümetin eumhurıyetın temel ilkelerını >arsmava >önelık politikalarından ^ikâyetçi olan. CHP. bunu protesto etmek üzere 29 Ekım Çumhuriyet Bayramı'nı da illke genelinde alternatif bir proszram ç.erçe\esinde kutlamaya hazırlanıyor. Hükümete yönelik rhuhalefetı de sertleştirme k'ararında olan CHP. bu çerçevede 29 Ekim Cumhuriyet Bayramrnda alternatif bir kutlama programı gerçekle^tirecek. Çiller'e 'muhtıra verîn' baskısı • ANKARA (ANKA) - DYP'de hükümetten nıemnun olrruıyan mıllenekıllerı. grup toplantiMtıda bu kotıuyu gündeme yetınp DYP üenel Ba^kanı Tan>u Çıller'e "RP ya hükümet progranıına uysun ya da biz çekilelim" ba.skı>ı yapmayı planlıyor. DYP"de hükümetin gidişinden duyulan rahatsızlık ıyice su yüzüne çıkmaya başjadı. Koalisyonun çalışmalarından duydugu rahatsızlığı yüksek n Sanayi vç,_ ^p kanı Yalını Erez'in yakın çe\resine de bürokrasidekı atamalar \e ülke sorunlarının çözümünde somut adımlar atılamanıasından yakınıp •"Hükümet eok >a\a^ ışliyor. İstedıklerımızı yapamıyoruz"' ^eklindedert vandığı öğrenıldi ADD'den öğretmen tepkisi • İstanbul Haber Servisi - Atatürkçü Düşünce Derneği (ADO) İstanbul Şubesi'nce Vapılan açiklamada. Mısır El Ezher Cni\ersıtesi mezunlannın da öğretmenlik için başAurmalarına karş.1 çıkılarak. "Tüm okullanmız öğretmensiz kalsa bile bu seriatçılara öğretmenlik hakkı \erilmemelidır" denildı Zorunlu tasarrufa öneri • A>KARA(A.\KA)- Zorunlu tasarruf kesintilerinin geri ödenmesine yönelik bir önerı de Türk Mühendisler Birliği'nden geldi. Türk Mühendisler Birliği'nden yapılan açıklamada. zorunlu tasarrufların kesildiği biçimde azalan bakiye sistemine göre aylık olarak geri ödenmesi önerildi. Gneride. ay lık ödemenin toplam alacaktan düşülerek kalan miktara aylık banka faizi >a daenflasyon oranında faiz ödenmesi istendi. Türk Mühendisler Birliği bir dığer alternatif olarak ödenıelerin belirli bir aaman dilimi içinde Hazine bonosu \enlerek yapılmasını önerdi. Aczmendiler serbest • İstanbul Haber Servisi - ftrail'de yaşanan olaylan pVotesto etmek amacıyla cuma namazı sonrasındaki gösteride gözaltına alınan Aczmendı tarikatına üye 7 kişi serbest bırakıldı. Dün Fstanbul Adliyesfne getırilen Aczmendiler. rîöbetçi savcılıkta ifade verdikten sonra nöbetçi sulh ceza mahkemesine çıkarıldı. Aczmendiler. mahkerne târafindan ""Göre\ li Memura Muka\emet". "Kılık Kıyafet Yasası'na muhalefet" \e 1911 sayıh •'Toplantı \ e Gösteri Yürüyüşlen Kanunu'na nSuhalefet" suçlanndan ttıtuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Cumhurbaşkanı, inanç özgürlüğünün laiklik sayesinde mümkün olacağmı söyledi DemireFden laiklik uyarısıÇORUM (AA) - Cumhurbaşkanı SüJey- man Demirel. ınançlann gereğıni serbest- çe yerine getirebılmenın ancak laiklik sa- yesinde mümkün olabıleceğinı \e laikliğin nimetinın iyı bilınmesı gerektiğinı söyiedi. Cumhurbaşkanı Demirel. karde^lik. dirlik \e beraberlik içinde >a$anması halınde sa- nayinin de altyapının da gerçekleşeceğinı beİirtti. Ağustos ayındaki deprenıden sonra Ço- rum'u ıkinei kez ziyaret eden Cumhurbaş- kanı Demirel. ilk olarak Yali .Mustafa Yıl- dınm ı zıyaret ettı. Yalı Yıldınm'dan. ılın sorunlan> la ılgıli bılgi alan Cumhurbaşka- nı Demirel. Çorum ile ilgıli ılk sorunun. ağus- tos ayında me\dana gelen depremin açtığı yaraların sanlması olduğunu sö\ledı. K.o- nuyu yakından takip ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Demirel. depremın \arat- Çile çiçekleri' DSP'den ihraç edilen 4 kişi yargıya gidiyor • Çorurrfu ikinci kezziyaret eden Cumhurbaşkanı Demirel konuşmasında,"Kardeşiik. "beraberlik içinde yaşarsak, sanayiyi de kurarız. altyapıyı da yaparız. Sanayileşmenin hizlandırılması için her türlü desteği verivorum" dedi. tığı sıkıntıların. özellikle kış a\larında çe- kılnıez hale geleceğıni belırterek bu konu- da Başbakan \e Ba\ındırlık Bakanlığı ıle şakın temas içinde bulunduğunu kaydertı. Cumhurbaşkanı Demirel. az. orta \e çok ha>ar gömıüş konutlara \ardımııı vüzde 40'ının \enldiğını. kalan kısmınm da gon- derileceğını bildirdı. "Vıkılan e\lerin >apı- mınııı nıutlaka tamamlanması. \atandaşın kişi çadırdageçirmemesi gereğıni \ urgula- \an Cumhurbaşkanı Demirel. ^özlenni şöy- le sürdürdü: ~De\lefin biitün ünitelerinin. buna göre stli'i IKT olması. insanlanmızı yeni \ u\ala- rına ka\ uşturması la/ım. Herhangi bir \er- de nkanıklık olursa. habt'rim olsun. De\le- timiz \ e halkımız çok \ ardımseverdir. Dinar. gev'en >ıl bu /aınanda \ıkıldı. Onu \aptik. bitti sa\ ılır. 28 ekinide Dinar. kö> lerh le be- raber sahiplerine teslinı edilecektir." Corum'un. ülke kalkınma.Mndaörnek bir il olarak herkesın dılinde olduğuna ışaret eden Cumhurbaşkanı Demirel. ülkede ar- tık "susuzkö_\" lafının konuşulmaması ge- rektığini. bunu TBMM'de de dıle getırece- sjıııı belirttı. İSTANBIL/ADA- NA (Cumhuri>et) - Kendilennı "çileçiçek- leri" dı>e adlandıran \e kısa bir süre önee DSP'den ıhraç edilen dön partıli. gen dönebılmek amacıvla Ankara Asliye Hu- kuk Mahkemesı'nde da\a açacak. Usulsüz \e tüzüğe a\kın olarak ıhraç edıldikle- rini öne süren Edirne Millet- \ekılı Erdal Kesebir,"Artık ihraçlar ke>11 karaıiarlaoima- malı. bu da\anın diğer si\asi partilere \e demukrasimize katkıda bulunmasını amaçlı- _\oruz~ dedı. Sorunların par- tı içinde tartişilmasından >a- na olduğunu belırten DSP Koeaelı Mıllenekıli Bekir \ürdagul "Arkadaşımıan ih- raç edilmesinden ü/üntü du- yu>orum" dıye konuştu DSP'\ i olağanüstü kurul- ta\a götürebilmek için inıza topladıkları gerekçesi\le ih- raç edilen Edirne \1illet\e- kıli Erdal Kesebir. İ'mit İ'l- gen. Mehmet Karadumans e Bülent\arel. DSP'yegen dö- nebilnıek için \argıvabaş\u- ruyor. Döneskı DSP'li, "usul- siiz ve tüzüğe aykın" olarak ıhraç edıldıklerı gerekçesıv- le bu hafta ıçensiııde Anka- ra Asliye Hukuk Mahkeme- si'ndeda\aaçacak. Kesin ıh- raç kararıyla dısiplın kurulu- na \ erildikten sonra partıye sa- \unmalarını gönderdiklerinı sövleyen Erdal Kesebir. bu savunmalarına. sıvası vaşam öykülerini deekleyerek da\a dilekçelerını hazırlaşacakla- rını belirttı. Bu davavı. diğer siyasi partılere ve demokra- sive katkı sağlaması için aça- caklannı \urgula>an Kesebir şövle konuştu. "Partinin bana > öneittiği suçlamalarkesin ihracımı ge- rektirmi\or. Bana muhakkak ceza \erilecekse bu kınanıa \ a da u\ an cezası olabilir. Di- ğer arkadaşlar. da\ a dilekçe- lerinde benim gerekçemle bir- likteihraç karannda usubik- lükolduğunu da beürtecekler. Çünkü parti ü\elerinin direkt genel başkanın başvurusu ile disiplin kuruluna se\ k edil- meleri mümkün değil. Arka- daşlanma bö\le >apıldı. Bu bi/inı parti tüzüğümüze a> kı- ndır. Once örgüt kurulunun baş\ urusu ileildisiplin kuruluna se\ k edilme- lİNdiler. Busüa'cinat- lannıası\b prosedür bozulmuş oldu." Da\avonundapartı- \e döııup dönmemelerının önemlı olma\acağını sa\u- nan Erdal Kesebir. DSP'\e enınde sonunda döneeeklerı- nı belirttı. Bu da\a>ı dığer partilere örnek olması. de- mokrasive de katkıda bulun- ması için açacaklannı \ urgu- la\ an Kesebir. artık ıhraç ka- rarlannın ke> fi olmanıası ge- rektığını sö\ledı. Hukukun üstünlüğü ılkesının denıok- rasının ılk kuralı olduğuna dıkkat çeken Kesebir. "Bu da>a ile hukuki haklannıı/j so- nuna kadar kullanacağız" de- dı. Kesebir \e arkadaşlarının ıhraç edılmesı \e bu konuda- kı tartışmalara ılışkın soru- larımızı \anıtla>an Kocaeli Mılletvekılı BekirNurdayül. partinin sorunlarının parti içinde tartışılmasından yana oldûğuausÖNİedi. Buneden- Ie Eİırne Mİllet\ekjri.,Kese- 1 bir'ın çıkisını doğru bulma- dığını belirten Yurdagül şu değerlendirmevi >aptr " Kendisi örgütten gelen bir kişi. Bunlan i\i bilmesi lazım. Ancak ihracı çok ağır. Herşe- ye rağmen bir millef\ekilinin partklen ihraç ediimesine ü/u- lü\onım. Parti> i kamuo\ un- da küçük düşürüvor. Sa\ın Kesebir partide >etkili oldu- ğu dönemlerdesö>ledikJerinin hiçbirini ha>ata geçirmekdo»- rultusunda mücadele etmiş bir arkadaşımız değildi." MHP Küçük Kuruta\ı"na katılan partililer Genel Başkan Türkeş'i bay- rak ve flanıalarla karşılamak üzere verterini alırken bir genç alnına ya- pıştırdığı flama\ la ilginç görüntü oluşturdu. {Fotograf: AA) ^Paketlerin çoğu hayaV ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanı AlparslanTür- keşson zamanlarda dış politikada ba- zı eksiklik \e yanlışlıktar görüldüğü- nü belirterek Başbakan Necmettin Er- bakan'a 'Afrika yerine Türk cumhu- riyeHerinegit'çağrısı yaptı. MHP'nin dün yapılan küçük kurultay ında (Ge- nışletılmiş Istişare Kurul Toplantısı) kcmu^an Türkeş. ülke ekonomısinin iyi bir durumda olmadığını, Maliye'nin adeta ıflas ettiğini, yüksek enflasyo- nunhalkıezdigini.dışticaretaçığının çığ gibi büyüdüğünü ifade ederek. "Hükümet bu kötü tablonun değişrt- rilmwi için hiçbiryaptsai redbir alnıa- \ a yanaşmanıakta. gününü gün etme- >eyonclik. çoğu ha\ al olan ka> nak pa- ketlerini açıkJama> ı sürdürmektedir"' diye konuştu. Ç'orum'da. \iiksek öğretım dışında bü- rün eğitim imkânlannın me\cut olduğunu, 25 çocuğa bir öğretmen düştüğünü anlatan Demirel. şunları söyledi: '•Şimdi yapılan her şe>. sanki dargeliyor. Bundan şikâ>etim olmaz. \eniden \aparız. Eğer \ aptığımız şe> ler kullanılmı> orsa. on- dan şikâyerim olur. O zaman. (gelişme yok) demektir. .Allah'a şükür. Türkhe'nin her >erinde gelişme >ar. şehirler büyüyor. Eği- tim. sağlık. sanayileşme gibi kampanyalan > ürütüyorum, Sana\ ifeşmenüi daha da hız- iandıniması. teş\ikî için her türlü desteği \eri\orum. Z*n«inlik. refah anyoruz. Top- raktayaşayan nüfusun mümkün olduğu ka- dar a/altılnıası lazım." "Huzur \e sükûn. hür \e serbest bir ül- kede demokratik \ollaıia sağianmışsa. bu çok güzelbirşeydir" dıyen Cumhurbaşkanı De- mirel. inanç ya da başka fark- lılıklara rağmen halkın bin yıldır bu topraklarda _\ aşadı- ğuıı söyledi. Yali Yıldınm'ın. "ildeki inanç farklılıklarının sorun olmaktan çıktığına" ılişkin sözlerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Demirel. bu- nu takdirle karşıladığını ifa- de ettı. Hacı Bektaş Mevda- nı'nda 16ağusto.sgünüyap- tığı konuşmada. "Türkiye'de laikliğin. inançları korman birolay" olduğunu belirrtiği- nı kaydeden Cumhurbaşka- nı Demirel. şunlan dedi: "İnançların gereğıni ser- bestçe yerine getirebilmek, ancak laiklik sayesinde müm- kündür. Laikliğin nimeti iyi bilinmelidir. İnançları isris- mar konusu yaptırırsanız, huzur vesükûn olmaz. İnanç- lann, karanlık emellerin ale- ti olmasına izin verirseniz, huzur \e sükûn olmaz. Fitne- ye alet olunma/sa. o ülkede huzur \e sükun olur. Laiklik de onun şemsiyesidir. İnanç veya menşei farklılıkları bir bay rak altında yaşamaya ma- ni değildir. Türkiye, bunun çok güzel örneğini vermiştir. İnanç farklılığından ka\- gaya tutuşulursa.y ürekpa- ralay ıcı işlere sahne olunu- yor. Bosna- llersek bunun örneğidir. Demokrasi her- kese eşit haklar sağlayan sistemdir. Kendisine eşit haklar sağlanan kişi, bu- nun değerini iyi bilmeli, onu korumaya yönelmeli- dir. Kardeşlik. dirlik. be- raberlik içinde yaşarsak, sanayiyi de kurarız. altya- pıyı da yaparız." Çorum Valisi Mustafa Yıl- dınm da deprem sonrası ça- lişmalarhakkındabilgi verir- ken 477 konutun vapımı için ihalenin gerçekleştirildiğini sö\ledi. Yıldırım. deprem- den zarargören okul. cami \e hastane gibi binalar için 68 milyar lira ahndığını bildır- di. Cumhurbaşkanı Demirel. daha sonra belediyeyi ziya- ret ederek Başkan Ârif Er- sov"dan brifinsj aldı. 'Karayalçın'ııı suçlamaları haksız' A\K.AR\ / ADANA (Cumhuriyet) -CHP Genel Sekreter YardımciM Er- doğan^etenç.CHPSamsun Mıllene- kıli Murat Karayalçın ıle parti Genel Sekreterı Adnan Keskinarasında bir tele\iz\on kanalındd geçen tartı^ına için "Talihsizlik Olmanıası gerekir- di^dedi. Karavalçın i»e Ke.skın ıle ara- larındakı tartışmanın "parti içi birçe- kişme" olarak aörülemeyeceöini sö\- ledi. CHPGenel Merkezi'ndedünbirba- sın toplantısı düzenleyen Yetenç. Ka- rayalçın ile Keskin arasında yaşanan tar- tışnıav la ılgıli bir sorıı üzerıne. "Talih- siz ve olnıanıası gereken bir lartışma. Genel sekreterimi/ iizüntü içerisinde" dedı. Kara\alçın'ın. Meclıskomısşon- larında kendi.sine göre\ \erılnıedığı sözlen_\ le. parti grubuna "haksızbirsuç- lama" \aptığını ka> dettı. Karayalçın ı^e dün Adana İl Baş- kanlığfnda yaptığı açıklamada. Kes- kın ıle aralarındakı tartışmanın parti içi bir çekısnıe olmadığını belırterek ~\ aşanan olay lan. sorulan sorular üze- rineaçıkladım" dedı. Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek'ın kendisine yonelık suçlanıalarına par- tisiııın gereklı tepkıyı göstermediğıni kaydeden Karayalçın, "Partinin.Gök- çek"i mahkemeye \ermesi gerekirdi. ben bunu söyledim. Neden \erilmedi? Bunu tahmin etmek \ e y anıtını \ermek durumunda değilim. Bunu parti y öne- timinesornıakgerekiyor" diye konuş- tu. Karayalçın. ıkı gün önce katıldığı bir canlı T\' programında Gökçek'in kendı sahsmda partısıne suçlamalarda bulunduğunu sa\ undu. Programa te- lefonla katılan Keskin ise Gökçek'i bırkaç ke? valanladıâını belirrti ve Ka- rayalçın'ı ıknaolmamakla suçlayarak "Siz sürekli herkese tehdit ve şantajya- pan birinin sözüne ûıanıyorsunuzda be- nim sözüme neden inanmıyorsunuz. Bu parti içi bir konu. Kanıuoy una açık bir toplanhda bunu tartışmayı uygun görmüyorum"dedi. Karayalçın'ın, id- diaların da\a konusu yapılması konu- sunda ısrarını sürdürmesi üzerıne de Keskin. "Papağan gibi ay nı sözleri tek- rarlıyorsunuz" dıye konuştu. Gıderek sertleşen tartışma. bir süre sonra Kes- kin'ın telefonu Karayalçın'ın yüzüne kapatmasıyla sona erdi. SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Şarkıcı Coşkun Sabah'ın kar- deşi Bülent Sabah'ın Melbour- ne'deki "Maksim Royal" ısimli lo- kantasında düzenlenen bir ve- da yemeğiyle Avustralya'dan ay- rıldık. Bizi davet eden Avustral- yalı Türkiyeliler Kültür Derne- ği'nin hazırladığı yemekte Bü- lent Sabah, klasik Türk müziği konseri verdi. Büyükçe bir salonu olan lokan- tanın bir köşesinde de Arnavut- lar topiu halde yemek yiyorlar- dı. Bülent Sabah. yemek sırasın- da yanımıza oturdu ve yanı ba- şımızdaki başka bir masayı gös- tererek. "Oral Bey. bu masada- kilerbenim hemşerilehm, Diyar- bakırlı Süryaniler; sizin bu ak- şam burada olacağınızı söyleyin- ce onlar da bu gecede bulun- mak istediler. Onlarla görüşur müsünüz? Sizi tanımayı çok ar- zuluyorlar" dedi. Bir masa etra- fında on kişi toplanmışlardı. UzunbirTürkiyesohbetinegi- riştik. Avustralya'ya son yıllarda 10 kadar Süryani aile gelmiş. Önce Diyarbakır'dan ve Mar- din'den Istanbul'a göçmüşler. Orada da rahat edemeyınce Mel- boume'ün yolunu tutmuşlar. Tür- kiye'yi çok özlediklerıni söylü- yorlardı. Süryaniler sanatkâr bir topluluk olduğu için burada da kolayca iş bulmuşlar. Evde ço- cuklanyla hâlâ Türkçe konuşu- yorlarmış. Geleli 10 yıl kadar ol- muş. Dıyarbakırlı Can, ıki kızının Azmlık Düşmanlığı, Kadm Düşmanlığı burada çok güzel Ingilizce öğ- rendiklerini ve Türkçe-ingilizce resmi tercümanlık yaptıklarını anlattı. Kendisi hâlâ düzgun bir ingilizce öğrenemediğinden ya- kındı. Süryaniceyi ise hiç bilme- diğıni belirtti, babası konuşur- muş. Biz Süryani yurttaşlarımız- la konuşurken Bülent Sabah elın- de uduyla oyun hayalan çalıp söylemeye başladı. ÖnceTürk- ler sahneye çıktılar. ardından Süryani kızlan. Oynak müziğin eşliğinde çeşitli milliyetlerden Türkiyeli gençler karşılıklı dans ettiler. Ortamın iyice ısınmasıyla. ke- narda sessız sessiz oturan Ar- navutlardahareketlendiler. Her- kes kol kola girdi ve zengın bir görüntü ortaya çıktı. Türk'ü, Sür- yanisi. Kürtü. Arabı, Arnavudu. Ermenısı ortak bir müzikle eğle- niyordu. Biz Süryanı yurttaşları- mızla sohbeti koyulttuğumuz ıçın bu rengârenk topluluğu geç fark ettik. Bu insanlar Türkiye'den binlerce kilometre ötede, yaşa- dıkları tarıhın ortak paydası olan kültürü oyun havası eşliğinde Avustralya'ya taşımışlardı. Hiç- bırönyargılarıolmadan, birbırle- rıne sarılarak dans eden genç- leri ızlerken mıllıyet ve mezhep kavgalarıyla kana bulanan dün- yayı düşündüm. Türkiye'de bin- lerce gencin yaşamına neden olan şıddet dolu kafaları... Genç- lerın bir gunahı olmadığı bura- dakı tablodan bellıydı. Gelışmış bir uygarlık içinde kardeşçe ya- şıyorlardı. Onları savaşa ve şid- dete iten. egemenlık peşinde koşan. savaştan çıkar elde eden- lerdı. Onların Avustralya'da hu- kümleri geçmıyordu. Bu neden- le de milliyet ve mezhep kavga- lannı kışkırtamıyorlardı! Çok renk- li bu gençlik topluluğunu ızlerken, bunu Türkiye'de neden sağlaya- mıyoruz sorusu da kafama takıl- dı kaldı. Süryaniler. Ermenıler, Rumlar ülkemizin önemli bir zenginliğiy- dı. Bu zengınlik ne yazık kı. ar- tık neredeyse yok oldu. Çok kul- türlülüğün. çok mıllıyetliliğin yok olmasını, dışımızdaki güçlere. ülkemizi bölmek isteyenlere yı- karak ışin içinden çıkmak kolay bıryol. Unutmayalımkiırkçılıkve şovenizm. çok kultürlülukten hoşlanmaz. Her şeyi kendisine benzetmek ister. "Ne mozaıği ulan" diyen ılkel kafa. Türklüğü dar mıllıyetçılığın kuçuk kafesle- rıne tıkayarak. tek d'üze bir kul- tur yaratmanın peşinde. Son yıl- larda Turkiye'ye iyıce egemen olan şiddet yanlısı kan dökücü- lüğün en büyük destekçisi de bu şoven anlayış. Avustralya'da, çeşitli milliyetlerden ve dınler- den Türkiyeli gençler dans eder- ken çok hüzünlendiğimı ve ha- yıflandığımı sıze aktarmak iste- dım. Gıden gıtti. kalanları nasıl koruyabilıriz endişesinı iyice yü- reğımde duydum. • •• Avustralya dönüşü uçakta der- gıleri karıştırırken Afganistan'ı ele geçiren şeriatçı Taleban ör- gütüyle ilgili bir yazı ilgimi çek- mişti. Taleban örgütünün kadın- lara nasıl baskı yaptığını anlatan bu yazıyı kesip saklamıştım. He- nüz Taleban örgütünün o sırada iktidarı ele geçırdığine ilişkin bir bilgı yoktu. Bağnaz İslamcılığın nelere yol açabıleceğine ilginç bir örnek olduğu için bu yazıyı siz- lere aktannm dıye düşünmüştüm. Afganıstan'da olanlar korkunç. Bağnaz islamcılığın ilk hedef ola- rak kadınlara saldırması da dik- kat çekıcı. Yıilardır. Islamcı kesimlerin ka- dınlara olan yaklaşımını eleştiri- yorum. Çünkü kadınlara yöne- lik şiddet eğıliminin arkasında. koyu bir despotluk ve bütunluk- lü bir dunya goruşu yatıyor. Ka- dınlan örtunmeye çağıran ve ıde- olojık bir baskıyla onları kapan- maya zorlayan Türkiye'deki si- yası Islamcıların Afganıstan'da- ki felaketı ABD'nin üzerine yıka- rak işin içinden çıkmaları müm- kün mü? Kadınları kapanmaya, evde oturmaya zorlayan anla- yış, Türkiye'dekı siyasi islamcı- ların da en çok ıstısmar ettiği konulann başında geliyor. Onlar da tıpkı Taleban gibi, zina ve iç- ki aldatmacalarıyla yeni bir ah- lak anlayışı yaratmaya çalışıyor- lar. Onlann düşündüğü ahlak an- layışını Taleban en çıplak haliy- le uyguluyorlar. Türkiye'deki islamcılann te- meldeki kavrayışıyla Taleban'ın uygulamaları arasında esasta bir farklılık olmadığı çok açık. Bunun tevil edilecek bir yanı da ne yazık ki bulanamaz. "Kadm evde otursun, kapansın" diyen- ler Türkiye'deki Islamcılar değil mi? İtiraz ederlerse. yüzlerce ko- nuşma ve yazıyı örnek göstere- bilirim. Belki onların da en azın- dan bir kısmı Afganistan'daki manzarayı görerek dehşete ka- pılıyordur. Ama, bir gerçeği da- ha kabul etmeleri gerekir. Te- melde aynı anlayıştan yola çıkı- yorlar. Afganistan'daki islamcı Rabbani yönetimi acaba neden iktidarı yitirdi? Çünkü şeriatı uy- gulamaya başladığınız zaman bir yerde durmak mümkun de- ğil. En bağnazı gelır. sizi de uçu- rur göturür. Afganıstan'da orta- ya çıkan felaket, laikliği savunan- lar açısından olduğu kadar, Tür- kiye'deki siyasi islamcılar açısın- dan da ciddı derslerle dolu. POLntKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAY4 Afganistan... Afganistan'dakızlarınokula, kadınlarınişegitme- si yasak!. Bugün Afganistan bir kan gölü... Kurşuna dizmeler ve idamlar sürüyor... Afganistan'da yönetimi ele geçiren. 'uçurtmayı, îelevizyonu' bile yasaklayan Taleban kim? 1994 yılında adını 'Da Taliban Di Grup' olarak du- yuran bu şeriatçı örgüt. mollalar ile medrese eğiti- mi gören öğrencilerden oluşuyor... Işte bu şeriatçı grup. iki yıl içinde yükselişe geçi- yorve diğer tüm grupian ayıklayıp Afganıstan'da kan- lı eylemi gerçekleştiriyor... Taleban'ın elindeki silahları kim veriyor, nereden geliyor?.. Pakistan, Hindistan. Almanya ve ABD'den... Parasal kaynak ise uyuşturucudan elde ediliyor... Şeriatçı Taleban örgütü, bu destekle ikı yıl içinde geniş bir taraftar kıtlesıne ulaşıyor. Medrese kö- kenli Taleban, tüm çatışmalarda öncü rolü oynuyor. Hikmetyar. Sayyaf ve Rabbani gibi 'okullu' lider- leri saf dışı bırakıyor... Şimdi deniyor ki: "ABD, Taleban hareketine destek verdi..." Entelektüel islamcılann yayın organı 'Yeni Şa- fak'm dünkü manşeti ilginçti: "Islam dünyası Taliban 'a soğuk, hareketi sade- ce Pakistan destekliyor..." Acaba islam dünyası Taleban hareketine neden soğuk bakıyor? Bu sorunun yanıtını, Sakarya Üniversitesi öğre- tim üyelerinden Doç% Dr. Ahmet Davutoğlu şöyle veriyor: "Bulundukları ortam itibanyla yaptıkları uygula- maları Islamı olarak niteleyebilirler ama bunların yaptıklarının Müslümanlara, insanlığa veAfgan hal- kına kazandıracağı fazla birşeyolmayacaktır. Dün- ya görüşü olarak günümüzde Müslümanların ulaş- tığı noktanın bir hayli gerisinde olan Afgan alimle- ri önümüzdeki günlerde önemli bir sınav verecek- lerdir. Uygulamaları aşırı dinci olarak nitelenen Ta- leban hareketi, sosyalist eğilimli laik Benazir Bırt- to hükümetinin doğrudan, ABD'nin isezımni des- teğine sahiptir..." Burada ortaya çıkan nedir? Afganistan'da şeriatçı gruplar arasındaki çatışma- da 'mekteplıler'ln değil medrese eğıtimı görmüş 'alaylı ların ipleri ele geçirmesidir... Taleban'ın iran'la arası bozuktur ve bu nedenle de ABD, bu hareketi sadece izlemekle yetinmiştir... • • • Afganistan'daki şenatçılar arasındaki hesaplaş- madan galip çıkan Taleban'dır... Ancak, Afganistan'da yann ne olacağı, dengele- rın nasıl sağlanacağı belli değildir. Aşiret ve göçebe toplumlarında zaten bu hep böyle olmuştur. Onun için de Afganistan'da yaşa- nan, aynı özelliklere sahip Kuzey Irak'ta yaşanan- lardan hiç farklı değildir. Afganıstan'da olup bitenlere bizim 'şeriatçı sof- talar' ile 'şeriatçı mektepliler' neden farklı bakıyor- lar? Yani Iran'a 'sıcak bakanlar' olayı kınıyor, Suudk Arabistan'la ilişkide olanlar 'tarafsız kalmayı' yeğ- liyortar?.. O nedenle de örneğin Ali Bulaç soruyor: "Taliban mı Müslüman yoksa Rabbani mi şek- lindeki tartışmalar sadece spekülasyondur" Öyleya Rabbani. eğrtımli: Taleban hareketi ise med- rese kökenli... Söyleyin bakalım hangisi daha iyi şeriatçı? Ya da Hizbi Islami'nin lideri Gulbettin Hikmetyar nasıl bir şeriatçı? Taleban, Türkiye'deki Kuran kursları benzeri ya da Aczmendi gibi birörgütlenme içındeydi ıki yıl ön- cesine dek. Onlar saf, eğitimsiz, cahil ve yoksul Af- gan halkını etkilediler. Taleban mensuplan 'kutsal'kişilerdi veAfgan hal- kı onlara 'kurşun' işlemediğine inanmıştı. O nedenle gittikleri yerlerde hiç direnişle karşılaş- madılar... Sonuç ise kanlı oldu. Kâbil'e girdiler, kan akıttı- lar... • • • Laik. demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin pence- resinden baktığımızda Afganistan'da yaşananlann aslaülkemızdeyaşanmayacağınıdüşünebilirsiniz... Evet öyledir ama bir farkla!.. Türkiye'de imam-hatip liseleri bir siyasal partinin, 150'ye yakın okul, 'cahil' tarikat baronlarının, bin- lerce özel Kuran kursu da bu tarikat vakıflarının de- netimindedir. Hepsinin de amaçları tıpkı Afganistan'daki mek- tepli Hikmetyar. Rabbani, Nebi Muhammedi ve Ta- leban gibi 'şeriat'tır... işteTürkiye'deki 'şeriatçı kesim'arasındaki kav- gada bu yüzdendir... Dil bilen, eğitimli Mehmet Şevki Eygi'yle tarikat şeyhleri arasındaki kavga da zaten bu yüzdendir... Şimdi kendi kendinize sorun: "Türkiye ıle Afganistan arasında bırbenzerlik var mı?" Yanıtınızı gerçekten çok merak ediyorum!.. Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya <n Planet.com. TR HİKMET CETİNKAYA AŞIK KADINLAR SOKAĞI Önce bakıştılar. Soluksuz kaldılar bır'süre... Erkek. kadının elıne dokundu. sonra başını onune eğdı usulca... Bir zaman tunelınaen geçıyor gıbıydiler. Belkı bıraz da duş yorgunuydular. Kadm ıçındekı coşkuyu dışa vuramıyordu. Gozlen^ kaçırıyordu erkeğın gozlennden... Bırden "kırmızı mektuplara" daldı. Dedı kı: "Bir çıçeğı bile yumuşacık dokunuşlara sahıp bir aşkla seven sana ınat, ben çığlık çığlığa bağırarak dıkenlen sevmeyı surdurecegım..." 300.000 TL Çağ Pa2ariama A.Ş. Yerebatan Caddes» Salkımsöğüt Sokrff No: 9/B Cagalcgiü-Istanbui Tei:514C1 95/96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear