22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
i 28 EYLÜL 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Adalet Bakanı Şevket Kazan, Diyarbakır Cezaevi'ndeki olaylarla ilgili üç yöneticinin açığa alındığını söyledi 'Cezaevi yönetimi kusurlu'• Olaylar sonrasmda Diyarbakır'a giden avukat ve sanatçıiardan oluşan heyet, tutuklu ve hükümlülere. "planlı ve dldürme kastıyla saldınldığını" belirterek Adalet Bal.anı'nın yargı önüne çıkanlmasını istedi. meler v aptığını anımsatarak, 3 adli. 3 iti- rafçı, 3 de siyasi tutuklu ile görüştüğünü sö> ledi. Tutuklulardan 9 temmuz tarıhli genelgenin uygulanıp uygulanmadıgı hakkında bilgi aldığını bildiren Kazan. Gazıantep'e nakil konusunda vapılan bu çalışmada. olavlar sırasında vönetımın bazı kusurlannı "acıkça gözlemlediği- ni"belirtti. Kazan. önceki gün vapılan MGK toplantısında. gözlemlerine daya- nan açıklamalarda buiunduğunu. ceza- evinde iki müfettişın olayı inceledığini. ancak olayın önemı nedenıyle. bir baş- müfettışı de dün Diyarbakır'a gönderdi- ğini kavdetti. Kazan. müfettişlerden gelen Diyarba- kır Cezaev i Müdürü Mahmut Çaçan'm. 2. müdür Aziz Gürer'in \e ınfaz koruma başmemuru Fethi Ahmet Onat'ın açığa 1 Hafoer Merkezi - Adal eı Bakanı Şevket Kazan. Diyarbakır E Tipi Cezae\i'nde yaşaran ve 10 tutuklunun ölümüyle so- nuçlanan olaylarda cezaevi yönetiminin kusutu olduğunu açıkladı Kazan. ilkaşa- • madacezae\ i müdüru \fahmutÇaçan. 2. müdir Aziz Gürer \e infaz koruma baş- merrmru Fethi AhmetOnat'ın açığaalın- dıgın bildırdi. Kaıan. 24 ev lülde Dıv arbakır Cumhu- rivet 3aşsavcısı'nın. bakanlığı arayarak cezaev indeki 3! hükümlünün görüş sıra- sında olay çıkararak. Gaziantep Ceza- ev i'ne sevklennı istediğini bildirdı. Ka- ~zan. göreve geldiğı günden bu vana. Di- "yarbacır'dan benzer ıstemlerin olduğunu ve yenne getirilirken hiçbir olayın çık- madığını kaydetri. Kazan. 2? evlülde cezae\inde incele- alınmalan önerisini imzaladığını kayde- derek. şöyle devam etti: "Adalet Bakanı olarak bizinı görevimiz. 9 Temmuz 1996 tarihinde \ a\ ımladığımız \ e Türkhe'deki tüm cezaev lerine gönderdiğimiz genelge- de belirtilen talimata cezae\i müdürleri. mümessil sa\cüannın u\ malandır. Benim bizzat müşahade ettiğitn bu genelgeyi bir kenara iterek ke>fl u> gulamalannı de\ atıı ettiren bu kişilerin, bu hareketleri, müfet- tişlerimiztaranndandatespitedilmiş.tir\e kendileri şu anda görevden uzaklaştınl- mışlardır." Kazan.cezaevındekı vönetıcilerin ola> sırasında kusurunun saptandığını bildirdi. Vurt Haber Servisimizin haberıne göre Di> arbakır E Tıpı Cezaev i'nde. İU hü- kümlünün ölümü. 25 göre\lı \e hüküm- lünün de varalanmasıvla sonuçlanan olaylann ardından durum tamamen nor- male döndü. Cumhuriyet Başsavcısı İb- rahim Akbaş. olav larla ilgili gerekliince- lemelerın Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı yetkililerı tarafından yapıldığını. gardi- yan \e tutuklularla görüşüldüğünü belirt- ti. Akbaş. >etkililerin 2 gündenberi ceza- ev i ve hastanedeki yaralıtarın da ifadele- rini aldığını kavdederek."Gerekli tahki- katlar vapılarak. rapor haline getirilmiş- tir. Açıklama, ilgili bakan tarafından \a- pılacaktır. Yaralılann sağlık durumlan ise î>iye gitmektedir" dedı. Bu arada Diyarbakır'dakı olayları pro- testo etmek isteyen tutuklu yakınlarından bir grup Devlet Bakanı SaeitGünbey ile görüşmek için RP Adana il bınasının önünde toplandılar. Bakan ile görüşme- leri engellenen \epolisin ııvarılanna kar- şın dağılmavan tutuklu vakınlan "Buna- sıl Müslümanlık" dıye bağırdılar. Polıs. aralarında HADEP Adana I] Vönetım Kurulu üyelerınden Gülseren Kasap- han'ın da bulunduğu 8 bayanı gözaltına aldı. Di\arbakır ETipı Cezaev i'nde mey- dana gelen olayları ıncelemek amacıyla cezaev ıne gıden hevet hazırladığı raporu dün Insan Hakları Derneği (IHD) Istan- bul Şubesı'nde düzenledıği basın toplan- tısıvla açıkladı. İstanbul Haber Servisi- mizin haberine eöre Cezaev leri İzleme Komitesi adına avukat Eşber Yağmurde- reli. avukat Mustafa Lçdere. av ukat Eren Keskin. tHD adına av ukat Güüzar Tun- cer. avukat Mercan Polat. Sıne-Sen adı- na VusufÇetin. [nsan Hakian Vakfı adı- na Dr. ÜmitErkolveGrup Yorumelema- nı FikriyeKılınç'tan oluşan heyetin hazır- ladığı raporu av ukat Mustafa Cçdere oku- du. Ölen ve yaralananların vücutlarında darp izine rastlanmadığını. hepsinin ka- falanndan darbe aldığını ifade eden Cç- dere. olaylar öncesinde Cumhuriyet Baş- savcısının hastaneye yaralılann geleceği uyansmda bulunmasının da kafalarda so- ru ışareti yarattığını vurguladı. Çağdaş Hukukçular Derneği istanbul Şubesi'ne üve avukatlar da dün Istanbul Adliyesi önünde yaptıkları "cüppeli protesto gös- terisFnde "basiretini yitirmekle" suçla- dıkları Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın görev ınden azledilmesini. dokunulmazlı- ğının da kaldırılmasını ıstediler. Bu arada Bav rampaşa Cezaev i önünde bekleven tutuklu yakınlarından 13"ü gö- zaltına alındı. Dünya Turizm Cünü kutlanıyor Nemrut Dağı'ndan hoşgörü ve banş çağnsı • Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Dünya Turizm Günü nedeniyle yayımladığı mesajda. çağdaş uygarlığın dinamik ortaklarından biri olan Türkiye'nin tanıtımında turizmin büyük önem taşıdığını söyledi. Turizm Bakanı Bahattin Yücel "Dünya Turizm GüniTnün banş ve hoşgörü getirmesini diliyoruz" dedi. ;ECE TEMELKLRAN AD1Y AMAN / K.4HTA - Turizm Bakanı Bahattin Yücel. Dünva Turizm Günü mesajını Nemrut 'Dağı'nda verdi. Yücel. güneşın doğuşuyla birlikte verdiği "Vnesajında. "Tarihte bu bölgede kurulan u>garlıklar bugün de hoşgörünün. uzlaşmanın ve banşın beşiği olmalı" dedi. <Tumhurba^kanı Sülevman -Demirel de. Türkive'nin. -Atatürk'ün koyduğu hedefler <doğrultusunda çağdaş uygarhğın .ortaklarından bin olma volundaki çabalannda turizmin büv ük önem taşıdığını belirtti. Turizm Bakanı \'ücel. önceki gün Dünya Turizm Günü nedeni\le Adıygman'ın Kâhta ılçesine gitti. •Yü'cel. Dünya Turizm Günü olan 27 eylül günü sabaha karşı saat 03.00'te Nemrut Dagı'na runzm sektörii temsilcileri ve basın mensuplanvla birlikte çıktı. Nemrut Dağı'ndaki Kommagene uygarlığının kalıntıları arasında açıklama yapan Yücel. "Dünya Turizm Giinü'nün banş \e hoşgörü getirmesini diliyoruz'" dedi. Nemnıt turizmine destek Yücel. Nemrut Dağı'na gelen turist sayısının son \illarda azaldığina dikkat çekerken. Külrür Bakanlığı ve Orman Bakanlığı ile Nemrut'taki turizmin desteklenmesine yönelik jiçlü bırprotokol imzaladıklannı ^çıkladı. Yücel. protokol njyarınca Adıyaman ve Walatya'dan Nemrut'a giden Volların birle^tirileceğini ve ören .yerlerine araç girişinin fcngelleneceğini belirtti. JCumhurbaşkanı Süleyman pemirel de. Dünya Turizm Günü jıedeniyle yayımladığı mesajda. ekonominin dinamik sektörlennden bıri olan turizmde bu yılki gelişmelerin memnun edici olduğunu kaydetti. Türkive'nin. Atatürk'ün kov duğu hedefler doğrultusunda çağdaş uygarlığın dinamik ortaklanndan biri olma volunda ilerlediğine dikkat çeken Demirel. "Buçabamızda, gerek kalkınma ve zenginleşmemize yardımcı olmasından »ervkse ülkemi/in \e insanınıı/ın doğru tanıtımını sağlamasından dolası turizme büyük önem veriyoruz" dedi. Türkiye'nin. dünya ölçüsünde her türlü olanağın bulunduğu tesislere sahip olduğunu ıfade eden Demirel. turizmin gelişmesınin. dogal ve tarihi değerlerin korunmasına bağlı olduğuna dikkat çekerek yurttaşlardan çevre zengınliği konusunda duyarlı olmalannı istedi. Evren ükokulunuDemireleğitimeaçti İSTANBIL/MARMARİS (Cumhurhet)- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. 12 Evlül 1980'de panisıni kapatan ve Zıncırbozan gün- lerini vaşama^ına neden olan 7. Cumhurbaş- kanı Kenan E\ren'in vaptırdığı 'E\ren Paşa İlköğretim Okulu'nu hızmete açtı. Demirel. açılışta yaptığı konuşmada. Ev- ren'e öv güler yağdırarak "Demek ki de>lette uzun süre hizmet ettikten sonra kendi köşesi- ne çekilmiş bir eski cumhurbaşkanı, >ine bu ülkenin çocuklannı düşünmevc de>am edi- \or" dedi. Eskı YÖK Başkanı Prof. İhsan Doğrama- cı \e Mılli Egitım Bakanı MehmetSağlam'ın da katıldığı okul açılışında. Türkıve Cumhu- rıveti'nin vurtta^larına karşı bir "taahhüdü" olduğunu \urgulayan Cumhurbaşkanı Sülev- man Demirel. ülkenin her köşesi ve kışısınin eğitimden vararlanması gerektiğini. bunuh •fırsateşitliği' olduğunu belirtti. Türkiye'nin gündeminin başında eğitimin geldiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel. "Bu ülkenin her insanı bu eği- tim çeşmesinden kana kana içecektir" dedı. Aynca Demirel. dün Istanbul'da İstanbul Menkul Kıymetler Borsası(İMKB) tarafın- dan 83 milyar lıra harcanarak restore edılen Doğanevler İlköğretim Okulu'nu hizmete açtı. IMKB Başkanı Tuncay Artun, Borsa Ticaret Lısesi açmak için çalıştıklarını ve Türkiye'nin en büyük finansal eğitim ve kongre salonu için 165 bin metrekarelik bir arsaaldıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı De- mirel. okulu gezerken ev leri yıkılan Karan- filköylü ikı kadın tarafından kendisine çiçek verildi. YÖK, kurs izniyle açılan üniversitelere diploma denkliği vermeyeceğini açıkladı 'Korsan üniversite'ler öğrenci anyor• Milli Eğitim Bakanlığı'ndan aldıkları kurs iznivle açılan, Ingiltere \e ABD'deki üniversitelerin diplomalarını verecekleri yaadiyle eğitim veren Doğuş 1leri Eğitim Kuruınu. Beykent 1leri Eğitim Kurumu, Biltek Uluslararası Özel Eğitim Kurumu ve Atılım Grubu'na şimdi de Yeni L fuklar Grubu katıldı. FtGEN ATALA^ Kamuovunda "korsan ünhersi- te~ olarak adlandırılan ve vabancı üniversitelerin Türkıve şubelen ola- rak açılan kurumların savısı giderek artıyor. ^'üksek Öğretim Kurumu (YÖK). bu kurumlan bıtırecek öğ- rencilere diploma denkliği verme- veceğını ısrarla \urgularken. ku- rumların vönetıcıleri ise söz konu- su üniversitelerin YÖK'ün listesin- de buiunduğunu. denklık ve asker- lik sorunu vasanmayacağını öne sü- rüv orlar. Mılli Eğitim Bakanlığf ndan al- dıklan kurs ızniyleaçılan, İngiltere ve ABD'deki üniversitelerin dıplo- malannı verecekleri vaadıyle eğı- tım veren Doğuş 1leri Eğitim Kuru- mu. Bevkent Ilerı Ejıtım Kurumu. Biltek Uluslararası Özel Eğitim Ku- rumu ve Atılım Grubu'na şımdı de Yeni L fuklar Grubu katıldı. ABD'deki beş üniversıtenın şubesi olarak Yeni LfuklarLisesi'nın Bağ- larbaşı'ndaki binasının bir katında eğitim verecek olan Yeni Ufuklar Grubu'rıun bir vıllık ücretı 300 mıl- von lıra. Bu öğretim vılı kontenja- nı 100 öğrenci olan bu kuruma baş- v uracak öğrencıler. veterli düzi\ de İnailızce bılmemeleri halinde Yeni Lfuklar Lısesı'nin de sahıbi olan Nazif İlgen'ın dershanesı English Fast'te hazırlık öğrenimı görecek- ler. Yenı LfuklarİJniversıte Koor- dınatörü Banu Dalaman. öğrencile- rın son v ılı ABD'de okuyacaklarını v e mezun olduklannda bu üniv ersi- telerin diplomalarını alacaklarını söyledi. Dalaman. denklikveasker- lik konusunda. "Bu üniversiteler. ABD'deki devlet üni^ersiteleri \e YÖK'ün listesinde bulunuvorlar. Bu nedenle öğrenciler, bu ünhersi- teierin diplomalarını aldıklannda denklik ve asktrlik sorunu vaşama- vacaklar. vani üni>ersiteden mezun olduklannda askerliklerini er ola- rak değil. yedek suba> olarak >apa- caklar"dedı. \'ÖK Başkanlığı'nca bu konuda vapılan açıklamada ise öğrenciler şövie uyanlıyor: "Sözkonusu kuru- luşlann Milli Eğitim Bakanb- ği'ndan sadece kurs açma izni al- dıklan anlaşılmış olup bu itibaria. bu öğretim sonucu alınacakbelgele- rin ünhersite diploması değil. kurs bitirme beigesi olacağu bu belgeler- lekunılumuzca denklik işlemivapH lama>acağı asikârdır." Marmara ve BoğazJan Belediyeler Birliği Toplantısı PblatOteü'ndeyapddı. (Fotoğraf: MEHMET DtM1 RK.A\ A) Belediyeler sorunlârını tarbşbİstanbul Haber Servisi-RP'li Divar- bakır Büyükşehir Belediye Başkanı ve GAP Beİediyeler Birliği' Başkanı Ah- met Bilgin. Türkiye'de her bir iktidarın diğerıni aratırduruma geldiğini, ancak son hükümetm karnesini henüz doldur- madığını söyledi. Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği ile Doğu ve Günevdoğu beîedi- yelerinin "dayanışmaveişbirîîğini" ge- liştirmek için düzenlenen sempozyum dün Polat Oteli'nde başladı "Göçalan üler ile göc veren Uler"'in belediye baş- kanlannı bir araya getırerek sorunlara (»rtak çözümler üretmeyi amaçlayan îempozyumun açış konuşmasını yapan Şaşkan SefaSirmen.doğu ile batıyı bir- Ijeştiren önemlı bir toplantı vaptıkiannı b>elirttı. Sirmen. "İ Ikenin her köşesin- <)eki sorunu kendi sorunumuz kabul et- fğiniiz, kalkınma, huzur ve banş için ortak davanışma>ı sergilediğimiz çok önemli bir toplantı" dedi. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Bilgin. şimdiye kadar medya aracılığı ile bölgeler arasında bilgi sahibi olduklannı, bövle bir top- lantı ile bölgeleri verinde görme olana- ğı bulduklarını ve işbırliği yoiları ara- vacaklanndan dolayı da sevinçli oldu- ğunu belirtti. Marmara Bölgesi'nde oturanlann üçte birinin Doğu v e Güneydoğululann oluşturduğunu vurgulayan Ahmet Bil- gin. şöyle konuştu: "Bu sonın sadece Güneydoğu'nun sorunu değildir. Marmara'nın, diğer bölgelerin. dolavısıvla Türkiye'nin so- runudur. Türkiye'de yıllardır >erel \ö- netimler baskı altındadır. Her bir parri ve iktidar diğerini aratır duruma geldi. Son iktidar... (bir süre duraksadıktan sonra) henüz karnesini doldurmadım. Baskı Günejdoğu'da vasavanlar üze- rinde daha fazla hisstttirilivor. Özellik- le Doğu \e Güne\doğu mali yönden des- teklenmelidir. Ek ödenekler ay rılmalı- dır. \'eni hükümet nezdinde faaliyete ge- çeceğiz." Ahmet Bilgin. hükümet yetkilileri- nin de sempozyuma davet edildiğini. ancak hiçbir yetkilinin gelmedığini be- lirterek hükümet kanadından hiçbirvet- kiiinin gelmemiş olmasını medyaya şi- kâyet etti. Âli Talip Özdemir de konuşmasında. Günevdoğu sorununa değınirken bırta- kım konulan cesaretle sövlemek gerek- tiğini belirtti. Özdemir. ikı bin beş oku- lun kapalı olduğu Günevdoğu'da sivil toplum örgütleri elıyle Kürtçe televiz- yon vayınının yapılması gerektiğini vurguladı. Cumhuriyet Kitap Kulübü'nden Bir Ay Boyunca %5PİRİİNDİRİM16 Eylül-16 Ekim 1996 Taksim Sergi Salonumuza Gelîn Kampanya Sergimizden Kitaplarınızı Seçin Adres.istiklal Cad. Zambak Sok. 4/1 Beyoğlu-İstanbul (Ak Sanat karşısı) Tel:252 38 81 ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Laik Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı Önceiiğin laikliğe mi, demokrasiye mi verilmesi konusu, artık bir yılan hikâyesine döndü. Ama ko- nu öylesine önemli bir konu ki, bir türlü ben de "ye- ter artık" diyemiyorum. Okurlarım anımsayacaklardır. Daha önceki bir ya- zımda laiklik ve demokrasinin. aynı tarihsel koşul- ların ürünü olduğunu ve birbirierinden ayrılmaları- nın mümkün olamayacağını dile getirmiş ve bu iki olgunun ortaya çıktığı tarihsel süreci anlatmaya, daha doğrusu özetlemeye çalışmıştım. Ancak bu yazımın net anlaşılmadığını düşünerek. daha son- ra bir yazı daha kaleme almış ve dünya üzerınde ön- ce demokrasiyi oluşturan ve daha sonra laikleşen hiçbir devlet olmadığını vurgulamıştım. Hemen itirazlar başladı. "Once laik bir otoriteya- pısı ve ardından demokrasi istemenin otoriter re- jimlere gerekçe hazırlayacağı" dile getirildi. Böyle biranlayış. "askerlere davetiye"çıkarmaklabirmiş. Allah Allah... Nereden çıkıyor bu? Kör, cahil ve budala olmayan hiçbir insan, Türki- ye'de laiklik adına askerlerin iktidara gelmesini is- temez. Türkiye'de Silahlı Kuvvetler'i laik cumhuri- yetin güvencesi olarak görmek başka bir şeydir. "askerlere davetiye çıkarmak" bambaşka bir şey. 12 Eylül yönetiminin "siyasal lslam"\n önünü nasıl açtığını ve kimi tarikat ve cemaatleri bu milletin ba- şına nasıl bela ettiğini elbette unutmadık. Türki- ye'de hiçbir "sağ iktidar", Anadolu ve Rumeli Mü- dafaai Hukuk Cemiyeti'nin dönüşümüyle oluşan Cumhuriyet Halk Partisi'nin kapısına kilit vurmaya cesaret edemez, ımam-hatip me.slek liselerinin me- zunlarına üniversitenin tüm kapılarını avantajlı bir bi- çimde açamazdı. Türkiye'de hiçbir sağ iktidar. tüm orta öğretime zorunlu din dersi koyamazdı. O din dersı ki; din fel- sefesinin ve din bilgisinin öğretildiği bir ders değil. bir mezhebin öğretisinin ve pratiğinin aracı olmuş durumda. Şeriat tehlikesı ve şeriatın önünü kesme bahane- siyle iktidara gelen 12 Eylül yönetıminin, nasıl şeri- atın hizmetinegirdiğini gördükten sonra, elbette la- iklik adına yeni 12 Eylüller özlenemez. Bunun tartı- şılacak bir yanı yoktur. Fakat tartışılmaması gereken diğer bir husus, bir şeriat düzenini antidemokratik yollarla iktidara ta- şımak isteyen varsa, bunlara karşı Silahlı Kuvvet- ler'le de omuz omuza direnmemiz gereğidir. Zira devletimizin kuruluşunun "temel felesesı" bellidır. Türkiye Cumhuriyeti laik bir hukuk devletidir. Her ne kadar "hukuk devleti" özelliği önemli ölçüde zede- lenmişse de, laik devlet özelliğini korumaktadır. Bu laik devleti ne zorla ne de oyla bir islam şeri- atı devleti haline dönüştüremezsiniz. Zorla neden değiştiremeyeceğiniz açıktır. Ama oyla da değişti- remezsiniz. Zira demokrasi içinde "demokrasiyiyok etmeözgürlüğü"yoktur. Veşimdikı "kör-topal"^de- mokrasiyi, bir İslam şeriatı devleti haline dönüştür- mek, demokrasiyi yok etmek demektir. Adnan Menderes bir zamanlar DP Meclis Gru- bu'nda. "Sizisterseniz hilafeti bile geri getirirsiniz" demişti. Bu sakat anlayış. kendi trajik sonunu ha- zırladı. Çünkü bir demokraside çoğunluk iradesinin "milli irade" demek olduğunu sanıyordu. Demokrasiyi diğer rejimlerden ayıran en temel özellik, çoğunluk karşısındaki azmlığın da devletin koruyucu kanatları altında yaşayabilmesi ve iktida- ra talip olabilmesidir. Demokrasiyi üstün kılan şey budur. Ve tüm özgürlüklerde olduğu gibi, siyasal ve toplumsal özgürlüklerde de "sınır". başkalarınınöz- gürlüğüdür, karşısındakilerin özgürlüğüdür. Hiçbir çoğunluk, "Ben azmlığın özgürlüğünü ortadan kal- dırıyorum" diyemez. Ne kadar mutlak bir çoğunluk olsa bile... Peki "egemenlik kayıtsız şartsız milletin" değil midir? Elbette milletindır. Elbette millet, iradesinin "tecelli ediş" biçimine göre yönetilir. Fakat "milletin çoğunluğu", karşısındaki "azmlı- ğın" siyasal özgürlüklerini ortadan kaldırmak ister- se, bu zorbalığı demokrasi adına savunamazsınız. Demokrasi adına buna izin verilemez. Şah döneminde iran hiç kuşkusuz bir baskı ve zulüm rejimi idi ve savunulması mümkün değildi. Fakat Şah rejimi zulüm rejimi idi diye, Humeyni re- jimini savunmak mümkün müdür? Bugün Türkiye'de insafsız bir bezirgân saltanatı var. Milletimiz hiç de layık olmadığı koşullar altında yaşıyor. Toplumun yüzde 10'luk bir bölümü Belçi- ka standartlarında yaşarken. yüzde 90'hk bir bölü- mü, gününü kurtarmaya çalışıyor. Peki bu düzeni değiştirmek için, bir İslam şeriatına rıza mı göste- receğiz? Dünya üzerinde şeriat düzenının kutardı- ğı hiçbir toplum var mı? işte İran ortada, Libya or- tada, Suudi Arabistan ortada. Afganistan ortada... Türkiye'de bugünkü haliyle bile demokratik yol- lardan bir İslam şeriatı devleti tehlikesi görmüyo- rum. Ama halkımızın "bıkkmlık ve yılgmlığından" yararlanarak, işi "zorbalığa" dökerlerse, kendileri- ne iktidar yolunu açamasalar bile, ciddı bir parça- lanmaya neden olabilirler. Peki böyle bir olasılık kar- şısında, bu Cumhuriyet'in kurucusu olan Silahlı Kuvvetler'e, "Sizin sırtınızda üniforma var. Siz bu işe kanşmaym" mı diyeceğiz? Biz böyle dersek de, onlar bizi dinleyecekler mi? Askerlere davetiye çıkarmak ayrı bir şeydir. de- mokrasi adına pısırıklığa ve aymazlığa düşmek apayrı bir şey. Bu konularda dikkatli olmak zorundayız. DİSK'ten Hak ve Emek Mitingi İstanbul Haber Ser\isi - Türkıve Devrimcı İşçı Sen- dikalan Konfederasyonu (DİSK). Edirne Uzunköp- rü'de yarın "Hak ve Emek Mitingi" düzenlivor. Lzun- köprü'de gıda işçilerının toplusözleşme haklarının engellenmesini protesto et- mek vesendıkahakkını kul- lanmak amacıv la gerçekleş- tirilecek mitinge birçok kentten de katılımın sağla- nacağı belırtiliyor. DİSK'ten vapılan vazılı açıklamada. vann sabah sa- at 09.00'da' Genel Mer- kez'de toplanacak sendıka vöneticıleri ve üve ışçilenn burada oluşturacaklan kon- voylarla Uzunköprü'ye ha- reket edecekleri bildırıldı. Saat 11.30'da Tekirdağ'ın Sarav ve Çerkezköv ılçele- rinden katılacak işçiierle birlikte konvoyun 12.30'da da Lüleburgaz'da kent ıçın- de tur atacağı kavdedıldı. Edirne ve çevresınden çok savıda ışçının katılmasının beklendiği de belirtilen açıklamada. mitıngın saat 15 OO'te başlavacaSı bildi- riidı. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak'm da bir ko- nuşma vapacaâı mıtingin. Trakva Bölgesi'nde son vıl- ların en geniş katılımlı mı- tıngi olacağı ifade edildı. Açıklamada. şu görüşlere yer verildı: "Miting yalnızca Lzun- köprii işcileri için değil. >ıl- lardır örgütlenme \e toplu- sözleşme hakkını eldeetmek için uğraş \eren işçiler için de büv ük önem taşıvor. Son bir ayda vemek boykotundan sen is b<J> kotuna. işçi çocuk- larının ve eşlerinin vaptıgı \ürü>üşlerden hukuksal mücadelelere kadar çeşitli etkinliklerle hareketlenen Lzunköprü>arıntarihi bir pazargünü >aşa>acaktir."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear