25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURIYET 28 EYLUL 1996 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Batı'nın Yükselişi ve Bitişi ÇELIK GULERSOY 0 kı yazıda Osmanlı'nın >anı bız- I lerın dunu ıle. bıroranda bugunu- nun ıyı \e kotu \anlarını ozetle- meye çalı>tım Guncel hastalıkla- nn kokenlerine ışık tutabilmek için. Bugun 200 yıl Osmanlı'yı ;.ok etkılenıı^ olan vanı ba^ındakı Batı dumasının guçlu ve za\ıt yanlannı da v azmalıvım Bubıryandan "sozün bu- tünlüğunu" sağlamak ıçın gereklı ote v andan bugiınku yaşamımızı bir yere ı>turtabilmek \e ozellikle onumuzu gore- l»ilmek için zorunlu. Bu denn konu\u ıkı satıra siğdırmak v«la\ değıl ama en ozet bıçımı ıle sov- ersek Batı'yı Batı yapan erdemter, An- [ikiteden de\raldığı hukuk/felsefe/güzel »anatlar temellerine donerek 16 vy'dan •>u yana once madde bilimlerini \e 18. v>"dan sonra ise, dognıalardan sıyrılan ı>dınlık duşunce yapılannın yukseltile- »ilmiş olmasıdır, denılebıhr Ekonomık kalkınması. kendı başına •>ırola> değıldı Bunların doğurdugu bir .onuç'tu Batı (yanı once -\vrupa. sonra -\BD) •>u yukseliş e geçerken iki-üç hastalığı çinde taşımaktaydı. Onlar da zaman ç/ınde "Batı mucizesinin" sonunu hazır- adılaı <\şır bencillik: Baslarda ıtıcı bırguç ol- lu Fakat bu ozellık. once. ortaya konan •serın moral yanını en azından golge- edı Daha adını koyarsak. lekeledı. hat- a kirlettLGın^ımcı sınıtınonce. fabnka- arında sonra onların gelın ıle donattık- arı gorkemlı konutlannda. operalar. kı- aplıklar. sergıler. muzeler saravlannda. )ir >andan gunde 14 saat kadın-çocuk aynmsızçalıştırdıkları kendı halklannın oteyandan -\fnkave \syasomurgelenn- de zıncır \e silah altında ıse kostukları "barbar"nufuslann.kanı\egozyaşıvar- dı Osmanlı da. gucunun enşebıldığı yer- lenn gelırıne el koyuyordu \ma bunu daha bır ınsaflı yapıyor ve gelen altınla- n sadece ze\ k-u sefa'da kullanıyordu Sö- murii) ü dunya çapında v e ış kurmak ıçın acımasız ve sistematikbıryapıya kavuş- turan. Batı oldu Bu temel hastalığının bır uzantiM olan hesap-kitapçılığı, ıvı \e olumlu yanlan- na karsılık uzun tarıhın değerlendınlme- »ı ıçınde, Batı'yı sevımsız kıldı ve kendı sosyal yasamını da en azından. zorlai;- tırdı GönlıizenginDoğu.sofrasınıyolcu- >a parasız sunan "Şark". arkadasına tut- tuğu paketten tek sigaranın parasını alan Batılıyı, hiçbir zaman anlamadı \e seve- medı Batı ınsanı, 16 yy dan vanı Rone- sans adı verılen buyuk değışımden son- ra dunyanın obur dıy arlannda bulunma- yan bır ıkıleme ulasmıştı Toplumiarın obiır katmanları da \ardı ama, Batılıyı Batı yapan. işte kendine ozge bu iki tür in- san oldu: Kazanç ardına duşen girişimcilerle, v,oğu kentte doğup buyumu> olan, sanat \e duşunce adamlan. Birinciler şehirieri adam etti. İ Ikeleri- ne duny a ufuklarım açtı. Buiuşlan geliş- tirdi. Bılımın çocuğu olan teknolojıyı ve endustrıy ı kurdu Ama onu bıitun bunlara ıtmts olan da- ha iyi yaşam ve daha fazla kazanç tutku- sunu dizginleyemey ince, kcndisinin -ve de dunvanın- sonunu hazırlamış olduğunu, yeni-yeni. yani çok geç anlıvor. İkinciler, vani sanat ve duşunce adam- lan, biıtun insanlığa onur veren yapıtlar urettiler. Ama ne yazık ki. hep azınlıkta kaldılar ve vaşamlarında pek çoğu anla- şılamadı vezivan edildiler. Butun bu bılgıler de artık tanhte kal- dı \e yazık kı onemını \ıtırdı Şundan dolayı Batfnın kendisıvle bırlıkte bu- tun dunyaya bilmeden, "attığı kazığın". batısı doğusu guneyı kuzeyı ıle butun yervuvarlağıustundevaşamıvavaşyavas tuketmek sonucuna suriıklemesi, en bek- lenmedik •'gelişme" oldu O kadar hesabakıtabadayalı Batı nın. bu "ana hesabı" bilemeyişi ı^ın en şa>ır- tıcı vanıdırama sonuçtakı akıl almaztra- gedyayı da hatıfletemıyor Durum. bir soy gunu, bir cinaveti, (hat- ta bir hesap evliliğini de buna katabılırsı- nızien ince ayrıntısına kadar ayartanmış bir kişinin.en açık \e en olmadık birger- çeği unutmuş olmasına benzivor. Batı nın buvuk eserı "endustri", us- tunde oturduğu toprağın. ıçtığı suyun ve soluduğuhavanıninceveduvarlıbirden- geyeda\andığınt hıçgormemi:>vehıçrıe- saba katmamış Gorseydı ve katsaydı bu donulmez vola herhalde girmezdi. \\ nı ^ev. sadece kapitalin sipariş etti- ği konuları incelemişolduğu anlaşılan bı- lim ıçın de geçerlı V>lun donulnıe/liği artık kesınkes olarak butun ekonomile- rin.dunya\ıbozanteknolojiveda>alıoluş- larından ılen gelıvor Bundan sonra ar- tık kımse. bacaların puskurttuğu zehırlı dumanları durduramaz O sanayıve ve- terlı arıtmaları kuramaz Çılgın gıbı ure- ven motorlu araçlann savurduğu kur^u- na bırsınırgetıremez Onlenıolduğusra- nılan katalızorlerın çıkardığı benzenın kurşundan daha zararlı olduğu anla^ılı- vor Donulmez akşamın ufku Buvuk çoğunluk. henuz avırdına var- mamiij oha bıle. artık yer vuvarlağı, us- tunden insanoğlunu -onlarla beraber gu- nahsız havvanlar ve bitkiler varüğını- at- masurecinegırıvor Varadıli!)tan berı 3-4 derecenın ustunu tanıma\an -\laskada. isının 35 dereceve çıkması bıle insanoğlunu uvarmavavet- mhor. Orava ABD vatandası ne^e ıçın- de barbekıi \apma>a ko^uvor Kuzev kutbundan >a\as \a\as buvuk buz kıtlelerının kopusu sıcak denızlere doğru kavmava ba>la\ısı ıklımlerdekı umulmadık bozulmalar çelı^kılı değı>- meler yaz ortasi \agan karlar bunlann hıçbırı. insanoğlunu uvarmava hâlâ vet- nııvor Almanşa nın endustrı merkezı Ruhr'da. sağlıklı ağaç kalmamış. Dort >ıldır yurtdı^ına çıkmamı^tım Alman- \a"vı ıse 8 vıldır gormenıı^tım Frank- furt-Koln otovolunun ıkı vanındakı ulu ağaçlarınbuvukkısmısimsivahkesılmıs. bırer ceset halıne gelniü; Bunları kesse- ler ortaya çıkatak bosluk daha az mo- ral bozacak Fakat >a ellen varmı>or va daakıllannagelmıvor Busorunlan açıp du^uncesını sorduğum bır Mman dokto- ra kendılerınde T\ kanallarının çevre bozulmaM konulannı Turkıveden çok daha fazla gundemegetırdıklennı soyle- dım ve ortada bılınmeven bır ^e> kalma- dığınagore kamuo\unu nedu>unduğu- nu sordum Bana dedı kı "Niemand kummert sich!" (kımse dert etmıvor1 ) Herkesın derdını gozlerımle gordum Hızlı daha hızlı gıdebılmek Mmanların ov unç veıierinden biri. Ta- unus urmanları idi. Orada bir Kronberg Şatosu\ardır Duma kremasıni'ağırlar Eh ben de uç-be^ v ılda bır uğrar. barı bır çav ıçerdım Ingılız asıllı ana ımparato- nçenın bu masal saravının bahçelerinde, koca ağaçların birer birer kurumakta ol- duğunu, dehşetle gordum Fransız Ge- rard de Nenal'ın dostluk havranlıkla gezdiği o cennet ormanlarının da sonu gelnıiş. Kronberg ağaçlarının simsıvah ke;>ıleceğını. kım umardı1 Amsterdam'dakanatlann ıkı vanında- kı ağaçların da mavıs avında donanan vaprakları. bır a> sonra hazıran ba^ında sapır-sapırdokuluyordurumdavdı Goz- lenme ınananıavarak resimler çektım \ınekımseyıdertedergormedım Ams- terdam Beledıvesfnın bulduğu çozum su puskurten bır araçla. dokulmuş >ap- rakları kanallara supurmek olmuş1 fam çöpleri halının altına itelemek orneğın- dekıgıbı Bunlar aklasığmaz ınanılmaz gelısmeler ve ornekler Her ulkede toplumları uyarmanın da artık bır varan \ok sanırım Ama her zamanda ve her yerde hep azınbkta kalnıış olan eleştirel akıl. vine de.dusunmeden ve sormadan edemivor: Bizde herkes Almanva'vı görmez. Fakat İstanbul, 20 mılvon kısının \a!>adığı bır ver ve goz onunde. Burada dı>elım K.a- dıkov-Tuzla eksenı boyunca durmadan gokyuzune yukseltılen beton bloklann daırelerıneakılalmazparalarodevenon- bınlerce ınsan v e o >ollardan ı^lev en mıl- vonlarca kışı. neden dolav ı. bınlerce genç sedır çamının kuruv up sımsıyah olu^una dıkkat etmez acaba' Çamlan kurutan etken her ne ıse. ın- san cığerıne ne vapıvor1 Cıöer bır yana. zaten. ağaçsız bır dun- va. nasil bırsey olatak1 ARADABIR RECEP BİLGtNER "Sarışın Kadının Kılıç Artıkları!" Başlıktakı bu sozler Hurrıyet gazetesınde çıkan bır koşe yazısının başlığı Yazar Doğruyol Partısı'nden dışlanan, daha doğ- rusu ayrılmak zorunda bırakılan uç sıyasetçı ıçın 'sanşın guzel kadının kılıç artıklan"dey\m\n\ kulla- nıyor Bunlar Doğruyol Partısı'nın kurucularından, Hüsamettın Cındoruk, ismet Sezgin ve Köksal Toptan. Yanı, dağdan gelenlerce dışlanan bağda- kıler Gerçı ben, hem yazının ıçenğı ıle hem de bu uç sıyasetçının kurmaya çalıştıkları yenı partının doğruları ve yanlışları ıle hıç ılgılı değılım Bu ayrı bır konu Uzerınde durmak ıstedığım "sanşın guzel kadı- nın kılıç artıkları" deyışıdır Yerınde olmayan deh- şet verıcı bır deyış bu 1 Tarıhtekı olaylar arasında, kı- sa bır gezıntı yaparak, kımlere kımın kriıç artıkları dendığını belırtmek ıstıyorum Anadolu uzerınde Kudus'e uzanan Haçlı ordula- rının kıyımından kaçıp canını kurtaranlara "kılıç ar- tıkları" denmıştır Makedonyalı iskender'ın ta Hındıstan sınırları- na dayanan uzun seferınde. onun askerlennce ol- durulmekten kurtulanlar da oyle Aksak Tımur denılen Timurlenk de, Anadolu'ya geldığınde, kapısına dayandığı her şehrın halkına kendılıklerınden teslım olmaları ıçın uç gunluk za- man vermış bu surede teslım olmayan şehrı yakıp yıkmış ıçınde yaşayanları kılıçtan geçırmıştır Tı- mur'un kıyımından ve zulmunden kaçıp canını kur- taranlar da kılıç artıklarıdır Tanhte, yanı savaş sıla- hı olarak kılıç ve ok kullanıldığı donemın savaşla- nnda asıp keserek ışlenen cınayetler vardır Çağı- mızın alev makınelen, atom bombaları şehirieri yer- le bır eden dev uçaklar, oldurucu gazlar, hep aynı cınayetı ışlemışlerdır Adı ne olursa olsun bu kıyım- lardan zulumlerden canını kurtaranlar, hep, kılıç artıklarıdır Mızah boyle haksızlığa uğrayanlara de- ğıl, haksızlara. zalımlere ınen bırer kırbaçtır Mağ- durlarla alay edılmez Daha oncekı yazılarında sık sık ve hayranlıkla "sanşın guzel kadın ' deyışını kullanan bu sayın ya- zar. bellı kı bır Çiller tutkunudur Olabılır Onun fo- toğrafına televızyonlardakı çekıcı gorunumune ba- kıp hayallere dalabılır ruyalarına konuk edebılır Sarışınlık ve guzellık doğuştan kazanılmış artı- lardır Erdem değıldır Aslı kumral olsa da, Koles- ton denılen saç boyası bır kadını sanşın gostere- bılır zamanla altından kumralı gorunse de Guzel- lık ıse hem gorecelıdır hem de zamana yenık du- şen bır gorunumdur Boşuna denmemıştır "Anana bak gor halını' dıye Erdem ıse sonradan kazanılmış ustun nıtelıkler- dır Doğruluk durustluk bılgelık namusluluk gıbı Merak edıyorum sayın koşe yazarı sarışın gu- zel kadını, elınde kılıç dunyaya dehşet saçan haç- lı ordulart komutanı gıbı mı goruyor? Iskender mı, Tımur mu' Hitler mı"? Adları, tarıhe ınsan kasabı dı- ye geçenlerden bırı mı'' Ya da yurdunu duşman çız- mesınden kurtarmış bırı mr? Koşe yazarı sayın ar- kadaşın deyışıyle acımasız kılıcını elıne ahp partı- sının Meclıs grubunun ıçıne dalan, baş eğenlerı ba- ğışlayan, bağ eğmeyenlen kılıçtan geçıren kaçıp canını kurtaranları da kılıç artıkları durumuna du- şuren bırı mı 7 Bence, sarışın guzel kadın, kendısınden sık sık bu deyışle soz edılmesıne karşı çıkmalı Kendısı- nın bır buyuk partının lıderı, bır Başbakan ya da Başbakan Yardımcısı olarak konumuna yakışan erdemlerıyle anılmasını ıstemelı Bılgısınden, du- rust yonetımınden, doğruluğundan, yalan soyle- memesınden mal mulk peşınde koşmayıp mane- vı değerlere bağlılığından soz etmelıler onu seven- ler Guzellık ve sarışınlık gıbı, geçıcı nıtelıklerı on pla- na çıkaranlar, lyılık yerıne kotuluk yapıyor bu sevgı gosterısınde Ah erdem nerdesın ve sız erdem yanhları, neden susuyorsunuz'' Dil Bayramı ve Dilsizleşen Toplum H. IBRAHIM lŞlKozei \u,Ja u B ır suredır 26 E>lul Dıl Bavramı olarak kutlanıvor Bu. "sesbavra- ğımızTürkçe"\egonul vermıs. dıl zengınlığının herturlu ınsan yara- tıcılıgının kavnağı olduğuna ına- nanlar açısından çok olumlu. go- nendıncı bır durum Ancak. madalvonun bır de ters yuzu var Tarıhın her çağı. toplumsal vozlaşmalann o toplumun kendı kurumlannı ve değerlerını de vozlastırdığının orneklen> le doludur Ama. voz- lasan o toplumun egemenlen. ko^eba^lannı tut- mus olanlar. henuz kendı kurumlannı ve değer- lennı olusturamadıklan ıçın halkın sureklı des- teğını sağlamak amaeıv la. v ar olan kurumlara v e değerlere sahıpçıkıvorgıbı gorunmevı ılkeedın- mışlerdır İşte ılkçağ İşte Sokrates'ı bozguncu- lukla. ahlâksızlıkla. dınsızlıkle suçlayıp kendıle- rını erdemlı. ahlâklı doğruluktan vanavmış gıbı gosterme\ı başaran Atınalı egemenler Cumhunvete. Atatürk'e, aydınlık duşunce>e. halkın aydınlanmasına karşı olanlar. her >ıl bıi- > uk bır ıçtenlık ıçındev mış gıbı gorunmev ı başa- rarak Cumhunvet Ba>ramı'nı kutluvor 23 Nı- san'larda "Egemenlik ulusundur!" dı>e soyle\- lerverıyor. (ben dıl alışkanlığımla tumceyı boy- le kurdum ama daha da doğrusu onlar boyle soylemıyorlar "Hâkimiyet milletindir!"dıyor- lar) \e 26 EvluPlerde Dıl Bavramı nı kutlu- yorlar • t Binaenaleyh"lı. "netekim"lı tumceler- le Oysa Ataturkun kurduğu Turk Dıl kurumu kapatılalı yıllarolmuş. Turkdılını anlaştırma ve zengınleştırme surecı durdurulmuş. dev letın res- mı dılıne Turkçe sozcuk yasakları konmuş daha dakotusu. Turkçeyı bırduşunme. yaratma ve bı- lımdılı yapanlartozdumanedılıpyenne. dılı bır "kem kiım etme" aracı konumuna ındırgeyen. hangıdıldekonuştuğuanlaşılmayacakdenlıulus- lararasi bır sozcukler salatası geveley ıp duranlar ordusu turetılmış' Her koşeyı bunlar tutmuşlar' \e yıne de 26 Eylul'lerde FJıl Bayramı kutlanı- yor Kuşkusuz gerçek aydınlanmız. Turkçeyı bır "ses bayrağı" gıbı gormey ı surdurebılen az say ı- dakı ınsanımız ıçın 26 Eylul gerçekten de bay- ramdır Ama artık. sahıpolunanbırguzellıgın, bır Felse/e Oğıetmem değerın. bırzengınlığın bayramı değıl, birdiren- menın bayramıdır Dılsızleştınlmeve aptallaştı- rılmaya. ınsan yaratıcılığının hadını edılmesıne dırenmenın Ataturk'un başlattığı "Turk Aydın- lanması"nın tumdensılınıpyok edılmesıne dıren- menın l'reten, yaratan. gelişen ve geliştiren uvgar in- sanınen guçlu aracıdır dil. Dilimuolmasaydı bu- gun şempan/elerden,gorillerden hiçbirayırdımız olmayacaktı. Beynimizin duşunebilme yetkisi ve bu yetinin sınırsızca gelişmesi dillerin doğuşuyla başladı ve onlarla birlikte gelişti. Insanlığınyarartığı buyuk uygarlıklarlabu uy- garlıklan oluşturan kulturçev relenndekı dillerin gelişmışlığı arasinda bır koşutluk goruluyor Her bırey ın dıl ev renı. ozellikle anadiliMe yoğ- rulupbıçımlenıyor \nadili. nesnelerı ılktanıyıp oğrendıgımız dunyayla ılk ıletışım kurduğumuz dıldır Bu dıl ne denlı zengınse dunyayla kurdu- ğumuz bağlar da o denlı zengındır I97()"|ı yı|- larda Avustralya"da sonmuş bır yanardağ krate- nnde yaşayan ve bınlerce yıldır o kratenn dışın- dakı dunyayı tanımayan ılkel bır toplulukla kar- şılaştı uygar ınsanlar Bu ılkel topluluk 6 sözcuk bılıyordu' 6 sozcuk kadar duşunebılıyordu So- nuç Onların ne Sokrates'lerı. ne Goethe'len ne Vunus'lan ne Vaşar Kemal'len olabılırdı. o den- lı ılkeldıler Çağımız. bırbırlerıvle ortuk ya da açık bıçım- de kavga eden toplumiarın ve uygarlıkların dıl- lerının de "aynı kavganın içinde" oluşuna tanık- lıkedıvor Ekonomık ve tızıksel kavgada egemen olan emperyalızm kendı kulturunun butun oğe- lerını ve doğaldır kı bu kulturu yoğuran ve taşı- yan dılını de. egemen olduğu yoksul halklann dunyasına sokup her şey ı toz duman edıyor Boy- lece. tarıhın bırdonenıınde Arapça ya da Farsça. Fransızca ya da Ingılızce bu bozucu etkıyı gos- tenrken. şımdılerde "Amerikanca" kara bır bu- lut gıbı tum dunyayı sarıp tunı dıllerı bozuyor ("İngilizce" yerıne "Amerikanca"dıyorum. çun- ku İngılızlerle Amenkalılar aynı dılı konuşuyor gıbı gorunseler de. bu ıkı toplumun dunyayı al- gılayış vedıl aracılığıyla ıfade edış bıçımlen ay- nı değıl ) Kışısel \e sınıfsal çıkarlannı ulkemızı bır ~Kü- çuk \merika" vapmakta bulanlar dort elle "\merikanca"y a sarılıp, adından başka "milli"lı- ğı olmayan eğıtımımızı dılsizleştırdıler "\aban- cıdilleeğitim" furvası (bu da "Amerikanca" kem kum etme oğretımınden başka bır şey değıl ge- nelde) ılkokuldan unıversıteye değın bır "gözde eğitim"nıtehğıkazandı Gençlenmızdunyayıta- nıma. algılama ve kavramlar oluşturma aşama- sında anadıllennden koparılarak "yabancı dilde eğitim" adına bır " d i l y a b a n c ü a ş m a s r n a ıtılıyor' "Dil vabancılaşmasr dedıgımse şu Çocuk da- ha anadılını oğrenıp gelıştımıe aşamasindayken bır de "yabancı dil" oğrenebılır Ama "yabancı dilögrenme" yerıne "yabancıdilleegitim" gelın- ce. dunyayı tanıyıp aİgılamayı sağlayacak olan anadılının yerını bu "yabancı diTalıyor Anadı- lın dunyayı tanıyıp algılama ıçın yetersız olduğu hele bır de gelecegın duny asında ıv ı bır koşe kap- mak ıstenıyor eğıtımden salt bu beklenıyorsa ıl- le de "yabancı dilleegitini" zorunludur' Varım kalmışanadıhyle yabancı bır dıl arasin- da sıkışıp kalan çocuk ne bınncısını ne de ıkın- cısını tam olarak oğrenmek şansına sahıptır Çun- ku, eğjtım ıçın yetersız olduğu ızlenımıyle çocu- ğun gozunde kuçum^enen anadılı yetersız. ya- bancı dılse hep "yabancı" olacaktır Sonuç Soz- de "eğitim yapan". ama gerçekte bır kav ramlar ve dıl salatalan kargaşası ıçınde bocalayıp duran gençler' Bırde çıkarlannı, ulkemızde feodal ılışkılenn surup gıtmesınde goren çevreler var Bunlar da Osmanlı toplum duzenıne donuş ozlemlerıyle ayakta durmaya çalışıyorlar Ozellikle 12 Ey- lul'den bu y ana, dev letın butun olanaklannı kul- lanarak stnsıce kurumlaştılar Gorunuşte "\ta- türkçiTdurler ama ulkulerı butun feodal boyut- lany la "Türk-İslam Sentezi~nı y aşama geçırmek- tır Çıkarlannı ulkemızdekı feodal ılışkılenn. her turlu gerılığın surup gıtmesınde goren bu çevre- ler de Turkçeve karşıdır' Çunku onlann gozunde Arapçanın tutsaklığın- dan kurtulmuş olan an dıl Ataturk'le onun dev- rımlenyleve "hep aydınhktan yana olma"ylaoz- deşleşmıştır' Bu yuzden. 12 Eylufden bu yana baskıcı bırdenetım ve tekel altında tutulan "soz- de" ders kıtaplarının buyuk çoğunluğu anlaşıl- maz bır Turkçe-Arapça-Amerikanca sozcukler salatası sorunumundedır PENCERE TÜRK EĞİTİM DERNEĞİ (TED) KORUNMAYA MUHTAÇ ÖĞRENCİLERİN ÖGRENİMLERJNE KATKILARINIZ İÇİN ÇELENK BAĞIŞLARINIZI BEKLİYOR. Tel: (312) 418 06 14-417 42 02 Faks:(312)417 53 65 ÜTEŞEKKÜR Hayatımızdaki en değerli varlığımız Sevgili Annemiz ÜEDİBE GÜRaramızdan sonsuza dek ayrıldı. Onu son yolculuğuna uğurlarken derin acımızı, anlatılamaz yalnızlığımızı en içten duygularla paylaşmak için evimize kadar gelen, çiçek gönderen, telgraf ve telefonlarla bize dayanma gücü veren tüm akraba ve can dostlarımıza, 18. Bölge Eczacı Odası, Tıp Camiası, KTÜ, Kamu Kuruluşlan, AYEK, EDAK, SAMKOR Trabzon ECZA KOOP ve ilaç firmalarının değerli yönetici ve mensuplarına şükranlarımızı sunuyor, sağlık ve esenlikler diliyoruz. ANNELER DAİMA GÜZELDİR Allah Rahmeti'ni eksik etmez, inşallah.. Ecz. Kudret CÜR Yar. Doç. Nevin Ferda (GÜR) SAHİN BEN 1973 VOLKSVVAGEN 1303 Rengım kırmızı plakam LYK Şu andakı sahıplerım "uykucu" dıyorlar bana Ama tabıı takılmak ıçın Voksa ne kadar çok çalı^tığımı bılıvorlar \e benı çok sevıyorlar Benı onlar kadar çok sevecek YENİ BİR SAHİP ARIY0RUM Tel: 212 - 252 97 23 (10.00- 18.00 arası) 216-325 48 97 (19.00'dan sonra) ve hafta sonu Amerıka'dan deneyımlı bayan oğretmenden herduze\de Ingılızce 573 05 31 Nufus cuzdanımı kaybettım. geçersızdır \1EH\1ETERCA\ Romanlarınız ve ansiklopedılerınız yerınızden alınır. Tel: 554 08 04 İki Cezaevinde Bir Gerçek... Kapı çaldı Postacı Ustunde "Four Seasons Hotel" yazılı bır mek- tup getırmış imzayı bastım aldım, zarfı açtım, okudum "Yenı hızmete gıren 'Four Seasons Ho- tel Istanbul'u tanıtmaamacıyla duzenlenen gece- yı onurlandırmanızı nca ederız Tarıh 8 Ekım 1996 Saat 20 00 Adres Tevkıfhane Sokak No 1 Sul- tanahmet " Çağıranlar Isadore Sharp, Tavıl Köletavitoğ- lu, Marcos Bekhit. Anlayacağınız gıbı eskı Sultanahmet Cezaevı yenılenıp otele donuşturuldu Ne guzel 1 Otelın adı Dort Mevsım Keşke bır kultur sarayına donuşturulseydı ceza- evı, ama olmuş bır kez • Içımden dedım kı Ah Rıfat llgaz sag olsaydı da onur konuğu kım- lığıyle açılışı yapsaydı Ya da otelın salonları ceza- evinde yatan değerli yazarların, aydınların, sanat- çıların fotoğraflarıyla suslenseydı "Dort Mevsım" Otelı'nın açılış davetıyesını evı- rıp çevırıyorum duşunuyorum kı Turkıye şaşılası bır ılerlemenın hızında baş donduruyor bır vakıt,- lerın dıllere destan kapkaranlık cezaevını beş yıj- dızlı otele çevıren çagdaşlıgın guzellığını yaşıyo 1 - ruz, açılışta şampanya kadehlerı çın çın otecek, mahkûm koguşlarında şık kadınların mucevherle- rı goz kamaştıracak seçkın davetlılerın kahkaha- ları bırbırıne karışacak istanbul'un kaymak taba- kası, mahkûmların volta attıgı koğuşlarda dolaşa- cak Four Seasons (Dort Mevsım) adı da ılgınç Davetıyede yazıyor "Bu bızım bır tutamlık omrumuzdur Geldığı gıbı gıder Bır gun bahar goruruz bır gun kış Bır gun de bakarız dort mevsım başımızda Ilk gunumuzdur" • Davetıye ıle oyalanmayı bıraktım, Cumhurıyet gazetesını elıme aldım Ne yazıyor "Dıyarbakır E Tıpı Cezaevı'nde salı gunu mey- dana gelen ve 10 kışının olumuyle sonuçlanan olaylarla ılgılı Adalet Bakanlığı mufettışlerının ın- celemelerı surerken, Dıyarbakır'a gelen Eşber Yağmurdereli başkanlıgındakı 'Cezaevı izleme Komıtesı' uyelerı hukumlulerle goruşturulmedı- ler İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan bır açıklama yaparak dedı kı Dıyarbakır Cezaevı 'nde çıkan olaylarda en az 10 tutuklu veya hukumlu- nun darp sonucu olduğu anlaşılıyor Ancak dev- let, çelışkılı açıklamalarla durumu ıdare etmeye çalışıyor Bu kadar onemlı olayda resmı mercıle- rın bır soyledığı dığerını yalanlıyor " • Beş yıldızlı otellerın açılması guzeldır, ama, ul- kenın cezaevlerınde ınsanlar olduruluyorsa, çır- kınleşır saraylarda kadeh tokuşturmak güzeldır, ama, şampanyalar açlık grevlerıyle bır'ıkte kopu- ruyorsa. çırkınleşır bır ulkede zengınlık guzeldır, ama, dızboyu sefaletle bırlıkte boy atıyorsa, çırkın- leşır Sultanahmet'ı luks otele donuşturmenın guzel- lığı, eksık kalmıyor mı? iki cezaevı1 Bırı luks otele donuştu Otekı zındana donuşuyor Ne ağaca bakıp ormanı gozden yıtırelım, ne de yaprağa bakıp agacı gormezhkten gelelım Çağdaşlığın ınsanlıkta acılarla sevınçlerı paylaş- maktan geçtığını oğrenemeyen kışı uygarlaşabılır 23.3.1958 ANMA HÜSNÜ KALAYCI Sensızlığı yaşayışımızın 4 yılında senı ozlenıle ve sevgıyle anıyoruz AİLEI\ Not 29 9 1996 Pazar gunü saat 1 ' 00 ne Karacaahnıet'te anılaLaktır A T A 0 L BEHRAMOĞLU Y a ş a d ı k l a r ı m d a n Öğrendiğim Bir §ey Var H A L U K Ç E T İ N Ataol Behramoğlu Ş a r k ı 1 a r ı Tarıh 28 Eyful 1996 Cumartesı Saal 20 00 Yer AKM Alalurk Kulhjr Merkezt Buyul Solon Taks.m/ISTANBUL Davçhyeler AKM Taksım dşelen ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ Genel Mertezı Tel (0212) 275 50 82 Kodıkoy Şobes. Tel (0216) 414 63 63 Uskudar Şubesı Tel (0216) 391 29 06 dan lennn edılebılır t i ALMANCA DERS Hazırlıklara Almanca ders verılır. Tel: 338 5199
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear